Ses SES Doğada meydana gelen olaylar ve çevremizdeki varlıklar ses çıkarırlar. Yağan yağmur, koşan atlet, öten kuş, çalan saat, hareket eden otomobil, ağlayan çocuk ses çıkarır. Kulağımıza gelen bu sesler beynimize iletilir. Beynimiz tarafından anlama dönüştürülür. Böylece gelen sesin anlamına göre tepki veririz. Sabahleyin saat çaldığında uyanmamız, gök gürlediğinde ürkmemiz buna örnek verilebilir. İnsanlar birbirleriyle iletişim kurabilmek için seslerini kullanırlar. Bazı seslere sözle tepki verirken, bazılarına da hareketle tepki verirler. Bazı durumlarda ise sese, hem söz hem de hareketle tepki verirler. İnsanlar sevincini, üzüntüsünü, heyecanını sesleri ile ifade ederler. Bazı sesler insanları mutlu ederken, bazı sesler de insanları rahatsız eder. Örneğin, taşıtların ve iş makinelerinin çıkardığı sesler insanları rahatsız eder. Bu seslerin şiddeti yüksektir. Fısıltı halinde konuşan bir insanın sesinin şiddeti düşük, jet motorunun çıkardığı sesin şiddeti yüksektir. Konuşma ve işitme engelli insanlar iletişim kurabilmek için ses yerine el, yüz ve vücut mimiklerini kullanırlar. Ses, hayvanların yaşamında da oldukça önemlidir. Hayvanlar iletişim kurmak ve tepki göstermek için çeşitli sesler çıkarırlar. Birbirlerine bir tehlikeyi haber vermek, karşılarındaki bir hayvanı korkutmak, birbirlerini bulabilmek için farklı sesler çıkarırlar. Ses Kaynakları Ses çıkaran her madde veya cisme ses kaynağı adı verilir. Ses kaynaklarının çıkardığı sesler birbirinden farklıdır. Bazı sesler doğaldır. Bazıları ise insanlar tarafından yapay olarak oluşturulabilmektedir. Kuş sesleri, deredeki suyun sesi, rüzgarın sesi, deniz kenarlarındaki dalgaların sesi doğal seslerdir. Doğal sesleri üreten varlıklara doğal ses kaynakları denir. Müzik aletlerinden çıkan sesler, taşıtların çıkardığı sesler, hoparlörün, radyonun ve televizyonun çıkardığı sesler yapay seslerdir. Yapay sesleri üreten varlıklara yapay ses kaynakları denir. NOT: ısı ve ışık gibi bir enerji türüdür. Bir kaynaktan yayılan ses, ısı ve ışık gibi bütün yönlerden algılanır. NOT:Sadece havada değil, suda ve katı maddelerde de hareket eder. Ancak ses, boşlukta yayılmaz. Sesin yayılmasını, suyun içine atılan bir taşın oluşturduğu halkalara benzetmek mümkündür. Durgun suya atılan taşın değdiği noktada oluşan dalgalar sıktır. Dalga kaynağından uzaklaştıkça bu dalgalar seyrekleşir. Ses de buna benzer. Kaynağa yakınken güçlü duyulur. Kaynaktan uzaklaştıkça sesi d uymak güçleşir. Yakınımızdaki radyodan çıkan sesi kolayca duyabiliriz. Ancak radyodan uzaklaştıkça sesini duymak zorlaşır. Daha da uzaklaşırsak radyodan çıkan sesi duyamayız. Bunun sebebi radyodan uzaklaştıkça, radyodan gelen sesin şiddetinin azalmasıdır. İki kulağımızın olması sesin geldiği yönü anlamamızı sağlar. Beynimiz iki kulağımıza gelen ses düzeylerini karşılaştırarak sesin hangi yönden geldiğini anlamamızı sağlar. Ses kaynağı her iki kulağımıza da aynı uzaklıkta ise bu ses kaynağının yerini belirlemek zorlaşır. Ses Titreşimdir Titreşen bir nesnenin başlattığı titreşimler dizisine ses denir. Sesin oluşabilmesi için titreşim hareketi gereklidir. Titreşim bir nesnenin ileri geri hareketidir. Titreşim yapan ses kaynakları havayı titreştirir. Titreşen hava yayılarak kulağımıza gelir ve bir etki oluşturur. Böylece ses işitilir. Konuşurken elimizi boğazımıza dokundurduğumuzda gırtlağımızda bir titreşim meydana geldiğini hissederiz. Gırtlağımızda ses telleri adı verilen iki tane kas şeridi vardır. Konuşurken gırtlağımızdaki bu ses telleri hızla titreşir ve sesi meydana getirir. Ses telleri ne kadar hızlı titreşirse ses o kadar yüksek çıkar. Kadınların ses telleri kısa ve ince, erkeklerin ses telleri ise uzun ve kalındır. Bu yüzden kadınların ve erkeklerin sesleri birbirinden farklıdır. Saz, gitar, keman, mandolin ve davul gibi birçok müzik aletinde titreşim hareketi görülebilir. Ancak flüt, kaval, ney gibi birçok müzik aletinde titreşim hareketi görülmez. Saz, gitar, mandolin, keman gibi müzik aletlerinde titreşen teller ses çıkarır. Klarnet gibi bazı üflemeli müzik aletlerinin ağız kısmında ağaçtan yapılmış ince bir parça bulunur. Müzik aletine üflendiğinde bu parça aletin içindeki havayı titreştirerek ses çıkarır. Flüt, kaval, ney gibi üflemeli çalgılarda, klarnette olduğu gibi ağaçtan yapılmış bir parça yoktur. Bu çalgılara üflendiğinde aletin içindeki hava titreşerek ses çıkarır. Davul gibi vurmalı müzik aletlerinde deri bulunmaktadır. Deriye Vurulduğunda titreşerek ses çıkarır. Radyonun ya da televizyonun sesini işitebiliriz. Ancak çıkardıkları ses dalgalarını göremeyiz. Bu gibi aletlerin çıkardıkları sesleri etkilerinden anlayabiliriz. Örneğin, çalmakta olan bir radyoya şişirilmiş bir lastik balon dokundurduğumuzda, balonun titreştiğini görürüz. Balonun titreşmesi sesin bir enerjiye sahip olduğunu gösterir. Bazı opera sanatçıları çıkardıkları sesle bir bardağı kırabilir. Bir tür balina (ispermeçet balinası) ise çıkardığı sesle avını sersemletebilir, hatta öldürebilir. Ses ve İşitme Ses kaynaklarından çıkan ses, havada yayılarak kulağımıza kadar gelir ve kulak zarını titreştirir. Kulak zarındaki titreşimler kulağın iç kısımlarına iletilir. Bu titreşimler belirli bir ileti taşır. Bu iletiler beyne ulaştığında ses işitilmiş olur. Bir canlının kulağının büyük olması o canlının daha iyi duyabileceği anlamına gelmez. Fillerin kulakları insanlarınkinden çok büyük olmasına rağmen, ancak insanların işitebileceği sesleri işitirler. Fillerin kulaklarının büyük olması üzerlerine konan böcekleri uzaklaştırmalarına ve serinlemelerine yardımcı olur. Ses, havada yayılırken havayı oluşturan moleküllerin titreşmesine neden olur. Titreşen moleküller çevresindeki diğer moleküllere enerji aktarır. Ancak ses kaynağından uzaklaştıkça enerji aktarımında azalma meydana gelir. Bulunduğumuz odada çalışmakta olan televizyondan çıkan ses çok az enerji kaybederek kulağımıza gelir. Böylece televizyonun sesini kolayca duyabiliriz. Ancak televizyondan uzaklaştıkça sesini duymakta zorluk çekeriz. Bunun sebebi kaynaktan uzaklaştıkça sesin enerji kaybetmesidir. Aynı ses kaynağının ürettiği sesin farklı uzaklıklardan farklı şekilde duyulmasını sağlayan özelliğe sesin şiddeti denir. Kolumuz aşağıda iken kol saatimizin sesini işitemeyiz. Kol saatimizden çıkan sesler saatten çıktıktan sonra her yöne yayılarak enerjisini kaybeder. Çok az bir kısmı kulağımıza ulaşır. Kol saatimizi kulağımıza dayadığımızda saatten çıkan ses çok az enerji kaybederek kulağımıza ulaşır. Böylece kol saatimizin sesini işitebiliriz. Bir dosya kağıdını rulo yapıp bir ucunu kol saatinin üzerine, diğer ucunu kulağımıza dayarsak saatin sesini işitebiliriz. Ancak kağıt rulo çok uzun olursa saatin sesini işitemeyiz. Bunun sebebi sesin yol aldıkça enerjisini kaybetmesidir. Bazı hayvanlar insanların duyamadıkları sesleri duyar ve insanların çıkaramadıkları sesleri çıkarır. Yarasaların gözleri iyi göremez ancak kulakları çok iyi duyar. Yarasaların çıkardıkları sesler, çevredeki canlı ve cansız varlıklara çarparak geri döner. Böylece yarasalar varlıkların büyüklüklerini ve yerlerini algılar. Dolayısıyla yarasalar işitme duyulan sayesinde engellere çarpmadan uçabilir ve avlanabilir. İnsan kulağı yarasaların çıkardığı bazı sesleri duyamaz. Yunuslar yiyeceklerini ararken suda ses çıkarırlar. Bu sesler balık ya da balık sürüsüne çarparak geri döner. Böylece balıkların yerini öğrenen yunuslar avlanır. Yunuslar iyi göremez, koklama organları körelmiştir. Ancak işitme duyuları çok gelişmiştir. Yunuslar da yarasalar gibi insanların duyamayacağı bazı sesler çıkararak aralarında iletişim kurarlar. Kümes hayvanları, atlar ve köpekler insan kulağının duyamadığı bazı sesleri işitebilir. Örneğin; 1999 Marmara ve Düzce depremlerinde olduğu gibi şiddetli depremlerde oluşan sesleri insan kulağı işitebilir. Hafif şiddetteki depremlerde oluşan sesleri insan kulağı işitemezken bu hayvanlar işitebilir. İnsan kulağının işitemediği titreşimlerden günlük yaşamda pek çok alanda yararlanılır. Petrol arama, yer kabuğunu inceleme, tıp, endüstri ve haberleşme bu alanlardan bazılarıdır. Doktorlar insan vücudunu dinlemek için stetoskop kullanarak kalp ve akciğer hastalıklarını teşhis ederler. Sesin Şiddeti Seslerin şiddetleri farklıdır. Sesin şiddetine gürlük de denir. Sesin şiddetini artırmak ve sesimizi daha uzaklara duyurmak için megafon adı verilen bir alet kullanılır. Megafon koni şeklinde olup sesin bir doğrultuda yayılmasını sağlar. Böylece sesimiz çok uzaklardan da duyulabilir. Sokak satıcıları, itfaiyeciler, polisler seslerini duyurabilmek için megafon kullanırlar. İşitme güçlüğü çeken insanlar işitme aygıtı kullanırlar. Bu aygıtlar çevreden gelen seslerin şiddetini artırarak daha iyi duyma sağlar. Gürültü Çevremizdeki kuş sesleri, bir deredeki suyun sesi kulağımıza hoş gelir. Ancak taşıtların ve iş makinelerinin sesi insanı rahatsız eder. Hoşa gitmeyen ve insanlar üzerinde olumsuz etki yapan seslere gürültü denir. Şehirlerin büyümesi ve teknolojik gelişmeler gürültüyü artırır. Gürültülü ortamlarda bulunanların işitme yeteneğinde bozukluklar görülür. Gürültü, insanların gergin ve sinirli olmasına neden olur. Gürültülü ortamlarda çalışanların dikkatleri dağılır, işlerini yapmakta zorlanırlar. Bu sebeple gürültülü ortamlarda çalışanlar kulak koruyucuları kullanmalıdır. Kulak koruyucuları işitme kaybını önler. Gürültülü yerlerde bulunmak ve yüksek sesle wolkman dinlemek kulak zarını zedeleyebilir Ses Kirliliği Okul, kütüphane, sinema, tiyatro salonları, toplu taşıma araçları, iş yerleri, apartmanlar insanların toplu olarak bulundukları yerlerdir. Bu mekanlarda konuşma kurallarına uyulmalı, gürültülü ve rahatsız edici davranışlarda bulunulmamalıdır. Amacı dışında kullanılan yüksek ses, ses kirliliğine neden olur. Kalabalık şehirler ve gelişen teknoloji ses kirliliğinin artmasına neden olur. Ses kirliliği, ruh ve beden sağlığımızı olumsuz yönde etkiler. Stres, ülser, yüksek kan basıncı, baş dönmesi ve baş ağrısına sebep olur. Gürültülerden etkilenmemek için binalara ses yalıtımı yapılır. Plastik, köpük, elyaf, yün, keçe, hah gibi maddeler ses yalıtımında kullanılır. Sesin bulunduğu ortamdan geçişini engellemek amacıyla mekanın yalıtım maddeleriyle kaplanmasına ses yalıtımı denir.