HİPERKALSİÜRİYE YAKLAŞIM Hiperkalsiüri Sağlıklı çocukların % 4 ünde mevcuttur Böyle çocuklar sadece nefrolitiazise değil aynı zamanda hematüri ,dizüri, idrar kaçırma, ve tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonlarına yatkındırlar Nefrolitiazisi olan çocuklarda metabolik risk faktörü olarak %30-50 arasında hiperkalsiüri mevcuttur. HİPERKALSİÜRİ TANIM • 7 günlük Ca dan fakir diyetle beslenen insanda idrar Ca/cr oranı >0.2 olması • >0,27 olması absorbtif tipi düşündürür • 7 aylıktan küçüklerde 0,8 kadar çıkar • Üriner kalsiyum atılımı > 4 mg/kg/gün olasıdır PATOLOJİK HİPERKALSİÜRİ SEBEPLERİ • 1- Hiperparatiroidiye bağlı kemiklerden kalsiyum mobilizasyonuna bağlı • 2- İntestinal fazla kalsiyum emilimine bağlı (abzorbtif) • 3- Renal tubuluslardan kalsiyum emilmesindeki bozukluğa bağlı • Hiperkalsiüri vakalarının çoğu idiopatiktir • Sporadik ve ailesel de olabilir • Sıklıkla mikroskobik hematürinin araştırılması sırasında herhangi bir taş oluşumu olmadan önce tespit edilmektedir • Böyle bir çocukta renal taş oluşma oranı % 4-17 arasındadır. HİPERKALSİÜRİ YAPAN NEDENLER • • • • İLAÇLAR Steroidler Vit D Tiroid hormon • BÖBREK HASTALIKLARI • RTA • Fanconi sendromu HİPERKALSİÜRİ YAPAN NEDENLER • KRONİK HASTALIKLAR • Senil Osteoporoz • Uzun süreli hareketsizlik • Paget has. • Multipl miyelom • Malin tümör metastazları HİPERKALSİÜRİ YAPAN NEDENLER • DİĞER NEDENLER • Sarkoidoz • İdiopatik hiperkalsiüri • İdiopatik hiperkalsemi (infantil) • Hiperparatiroidizim • Cushing sendromu • Hipertiroidizm İDİOPATİK HİPERKALSİÜRİDE • Patofizyoloji net olmamakla birlikte son çalışmalar idiopatik hiperkalsiürisi olan bazı hastalarda D vitamini reseptör sayılarında kontrol grubu ile karşılaştırıldığında bir artış olduğunu göstermektedir. • D vitaminine artmış cevap barsaktan kalsiyum emilimini arttırmakta, kemikte geri emilimi arttırmakta, tubuler kalsiyum geri emilimini azaltmaktadır. HİPERKALSİÜRİNİN ATİPİK NEDENİ • Hiperkalsiürinin atipik bir nedeni Dent’s hastalığı kromozom Xp11.22 de lokalize olmuş, CLCN5 (böbrek spesifik klor kanal genindeki) X’e bağlı bir mutasyon nedeniyle gelişmektedir. • Bugün 19 farklı mutasyon tanımlanmıştır. • Başvuru semptomları,erkeklerde, nefrokalsinozis,hiperkalsiüri ve nefrolitiazisi kapsamaktadır. • Bu hastalarda taş oluşumuna neden olan faktör hiperkalsiüridir. • Normal renal fonksiyonların olduğu dönemlerde oksalat ve sitrat atılımı normaldir. • Hastalar sıklıkla renal tubuler disfonksiyon göstermektedirler • Bu düşük moleküler ağırlıklı proteinüri ve fosfor emilimindeki azalma ile karakterizedir • Aminosidüri,glukozüri,azalmış renal konsantrasyon kapasitesi olabilir ve zamanla renal yetmezlik veya rikets gelişebilir • Serum fosfor düzeyleri tipik olarak normal veya düşüktür • Sekonder olarak 1-25 dihidroksi vitamin D seviyeleri sıklıkla yükselmiştir (paratiroid hormon konsantrasyonları düşük-normal olmasına rağmen) • Taşıyıcı kızlarda da asemptomatik düşük moleküler ağırlıklı proteinüri olabilir. Aynı zamanda nefrolitiazis ve renal hasar da gelişebilir Hiperkalsiüri olan çocukların çoğu normokalsemiktir TANI • İlk değerlendirme: • Ayrıntılı öykü ile başlamalıdır. • Dikkatli bir soygeçmiş özellikle nefrolitiazisi,artriti,gut veya renal hastalığı olan aile bireyleri olup olmadığı sorgulanmalıdır. • Hiperkalsiüri veya ürolitiazisi olan birinci derece akrabası olanlarda taş gelişme oranı %40 tan fazladır. • Ayrıntılı bir diyet anamnezi de alınmalıdır. • Özellikle aşırı protein,sodyum,kalsiyum ve oksalat alımı önemlidir. METABOLİK DEĞERLENDİRME • Ürik asit,elektrolitler,kreatinin,kalsiyum, fosfor ve bikarbonat serum düzeyleri ölçülmelidir. • Hiperkalsiüri, hiperkalsemi veya hipofosfatemi olan çocuklarda serum paratiroid hormon düzeyleri bakılmalıdır. • Artmış serum alkali fosfat düzeyleri,kemik reabsorbsiyonunun göstergesi olabilir. • 24 saatlik idrarda sodyum,kalsiyum, ürat, oksalat, sitrat, kreatinin ve sistin değerlendirilmelidir. • Eğer taşı varsa ideal olanı taşın analizi X ray diffraksiyon ile yapılması, idrar tetkikinin taş düşmesinden en az 6 hafta sonra yapılmasıdır. • 2 defa 24 saatlik idrar toplanması önerilmektedir. • Kalsiyum oksalat,kalsiyum fosfat ve üratın idrarda artmış oranda tespiti yardımcı olabilir ancak çocukları da kapsayan son çalışmalar 24 saatlik idrar toplanmasına ek bilgi sunmadıklarını göstermiştir. • Yüksek idrar değerleri olan çocukların çoğunda idrar volümü 1 ml/kg/saatten azdır. • İdrar kreatinin atılım oranı yeterli idrar toplanmasını değerlendirilmesinde kullanılabilir. • Çoğu çocukta bu miktar 15-20 mg/kg/gündür. • Eğer kreatinin atılımı daha fazla veya az ise aşırı veya düşük düzeyleri gösterebilir • Eğer 24 saatlik idrar toplanması zorsa özellikle küçük çocuklarda,tek örnek temel alınarak idrar kreatinin konsantrasyonu düzeltilerek geliştirilen değerlerle karşılaştırılmalıdır. • Bunlar tablo 1 de listelenmiştir. • Kalsiyum kreatinin oranı yaş ile azalır. • Eğer mümkünse hiperkalsiüriden şüphelenilen örnek 24 saatlik idrar ile kontrol edilmelidir. • Ürik asit atılımı infantlarda en yüksektir ,giderek azalır ve adolesan döneminde erişkin düzeyine ulaşır. TABLO 1 • Akut veya kronik üriner sistem infeksiyonunu ekarte etmek için idrar kültürü alınmalıdır. • İdrar tetkiki yardımcı olabilir özellikle kristaller tespit edilmişse. • Sistin kristalleri renksiz,düz,ve altıgen şeklindedir ve idrarda bulunması sistinüri için diagnostiktir. • Bu kristaller %30 dan az homozigot hastada tanımlanmıştır. • Taş analizi tüm taşlarda yapılmalıdır. Görüntüleme • Düz karın grafisinde struvit ve sistin taşları kalsiyum taşlarından daha az radyoopaktır. • Ürik asit taşları radyolüsendir. • USG çeşitli tip taşları,bazı radyolüsent taşları,obstruksiyonu ve nefrokalsinozisi gösterebilir. • CT yüksek sensitivite ve spesifiteye(%96-98) sahiptir ve kontrast istemez. • USG den farklı olarak CT küçük taşları ve eğer taş yoksa alternatif tanıları saptamada yüksek potansiyele sahiptir. TEDAVİ • İlk tedavi yaklaşımı artmış sıvı alımı,diyetteki sodyumun azaltılması, diyetteki kalsiyumun azaltılmasıdır. • Diyette sodyum kısıtlaması üriner kalsiyum kayıplarını azaltabilir(özellikle aşırı sodyum alanlarda) • Aşırı protein alımından da kaçınılmalıdır (Çünkü artmış endojen asit üretimi metabolik asidoza yol açmakta,kalsiyumun kemik reabsorbsiyonunu ve idrarda kalsiyum atılımını arttırmaktadır) • Eğer bu yaklaşım tek başına etkili değilse tiazid diüretikleri eklenebilir. • Tiazid diüretikleri hipokalsiürik ve natriüretiktir. • Sadece direkt olarak distal tubuler kalsiyum reabsorbsiyonunu stimüle etmez aynı zamanda proksimal tubullerde konsantrasyon artışına sekonder olarak kalsiyum reabsorbsiyonunu arttırır. • Tiazid diüretikleri tuz kısıtlaması ve diyetle aşırı sodyum alınması engellendiğinde tam anlamıyla etkilidir. • Tiazid kullanımına bağlı hipokalemi gelişebilir, bu durum düzeltilmelidir.Çünkü bu intraselüler asidoza ve azalmış idrar sitrat atılımına neden olabilir. • Serum lipit düzeyleri periyodik olarak takip edilmelidir. Çünkü total serum kolesterol ve LDL düzeylerinde artış bu ilaçların yan etkileridir. • Amilorid aynı zamanda distal tubuler kalsiyum reabsorbsiyonunu stimüle edebilir ve hiperkalsiüride tiazid diüretiklerine ek etki nedeniyle tedaviye eklenebilir. HAZIRLAYANLAR • İNT. DR. ŞEYMA OK • İNT. DR. UMUT SARIOĞULLARI • İNT. DR. ÖKKEŞ AKBEN • İNT. DR. MEHMET TAN • EĞTİMİMİZE ÇOK ÖNEMLİ KATKILARI OLAN SAYIN; Yrd.Doç. Dr NURVER AKINCI VE Uzm. Dr. ZEYNEP N. YÜRÜK ‘ e çok teşekkür ederiz.