aile işletmelerinde kurumsallaşma sorunları

advertisement
T.C.
İSTANBUL GELİŞİM ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
AİLE İŞLETMELERİNDE KURUMSALLAŞMA SORUNLARI
İŞLETME ANABİLİM DALI TEZSİZ YÜKSEK LİSANS BİTİRME
PROJESİ
Hazırlayan
Zeynel KÜRKÇÜ
Proje Danışmanı
Prof. Dr. Osman Zekayi ORHAN
İstanbul – 2014
PROJE TANITIM FORMU
YAZAR ADI SOYADI
: Zeynel KÜRKÇÜ
PROJE DİLİ
: Türkçe
PROJENİN ADI
: Aile İşletmelerinde Yönetimin Aile Bireylerinden
Profesyonel Yöneticilere Geçişinde Yaşanan
Zorluklar
ENSTİTÜ
: Sosyal Bilimler Enstitüsü
ANA BİLİM DALI
: İşletme
PROJENİN TÜRÜ
: Tezsiz Yüksek Lisans Projesi
PROJENİN TARİHİ
: 17.02.2014
SAYFA SAYISI
: 46
PROJE DANIŞMANI
: Prof. Dr. Osman Zekayi ORHAN
DİZİN TERİMLERİ
:
TÜRKÇE ÖZET
:
DAĞITIM LİSTESİ
: İstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsüne
Zeynel KÜRKÇÜ
T.C.
İSTANBUL GELİŞİM ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
AİLE İŞLETMELERİNDE KURUMSALLAŞMA SORUNLARI
İŞLETME ANABİLİM DALI TEZSİZ YÜKSEK LİSANS BİTİRME
PROJESİ
Hazırlayan
Zeynel KÜRKÇÜ
Proje Danışmanı
Prof. Dr. Osman Zekayi ORHAN
İstanbul – 2014
BEYAN
Bu projenin hazırlanmasında bilimsel ahlak kurallarına uyulduğu, başkalarının
eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel normlara uygun olarak atıfta
bulunulduğu kullanılan verilerde herhangi tahrifat yapılmadığını, projenin herhangi
bir kısmının bu üniversite veya başka bir üniversitedeki başka bir proje olarak
sunulmadığını beyan ederim.
Zeynel KÜRKÇÜ
…../…./.2014
T.C.
İSTANBUL GELİŞİM ÜNİVERSİTESİ
TEZSİZ YÜKSEK LİSANS BİTİRME PROJESİ
DEĞERLENDİRME RAPORU
Öğrencinin
Adı ve Soyadı
Numarası
Anabilim Dalı
Bilim Dalı
Bitirme
Projesi Konusu
Bitirme
Projesine Başladığı
Tarih
Bitirme
Projesini Bitirdiği
Tarih
Zeynel KÜRKÇÜ
130608250
İşletme
İşletme
AİLE
İŞLETMELERİNDE
SORUNLARI
KURUMSALLAŞMA
Şubat 2014
Mayıs 2014
Yukarıda ismi yazılı Tezsiz Yüksek Lisans öğrencisi, İstanbul Gelişim
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Öğretim ve Sınav Yönetmeliğinin ilgili
maddeleri gereğince, Danışmanı tarafından …….../…..…./…….… Tarihinde Saat
………..….’da yapılan değerlendirme sonucunda;
Başarılı,
Başarısız,
Bulunmuştur.
Tezsiz Yüksek Lisans Bitirme Projesini Yürüten Danışmanın
Unvanı Adı ve Soyadı: Prof. Dr. Osman Zekayi ORHAN
Tarih:
İmzası:
ÖZET
Aile işletmelerinin kurumsallaşma süreci birçok sorun içermektedir. Bu
sorunlardan birisi de profesyonel yöneticiye geçiştir. Aile dışından profesyonel
yönetici ile çalışmak, aile bireylerinin çoğu tarafından istenmeyen bir durumdur.
Aileler profesyonel yönetici ile çalışmak yerine, aileden bir bireyin yönetici olarak
çalışmasını tercih etmektedirler.
Çalışmanın ilk bölümünde kavramsal çerçeve oluşturularak, çokça değinilen
yönetim, profesyonel yönetim ve kurumsallaşma kavramları açıklanmıştır.
Kurumsallaşma
başlıklı
ikinci
bölümde
kurumsallaşma
yaklaşımları,
kurumsallaşmanın zorlukları ve avantajları araştırılmıştır.
Çalışmanın üçüncü bölümünde genel hatlarıyla aile işletmeleri açıklanmış;
tanımı, özellikleri, sorunları, üstün ve zayıf yönleri ile aile işletmelerinin bireyleri
hakkında bilgi verilmiştir.
Çalışmanın dördüncü bölümünde aile işletmelerinin kurumsallaşma sürecinde
yaşadığı sorunlar açıklanmıştır. Aile işletmelerinde kurumsallaşmanı süreci
açıklandıktan
sonra,
profesyonel
yönetim
kurumsallaşma sürecinin zorlukları anlatılmıştır.
I
özelinde
aile
işletmelerinde
İÇİNDEKİLER
SAYFA
ÖZET..................................................................................................................................I
İÇİNDEKİLER....................................................................................................................................... II
ŞEKİLLER LİSTESİ........................................................................................................................... IV
ÖNSÖZ ................................................................................................................................................ V
GİRİŞ ..................................................................................................................................................... 1
BİRİNCİ BÖLÜM: KAVRAMSAL ÇERÇEVE
1.1.
1.2.
1.3.
YÖNETİM............................................................................................................ 2
PROFESYONEL YÖNETİM KAVRAMI............................................................. 2
KURUMSALLAŞMA ........................................................................................... 3
İKİNCİ BÖLÜM: KURUMSALLAŞMA
2.1.
2.2.
2.3.
2.4.
KURUMSALLAŞMA YAKLAŞIMLARI ............................................................... 5
2.1.1. Rasyonel Kurumsallaşma Yaklaşımı ............................................. 6
2.1.2. Kurumsallaşma Analizi Yaklaşımı .................................................. 7
KURUMSALLAŞMA SÜRECİ ............................................................................ 8
KURUMSALLAŞMANIN ZORLUKLARI .......................................................... 10
2.3.1. Yetersiz Bilgi................................................................................ 10
2.3.2. Geleneksel İş Yapısı.................................................................... 10
2.3.3. Geleneksel İlişkiler....................................................................... 10
2.3.4. Uygulamada Yaşanan Sorunlar ................................................... 11
KURUMSALLAŞMANIN GETİRİLERİ ............................................................. 11
2.4.1. İş Akışının Kurallarla Sürdürülmesi .............................................. 11
2.4.2. Süreklilik ...................................................................................... 12
2.4.3. Verimlilik Artışı............................................................................. 12
2.4.4. Rekabet Avantajı ......................................................................... 12
2.4.5. Yönetimin Uzmanlaşması ............................................................ 13
2.4.6. Planlama ve Denetim Kolaylığı .................................................... 13
2.4.7. Şeffaflık ....................................................................................... 13
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: AİLE İŞLETMELERİ
3.1.
3.2.
3.3.
3.4.
AİLE İŞLETMESİ TANIMI VE ÖZELLİKLERİ .................................................. 14
AİLE İŞLETMELERİNİN HEDEFLERİ ............................................................. 16
AİLE İŞLETMELERİNDE YAŞANAN SORUNLAR......................................... 17
3.3.1. Aile İçi İlişkilerin İşletmeye Yansıması ......................................... 17
3.3.2. Aile İçi Çatışmalar ....................................................................... 17
AİLE İŞLETMELERİNİN ÜSTÜN VE ZAYIF YÖNLERİ .................................. 19
3.4.1. Aile İşletmelerinin Üstün Yönleri .................................................. 19
3.4.1.1. Esnek ve Hızlı Karar Alabilme Yeteneği ................................. 19
3.4.1.2. Hazır Hedef Birlikteliği ............................................................ 19
3.4.1.3. Güvenilirlik.............................................................................. 20
3.4.1.4. Bilgi Birikiminin Aktarılabilmesi ............................................... 20
3.4.2. Aile İşletmelerinin Zayıf Yönleri.................................................... 21
3.4.2.1. Hedef Çatışmaları .................................................................. 21
3.4.2.2. Zayıf Verimlilik ........................................................................ 22
II
3.5.
3.4.2.3 Duygusal Yönetim .................................................................. 22
3.4.2.4. Şeffaflık Eksikliği .................................................................... 22
AİLE İŞLETMELERİNDE BİREYLER .............................................................. 23
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: AİLE İŞLETMELERİNDE KURUMSALLAŞMA SORUNLARI ...............
4.1.
4.2.
4.3.
AİLE İŞLETMELERİNDE KURUMSALLAŞMA ............................................... 25
4.1.1. Aile İşletmelerinde Statüler .......................................................... 25
4.1.1.1. Aile İçinden Olanların Statüleri ............................................... 26
4.1.1.2. Aile Dışından Olanların Statüleri............................................. 26
4.1.2. Aile İşletmelerinde Kurumsallaşma Süreci ................................... 29
4.1.2.1. İşletmenin Kurumsallaşması ................................................... 29
4.1.2.2. Aile İlişkilerinin Kurumsallaşması ............................................ 30
4.1.2.2.1. Aile Anayasası ............................................................. 30
4.1.2.2.2. Yönetim Kurulu ............................................................ 32
4.1.2.2.3. Aile Meclisi................................................................... 33
4.1.2.2.4. Devir Planlaması.......................................................... 33
4.1.2.2.5. Miras ve Acil Durum Planları ........................................ 34
4.1.3. Aile İşletmelerinde Kurumsallaşmaya Engel Olan Etmenler......... 34
AİLE İŞLETMELERİNİN KURUMSALLAŞMASINDA YAŞANAN
ZORLUKLAR .................................................................................................... 34
4.2.1. Kültürel Zorluklar ......................................................................... 35
4.2.2. Finansal Zorluklar ........................................................................ 35
4.2.3. Yönetimsel Zorluklar .................................................................... 36
AİLE İŞLETLMELERİNDE PROFESYONEL YÖNETİME GEÇİŞ SÜRECİ .. 37
4.3.1. Profesyonel Yönetimin Gerekliliği ................................................ 37
4.3.2. Profesyonel Yöneticinin Önemi, Olumlu ve Olumsuz Yönleri ....... 38
4.3.3. Yabancı Yöneticinin Yaşadığı Kurumsallaşma Sorunları ............. 39
SONUÇ ...............................................................................................................................................42
KAYNAKÇA .......................................................................................................................................43
III
ŞEKİLLER LİSTESİ
SAYFA
Şekil 1 : Üç Daire Modeli..............................................................................................23
IV
ÖN SÖZ
Aile işletmelerinin kurumsallaşması ihtiyacının yaygın olarak kabul edildiği
ülkemizde
bu
konuda
çok
miktarda
kaynak
bulunmaktadır.
İstanbul
Kültür Üniversitesi’nin düzenlediği Aile İşletmeleri Kongreleri de bu konuda ciddi bir
bilgi birikimi ve paylaşımı sağlamaktadır. Aile işletmelerinin kurumsallaşma
sürecinde yaşadığı ciddi sorunlardan olan profesyonel yöneticiye geçişle ilgili
birtakım
değinmeler
bulunmakla
birlikte
ciddi
bir
çalışmanın
eksikliği
hissedilmektedir. Bu çalışma, profesyonel yönetici ile çalışmaya geçişte yaşanan
zorlukların açıklanmasına yönelik eksikliği gidermek ve bu konuda araştırma
yapanlar için kaynak oluşturmak amacıyla hazırlanmıştır.
Bu çalışmamamda bana bilgi, tecrübe ve yönlendirmeleriyle yardımcı olan,
birlikte çalışmaktan büyük onur duyduğum ve keyif aldığım, proje danışmanım Prof.
Dr. Osman Zekayi ORHAN’a;
Çalışmalarım sırasında fikirleriyle bana yardımcı olan, beni motive eden
çalışma arkadaşlarım, tüm dostlarıma ve her zaman olduğu gibi büyük desteğini
gördüğüm aileme;
Sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
Zeynel Kürkçü
V
GİRİŞ
Her işletme, kendi kaynaklarının yanında devletin birçok kaynağını ve çoğu
zaman da bir takım desteklerini kullanmaktadır. Bu açıdan sürekliliğinin ülke
ekonomisine de yararlı olacağı açık olan aile şirketlerinin iyi yönetilmesi ve gelecek
nesillere aktarılması sağlanmalıdır.
Aile işletmeleri; aile bireyleri tarafından yönetilme, iki ya da daha fazla nesil
boyunca yaşama, aile bireyleri arasındaki sosyal ve duygusal bağlardan etkilenme,
geleneksel değer yargılarına sahip olma gibi özelliklere sahip olduğundan diğer
işletme türlerine göre özel duruma sahiptir. Bu özel durumlar, aile işletmelerinin
yönetilmesi
konusunda
da
farklılık
gerektirmektedir.
Aile
işletmelerinin
kurumsallaşması sürecinde daha fazla hissedilen bu farklılıklar, yönetimde
profesyonel yaklaşımların kullanılmasını zorlaştırmaktadır.
Profesyonel yöneticiye geçiş sürecinde yaşanan zorluklar ve nedenlerini
anlamak için öncelikle kavramları tanımak gerekmektedir. Kurumsallaşma ve aile
işletmeleri ile ilgili ayrıntılı bilgi edindikten sonra aile işletmelerinin profesyonel
yönetici ile çalışmaya geçiş sürecini anlamak daha kolay olacaktır.
1
BİRİNCİ BÖLÜM
KAVRAMSAL ÇERÇEVE
YÖNETİM
1.1.
Yönetim süreci ile ilgili olarak gerçekleştirilmiş çok sayıda bilimsel çalışma
bulunmaktadır. Bu durum, yönetim kavramının ortak bir tanımının elde edilmesini
zorlaştırmaktadır. Yönetim kavramını, süreci işleten grupları ölçüt alarak inceleyen
Koçel1 üç tür yönetim olduğunu savunmaktadır. Aile yönetimi, siyasi yönetim ve
profesyonel yönetim olarak adlandırdığı bu yönetim türleri işletmenin sahipliği ile ilgili
görülmektedir.
Aile yönetiminde işletme idaresi, karar alma mekanizması ve hiyerarşik
yapının önemli bölümü belli bir ailenin üyelerinden müteşekkildir. Belli bir siyasal
yönelime sahip kişilerden oluşan bir grubun yönetiminde olan işletmelerin siyasal
yönetim; seçiminde uzmanlık bilgi ve deneyim ölçütlerine göre değerlendirilmiş
yöneticilerden
oluşan
işletmelerin
ise
profesyonel
yönetimle
idare
edildiği
söylenebilmektedir.
Bir amaç etrafında toplanmış insanların birlikteliği ile kurulmuş olan bir özel ya
da kamu kuruluşunun sahip olduğu kaynakları en uygun şekilde kullanılmasını
sağlamak amacıyla sağlıklı bir yönetim mekanizması oluşturmak gerekmektedir.
Sanayi Devrimi sonrasında karmaşıklaşan ve idaresi zorlaşan şirket yapıları
nedeniyle yönetim biliminin önemi ortaya çıkmıştır.2
Bilimsel yönetim yaklaşımının yaygınlaşmasıyla işletmelerdeki verimsizliğin en
önemli nedeninin kötü yönetim olduğu kabul edilmiş ve 20. yüzyılda işletme içindeki
işlevleri ayrı ayrı değerlendirip, birimler halinde yönetme yaklaşımları geliştirilmiştir.
Her ne kadar bilimsel olarak inceleme konusu olsa da başta geleneksel yönetimlerin
geliştirilmesiyle uygulanan yönetim süreci zamanla kurumsal yönetim yaklaşımının
öne çıkmasıyla çağdaş seviyeye ulaşmıştır3.
PROFESYONEL YÖNETİM KAVRAMI
1.2.
İşletmelerde uzmanlık yani profesyonellik, işletmeyi yöneten kişinin seçilme
ölçütüne bağlıdır. Yönetim konusundaki yeteneği, uzmanlığı ve deneyimine göre
seçilen yöneticilerin görev yaptığı işletmelerde profesyonel yönetimden söz
edilebilmektedir.4
Tamer Koçel, İşletme Yöneticiliği, Beta Yayınevi, İstanbul, 2010, s. 60.
Asuman Sönmez ve Andaç Toksoy, “Kurumsal Yönetim İlkelerinin Türkiye'deki Aile İşletmelerine
Uygulanabilirliği”, Maliye Finans Yazıları, 2011, No: 92, s. 54
3Sönmez ve Toksoy, a.g.e., syf.16
4Aykut Bakırcı, Globalleşme Sürecinde Büyüyen ve Gelişen Aile Şirketlerinin Kurumsallaşması, Gazi
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 29 (Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi)
1
2
2
İşletmelerde kurumsallığa ulaşma yolunda doğru yöneticinin iş başında
bulunması zorunludur. Doğru seçim yapılabilmesi için gerekli ölçütlerin belirlenmesi
ile ilgili olarak yapılmış birçok araştırma çalışması bulunmaktadır. Profesyonel bir
yöneticinin sahip olması gereken özellikleri Arslan5 kavramsal, beşeri ve teknik
yetenekler olarak sınıflandırmaktadır. Bu sınıflandırmaya göre yöneticinin öncelikle
işletme ve örgüt olgularını bütün olarak kavrama yeteneğini gerektirmektedir.
Profesyonel yönetici örgütsel yapının tüm birimlerinin birbirleriyle ilişkilerini ve
etkileşimlerini analiz edebilmelidir. İç ilişkilerin yanında çevresel etmenlerin
işletmeye etkilerini ve çevresel etmenlerde meydana gelebilecek değişimlerin
işletme için anlamını da öngörme yeteneğinin bulunması gerekmektedir.
Profesyonel yöneticinin sahip olması gereken beşeri yetenekler ise insan
ilişkilerinin işletme için önemi ile bağlantılıdır. Bir yöneticinin empati yapabilmesi,
ikna yeteneğine sahip olması, dinleme ve konuşma becerileri ve en önemlisi liderlik
vasfına sahip olması işletme için gerekli özelliklerdir. Tanımlarından birisi de
başkaları aracılığıyla iş yaptırma olan yöneticilik, ait olduğu örgütün hedeflerini
çalışanlara kabul ettirmeli, bu amaçla onların sosyal kimliklerinden kaynaklanan
kişisel özelliklerini anlamalıdır. İnsan ilişkileri konusunda yetenekli olmanın önemi,
çalışanlarla teması daha fazla olan ara kademe yöneticileri için daha yüksektir.6
Teknik yetenekler, işletmenin iş alanı ile ilgili uzmanlık bilgisi olarak
tanımlanabilir. Yöneticinin işletmede kullanılan yöntemlerle ilgili analiz yapabilme
yeteneği, işletmenin çalışma sisteminin verimliliğini anlaması açısından gereklidir.
Bu yetenek, işletmedeki iş akışının daha verimli hale getirilmesi amacıyla
planlanması ve düzenlenmesine yardımcı olmaktadır. Daha çok üretim bandına
yakın olan alt kademe yöneticilerde bulunması gereken bu yetenek, işin yapılışıyla
doğrudan ilgilidir.7
1.3.
KURUMSALLAŞMA
En basit haliyle kurumsallaşma işletmede kuralların hakim olması anlamına
gelmektedir.8 Örgütün, belli kurallar çerçevesinde işlemesi, süreçlerin kontrol
edilebilir olması, ürün ya da hizmet üretiminde standartlara sahip olunması, her
aşamadaki işlerde belli yöntem ve tekniklerin kullanılması ve performansın ölçülebilir
5 Elif Türkan Arslan, Aile Şirketlerinde Profesyonel Yöneticinin İkilemleri, Süleyman Demirel
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Isparta, 2006, s. 90 (Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi)
6 İsmet Mucuk, Modern İşletmecilik, Türkmen Yayınevi, İstanbul, 2001, s. 143
7 Arslan, a.g.e., s.91
8 Mehmet Köse, Aile Şirketlerinde İnsan Kaynakları Yönetimi, Kadir Has Üniversitesi, Sosyal
Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2010, s. 37 (Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi)
3
olması, işletmenin kurumsallaşmış olması anlamına gelmektedir.9 Bu tanımda
bahsedilen standartlar, işletmenin çevresel değişimlerle etkileşime geçmesi halinde
bozulmayacak olan standardizasyonu kastetmektedir.
Kurumsallaşma, bir örgütün işlevlerini yerine getirme biçimini anlatan ve
işletmenin hedeflerine ulaşmak için çalışırken kullandığı davranış kalıpları, değer
yargıları ve düşünme şekillerini kapsayan bir süreçtir. Örgütün kimliğini vurgulayan
semboller de dâhil olmak üzere kurumsallaşma sürecinin tüm elemanları
belgelendirilebilir olmalıdır.10
9 Ahmet Faruk Yıldırım, Türk Aile İşletmelerinde Kurumsallaşmayı Engelleyen Aile Değerleri
Üzerine Isparta İlinde Bir Araştırma, Süleyman Demirel Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Isparta,
2007, s. 50 (Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi)
10 Nihat Alayoğlu, Aile Şirketlerinde Yönetim ve Kurumsallaşma, Müstakil Sanayici ve
İşadamları Derneği Yayınları, İstanbul, 2003, s. 62
4
İKİNCİ BÖLÜM
KURUMSALLAŞMA
Çevresel koşullarda gerçekleşen değişimler, örgütsel yapıyı da etkilemektedir.
Örgütsel yapıda yansımaları görülecek olan çevresel değişimlere uyum sağlanması,
işletmelerin yaşayabilmesi için önemli bir gerekliliktir. İşletmelerin çevresel
değişimlere uyum sağlama düzeyi, aynı zamanda kurumsallaşma düzeyini
göstermektedir.
Kurumsallaşma
düzeyi
yüksek
olan
işletmeler
başarısını
sürdürebileceği gibi, yerleşmiş olan kurumsal değerlerin güçlenmesine de katkı
sağlayacaktır. Misyon, hedef, kural gibi bu değerler güçlenirken işletmenin duygusal
ve kişisel uygulamalara olan eğilimi azalacaktır.
Kurumsallaşma, işletmenin kişisel otorite ile değil kurallarla işletilmesi
demektir. Bununla birlikte kurumsallaşmış bir işletmede standartlar ve süreçler
vardır.
Değişen
çevresel
koşullara
uyum
sağlanması
için
mekanizmalar
hazırlanmıştır. Ekonomik, siyasi, toplumsal ve teknolojik gelişmelere uyum
sağlayacak bir organizasyonel yapı oluşturulmuştur. Diğer işletmelerden farklı,
kendine özgü iletişim ve iş yapma yöntemleri bulunmaktadır ve bu yöntemleri
işletme kültürü şeklinde benimseyip korumaktadır. Kurumsallaşma, işletmeler için
hayati öneme sahiptir.11
Kurumsallaşmanın
önemi,
işletmenin
yöneticisi
ya
da
yöneticileri
iş
başındayken değil, büyüyen işletmelerde sıklıkla gerekeceği gibi kurumda değilken
ortaya çıkmaktadır. Genellikle kurucu konumunda olan yöneticiler iş başındayken
denetim görevini kendisi yapmak ister. Ancak kurumdan uzaklaştığında yerine bir
vekil tayin etmek zorundadır. Oysaki kurumsallaşmış işletmelerde yöneticinin görev
ve sorumlulukları belirlenmiştir. Denetim mekanizmaları, süreç takip sistemleri,
standartlar ve yöntemler sayesinde işler yöneticiden bağımsız yürümektedir.12
KURUMSALLAŞMA YAKLAŞIMLARI
2.1.
Kurumsallaşma ile ilgili çalışmalar zamana bağlı olarak iki farklı yaklaşımı
ortaya çıkarmıştır.1950-1960 yıllarında ortaya çıkan ilk kurumsallaşma yaklaşımı,
örgütsel konuları mikro düzeyde, işletme odaklı olarak incelemekteydi. 1970’lerden
sonra ortaya çıkan ve daha modern olan yaklaşıma göre ise kurumsallaşma sadece
işletmenin iç dinamikleriyle değil, aynı zamanda içinde bulunduğu çevre ile de
ilgiliydi.
1970’li yılların ikinci yarısından sonra gelişen kurumsallaşma yaklaşımı ise
örgütün çevresi ile uyumunu incelemektedir. Bu yaklaşım aynı zamanda örgütsel
İrfan Yazıcıoğlu ve Hakan Koç, “Aile İşletmelerinin Kurumsallaşma Düzeylerinin
Belirlenmesine Yönelik Karşılaştırmalı Bir Araştırma”, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi,
2009, No: 21, 497-507, s. 499
12Köse, a.g.e.,s.16
11
5
yapının davranışlarını da incelemektedir. Araştırmacıların,
örgütsel yapının
kurumsallaşma için daha önemli olan birimi ile ilgili düşüncelerindeki farklılıklar
nedeniyle, kurumsallaşma tanımında da farklılıklar ortaya çıkmaktadır.13
Kurumsallaşma yaklaşımları, daha önce yapılmış araştırmalar incelediğinde iki
tür olarak açıklanabilmektedir.14
2.1.1.
Rasyonel Kurumsallaşma Yaklaşımı
Kurumsallaşma düzeyini, örgütsel yapılarda yerleşmiş olan yasak unsurlar ve
kuralların belirlediğini savunan rasyonel kurumsallaşma yaklaşımı, kurumları
kurumsal hale getiren faktörlerin genel kabul gören alışkanlıklar ve kurallar olduğunu
ileri sürer.
Bu yaklaşım, eski kurumsallaşma olarak da bilinmektedir ve kurumsallaşma
olgusunu rasyonel açıdan ele alır. Yani kuruluşu sadece kuramsal boyutta inceler ve
örgütsel yapının sorunlarına teorik olarak yaklaşır. Bahsedilen bu sorunlar da,
örgütsel yapıyı oluşturan birimlerin işlevleri ve örgüt içinde meydana gelen
değişimler ile ilgilidir. Rasyonel kurumsallaşma yaklaşımına göre hazırlanmış
planlara göre işleyen kurumsallaşmış örgütlerde örgüt yapılarının oluşturulması
sırasında sadece kurallar ve süreçler üzerinde çalışılması yeterlidir. Bu yaklaşım,
birimler arası koordinasyona yeterli önemi vermezken, örgüt dışındaki çevre ile hiç
ilgilenmemektedir. Bu nedenle örgütsel yapıyı oluşturan birimlerin birbiriyle ve
örgütün geneliyle sağlıklı değildir. Bu koordinasyon eksikliği nedeniyle planlara
uyulmasında ve kuralların uygulanmasında zorluklar yaşanır. Kurallara uyma ve
planların uygulanma düzeyleri, ölçülebilir bir sistem oluşturulamadığından dolayı
belirsizdir. Rasyonel kurumsallaşma yaklaşımının koordinasyonla ilgili sorunları
nedeniyle
işletmede
kullanılan
teknolojiler
verimli
çalışmaz.
Denetim
ve
koordinasyon sistemleri birimler arasındaki iletişim sorunları nedeniyle düzgün
işlemez.
Daha çok önceden yaşanmış ve bilimsel çalışmalarla ortaya çıkarılmış
sorunlarla ilgilenen ve bu sorunların çözümüne odaklanan rasyonel kurumsallaşma
yaklaşımının eleştirildiği bir diğer konu ise, örgütün gelecekte yaşaması olası
sorunların tespitine yönelik çalışmalarla ilgilenmiyor olmasıdır. Aynı zamanda
sorunları çözümünde yaratıcılık içeren modern yaklaşımlar yerine yüzeysel
çözümler üretmeye odaklandığı da kabul edilmektedir. Bu yaklaşım, örgütsel
KORALP GÜROL, Örgütlerde Kurumsallaşmanın Temelleri, Beta Yayıncılık, İstanbul,
2011, s. 7
14Naciye Bilgin, Aile Şirketleri Kurumsallaşma Eğilimleri: Ankara KOBİ Örneği, Atılım Üniversitesi, Sosyal
Bilimler Enstitüsü, Ankara, 2007, s. 30 (Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi)
13Yonca
6
yapıların sadece bürokratik boyutuyla ilgilenmekte ve sosyal boyutu ile ilgili herhangi
bir teoriyle ilgilenmemektedir.
Rasyonel kurumsallaşma yaklaşımının günümüzde yetersiz kalmasının
sebeplerinin başında işletmenin içinde bulunduğu çevre ile ilgili herhangi bir
çalışmayı içermemesidir. Bunun yanında toplumsal ilişkileri, insan unsurunu ve
duygusal yapıları ve etken olarak değil, sadece veri olarak kabul etmektedir.15
Kurumsallaşma Analizi Yaklaşımı
2.1.2.
İkinci dönem çalışmaların ortaya çıkardığı yeni kurumsallaşma yaklaşımı,
rasyonel kurumsallaşma yaklaşımının üzerinde durmadığı konulara önem vermekte,
bu şekilde kurumsallaşma kuramına farklı bir boyuta taşımaktadır.
Kurumsallaşma analizi yaklaşımı, örgütsel etkileşim, uyum, işletme stratejileri,
süreçler ve planlamalar konuları üzerinde durarak örgütsel yapımının biçimsel
özelliklerini tanımlamaya odaklanmaktadır. Rasyonel kurumsallaşma yaklaşımından
farklı olarak bu yeni yaklaşımda organizasyonel yapının oluşumunda iç dinamikler
kadar dış etkenlere de önem verilmektedir. Dış etkenlerin dikkate alınarak
düzenlemelere gidilmesi ile örgütün sürekliliğinin sağlanması, örgütsel yaratıcılığın
kullanılması
ve
planlamaların
daha
belirginleştirilmesi
gibi
düşüncelerin
uygulanmasını mümkün hale getirmektedir. Nitekim dış etkenlerin örgüt faaliyetleri
açısından belirleyiciliği açıkça bilinmektedir. Bu nedenle kurumsallaşma analizi
yaklaşımını benimseyenler hedeflerin belirlenmesi, problem çözme, yaratıcılık,
beceri ve deneyime göre çalışan alınması, yönetimsel kararlar, örgütsel misyon ve
vizyon, belgelendirme çalışmaları, yasalara uygunluk konularına da önem vermişler,
çevresel etmenlerden olumsuz etkilenmeyecek bir organizasyonel yapı elde etmek
için çalışmışlardır. Eski kurumsallaşma yaklaşımında önem verilmeyen toplumsal
etkileşim kurumsallaşma analizi yaklaşımında üzerinde durulan önemli konulardan
birisi olmuş ve bu sayede işletmelerin sosyal niteliklerinin de olduğu ortaya
konmuştur16.
Bireylerin kurumsallaşma çalışmalarındaki öneminin başlıca nedenleri, kişilerin
deneyimleri, anlayışları, beklentileri ve algılarının farklı olmalarıdır. Bu farklılıklar
kişilerin sosyal kimliklerin ortaya koymakta ve işletmenin kişilerden etkilenmesine
neden olmaktadır. Bu neden bireylerin beklentileri değerlendirilmeli ve örgütsel
hedeflerle bütünleşmesi sağlanmalıdır. Yoğun tempolu iş ortamlarında çalışan
bireyler sorun çözmede çoğunlukla süreçleri ve kuralları uygulamaya meyilli
değildirler. Geleneksel yöntemlerle ve duygularla hareket ederek problem çözme
davranışı gösterirler. Kurumsallaşma analizi yaklaşımında üzerinde durulan önemli
15
16
Bilgin, a.g.e.,s.31
Bilgin, a.g.e.,s.32
7
konulardan birisi olan bireysel davranışların yanında kurumsal kültür ise örgütün
kaynak kullanımı, teknoloji kullanımı, yöntem ve teknikler ile çalışanların eğitim
seviyeleri ile ilgilidir. Yeni yaklaşım, örgüt yapılarında verimliliği amaçlayan
yenilikçilik üzerinde de durmaktadır.
Kurumsallaşma analizi yaklaşımının rasyonel kurumsallaşma yaklaşımından
bir diğer farkı, deneysel yaklaşıma sahip olmasıdır. Rasyonel kurumsallaşma
yaklaşımında tezler teorik olmakla birlikte kesin ve net yargılara sahiptir.
Kurumsallaşma analizi yaklaşımında ise savunulan tezler değişmeye ve gelişmeye
açıktır, esnekliğe sahiptir17.
Holm’un kurumsallaşma ile ilgili görüşleri, kurumsallaşma analizi yaklaşımıyla
örtüşmektedir. Kurumsallaşma analizi yaklaşımına operasyonel bir açıklık getiren
Holm, kurumsallaşmayı “kurumsal düzenlemeler” ve “sistemler” olarak farklı iki
boyutta incelemektedir. Kurumsal düzenlemeler boyutu rasyonel kurumsallaşma
yaklaşımının ilgilendiği örgüt içi alanda yer alan konularla ilgili özellikleri incelerken,
sistemler boyutu kurumsallaşma analizi yaklaşımının alanına giren konuları
incelemektedir. Kurumsal düzenlemeler boyutunun çalışma alanı örgüt içi birimlerin
birbirleri ve örgütün tamamı ile arasındaki ilişkilerle, süreçlerle ve kurallarla
kapsarken; sistemler boyutunun çalışma alanı, kurumsal politikalar ve örgütün içinde
bulunduğu dış çevre ile ilişkilerini kapsamaktadır18.
İki yaklaşımın konuları incelendiğinde birbiriyle yakından ilgili oldukları ve
kısmen
kesiştikleri
görülmektedir.
Rasyonel
kurumsallaşma
yaklaşımı
kurumsallaşmaya örgüt içi odaklı olarak mikro düzeyde yaklaşırken, kurumsallaşma
analizi yaklaşımı dış çevre odaklı olarak makro düzeyde yaklaşmaktadır. Rasyonel
kurumsallaşma yaklaşımı kesin ve net teorik çalışmalar, kurumsallaşma analizi
yaklaşımı ise deneysel ve gelişmeye açık yaklaşımlar sergilemektedir.19
KURUMSALLAŞMA SÜRECİ
2.2.
Kurumsallaşma planlı bir süreçtir. Kurumsallaşma sürecinde, önceden
planlanmış
olan
belli
aşamalar
bulunmaktadır.
Kurumsallaşma
konusunda
danışmanlık yapan firmaların izledikleri yol ile bakıldığında kurumsallaşma süreci;
kurumsallaşma kararını netleştirme, faaliyet alanlarını sadeleştirme, SWAP analizi,
yol haritası çıkarma ve stratejik yönetim aşamalarından oluşmaktadır.
Aile işletmelerinin kurumsallaşma süreci daha çok aile içi iletişimin
güçlendirilmesi ve hedef birlikteliği altında iletişim sorunlarının çözülmesine
dayanmaktadır.
17
Bilgin, a.g..e,.s.33
Bilgin, a.g.e.,33
19 Bilgin, a.g.e., 33
18
8
Aile işletmelerinin kurumsallaşmasını engelleyen etmenlerden birisi olarak
sıklıkla karşılaşılan bir durum, aile bireylerinin çalışmalarındaki performans
düşüklüğüdür. Aileden olmaları sayesinde beceri ve deneyimlerinin düşüklüğü göz
ardı edilerek istihdam edilen ve özellikle üst kademelerde görev alan çalışanların
düşük performans sergilemeleri, aynı zamanda aileden olmadığı halde yüksek
kapasite ile çalışanların kurumsallaşmış başka işletmelere geçmesi nedeniyle
engelleyici bir unsur olarak ortaya çıkmaktadır. Bu durum, aile bireylerinin yönetim
kadrosunda düşük ücretle çalışmalarının getirdiği ekonomik avantajı gölgede
bırakmakta ve işletmenin geleceğini tehlikeye atmaktadır.20
Aile bireylerinin işletmede istihdam edilmelerinin neden olduğu sorunların
yanında,
bazı
yararları da bulunmaktadır. Özellikle yönetim
kademesinde
çalıştırılacak profesyonellere verilecek yüksek ücretlerden tasarruf etmekle birlikte,
bazı kritik pozisyonlarda aile birey çalıştırmak güvenlik nedeniyle istenen bir durum
olarak ortaya çıkmaktadır. Fakat aile bireylerinin, özel bilgi birikimi, deneyim ve
uzmanlık gerektiren alanlarda görev alması, işletmenin çalışmasını aksatabilecek bir
durumdur. Bu pozisyonlarda aileden ya da dışarıdan, ama yeterli uzmanlığa sahip
ve alanında eğitim görmüş kişilerin çalıştırılması işletmenin performansını
artıracaktır. Özellikle tepe yönetici konumunda çalışması için aile dışından istihdam
edilecek uzman yöneticilerin kar payı ile çalıştırılması, performans artırıcı ve
günümüzde kullanılan bir yöntemdir.
Kurumsallaşma sürecini tamamlayamamış olan aile işletmelerinde yönetim
kademesinde yaşanan sorunlar, genellikle yöneticilerin çalışmasını aksatacak
şekilde, yöneticilerin yoğun etkileşimi ile çözümlenebilmektedir. Oysa bu tür
işletmelerde aile dışından bir profesyonelin tarafsız yaklaşımı ile sorunlar,
yöneticilerin çalışması aksamadan giderilebilmektedir.
İşletmelerinin yaşamını sona erdiren ve sadece aile işletmelerinde görülebilen
bir diğer sorun, yönetici aile bireylerinin, yönetimi kendi istedikleri çocuklara
bırakmak istemeleridir. Bu sorun çözülemediğinde işletmenin satışı tek öare olarak
görülmekte ve aile işletmesinin sona ermesine neden olmaktadır. Özellikle kardeş
olan yönetici akrabalar arasında yaşanan bu tür rekabetlerin yıkıcı sonuçlarından
kaçınmak için yönetimin, üzerinde ortak karara varılamamış bir aile bireyi yerine,
karar birliği ile istihdam edilecek yabancı bir uzmana verilmesi, bahsedilen
faydalarının yanında işletmenin kalıcılığına da hizmet edecektir.21
20
21
Köse, a.g.e.,,s. 41
Köse, a.g.e.,s.16
9
2.3.
KURUMSALLAŞMANIN ZORLUKLARI
Kurumsallaşma, başta geleneksel aile idaresi kurallarına ters gelebilecek bazı
öğeleri barındırdığından, doğal olarak zor bir süreçtir. Bu süreçte yaşanan zorluklar
genellikle
aile
bireylerinin
sosyal
ilişkilerinden
ve
duygusal
bağlarından
kaynaklanmaktadır. Bunlara önyargılar ve alınacak sorumluluklar açısından yetersiz
deneyimin de eklenmesi, bu süreci daha da zorlaştırmaktadır.
Karpuzoğlu,22 aile işletmelerinin devamlılığı önündeki engelleri akraba
kayırma, girişimcinin tek yönetici olması, finansman ve rekabete dayalı sorunlar
olarak sıralamaktadır. Kurumsallaşma süreci göz önüne alındığında bu süreci
zorlaştıran durumlar; yetersiz bilgi, geleneksel iş yapısından kaynaklanan sorunlar,
geleneksel ilişkilerden kaynaklanan sorunlar ve uygulamada yaşanan sorunlar
şeklinde sıralanabilir.
2.3.1.
Yetersiz Bilgi
Kurumsallaşmanın görece yüksek yatırım gerektiren bir süreç olduğu
konusunda bilgi sahibi olmayan aileler, bu çalışmaya karşı isteksiz tutum
sergileyebilmektedirler. Yanlış bilgi sahibi olmak da kurumsallaşma ile ilgili
önyargılara ve isteksizliklere neden olabilmektedir. Bu yanlış anlamaların başında
işletme yönetimini aile dışından birisine devretmenin zorunlu olduğu bulunmaktadır.
Aile bireylerinden birisinin yönetim için hazırlanması şeklinde profesyonel yönetimin
ailede kalabileceğinin bilinmemesi, aile dışına karşı duyulan güvensizlik nedeniyle
kurumsallaşmaya karşı isteksizliğe neden olabilmektedir.23
2.3.2.
Geleneksel İş Yapısı
Aile işletmelerinde kendine özgü yapılanmalar bulunmaktadır. Personel
alımları, görev dağılım ve görev tanımlamalarında belirsizlikler, hiyerarşik düzenin
karmaşıklığı, sorumluluk alanlarının belirgin olmaması, yöneticilerin geniş yetkileri ve
bilimsellikten uzak performans ölçümleri, aile işletmelerinin bireylerinin geleneksel iş
anlayışından kaynaklanmaktadır. Bu sorunlar, kurumsallaşma çalışmalarının her
aşamasında engelleyici olarak ortaya çıkmaktadır.
2.3.3.
Geleneksel İlişkiler
Nepotizm, yani aile bireylerinin kayırılması, kurumsallaşma sürecindeki en
önemli engellerden birisi olarak ortaya çıkmaktadır. Gerek çalışanların motivasyonu
22 Ebru Karpuzoğlu, Büyüyen ve Gelişen Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma, Hayat Yayınları, İstanbul,
2011, s. 19
23 Ayşehan Çakıcı ve Şefika Özer, “Mersin'deki KOBİ Sahip ve Yöneticilerinin Gözüyle
Kurumsallaşma Tanımı ve Kurumsallaşmanın Önündeki Darboğazlar”, Yönetim ve Ekonomi, 2008,
Cilt: 15 No: 1, 41-57, s. 44
10
ve gerekse yetersiz bilgi düzeyine sahip aile bireylerinin sorumluluk almaları
nedeniyle doğabilecek aksaklıklar, iş akışını da bozabilmektedir.
Uygulamada Yaşanan Sorunlar
2.3.4.
Kurumsallaşma yatırım gerektiren bir süreçtir. Bu süreçte maddi kaynakların
kullanılmak istenmemesi ya da yetersiz olması önemli bir zorluk olarak ortaya
çıkmaktadır. Bunun yanında sürecin denetimi, planlama eksikliği, personelin eğitim
seviyesinin yetersiz olması ve işletmede geleneksel bakış açısının hakim olması da
süreci zora sokan engellerdendir. Ayrıca çalışanların kurumsallaşma çalışmaları
sırasında üstlenecekleri ek görevler konusunda isteksiz olmaları da yaşanan
zorluklardandır.
KURUMSALLAŞMANIN GETİRİLERİ
2.4.
Kurumsallaşma, özellikle aile işletmeleri için sürekliliği sağlamada zorunlu bir
çalışma olarak görülmektedir. Kurumsallaşma çalışmalarına daha çok kurallı bir yapı
elde edebilmek ve işletmenin sonraki nesle aktarılmadan kapanmasının önüne
geçebilmek için başlandığı bilinmektedir.24
Aile işletmelerinin bu sürece girişmelerindeki amaçlarına odaklanarak
kurumsallaşmanın getirilerinin nesnel olarak incelenebileceği düşünülebilir. Bu
şekilde kurumsallaşmanın getirileri; iş akışının kurallarla sürdürülmesi, süreklilik,
verimlilik artışı, rekabet avantajı, yönetimin uzmanlaşması, planlama ve denetim
kolaylığı ile şeffaflık olarak sıralanabilir.
İş Akışının Kurallarla Sürdürülmesi
2.4.1.
Kurumsallaşma çalışmaları, örgütsel yapıda belli düzenlemelere gidilmesini
gerektirmektedir. Bu düzenlemeler aile ilişkilerindeki karmaşıklığın işletmeye
yansımasının önüne geçmektedir. İşletme faaliyetlerinin belli kurallar içerisinde
yürütülmesi, belgelendirmeye dayalı süreçlerin geliştirilmesi, yetki ve sorumlulukların
çerçevelendirilmesi ve tüm süreçlerin ölçülebilir olması kurumsallaşma sayesinde
mümkün olabilmektedir.
Kurallar, işletmede personelin belli özelliklere sahip olmasını gerektirebilir. Bu
gereklilik, kurumsallaşmış işletmelerde nepotizmin önüne geçmede yardımcı
olmaktadır. Belli görevlere, aile içinden uygun olmayan bir bireyin yerine o görev için
eğitim almış yetenekli ve deneyimli bir çalışanın getirilmesi, kurallar gereği
uygulanabileceğinden, işletmenin işleyişinde kaliteyi ve verimliliği de artıracaktır.
Çalışanların yetenek ve deneyimleri açısından uygun olarak seçilmesi, işletmede
teknik alt yapının güçlenmesine de katkıda bulunacaktır.
24
Çakıcı ve Özer, a.g.e..,s.48.
11
Kurallar, aynı zamanda işletmede kayıtlı çalışmayı da gerektirmektedir.
İşlemlerin kayıt altına alınması önceki deneyimlerden yararlanmak, hatalı işlemlerde
sorumluları ortaya çıkarmak, iş akışını düzenli hale getirmek ve süreci güvence
altına almak için gereklidir.
Kuralların yazılı hale getirilmesi de kurumsallaşmanın getirilerindendir. Bu
durum, aile içi iletişimlerde son derece geçerli olan sözlü anlaşmaların getirdiği
olumsuzlukların önüne geçmede önemlidir.
2.4.2.
Süreklilik
İşletmelerde başarının göstergelerinden birisi de, büyümedeki sürekliliktir.
Büyümenin ve gelişmenin süreklilik kazanması, kurumsallaşmanın getirilerindendir.
Kurumsallaşmayı başarılı olarak tamamlamış olan işletmeler, anlık atılımlarla geçici
kazanımlar elde etmek yerine uzun vadeli planlarla büyürler. Bu şekilde sağlanan
gelişmeler süreklilik gösterecektir.
Süreklilik, işletmenin elde ettiği ivmenin her türlü çevresel koşul altında
sürdürülebilmesi anlamına gelmektedir. Kurumsallaşma çalışmaları aynı zamanda
çevre ile içinde bulunulan etkileşimi kontrol altında tutmayı, çevresel etmenlerdeki
değişimlere karşı hazırlıklı olmayı gerektirmektedir. Kurumsallaşmanın önemi
getirilerinden birisi de işte bu çevresel değişimlerden meydana gelebilecek olumsuz
etkileri
engellemek,
her
türlü
sosyal
ve
ekonomik
ortamda
iş
yapmayı
sürdürebilmektir.
2.4.3.
Verimlilik Artışı
İşletmenin yapısında gerçekleştirilen olumlu değişimler süreklilik ve ölçüle
bilirlik kazandığında, verimliliğin artması da arkasından gelecektir.
Kurumsallaşma sürecinin tamamlanmasıyla birlikte işletme güvenilir bir kimlik
kazanacaktır. Kalite kontrol mekanizmasının işlerliğiyle birlikte ürün ve hizmetlerde
hata oranı düşecek, hedef kitle tarafında imaj düzelecektir. Güvenin artmasıyla
işletmenin iş hacmi olumlu yönde artacak ve bu da müşteri memnuniyeti ile birlikte
büyümede sürekliliği getirecektir.
Kurumsallaşma, aynı zamanda markalaşmayı da beraberinde getirmektedir.
Ürün
ya
da
hizmet
bandında
belli
standartların
kazanılması
bu
süreci
kolaylaştıracak, bu şekilde verimliliğin artmasına katkı sağlayacaktır.
2.4.4.
Rekabet Avantajı
Kurumsallaşma çalışmalarının önceki başlıklarda sayılan getirileri işletmenin
rakipleri karşısında rekabet gücünü artırmaktadır. Bununla birlikte, rekabetin
kurallara uygun olarak yapılabilmesini de sağlayacaktır.
12
2.4.5.
Yönetimin Uzmanlaşması
İşletmelerde kurumsallaşma çalışmaları yönetim mekanizmasında birçok
kolaylığı beraberinde getirmektedir. Bunlardan birisi de yönetimin iş yükünün
hafiflemesidir. Kurumsallaşma sürecini tamamlamış bir işletmede yöneticinin iş
başında bulunması zorunlu değildir. Yöneticinin iş başında olmadığı durumlarda
idare sorumluluğunun kimde olacağı önceden belirlenmiştir.
Kurumsallaşmanın gereklerinden birisi de yöneticilerin uzmanlık sahibi
olmalarıdır. Yönetimde görev alacak kişilerin iş alanı ve yönetimi konusunda uzman
olması ön koşuldur. Aile bireylerinden bu konuda yetersiz birisinin yönetime
getirilmesi istendiğinde, kurallar gereği eğitim alması ve gerekirse staj görmesi
zorunludur. Bu durum, işletmenin profesyonelce yönetilmesini sağlamaktadır.
2.4.6.
Planlama ve Denetim Kolaylığı
Kurumsallaşmış işletmelerde hedef birlikteliğinin sağlanmış olması gerekir.
Aynı hedefte birleşmiş bireyler, uzun vadeli planlar yapmakta daha az zorlanırlar.
Uzun vadeli planların yapılabilmesi, kurumsallaşmanın getirilerinden birisidir.
İş akışının planlandığı, işlemlerin kayıt altına alındığı bir işletmede denetim de
daha kolaydır. İç denetim, geleneksel yönetimlerde birçok aşamada tıkanırken,
kurumsallaşmasını tamamlamış işletmelerde iş akışının gereklerinden olarak
zorunludur. İç denetim olanağının bulunması işleyişte keyfi uygulamaların önüne
geçebilmek açısından önemlidir.
2.4.7.
Şeffaflık
Kurumsallaşma çalışmalarında üzerinde durulan önemli bir konu da işletmenin
şeffaflığı ve hesap verebilir olmasıdır. Kurumsal yönetim anlayışının en önemli
ilkelerinden olan şeffaflık, işletmenin her kademesinde uygulanabilir olmalıdır.
Bu da kurumsallaşma ile mümkün olabilecek bir durumdur.
13
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
AİLE İŞLETMELERİ
Aile işletmelerinin diğer işletmelere oranı oldukça yüksektir. Gelişmiş ülkelerin
çoğunda ve ekonomik olarak etkili olan işletmeler genellikle aile işletmesidir. Birçoğu
da aile işletmesi olarak başlamış olan diğer işletmelerdir. Aile işletmelerinin bilinen
geçmişi Roma İmparatorluğu’na kadar dayanmaktadır.25
İşletme türleri arasında aile işletmeleri özel bir yere sahiptir. Sahiplerinin
yönetimdeki etkisi oranına bağlı olarak çeşitlilik gösteren aile işletmelerinde aile
yaşamı ile iş yaşamı genellikle birbirine girmektedir.26 En küçük toplumsal birim
olarak
tanımlanan
aile,
geleneksel
unsurları
itibariyle
kurumsal
yapılarla
çelişmektedir. Aile işletmelerinin özellikle duygusal ve geleneksel nedenlere bağlı
olarak beliren özellikleri, bu işletmelerin kurumsallaşmasında bir takım zorluklara
neden olmaktadır.
Bu bölümde, aile işletmelerinin tanımı, özellikleri, hedefleri, sorunları, üstün ve
zayıf yönleri ile sistem modelleri işlenmektedir.
AİLE İŞLETMESİ TANIMI VE ÖZELLİKLERİ
3.1.
Akademik düzeyde ortak bir yargıya varılamadığı görülen aile işletmeleri için
tanım yapmanın zorluğu, dünya üzerindeki işletmelerin büyük çoğunluğunun
akrabalık bağı olan kişiler tarafından yönetiliyor olmasından gelmektedir. Tüm
şirketler içinde aile şirketlerinin oranı Amerika’da %95 iken, kamu kuruluşları dışında
Türkiye’de %99’dur.27
Aile işletmeleri ifadesinde geçen aile terimi, işletme sahibinin eşi, çocukları,
damatları, gelinleri, torunları, annesi, babası, amcaları, teyzeleri, kuzenleri ve
dünürlerini kastetmektedir.28Aile bireyleri tarafından yönetilmesi ölçüt alınarak
yapılacak bir tanıma göre neredeyse tüm işletmeler aile işletmesi sayılacaktır.
Sınıflandırmanın daha doğru yapılabilmesi için tanıma belirleyici bir ölçütün
eklenmesi doğru olacaktır. Bu yaklaşıma göre en az iki neslin örgütsel yapı
içerisinde görev yaptığı, mirasın dağılmasına engel olmak amacı güdülen ve aile
geçimini sağlayan birey tarafından yönetilen örgütler aile işletmeleri olarak kabul
edilebilmektedir.29
25
Arslan, a.g.e.,s.42
Henriette Hulshoff, Family Business in the Dutch SME Sector: Definiations and
Characterestic, EIM Business & Policy Research, Zoetermeer, 2001, s. 5
27 Burcu Özçelik, Aile Şirketini Tehdit Eden Sorunlar, Hürriyet İK, Hürriyet Gazetesi, 03 Nisan
2011.
28 İyişleroğlu, a.g.e.,s.21
29Özgür Ateş, Aile Şirketlerinde Değişim ve Süreklilik Anlayışı, Ankara Üniversitesi, Sosyal
Bilimleri Enstitsü, Ankara, 2003, s. 4 (Yayımlanmış Doktora Tezi)
26
14
Alayoğlu30
ise aile işletmelerini benzer şekilde tanımlamış, tek bir kişinin
yönettiği ve “patron şirketi” olarak adlandırdığı işletmelerin ikinci kuşağa devri
halinde aile şirketi haline dönüşeceğini belirtmiştir. Bunun dışında aynı aileden iki ya
da daha fazla kişinin çalıştığı ve aynı zamanda işletmenin çoğunluk hisselerine
sahip olduğu işletmelere de bu sınıfta yer vermiştir.
Büte,31 incelediği aile işletmesi tanımlarının ortak özelliklerini barındıran yeni
ve kapsamlı bir tanım geliştirmiştir. Buna göre ailenin geçimini sağlamak ve mirasın
dağılmasını önlemek için kurulan, aileden en az iki veya daha fazla kişinin
işletmenin
finansal
yapısını
kontrol
etme
gücüne
sahip
olduğu,
yönetim
kademelerinin önemli bölümünde aile bireylerinin yer aldığı ve kurumda aileden en
az iki kuşağın istihdam edildiği, akrabalık bağı olan bireylerin mal ya da hizmet
üretmek gayesiyle bir araya gelerek kurdukları kar amaçlı sosyal örgütler aile
işletmesi olarak tanımlamaktadır.
İncelenen tanımlardan anlaşıldığı üzere ağırlıklı olarak iki nesil aynı aile
bireyleri tarafından yönetilmesi üzerinde durulan aile işletmelerinin tanımında
özellikle finansal açıdan ailenin yönetimi ölçüt olarak kabul edilmektedir. Bu
çalışmada da aile işletmesi olarak bu ölçütlere önem verilmektedir.
Aile işletmelerinde, diğer türlere göre farklılık gösteren özellikler ağırlıkla
güven, denetim ve motivasyon odaklıdır. Daha çok ikinci nesilde belirginleşen bu
özellikler, önceki nesilde elde edilen örgüt içi güven ortamının getirdiği bir özellik
olarak görülmektedir. Önceki kuşaktan gelen, çalışanlarla ve tedarikçilerle kurulmuş
iletişimlerde tesis edilmiş olan güvene dayalı ilişkiler örgüt içi denetimlerde ve ortak
hedef birlikteliği sağlamada oldukça yardımcı olmaktadır.32
Aile işletmelerinde yöneticilerin aileden olmasının yararlarından birisi de
ailenin inandığı değerlerin korunması güdüsüne sahip olmalarıdır. Bu durum
yöneticilerde önceki kuşağı temsil sorumluluğunun doğmasına ve bu sayede işletme
kültürünün oluşmasına katkı sağlamaktadır. İşletme kültürü; dengeli büyüme uzun
vadeli hedefler koyma, bu hedeflere bağlılık, geçerli misyon ve vizyona sahip olma
gibi, elde edilmesi zor olan özelliklerin kazanılmasına yardımcı olmaktadır.
Üst yönetim kademesi üyelerinin birbirine bağlılığının işletme performansı
üzerindeki olumlu etkileri, bilimsel araştırma çalışmalarıyla elde edilmiş verilere
dayanan gerçeklerdir. Aile işletmelerinin avantajları olarak sayılabilecek bu özellikler
doğru bir şekilde yönetilemediğinde, işletme için yıkıcı bir etkiye de sahip
olabilmektedir. Özellikle kuşaklar arası geçişin yaşandığı ve ikinci ya da üçüncü
30Alayoğlu, a.g.e.,s.16
31
Büte, a.g.e.,s.20.
Ayşe İrmiş ve Neslihan Akça, “Aile İşletmelerinde Aile Üyelerinin İstihdamı Denizli Aile İşletmelerinde Bir
Araştırma”, Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2011, No: 8, 19–33, s. 21
32
15
neslin yönetiyor olduğu işletmelerde daha belirginleşen bu özelliklerin olumsuz
etkileri de daha belirgin olabilir.
Aile işletmelerinde genellikle geniş yetkili yönetim ve sahip olmanın getirdiği
yüksek merkeziyetçilik, duygusal ve sosyal ilişkiler, kurucuların işletmeyi uzantıları
olarak görmek istemeleri, rekabet şartlarında uygun olamayan stratejileri, örgüt
kültürünü ve yönetim biçimlerini de peşi sıra getirebilmektedir.
AİLE İŞLETMELERİNİN HEDEFLERİ
3.2.
Aile işletmeleri, diğer işletme türlerine göre özellikle yönetsel açıdan
farklılıklara sahiptir. Bu farklılık ailenin ve işletmenin hedeflerinin farklılığından
gelmektedir ve doğaldır.33 Aile işletmelerinde, kurumsal hedeflerin önüne geçen bazı
hedefler bulunmaktadır.
İşletmelerde çalışanlara performansları ölçüsünde fırsat tanınması esastır.
Aile işletmelerinde ise bu durum farklıdır. Aile bireylerine verilen duygusal değerler
itibariyle
işletmedeki
fırsatlardan
her
bireyin
eşit
oranda
yararlanması
hedeflenmektedir.
Aile işletmelerinde bir diğer hedef, aile bireylerinin işletmede istihdam
edilmesidir. Ailenin geçimini sağlamak sorumluluğu gibi, bireylerin iş sahibi olmasına
katkıda bulunmak da geleneksel bir görevdir ve bu görevi yerine getirmek için
yönetici konumundaki birey, tüm diğer aile bireylerinin işletmede çalışmasını
hedeflemektedir. Diğer işletmelerde birçok ölçüte göre yapılan değerlendirmeler aile
işletmelerinde göz ardı edilmekte ve personel seçiminde bu amaç göz önünde
bulundurularak uygulama yapılmaktadır.
Yatırım, işletmelerin daha da büyümeleri ve geleceklerini sağlama almaları için
kullandıkları önemli bir enstrümandır. İşletmelerde gelirler belli dönemlerde
hazırlanan bütçelerle planlanır ve bu planlarda işletmeye fayda sağlayacak
yatırımlarda kullanılması planlanır. Hak sahipleri kardan pay alsalar da yatırım için
önemli oranda bir pay ayrılır. Aile işletmelerinde ise aile bireylerinin yaşam kalitesini
yükseltmek öncelikli amaçtır. Bu amaç için genellikle kar payları kullanılır. Yatırımlar,
yaşam için ayrılan bütçeden sonra düşünülür. Aile işletmelerinde aile bireylerinin
kendi yaşam standartlarını yükseltme hedefleri nedeniyle yatırımlar gereken önemi
görmemektedir.
Aile işletmelerinin hedeflerinden birisi de işletmenin ve bireylerin ekonomik
gücünün güvence altına alınmasıdır. Aile işletmelerinin yatırımlara gereken önemi
vermemesinin bir diğer nedeni de bu güven arayışıdır. İşletmelerde gerçekleştirilen
yatırım çalışmaları değişik oranlarda risk taşırlar. İşletmenin büyümesi, yatırımlar
33
Ateş, a.g.e., s. 72
16
yaparak aldığı risklerle aynı oranda mümkündür. Aile işletmeleri ise risk almak
yerine sağlam adımlarla ilerlemeyi tercih etmektedir.34
Bu bölümde incelendiği üzere aile işletmelerinde hedefler bireysel olarak
belirlenmektedir. Diğer işletmelerde ise kurumsallaşmanın gereği olan örgütsel
hedefler ortaya çıkmaktadır. Her ne kadar aile işletmelerinde bireysel hedeflerden
söz edilse de kurumsallaşma çalışmaları gerçekleştirilen aile işletmelerinde bu
hedefler değişmekte ve kurumsal hedeflerin benimsenmeye başladığı görülmektedir.
AİLE İŞLETMELERİNDE YAŞANAN SORUNLAR
3.3.
Aile işletmeleri, aile içinde yer alan duygusallığı barındıran ve kurallar yerine
aile bireyleri arasındaki iletişimin etkili olduğu yapılardır. Mantıksal kurallardan çok
geleneksel ve duygusal davranışlarla yönetilmeye çalışılan aile şirketlerinde dış
kaynaklara kullanımına direnç, akraba kayırma, ataerkillik, aile bireyleri arasındaki
rekabetin iş alanına yansıması gibi nedenlerden kaynaklanan birçok sorun
yaşanmaktadır.35
Aile İçi İlişkilerin İşletmeye Yansıması
3.3.1.
Aile bireyleri tarafından yönetilen işletmelerde bireyler arasındaki duygusal
bağların iş ilişkilerinde etkili olması, yönetim sürecini olumsuz etkileyen etmenlerden
olmakla birlikte, işletmenin kalıcılığını da tehdit etmektedir. Kurumsallaşmanın
önündeki engeller arasında da öne çıkan bu sorun, yönetim sürecinde alınan
kararlarda duygusal davranılması, yeteneksiz aile bireylerinin yetenekli yönetici
adayları karşısında kayırılması, motivasyon eksikliği gibi başka sorunları da
beraberinde getirmektedir.36
İşletmeye çocukların dahil edilmesi, her ne kadar tam yetkiye sahip yönetici
tarafından eğitim ve staj ön koşulu ile gerçekleşse de işlerin karışmasına neden
olabilmektedir.37
Aile İçi Çatışmalar
3.3.2.
Aile bireyleri arasında yaşanan uyuşmazlıklardan meydana gelen çatışmalar
aile içi çatışmalar olarak adlandırılmaktadır. Aile içi çatışmaların birçok nedeni
olabilir. Bu nedenlerin çeşitliliğine göre, aile içi çatışmaların türleri ortaya
çıkmaktadır.
Aile içi çatışmaların en belirgin nedenlerinden birisi, aile bireylerinin içinde
bulundukları sıkı duygusal bağlardır. Aile içi bağların, diğer aile bireylerine karşı bir
Ateş, a.g.e., s. 72-73
İlhami Fındıkçı, Aile Şirketleri, Alfa Yayınları, İstanbul, 2005, s. 2
36 Arslan, a.g.e., s. 36
37 Michael Carney, “Corporate Governance and Competitive in Family Controlled Firms”,
Entrepreneurship Theory and Practise, 05, 2005, 249-265, s. 250
34
35
17
savunma aracı olarak ortaya çıktığı durumlarda bastırılması güç çatışmalar
meydana gelebilmektedir. Bu çatışmalar uzun süreli, karmaşık yapıda ve sancılı
olabilir. Aileler, “duygusal çatışmalar” olarak tanımlanabilecek olan bu tür
çatışmaların olmaması için kendi iç mekanizmalarına sahip olsalar da, bireyler arası
sıkı bağlılıklar nedeniyle kaçınılmazdır.38
Aile işletmelerinin sürdürülebilir başarıya sahip olması, aile işletmesinin varlık
süresine ya da işletmeyi yöneten kuşağın köklülüğüne bağlı değildir. Her aile
işletmesinde yaşanabilecek aile içi çatışmalar, işletmeye rakiplerinden daha ağır
hasarlar verebilecek potansiyele sahiptir. Köklü bir aile işletmesinin aile bireyleri
arasında ortaya çıkabilecek ve yönetim sanatı açısından basit sayılabilecek bir
çatışma nedeniyle ortadan kalkması, uç bir örnek olsa da mümkündür.
Aile işletmelerinde, bireylerin yaşlarından ya da ailedeki konumlarından
kaynaklanan konumları bulunmaktadır. Bilgi, yetenek ve deneyimle ilgisi olmadan
edinilen bu konum, bireye geniş yetkiler verebilmektedir. Bu benzeri durumlarda
tepe yönetici, yönetim kademesi ve çalışanlar arasında bir takım uyuşmazlıklar
ortaya
çıkabilir.
pozisyonlarının
Bu
farklı
tür
uyuşmazlıklardan
olduğu
çatışmalar
meydana
“hiyerarşik
gelen
ve
çatışmalar”
bireylerin
olarak
tanımlanmaktadır. Hiyerarşik çatışmaların temel iki nedeninin üst kademedeki aile
bireyi olan çalışanın konumu için gerekli özelliklere sahip olmaması ve görev, yetki
ve sorumluluklarının net olarak sınırlandırılmaması gösterilebilir.
İşletmenin çıkarları için çalışan birimler arasında, aynı hedef doğrultusunda
birleşseler de çatışmalar meydana gelebilmektedir. Bu tür çatışmalar, farklı
birimlerin kendi görevlerini yerine getirmek için çalışmaları sırasında, diğer birimlerin
görev alanlarına girdiklerinde ortaya çıkmaktadır. Birimlerin görev alanlarının doğru
bir şekilde belirlenmesi, “görevsel çatışmalar” olarak adlandırılan bu tür çatışmaların
önüne geçmek gerekli görülmektedir.
Bunların dışında, aile işletmelerinde birimler arasında yaşanan ve birimlerin
işletmeye
bakış
açılarının
farklılığından
kaynaklanan
diğer
sorunlar
da
çıkabilmektedir. Geleneksel yöntemlerle iş yapmayı tercih eden birimlerin,
belgelendirme gibi çağdaş düzenlemeler gerektiren bir çalışmaya girmeye yeterince
istekli olmaması, bu konuda hassas olan diğer birimlerle iletişim sırasında
çatışmaların doğmasına neden olabilir.39
38 Nazan Yelkikalan, “Aile Şirketlerinde Çatışma ve Bir Çözüm Önerisi: Stratejik Planlama”,
Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2006, No: 12, 195-209, s. 200
39 Yelkikalan, a.g.e., s. 198-199
18
AİLE İŞLETMELERİNİN ÜSTÜN VE ZAYIF YÖNLERİ
3.4.
Geleneksel değerlere bağlılık ve duygusal bağlardan kaynaklanan özellikleri,
aile işletmelerini diğer işletme türlerinden farklılaştırmaktadır. Bu farklılıklar kimi
zaman avantaj olarak işletmeye değer katarken, kimi zaman gelişmesinin ya da
sürekliliğinin önüne engel olarak çıkabilmektedir.
Aile İşletmelerinin Üstün Yönleri
3.4.1.
Aile işletmelerinde geleneksel yapı, duygusal bağlar ve sosyal ilişkilerden
kaynaklanan birçok fırsat bulunmaktadır. Bunlar, diğer işletme türlerine göre
uygulama ölçeğinde sınıflandırarak sıralanırsa karar almada esneklik ve hız, hedef
birlikteliği sağlamada kolaylık, güvenilirlik ve işletmenin geleceğini sağlamlaştırmada
önemli
bir
araç
olan
bilgi
birikiminin
kolay
aktarılabilmesi
şeklinde
sıralanabilmektedir.
3.4.1.1.
Esnek ve Hızlı Karar Alabilme Yeteneği
Aile işletmelerinde yöneticinin yetkileri, diğer işletme türlerine göre daha
fazladır. Bu yetkiler yöneticiye zor durumlarda hızlı kararlar verme ve bu kararları
hızlıca uygulamaya koyma olanağı vermektedir.40 Diğer tür işletmelerde bir kararın
alınması ve sonrasında uygulamaya konulması bir takım prosedürler ve süreçler
gerektirmektedir. Bu durum belgelendirme ve denetim açısından gerekli olsa da iş
akışını yavaşlatmaktadır. Aile işletmelerinde ise aile bağlarından kaynaklanan
rahatlık inisiyatif alanını genişleterek bu süreci hızlandırmaktadır.
İşletmelerde karar alma mekanizmasının hızlı çalışması, yönetim işlevlerinin
güvenirliğini olumlu etkilemekte ve aile işletmelerinin bu yönü onları diğerlerine göre
avantajlı hale getirmektedir.41 İşletmelerde yönetimin aile bireyleri olması ve bu
görevi sonraki kuşaklara aktarması, örgütsel değerlerin korunması ve önceki
kuşağın temsil edilmesi sorumluluğu ile büyümede denge, uzun vadeli hedeflere
bağlılık, örgüt içi sadakat gibi yan olanaklarla verimliliği artırmaktadır.42
3.4.1.2.
Hazır Hedef Birlikteliği
İşletmelerde ortak hedeflerin
benimsenmesi,
yönetsel
sürecin
zor
aşamalarından birisidir. Örgütsel hedeflerin belirlenmesi, işletmede verimliliği
etkileyen önemli unsurlardandır. Bunun yanında, belirlenmiş olan hedeflerin yönetim
kademesi ve çalışanlar tarafından benimsenmesi için ek çalışmalar yapılması
gerekmektedir. Aile işletmelerinde ise önceki yaşanmışlıkların ve ortak değer
yargılarının getirisi olarak ortak hedeflerin geliştirilmesi doğal bir durum olarak ortaya
çıkmaktadır. Aile işletmelerinde kolaylıkla elde edilen ortak hedefler kurumsal hedef
Osman Uluyol, Aile Şirketleri: Çatışmalar, Finansal Sorunlar ve Çözümler, Medipres, Malatya,
2004, s. 20
41 Arslan, a.g.e., s. 24
42 İrmiş ve Akça, a.g.e., s. 21
40
19
olarak yerleşebilmektedir. Aynı değerlere inanan aile bireylerinin bu hedefleri
benimsemesi ve bu hedeflere uygun yönetim uygulamaları gerçekleştirmesi de diğer
işletmelere göre daha kolay olmaktadır.43
Yönetimin önemli işlevlerinden birisi olan örgütleme yani insanları aynı hedefte
birleştirme çalışması, bu hedef doğrultusunda gerçekleştirilen işler sırasında oluşan
iletişimlerin bütünüdür. Örgütsel hedeflere uyum sağlayamayan bireylerin ortak
hedefler doğrultusunda birleşmelerini sağlamak yönetim çalışmalarından birisidir.44
Aile bireylerinin ortak hedeflerde kolaylıkla buluşması ve bu hedeflere inanarak
çalışmaya istekli olmaları, işletmeyi bu iş için ayıracağı kaynaklar konusunda
rahatlatmaktadır. Aynı aileye mensup bireylerin aynı kültüre sahip olması, aile
işletmeleri için önemli bir avantaj olarak görülmektedir. Sürekli bir arada olmak ve
davranışların nedenini anlayabilmek bir uyum oluşturmakta ve yönetim sürecini
kolaylaştırmaktadır.45
3.4.1.3.
Güvenilirlik
Sosyal ilişkiler ticaret hayatında özellikle aranan güven unsuru açısından
önemlidir. Ticarette toplum içerisinde ortak yer edinen birey ya da kurumlar
birbirlerine daha fazla güven duyabilmektedirler. Bun güven duygusu, kuruluşlar
arasındaki etkileşimde hız kazandırırken, kaynak temini konusunda da avantaj
sağlamaktadır. Aile işletmelerinin toplumsal ilişkilerinden kaynaklanan güvenilirlik
avantajı işletmelere bu açıdan üstünlük sağlamaktadır.46
3.4.1.4.
Bilgi Birikiminin Aktarılabilmesi
İşletmelerde teknolojik gelişim genel olarak iki şekilde gerçekleşir. Bunlar
yenilik kökenli ve aşamalı gelişmelerdir. Batı toplumlarındaki teknolojik gelişmeler
yenilik yani inovasyona bağlı çalışmalarla gerçekleşmişken, uzak doğu ülkelerinde
daha çok adım adım gelişme şeklinde gerçekleşmiştir. Önceki nesillerden gelen bilgi
ve deneyimin sonraki nesillere aktarılması ve geliştirilerek yeni bilgi birikimleri
oluşturulması şeklinde gerçekleşen bu şekildeki teknolojik gelişmeler Kaizen tipi
gelişmelerdir.47
Aile işletmelerinde bilgi ve deneyim birikimleri son derece değerlidir. Bu
birikimlerin aynı işletme çatısı altında edinilmiş olması, bu bilgi birikimini işletme için
en uygun hale getirmektedir. Bu nedenle bu bilgi birikiminin hem gizliliği hem de
43
Arslan, a.g.e.,s.15
Erol Eren, Örgütsel Davranış ve Yönetim Psikolojisi, Beta Yayınları, İstanbul, 2010, s. 581
45 Asuman Akdoğan, “Aile İşletmelerinin Özellikleri ve Aile İşletmelerinde Kurumsallaşma İhtiyacı”, Erciyes
Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2000, No: 16, Kayseri, s. 35
46Aile Şirketleri Araştırması Türkiye Sonuçları, PwC, 2012, s. 7
47 Uluyol, a.g.e., s. 21
44
20
korunup yeni nesle aktarılması işletme için zorunludur. Bu aktarım aynı aile
işletmelerinde rekabet gücünü artıran önemli bir araç olarak da görülmektedir.48
Sadece teknoloji değil, yönetim ve organizasyon alanlarında da bilgi birikimi
oluşturulması ve aktarılması işletme için gereklidir. Aile işletmelerinde görev alan
aile bireylerinin arasındaki dışarıya kapalı iletişimsel yapı, bu bilgi birikiminin sonraki
nesle aktarılmasını kolaylaştırılmaktadır. Bu açıdan aile işletmelerinin önemli bir
üstünlüğü bulunmaktadır.49
Aile işletmelerinde bireyler kısa vadeli düşünceler ve aldatıcı planlarla
ilgilenmedikleri görülmektedir. Sosyal ilişkilerden ve geleneksel değerlere bağlılıktan
kaynaklanan güven duygusunun hâkimdir. Genellikle uzun vadeli planlar yapılmakta
ve aile işletmelerinin bu özelliği ürün ya da hizmet kalitesini getirmektedir. Aynı
zamanda aile işletmelerinde hedef birlikteliğinin sağlanmasında da kolaylık
sağlamaktadır.50
3.4.2. Aile İşletmelerinin Zayıf Yönleri
Önceki bölümde aile işletmelerinin üstün yönleri olarak değerlendirilen bazı
özellikleri, iyi yönetilmediğinde yıkıcı etkilere sahip olabilir. Yönetim kademesinde
kuşak farklılıkları, yeni yöneticinin deneyimsizliği, duygusal ebeveyn ilişkileri,
yönetimde merkeziyetçilik ve benzeri durumlar aile işletmelerini tehditlere karşı zayıf
hale getirmektedir.51
3.4.2.1.
Hedef Çatışmaları
En belirgin zayıf yönlerden birisi, kurumsal işletmelerde olması gereken
hedeflerin aile işletmelerinde duygusal özellikli olmasıdır. Aile işletmelerinde
nepotizmin
sıklıkla
görülmesi
de
bu
durumdan
kaynaklanmaktadır.
Aile
işletmelerinde ailelerin öncelikleri işletmecilik kurallarının gerisinde kalmaktadır.
Yöneticiler genellikle yetenek, beceri ve deneyim düzeylerini göz ardı ederek aile
bireylerinin işletmede istihdam edilmesini istemektedirler. Bunda sadece aile
üyelerinin iş sahibi olması isteği etkili değildir. Çoğu zaman işletme yöneticileri, kritik
pozisyonlarda güvenebilecekleri bir kişinin bulunmasını isterler. Aile içinde doğal
olarak bulunan güven ilişkisine sahip bir kişinin yönetimde görev alması ise, onun
emrinde çalışacak olan ve daha üstün özelliklere sahip fakat aileden olamayan
bireyler için motivasyonu azaltıcı etkiye sahiptir.52
48 H. Melih İlter, “Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma ve KOBİ'lerin Yönetim Sorunları”,
http://www.ito.org.tr/Dokuman/SeminerNot/09.02.04.02.pdf, (Erişim Tarihi: 28.04.2014)
49 Arslan, a.g.e., s. 25
50 Uluyol, a.g.e.,s. 19
51 İrmiş ve Akça, a.g.e., 21
52 Rıdvan Günel, Aile İşletmelerinde Yönetimin Bir Sonraki Kuşağa Devrinde Karşılaşılan Sorunların
Tespitine ve Bu Sorunların Çözümüne İlişkin Bir Araştırma, Çukurova Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Adana, 2005, s. 32 (Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi)
21
3.4.2.2.
Zayıf Verimlilik
Gelirlerin
işletmenin
gelişiminde
kullanılmaması,
yönetimde
uzmanlığa
yeterince önem verilmemesi, kaynakların temininde duygusal ilişkilerin ön planda
tutulması, çalışan seçiminde yetenek ve deneyim yerine güvene değer verilmesi ve
benzeri nedenlerle aile işletmelerinde verimliliğin düşük olduğu görülmektedir.53
Benzer şekilde kurumsallaşmanın getirdiği düzene sahip olmama nedeniyle
kaynakların doğru kullanılmaması, krizlerle baş etme konusunda eğitimsizlik,
örgütsel hedeflerin zayıflığı gibi sebepler de işletmenin verimliliğini düşürmektedir.
3.4.2.3.
Duygusal Yönetim
Profesyonel
yaklaşımlar,
kurumsallaşamamış
aile
işletmelerinde
sıkça
görülmektedir. Özellikle kurum içi iletişimlerde ve personel seçiminde ciddi sorunlara
neden olan bu yaklaşım, kurumsallaşmış işletmelerde yerini profesyonel yönetime
bırakmaktadır.
Duygusal yönetim yaklaşımlarının en belirgin sonuçlarından birisi değişime
karşı direnç göstermektir. Değişimlerin en yoğun görüldüğü teknoloji alanındaki
yenilikleri takip etmek ve iş uygulamalarında bunlara yer vermek ürün ya da hizmet
kalitesini artırabilecekken işletme sahibi konumunda olan yöneticiler bu konuda
çekinden ya da tutucu davranabilmektedir. Aile işletmelerinde yöneticilerin teknolojik
yeniliklere yatırım yapmakta ya da bu teknolojileri içselleştirme sürecinde yaşanan
sancılara razı olmakta isteksiz davrandıkları görülmektedir.
Benzer şekilde aile işletmelerinde yöneticilerin bilimsel gelişmelere de kapalı
ya da çekimser oldukları düşünülebilir. Özellikle yönetim biliminde yaşanan
gelişmeler, geleneksel yöntemleri benimsemiş ve uzun yıllar uygulamış olan aile
liderleri için uzak kalmaktadır. Bunlar ve benzeri tutumlar, işletmelerin gelişmesine
engel olmakta, piyasadaki rekabet gücünü azaltmaktadır.
3.4.2.4.
Şeffaflık Eksikliği
Şeffaflık olarak tabir edilen hesap verebilme yeteneği, işletmelerde iç denetim
mekanizmasının oluşturulması ve çalıştırılmasıyla mümkün olabilmektedir. İç
denetim ve iç kontrol ifadeleri birçok kaynakta aynı anlamda kullanılırken; iç denetim
bir
işletmenin
faaliyetlerini
geliştirmek
ve
verimliliğini
artırmak
amacıyla
gerçekleştirilen bağımsız bir güvence sağlama işlemi, iç kontrol ise işletmenin her
kademesinde görev alan bireyler tarafından yürütülen ve ürün ve hizmetlerin
kalitesinin hedeflere uygun üretilmesini sağlamak için gerçekleştirilen bir sistemdir.54
İç denetim mekanizması işletmelerde para ve mal kaybının önlenmesinde
önemli derecede etkilidir. Denetimin olmaması, suiistimallere ve yanlış kararların
53(İrmiş
ve Akça 2011, 30)
Ali Kamil Uzun, “İşletmelerde İç Kontrol Sistemi”, http://www.icdenetim.net/makaleler/83-isletmelerde-ickontrol-sistemi,(Erişim Tarihi: 25.04.2014)
54
22
alınmasına yol açabilmektedir. Bunlar, işletmenin gelir kaybının başlıca nedenleridir.
İç denetimin olmaması, örgütsel hedeflere ulaşma yolunda da engel teşkil
etmektedir. Aile işletmelerinde geleneksel aile yapısından kaynaklanan güven
bağları, iç denetim mekanizmasının doğru çalışmasını engellemektedir.
Kurumsallaşma
sorunu
yaşayan
aile
işletmelerinde
hesap
verebilirlik
özelliğinin yani şeffaflığın sağlanması, iç denetim ile mümkündür. Şeffaf işletmelerde
süreçler güvenli, hata oranları düşük ve verimlilik yüksektir. Aile işletmelerinin önemli
sorunlarından olan şeffaflık eksikliği maddi kayıplar ve örgütsel hedeflere ulaşmada
başarısızlıklara neden olmaktadır.
AİLE İŞLETMELERİNDE BİREYLER
3.5.
Aile işletmelerinin yapısını anlamak için yapılan çalışmalarda elde edilen üç
daire modeli, aile işletmelerinin işle ilgili ve işle ilgilim olmayan birimlerini
tanımlamaktadır.55 Üç daire modeli, aile işletmelerinin dinamiklerini daha iyi anlama
konusunda yardımcı olmaktadır.
Üç daire modeline göre karakteristik bir aile işletmesiyle bağlantılı olan
çalışan, aile ve hissedar olmak üzere üç tür insan grubu bulunmaktadır. Bu üç insan
gruplarının işletme ile ilgili konumları itibariyle kesiştikleri durumlar bulunmaktadır.
Bu durumları gösteren üç daire modeli, grupların birbirleriyle ilişkilerine dayanarak
aile işletmelerinde insanların bulunduğu 7 ayrı pozisyon tanımlamaktadır.
Şekil-1Üç Daire Modeli56
Şekil 1’de işletme ile ilgili olarak konumları rakamlarla belirtilmiş olan
insanların durumları şu şekildedir:
55
56
Ateş, a.g.e., s. 23
Ateş, a.g.e., s. 24
23
1. Sadece aile bireyleri: Bu kişilerin işletme hissesinde payları olmadığı gibi,
işletmede istihdam edilmemektedirler.
2. Sadece hissedarlar: Bu kişilerin işletme hisselerinde payı bulunmaktadır.
Ancak aile bağı bulunmamakta ve işletme bünyesinde çalışmamaktadırlar.
3. Sadece çalışanlar: Aile bağı olmadığı gibi, işletme hisselerinde payı da
bulunmayan çalışan kişilerdir.
4. Aileden olan hissedarlar: Bu kişiler aile bireyidirler ve işletme hissesinden
payları bulunmaktadır. Ancak işletme bünyesinde herhangi bir kademede
görevli değillerdir.
5. Hissedar çalışanlar: Aile ile herhangi bir bağı olmayan fakat hem işletme
hisselerinden pay sahibi olan, hem de işletme bünyesinde istihdam edilen
kişilerdir.
6. Hissedar ve çalışan aile bireyleri: Bu kişiler aileden olup aynı zamanda
işletme hisselerinden payları bulunmakta ve işletme bünyesinde görev
almaktadırlar.
7. Çalışan
aile
bireyleri:
İşletmede
istihdam
edilen
ancak
işletme
hisselerinden pay sahibi olmayan aile bireyleridir.57
Bir aile işletmesinin yönetimi tarafından iyi algılanması gereken üç daire
modeli, her aile işletmesinde tümü bulunmasa da 7 farklı konumda bulunan
insanların farklı beklentilerinin olduğunu da açıklamaktadır. Kişilerin farklı rollerinden
ve işletme ile farklı etkileşimlerinden dolayı farklı olan bu beklentilerin birbiriyle
örtüşmemesi ya da örgütsel hedeflerle bağdaşmaması, çatışmalara neden
olmaktadır. Üç daire modeli, işletme ile bağlantılı insanların önceliklerimi,
ikilemlerini, beklentilerini, yaşadıkları çatışmaların kaynaklarını ve çatışmaların
çözüm yollarını anlamada ve bu çatışmaların yaşanmaması için önlem almada
yöneticiye rehberlik etmektedir.
57
Ateş, a.g.e., s. 25
24
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
AİLE İŞLETMELERİNDE KURUMSALLAŞMA SORUNLARI
4.1.
AİLE İŞLETMELERİNDE KURUMSALLAŞMA
Dünyada ve ülkemizde 20. yüzyılın sonlarında yaşanan sosyal ve ekonomik
gelişmeler işletmeleri de etkilemiştir. İşletmeler, bu gelişmeleri bünyelerinde
gerçekleştirdikleri kurumsallaşma çalışmalarıyla rekabet unsuru olarak kullanmaya
başlamışlardır. Bu süreçte aile işletmelerinin de benzer çalışmalar yapmaları
zorunluluk haline gelmiş, aksi takdirde eski strateji ve politikaları ile rakiplerinin
karşısında zayıf ve her an dağılmaya hazır olma tehlikesiyle karşı karşıya
kalmışlardır.58
4.1.1.
Aile İşletmelerinde Statüler
Bir aile iletmesinde yöneticilik vasfının düzeyi, yöneticinin gücü ve konumu ile
yakından ilgilidir. Bu güç düzeyi, yöneticinin işletmedeki ve ailedeki durumlarına
bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Yöneticinin işletmedeki durumundan kaynaklanan
gücü, hiyerarşik yapıdaki konumu, sahip olduğu hisse senedi oranı ve işletmedeki
deneyiminden gelmektedir. Bu özelliklerinin yüksek olması, işletmeden kaynaklanan
gücünün de yüksek olmasını sağlamaktadır. Yöneticinin ailedeki konumundan
kaynaklanan gücü ise işletme ile ilgili olan diğer aile bireyleri arasındaki yaşının
büyük olmasına ve ailenin diğer yaşça büyük bireylerini etkileyebilme kabiliyetine
bağlıdır.59
İşletmeye aile dışından katılan yöneticilerin, aile bireyi olan yöneticilerle
aralarında uyuşmazlıklar yaşamaları olasıdır. Statü çatışması olarak görülebilecek
bu durum, aile işletmeleri için tehlikeli olmaktadır. Bu tür çatışmaların işletme için
hasar verici etkilerinin önüne geçmek, ailede deneyimli ve otorite sahibi bireyin
profesyonel yaklaşımıyla mümkün görünmektedir. Aile işletmelerinde yönetici
konumunda olan tüm bireylerin liderlik vasıflarına ve sorumluluklarına sahip olmaları
ve tutarlı hareket etmeleri gerekir. Kurumsallaşma çalışmaları sırasında aile içinden
ve dışından gelen yöneticilerin konumları doğru planlanmalı, aralarında çıkabilecek
uyuşmazlıklar göz önünde bulundurularak önlemler alınmalıdır.60
58 Dilek Gülen, Aile İşletmelerinin Kurumsallaşması ve Bu Süreçte Yaşanan Sorunlar: Kahramanmaraş
Örneği, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kahramanmaraş, 2005, s. 21
(Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi)
59 Sema Yolaç ve Ebru Doğan, “Küreselleşme Sürecinde Aile İşletmelerinde Yönetim ve Kurumsallaşma”,
İktisat Fakültesi Mecmuası, 2011, Cilt: 61, No: 2, 83-110, s. 94
60 Güven Murat ve Sibel Aydemir, “Aile İşletmelerinde Kurucuya Yakınlık Bağının Yöneticilerin Stratejik
Planlamaya İlişkin Algıları Üzerindeki Etkisi: Zonguldak-Bartın-Karabük Bölgesi Örneği”, Kocaeli Üniversitesi
Sosyal Bilimler Dergisi, 2013, No: 26, 42-60, s. 44
25
4.1.1.1.
Aile İçinden Olanların Statüleri
Aile işletmelerinde aile içinden gelen bireylerin statüleri kurucu ortaklık, varis
ve akrabalık şeklinde sıralanabilir.
Kurucu ortak, diğer bir ifadeyle girişimci dinamik, risk alan, yaratıcı, yatırımcı,
yenilikçi, vizyon sahibi, problem çözme yeteneğine sahip, fırsatları değerlendirmeyi
bilen ve benzeri davranışsal özelliklere sahip lider kişiliktir. Aynı zamanda kar elde
etmek amacıyla risk alma, zararı üstlenme, kendi bilgi ve deneyimlerini kullanarak
mal veya hizmet üretme, sermaye ve çalışanları organize etme yeteneklerine sahip
olmalıdır. Kaynakları bir hedef doğrultusunda organize eden ve aslında işi bizzat
yapan, geliştiren ve bağımsız hareket eden kişidir.61
Varis, kurucu ortak ya da tepe yönetici konumundaki kişinin yasal varisi olma
sebebiyle işletmedeki konumunun da varisi olan çocuk, yeğen, kardeş, eş ya da hak
sahibi olan diğer akrabalardır. Varis, yerine geçeceği yöneticinin tüm görev, yetki ve
sorumluluklarını üstleneceğinden aile işletmelerinin en kritik konularındandır.62
Doğru varisin belirlenmesi, yetiştirilmesi, görev için hazırlanması ve motive edilmesi
aile işletmelerinde stratejik plan dahilinde yer alması gereken önemli bir konudur.
Yine stratejik planların acil durumlar ile ilgili bölümlerinde varis ile ilgili konulara yer
verilmelidir.
Akrabalık statüsü, kurucu ortak ya da varis olmayan diğer aile bireylerini ifade
etmektedir. Aile işletmelerinin hedeflerinden olan aile bireylerini istihdam etme isteği
nedeniyle akrabaların işletmede konumlandırılmaları oldukça kolaydır. Ancak bu
durum bazı zorlukları da beraberinde getirmektedir. Bu zorlukların başında akraba
çalışanların iş garantisi nedeniyle düşük verimlilikle çalışma durumu bulunmaktadır.
Kurumsallaşma sürecinde bu durum sorun olmaktan çıkacak gibi görünse de,
kendini işletmenin ilk yıllarında terfi ve ücret adaletsizliği şeklinde göstermektedir. Bu
sorunun önlenmesi için kurumsallaşma çalışmalarında yer alan motivasyon, örgütsel
hedeflerin benimsenmesi gibi çalışmaların yapılması gerekmektedir.63
Aile işletmelerinde aile bireylerinin konumlandırılmaları oldukça kolay mümkün
olmakta ve sık görülmektedir. Aile içinden olanların işletmede görev almaları güven
ve hedef birlikteliğinin sağlanması gibi konularda işletmeye kolaylık sağlamaktadır.
4.1.1.2.
Aile Dışından Olanların Statüleri
Aile işletmelerine aile dışından katılan bireylerin statüleri çalışan, profesyonel
yönetici, ortak ve danışman olarak sıralanabilir.
Çalışan veya diğer bir ifadeyle işgören statüsü,fiziksel ya da düşünsel emeğini
önceden belirlenmiş ücret karşılığında işletmenin hedefleri doğrultusunda ve iş
61
Bilgin, a.g.e., s. 20
Bilgin, a.g.e., s. 21
63 Bilgin, a.g.e., s. 22
62
26
planları dahilinde kullanan kişileri ifade etmektedir. Çalışanların, işletmelere
kuruluşundan itibaren katkıları bulunmaktadır. Çalışanların yetki ve sorumlulukları
kısıtlı olmakla birlikte yönetim tarafından planlanmış görevleri bulunmaktadır.
Çalışanların özel hedefleri geçimlerini sağlayacak düzeyde gelir elde etmek ve insan
onuruna yakışır şekilde yaşamasını sağlayacak sosyal haklara sahip olmaktır.
İşletme yönetiminin çalışanlarla ilgili hedefleri ise verilen görevleri en kısa zamanda
ve en iyi kalite düzeyinde yerine getirmeleridir. Kurumsallaşma sürecinde önemle
üzerinde durulması gereken konulardan birisi de, çalışanlarla yöneticilerin arasında
iyi bir iletişimin kurulmasıdır.64 Bunun yanında örgütsel hedeflerin çalışanlar
tarafından benimsenmesi de önemlidir. Bu sayede çalışanların motivasyonu
sağlanmış olacak, buna bağlı olarak verimlilik artacaktır.
Profesyonel yönetici, genellikle aile dışından görevlendirilen ve yönetim
konusunda uzman kişidir. Temel karar organları ve önemli yönetim kademelerinin,
aile bağları yerine uzmanlık ve yetenek esaslarına göre seçilen profesyonel
yöneticilerden
oluşması
ile
elde
edilen
ekip
profesyonel
yönetim
olarak
adlandırılmaktadır.65 Yönetim, bir meslek olarak kabul edildiğinden ve uzmanlık
gerektirdiğinden, aile bireyi olmanın yönetici olmak için yeterli olmadığı kabul
edilmektedir.66 İşletmelerde, aile içinde tepe yönetici pozisyonuna getirilebilecek
yetenek ve deneyimde kimse bulunmadığında dışarıdan profesyonel yönetici temin
edilmesi üzerinde durulur.
Profesyonel yönetici olarak görevlendirilecek kişinin sahip olması gereken bir
takım özellikler vardır. Bu özelliklerden önce, kişinin yöneticiliği meslek olarak
benimsemiş olması, işletmenin hissedarı gibi değil, yönetim sorumluluğunu taşıyan
ücretli bir çalışanı gibi davranması gerekmektedir. Profesyonel yöneticinin, bir aile
işletmesinde örgütsel hedefler doğrultusunda başarılı bir yönetim sergileyebilmesi
için taşıması gereken özellikler şunlardır:

Yöneticilik mesleğini kendi isteğiyle seçmiş, bu meslekte başarılı olan ve
başarılı olduğu konusunda çevresindekileri ikna edebilen,

Kendini geliştiren, mesleği ile ilgili gelişmeleri takip eden,

Mesleğinde eğitimli, yetenekli ve deneyimli olan,

Yöneticilik aşamasına kadar gereken aşamaları atlamadan, her aşamada
mesai harcayarak geçmiş olan,

Disiplin sahibi,

İş ahlak ve kurallarına uygun davranan,
64
Bilgin, a.g.e., s. 23
Mucuk, a.g.e., s. 141
66 Arslan, a.g.e., s. 71
65
27

Analitik düşünme ve sentez yeteneği olan,

Kuralları
uygulama
konusunda
güçlü
olan
kişiler,
profesyonelce
davranmak olarak adlandırılabilecek yeteneğe sahiptir ve işletmeyi
başarıyla yönetebileceği düşünülebilir.67
Profesyonel
yönetici
çalıştırma
konusunda
aile
işletmelerinin
isteksiz
davranmalarının sebepleri anlaşılabilmektedir. Aileden bir bireyin işi daha iyi
sahipleneceği inancı ve işletme sırlarının bir yabancıya açılmasından duyulan
kaygılar, ailelerin dışarıdan profesyonel yönetici temin etme konusunda çekimser
kalmalarına neden olmaktadır. Geçmişte, dünyanın ve Türkiye’nin tanınmış büyük
aile işletmelerinde, bu isteksizlik nedeniyle profesyonel yöneticiye başvurulmadığı ve
tam da bu nedenle işletmelerin zor dönemler geçirdiği görülmüştür.68 Ancak yine
benzer sebeplerle işletmenin yönetim işini aileden birisinin üstlenmesinin birçok
sakıncası da vardır. Bu sakıncaların temel nedeni, aile üyeleri arasındaki akrabalık
bağı ve duygusal ilişkilerdir. Bu ilişkiler, yöneticinin objektif davranmasını ve kritik
durumlarda doğru kararlar alabilmesini zorlaştırmaktadır. Bu ve benzeri nedenlerden
dolayı, aile işletmelerinin başarısı için çoğu zaman dışarıdan profesyonel yönetici
edinilmesi zorunluluk olarak görülmektedir.
Ortak statüsü, işletmenin öz sermayesini artırmak ve sıcak para akışı ihtiyacını
karşılamak aile dışından kabul edilen hissedarlar için kullanılan ifadedir. Aile
dışından işletmeye dâhil olan ortakların maddi katkıları teknolojik gelişim, yeni ürün
geliştirme, Pazar payı artırma gibi durumlarda gereken para ihtiyacını karşılamak
için kullanılmaktadır. Ortakların beklentilerinin aile bireyi olan kurucu yöneticinin
beklentileri ile farklılık göstermesi doğaldır. Bu beklentilerin birbirini tamamlayacak
şekilde değerlendirilmesi işletme için yararlı olabilir iken, bunun başarılamadığı
durumlarda çatışmalara neden olabilir. Aile işletmelerinde genellikle ortaklar
işletmenin hedeflerini benimser ve aile değerlerinin ve geleneklerinin sürdürülmesine
katkıda bulunur.69
Danışman statüsü, özellikle hukuk ve muhasebe konularında uzmanlık sahibi
olan ve uzmanlığı anlaşmış olduğu aile işletmesi için kullanan kişiler için kullanılan
ifadedir. Danışmanlara, genellikle üst düzey uzmanlık gerektiren ve daha çok devlet
denetimi altında bulunan alanlarda ihtiyaç duyulmaktadır. Danışmanın görevini
başarıyla gerçekleştirebilmesi için mesleğindeki uzmanlığın ve deneyiminin yanı sıra
aile bireyleri ile duygusal bağının olmaması da gerekmektedir. Duygusal ilişkiler,
67
Arslan, a.g.e., s. 95
Nejat Ferit Eczacıbaşı, İzlenimler Umutlar, Eczacıbaşı Vakfı Yayınları, İstanbul, 1994, s. 245
69 Bilgin, a.g.e., s. 25
68
28
danışmanın nesnel karar verme yeteneğini kısıtlayacağından, işletme için zararlı
olabilmektedir.70
Aile İşletmelerinde Kurumsallaşma Süreci
4.1.2.
Aile işletmelerinin kurumsallaşması, sıradan bir işletmeye göre farklılıklar
içermektedir. Aile bireylerinin kurumsallaşma sürecine dâhil edilmesi, görev ve
sorumluluklarının belirlenmesinde aile bireylerinin beklentilerinin etkili olması, aile
bireyleri arasındaki çatışmaların önüne geçme gereği gibi nedenlerle aile
işletmelerinde kurumsallaşma, öncelikle bireyler arası ilişkilerin düzenlenmesi ve
kurallara bağlanması çalışmasını gerektirmektedir.
Aile işletmelerinde kurumsallaşma iki boyutta gerçekleşmektedir. Aile
ilişkilerinin ve işletmenin kurumsallaşması olarak adlandırılabilecek olan bu boyutlar
birbirinden bağımsız düşünülemez.
4.1.2.1.
İşletmenin Kurumsallaşması
İşletmenin
kurumsallık
kurumsallaşmasında
ilkelerine
göre
öncelikle
düzenlenmesi
yönetimde
ataerkil
gerekmektedir.
Bu
yapının
amaçla
gerçekleştirilecek çalışmalarda işletmenin sağlıklı büyümesi için gerekli olan
koşulların belirlenmesi esastır. Bu koşullar şunlardır:
a) Yönetim
stratejilerinin
açık
olması
ve
yönetimde
yenilenmenin
sürekliliğinde kararlılık,
b) İşletme faaliyetlerinin merkeziyetçilikten uzak olarak uygun birimlere
bölünerek örgütsel hedeflere uygun standartlar altında yönetilmesi,
c) Yönetim faaliyetlerine her kademedeki çalışanların katılımının sağlanması
ve örgütün kişiliğini oluşturacak sürdürülebilir stratejik planlar geliştirilmesi.
Stratejik yönetim olarak adlandırılan yönetim yaklaşımında, bu gerekliliklerin
yerine getirilmesi için yapılan olan çalışmalar, işletmede yönetim fonksiyonlarının
kurumsallaşması
amacını
taşımaktadır.71
Karpuzoğlu72
aile
işletmelerinde
yöneticilerin geleneksel yöntemlerle yani duygusal yaklaşımların ve sezgilerin
kullanımıyla başarının yakalanmaya çalışıldığını belirtmektedir. Kurumsallaşmış bir
işletme yönetiminde ise sezgisel unsurların rasyonel unsurlarla birleşmesinin
gerektiğini vurgulamaktadır.
Aile işletmelerinin kurumsallaşması sürecinde işletmenin kurumsallaşması
aşamasında stratejik yönetim yaklaşımı kadar önemli bir yeri olan diğer yaklaşım ise
stratejik planlamadır. Aile işletmelerinin kalıcılığı yolunda en önemli engellerden
70
Bilgin, a.g.e.,s.19
Alim Aydın, “İnsan Kaynakları Yönetiminin Değişen Yüzü: Strateji İnsan Kaynakları Yönetii Modu”,
Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi Öneri Dergisi, 2000, Cilt: 3, No: 13, s. 78
72 Ebru Karpuzoğlu, Aile Şirketlerinin Kurumsallaşma Düzeylerini Belirlemeye Yönelik Bir Araştırma,
İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2000, s. 45 (Yayımlanmamış Doktora Tezi)
71
29
birisi, örgütsel hedeflere uygun, uzun vadeli ve doğru hazırlanmış planlar
yapılamamasıdır. Aile işletmelerinin kurumsallaşma sürecinin başında hedeflere
uygun stratejik planlar gerçekleştirmeleri gerekmektedir. Bu stratejik planlarda,
işletmenin aile kimliğinden kaynaklanan sorunların önüne geçmek amacıyla aile
ilişkilerinin de kurumsallaşmasını sağlayacak planlama çalışmaları bulunmalı, aile
bireylerinin işletme bünyesindeki konumları, karşılaşılabilecek acil durumlar, miras
gibi durumlar planlama çalışmalarına dâhil edilmelidir.73
Hazırlanan stratejik planların işletme ile ilgili olarak şu özelliklere sahip olması
gerekmektedir:
a) Hedeflerin örgütsel nitelik kazanmasını sağlamalı,
b) Kaynakların doğru kullanımı konusunda rehber olmalı,
c) İşletmenin işlevlerinin bütünlük içinde yürütülmesini planlamalı,
d) Verimlilik hedeflerine sahip olmalı,
e) Yönetime geçmesi beklenen deneyimsiz gençlerin eğitim ve staj planlarını
içermeli,
Terfilerin işleyiş şekillerini planlamalıdır.
f)
Stratejik planların, sıradan bir işletmede bulunan risklere ek olarak, aile
işletmelerinin bireylerinin sahip olduğu sosyal kimliklerinden doğabilecek risklere
karşı da hazırlıklı olması gerekmektedir. İşletmenin çevre ile etkileşimine bağlı
olarak var olan riskler kadar, aile bireylerinin örgütsel hedeflerle uyuşmayabilecek
beklentileri de işletme için risk unsuru taşımaktadır. İyi hazırlanmış bir stratejik plan,
aile işletmesinde bireyler arası ilişkileri, etkileşimleri ve işletme dışındaki
yaşamlarının iş ortamına etkilerini de planlayabilmelidir.
Aile İlişkilerinin Kurumsallaşması
4.1.2.2.
Bir aile işletmesinde, sıradan bir işletmede bulunan risklerin dışında aile
bireylerinin sosyal kimliklerinden ve bu kimliklerin işletmedeki etkilerinden
kaynaklanan riskler de bulunmaktadır. Aile işletmesinin sürekliliğinin garanti altına
alınması ve büyümesinin sürekli kılınabilmesi için, çeşitli riskler taşıyan bu aile
ilişkilerinin de belli çerçevelere oturtulması gerekmektedir. Bu amaçla yapılan
çalışmalar, aile ilişkilerinin kurumsallaştırılması olarak adlandırılabilir.
4.1.2.2.1.
Aile
Aile Anayasası
ilişkilerinin
örgütsel
hedefler
doğrultusunda
kurumsallaştırılması
çalışmalarında öncelik aile anayasasının oluşturulmasındadır. Aile anayasası,
işletmenin sürekliliğini sağlamak amacıyla yönetimle ilgili kuralları ve karşılaşılması
muhtemel ihtilafların çözümlerini içeren yazılı mevzuattır. Aile anayasası, aile
73
Yıldırım, a.g.e., s. 71
30
bireylerinin ailedeki konumlarından kaynaklanan geniş yetkilerin işletmedeki
yansımalarına sınırlamalar getirir ve bu şekilde işletme bünyesinde özellikle yönetim
mekanizmasında bir bütünlük oluşturmayı hedeflemektedir.
Aile anayasasında öncelikli olarak örgütsel ana hedef belirlenmektedir. Bu ana
hedef aslında çocuklara değerli bir varlık bırakmak ile işletmeyi gelecek nesillere
taşımak arasında yapılacak bir tercihtir. Bu tercih yapıldıktan sonra aile
anayasasında şu unsurların yer alması için çalışmalar yapılır:74
a) Kurumsallaşma konusunda kararlı olunduğunun ifadesi,
b) Aile anayasasının hazırlayıcıları ve hazırlık sürecinin işleyişi hakkında
bilgiler,
c) Örgüt çatısı altındaki tüm süreçlerin aile anayasasında yer alan esaslar
çerçevesinde işleyeceği ifadesi,
d) İşletmenin faaliyetlerinin verimliliğini ve örgütsel hedeflere ulaşma yolunda
kalmasını destekler nitelikte olması,
e) Gizlilik ilkesine sahip olmasıdır.
Sayılan unsurlara sahip bir aile anayasası, aile bireyleri için rehber niteliğinde
olacaktır. Özellikle aile bireyleri arasındaki ihtilaflarda çözüm için başvuru kaynağı
olarak kullanılacak olan aile anayasası, kurucu konumundaki yöneticinin duygusal
ve taraflı çözümler üreterek yönetimin güvenilirlik ilkesini tehlikeye atmasını
önleyecektir. Aynı zamanda bu şekilde aile bireyleri arasındaki sosyal bağları daha
da güçlendirecek, zayıf konumda bulunan bireyler için güvence kaynağı olacaktır.
Benzer
şekilde aile
anayasası ailenin
temel değerlerinin nesilden nesile
aktarılmasında da yardımcı olmaktadır.
Doğru hazırlanmış bir aile anayasası aile bireylerinin yönetimde ortak
katılımının sağlanmasıyla sinerji elde edilmesine de yardımcı olacaktır. Bu özelliği ile
işbirliği ve yardımlaşmanın önünü açacak ve yönetimde sorumluluk alan aile
bireyleri arasında sağlıklı ilişkilerin tesis edilmesini sağlayacaktır. Aile bireylerinin
yönetimde sağlıklı kararlar almasını ve karar alma sürecinde belli kurallara göre
davranmasını sağlayan aile anayasası bu özelliğiyle sadece yönetim kademesinde
değil, çalışanlar içinde adalet ve güven hissi oluşmasına yardımcı olur. Bu sayede
çalışan tatmini ve dolaylı olarak verimlilik artışı elde edilir.
Aile anayasasının bazı zorlukları da bulunmaktadır. Bunların başında aile
bireylerinin kişiliklerinden ve sosyal konumlarından kaynaklanan esnek karar verme
yeteneklerinin aile anayasasına yansıtılamaması durumu bulunmaktadır. Bu durum,
yetkilerinin azalacağını düşünen aile bireylerinin aile anayasası hazırlama
konusunda isteksiz olmasına neden olabilmektedir. Bunun yanında yönetim
74
Yıldırım, a.g.e.,s.64
31
konusunda tüm aile bireylerinin ortak fikir beyan etmesi kolay değildir. Aile
ilişkilerinin kurumsallaşmasında önemli bir aşama olan aile anayasasının diğer bir
zorluğu da hazırlanması için görece uzun zaman gerekmesidir.
Aile anayasası, aile bireylerinin uyması gereken kuralları barındırmaktadır. Bu
kurallar aile, işletme ve anayasanın kendisiyle ilgili olmak üzere üç grupta
toplanabilir.
a) Aile ile ilgili kurallar; aile soyadını taşımanın sorumlulukları, yardımseverlik,
sosyal
sorumluluklar,
iletişimi
geliştirme,
aile
toplantıları,
evlilik
sözleşmeleri, kar payı dağıtılması, vasiyetnameler, doğum, vefat, evlenme,
boşanma, maluliyet gibi durumlar ve aile ilişkileri ile ilgili konuları
kapsamaktadır.
b) İşletmeyle ilgili kurallar; yönetici ve yönetim şekli, varis belirleme, emeklilik,
yönetici görev, yetki ve sorumlulukları, başkası aracılığıyla iş yaptırma
yöntemleri,
gelecek
nesillere
devir-teslim,
hisselerin
değerleri,
hissedarların hak ve sorumlulukları, hisse alım, satım ve devirleri, şirket
değeri, yatırım işlemleri, işletme gelirlerinden faydalanma, akraba hakları
gibi konuları kapsamaktadır.
c) Anayasanın kendisiyle
ilgili kurallar;
anayasanın amacı,
kapsamı,
değişikliklerin yapılma yöntemi, yaptırımları, karar kurulu, süreçlerin
işlenişi, görev ve sorumlulukların dağıtılması konularını kapsamaktadır.75
Aile anayasası, anlatılan özellikleri göz önüne alındığında aile işletmesinin
yönetim
kademesini
birbirlerine
karşı
korumakta
ve
işletmenin
geleceğini
sağlamlaştırmayı hedeflemektedir. İşletme bünyesinde aile ilişkilerinin belli kurallar
çerçevesinde gelişmesini sağlamakta ve iş yaşantısının aile ilişkilerini bozmasını
önleme konusunda da yardımcı olmaktadır.
4.1.2.2.2.
Yönetim Kurulu
Özellikle ikinci nesil aile bireylerinin yönetimde görev almaya başlamalarıyla
önemi daha da belirginleşen yönetim kurulu işletmenin verimliliğin takip edilmesi ve
değerlendirilmesi, hedef ve strateji belirleme, tepe yöneticinin seçimi gibi önemli
görevlere sahiptir.
Aile işletmelerinde doğal olarak aile bireylerinden oluşan yönetim kurulunun
başta tarafsızlık olmak üzere belli niteliklere sahip olması gerekmektedir. Bu
nedenle yönetim kurulunda gerekirse aile dışından ve işletme ile çıkar ilişkisine
sahip olmayan nitelikli kişilerin katılması da istenebilir. Etkin bir yönetim kurulu
oluşturma çalışmasında aranan niteliklerden çok, kurulun tarafsızlığını etkilememesi
75Ebru
Karpuzoğlu, "Gelecek İçin Aile Anayasası", 1. Aile İşletmeleri Kongresi, Kongre Kitabı, 17-18
Nisan 2004, İstanbul Kültür Üniversitesi, İstanbul, 2004, s. 159-161
32
açısından, olmaması gereken niteliklere dikkat edilmesi gerekmektedir. Yönetim
kurulunda bulunmaması gereken nitelikler; şirket avukatı, muhasebecisi, hesap
danışmanı, şirketin tepe yöneticisi, sadece hatır-gönül ilişkisi bulunanlar, önemli
müşteriler ya da tedarikçilerdir. Bu çalışmada temel ölçüt olarak yönetim kurulunun
tarafsızlığı alınmalıdır. Kararlarıyla yönetimin güvenilirlik özelliğini tehlikeye atacak
kişilerin yönetim kurulunda bulunmaması gerekmektedir.76
4.1.2.2.3.
Aile Meclisi
Büyük ölçekli aile işletmelerinde yönetim kurulunun dışında oluşturulacak aile
meclisi veya aile konseyi veliaht seçimi, veliahtın yetiştirilmesi, emeklilik planlaması,
aile bireylerinin istihdamı ve çalışma koşulları gibi konuları düzenler (İyiişleroğlu
2006, 38). Ancak aile meclisinin bulunması zorunlu değilken, yönetim kurulu
oluşturulması kurumsallaşma sürecinin gereğidir.
Devir Planlaması
4.1.2.2.4.
Aile işletmelerinde sürekliliğin sağlanması hedefinin gerçekleştirilebilmesi için
öncelikle devir planlaması yapılması gerekmektedir. Bu planlama, süreklilik
hedefinin konması anlamına da gelmektedir. Devir planlaması, işletmenin tepe
yöneticisinin emekliliği veya vefatı sonrasında yönetim kurulu başkanı unvanını
alacak kişinin belirlenmesi için izlenecek yolun hazırlanmasıdır. Bu planın önceden
hazırlanmaması durumunda aile bireyleri arasında çatışma ve sonrasında kriz
çıkması muhtemeldir.
Devir
planlaması
yapılırken
dikkat
edilmesi
gereken
bazı
hususlar
bulunmaktadır. Doğru bir devir planlaması için dikkat edilmesi gereken bu hususlar
ve yapılması gerekenler şu şekilde sıralanabilir:

Yöneticinin sahip olması gereken özellikler belirlenmeli,

Yöneticinin görev, yetki ve sorumlulukları belirlenmeli,

Varis seçim yöntemi belirlenmeli,

Varisin eğitim ve stajı ile ilgili planlar yapılmalı,

Yönetici ile birlikte çalışacak ekip belirlenmeli ve bunların eğitimleri ve
stajları ile ilgili planlar yapılmalı,

Yönetimin emeklilik zamanı ve emeklilik koşulları ileemeklilik sosyal hakları
belirlenmelidir.77
76 Ünal Kocaman, “Etkin Yönetim Kurulları Nasıl Oluşur”, The Family Business, Aile Şirketleri Yönetimi
Dergisi, 2005, 24-25, s. 25
77 Yıldırım, a.g.e., s. 74
33
Miras ve Acil Durum Planları
4.1.2.2.5.
Yöneticinin ani vefatı, maluliyeti ve boşanması gibi durumlarda ortaya çıkan
işletmenin sahibinin değişmesi sırasında karşılaşılacak olan miras sorununa yönelik
planlama yapılması gerekmektedir. Mirasçı sayısının fazla olması durumunda
işletme için yıkıcı etkisi olabilecek bir duruma mahal verilmemesi için yapılması
gereken miras ve acil durum planlarının sahip olması gereken bazı özellikler şu
şekilde sıralanabilir:

Yöneticinin sahip olduğu varlıkların ve borçların dağıtımına ilişkin planlama
yapılması,

Vasiyetname hazırlanması ve yürürlüğe gireceği tarih ve koşulların
belirlenmesi,

İşletmenin mirastan alacağı payın belirlenmesi,

Hissedarların paylarının devrine ilişkin politikaların belirlenmesidir.
Miras ve acil durum planlarında kayırma ve benzeri haksızlıkların yapılması,
ileride hukuksal sorunlara da yol açacağından kaçınılması gereken bir durum olarak
görülmektedir.78
Aile İşletmelerinde Kurumsallaşmaya Engel Olan Etmenler
4.1.3.
Aile işletmelerinin kendi özgü özellikleri nedeniyle kurumsallaşmakta birçok
sorunla karşılaştıkları görülmektedir. Bunların başında isteksizlik, kaynak sorunu ve
yönetim bilgisinin yetersizliği bulunmaktadır. Sonraki bölümde ayrıntılı bir şekilde
incelenecek
olan
kurumsallaşmanın
gerçekleşememesi,
aile
işletmelerinde
başarısızlığın önemli nedenlerindendir. Aile işletmelerinde yönetimin kişi merkezli
olması,
yönetim
sorumluluklarının
paylaştırılmaması
ve
ataerkil
yapılardan
kaynaklanan kuşak çatışmaları işletmelerin yok olmasına neden olabilirken,79
kurumsallaşma bu tehlikeyi önlemek için ne kalıcı ve geçerli yöntem olarak
görünmektedir.
AİLE
4.2.
İŞLETMELERİNİN
KURUMSALLAŞMASINDA
YAŞANAN
ZORLUKLAR
Aile
işletmelerinin
kurumsallaşmasında
oldukça kapsamlı bir
çalışma
gerçekleştirilmektedir. Bu süreçte işletmenin tüm kademeleri ve en büyükten en
küçüğe tüm birimleri etkilenmektedir. Kurumsallaşma sürecindeki bu kapsamlı
değişimler, bazı zorlukların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bir aile işletmesinin
kurumsallaşma sürecinde karşılaşılan zorluklar kültürel, finansal ve yönetimsel
zorluklar olarak sınıflandırılabilmektedir.
78
79
Yıldırım, a.g.e., s. 75
Yolaç ve Doğan, a.g.e., s. 96
34
4.2.1.
Kültürel Zorluklar
Ailelerin, aile olmalarından kaynaklanan farklılıkların yanında, her ailenin de
kendi aralarında bazı farklılıklar bulunmaktadır. Özellikle ailelerin yapısı ve
yaşanmışlıklarından
meydana
gelen
kültürel
kimliği
her
ailede
farklılık
göstermektedir. Bu farklılıklar ailelerin değer yargılarında, başarı algılarında ve aile
vizyonunun oluşmasında etkili olmaktadır. Ailelerin kendine özgü yapıları, kültürel
kimlikleri, misyon ve vizyonlarının korunması, işletmenin kalıcılığında önemli
yararlara sahiptir. Bu özelliklerin korunması için aile içinde güçlü ve profesyonel bir
iletişimin kurulması gerekmektedir. Bu iletişimin kurulamadığı aile işletmelerinde
sürekliliğin olması beklenemez. Kurumsallaşmış işletmeler için küçük sorunlar olarak
görülen aile içi çatışmalar, güçlü ve profesyonel bir iletişim yapısını kuramamış aile
işletmelerinin yok olmasına kolaylaştırabilmektedir. Sürekliliği olan işletmenin aile
bireyleri arasındaki ilişkilerin de stratejik olarak yönetilmesinin gerekliliği ortadadır. 80
Aile işletmelerinde, geleneksel yöntemlerin kullanılmasından kaynaklanan bir
zorluk da, istatistiksel yöntemlerle edinilmesi gereken verilerin toplanmasında ve
performans ölçümlerinin yapılmasında deneme-yanılma yönteminin kullanılıyor
olmasıdır. Bu yöntem, aile içinden güvenilir bireylerin önsezileri ve kişisel olarak
geliştirdikleri yolların kullanılmasıyla, profesyonellikten uzak ve geçerliği tartışılırdır.
Aile bireylerinin işletmede çalıştıkları pozisyonun gereklerini yerine getirecek bilgi,
beceri ve deneyime sahip olmaması kurumsallaşmanın önündeki engellerden birisi
iken, bu durumun önemsenmiyor olması da aile kültürünün getirdiği bir sorundur.
Yetersiz özellikleri ile işletmede sorunlara neden olabilecek bir bireyin istihdam
edilmesi, ailelerin önceliklerinden olduğunda birçok sorunu da beraberinde
getirmektedir. Yeterli yöneticilik vasıflarına sahip olmayan aile bireyleri kısa vadede
yönetim görevlerini başarılı bir şekilde sürdürse de, uzun vadede işletmenin örgütsel
hedeflerinden uzaklaşması gibi ciddi sorunlara yol açabilmektedir.
Bahsedilen sorunlar ailelerin kültürel yapısından kaynaklanan ve işletmenin
hedefleri ile bağdaşmayan önceliklerinden kaynaklanmaktadır. Kültürel kaynaklı
zorlukların önüne geçebilmek için ailenin öncelikle kurumsallaşma konusunda istekli
olması, sonrasında ise kültürel değerlerini korumayarak profesyonel bir yönetime
geçmesi gerekmektedir.
4.2.2.
Finansal Zorluklar
Aile işletmelerinde kurumsallaşmaya karşı isteksizliklerin ana nedenlerinden
birisi maddi yetersizliklerdir. Profesyonel yönetici maaşları, belgelendirme sistemi
için gerekli eğitimler, danışmanlık hizmetleri ve benzeri giderler kurumsallaşmayı
80
Murat ve Aydemir, a.g.e., s. 45
35
masraflı hale getirmektedir. İşletmenin, bu masrafları karşılama konusunda finansal
yetersizliklerinin olması, kurumsallaşma çalışmasına kalkışan işletmelerin önüne,
işletmeye ortak alınması seçeneğini getirmektedir. Aile dışından bir ortağın hissedar
yapılması, yönetimde söz sahibi olması ve işletmenin sırlarını paylaşması aileler için
kolay kabul edilebilen bir durum değildir. Finansal zorlukların temel nedeni ailenin
varlıklarının kurumsallaşma masrafları için yetersiz olması ya da ailenin bu varlıkları
kurumsallaşma çalışmalarına kaynak olarak kullanmak istememesidir. Yatırım
gerektiren büyüme de kurumsallaşmaya direnen aile işletmelerinin kolay sahip
olamayacağı bir durumdur.
Kurumsallaşmanın gerekliklerinden birisi olan finansal zorlukların aşılması,
aile
işletmelerinin
uzun
vadede
kalıcılığını
ve
büyümesini
getirecektir.
Kurumsallaşmanın tamamlanabilmesi için ailelerin istekli olmaları ve profesyonel
yaklaşımlarla yatırım yapmaları gerekmektedir.
Finansal sorunlardan birisi de kar paylaşımı konusunda uyuşmazlığa
düşülmesidir. Aile bireyleri, profesyonel bir işletmenin kurumsallaşabilmesi için kar
payından işletmenin büyümesi amacıyla yapması gereken yatırımlara karşı aynı
tutuma sahip olmayabilir. Bu durumda ortak karara varılamayarak büyüme için
yeterli kaynak bulunamaz ve yatırım yapılamaz. İşletmenin büyümesi için ayrılması
gereken kar payının yanında, aile bireyleri arasında yapılacak olan kar
paylaşmasında da sorunlar yaşanabilmektedir.
Aile
bireylerinin
finansal
konularda
profesyonellikten
uzak
davranış
sergilemeleri işletmenin kurumsallaşmasına ve büyümesine engel olarak ortaya
çıkmaktadır.
4.2.3.
Yönetimsel Zorluklar
Yönetimin
profesyonel
olmasının
gerekliliği
açıktır.
Bununla
birlikte
yöneticilerin de profesyonel olması, meslek olarak yöneticiliği seçmiş ve bu konuda
uzmanlaşmış olmaları gerekmektedir. Aile işletmelerinin yeterli düzeyde olmasa da
aile bireylerini yönetici olarak değerlendirme isteği bulunmaktadır. Kurumsallaşma
çalışmalarının
gereği
olarak
aile
dışından
bir
uzmanın
yönetici
olarak
görevlendirilmesi durumunda da bir yandan aile bireylerinin yönetim için
hazırlanması mümkündür. Aile dışından gelen yöneticinin bu durum karşısında
kendisini güvende hissetmemesi ve ilk fırsatta başka bir işletmeye geçmeyi
planlaması, kendisinin sorumluluk almamasına ve işletmeye daha az yararlı
olmasına neden olmaktadır.
Aile dışından gelen yöneticinin yaşayacağı güvensizlik duygusunun yanında
yeterince hazırlanmamış olan aile bireyinin yönetime geçmesi, işletme için zararlı
36
olabilir. Kurumsallaşma sürecinde ihtiyaç duyulan profesyonel yönetici ihtiyacının
karşılanamaması, süreci tehlikeye atabilir ve harcanan zaman ve masrafın boşa
Bu nedenle kurumsallaşma
gitmesine neden olabilir.
sürecinde yönetimin
profesyonel yaklaşım sergilemesi önemlidir.
Aile işletmelerinin kurumsallaşma yolunda karşılaştığı yönetim sorunlarından
birisi de, işletme bünyesinde çalışmayan aile bireylerinin çalışan bireylerle düştüğü
uyuşmazlık durumlarıdır. Özellikle varis seçiminde belirginleşen bu sorun, aile ve
işletme çıkarlarının çatışmasına bir örnek olabilmektedir. Bu ve benzeri sorunlarda
işletmede motivasyon ve iş tatmini azalabileceği gibi, sorunun çözülmesinin uzun
sürmesi durumunda işletme için ciddi hasarlara neden olabilir.
Aile bireyleri arasında yaşanan rekabetler, kurumsallaşma sürecinde yaşanan
ve yönetime bağlı diğer bir önemli sorundur. Özellikle planlanmamış ve acil durum
olarak nitelenen ölüm, maluliyet ve benzeri olaylarda, aile bireyleri arasında
önceden var olan rekabet daha belirgin bir şekilde ortaya çıkabilir. Varisin
belirlenmesine kadar geçen süre işletmede belirsizliklere ve dolayısı ile değer prestij
ve
değer
kaybına
neden
olabilir.
Benzer
şekilde
yönetim
kademesinde
yaşanabilecek bir anlaşmazlık da yatırımlar konusunda ortaya çıkmaktadır. Aile
bireylerinden bazılarının büyüme konusunda tutucu davranması, diğer bireyler ile
uyuşmazlığa neden olabilir. Bu uyuşmazlık, yönetimin ortak hedef
birliği
saylayamadığı ve ortak karar alma yeteneğine sahip olmadığı durumlarda
görülmektedir. Yönetim kademesinde yaşanan bu tür sorunlar, kurumsallaşmasını
tamamlamış ve bilimsel yönetim yaklaşımına sahip işletmelerde yaşanmasa da aile
işletmelerinin çoğunda sıklıkla karşılaşılan bir durum olarak görünmektedir.81
4.3.
AİLE İŞLETLMELERİNDE PROFESYONEL YÖNETİME GEÇİŞ SÜRECİ
4.3.1.
Profesyonel Yönetimin Gerekliliği
Kurumsallaşma birçok değişkeni olan zorlu bir süreçtir. Bu süreç, aile
işletmelerinde daha zorlu geçmektedir. Kurumsallaşma sürecinde işletmenin iş
hacminin büyümesi, faaliyet alanlarının genişlemesi, denetime dâhil unsurların
artması ve benzeri nedenlerle ciddi boyutlara ulaşan sorumluluklar işletmelere
dışarıdan yönetici desteği alınmasını zorunlu kılmaktadır. Profesyonel yöneticiler,
yönetim
konusunda
aileden
gelen
yöneticilerin
geleneksel
yaklaşımları
benimsemezler ve yönetim sürecinin birçok kısmında aile bireylerini rahatsız edici
yetkilere sahip olurlar. Bu yetkilerin kullanımı ve profesyonel yönetim yaklaşımlarının
uygulanmasıyla
81
birlikte
işletme
sahipliği
Köse, a.g.e., s. 19
37
ile
yönetimi
arasındaki
ayrılık
belirginleşmeye başlar. Bu ayrılık, sahiplerin işletme üzerindeki etkilerinin ve işler
üzerindeki denetimlerinin azalmasını getirmektedir.82
4.3.2.
Profesyonel Yöneticinin Önemi, Olumlu ve Olumsuz Yönleri
Özellikle hızlı büyüyen aile işletmelerinde yönetim için yetiştirilmiş bir aile
bireyinin bulunmasına pek rastlanmaz. Planlı bir büyüme yaşayan işletmelerde
yönetici olarak aileden birisinin yetiştirilmesi mümkünse de, yöneticiliği meslek
olarak edinmiş, bu alanda ciddi deneyimler kazanmış ve kariyer planlamasını bu
yönde hazırlamış bir yöneticinin özelliklerini kazandırmak mümkün görmemektedir.
Bu nedenle kurumsallaşmayı benimsemiş ve uygulamaya kararlı olan işletmelerde
aile dışından profesyonel bir yönetici arayışı olmaktadır. Profesyonel yönetici,
işletmenin temel işlevleri olan pazarlama, finans, reklam, muhasebe, hukuk, insan
kaynakları ve eğitim konularında bilgi ve deneyime sahip olduğundan işletmenin
kurumsallaşmasında büyük öneme sahiptirler.83
Aile işletmesinde tepe yöneticinin aile içinden gelmesinden kaynaklanan
birçok sorun bulunmaktadır. Bunların başında, aslında diğer pek çok sorunun da
kaynağı olan aile ve işletme kavramlarının çatışması bulunmaktadır. Bu durum,
işletmenin
varlığını
ve
büyümesini
sürdürebilmesi
için
gerekli
önceliklerin
belirlenmesi sırasında aile önceliklerinin ortaya çıkmasına ve işletme için önem arz
eden konulara yeterli önceliğin verilmemesine neden olmaktadır. İşletmenin tepe
yöneticisinin aile bireyi olması durumunda yaşanabilecek olumsuz durumlar şu
şekilde sıralanabilir:

Aile ve işletme önceliklerinin çatışması,

Görev, yetki ve sorumlulukların sınırlarının olmaması,

İstihdam politikalarının bilgi, beceri ve deneyim ölçekli olmaması,

Aile bireyi olan çalışanların performans değerlendirmelerinin objektif olarak
yapılamaması,

İşletmenin teknik verilerinin doğru yorumlanamaması,

Kriz yönetiminde duygusal kararlar verilmesi,

Pazarlama
faaliyetlerinin
yetersiz
kalması
ve
büyüme
ihtiyacının
algılanamaması,

Çevresel ve sektörel değişimlere uyum sağlanamaması,
Joan Magretta, “Governing the Family-Owned Enterprise: An Interview with Finland’s Krister Ahlstrom”,
Harvard Business Review, 1998, 113-123, s. 117
83Tuba Büyükbeşe vd., “Aile İşletmelerinde Profesyonel Yöneticiliğin Önemi”, 1. Aile İşletmeleri
Kongresi, Kongre Kitabı, 17-18 Nisan 2004, İstanbul Kültür Üniversitesi, İstanbul, 2004, 307-313, s. 311
82
38

Modern yönetim anlayışına uyum sağlanamamasıdır. 84
Aile dışından bir profesyonel yönetici ile yaşanması beklenmeyen bu
sorunların aile içinden gelen tepe yönetici ile yaşanması olasılığı, yöneticinin
ailedeki konumundan elde ettiği aşırı özgüven duygusu, aile bireyleri ile arasındaki
sosyal bağlar ve bir yönetici olarak planlanmamış olan mesleki yaşantısıdır. Bu
olumsuzlukların yanında tepe yöneticinin aile içinden gelmesinin bazı avantajları da
vardır. Bu olumlu yönler de şu şekilde sıralanabilir:

İşletmeye özgü bilgi birikiminin aile içi devirler sayesinde sonraki nesillere
kolayca aktarılabilmesi ve bir aile kültürünün oluşturulabilmesi,

Bürokratik işlemlerin inisiyatif kullanılarak daha kısa zaman alması,

Tepe yöneticinin geniş yetkileri sayesinde daha hızlı karar alabilmesi,

Aile
tarafından
benimsenmesi
ve
aile
kimliğiyle
özdeşleştirilmesi
durumunda üretilen ürün ya da hizmetin kalitesine daha fazla önem
verilmesidir.85
Aile içinden gelen tepe yöneticinin bu avantajları, aile dışından gelen
profesyonel yöneticinin sahip olamayacağı aile bağları ve geniş yönetsel yetkilerden
kaynaklanmaktadır. Olumlu ve olumsuz yönler, işletmenin çalışmasına etkileri
bakımından kıyaslandığında tepe yöneticinin aile içinden gelmesi istenmeyen bir
durum olarak ortaya çıkmaktadır. Özellikle işletmenin kurumsallaşması sürecinde
tüm bu olumsuzlukların yaşanmaması için aile dışından bir profesyonel yönetici ile
çalışılması zorunlu görünmektedir. Profesyonel yöneticinin, aile içinden bir bireyin
başka bir işletmede profesyonel olarak çalıştırılarak yetiştirilmesi konusunda
gelişmeler bulunmakla birlikte,86 ülkemizdeki aile işletmelerinde profesyonel yönetici
bulundurma oranının çok zayıf olduğu bir gerçektir.87
4.3.3.
Yabancı Yöneticinin Yaşadığı Kurumsallaşma Sorunları
Aile işletmelerinin kurumsallaşmasındaki sorunlardan birisi olarak karşılaşılan
aile dışındaki bireylere güvensizlik duygusu, yabancı yöneticiyle çalışma konusunda
daha da belirginleşmektedir. Nitekim aile işletmelerinde personel alımlarında aile
bireylerine öncelik verilmesi gerektiği düşüncesinin oldukça yaygın olduğu
bilinmektedir.88 Büyüme eşiğine ulaşan aile işletmesinin yönetim işleri de aynı
84Habib Akdoğan ve İsmail Seyrek, "Aile İşletmelerinde Profesyonel Yöneticilik ve Çorum Örneği", 1. Aile
İşletmeleri Kongresi, Kongre Kitabı, 17-18 Nisan 2004, İstanbul Kültür Üniversitesi, İstanbul, 2004, 275-285, s.
278
85 Akdoğan ve Seyren, a.g.e., s. 279
86 Arslan, a.g.e., s. 100
87 Adnan Kalkan vd., “Aile İşletmelerinde Yöneticilerin Demografik Özellikleri ve Yönetim Fonksiyonları ile
İlgili Karşılaştıkları Sorunlar Üzerine Bir Araştırma”, International Journal of Economic and Administrative
Studies, 2013, 127-144, s. 141
88 Mustafa Büte, “Aile İşletmelerinin Kurumsallaşma Sürecinde Yaşadığı Sorunlar”, Akademik Bakış
Dergisi, 2010, No: 22, s. 15
39
oranda artmış olacaktır. Büyüme sürecinde, bir yandan gelişmekte olan ailenin
bireylerinin işletmeye katılımlarının da artmasıyla yönetim sorunları da artacaktır.
Kurucu yönetici ile yönetilmeyi sürdüren aile işletmelerinde bu durum, aile
işletmelerine özgü sorunların büyümesine ve işletmenin geleceğinin tehlike altına
girmesine neden olacaktır.
Yönetim faaliyeti alanına giren işlerin hacmi ve miktarı arttıkça yöneticinin
sorumlulukları ve bununla birlikte iş yükü de artacaktır. Bu durumda yabancı yönetici
ile çalışma konusunda isteksiz davranan ailelerin temel bahanesi, aile dışı bireylere
duydukları güvensizliktir. Bu güvensizlik, işletmeye dışarıdan yönetici alınması
konusundaki ilk büyük engeldir.
Aile dışından gelecek bir yöneticiye karşı duyulan güvensizlik hissi,
kurumsallaşma sürecinde bazı olumsuzluklara da neden olmaktadır. Profesyonel
yönetici ile çalışılmaya başlandığında bu güvensizlik nedeniyle görev, yetki ve
sorumlulukların belirlenmesinde baskıcı davranışlara neden olabilmektedir. Bu
davranışların başında, yöneticiyi aile bireylerine fazlasıyla sık hesap verme ve bir
profesyonel yöneticinin kendi başına alması gereken konularda bile aile bireylerine
danışması konusunda zorlamak bulunmaktadır.89 Aile dışından gelen yöneticiye
karşı güvensizlik duygusunun getirdiği bir diğer sorun da yöneticinin aldığı kararlara
şüphe ile yaklaşılmasıdır. Bu durum profesyonel yönetici olarak motivasyon sahibi
olması gereken bireyde isteksizlik, güvensizlik ve işletmeye karşı sahiplenmeme
duygularının oluşmasına neden olacaktır. Bu durum profesyonel yöneticinin
motivasyonu ile birlikte yönetim faaliyetlerini de engelleyebilmektedir. Özellikle mali
konularda
profesyonel
yöneticinin
kurumsallaşma
ilkelerine
uygun
olarak
denetlenmesi haricinde gerçekleştirilen kısıtlamalar ve gereksiz sorgulamalar,
işletmenin büyüme için gerekli kaynakları kullanması sırasında çekimserliği
doğuracaktır. Bu çekimserlik zaman kaybına, zaman kaybı ise çevresel etmenlerle
uyumlu bir değişim veya gelişimin sağlanamamasına neden olabilmektedir.
Profesyonel yönetici ile çalışma genellikle kurumsallaşma çalışmaları ile
gerçekleşen bir durumdur. Bu durumda olan bir işletmenin büyüme sürecinde olması
da doğaldır. Büyüme sürecindeki bir aile işletmesinde profesyonel yönetime geçişte,
yöneticinin atması muhtemel adımlardan birisi ise büyüme sırasında gerekli
ihtiyaçları karşılamak için mali kaynak arayışıdır. Bu kaynak arayışı bazı durumlarda
işletmeye ortak alınmasını gerektirebilir. Oysaki aile işletmelerinin dışardan ortak
almaya karşı isteksiz oldukları bilinmektedir.90 Bu isteksizlik, işletmenin mali kaynak
sıkıntısının çözümsüz kalmasına ve büyüme sırasında gerekli olan yatırımları
89
90
Büte, a.g.e., s. 16
Büte, a.g.e., s. 20
40
yapmadığı için fırsatları değerlendirmemiş olarak piyasasındaki rakipleri karşısında
zayıf duruma düşmesine neden olmaktadır. Profesyonel yönetime geçişte yaşan bu
sorun, kurumsallaşma çalışmaların dengesiz gerçekleşmesine ve istenilen sonucu
vermemesine neden olmaktadır.
41
SONUÇ
Türkiye’de olduğu gibi dünyada da işletmelerin büyük çoğunluğunu aile
işletmeleri oluşturmaktadır. Bu aile işletmelerinin yine büyük çoğunluğu, ikinci nesle
ulaşamadan kapanmaktadır.
“Aile
İşletmelerinde
Kurumsallaşma
Sorunları”
başlıklı
bu
çalışma,
kurumsallaşma sürecinin aile işletmeleri açısından diğer işletmelere oranla daha zor
olduğunu
ortaya
koymaktadır.
Kurumsallaşmanın
gereklerinden
birisi
olan
yöneticinin uzmanlığı konusunda da aile işletmelerinin bir takım sorunları
bulunmaktadır. Bunların başında aile bireylerinin yabancı bir yönetici ile çalışmak
istememeleri ve güven duymamaları gelmektedir. Aile işletmelerinin sürekliliğini
sağlama konusunda profesyonel yöneticinin önemini ortaya koyan çalışma aynı
zamanda bu sürece razı olan ve yabancı bir uzmanla çalışmaya başlayan
işletmelerde de bir takım zorluklar yaşandığını göstermektedir. Özellikle yabancı
bireye karşı güvensizlik duygusunun yansımaları olarak ortaya çıkan bu zorlukların
başında yabancı yöneticinin iş yapamaz duruma gelecek kadar sıkı takip altında
çalıştırılması ve başta mali kararlar olmak üzere yöneticinin kararlarına karşı
şüpheci bir yaklaşım sergilenmesi bulunmaktadır.
Çalışmanın ortaya koyduğu ve kurumsallaşmayı zora sokan, yabancı yönetici
çalıştırılmasına karşı engelleyici tutumlar aile işletmelerinin çözmeleri gereken bir
sorun olarak görülmektedir. Bu sorunun çözülmesi için aile işletmesinin yönetim
kademesindeki bireylerin örgütsel hedefler konusunda hemfikir olduktan sonra
kurumsallaşma konusunda da istekli olduklarını göstermeleri gerekmektedir.
Profesyonel yönetime karşı önyargıların kırılmasını sağlamak ve sonrasında
kurumsallaşma aşamalarını doğru bir şekilde gerçekleştirmeleri yararlı olacaktır.
Yabancı yönetici ile çalışma konusunda görüş birliği sağlanamayan işletmelerde ise
aile bireylerinin fikir birlikteliği sağlanarak bir danışman ile anlaşmaları, profesyonel
yönetime geçişte kolaylık sağlayabilir. Her ne kadar profesyonel yönetici olarak
yetişmiş bir uzmanla çalışmanın üstünlükleri bulunsa da, bu süreci başarılı bir
şekilde atlatamayacak yapıda olan ailelerin, aile bireylerinden uygun olan bir bireyi,
kurumsallaşmış bir şirkette yönetim pozisyonunda çalıştırmak suretiyle yetiştirmesi
ve sonrasında işletme bünyesine alması da çözüm olarak görülebilir.
42
KAYNAKÇA
KİTAPLAR
ALAYOĞLU Nihat, Aile Şirketlerinde Yönetim ve Kurumsallaşma,Müstakil
Sanayici ve İşadamları Derneği Yayınları, İstanbul,2003.
ECZACIBAŞI Nejat Ferit, İzlenimler Umutlar, İstanbul,Eczacıbaşı Vakfı
Yayınları, İstanbul,1990
EREN Erol, “Örgütsel Davranış ve Yönetim Psikolojisi.” ,Beta Yayınevi,
İstanbul,2010.
FINDIKÇI İlhami, Aile Şirketleri, ,Alfa Yayınları, İstanbul, 2005.
KARPUZOĞLU, Ebru. Büyüyen ve Gelişen Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma.
Hayat Yayıncılık,İstanbul, 2001.
KOÇEL Tamer, İşletme Yöneticiliği,Beta yayınları,İstanbul, 2010.
KORALP GÜROL, Yonca. Örgütlerde Kurumsallaşmanın Temelleri,Beta
Yayıncılık,İstanbul, 2011.
MUCUK İsmet, Modern İşletmecilik,Türkmen Yayınevi,İstanbul,2001.
ULUYOL Osman, Aile Şirketleri: Çatışmalar, Finansal Sorunlar ve Çözümler.
Medipres,İstanbul, 2004.
MAKALELER
AKDOĞAN Asuman, “Aile İşletmelerinin Özellikleri ve Aile İşletmelerinde
Kurumsallaşma İhtiyacı.” Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Dergisi, no. 16 (2000).
AYDIN Alim, “İnsan Kaynakları Yönetiminin Değişen Yüzü: Strateji İnsan
Kaynakları Yönetii Modu.” Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi Öneri
Dergisi 3, no. 13 (2000).
BÜTE Mustafa, “Aile İşletmelerinin Kurumsallaşma Sürecinde Yaşadığı
Sorunlar.” Akademik Bakış Dergisi, no. 22 (2010).
CARNEY Michael. “Corporate Governance and Competitive in Family
Controlled Firms.” Entrepreneurship Theory and Practise, May 2005: 249-265.
ÇAKICI Ayşehan, ve Şefika ÖZER. “Mersin'deki KOBİ Sahip ve Yöneticilerinin
Gözüyle
Kurumsallaşma
Tanımı
ve
Kurumsallaşmanın
Önündeki
Darboğazlar.” Yönetim ve Ekonomi 15, no. 1 (2008): 41-57.
HULSHOFF Henriette. Family Business in the Dutch SME Sector: Definiations
and Characterestic. Zoetermeer: EIM Business & Policy Research, 2001.
43
İRMİŞ Ayşe, ve Neslihan AKÇA. “Aile İşletmelerinde Aile Üyelerinin İstihdamı
Denizli Aile İşletmelerinde Bir Araştırma.” Pamukkale Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü Dergisi, no. 8 (2011): 19-33.
KALKAN Adnan, Özlem BOZKURT, Ömer Faruk OKTAR, ve Merve TÜRK.
“Aile
İşletmelerinde
Yöneticilerin
Demografik
Özellikleri
ve
Yönetim
Fonksiyonları ile İlgili Karşılaştıkları Sorunlar Üzerine Bir Araştırma.”
International Journal of Economic and Administrative Studies, 2013: 127-144.
KOCAMAN
Ünal, “Etkin Yönetim Kurulları Nasıl Oluşur.” The Family
Business, Aile Şirketleri Yönetimi Dergisi, 2005: 24-25.
MAGRETTA
Joan, “Governing the Family-Owned Enterprise: An Interview
with Finland’s Krister Ahlstrom.” Harvard Business Review, 1998: 113-123.
MURAT Güven, ve Sibel AYDEMİR. “Aile İşletmelerinde Kurucuya Yakınlık
Bağının Yöneticilerin Stratejik Planlamaya İlişkin Algıları Üzerindeki Etkisi:
Zonguldak-Bartın-Karabük Bölgesi Örneği.” Kocaeli Üniversitesi Sosyal
Bilimler Dergisi, no. 26 (2013): 42-60.
SÖNMEZ Asuman, ve Andaç TOKSOY. “Kurumsal Yönetim İlkelerinin
Türkiye'deki Aile İşletmelerine Uygulanabilirliği.” Maliye Finans Yazıları (Doğuş
Üniversitesi), no. 92 (2011): 51-90.
YAZICIOĞLU, İrfan, ve Hakan KOÇ. “Aile İşletmelerinin Kurumsallaşma
Düzeylerinin Belirlenmesine Yönelik Karşılaştırmalı Bir Araştırma.” Selçuk
Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, no. 21 (2009): 497-507.
YELKİKALAN, Nazan. “Aile Şirketlerinde Çatışma ve Bir Çözüm Önerisi:
Stratejik Planlama.” Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, no.
12 (2006): 195-209.
YOLAÇ Sema ve Ebru DOĞAN. “Küreselleşme Sürecinde Aile İşletmelerinde
Yönetim ve Kurumsallaşma.” İktisat Fakültesi Mecmuası 61, no. 2 (2011): 83110.
İNTERNET KAYNAKLARI
İLTER H. Melih. “Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma ve KOBİ'lerin Yönetim
Sorunları.” Temmuz 2001.
Uzun Ali Kamil. “İşletmelerde İç Kontrol Sistemi.” İç Denetim Portalı. tarih yok.
http://www.icdenetim.net/makaleler/83-isletmelerde-ic-kontrol-sistemi
tarihi Nisan 25, 2014).
44
(erişim
TEZLER
ARSLAN Elif Türkan, “Aile Şirketlerinde Profesyonel Yöneticinin İkilemleri.”
Yüksek Lisans Tezi. Isparta: Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, 2006.
ATEŞ Özgür, “Aile Şirketlerinde Değişim ve Süreklilik Anlayışı.” Doktora Tezi.
Ankara: Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2003.
BAKIRCI
Aykut, “Globalleşme Sürecinde Büyüyen ve Gelişen Aile
Şirketlerinin Kurumsallaşması.” Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2007.
BİLGİN Naciye, “Aile Şirketleri Kurumsallaşma Eğilimleri: Ankara KOBİ
Örneği.” Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Atılım Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, 2007.
GÜLEN Dilek, “Aile İşletmelerinin Kurumsallaşması ve Bu Süreçte Yaşanan
Sorunlar: Kahramanmaraş Örneği.” Yüksek Lisans Tezi. Kahramanmaraş:
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2005.
GÜNEL Rıdvan, “Aile İşletmelerinde Yönetimin Bir Sonraki Kuşağa Devrinde
Karşılaşılan Sorunların Tespitine ve Bu Sorunların Çözümüne İlişkin Bir
Araştırma.” Yüksek Lisans Tezi. Adana: Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, 2005.
İYİİŞLEROĞLU Salih Cem, “Aile Şirketleri: Adana ve Çevresinde Faaliyet
Gösteren Aile Şirketlerinde Nepotizm Uygulamasının Tespitine Yönelik Bir
Araştırma.” Yüksek Lisans Tezi. Adana: Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, 2006.
KARPUZOĞLU
Belirlemeye
Ebru,
Yönelik
“Aile
Bir
Şirketlerinin
Araştırma.”
Kurumsallaşma
Doktora
Tezi.
Düzeylerini
İstanbul:
İstanbul
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2000.
YILDIRIM
Ahmet
Faruk,
“Türk
Aile
İşletmelerinde
Kurumsallaşmayı
Engelleyen Aile Değerleri Üzerine Isparta İlinde Bir Araştırma.” Yüksek Lisans
Tezi. Isparta: Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2007.
KÖSE Mehmet. “Aile Şirketlerinde İnsan Kaynakları Yönetimi.” Yüksek Lisans
Tezi. İstanbul: Kadir Has Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2010.
45
BİLDİRİLER
AKDOĞAN Habib ve İsmail SEYREK. “Aile İşletmelerinde Profesyonel
Yöneticilik ve Çorum Örneği.” 1. Aile İşletmeleri Kongresi Kongre Kitabı.
İstanbul: İstanbul Kültür Üniversitesi, 2004. 275-285.
BÜYÜKBEŞE Tuba, İsmail BAKAN, ve Mehmet GÜVEN. “Aile İşletmelerinde
Profesyonel Yönetciliğin Önemi.” 1. Aile İşletmeleri Kongresi Kongre Kitabı.
İstanbul: İstanbul Kültür Üniversitesi, 2004. 307-313.
KARPUZOĞLU Ebru, “Gelecek İçin Aile Anayasası.” 1. Aile İşletmeleri
Kongresi Kongre Kitabı. İstanbul: İstanbul Kültür Üniversitesi, 2004. 159-168.
BASIN KAYNAKLARI
ÖZÇELİK Burcu, “Aile Şirketlerini Tehdit Eden Sorunlar.” Hürriyet İK. İstanbul:
Hürriye Gazetesi, 03 Nisan 2011.
RAPORLAR
PwC. “Aile Şirketleri Araştırması Türkiye Sonuçları.” 2012.
46
47
Download