KASIN BİYOMEKANİĞİ 3003040040 ÇAĞDAŞ KOÇ 3003040073 AYDAN ÜSTÜNDAĞ KAS NEDİR? Vücudun ve iç organların hareket etmesini sağlayan dokulara kas denir . • Milyarlarca küçük mikroskobik motor , şu anda ne yapıyorsanız yapın sizin bu hareketi yapabilmeniz için ihtiyacınız olan gücü üretirler. Söz konusu motorlar "kas lifleriniz“ dir. • Küçük motorlar yani kas lifleri biraraya gelerek büyük güç tribünlerini yani kasları oluşturur. İnsan vücudunda değişen boyutlarda 400'ün üzerinde güç tribünü bulunmaktadır. Omurgalılarda kaslar, eklemlerle birbirine bağlanmış olan iskeleti, kasılıp gevşeme ile hareket etmesini sağlar. Ayrıca omurgalılarda iç organların yapısında yer alan kaslar bu organlarda da hareketi sağlar. Örneğin sindirim sistemimizdeki kasların kasılması besinin sindirim borusunda ilerlemesini gerçekleştirir. KAS ÇEŞİTLERİ • Kaslar; çizgili, düz ve kalp kası olmak üzere üçe ayrılır. ÇİZGİLİ KASLAR • Çizgili kaslar iskelet kasları olarak tanımlanır. Hücreleri uzun ve silindir şeklindedir. • Çizgili kaslar kişinin beyin kontrolü ve isteği üzerine çalışır. Düz kaslara göre hızlı bir şekilde kasılır ve çabuk yorulur. • İskelet kaslarına çizgili görünümü veren aktin ve miyozin filamentlerinin dizilişidir. • İki Z çizgisi arasında kalan bu bölgeye SARKOMER adı verilir. Sarkomer kas kasılmasında kısalma ve uzamanın gerçekleştiği bölümdür. DÜZ KASLAR Düz kaslar mekik şeklindedir ve kas hücreleri tek çekirdekten oluşur. Oval şekli anımsatan çekirdekler hücrelerin ortasında konumlanır. Düz kaslar çizgili kaslara oranla daha yavaş, daha düzenli ve uzun süreli yapılardır. İstemsiz çalışan solunum, sindirim, boşaltım ve üreme sistemlerinde bulunan organların yapılarında düz kaslar mevcuttur. KALP KASI Kalp kası yapı olarak çizgili kasa benzemektedir. Ancak çalışma sistemi çizgili kas gibi istemli değil istem dışıdır. Kalp kasının çalışma kontrolü sinir sistemine bağlı olarak gerçekleşmektedir. Sinirlerde oluşan hasar kalp kaslarında felç oluşumuna yol açabilir. Kalp kası, vücudun hareketliliğini sağladığı için diğer dokulara göre daha fazla oksijen ve enerjiye gereksinim duyar. Kalp kası çekirdekleri orta kısımdadır ve kas lifleri çizgili kastaki gibi düz lif şeklindedir. KASA İLİŞKİN GENEL BİLGİLER – KASIN ÖZELLİKLERİ EKSİTABİLİTE: Uyarıları alabilme ve yanıt verebilmeyi ifade eder. KONTRAKTİBİLİTE: Kasın uyarı karşısında şekil değiştirmesini, kısalması ya da uzamasını ifade eder. EKSTANSİBİLİTE: Normal uzunluğunun ötesinde gerilebilmeyi ifade eder. ELASTİSİTE: Gerilme fonksiyonu ortadan kalkınca normal uzunluğa dönmeyi ifade eder. • Kaslar, kimyasal enerjiyi güce ve mekanik işe dönüştüren bir çeşit biyolojik makineler olarak tanımlanabilir. Eğer bir motor varsa, öncelikle bu motoru çalıştıracak yakıta ihtiyaç vardır. Kasların yakıtı ise kan dolaşımı ile taşınan şekerdir (glikojen). Kasların içinde glikojenin bir kısmı depo edilir. Hücre şeker molekülünün içindeki enerjiyi ortaya çıkarır ve ortaya çıkardığı bu enerjiyi yine kendi kasılmasında kullanır. Yani hem kimyasal bir molekülden enerjinin açığa çıkması hem de bu enerjinin fiziksel güce dönüştürülmesi kas hücresinde gerçekleştirilir. Kas hücresinde üretilen enerji, kası oluşturan proteinleri etkiler. Proteinler birbirlerini çekerler ve hücre kasılarak kısalır. Binlerce hücrenin beraber bu hareketi yapması sonucunda bütün bir kas dokusu kasılmış ve kısalmış olur. Tendonlarla (kas kirişleri) kemiklere bağlı olan kaslar bu kısalma sayesinde kemiği çekerler. • Siz kolunuzu kasmak istediğiniz anda beyninizden bir elektrik sinyali yola çıkar. Bu karmaşık yolculuk sırasında sinyal öncelikle omuriliğe uğrar. Oradan da mesajın iletilmesi gereken organa doğru hızla yol alır. Elektrik akımı kas yüzeyi üzerinden geçer ve kası oluşturan milyonlarca motorun -kas lifinin- adeta kontağını çevirir. Uyarıyı alan lifler derhal tepki verir ve kasılırlar. Sonuç olarak kol kası bütün olarak kasılır ve kol dirsekten bükülür. • Söz konusu kasılma oldukça büyük bir güç üretir. Örneğin açık olan bir kolun dirsekten bükülmesi için, önkol kaslarının 2 cm kasılması yeterlidir. Bu kasılma ön kol kemiğini çekecek ve bütün kolun bükülmesine yol açacaktır. • Küçük bir tebessüm veya basit bir gülümsemenin sağlanması için 17 kas aynı anda, doğru görevi yaparak çalışmak zorundadır. 17 kastan bir tanesi çalışmasa veya görevini yanlış yapsa gülümseme gerçekleşmez üstelik yüzdeki ifade de anlamsızlaşırdı. • Kaslarımızı çalıştırmamızın, onları kullanmamızın da elbette bir sınırı vardır. Bu sınır zorlandığında, hareket önce zorlaşır sonra da olanaksızlaşır. Bunun nedeni, kasların kasılmasıyla bir süre sonra kas dokusunda laktik asit birikmesi ve aşırı çoğalan laktik asidin kasları yorması ve kramplara yol açmasıdır. • Kaslardaki laktik asitten kurtulmak için oksijen gereklidir. Bu nedenle aşırı yorgunluktan sonra hızla solumaya başlarız. Kasta yorgunluğa yol açan bu madde, kanın taşıdığı oksijenle temizleninceye kadar kas çalışamaz. • Felç, kaslara uzanan sinirlerin iflas etmesinden dolayı o organın işlevini yitirmesi durumudur. Örneğin kolu felçli olan biri onu kesinlikle oynatamaz. Kola uzanan sinir hücreleri işlevini yitirmiştir ve kasların kasılması için beyinden gelen komutu gereken yerlere iletemezler. Böylece insanın en çok ihtiyacı olan organlarından biri olan kol, yerinde sağlam olarak dursa da görevini yapamaz. KASLARIN KASILMA TÜRLERİ ISOTONİC:Kasların boyunun uzayıp kısalması şeklinde oluşan kasılmalardır. 2 türü vardır; Concentric: Kasın kısalması sonucu oluşan kasılma şeklidir. Eccentric: Kasın uzaması sonucu oluşan kasılma şeklidir. ISOMETRİC: Kas boyunda değişiklik olmadan oluşan kasılma şeklidir. ISOKİNETİC: Sabit açısal hızla kasların boyunun uzayıp kısalması şeklinde oluşan kısalmalardır. KASLAR İLE İLGİLİ İLK İNCELEME İnsan anatomisi hakkında en önemli bilgileri cesetler üzerinde toplayan ilk bilim adamı ünvanını taşıyan Leonardo Da Vinci’nin, bugün dahi modern tıp tarafından değerlendirilen çok önemli buluşları mevcuttur. Kasların farklı duruşlarını çizdiği çok sayıda eskizi bulunmaktadır.