HIV/ AIDS ve DİŞHEKİMLİĞİ Human Immunodeficiency Virus / Acquired ImmunoDeficiency Syndrome AIDS, hızla bulaşıp, insanlığı tehdit eden, tedavi ve aşısı bulunmayan, “Yüzyılımızın vebası” olarak isimlendirilen bir hastalıktır. 1983 yılında ilk tanımlanmasından bu yana, dünyanın her bölgesinde, hızla artan sayılarda görülmektedir. 1995 yılında dünyada her gün 8,500 kişinin HIV virusu ile enfekte olduğu, toplam sayının da 21 milyon olduğu düşünülmekteydi. 2002 yılı çalışma raporlarına göre, dünyada 42 milyon HIV pozitif birey vardır; ve bunların yaklaşık 10 milyonu çocuktur (1,2,3,4). Amerika Birleşik Devletlerinde her yıl 40.000 kişinin HIV ile enfekte olduğu gözlenmektedir. Bu rakamlar göstermektedir ki; Dişhekimlerinin kliniklerinde HIV pozitif kişilerle karşılaşma olasılığı da hızla artmaktadır(5) . Bu nedenle 3 konu önem kazanmaktadır; 1-Enfeksiyon kontrolu; dişhekimliği HIV virusu ile karşılaşılabilecek prosedürlerin uygulandığı bir meslektir. Dolayısıyla, mesleki çalışma sırasında evrensel enfeksiyon kontrolu, bariyer kullanımı, sterilizasyon işlemlerinin gerektiği gibi yapılması önem kazanmaktadır.. 2-Tanı-Enfekte hastanın tanınması: HIV enfekte kişide ilk belirtiler genellikle ağız içerisinde ortaya çıkmaktadır. Dişhekimi enfekte hastada tanı konmasında, hastanın ve çevresinin uyarılmasında önemli bir konumdadır. 3-Tedavi-Enfekte hastadaki ağız içi lezyonların kontrol altında tutularak hastanın olabildiğince rahat ettirilmesi. HIV uzun inkübasyon dönemi olan bir retrovirustür –inkubasyon dönemi genellikle 6-8 hafta, bazen çok daha uzundur. Bazı kişiler HIV taşıdıkları halde uzun seneler hiç bir semptom göstermeyebilirler. HIV partikülleri ya da virionları, 1/10,000mm çapında küremsi yapıdadır. İki eş, linear RNA , lipidler, proteinler ve viral enzimler içerir. Virus RNA sı içerisinde reverse transkriptaz vardır. Virus ün çevresi tomurcuk şeklinde çıkıntılarla çevrilidir. Glukoprotein yapısındaki bu çıkıntılara GP-120 Adı verilir. Virus öncelikle T4 helper-yardımcı- lenfositleri etkiler. GP-120 çıkıntıları, T4 lenfositlerin CD4 reseptörlerine bağlanır, ve viral RNA lenfosit sitoplazması içerisine bırakılır. Viral RNA daha sonra çekirdeğe girerek reverse transkriptaz yardımıyla proviral RNA ya dönüşür. Bu andan itibaren lenfosit HIV üreten bir fabrika gibi HIV üretmeye başlar. Yeni üretilen HIV virüsleri tomurcuklanma ile hücre dışına salınır. HIV lenfositlerden daha az olmak üzere makrofajları da etkiler. Ayrıca, CD4 reseptörü taşıyan bazı sinir hücrelerini, endotelyal hücreleri, beyin, plasenta hücrelerini, epidermis deki Langerhans hücrelerini etkileyebilir. Virüs ün çoğalmasını stimüle eden faktörler arasında; -Herpes Simplex virüsü, -Epstain-Bar v., -Cytomegalo virüs, -HBV, - ve diğer HIV tipleri sayılmaktadır. HIV immun sistem hücrelerini enfekte ederek immun sistemi çökertmekte ve muhtelif fırsatçı (opurtunistik) enfeksiyon, nöral patoloji ve tumoral hastalıkların ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Virus ün en az on genetik farklı tipi vardır ve mutasyon hızı oldukça yüksektir. – çok hızlı mutasyona uğrayabilmektedir. HIV ye karşı aşı yapmaktaki zorlullardan birisi de budur. HIV enfeksiyonunun süreci halen iki kriterle belirlenmektedir. 1- CD4 T lenfosit sayısı. Erişkinde normal sayı 700-1,000 adet/mm3 tür. T lenfosit sayısı 500 den küçük olduğunda, immun sistem supresedir ve enfeksiyon düşünülür. 2- 2- Plazmada HIV kopya sayısı. Hassas testler ml de 25 kopya bulabilir. Şiddetli enfeksiyon tablolarında bu sayı ml de 50,000 i bulmaktadır. HIV bütün vücut sıvılarında –kan, tükrük, gözyaşı, semen, vajinal sekresyonda-- bulunur ve vucut sıvılarının bir başka kişinin vücut sıvılarına temas etmesiyle bulaşır (6,7,). HIV için bulaşma yolları; -Korunulmayan homoseksüel ve/veya heteroseksüel ilişki. En yaygın bulaşma şekli. -Enfekte kan ile kontamine iğne paylaşımı. Özellikle morfin gibi uyuşturucu bağımlıları, her türlü kontamine enjeksiyon. -Enfekte anneden bebeğe prenatal veya postnatal transfer. -Enfekte kan ile transfüzyon. (Bazen ilk testlerde kan enfekte olduğu halde, HIV negatif okunabilir.) -Enfekte kişiden organ veya doku transplantı. -Enfekte hastadan sağlık çalışanlarına. 2003 yılında yayınlanan bir raporda, toplam 56 sağlık çalışanına bulaşma olduğu, bunlardan 26 sının AIDS tablosu gösterdiği bildirilmiştir(3) . (Şimdiye kadar dişhekimine bulaşma bildirilmemiştir.) -Sağlık çalışanından hastalara; (bir dişhekiminden altı hastaya yayıldığına dair bir rapor edilmiş vaka vardır.) -Tükrükte ve göz yaşında HIV tespit edilmiş olmasına rağmen tükrük ya da göz yaşı ile bulaşma bugüne kadar bildirilmemiştir. (Tükrükte virus’ün inaktive olduğu düşünülmektedir.) AIDS Genel Semptomları ve Klinik Belirtileri; Erken safhada ilk belirtiler; sürekli diyare, ateş, kilo kaybı, iştah kaybı, gece terlemeleri, deride kabartı ve kızarıklıklar, lenfadenopati. Enfeksiyon ilerledikçe tabloyu ciddileştiren şu komplikasyonlar ortaya çıkabilir(8); 1-Fırsatçı (Opurtunistik) Enfeksiyonlar: İmmun sistemin suprese olmasına bağlı olarak ortaya çıkan ve HIV enfekte kişide en yaygın görülen opurtunistik enfeksiyonlar; -Pneumocystis carinii pnomonisi (akciğerde parazit infeksiyonu) - Toxoplasmosis (Gastrointestinal sistem) - Tuberkuloz, - Viral herpes simplex, zoster enfeksiyonları - Cytomegalovirus enfeksiyonları, - Oral ve esophageal candidiasis. 2- Tumoral gelişimler –kanserler (Melagnancies) -Kaposi sarkomu, non-Hodgkin’s lenfoma, Hodgkin’s hastalığı, squamoz cell kanserleri, malignant melanoma, testicular kanser, hepatocelluler kanser. 3- Nörolojik Komplikasyonlar; Dementia, Merkezi sinir sistemi(CNS) neoplazmları, ensafalit, periferik neuropatiler. AIDS Ağız içi Belirtileri; A—Kaposi Sarkomu. Mavimsi, siyaha yakın, veya koyu kırmızı kabarcıklı(karnıbar şeklinde) yüzey arzeden neoplastik lezyondur. Renksiz olanları çok enderdir. Lezyon üzerinde superempoze mantar enfeksiyonu olabilir. Genellikle 1-3 cm çapında olmakla beraber daha yaygını da bildirilmiştir. Bazen tamamen asemptomatik (ağrısız) olabilir. Hastaların % 35’ inde, bölgede ağrı hissi, radyan (yayılan) ağrılar, disfalji, ülserasyon, kanama, kozmetik rahatsızlık vardır. KS daha çok enfeksiyonu cinsel ilişki ile alan erkek hastalarda yaygındır. HIV enfekte hastaların %90 nında Kaposi Sarkomu gözlenmektedir, ve bu lezyonların %60’ı ağızda bulunmaktadır. Ağızde genellikle sert-yumuşak damakta, dişeti ve dilde, vestibülerbukkal mukozada, ağız tabanında, farenksde, intraossöz konumda olabilir(9,10). Vücutta gözlendiği diğer bölgeler eksternal mukoza, lenf nodülleri, bronkopulmener yol, Gastrointestinal yol ve karaciğerdir. Pyojenik granülom ile benzeşebilr; ayırıcı tanı biyopsi ile yapılır. B—Fırsatçı (Opurtunistik) Enfeksiyonlar; özellikle oral kavite ve labial mukozada candida, herpes enfeksiyonları C—Hairy leukoplakia-Lezyonlarda sıklıkla Epstain Bar virüsü bulunur. D—Rekürent aftöz ülserler E—Hızlı ilerleyen, destrüktif Gingivitis ve Periodontitis. Enfekte kişide yaygın, ülser, eritem ile karakterize gingivitis gözlenebilir. Bu tabloya HIV gingivitisi- linear gingival eritem denmektedir. Destrüktif tarza hızlı ilerleyen periodontitis tablosuna da HIV periodontitisinekrotizan ülseratif periodontitis denmektedir(10,11). KAYNAKLAR: 1. Centers for Disease Control and Prevention. (2006). Comprehensive HIV Prevention: Essential Components of a Comprehensive Strategy to Prevent Domestic HIV 2006. Retrieved May 15, 2006 from http://www.cdc.gov/nchstp/od/nchstp.html. 2. Centers for Disease Control and Prevention. (2006). HIV and TB Co-Infection. Retrieved May 20, 2006 from http://www.cdc.gov/nchstp/tb/surv/surv2004/PDF/Table12and13.pdf. 3. Washington State Department of Health, Bureau of HIV/AIDS. (2006). Washington State HIV/AIDS Surveillance Report, 8/31/2006. Retrieved October 9, 2006 from http://www.doh.wa.gov/. 4. Centers for Disease Control and Prevention. (2004). HIV/AIDS Surveillance Report: HIV Infection and AIDS in the United States, 2004. Retrieved May 6, 2006 from http://www.cdc.gov/hiv/stats.htm. 5. Stall R, Mills TC. A quarter-century of AIDS. American Journal of Public Health 96:959–61 2006. 6. Delgado J, Heath KV, Yip B, et al. Highly active antiretroviral therapy: Physician experience and enhanced adherence to prescription refill. Antiviral Therapy 8(5):471–78. 2003. 7. Sepkowitz K. One disease, two epidemics—AIDS at 25. New England Journal of Medicine 354:2411– 14 2006. 8. Kitahata MM, Van Rompaey SE, Dillingham PW, et al. Primary care delivery is associated with greater physician experience and improved survival among persons with AIDS. Journal of General Internal Medicine 18(2):95–103 2003. 9. Holmstrup P, Westergaard J. Periodontal diseases in HIV-infected patients. Journal of Clinical Periodontology 21: 270-280 1994. 10. Winkler JR, Robertson PB. Periodontal disease associated with HIV infection. Oral Surgery, Oral Medicine, Oral Pathology 73: 145-450 1992. 11. Selby C, Laskaris G, Pindborg JJ, Porter SR, Reichardt P. Oral Manifestations of HIV infection and their management. Oral Surgery, Oral Medicine, Oral Pathology 71: 158-166 1991. 12. Feller L, Lemmer J, Wood NH, Jadwat Y, Raubenheimer J. HIV-Associated Oral Kaposi Sarkoma and HHV-8: A review. Journal of International Academy of Periodontology 9/4: 129-136 2007.