GÜNEŞ SİSTEMİ Güneş sistemi merkezde vasat bir yıldız olan

advertisement
GÜNEŞ SİSTEMİ
Güneş sistemi merkezde vasat bir yıldız olan Güneş
ile etrafında dönen gökcisimlerinden oluşur. Bu
gökcisimleri, dokuz gezegen –sistemimizin onuncu
gezegeni olduğu ileri sürülen Sedna üzerindeki
tartışmalar halen sürmekte- ve onların bilinen 61
uydusu ile asteroitler, kuyruklu yıldızlar ve
meteroitlerdir. Plüton dışında gezegenler ikiye
ayrılır: Güneş’e yakın olan küçük ve kayalık
gezegenler (Merkür,Venüs,Dünya ve Mars) ve daha
dışarıdaki gaz devleri (Jüpiter,Satürn,Uranüs ve
Neptün). Plüton bu iki gruba da girmez; çok
küçüktür,yoğundur ve yüzeyi buzla kaplıdır.
Neptün’ün yörüngesini keserek ondan daha yakın
konuma geçtiği kısa zaman dışında, en uzaktaki
gezegen odur. Kayalık gezegenlerle gaz devlerinin
arasında Güneş’in etrafında dönen binlerce kaya
parçasının oluşturduğu asteroit kuşağı yer alır.
Güneş sistemindeki cisimlerin çoğu, Güneş’in
ekvator düzleminde eliptik yörüngelerde döner.
Tüm gezegenler Güneş etrafında aynı yönde
(yukarıdan bakıldığında saat yönünün tersi yönde)
döner. Uydularda gezegenleri etrafında dönerken aynı zamanda kendi eksenleri etrafında da dönerler. Güneş sisteminin
bütünü de, bizim galaksimiz olan Samanyolu’nun merkezi etrafında döner.
GÜNEŞ:
Yaklaşık beş milyar yaşında olup tahminen bir o kadar süre daha ışık verecektir. 1,4 milyon kilometre çaplı olup, sarı bir ana
kol yıldızıdır. Neredeyse tümüyle hidrojen ve helyumdan oluşmaktadır. Güneş’in çekirdeğinde hidrojen, çekirdeksel
kaynaşma yoluyla helyuma dönüşür; bu süreç sırasında da enerji açığa çıkar. Bu enerji çekirdekten çıkıp ışıtıcı ve dağıtıcı
bölgelerden geçerek fotosfere yani ışıkküreye –yani görülen yüzeye- ulaşır ve oradan da ısı ve ışık şeklinde Güneş’i terk eder.
Işıkküre üzerinde koyu renkli noktalar vardır; bunlar görece soğuk alanlardır ve güneş lekesi olarak adlandırılır. Genellikle
çiftler ya da gruplar halinde görülen bu lekelerin manyetik alanlar tarafından oluşturuldukları düşünülür.
Diğer bir Güneş etkinliği türü ise ani parlamalardır ve genellikle güneş lekeleri ve uzantılarla ilgilidir. Parlamalar yüksek
enerjili ışınımın ve atomik parçacıkların aniden boşalması sonucu oluşur. Uzantılar, Güneş yüzeyinden atmosfere uzanan
gazın oluşturduğu çok büyük halka veya filemanlardır; bazıları birkaç saat görülürken bazıları aylarca görülür. Işıkkürenin
ötesinde kromosfer yani renkküre (iç atmosfer) ile uzaya milyonlarca kilometre uzanan son derece seyrek korona yani
taçküre (dış atmosfer) vardır. Taçküreden kopan küçücük parçacıklar saniyede yüzlerce kilometrelik hızla uzaya yayılarak
güneş rüzgarını doğurur. Güneş Ay tarafından tümüyle tutulduğunda renkküre ve taçküre, Dünya’dan görülebilir.
Download