Word`e Aktar - yusufeli`nin sesi

advertisement
ATATÜRK'ÜN SAMSUN'A ÇIKIŞ HİKAYESİ
ATATÜRK’ÜN SAMSUN’A ÇIKIŞ HİKÂYESİ
19 Mayıs 1919 tarihi, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki dönüm noktalarından biridir.
Millî Mücadelenin, Atatürk tarafından dile gelen hikâyesinin ilk cümlesi, "1919 senesi
Mayısının 19'uncu günü Samsun'a çıktım" ile başlar. 19 Mayıs 1919 Millî Mücadele’nin fiilen
başladığı tarih, bir başlangıç; fikir ve karar sahibi Mustafa Kemal’in hedefine varan yolda ilk
adım olmuştur.
Mustafa Kemal'in Samsun'a gelişi ile Türk Milleti'nin Milli Mücadelesi başlamış ve o tarihten
sonra yapılan kongreler ile bu mücadele daha da kuvvetli bir hal almıştır.
Damat Ferit Paşa, Sadrazam olduktan sonra Mustafa Kemal’i 30 Nisan 1919'da 9. Ordu
Müfettişliğine atamış ve Türk'lerin Pontusçulara karşı yürüttüğü direniş hareketlerini kırmak
amacıyla görevlendirmiştir. İşgalci İngilizlerin talimatıyla verilen bu görevi, Mustafa Kemal
vatanın ve milletin kurtuluşu için kullanacak ve asıl direniş hareketlerini örgütleyerek kurtuluş
mücadelesini daha da organize bir şekilde yürütecektir. Yanında rütbeli bazı arkadaşları ile
beraber Mustafa Kemal, 16 Mayıs 1919 Cuma günü öğleden sonra “Bandırma” adındaki eski
bir vapurla Galata rıhtımından ayrılmıştır.- Bazı tarihçilere göre ise aksine eski, döküntü değil,
gayet iyi bir vapurdur Bandırma Vapuru.- 18 Mayıs 1919 Pazartesi günü beklenen yolculuğun
sonuna gelinir. Mustafa Kemal, İstanbul’dan başlayan ve Samsun’da sona eren yolculuk
esnasında görevli bir askerdir ve giyimi de buna uygundur. Ancak, Samsun’a ayak bastığı
günden birkaç gün sonra asker değil, sivil olarak hareket edecektir.
19 Mayıs 1919 yılında, Samsun'a çıkan Mustafa Kemal, İngiliz denetiminde bulunan bu
şehirde Milli Mücadele Hareketi'nin başlayabilmesi için yeterli ortamın bulunmadığını
görünce 25 Mayıs 1919 tarihinde Havza'ya geçmiştir. Samsun'a çıkışını Mustafa Kemal,
Nutuk'ta şu şekilde anlatmıştır:
"1919 yılı Mayıs'ının 19'uncu günü Samsun'a çıktım. Genel durum ve manzara: Osmanlı
Devleti'nin içinde bulunduğu durum, Dünya Savaşı'nda yenilmiş, Osmanlı ordusu her
tarafta zedelenmiş, şartları ağır bir ateşkes Antlaşması imzalamış, Büyük Harbin uzun yılları
boyunca, millet yorgun ve fakir bir halde. Milleti ve memleketi Dünya Savaşı'na sokanlar,
kendi hayatları endişesine düşerek memleketten kaçmışlar. Saltanat ve hilafet makamında
bulunan Vahdettin, soysuzlaşmış, şahsını ve yalnız tahtını emniyete alabileceğini hayal ettiği
alçakça tedbirler araştırmakta. Damat Ferit Paşa'nın başkanlığındaki hükümet aciz,
haysiyetsiz, korkak, yalnız Padişahın iradesine tabi ve onunla beraber şahıslarını
koruyabilecek herhangi bir duruma razı, Ordunun elinde silahları ve cephanesi alınmış ve
alınmakta. İtilaf Devletleri, ateşkes Antlaşmasının hükümlerine uymağa lüzum
görmüyorlar. Birer vesileyle itilaf donanmaları ve askerleri İstanbul'da Adana vilayeti
Fransızlar, Urfa, Maraş, Gaziantep İngilizler tarafından işgal edilmiş. Antalya ve Konya'da
İtalya askeri birlikleri, Merzifon ve Samsun'da İngiliz askerleri bulunuyor. Her tarafta
yabancı subay ve memurlar ve ajanlar faaliyette. Nihayet başlangıç kabul ettiğimiz tarihten
dört gün önce 15 Mayıs 1919'da itilaf Devletleri'nin uygun görmesiyle Yunan ordusu İzmir'e
çıkartılıyor. Bundan başka, memleketin her tarafından Hıristiyan azınlıklar gizli, açık milli
emel ve maksatlarını gerçekleştirmeğe, devletin bir an evvel çökmesine, çalışıyorlardı."
Osmanlı Devleti'nin yenik bir şekilde Dünya Savaşı’ndan çıkmış olması ve ağır bir ateşkes
antlaşmasının imzalanmış olması, Türk Milleti’nin yorgun ve fakir bir halde bulunması,
Padişah ve Damat Ferit Paşa Hükümetinin de aciz ve sadece kendilerinin kurtuluşunu arzu eder
durumuna karşın, Mustafa Kemal sadece vatanın ve milletinin kurtuluş mücadelesi ile meşgul
olmuştur.
Mustafa Kemal, 22 Haziran 1919 yılında Amasya Genelgesi'ni yayınlamış, daha sonraki
tarihlerde de Erzurum ve Sivas Kongrelerini gerçekleştirerek Türk Milleti'nin kurtuluş
mücadelesindeki azim ve kararlılığıyla büyük zafere ulaşmıştır.
19 Mayıs; 1981 yılından başlayarak «Atatürk’ü Anma Günü» olarak da kutlanmaya
başlanmıştır. Atatürk, bir söyleşi sırasında : “Ben 19 Mayıs’ta doğdum” demiştir. 19 Mayıs
bir yandan Ulusal Kurtuluş Savaşımızın başlangıcı öte yandan ülkemizin kurtarıcısı,
devletimizin kurucusu Atatürk’ün doğum yıldönümü olarak törenlerle kutlanır.
TARİHTE BU HAFTA
15 Mayıs 1926: Son Osmanlı padişahı Vahdettin ( VI. Mehmet ), İtalya’nın Jan Remo kentinde
kalp yetmezliğinden öldü.
16 Mayıs 1919: Mustafa Kemal Paşa, Kurtuluş Savaşı’nı başlatmak üzere İstanbul’dan
Samsun’a doğru yola çıktı.
16 Mayıs 1990: Fransa’nın, ilk kadın başbakanı oldu.
16 Mayıs 1993: DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, 244 oyla Türkiye’nin 9.
cumhurbaşkanı oldu.
17 Mayıs 1874: Norveç, İsveç’ten ayrılarak bağımsızlığını ilan etti.
19 Mayıs 1881: Mustafa Kemal Atatürk doğdu.
20 Mayıs 1622: Osmanlı İmparatorluğu’nda isyancılar, ordu ve yönetimde yenilik taraftarı
padişah II. Osman’ı öldürdüler. Öldürülen ilk padişah Genç Osman’ın yerine I. Mustafa ikinci
kez tahta çıkarıldı.
20 Mayıs 1955: Karadeniz Teknik Üniversitesi, 6594 sayılı kanunla Trabzon’da kuruldu. KTÜ,
Türkiye’nin İstanbul ve Ankara illeri dışında kurulan ilk üniversite oldu.
21 Mayıs 1950: Demokrat Partinin 14 Mayıstaki seçimlerden galibiyetle çıkmasıyla Adnan
Menderes başbakan, Celal Bayar ise cumhurbaşkanı olmuştur.
Sevinç TUNÇ
TARİHİN SEVİNCİ
Tarih: 15.05.2010
| YUSUFELİ'NİN SESİ |
http://yusufelininsesigazetesi.com/
Download