osman zek* üngör

advertisement
OSMAN ZEKİ ÜNGÖR
Osman Zeki Üngör, Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal marşı olan İstiklal Marşı’nın bestecisi olarak
tanınmış bir sanatçıdır. 1880 yılında İstanbul’da
doğmuş ve 28 Şubat 1958 yılında İstanbul’da
ölmüştür. Dedesi, Osmanlı Devleti’nin saray
orkestrası olan Mızıka-yı Hümayun bünyesinde
“Fasl’ı Cedid”i tertip eden Santuri Hilmi Bey;
babası Şekerci Hacı Bekir ailesinden Hüseyin
Bey’dir.
ÖĞRENİM HAYATI
Beşiktaş Askeri Rüştiyesi’ndeki askeri eğitimin
ardından 1891’de Osmanlı saray bandosu olan
Mızıka-yı Hümayun’a girerek müzik öğrenimi
gördü. Yeteneğiyle II. Abdülhamid’in dikkatini
çekince konser kemancısı olarak yerleştirildi.
Kemancı Vondra Bey’den keman, Aranda Paşa’
dan da müzik nazariyatı dersleri aldı.
MIZIKA-YI HÜMAYUN
Mızıka-yı Hümayun bünyesinde Saffet Bey tarafından kurulmuş olan Makam-ı Hilâfet Filarmoni
Muzikası’nda başkemancı olarak atandı. Yalnızca
askeri marşlar çalan mızıkanın, bir senfoni orkestrasına dönüşmesi için emek verdi. Birçok ünlü
bestecilerin keman konçertolarını Türkiye’de çalan ilk Türk kemancı oldu. Sultan Abdülhamit’e
sık sık konserler verdi. Konserlerin çok beğenilMesi nedeniyle ödüllendirilip rütbesi genç yaşta
binbaşılığa kadar yükseltildi.
1908’de, İkinci Meşturiyetin ilanından sonra rütbesi mülazimliğe (teğmenlik) indirildi; Saffet Bey’
in yönetimindeki orkestrada başkemancılığa devam etti. Bir süre Mızıka-yı Hümayun’da yaylı sazlar bölümünde öğretmenlik de yaptı. Ek olarak
Darülmuallimin’de (İstanbul Erkek Muallim Mektebi) dersler verdi.
I. Dünya Savaşı sırasında Mızıka-yı Hümayun ile
Avrupa şehirlerinde konser verdi. 17 Aralık 191731 Ocak 1918 tarihleri arasında gerçekleşen ve
Viyana, Berlin, Dresden, Münih, Peşte, Sofya’yı
kapsayan bu turne, bir Türk orkestrasının çıktığı
ilk Avrupa turnesi idi.
Saffet Bey’in istifası üzerine 1917’de saray orkestrasının şefliğine atanan Osman Zeki Bey,
Avrupa turnesi dönüşünde orkestrayı bağımsız
bir kadroya kavuşturdu ve ilk defa saray dışında
halka yönelik konserler verdi. Orkestra, haftalık
halk konserlerini Tepebaşı’ndaki Union Française
Salonu’nda vermekteydi.
İSTİKLÂL MARŞI’NIN BESTELENMESİ
Besteci asıl ününü Mehmet Âkif Ersoy’un İstiklal
Marşı’nı besteleyerek elde etti. Osman Zeki Bey,
1921 yılında Mehmet Akif’in şiirinin ulusal marş
güftesi olarak seçilmesinden sonra 1922’de Maarif Bakanlığı tarafından düzenlenen beste yarışmasına davet edilen 24 besteciden birisiydi. Kimi
anekdotlara göre İstiklâl Marşı’nı, İzmir’in Yunan
işgalinden kurtuluşundan sonra bestelemişti. Yarışma seçici kurulu tarafından Osman Zeki Bey’in
eseri beşinci seçilirken; Ali Rıfat Bey’in alaturka
usuldeki bestesi birinci seçildi. Ancak 1930 yılında Maarif Bakanlığı’nın resmi kurumlara gönderdiği bir genelge ile uygulamada değişiklik yapıldı
ve o güne kadar Ali Rıfat Bey’in bestesi ile seslendirilen güfte; Osman Zeki Bey’in batı tarzı bestesi
ile seslendirilmeye başladı; devletin resmi marşı
haline geldi.
ANKARA’YA TAŞINMA
Osman Zeki Bey, Cumhuriyet'in ilanından sonra
orkestrası ile Ankara’ya gidip 11 Mart 1924 günü
şehrin tarihindeki ilk senfonik konseri verdi. Orkestra, Ankara’daki ikinci konserinden sonra “Riyaseticumhur Musiki Heyeti” adı altında cumhurbaşkanlığına bağlandı. Osman Zeki Bey, sonradan Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’na dönüşen topluluğun orkestra şefliğini yaptı.
MUSİKİ MUALLİM MEKTEBİ
Osman Zeki Bey, ülkenin müzik öğretmeni ihtiyacını karşılamak için Musiki Muallim Mektebi‘
nin kurulmasında önemli rol oynadı. Bu kurum,
Ankara Konservatuarı’nın temelini oluşturmuştur.
Kendisi, okulun ilk öğretim üyesi ve ilk müdürü
idi. Okul müdürlüğünü 1924-1934 seneleri arasında 10 yıl boyunca sürdürdü.
AVRUPA TURNESİ
7 Haziran-5 Eylül 1926'da Karadeniz adlı gemide
düzenlenen Yerli Malı Sergisi nedeniyle dört ay
boyunca Güney ve Kuzey Avrupa limanlarını
dolaştı ve Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası
ile konserler verdi. Bu, Cumhuriyet döneminde
bir Türk orkestranın çıktığı ilk yurtdışı turne idi.
SON YILLARI
1934 senesinde sağlık nedeniyle emekliye ayrılan
Üngör; emeklilik günlerinde İstanbul’da yaşadı
Soyadı Kanunu çıktığında “Üngör” soyadını aldı
(oğlu Ekrem Zeki Bey, “Ün” soyadını almıştır)
1958'de İstanbul'da Moda'daki evinde hayatını
kaybetti. Cenaze töreninde askeri bir bando tarafından İstiklâl Marşı çalındı. Mehmet Akif Ersoy’
dan sonra cenazesinde İstiklal Marşı çalınan ikinci kişidir. Cenazesi, Karacaahmet Mezarlığı’na
defnedilmiştir.
Download