BAZI YERLİ TÜRK ATLARININ VE ARAP ATLARININ MOLEKÜLER

advertisement
BAZI YERLİ TÜRK ATLARININ VE ARAP ATLARININ
MARKÖRLER İLE GENETİK KARAKTERİZASYONU
MOLEKÜLER
Program: TÜBİTAK- Suriye Bilimsel Araştırma Yüksek Komisyonu İşbirliği Programı
Destekleyen Kuruluş: TÜBİTAK
Proje Süresi: 2011-2013
Proje Yürütücüsü: Dr. Diğdem AKTOPRAKLIGİL AKSU
Özet
Çiftlik hayvanlarının biyolojik çeşitliliği hızla azalmaktadır. FAO tarafından 2007
yılında dünya çapında yapılan bir araştırma sonucuna göre; at %23’lük bir oranla risk
altındaki memeli türleri içinde en yüksek orana sahip olanlar arasında yer almaktadır.
At ırklarının genetik çeşitliliğini ortaya koymak ve verimli ve sürdürülebilir koruma ve
yönetim sistemlerini geliştirmek üzere genetik karakterizasyon çalışmalarının biran
önce gerçekleştirilmesi zorunludur.
2007 yılında TÜRKHAYGEN-I projesi (www.turkhaygen.gov.tr) ile Hınıs’ın Kolu
Kısası, Canik, Çukurova, Malakan ve Ayvacık Midillisi yerli at ırklarının genetik
kaynaklarının moleküler karakterizasyonu ve in vitro korunmasına yönelik çalışmalar
başlatılmıştır. Belirtilen yerli at ırkları genetik çeşitliliğinin anlaşılması, ırk içi ve ırklar
arasındaki genetik ilişkilerin incelenmesi ve at populasyonlarının evrimsel ilişkilerinin
ortaya konması için mikrosatellit markörler ve mitokondriyal DNA (mtDNA) kontrol
bölgesi dizilerine dayanarak ilk defa genetik olarak karakterize edilmiştir. “Bazı Yerli
Türk Atlarının ve Arap Atlarının Moleküler Markörler ile Genetik
Karakterizasyonu” projesinde bu yerli at ırklarının ek mikrosatellit markörler ile
analiz edilerek ırk içi ve ırklar arası genetik ilişkilerin daha fazla irdelenmesi ve Y
kromozomu markörleri ile populasyonların erkeğe özgü geçmişlerinin ortaya konması
amaçlanmaktadır.
Suriye, Dünyanın en eski atlarından biri olan ve equid aileleri içinde en saf kan olarak
kabul edilen Arap atının yetiştirildiği doğal-orijinal- bir ortam olarak düşünülmektedir.
Safkan Arap atı yetiştiriciliğinde, Arap atı soyunu takip için belirli atları anne atalarına
göre gruplandıran Bedevi yetiştirme geleneklerinin gözardı edilmesi Arap atının
kaybedilme riskini doğurmuştur. Bu çalışmada, Saglawi, Kahlawi ve Hamdani (anne
hatları) Arap soyları Suriye Damızlık Kitabı’nda yer alan pedigri kayıtlarını
doğrulamak ve bu soyların annesel ve babasal ilişkilerini değerlendirmek üzere
genom çapındaki mikrosatellit markörler, Y-kromozomuna özgü mikrosatellit
markörler ve mtDNA D-loop (kontrol) bölgesi dizi analiziyle genetik açıdan karakterize
edilecektir.
Projenin Türkiye tarafında Türkiye yerli at ırklarının yanı sıra Türkiye Arap atları da
aynı yaklaşımlarla (genom çaplı ve Y-kromozomuna özgü mikrosatellit analizi,
mtDNA D-loop dizi analizi) genotiplendirilecektir. Bu şekilde, ülkemizde yaşayan Arap
atlarıyla Saglawi, Kahlawi ve Hamdani Arap at soyları kıyaslanabilecektir. Ayrıca,
Türkiye yerli at ırklarının Arap atlarıyla olan ilişkileri de ortaya konabilecektir. Diğer
taraftan, bu projeyle ele alınan at ırklarının/soylarının korunmasına ve yönetim
stratejilerinin geliştirilmesine yönelik temel bilgiler elde edilecektir.
GENETIC CHARACTERIZATION OF SOME TURKISH NATIVE HORSE BREEDS
AND ARABIAN HORSE BREEDS USING MOLECULAR MARKERS
Abstract
The biodiversity of livestock animals is shrinking rapidly. FAO reported that horses
are one of the mammalian breeds that have the highest proportions of at-risk with a
percentage of 23 in their global survey in 2007. Genetic characterization studies must
be urgently conducted to document the genetic diversity of horse breeds and to
design effective and sustainable conservation and management systems.
In 2007, with the TURKHAYGEN-I Project (www.turkhaygen.gov.tr) the molecular
characterization and in vitro conservation of genetic resources of native horse breeds
namely Hınıs’ın Kolu Kısası, Canik, Çukurova, Malakan and Ayvacık Midillisi has
started. These native horse breeds were analyzed for the first time based on
microsatellite analysis and mitochondrial DNA (mtDNA) D-loop sequence to
understand the genetic diversity, to investigate the genetic variability within/among
breeds and to reveal the evolutionary relationships of horse populations. In the
“Genetic Characterization of Some Turkish Native Horse Breeds and Arabian
Horse Breeds using Molecular Markers” Project, these native horse breeds will be
analyzed at additional microsatellite loci for further investigation of genetic variability
within and among breeds and Y chromosome haplotyping will be performed to see
the paternal contribution in those mentioned horse populations.
Syria is has been considered for a long time as the original environment for the
Arabian horse which is one of the oldest horses in the world and considered as the
purest blood in the equids families. In Arabian horse breeding, to ignore Bedouin
breeding traditions which group certain horses according to their various female
ancestors has caused the risk of losing Arabian horse. In this study, Arabian horse
strains namely Saglawi, Kahlawi and Hamdani (dam lines) will be genetically
characterized with genome-wide microsatellite markers, Y-chromosome specific
microsatellites and mtDNA D-loop sequencing in order to verify the pedigree records
in the Syrian Stud Book and to evaluate their patrilineal and matrilineal relations.
In Turkish side of the Project, as well as Turkish native horse breeds, Turkish Arabian
horses will also be genotyped using same approaches (genome-wide and Y
chromosome specific microsatellite analysis, mtDNA D-loop sequence analysis). In
this way, Turkish Arabian horses would be compared with Saglawi, Kahlawi and
Hamdani (dam lines) Arabian strains. Furthermore, the investigation of genetic
relationships of Turkish horse breeds with Arabian horses would be possible. On the
other side, the Project results obtained would provide basis for conservation and
breeding strategies of studied native horse breeds/strains in Turkey and Syria.
Download