TESALYA (YUNANİSTAN) SAVAŞI PULLARI (21-4-1898) 1897 Türk-Yunan Savaşı (TESELYA SAVAŞI) Teselya savaşları nın aslı Girit adası olayları ile başlamıştır, 1894 Haziran'ında Rumlar Halepa Sözleşmesi'nin uygulanmasını ve Girit adasına Hıristiyan vali atanmasını istediler. Osmanlı Devleti, 1895 Mayısı'nda Kara Todori Paşa'yı adaya vali olarak atadı fakat paşa Girit’teki karışıkluğı gideremedi.Bunun üzerine ertesi yıl, onun yerine Girit valiliğine getirilen Turhan Paşa da bu hususta büyük bir başarı sağlayamadı.Bütün bu çabalara rağmen, Hanya, Kandiye ve Resmo'da olaylar önlenemedi. Rumlar, Türklere karşı vahşi bir terör uygulamasına girişmişlerdi. Yunanistan'dan yardım gören çeteler Türk köylerini ve hatta kasabalarını saldırmaya başladılar. Bu arada, Sultan II. Abdülhamid asilere karşı harekete geçerek, Avrupalı büyük devletler müdahale etmeden olayların bastırılması için adaya on altı tabur asker gönderdi.Büyük devletlerin elçileri de kendi aralarında anlaşarak Osmanlı Hükûmeti'nden Halepa Sözleşmesi'nin uygulanmasını ve Ada Genel Meclisi'nin toplanmasını istediler. Sultan bunun üzerine Avrupa devletlerinin baskısı üzerine, Halepa Sözleşmesi'nde tespit edilmiş olan bütün maddeleri uygulamaya hazır olduğunu ifade ederek adada genel af ilan etti. Sisam'ın eski prensi Georgis Beroviç'i de vali olarak atadı. Ancak Rumlar, bununla da yetinmeyerek yeniden ayaklandılar. Girit'teki Türkler de Rumlara verilen imtiyazları kabul etmeyerek Babıâli'nin bu tutumunu protesto için 4 Şubat 1897'de ayaklandılar; böylece Girit adasında bir iç savaş başlamış oldu. Osmanlı Devleti, büyük devletlerin karşı çıkması üzerine adaya yeni askeri birlikler gönderemediğinden olayları kontrol altına alamadı. Bu arada, Balkanlar'da yeni bir bunalımın çıkmasını istemeyen Avrupa devletleri, İstanbul ve Atina'ya bir savaşa yol açmamaları için baskı yapıyorlardı. Fakat Yunanistan bir yandan Girit'e asker gönderirken, bir yandan da Yunan ordusunu seferber hale getirmekte ve Teselya sınırına yığınak yapmaktaydı. Buna karşılık Osmanlı Devleti de askerî hazırlıklarını tamamlamaya çalışıyordu. OsmanlıYunan ilişkilerinin bu şekilde gerginleşmesi üzerine İngiltere, Fransa, Rusya ve İtalya devletleri, Girit'e ortak bir donanma göndermeye karar verdiler 14 Şubat 1897'de Albay Timalen Vasos komutasındaki bir Yunan birliği Yunan kralı adına işgal için Girit'e çıktı. Albay Vasos, 16 Şubat 1897'de Yunan kralı adına adayı Yunanistan'a ilhak ettiğini bildiren bir beyannâme yayınladı. Yunan Başbakanı Deliyanis de Yunan Meclisinde Girit'in Yunanistan'a ait olduğunu resmen açıklamıştı.Osmanlı Devleti, olayı şiddetle protesto etti. Büyük devletler de 2 Mart 1897'de Yunan Hükûmeti'ne müşterek bir nota vererek, 6 gün zarfında Girit'ten askerini ve harp gemilerini geri çekmesini, aksi takdirde şiddetli tedbirlere başvurulacağını bildirdiler. Yunan Hükûmeti ada sularındaki savaş gemilerinin bir kısmını geri aldı ise de Rumları "Türklerin fanatizmi"ne terk edemeyeceği için adadan askerlerini çekemeyeceğini açıkladıBunun üzerine büyük devletler, 21 Mart 1897'de Girit'i kuşatarak adada özerk bir yönetim kurulduğunu açıkladılar. Ertesi günü de adaya asker çıkartıp Girit'i geçici olarak işgal ettiler. TESELYA (YUNANİSTAN) SAVAŞI PULLARI (21-4-1898) Bu durum Yunan kamuoyunda büyük tepkiye yol açtı. Etniki Eterya'nın etkisi altında bulunan Yunan Hükûmeti ve kamuoyu, Osmanlı Devleti'ne savaş açılmasını istemeye başladı.Girit'teki hareket serbestisi kısıtlanan Yunanlılar bu sefer Teselya sınırında ihlal ve tahrik eylemlerine başvurarak, Osmanlı Devleti'yle harp isteyen kamuoyunun Makedonya'ya dönük ihtiraslarını gerçekleştirebileceklerini düşünüyorlardı. Etniki Eterya'nın ajanları vasıtasıyla ayaklandırılacak olan Makedonya Rumlarının yanısıra Balkanlar'da bulunan diğer topluluklar da Osmanlı Devleti'ne savaş açacaklar, Yunanistan da bu yolla zafer elde edebilecekti.Bu planı gerçekleştirmek için Yunan subayları komutasındaki çeteler, Osmanlı sınırına tecavüze başladı. 9-10 Nisan 1897'de Kalabaka'da Osmanlı sınırını on beş kilometre kadar geçtiler. Ancak Osmanlı kuvvetleri karşısında tutunamayarak Yunanistan topraklarına geri çekilmek zorunda kaldılar. Yunan saldırılarının devamı üzerine Yıldız Sarayı'nda toplanan meclis savaşa karar verdi. On beş dakika sonra da padişahın, meclisin kararını onaylaması üzerine orduya savaş emri verildi. Bu sırada Yunan ordusunun eşkiya saldırısı süsü vererek hududu geçtiği haberi geldi. Böylece 17 Nisan 1897'de Osmanlı-Yunan savaşı başladı Savaş başladığı sıralarda devletlerarası politik durum Osmanlı Devleti'nin lehineydi. Yunanistan, büyük devletlerin uyarılarını dinlememiş ve barışı bozan taraf olmuştu. Makedonya'da büyük bir Yunanistan devletinin kurulması, öteki Balkan devletlerinin çıkarlarına ters düşüyordu. Bu sebeple Bulgaristan, Sırbistan ve Avusturya, bu arada Yunanistan'ın o tarihlerde daha fazla büyümesini istemediklerinden İngiltere ve Fransa tarafsız kalacaklarını bildirmişlerdi. Almanya da yeni yeni politik ve ekonomik ilişkilerini geliştirdiği Osmanlı Devleti'nin toprak bütünlüğünden yanaydı. Rusya ise bütün bu devletlere karşı çıkarak Yunanistan'a tek başına yardım edemezdi. Böylece Osmanlı Devleti ile Yunanistan yalnız olarak karşı karşıya kalmışlardı. Türk-Yunan savaşı, bu ortam içerisinde 18 Nisan 1897'de fiilen başladı. Ethem Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu, Yunanlıları, arka arkaya yenilgiye uğratarak Yenişehir ve Tırhala'yı ele geçirerek geri çekilmeye mecbur bıraktı. Sonucu kesin olarak tayin eden savaş ise, 15-17 Mayıs 1897'de Dömeke'de yapıldı. Burada Türk ordusu Yunanlıları kesin ve ağır bir yenilgiye uğrattı. Bu yenilgiden sonra Yunan ordusu hızla geri çekilmeye başlamış, halk dehşet içinde kalmış, hükûmet ise ne yapacağını şaşırmıştı. Önünde artık ordu diye birşey kalmamış olan Türk askerinin Yunanistan'ı baştan başa işgal etmesine ve başkent Atina'yı ele geçirmesine hiçbir engel kalmamıştı Yunanlıların bu kadar ağır yenilgi almasından hoşlanmayan Avrupalı devletler, savaşı bir an önce bitirmek için Osmanlı Devleti'ne müdahâle etmeye başladılar. Bu arada Yunanistan'da da iktidar değişikliği olmuş, yeni Yunan Hükûmeti de Avrupalı devletlere ve sonra da Rusya'ya başvurarak mütareke yapılmasının sağlanmasını istemeye başlamıştı. Bunun üzerine, Rus Çarı, Sultan II. Abdülhamid'e telgraf göndererek savaşın durdurulmasını istedi. Abdülhamid ise ateşkes şartlarının oluştuğuna kanaat ederek, Türk ordusunun nihâî taarruza hazırlandığı sırada mütareke yapılması için emir verdi (20 Mayıs 1897).Yunanlıları TESELYA (YUNANİSTAN) SAVAŞI PULLARI (21-4-1898) kendi elleriyle hazırladıkları kötü durumdan yine büyük devletlerin müdahaleleri kurtarmış oldu. Avrupalı devletler ve Rusya, Babıâli ile Yunanistan'ı harp hususunda başbaşa bıraktıkları halde barış şartlarının tespiti için devletlerarası bir konferansın toplanmasını istediler. Bu maksatla 3 Haziran 1897'de toplanan "İstanbul Konferansı"'na, Osmanlı Devleti'nin temsilcisi ile Yunanistan adına hareket eden Almanya, Avusturya, Fransa, İngiltere, Rusya ve İtalya'nın İstanbul elçileri katıldılar. Dört ay süren görüşmelerden sonra 18 Eylül 1897'de, Teselya sınırındaki bazı düzeltmeler dışında genel hatlarıyla savaştan önceki statüyü esas alan bir önbarış imzalandı Yunanistan'ın bu esasları kabul etmesi üzerine de Osmanlı Devleti ile Yunanistan arasında 21 Ekim 1897'de İstanbul'da ikili barış görüşmelerine başlandı. Kesin barış antlaşması ise 4 Aralık 1897'de imzalandı. On altı maddeden meydana gelen İstanbul Antlaşması'na göre 1- Türk ordusu tarafından ele geçirilmiş olan Teselya, küçük sınır değişiklikleri yapılmak şartıyla, Yunanistan'a geri verilecek, sınır savaştan önceki duruma getirilecektir. 2- Yunanistan, Osmanlı Devleti'ne 4 milyon lira savaş tazminatı, ayrıca savaş sırasında halka verdiği zararlara karşılık 100 bin lira tazminat ödeyecektir. 3- Osmanlı Devleti, savaş tazminatının ödenmeye başlanmasından bir ay sonra Teselya'yı boşaltacaktır. Osmanlı Devleti, Avrupa devletlerinin baskısıyla yapılan bu anlaşmayla savaş meydanında göstermiş olduğu büyük başarıdan yararlanamamış, masabaşı diplomasisinde kazandıklarını kaybetmiştir. Bu savaşın ve zaferin anısına 1898 Yılında Tesalya Hatıra pulları çıkartılmıştır.Bu pulların en büyük özelliği dünyadaki ilk Hexoganal pul olmalarıdır.Bu pullar 13.1/2 dantel olarak çıkartılmıştır.Fakat çok sayıda 11.1/4 dantelli sahte olanları da mevcuttur. Bu pullarda 9.4 - 17.4.1334 (21.4 - 29.5 1898) tarihli aşağıda belirtilen Özel ve ilk gün damgaları kullanılmıştır. Baba Boğazı (Baba Boghazı)…. Çatalca (Pharasala) Domoke (Domokos) Fener (Phanarı) Golos (Volos) Kalabaka (Kalabaka) Kardiçe (Kardhitsa) Tırhala (Trıkhala) Turnova(Tournovos) Urumye (Halmyros) Velestin (Velestinon) Yenişehir (Larissa) Yenişehir Yenicesi (Larissa Yenidje) TESELYA (YUNANİSTAN) SAVAŞI PULLARI (21-4-1898) Teselya Bölgesi TESELYA’da İLK GÜN DAMGASI KULLANILAN YERLER Baba Boğazı (Baba Boghazı),Çatalca (Pharasala),Domoke (Domokos),Fener (Phanarı), Golos(Volos),Kalabaka(Kalabaka),Kardiçe(Kardhitsa),Tırhala(Trıkhala),Turnova(Tournovos) Urumye (Halmyros),Velestin (Velestinon),Yenişehir (Larissa), Yenişehir Yenicesi (Larissa Yenidje Pullardan örnekler TIRHALA Sancagi ������������������� SAHTE PULLAR..... ��� 1. Tip ��� Sahte Örneği Sahtesini ayırt etmek için şu noktalara bakınız 1) Pulun çerçevesinin içerisinde sol üst köşede bir motif vardır. Pulun sahtesinde bu motif çerçeveye deger. 2) Tuğranın sağ tarfında uzayan kısmında gerçeğinde birleşen iki çizgi sahtesinde ayrık iki çizgi vardır 3) Sahte pullar 11 1/2 dantellidir 2. Tip �� ��� Sahte Örneği Sahtesini ayırt etmek için şu noktalara bakınız 1) Pulun çerçevesinin içerisinde sag ve sol üst köşelerde birer motif vardır. Bu motiflerin uçları hafifçe yukarı kıvrıktır. Pulun sahtesinde sol köşedeki motifde böyle bır kıvrıklık yoktur. 2) Soldaki numaranın altındaki motifin ucu gerçeğinde sivri sahtesinde yuvarlaktır 3) Sahte pullar 13 1/2 dantellidir 4) Sahte pulların renkleri gerçeklerine oranla daha parlaktır Sahte örneği.. ������ ���� �������� ������� ��� ����� � �������� ���� Orijinal pul TESELYA (YUNANİSTAN) SAVAŞI PULLARI (21-4-1898) Sahte pul örnekleri Sahte olan (PIASTRES yerine PIASTBES ) yazılı. Kaynakça:Pulhan 1968,Osmanlı imparatorluğu idari taksimat ve posta şubeleri,internet, Hakan yılmaz Ocak 2007