Türkiye`de Cephe Konusu Fiziksel İhtiyacın Ötesine

advertisement
yapi.com.tr
Türkiye'de Cephe Konusu Fiziksel İhtiyacın Ötesine
Geçemedi
Çuhadaroğlu tarafından düzenlenen ve ilki geçtiğimiz yıl 'Detaydan Bütüne Cephe Çözümleri' alt
başlığı ile Yapı-Endüstri Merkezi'nde (YEM) gerçekleştirilen '4 Mimar 4 Cephe'
konferansları devam ediyor. Yaratıcı cephe çözümlerinin örnekler üzerinden ele alındığı bu seneki
'4 Mimar 4 Cephe' konferansında da uzmanlık gerektiren cephe tasarımları dört mimarın
anlatımlarıyla gündeme taşındı.
Nejat
ÇuhadaroğluYine YEM'de gerçekleştiren konferansın açılış konuşmasını yapan Çuhadaroğlu Metal
Sanayi ve Pazarlama AŞ Yönetim Kurulu Üyesi Nejat Çuhadaroğlu, üretmenin yanısıra
öğretmeye de önem veren bir kurum olduklarını ve '4 Mimar 4 Cephe' etkinliğinin de bu çerçevede
değerlendirilebileceğini söyledi. İstanbul'un 10 bin yıllık geçmişine rağmen hem yapı kalitesi hem
de estetik olarak geriye gitmekte olduğuna dikkat çeken Nejat Çuhadaroğlu; "İstanbul'un mevcut
tarızını da yok ediyoruz. Oysa bu tarihe, bu şehre yakışan bir yapılaşmaya gitmeliyiz. İstanbul artık
kendi tarzını yaratmalı. Elbette sağlam binalar yapalım; ancak estetik konusunu da ihmal
etmeyelim, işlevsiz işler yapmayalım" dedi.
Kaan Kuran ve
Mutlu Çilingiro luTürkiye'de cephe konusu estetik a amaya geçemedi
Nejat Çuhadaro lu'nun açılı konu masından sonra gerçekle tirilen ve Mutlu Çilingiro lu
(Mutlu Çilingiro lu Miar Mimarlık) ile Kaan Kuran'ın (Pridemann Cephe Danı manlı ı)
konu macı olarak katıldı ı oturumda da 'Türkiye'de cephelerin ele alını biçimi' üzerinde duruldu.
Cephe konusunun, bir yapıyı algılamanın ilk adımı olmasına ra men Türkiye'de hala fiziksel
ihtiyacın ötesine, estetik a amaya geçemedi ini kaydeden Mutlu Çilingiro lu; "Her konuda
oldu u gibi, bu konuda da kendimizi kandırıyoruz. Bu nüfusa ve ölçe e göre o kadar az nitelikli
yapı üretiyoruz ki..." diye konu tu. Bir proje söz konusu oldu unda tasarımdan önce
metrekaresinin konu ulmaya ba landı ını, her eyin bir pazarlama faaliyetine indirgendi ini ifade
eden Çilingiro lu; ekonomik ama estetik i ler yapılması gerekti ini vurguladı.
Çilingiro lu'ndan sonra söz alan Kaan Kuran ise mühendislik açısından cephe tasarımı süreçleri
konusunda bilgi verdi. Disiplinlerarası do ru çalı manın ve mühendisler açısından mimarın sözüne
kulak vermenin önemine i aret eden Kuran; dünya genelinde oturmu temel yakla ımın 'bütçe
kaynaklı planlama' de il de 'planlama kaynaklı bütçe' oldu unu söyledi. Küçükçekmece Belediye
Hizmet Binası, ARI 3 Teknopark Binası, Ankara'da yapımı devam eden Türktelekom Binası,
Folkart zmir Kuleleri örneklerini veren Kuran; yatırımcının aynı zamanda kullanıcı oldu u
projelerde daha pozitif sonuçlar alınabildi ini belirtti.
İbrahim Çelepöven
“Yerleşim planı, Mardin’in kent dokusu ile uyumlu oldu”
Cesa Mimarlar’dan Mimar İbrahim Çelepöven, “yerelin tasarıma yansımaları” ile ilgili bir
sunum gerçekleştirdi. Çelepöven, gerçekleştirdikleri Mardin Artuklu Üniversitesi Lojmanları
projesini anlattığı sunumunda, binaların tasarım aşamasında yerel mimariden ve kültürden
hareket ettiklerine vurgu yaptı. Mardin’de Artuklu mimarisinin olduğunu belirten Çelepöven,
tasarlama aşamasında bu mimariden etkilendiklerini söyledi. Çelepöven, binanın arazisinin eğimli
olduğunu belirterek, bina için doğal iklimlendirme ve enerji tasarrufu sağlayan tasarım yaptıklarını
ifade etti. Farklı kotlardaki konut birimlerinin, birbirlerine yönelimlerinin kesişmemesine dikkat
ettiklerinin altını çizen Çelepöven, yerleşim planının Mardin’in kent dokusu ile uyumlu olduğunu
anlattı. Cephede Mardin taşı kullanıldığını kaydeden Çelepöven, tasarımda yerel ile uyumlu doğal
malzemenin kullanımının önemine dikkatleri çekti.
“Yerellikten uzaklaştık”
Çelepöven, Türk mimarlığında en büyük problemlerden birisinin yerellikten uzaklaşmak olduğunu
ifade ederek, “Kendi coğrafyamızda heryer fabrikaya döndürülüyor. Yerel malzemelerimizi,
yerel işçilikleri unuttuk” dedi. Projeleri ile Artuklu mimarisinin hafızalara, akıllara tekrar geri
döndürülmesinin planlandığını ifade eden Çelepöven, “Yereli unutursak, sadece dışarıdan cepheye
bakan için bina yaparsak, bu iş motif yapıştırma ve bezeme işine döner. Mimarlık için en tehlikeli
durumdur” şeklinde konuştu.
"Artık sadece akşam ya da karda güzel görünebilen bir İstanbul var"
Doğru malzemenin doğru yerde kullanılması gerektiğinin altını çizen Çelepöven, “Yerel dokuya
yerel girdilerle sahip çıkmak gerekir. Büyükşehirlerde bütün bunlar göz ardı ediliyor. Sonuç olarak,
artık, sadece akşam ya da karda güzel görünebilen bir İstanbul var” dedi. Doğru şehircilik ve
planlamanın önemine vurgu yapan Çelepöven, “Doğru şehircilik, doğru planlama ile cepheler güzel
hale gelecek” şeklinde konuştu.
Orçun Ersan
“Cepheleri, tasarım bütününden ayırmıyorum”
Çelepöven’den sonra konuşmasına başlayan Ace Mimarlık’tan Mimar Orçun Ersan,
Ankara’da ROKETSAN için tasarladıkları ar-ge binasını anlattı. Ersan, “Cepheleri tasarım
bütününden ayırmıyorum” diyerek sözlerine başladı. Ersan, genel olarak nasıl tasarım yaptıklarını
anlatarak şunları söyledi: “Öncelikle parçalar arasındaki ilişkileri, nedenselliği anlamaya
çalışıyoruz. Bunu anladıktan sonra analiz ediyoruz, irdeliyoruz. Ardından yeniden aynı ilişkileri
üretmeye çalışıyoruz.Yeterince hakim olduktan sonra, bambaşka bir şey ortaya koymak mümkün
oluyor”
ROKETSAN’ın mevcut binasının, tipik askeri bir yapı olduğunu ifade eden Ersan, “Anadolu’nun
herhangi bir kentinde bulunan sanayi siteleri de gibiydi. Hiçbir binasında asansör yoktu.
Engellilere yönelik çözümlemeler elbette düşünülmemişti. Cephede kullanılan malzemeler de
oldukça kötüydü. Asker kışlalarına benziyordu” şeklinde konuştu.
Ersan, mekanı, kentsel bir mekana dönüştürmeyi amaçladıklarını belirterek, tasarım yaparken
binanın kullanım amacını dikkate aldıklarını kaydetti. Binaya konsollar koyduklarını anlatan
Ersan, bunu yapmaktaki amaçlarının yapıda belli hacimler yaratmak olduğunu söyledi.
Yapının cephe tasarımına da değinen Ersan, binanın içerde bulunan her bir parçasının cephede
okunabilir olmasına çalıştıklarını ifade etti. Ersan, cephe tasarımında binanın amacına uygun
çözümlemeler yapıldığını kaydederek, cephenin özellikle dışarıdan veri hırsızlığını önlemeye
yönelik yapıldığını da belirtti. Ersan, “Cephede özellikle buna karşı metal, parazit yapabilen güneş
kırıcıları kullandık. Aynı zamanda cephenin sürdürülebilir olmasına da özen gösterdik. Cepheler
arası, ısı transferini mümkün kıldık. Isıtma ve soğutma sistemleri ile soğuk ya da sıcak
cephelerdeki ısı transferini yaptık” şeklinde konuştu. Cari açık, cephedeki nüanslar ile kapanabilir
Çuhadaroğlu Metal Sanayi ve Pazarlama A.Ş. Mimari Alüminyum Sistemler Departmanı Pazarlama
Müdürü Halil Halit Güral, konferansta yaptığı "Yapı Çeperinin Geleceği: Değişim ve Uyum"
başlıklı sunumda, cephe sektöründeki 20 yıllık deneyiminden hareketle, ülkemizde yaşanan
gelişmeleri aktardı.
Halil Halit
GüralYapılarda, iç ortamı dış ortamdan kaynaklanan olumsuz çevresel etmenlerden koruma
fonksiyonunu üstlenen yapı kabuğunun, pasif bir kabuğun ötesine geçerek, deri gibi etkileşimli bir
elemana dönüştüğüne dikkat çeken Güral, yapı çeperinin güncel görevlerini şöyle sıraladı:
* Pasif iklimlendirme
- Isı Yalıtımı
- Soğutmaya Katkı
* Gün Işığı Yönetimi
- Aydınlık
- Parlaklık
* Doğal Havalandırma
* Ses Yalıtımı
* Enerji Kazanımı
Sunumunda, yapı profesyonellerinin geleneksel mimarideki ipuçlarından yola çıkarak
oluşturdukları çağdaş yorumları da paylaşan Güral; çift cidarlı cepheler, ışık rafları, güneş ışığı
yönlendiriciler, prizmatik yüzeyli camlar, çatı ışıklıkları gibi çözümlerin, iç mekandaki ışık
kalitesini yükseltmenin yanı sıra, Türkiye'nin cari açığında önemli bir etken olan enerji tüketiminin
de büyük ölçüde önüne geçtiğinin altını çizdi. Güral, yapı kabuğunun güneş ve mikro-klima ile olan
ilişkisinin ve cephenin bu elemanlarla etkileşiminin çok farklı noktalara ulaştığı günümüzde,
uygulamada yapılacak bu tür nüanslar ile büyük fayda sağlanabileceğine dikkat çekti.
Download