tc gazi üniversitesi sağlık bilimleri enstitüsü kulak burun boğaz

advertisement
T.C.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
KULAK BURUN BOĞAZ ANABİLİM DALI
ODYOLOJİ SES VE KONUŞMA BOZUKLUKLARI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI
İŞİTME KAYIPLI OLGULARDA ÖZEL KULAK KALIBI
UYGULAMASINDAKİ HASTA MEMNUNİYETİ
VE İŞİTME KAZANCINA ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Orhan TANRIVİRAN
Tez Danışmanı
Prof. Dr. Yusuf K. KEMALOĞLU
ANKARA
Mart, 2009
T.C.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
KULAK BURUN BOĞAZ ANABİLİM DALI
ODYOLOJİ SES VE KONUŞMA BOZUKLUKLARI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI
İŞİTME KAYIPLI OLGULARDA ÖZEL KULAK KALIBI
UYGULAMASINDAKİ HASTA MEMNUNİYETİ
VE İŞİTME KAZANCINA ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Orhan TANRIVİRAN
Tez Danışmanı
Prof. Dr. Yusuf K. KEMALOĞLU
ANKARA
09.03.2009
i
İÇİNDEKİLER
Sayfa No:
Kabul ve Onay.............................................................................................i
İçindekiler...................................................................................................ii
Kısaltmalar.................................................................................................v
Şekiller, Resimler, Tablolar.....................................................................vii
1. GİRİŞ.......................................................................................................1
2. GENEL BİLGİLER..................................................................................3
2.1.
İşitme.................................................................................................3
2.1.1. İşitme Anatomisi................................................................................3
2.1.2. İşitme Fizyolojisi................................................................................6
2.2.
İşitme Kayıpları..................................................................................9
2.2.1. İşitme Kaybı Tiplerinin Sınıflandırılması............................................9
2.2.2. İşitme Kaybının Derecelendirilmesi.................................................14
2.3.
İşitme Cihazları................................................................................16
2.3.1. Tarihçe.............................................................................................17
2.3.2. İşitme Cihazlarının Temel Parçaları................................................19
2.3.3. Kulağa Yerleşimine Göre İşitme Cihazı Tipleri................................20
2.3.4. Sinyal İşlemcisine Göre İşitme Cihazı Tipleri..................................23
ii
2.4.
Kulak Kalıpları..................................................................................26
2.4.1. Kulak Kalıbı Materyalleri..................................................................27
2.4.2. Kulak Kalıbı Tipleri...........................................................................28
2.4.3. İşitme Cihazı Performans Modifikasyonları.....................................29
2.5.
İşitme Kayıplı Bireyin Değerlendirilmesi ve İşitme Cihazı
Uygulaması......................................................................................34
2.5.1. Değerlendirme.................................................................................34
2.5.2. Fonksiyonel Kazancın Belirlenmesi.................................................37
2.5.3. ‘’Probe’’ Tüp Mikrofon Ölçümleri......................................................37
3. GEREÇ VE YÖNTEM............................................................................47
3.1.
Çalışma Yeri....................................................................................47
3.2.
Çalışma İzni ve Etik Kurul Onayı.....................................................47
3.3.
Çalışma Grubu................................................................................47
3.4.
Çalışma Dışı Bırakılan Grup...........................................................48
3.5.
Yöntem...........................................................................................48
3.5.1. Olguların Seçimi............................................................................48
3.5.2. Çalışma Planı................................................................................49
3.5.3. Veri Toplama Yöntemi...................................................................49
3.6.
Araştırmada Kullanılan Testler......................................................50
iii
3.6.1. Anket Uygulamaları........................................................................50
3.6.2. İmpedansmetrik Değerlendirme.....................................................53
3.6.3. Cihazsız Odyolojik Değerlendirme.................................................54
3.6.4. Cihazlı Odyolojik Değerlendirme....................................................55
3.6.5. Gerçek Kulak ‘’Probe’’ Mikrofon Ölçümleri.....................................56
3.6.6. İşitme Cihazının Ayarlanması........................................................57
3.6.7. İşitme Cihazı Eğitimi......................................................................57
3.6.8. Kontrol...........................................................................................58
3.6.9. Araştırmada Kullanılan İstatistiksel Yöntemler..............................58
4. BULGULAR.........................................................................................59
5. TARTIŞMA..........................................................................................76
6. SONUÇ...............................................................................................86
7. ÖZET..................................................................................................89
8. SUMMARY.........................................................................................90
9. KAYNAKLAR.....................................................................................91
10. EKLER.............................................................................................106
11. ÖZGEÇMİŞ......................................................................................125
iv
KISALTMALAR
DKY
: Dış Kulak Yolu
SNİK
: Sensöri-Nöral İşitme Kaybı
KKR
: Kulak Kanalı Rezonansı
GKCK
: Gerçek Kulak Cihaz Kazancı
GKEK
: Gerçek Kulak Eklenen Kazanç
İCPA
: İşitme Cihazı Performans Anketi
GYMA
: Günlük Yaşam İçinde Amplifikasyondan Elde Edilen
Memnuniyet Anketi
GKHK
: Gerçek Kulak Hedef Kazanç
SSO
: Saf Ses Ortalaması
SSO-k
: Saf Ses Ortalaması Kemik
c-SSO
: Cihazlı Saf Ses Ortalaması
KAY
: Konuşmayı Ayırt Etme Yüzdesi
c-KAY
: Cihazlı Konuşmayı Ayırt Etme Yüzdesi
KAE
: Konuşmayı Alma Eşiği
c-KAE
: Cihazlı Konuşmayı Alma Eşiği
PATP
: Performans Anketi Toplam Puanı
VAS
: Visual Analog Skala
MATP
: Memnuniyet Anketi Toplam Puanı
MPEP
: Memnuniyet Pozitif Etki Puanı
MNEP
: Memnuniyet Negatif Etki Puanı
MSMP
: Memnuniyet Servis ve Maliyet Puanı
MKGP
: Memnuniyet Kişisel Görünüm Puanı
v
CIC
: ‘’Complelety In the Canal’’ cihazlar için kullanılan uluslar
arası kısaltma
EKLER
Ek 1
: Teşekkür
Ek 2
: Etik Kurul Onayı
Ek 3
: Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi İlaç Dışı Çalışmalar İçin
Bilgilendirilmiş Gönüllü Olur Formu
Ek 4
: Erişkin Hasta Bilgi Formu
Ek 5
: Kişisel Bilgi Formu
Ek 6
: Gerçek Kulak Ölçüm Tablosu
Ek 7
: İşitme Cihazı Performans Anketi
Ek 8
: İşitme Cihazı Memnuniyet Anketi
Ek 9
: Üç Heceli Kelime Listesi
Ek 10
: FD–300 Fonetik Dengeli Tek Heceli Kelime Listesi
vi
ŞEKİLLER
Şekil 1.
Periferal ve santral sistemin anatomisi......................................5
Şekil 2.
DKY’nin akustik amplifikasyonu.................................................6
Şekil 3.
İlerleyen dalga teorisi.................................................................8
Şekil 4.
Santral işitsel yollar....................................................................9
Şekil 5.
İşitme kayıplarının işitme sisteminde etkili olduğu bölgeler.....13
Şekil 6.
İşitme cihazlarının genel parçaları...........................................20
Şekil 7.
Dijital işitme cihazının şematik görünümü................................26
Şekil 8.
‘’Probe’’ tüpün yerleşimi...........................................................41
Şekil 9.
Olguların eğitim düzeyleri........................................................59
RESİMLER
Resim 1. İlk ticari işitme cihazı ‘’ear trompets’’........................................18
Resim 2. Kulak kalıbı örnekleri................................................................28
Resim 3. Açık uygulama örneği...............................................................32
TABLOLAR
Tablo 1.
İşitme kaybının sınıflandırılması..............................................15
Tablo 2.
İşitme kaybı konfigürasyon tipleri.............................................16
Tablo 3.
Kulak kalıplarının özellikleri......................................................27
Tablo 4.
Ventilasyonun avantaj ve dezavantajları..................................31
Tablo 5.
Başarılı bir açık uygulama için öneriler....................................34
Tablo 6.
Gerçek kulak eklenen kazancı ölçüm yönteminin
basamakları.............................................................................42
Tablo 7.
Olguların yaş ile ilgili verileri....................................................59
vii
Tablo 8.
Olguların işitme cihazı uygulanan kulaklarının işitme kaybı
seviyesi..................................................................................60
Tablo 9.
Standart kalıp ile elde edilen GKHK ve GKEK
değerlerinin istatistiksel karşılaştırılması................................61
Tablo 10. Standart kalıp ile elde edilen cihazsız ve cihazlı odyolojik
test sonuçlarının istatistiksel karşılaştırılması.......................62
Tablo 11. Standart kalıp ile elde edilen İCPA 1 sonuçları......................63
Tablo 12. Standart kalıp ile elde edilen GYMA 1 sonuçları....................64
Tablo 13. Standart kalıp ile elde edilen GYMA 1 alt başlıklarının
değerlendirmesinin istatistiksel karşılaştırılması....................65
Tablo 14. Standart kalıp ile anket puanları ve odyolojik verilerin
korelasyonu............................................................................66
Tablo 15. Açık uygulama ile elde edilen GKHK ve GKEK
değerlerinin istatistiksel değerlendirmesi...............................67
Tablo 16. Açık uygulama ile elde edilen cihazsız ve cihazlı odyolojik
test sonuçlarının istatistiksel değerlendirmesi.......................68
Tablo 17. Açık uygulama ile elde edilen İCPA 2 sonuçları....................69
Tablo 18. Açık uygulama ile elde edilen GYMA 2 sonuçları..................70
Tablo 19. GYMA 2 alt başlık sonuçları..................................................71
Tablo 20. GKEK 1 – GKEK 2 değerlerinin istatistiksel
karşılaştırılması.....................................................................72
Tablo 21. İCPA 1 ve İCPA 2 sonuçlarının istatistiksel
değerlendirmesi....................................................................73
Tablo 22. GYMA 1 – GYMA 2 sonuçlarının istatistiksel olarak
karşılaştırılması....................................................................74
Tablo 23. Açık uygulama ile anket puanları ve odyolojik verilerin
korelasyonu..........................................................................75
viii
1. GİRİŞ
İşitme
kaybı
edilemeyecek durumda
medikal
ise
ve/veya
ortaya
1,2
yaşamlarını olumsuz etkilemektedir.
çıkan
cerrahi
sorun
olarak
tedavi
bireylerin
günlük
İşitme kaybı işitsel ve işitsel
olmayan birçok sorunu beraberinde getirir. Bu sorunların başında
konuşulanları anlayamama, gürültülü ortamlarda rahatsız olma ve gelen
seslerin doğal olmaması sayılabilir. İşitme ve konuşma insanların iletişim
becerilerini direkt etkilediği için depresyon, içe kapanıklık, yaşamdan zevk
almama gibi psikolojik problemlere ve aktivite eksikliği gibi sosyal
sorunlara neden olabilmektedir.1,3
İşitme kayıplı bireyin karşılaştığı sorunları ortadan kaldırmak
veya azaltmak için işitme cihazı, koklear implant gibi işitme kazancı
sağlayan sistemler ve FM sistemi gibi yardımcı dinleme üniteleri
kullanılmaktadır. Bu sistemler içinde işitme cihazı önemli bir yer
tutmaktadır. Yapılan bir çalışmada işitme cihazı ile rehabilitasyon yapılıyor
olmasına rağmen işitme kaybına sahip 5 kişiden dördünün cihaz ile
rehabilitasyonunun yapılamadığı saptanmıştır.1 İşitme cihazı kullanan
3000 birey üzerinde yapılan bir araştırmada yalnızca %59’unun işitme
cihazından memnun olduğu bildirilmiştir. Bireylerin memnuniyet kriterleri
incelendiğinde ise şu sonuçlar elde edilmiştir. Memnuniyetin; algılanan
faydalanma derecesi, ses kalitesi, gürültülü ortamlarda kullanabilme
kolaylığı ve faydalanma derecesi, güven ve kendilerine verilen değer ile
yüksek seviyelerde uyumlu olduğu saptanmıştır. Ancak bu bireylerden
%12’si cihazlarını kullanamadıklarını belirtmişlerdir.1,4 Cord ve arkadaşları
(2002) yaptıkları çalışmada olgularının % 20’sinin cihazlarını düzensiz
kullandıklarını ya da hiç kullanmadıklarını belirtmişlerdir.5
-1-
İşitme cihazı kullanan bireyler arasında yüksek frekans işitme
kayıpları önemli bir yer tutmaktadır. Yüksek frekanslarda etkili işitme
kayıplarında işitme cihazı kullanımı ile belirli bir süre sonra sağlıklı bir
işitme sağlanabildiği fakat bu konfigürasyona sahip işitme kayıplı
kişilerden oluşan büyük bir çoğunluğun elektriksel amplifikasyon ile doğal
işitme sağlanamadığı için işitme cihazlarını kullanamadıkları bildirilmiştir.
Bunun sebepleri arasında oklüzyon etki, kozmetik kaygı ve ‘’feedback’’
olarak belirtilmiştir.6,7
Bu çalışmada amacımız; yüksek frekans işitme kayıplı
olgularda önemli bir role sahip olan özel kulak kalıplarının performansını,
işitme kazancına ve kullanıcı memnuniyetine etkisini araştırmaktır.
-2-
2. GENEL BİLGİLER
2.1. İşitme
Atmosferde meydana gelen ses dalgalarının kulak tarafından
toplanmasından
beyindeki
merkezlerde
karakter
ve
anlam olarak
algılanmasına kadar olan süreç işitme olarak adlandırılır ve işitme sistemi
denilen geniş bir bölgeyi ilgilendirir.
İşitme fonksiyonu birçok organın uyumu sonucu oluşmaktadır.
Dış, orta ve iç kulak ile merkezi işitme yolları ve işitme merkezi bu
fonksiyonun parçalarıdır. Sesin algılanması, orta kulağın normal mekanik
yapısı yanında, iç kulakta oluşan biyokimyasal, biyo-elektriksel olaylar ve
bunlara santral sinir sisteminin katkısı ile oluşmaktadır.
Ses dalgalarının atmosferden Corti organına iletilmesi ve
sonucunda işitmenin meydana gelmesi iki yol ile gerçekleşir.
i) Hava yolu iletimi: Dış kulak yolunda (DKY) başlayıp oval pencerede
biten ses enerjisi akımına hava iletimi adı verilmektedir.
ii) Kemik yolu iletimi: Sağlam bir koklea, çevresindeki kemik dokuların
titreşmesi ile de uyarılabilir. Bu yol ile gerçekleşen iletime ise kemik iletimi
adı verilmektedir.8,9
2.1.1. İşitme Anatomisi
İşitme ve dengenin periferik organı olan kulak, temporal
kemik içine yerleşmiş, görevleri ve yapıları birbirinden farklı üç parçadan
oluşur. Bu yapılar;
-3-
i) Dış Kulak: Başın her iki yanındaki kulak kepçesi ve DKY’den oluşur, orta
kulak ile devam eder.
Kulak kepçesi kıkırdak olan bir iskeletten ve bunun
üzerindeki deri ve deri altı dokusundan ibarettir.
DKY konkadan kulak zarına kadar olan uzunluğu içine alır.
Arka duvar uzunluğu 25 mm olmasına karşılık, ön alt duvar uzunluğu
31 mm.dir. Bu 6 mm.lik fark kulak zarının arkadan öne doğru oblik
yerleşmesinin sonucudur. Kıkırdak ve kemik olmak üzere iki parçadan
oluşur. DKY’ yi kaplayan deri DKY’den sonra kulak zarı ile devam eder ve
kulak zarının dış tabakasını yapar.
ii) Orta Kulak: Orta kulak kulak zarı ile iç kulak arasına yerleşmiş bir
boşluktur. Orta kulak boşluğu östaki borusu ile dış ortamla ve aditus ile
mastoidin hava boşlukları ile bağlantılıdır.
Orta kulak dar ve yüksek bir boşluktur. Ortalama hacmi
0,5 cm3 olarak kabul edilir. Prizma gibi altı yüzey gösterir. Dış ve iç, üst ve
alt, ön ve arka duvar olarak isimlendirilir. Orta kulak boşluğunda kulak zarı
ile iç kulak arasında yer alan üç tane hareketli küçük kemikçik bulunur.
Bunlar malleus, inkus ve stapes kemikçikleridir.
Kulak zarı DKY’nin sonunda orta kulak boşluğunu DKY’den
ayıran bir perdedir. Kalınlığı 0.1 mm, uzunluğu 10-11 mm ve genişliği
8-9 mm.dir. Orta kulağın dış duvarının büyük bir kısmını yapar.
Östaki borusu, orta kulak ile nazofarinks arasında uzanır.
Doğumda 17-18 mm iken erişkinlerde ortalama 35 mm uzunluğunda olup,
kemik ve kıkırdak olmak üzere iki bölümden yapılmıştır. Her iki bölümde
koni şeklinde olup bu koniler dar uçları ile birleşmişlerdir.
-4-
iii) İç Kulak: İç kulak petröz kemiğin derinliğine saklanmıştır. İşitme ve
denge organlarını barındırır. Yuvarlak ve oval pencereler yolu ile orta
kulak ile koklear ve vestibüler aquaduktuslar yolu ile de kafa içi ile
bağlantılıdır. Kemik ve zar labirent olmak üzere iki kısımdan oluşur.
Kemik labirentin içinde perilenf sıvısı vardır. Zar labirent bu
sıvı içerisine yerleşmiştir. Bu sıvının içeriği ekstraselüler sıvı içeriğine
benzer özelliktedir. Yani sodyum konsantrasyonu yüksek, potasyum
konsantrasyonu düşüktür. Vestibül, semisirküler kanallar ve kokleadan
oluşur.
Zar labirent endolenfatik sıvı içerir. Bu intraselüler sıvı
içeriğine benzer özelliktedir, yani potasyum konsantrasyonu yüksek,
sodyum konsantrasyonu düşüktür. Utrikulus-sakkulus, ductus semisiküler
kanallar ve duktus koklearis’ten oluşur.9-11 Şekil 1’de periferal ve santral
sistemin anatomisi görülmektedir.
Periferal
periferal
Dış kulak
Orta kulak
Santral
Central
Beyin
İç kulak
Serebellum
Korpus
Kallosu
Serebellum
Talamus
Hipotalamus
Beyin Sapı
Omurilik
Şeki Şekil 1. Periferal ve Santral Sistemin Anatomisi.12
Şekil 1. Periferal ve Santral Sistemin Anatomisi.12
-5-
2.1.2. İşitme Fizyolojisi
i) Dış Kulak: Dış ortamdan gelen ses dalgalarının karşılaştığı ilk organ
kulak kepçesidir. Kulak kepçesi sesleri toplamaya ve DKY’ye iletmeye
yarar. Ayrıca yapısal özelliği nedeni ile sesi filtreleme ve amplifiye etme
görevi de vardır. Yüksek frekansları amplifiye etme etkisi alçak frekanslara
olan etkisinden daha fazladır.
DKY ses dalgalarını kulak zarına ileten bir yol ise de görevi
sadece sesi iletmek değildir. Ses enerjisi bu yolda ilerlerken amplifiye
edilerek kulak zarına iletilir. DKY sesin 2000-5000 Hz frekans aralığı
için bir rezanatör gibi görev yapar. DKY’nin kendi rezonans frekansı
yaklaşık 2700 Hz’dir ve bu frekans anatomik yapıya bağlı olarak
değişiklikler göstermektedir.13,14 Şekil 2’de DKY’nin akustik amplifikasyonu
gösterilmektedir.12
t
K
a
z
a
n
ç
t : Toplam kazanç
m : DKY rezonansı
p : Kulak kepçesi kazancı
d
B
Frekans Hz
Şekil 2. DKY’nin Akustik Amplifikasyonu.
-6-
ii) Orta Kulak: Orta kulak kendisine gelen akustik enerjiyi hava dolu bir
ortamdan sıvı dolu bir ortama iletmektedir. Bu iki ortam arasında var olan
fiziksel
direnç-uyum sistemi
sayesinde
herhangi
bir
enerji
kaybı
olmamaktadır. Bu direnç-uyum sistemi şu unsurlardan oluşmaktadır.
a) Kulak zarının titreşen alanı (55 mm2) ile stapes tabanının
(3.2 mm2) titreşen alanı arasındaki orandan dolayı yaklaşık 17 kat artış
olmaktadır.
b) Malleus kolunun inkusun uzun prosesinden 1.3 kat daha
uzun olması bir anlamda kaldıraç görevi görerek stapes tabanına 1.3 kat
daha fazla güç iletilmesini sağlamaktadır. Sonuçta orta kulak kendisine
gelen ses enerjisini 22 kat arttırmaktadır ve yaklaşık 25 dB’lik bir kazanç
meydana gelmektedir.
c) Dış ve orta kulağın kendi doğal frekansı
d) Oval pencere yuvarlak pencere arasındaki faz farkı ile
yaklaşık 4 dB’lik bir kazanç sağlamaktadır.8,15
iii) İç Kulak: Koklea frekans ve şiddet olarak çok geniş bir spektral yapıya
sahip akustik uyarıları daha küçük bir alana indirgeyen ‘’limitleme’’ devresi
gibi ve nonlineer olarak çalışmaktadır. Bu limitleme daha çok dış tüy
hücrelerinin frekans özelliklerine bağlı olarak ortaya çıkar. Logaritmik
desibel yelpazesi ile ifade edilen bu doğrusal olmayan yapı işitme
sisteminin çok geniş bir ses şiddet aralığı içinde çalışmasına olanak
vermektedir. Sesin gürlüğünün ve tınısının algılanması dış kulaktan üst
işitme merkezlerine kadar farklı yerlerde ve çok karmaşık işlemler sonucu
oluşmaktadır. Bu algının ortaya çıkmasında periferal lokalizasyonda
en önemli görevi koklea üstlenmektedir. Koklea burada gelen uyarının
frekans ve şiddetini çözümleyen bir ‘’çevirici-dönüştürücü’’ ve ‘’analizör’’
gibi görev yapmaktadır.16
-7-
Bekesy’nin (1960) ilerleyen dalga teorisine göre skalalardan
herhangi birine uygulanan işitsel titreşimler baziler membranda yer
değişimine yol açmaktadır. Bu dalga baziler membranın baziler ucundan
başlayarak apeks’e doğru ilerler ve hem boyuna hem de enine yönlendirilir.
Bu iletim dalgasının en önemli özelliği amplitütünün giderek artması,
maksimuma ulaşması, daha sonra azalarak sönmesi ve faz değiştirmesidir.
Bu dalgaların baziler membran üzerinde en büyük titreşim yaptığı yer
frekans için değişmektedir. Şekil 3’de Bekesy’nin (1960) ilerleyen dalga
teorisi (Travelling Wave) gösterilmektedir.
Koklea
Baziler
membran
Baziler
membran
Açık
Koklea
Şekil 3. İlerleyen Dalga Teorisi.
iv) Santral İşitsel Yol: Santral işitsel yol farklı nükleusların ve farklı
çaprazlaşma bölgelerinin bulunduğu karmaşık bir sistemdir. Nöral yollar
ardı ardına gelen işitsel nukleusların tümüyle sinaps yapmazlar. Genellikle
2-5 arası sinapsları vardır. Buna ilave olarak farklı nükleuslar arasında
ilerleyen afferent ve efferent lifler sürekli etkileşim halindedir. Ayrıca işitsel
yol üzerine 8. kafa çiftindeki 25 bin fibrilden talamustaki milyonlarca
sinapsa doğru büyük bir proliferasyon meydana gelmektedir.8 Şekil 4’de
santral işitsel yollar gösterilmektedir.
-8-
Temporal
Lob
Superior
Kollikulus
Medial
Genikulat
Cisim
Lateral
Lemniskus
Çekirdek
İnferior
Kollikulus
Lateral
Lemniskus
Koklea
Superior Olivary
Çekirdek
Trapezoid Cisim
Şekil 4. Santral işitsel yollar.17
2.2. İşitme Kayıpları
İşitme organı, iletim yolları veya merkezlerindeki hasara bağlı
olarak işitmenin azalması ve seslerin algılanamaması işitme kaybı olarak
tarif edilir.
İşitme kaybı işitsel ve işitsel olmayan birçok sorunu
beraberinde getirir. Bu sorunların başında duyamama, konuşulanları
anlayamama, gürültüde konuşmaları algılayamama, gürültülü alanlarda
rahatsız olma ve gelen seslerin doğal olmaması sayılabilir.16 İşitme ve
konuşma insanların iletişim becerilerini direkt etkilediği için depresyon içe
kapanıklık, yaşamdan zevk almama gibi psikolojik problemlere ve aktivite
eksikliği gibi sosyal sorunlara neden olmaktadır.8
2.2.1. İşitme Kaybı Tiplerinin Sınıflandırılması
İşitme kaybı tiplerini aşağıda gösterildiği gibi sınıflandırmak
mümkündür.2,18
-9-
i) İletim Tipi İşitme Kayıpları: Ses dalgalarının kokleaya kadar ulaşabilmesi
iki yolla mümkündür. Birincisi dış ve orta kulak yapılarının görev aldığı
iletim mekaniği iken, ikincisi kafatası kemiklerinin titreşim ile kokleayı
uyarmasıdır. DKY, kulak zarı ve kemikçiklerin dahil olduğu dış kulak ve
orta kulaktaki bu yapıların bir veya birden fazlasının fonksiyonlarının
bozulması sonucu ortaya çıkan işitme kayıpları iletim tipi işitme kayıpları
olarak tarif edilir.3 Odyolojik değerlendirmede hava yolu işitme eşiklerinde
düşüş olmakla birlikte genellikle kemik yolu işitme eşik değerleri normal
sınırlardadır. Bu durum hava-kemik aralığı tanımlaması ile kullanılır.
Çocukluk hastalığı olarak bilinen ve genellikle belirti vermeden ilerleyen
seröz otitis media başlıca iletim tipi işitme kaybı yapan hastalıklardandır.
Atrezik kulak kepçesi, buşon, stenoz, yabancı cisim, external otit,
karsinomlar, kulak zarı patolojileri, orta kulak patolojileri ve hastalıkları,
östaki disfonksiyonu vb patolojiler iletim tipi işitme kayıplarının nedenleri
olarak belirtilebilir.9,19
ii) Sensöri-Nöral İşitme Kayıpları (SNİK): Kokleada veya kokleadan santral
işitme merkezine kadar olan işitsel yolda meydana gelen hasara bağlı
olarak ortaya çıkan işitme kayıplarıdır. Bu işitme kayıplarının %90’ı koklea
kaynaklıdır. Nedenleri kazanılmış ve konjenital olarak iki ana başlık altında
incelenir.20 SNİK koklear hassasiyet, frekans çözümlemede azalma ve
dinamik aralıkta daralma gibi üç önemli yan etki ile kendini göstermektedir.
Koklear
merkezli
işitme
kayıplarında
problem
koklea
içerisindeki
oluşumlarla ilgilidir. Koklea merkezli olarak başlayan patolojilerin büyük bir
kısmında nöral etkilenme meydana gelir. Odyolojik değerlendirmede hava
ve kemik yolları çakışık olmakla birlikte konuşmayı ayırt etme skorlarında
işitme kaybının derecesine, odyogram tipine, hastanın yaşına, işitme
kaybının süresine vb etkenlere bağlı olarak düşüşler gözlenmektedir.
Meniere, labirentit, perilenf fistülleri, koklear otoskleroz, ototoksite, ani
işitme kayıpları, akustik travma, tümörler, presbiakuzi, viral enfeksiyonlar
vb patolojiler SNİK’lerin en sık görülen nedenlerindendir.9
- 10 -
Yaşlanma ile meydana gelen tipik yüksek frekans işitme
kaybı presbiakuzi olarak tanımlanır.7
Schoenborn ve arkadaşları (1988)’nın yaptığı bir çalışmada
presbiakuzinin görülme sıklığı, 18-44 yaş arası kişilerde % 5,4 ve 65 yaş
üzeri kişilerde %29,6 olarak bulunmuştur.21 Mosicki ve arkadaşları (1985)
ise 57-89 yaş aralığındaki kişilerde işitmedeki azalmayı %89 olarak
bildirmişlerdir.6 SNİK genellikle yüksek frekanslardaki gözlenen düşüşler
ile başlamaktadır. Bazı vakalarda tinnitus işitme kaybına eşlik etmektedir.
Schuknecht
(1964)
ise
presbiakuziyi
meydana
getiren
patolojileri 4 alt başlık içinde incelemiştir. Bunlar;
a) Sensör karakterli: Bazal bölgedeki saç hücre kaybı sonucu
meydana gelen ve tipik olarak yüksek frekans bölgesinde işitme kaybı
yapan patolojiler,
b) Nöral karakterli: Spiral gangliyon hücre kaybı sonucu
meydana gelen ve ayırt etme skorları ile işitme kaybının orantılı olmadığı
patolojiler,
c) Vasküler kayıplar,
d) İletim (orta kulak patolojileri).14
iii) Mikst Tip İşitme Kayıpları: Aynı kulakta iletim ve sensöri-nöral
patolojilerin bir arada olduğu işitme kayıplarıdır. Hem hava hem de kemik
yolu işitme eşiklerinde düşüşler mevcuttur. Hava yolu işitme eşiklerindeki
azalma kemik yolu işitme eşiklerindeki azalmadan daha fazladır. Kronik
otitis media, bazı otosklerozlar, en sık görülen mikst tip işitme kayıplarına
örnek olarak gösterilebilir.9,20
iv) Santral İşitsel İşlemleme Bozuklukları: Santral işitsel işlemleme
bozukluğu periferal işitme ve zekânın normal olmasına rağmen işitme
- 11 -
yoluyla alınan bilgilerin işlemleme fonksiyonundaki bozukluk olarak
tanımlanabilir.
Çocuklarda %2-3 sıklık ile görülmektedir. Santral işitsel
işlemleme bozukluğu olan çocuklarda arka plandaki gürültüde konuşma
duyulabilir şiddette olduğu halde konuşma seslerini ayırt etme ve anlama
güçlüğü, işitme yoluyla öğrenme güçlüğü, dinleme bozukluğu, zayıf işitsel
hafıza, okuma ve yazma güçlüğü, akademik performans düşüklüğü gibi
yaygın belirtiler vardır.
İşitsel santral sinir sistemindeki küçük lezyonlar veya
fonksiyonel santral işitsel işlemleme bozukluğu radyolojik ve nörolojik
testler ile tanımlanamamaktadır. Klasik odyolojik testler ve konuşmayı ayırt
etme testleri ise periferal işitmenin normal olup olmadığı konusunda
bilgiler vermektedir.
Teşhis için kullanılan santral testler karmaşık sinyallerin
kortikal uyumunu değerlendirecek şekilde sözel lisan materyalini belli bir
derecede bozarak, sıkıştırarak ya da zorlaştırarak sunulan testlerden
oluşturulmaktadır. Çocuklarda santral işitsel işlemleme bozukluğunu
tanımlayan testlerin kısa süreli olması gerekmektedir. Santral işitsel
işlemleme
bozukluğu
olan
çocuklar
uzun
süreli
testleri
tölere
edememektedirler. ‘’The Staggered Spondaic Word’’ testi çocukların
santral işitsel işlemleme fonksiyonunun değerlendirilmesinde yaygın olarak
kullanılmaktadır. Birleşik kelimelerin kısmen üst üste sunulduğu dikotik
dinleme testidir. Test Şaşırtmacalı Kelime Testi olarak Akdaş (1967)
tarafından
Türkçeye
çevrilmiş
ve
yetişkinlerde
uygulanabilirliği
saptanmıştır.22
v) Fonksiyonel İşitme Kayıpları: Organik kökeni olmayan, sosyal nedenler
ile veya çıkar sağlamaya dayalı meydana gelen işitme kayıplarıdır. İşitme
davranışı ile odyolojik test sonuçlarının uyumsuz olduğu, test sonuçlarının
- 12 -
birbiriyle çeliştiği durumlarda fonksiyonel işitme kaybından şüphe etmek
gerekir.
Çocuklarda genellikle ebeveynlerinin ilgisini çekmek amacı
ile ortaya çıkar. Kız çocuklarında görülme sıklığı erkek çocuğa göre daha
fazladır. Herhangi bir sebeple tazminat talebinde bulunan kişilerde veya
askerlerde görülebilir. Altta yatan psikolojik bir hastalıkla ilişkili olabilir ve
hızlı bir tedavi iyileştirme gerektirir.
Objektif test bataryaları kullanılarak yapılan değerlendirmeler
ile (impedansmetrik değerlendirme, oto akustik emisyon, uyarılmış beyin
sapı testleri vb) fonksiyonel işitme kayıpları tespit edilebilir.23 Şekil 5’de
yukarıda bahsedilen işitme kayıplarının işitme sisteminde hangi bölgelerde
etkili olduğu gösterilmektedir.
Şekil 5. İşitme kayıplarının işitme sisteminde etkili olduğu bölgeler.
- 13 -
2.2.2. İşitme Kaybının Derecelendirilmesi
İşitme
kaybının
derecelendirilmesinde
odyolojik
test
bataryası sonuçların doğruluğu ve uygunluğu hakkında karşılaştırmalı
değerlendirmeler yapılmasına olanak verir. Odyolojik değerlendirmede
işitme kaybının tipinin ve derecesinin tespit edilmesi için kullanılan test
bataryası; saf ses odyometresi (hava yolu ve kemik yolu işitme eşikleri),
konuşma odyometresi (konuşmayı anlama-alma eşiği, konuşmayı ayırt
etme testi vb), immittans-empedans ölçümleri (timpanometri ve akustik
refleks) bölümlerinden oluşur.
Sağlam bir kulakta hava ve kemik yolunda 0 dBHL seviyesini
elde etmek için tercihen ses yalıtımı olan veya akustik ölçülere göre
tasarlanmış test odası gereklidir. Saf ses odyometresinde önce hava
yoluyla verilen saf ses uyarı ile her iki kulakta işitme eşikleri saptanır. Eğer
hava yolunda işitme kaybı saptanırsa kemik yolu işitme eşiklerine bakılır.
Bir frekansta verilen saf ses uyarıların en az %50’sinin hasta tarafından
doğru algılanıp cevap verildiği en düşük şiddet seviyesi hastanın o frekans
için işitme eşiğidir. Elde edilen hava yolu işitme eşik değerlerinden 500,
1000 ve 2000 Hz frekanslarının konuşmayı ayırt etmede ayrı bir yerinin
olduğu düşünülerek işitme kaybı şiddetinin sınıflandırılmasında bu üç
frekansın ortalaması alınmaktadır. Ayrıca günlük yaşamda kullanılan
konuşma seslerinin büyük çoğunluğunun bu frekanslar içinde kalması bu
frekansların tercih edilmesinin sebebidir.24 İşitme kaybının sınıflandırılması
Tablo 1’de gösterilmektedir.
- 14 -
Tablo 1. İşitme kaybının sınıflandırılması.24
İşitme Seviyesi
Sınıflama
-10—15 dBHL
Normal İşitme
16—25 dBHL
Çok Hafif Derecede İşitme Kaybı
26—40 dBHL
Hafif Derecede İşitme Kaybı
41—55 dBHL
Hafif-Orta Derecede İşitme Kaybı
56—70 dBHL
Orta Derecede İşitme Kaybı
71—90 dBHL
İleri Derecede İşitme Kaybı
>91 dBHL
Çok İleri Derecede İşitme Kaybı
İşitme kaybının sınıflandırılmasında derecesi ve tipinin
yanında konfigürasyonuna göre de sınıflandırma yapmak gereklidir. İşitme
kaybının
konfigürasyonunun
bilinmesi
ve
yorumlanması
özellikle
rehabilitatif yaklaşımların planlanmasında önemlidir. Tablo 2’de farklı
işitme kaybı konfigürasyonları açıklanmaktadır.2,23-27
- 15 -
Tablo 2. İşitme kaybı konfigürasyon tipleri.28
Düz
Her oktav için ±5 dB'lik fark gösterir.
Tedrici Düşen
Her oktav için 5-10 dB'lik düşüş gösterir.
Her oktav için 15 dB ya da daha fazla
Keskin Düşen
düşüş gösterir.
Alçak ve orta frekanslardan sonra keskin
Aniden Düşen
düşüş gösterir.
Her oktav için eşiğin 5 dB ya da daha fazla
Yükselen
azalmasıdır. (düzelme)
Orta frekanslarda 0,5 ve 4 kHz'e göre
Çanak
20 dB veya daha fazla azalmadır.
Uç frekanslarda (0,5 ve 4 kHz) orta
frekanslara göre 20 dB veya daha fazla
Ters Çanak
düşme olur.
Tek bir frekansta keskin bir çentik ve hemen
Çentik
bir sonraki frekansta düzelme şeklindedir.
2.3. İşitme Cihazları
İşitme
kaybı
edilemeyecek durumda
medikal
ise
ortaya
ve/veya
çıkan
cerrahi
sorun
olarak
tedavi
bireylerin
günlük
3
yaşamlarını olumsuz etkilemektedir. İşitme kayıplı bireylerin karşılaştıkları
temel sorunlar arasında; konuşmanın anlaşılabilirliğinin azalması, dinamik
aralığın daralması, frekans seçiciliğinde azalma ve temporal çözümlemede
azalma sayılabilir.1
- 16 -
Belirtilen olumsuz etkileri mümkün olduğu kadar ortadan
kaldırmak için işitme kaybının rehabilitasyonu gereklidir. İşitme cihazı,
koklear
implant
ve
yardımcı
işitme
sistemleri
işitme
kaybının
rehabilitasyonunda kullanılan temel işitme sistemlerdir.
Koklear implantlar; mekanik ses enerjisini alıp elektrik
sinyallerine dönüştüren ve bunu direkt olarak kokleaya aktararak kişinin
sesleri algılamasını sağlayan elektronik cihazlardır. Bu cihazlar bilateral
çok ileri derecede SNİK’e sahip ve geleneksel işitme cihazlarından çok az
veya hiç yararlanamayan hastalara uygulanmaktadır. Çocuk hastaların
koklear implantasyon öncesinde en az altı aylık işitme cihazı deneyimine
sahip olmaları önerilmektedir.29,30
Yardımcı dinleme sistemleri olarak tanımlanan FM sistemleri;
daha konforlu bir dinleme sağlamak için sinyalin kalitesini bozan gürültü ve
yankılanmayı radyo frekansları aracılığı ile devre dışı bırakan yardımcı
dinleme cihazlarıdır. FM sistemleri gelen sinyalin şiddetinde herhangi bir
amplifikasyon yapmazlar.31 Hawkins (1984) FM sistemlerinin işitme cihazı
ile birlikte kullanımında konuşmayı ayırt etme skorlarında iyileşmeler
olduğunu bildirmiştir.32
İşitme cihazları çevreden gelen sesleri toplayıp yükselterek
işitme organına ulaştıran, işitme kazancı sağlayan aygıtlardır. Üretildiği
dönemde amacı sadece sinyal amplifikasyonu olan işitme cihazları
günümüzde kişiye özel işitme çözümleri ortaya koyarak günlük hayatta
işitme kayıplı bireyin karşılaştığı olumsuzluklara büyük oranlarda çözüm
olmuştur.33 İşitme cihazları aşağıda ayrıntılı olarak anlatılacaktır.
2.3.1. Tarihçe
İşitme amplifikasyonu sağlamak amacıyla ilk kullanılan
yöntem kulak arkasına el tutmaktır. Kozmetik olarak iyi görünmemekle
- 17 -
birlikte bu yöntem ile özellikle 1600-3000 Hz civarında 15-20 dB’e kadar
kazanç sağlanabilmektedir.
En ilkel işitme cihazları olan konuşma tüpleri, boynuz ve huni
gibi akustik amplifikatörler 17. yy.dan 19. yy.a kadar kullanılmıştır. Ticari
amaçlı işitme cihazı ilk defa 1800’lü yıllarda yapılmaya başlanmıştır.
Bunlardan en ilginci 1819 yılında Portekiz kralına yapılan ve akustik
taht adı verilen işitme cihazıdır. Taht şeklinde, yanlarda rezonans
kutusu bulunan kollar, kolların ucunda aslan kafası ve bunlara bağlı
kablolar kulağın dış kısmına yerleştirilen tüplere bağlanmıştır. Bu dönem
akustik dönem olarak adlandırılır.34 Resim 1.’de ilk ticari işitme cihazı
gösterilmektedir.
Resim 1. İlk ticari işitme cihazı ‘’ear trompets’’.34
Elektro akustik dönem ise 20.yy başlarında telefon teknolojisi
kullanılarak imal edilen karbon işitme cihazlarının kullanılması ile
başlamıştır. Daha büyük amplifikasyon için 1938’de daha geniş frekans
cevabı ve daha az distorsiyon olanağı sağlayan “vakum-tüp” işitme
cihazları kullanılmaya başlamıştır. Transistor çağının başlaması işitme
cihazı teknolojisine de yansımıştır. Bugünkü işitme cihazlarının temelini
oluşturan transistor 1950’de “Bell Telephone Laboratories” tarafından icat
edilmiştir. Vakumdan transistöre geçiş akustik anlamda fazla değişim
sağlamazken maliyet ve batarya boyutunda önemli düşüşler sağlamıştır.
- 18 -
Bu gelişim ile kulak arkası cihazlar kullanıma girmiş ve işitme cihazları çok
daha fazla kişi için kullanılabilir olmuştur. Dijital işitme cihazlarının 1996
yılında kullanılmaya başlaması ile mikro elektronik-dijital çağ başlamış
olup böylece işitme cihazları daha küçük ve daha kolay kullanılabilir bir
tasarıma kavuşmuşlardır.34-37
2.3.2. İşitme Cihazlarının Temel Parçaları
Günümüzde farklı işitme cihazları tipleri olmakla birlikte
işitme cihazları temel olarak şu parçalardan oluşmaktadır.38
i) Mikrofon: Mikrofon çevreden gelen sesleri elektrik enerjisine çevirir. Bu
enerji değişimini yapan mikrofon ‘’transducer’’ olarak da adlandırılır.
Teknolojinin hızlı gelişimi ile birlikte farklı mikrofon tipleri olmakla birlikte ilk
defa 1980 yılında elektret mikrofon işitme cihazlarında kullanılmıştır.
Kalıcı elektrik yükü taşıyan florokarbon plastikten yapılmıştır. Yüksek
hassasiyetleri, mükemmel frekans cevapları, ince yapıda olmaları,
mekanik titreşimlere duyarsız olmaları ve iç gürültülerinin az olması
nedeniyle tercih edilirler. Mikrofonlar direksiyonel ve omni-direksiyonel
olarak iki tip olarak sınıflandırılır. Belirli bir yönden gelen seslere duyarlı
oldukları için direksiyonel mikrofonlar tercih edilmektedir.39
ii) Amplifikatör: Basit olarak fonksiyonu, devreye giren elektrik sinyalini en
büyük elektrik sinyali haline getirmektir. En çok transistor amplifikatör
kullanılır. Transistör mikrofon tarafından üretilen alternatif akımı amplifiye
eder. Buna elektronik amplifikasyon denir. Bunu yaparken de enerji
kaynağı olarak bataryayı (pil) kullanır. Sonuç olarak mikrofondan giren ses
hoparlöre amplifiye edilerek ulaştırılır. Açma-kapama düğmesiyle kontrol
edilir. Ayarlanabilir elektrik rezistansı olan ses ayar düğmeleri bulunur.
Ayrıca ton ayar düğmesiyle frekans cevabı da değiştirilebilir. Sınıf A, B, D
ve H olarak adlandırılan amplifikatör tipleri vardır. Sinyal işleyicinin
özelliğine göre 3 alt gruba ayrılır.
- 19 -
Analog sinyal işleyici, dijital olarak kontrol edilebilen analog
sinyal işleyici ve dijital sinyal işleyici.37,40
iii) Hoparlör: Hoparlör amplifikatörde yükseltilen elektrik enerjisini tekrar
akustik enerjiye çevirir. Amplifikatörün çıkış fazında görev alır, düşük
voltajda çalışabilirler. Magnetik alanda elektriksel uyarımlar titreşime
çevrilerek hoparlörün diyaframına iletilir, bu da ses olarak tüpe ve kulak
kalıbına doğru iletilir. Ton tüpü ve bağlantı tüpü içindeki hava belirli
frekanslarda titreşerek ilerler. Bütün havalı boşlukların içlerindeki havayı
maksimum rezone edebilecekleri belirli frekanslar vardır. Ton tüpü ve
bağlantı tüpünün rezonans tepelerini önlemek için bazı cihazlarda ton
tüpüne akustik filtre yerleştirilir.
Tüm işitme cihazları yukarıda belirtildiği gibi mikrofon,
amplifikatör ve hoparlörden oluşur. Bunlara ilave olarak taşıdıkları diğer
özellik ve parçalar; yüksek-alçak frekans kazanç ayarı, telefon bobini,
batarya, ses ayar düğmesi, açma-kapama düğmesi, filtreler, akustik
damperler, uzaktan kumanda olarak sıralanabilir. Şekil 6’da işitme
cihazlarının genel parçaları gösterilmektedir.41,42
Şekil 6. İşitme cihazlarının genel parçaları.
33
2.3.3. Kulağa Yerleşimine Göre İşitme Cihazı Tipleri
İşitme cihazları şekline ve kulağa yerleşimine göre aşağıdaki
gibi sınıflandırılabilir.42
- 20 -
i) Cep Tipi İşitme Cihazları: Daha büyük hoparlöre sahip olmaları
nedeniyle kulak arkası ve kulak içi işitme cihazlarından daha güçlüdür. Tek
bir hoparlörü vardır ve kulak kalıbıyla kulağa bağlanır. İşitme cihazı
hoparlör ile mikrofon arasındaki mesafe az olursa mikrofon hoparlörden
çıkan sesi tekrar algılayıp ikinci kez amplifiye eder. Bunun sonucunda
sesler yankılı veya ıslık sesi ‘’Whistling’’ şeklinde algılanabilir. Buna
‘’akustik feedback’’ (geri beslenme) denir. Cep tipi aygıtlarda mikrofonla
hoparlör arasının uzak olması akustik geri beslenmeyi önler. Y kordonu ile
kullanıldığında bilateral kullanım imkanı vardır fakat kazanç yaklaşık 3 dB
düşer. Büyük olmaları nedeni ile el becerileri zayıf, yaşlı hastaların ayar
yapma veya pil değiştirme gibi işlemleri yapmaları kolaydır. Diğer cihazlara
oranla daha sağlam olmaları ve düşürüp kaybetme riskinin az olması
avantajdır. Elbise gibi çevresel etkilerin yarattığı sürtünme sesleri,
görünümü,
harmonik
distorsiyonun
yüksek
olması
nedenleri
ile
günümüzde kullanım oranı oldukça düşüktür.
ii) Kulak Tipi İşitme Cihazları: Germanyum transistörlerin kullanıma
girmesiyle daha küçük işitme cihazları üretilmeye başlanmıştır. Kulağa
takılmaları en büyük avantajdır. Başın perdeleme etkisi nedeniyle karşı
taraftan gelen seslerin 3000-4000 Hz frekanslarında yaklaşık 4,5 dB kayıp
olur. Mikrofonla hoparlörün yakın olması hem akustik hem de mekanik
‘’feedback’'e yol açar.
Kulak tip işitme cihazlarında sınıflandırma genel olarak şu
şekildedir;
a) Kulak Arkası İşitme Cihazları ‘’Behind The Ear’’ (BTE):
Pinna üzerinde kıvrılan ton tüpü aracılığıyla kulak arkasına takılırlar.
Hoparlör tarafından çıkarılan ses ton tüpü aracılığıyla kulağa taşınır. Cihaz
tarafından yükseltilen ses buradan kulak kalıbına ve sonra da DKY’ye
iletilir.42
- 21 -
Kulak arkası işitme cihazları teknolojik gelişmelere bağlı
olarak kullanımı her geçen gün artmaktadır. ABD'de 1994 yılında satılan
tüm cihazların %27'si kulak arkası işitme cihazları olmuştur. Cep tipi
aygıtlar kadar güçlü olmasa da son yıllarda ileri-çok ileri derecede işitme
kaybına sahip kullanıcı adayları için yüksek çıkış gücüne sahip işitme
cihazları üretilmektedir.
b) Kulak İçi İşitme Cihazları: Kulak içi işitme cihazlarında
kulak arkası cihazda bulunan tüm parçalar aynı zamanda kulak kalıbı
görevi de gören cihazın içine yerleşir. Kulağa yerleşimine göre üç değişik
tip bulunmaktadır bunlar; konkayı dolduran ‘’In The Ear (ITE)’’, kanal içine
yerleştirilen ‘’In The Canal (ITC)’’, tamamen kanala yerleştirilen tip
‘’Completly In Canal (CIC)’’dır. Kozmetik açıdan en avantajlı cihazlardır.
Kanal içi cihazlarda konka bloke olmadığı için bu bölgenin akustik
rezonansı sayesinde yüksek frekanslarda kazanç daha fazla olur.
Tamamen kanala yerleştirilen işitme cihazlarının en önemli avantajları;
özellikle yüksek frekanslarda daha fazla kazanç sağlaması ve oklüzyon
etkinin az olmasıdır. Dezavantajları ise; küçük hoparlör kullanılması
nedeniyle sınırlı akustik kazanç, pil sürelerinin kısa olması ve sık servis
gereksinimi olmasıdır.43
iii) Gözlük Tipi: Özellikle 1950 yılından sonra kullanılmaya başlanmıştır.
İşitme cihazlarının parçaları gözlük sapına yerleştirilir. Genellikle DKY’nin
açık kalması gerektiği amplifikasyonlarda (Örn; Kronik otitis media’da)
kemik yolu uygulama yapılır. Avrupa ülkelerinde 1970'lerde tüm cihazların
%23'ü gözlük tipi iken 1993'de bu oran %0,1'e düşmüştür. Popülaritesinin
azalma nedeni ise kulak arkası işitme cihazlarının akustik ve kozmetik
avantajlarının artmasıdır. En büyük dezavantajı hastanın görme bozukluğu
çok olmasa da sürekli gözlüğü takmak zorunda kalmasıdır.35
- 22 -
2.3.4. Sinyal İşlemcisine Göre İşitme Cihazı Tipleri
Tamamen analog, dijital olarak programlanabilen analog ve
dijital işitme cihazı olarak sınıflandırılabilir.44
i) Analog İşitme Cihazları: Konvansiyonel sistem olarak da adlandırılır. Ses
enerjisi önce elektrik enerjisine dönüşmekte daha sonra amplifikatör
devrede yükseltilmektedir. Son olarak hoparlörde tekrar ses enerjisine
dönüştürülüp işitme organına gönderilmektedir. Bu işlem sırasında
cihazların ‘’pot’’ veya ‘’trimmer’’ adı verilen devrelerine dışarıdan özel
tornavida ile müdahale edilerek ortaya çıkan enerjinin bazı özellikleri
değiştirilebilmektedir. Bu özel devrelerden en eskisi ve yaygın olarak
kullanılanı frekans kontrol devresidir. Bu devrenin en önemli özelliği işitme
cihazının verimini arttırmak için bazı frekanslardaki kazanç miktarını
etkileyerek işitme cihazının etkin olduğu frekans aralığını değiştirmektir.
Kazanç ve frekans kontrolü ile ilgili olarak ‘’peak clipping’’ ve ‘’AGC’’
limitleme devreleri örnek gösterilebilir.45,46
ii) Dijital Olarak Programlanabilen İşitme Cihazları: İşitme cihazı
teknolojisinde oluşan gelişmeler sonucu üretilen bu cihazlar asıl işlemcisi
nedeni ile analog cihazlardır.46 Özel tornavidalar ile ayarlanan trimmerler
zaman içinde özellikleri bozulmaktadır. Ayrıca iç tasarımında yer alan
metal parçalar oksitlenme gibi sorunlarla çok sık karşılaşılmaktadır.
Oksitlenme elektriksel akımın geçişini azaltması nedeni ile aşırı enerji
tüketimine ve işitme cihazının elektro akustik özelliklerinin bozulmasına
neden
olarak
cihazların
performansını
olumsuz
etkilemektedir.
Bu sorunların ortadan kaldırılması amacı ile yapılan çalışmalarla bu
devrelerin bir kısmı ortadan kaldırılmış, eklenen elektronik bir devre ile
işitme cihazı dışarıdan kontrol edilebilir şekle dönüştürülmüştür. Cihazların
bilgisayar yardımı ile ayarlarının düzenlenebilmesi için bilgisayarla işitme
cihazı arasındaki ilişki Madsen firması tarafından geliştirilen Hi-Pro cihazı
aracılıyla sağlanmaktadır. ‘’Hearing Instrument Manifacture Software
- 23 -
Association’’ tarafından geliştirilen ve NOAH adı verilen bir yazılım
yardımıyla bütün işitme cihazı firmalarının cihazları ile bağlantı kurmak
mümkün olmaktadır.47,48
Dijital olarak programlanabilen işitme cihazlarının yararları
arasında daha esnek olması nedeni ile farklı işitme kayıplarında
uygulanabilirliği, kullanıcının farklı programlarda kullanabilmesi, servis
ihtiyacının az olması, hasta bilgilerinin saklanma imkanı ve programlama
yapılırken değişikliklerin ekranda gözlenebilmesi nedeni ile daha başarılı
adaptasyon yapılabilmesi olarak sıralanabilir.46
iii) Dijital İşitme Cihazları: Günümüzde birçok alanda olduğu gibi hayat
kalitesinin artması için yapılan çalışmalara işitme cihazı teknolojisi de dahil
olmuştur. Teknolojik gelişmeler bu olanağı zorlayacak bir gelişme
göstermiş ve işitme kayıplı kişilerin daha önce kullandıkları analog
cihazların yerine önce dijital olarak programlanabilir işitme cihazları
üretilmiş daha sonra ise sinyal işleyicisinin dijital olduğu işitme cihazları
üretilmeye başlanmıştır. Dijital işitme cihazları ilk defa 1996 yılında
piyasaya sunulmuştur.41
Pre-amplifikatörde güçlendirilen elektrik enerjisi analog-dijital
çeviriciye gelir. Burada yapılan işlemlerin en önemlisi analog sinyalin
analizidir. Çeviricide yapılan analiz sonucunda analog sinyalin şiddeti
dijital olarak gösterilir. Gücün dijital olarak gösterilmesi ondalık değere
sahip analog sinyal değerinin ikilik değer sistemine çevrilmesi ile
gerçekleşir ve ‘’bit’’ olarak tanımlanır.49 Analog-dijital çevrimde kullanılan
‘’bit’’ değerinin artması gücün daha rahat ve gerçek değerine daha yakın
bir şekilde gösterilmesine olanak tanır.41,50
Dijital işitme cihazlarının en önemli bölümünü oluşturan
sinyal işlemcisi geçmiş yıllara göre fonksiyonları açısından oldukça
gelişmiş ve boyutları oldukça küçülmüştür. Sinyal işlemcisi olarak
- 24 -
kullanılan ‘’chip’’ler 1990’larda 3 mm boyutlarında iken, boyutları 10 yılda
0.25 mm.ye düşmüş, fonksiyonları ise 128 kat artmıştır. Dijital işitme
cihazları sinyal işlemcilerinin kapasiteleri farklılık gösterir. Klasik bir dijital
işitme cihazı ile yüksek kapasiteli bir dijital işitme cihazının farkını bilmek
iyileştirme sürecini kolaylaştıracak ve hasta memnuniyetini artıracaktır.51
Eklenen özel devreler yardımı ile saf ses üretme kapasitesine sahip olmuş
ve bu devre ile özellikle karmaşık odyolojik test bataryalarına gerek
kalmadan
işitme
cihazı
uygulaması
kolaylaşmıştır.52 Dijital
işitme
cihazlarının yararları arasında daha az pil tüketimi, daha küçük pillerle
çalıştığı için daha küçük boyut, sinyal işleyicide bulunan algoritmalara
istenildiği
zaman
değiştirilebildiği
için
farklı
işitme
kayıplarında
uygulanabilme, düşük iç gürültü, geri beslenmeyi azaltıcı özel devreler,
birden çok program bulundurması, işlemciye yüklenen özel bir algoritma
ile sistemin kendi kendini ve ortamdan gelen sesi analiz edebilmesi, ses
tanıma metotları ile gürültü ve konuşma seslerini birbirinden ayırabilmesi
ve şiddet ayrımlarını buna göre yapabilmesidir.53-57 Şekil 7’de dijital işitme
cihazının şeması gösterilmektedir.
- 25 -
Şekil 7. Dijital işitme cihazının şematik görünümü.57
2.4. Kulak Kalıpları
Kulak kalıpları işitme cihazları tarafından amplifiye edilen
sinyallerin
iletimi
yanında
akustik
modifikasyonunu
da
sağlayan
adaptörlerdir. Bilinen ilk kulak kalıbı yaklaşık yetmiş yıl önce kauçuktan ve
performansı hesap edilmeden imal edilmiştir. Sonraki yıllarda yapılan
araştırmalarda kulak kalıbı çeşitleri ve yapımında kullanılan materyallerin
konforda ve akustik kazançta etkili olduğunu göstermiştir.58 Tablo 3’te
kulak kalıplarının özellikleri gösterilmektedir.
- 26 -
Tablo 3. Kulak kalıplarının özellikleri.40,59,60
1) İşitme cihazı (kulak arkası modellerde) ile kulak arasında
bağlantıyı sağlar.
2) Kulak arkası modellerde cihazın kulak kepçesinin üzerinde
durmasını sağlar.
3) Sağladığı akustik etki ile ‘’feedback’’in önlenmesine yardımcı
olur.
4) İşitme cihazının kazancı, frekans cevabı ve çıkış gücünde akustik
modifikasyonlar sağlar.
5) Kullanıcı için kabul edilebilir estetik olmayan bir görüntüsü vardır.
2.4.1. Kulak Kalıbı Materyalleri
Kulak kalıplarının yapımında kullanılan farklı materyaller
vardır. Genel olarak sert ve yumuşak materyaller kullanılmaktadır.
Kullanıcı kullanacağı kulak kalıbının iyi akustik kazanç, konforlu kullanım,
kolay temizlenebilen ve akustik geri beslenme yapmayan özelliklerde
olmasını ister. Sert ve yumuşak malzemeden yapılan kalıpların bazı
avantaj ve dezavantajları vardır.61,62
Sert
akrilik
kalıplar
toksik
etkisi
olmayan,
kolay
temizlenebilen, kolay takılabilen ve bazı odyogram konfigürasyonları ile
(örn: açık uygulama) uyumlu kulak kalıplarıdır. Bunun yanında esnekliği
yoktur ve yaklaşık 50 dB’den fazla kazanç sağlayan işitme kayıplarında
geri beslenmeye neden olması başlıca dezavantajlarındandır.
Yumuşak akrilik kalıplar sert akrilik kalıplara göre daha
esnektir ve daha konforlu kullanılabilir. Kolay temizlenememesi ve kulak
kiri ile çabuk kirlenmesi dezavantajlarındandır.
- 27 -
Tamamen yumuşak malzemeden imal edilen kalıpların
(biopor) içlerinde vinil ve silikon vardır. Alerjik reaksiyon gözlenmez.
Kullanıcıya geniş bir akustik alan ve konfor sunar. Çocuklarda özellikle
kullanım sırasında alınacak darbelerde kulağa zarar vermediği için önerilir.
Geri beslenme riskinin en az olduğu kalıp malzemesidir.63-68
2.4.2. Kulak Kalıbı Tipleri
İşitme cihazlarında kullanılan kulak kalıbı tipleri kulağa
yerleşimi ve akustik özelliklerine göre aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir.69
a) Standart: Bu kalıp maksimum konka tutulumunu sağlar.
İleri, çok ileri dereceli işitme kayıplarında geri beslenme oluşumu riski fazla
olduğu kullanılmaktadır. Ayrıca kulak içi cihazlarda yüksek kazanç için
genellikle tercih edilmektedir.70 Resim 2’de kulak kalıbı örnekleri
gösterilmektedir.
Cep tipi
İskelet
Kanal lok
Yarı iskelet
Standart
Resim 2. Kulak kalıbı örnekleri.
Kanal
Kanal shell
58
b) ‘’Shell’’: Bu kalıp tipi, standart kalıp gibi konkayı doldurur
fakat daha estetik olması için ‘’shell’’ kısmı boş bırakılmıştır.
c) ‘’İskelet ve Yarı İskelet’’: Sert akrilik malzemeden yapılır.
Popüler bir uygulamadır. Standart tiplere göre daha hafif ve estetiktir.
Estetik görüntünün sağlanması için kalıbın merkez kısmı alınır. DKY’ye
- 28 -
giren kanal ve kanalın sabit kalmasını sağlayan konkanın iç kısmını
çevreleyen ince bir yapıdan oluşur.
d) ’’Half Shell’’: Bu kalıp shell kalıbın heliks alanının
kaldırılması ile yapılır. Tragus, antitragus ve kanalı yeteri kadar tutan
kulaklarda sadece tavsiye edilir.
e) ‘’Kanal ve Kanal Lock’’: Bu kalıp sadece kanal kısmında
baskı hisseden kullanıcılarda yapılır. Bazı işitme cihazı uygulamalarında
uzun kanal boyuna sahip kalıbın kullanılması gerekmektedir.
f) ‘’Non Occluding’’: Bu kalıp tipi yüksek frekans işitme
kaybın sahip hastalarda oklüzyon etkinin azaltılması amacı ile tavsiye
edilir. Full konka iskelet veya yarı iskelet olarak tasarımlanıp DKY’de
sadece tüp olarak devam eder.71-73
2.4.3. İşitme Cihazı Performans Modifikasyonları
İşitme cihazlarının performans modifikasyonu elektronik ve
akustik olarak yapılabilir. Bazı işitme cihazı modellerinde klinisyen işitme
cihazı üzerindeki numaralarının bulunduğu kontrol paneli ile elektronik
modifikasyonu ayarlayabilir. Akustik modifikasyon alanı ise mikrofondan
sonra dirsek (hook), tüp (tubing) ve kulak kalıbı bölgelerinden meydana
gelir.
Bu
modifikasyonlar
tüpün
uzunluğunun
ve
çapının
değiştirilmesi, aynı tüpte farklı çaplar kullanılarak (libby horn), sesin geçtiği
yola filtreler koyarak ve kulak kalıbına ventilasyon açılarak yapılabilir.58,74
i) Tüp Modifikasyonları: Kulak kalıbında kullanılan tüpün çapı ve uzunluğu
değiştirilerek akustik modifikasyon sağlanır. Tüpün çapının azaltılması
alçak frekans kazanç ve çıkışını azaltır. Genellikle 3 kHz ve üzeri
frekanslarda akustik kazanç sağlamak amacı ile uygulanır. Yüksek frekans
- 29 -
kazancı sağlamak için horn etki olarak isimlendirilen uygulamadan sonuç
alınabilir. Tüpün final kısmında çapının 4 mm kullanılması halinde
3 kHz’de 10 dB’e kadar kazanç sağlanabilir. Tüpün çapının 3 mm olarak
kullanılması durumunda ise 6 kHz’de belirli bir oranda yüksek frekans
kazancı sağlanabilir. İşitme kaybı alçak frekanslarda normale yakın ve
yüksek frekanslara doğru ani düşüşler gösteren hastalarda iyi sonuçlar
alınabilir. Kanal boyunun uzun olması alçak ve yüksek frekanslarda
kazanç sağlarken, kısa kanal boyu hem alçak hem de yüksek frekans
kazancını düşürür.73,75
ii) Kanal Boyu Uzunluğu: Kulak kalıbının kanal uzunluğu DKY hacminde
değişikliğe neden olarak çıkış sinyali üzerinde etkisini gösterir. Kulak
kalıbında kanal boyunun uzun olması ses basınç düzeyini arttırarak alçak
frekanslarda akustik kazanç sağlar. Kulak kalıbında kanal boyunun kısa
olması ile DKY hacmi normale yakın bir değerde olur. Bu sebeple DKY
rezonansının katkısı ile bir miktar yüksek frekans kazancı sağlar. Özellikle
çene hareketi ile ‘’feedback’’ oluşan hastalarda ‘’feedback’’in ortadan
kaldırılması amacı ile kullanılmaktadır.69,76
iii) Ventilasyonlar: Kulak kalıbına kalıbın kanal kısmında açılan deliğe
verilen isimdir. Genellikle tüpe paralel olarak açılmakla birlikte DKY’nin
genişliğinin yetersiz olduğu hastalarda tüpün üst kısmından açılıp tüp ile
birleştirilerek uygulanır. Uygulanan ventilasyonun çapına göre frekans
cevabı üzerinde ya etkisi olmaz ya da belirli oranda etkisi olur. Çapı
0,8 mm.ye kadar açılan ventilasyonların frekans cevabı üzerine herhangi
bir etkisi bulunmamakla birlikte statik basıncı dengeleyerek dolgunluk
hissinin azalmasına yardımcı olur. Özellikle alçak frekanslarda işitmesi
normal veya normale yakın yüksek frekanslara doğru düşüş gösteren
işitme kayıplı hastalarda kullanılan kulak kalıbı ile oklüzyon etki (tıkalı
kulak, kemik iletimin devreye girmesi) meydana gelerek kendi ses
kalitelerinde bozulma, eko gibi sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Özellikle
kişinin kendi sesi ile ilgili sorun ventilasyon uygulanarak kanal boyu kısa
- 30 -
tutularak belli oranlarda ortadan kaldırılabilir. Pratik kullanımda küçük, orta,
geniş ventilasyon veya açık kanal uygulanır. Dillon işitme eşiğinin alçak
frekans alanında 30 dBHL’den daha iyi ise ventilasyon uygulanması
gerektiğini bildirmektedir. Genel olarak işitme alçak frekanslarda iyiyse
geniş
ventilasyon
uygulanır.
Bununla
birlikte
bazı
ventilasyon
uygulamalarında amplifiye edilen ses ventilasyon kanalından sızarak
akustik ‘’feedback’’ meydana getirir, bu da ventilasyonun en büyük
dezavantajı olarak kabul edilebilir.69,73,75,77,78 Ventilasyonun avantaj ve
dezavantajları Tablo 4’de gösterilmektedir.79,80
Tablo 4. Ventilasyonun avantaj ve dezavantajları.
Avantajları
Dezavantajları
1) Minimal oklüzyon
1) ‘’Feedback’’
2) DKY’de nemin azaltılması
2) Alçak frekans
kazancında azalma
3) Ses lokalizasyonunda gelişme
3) Elektronik kazanç
kontrolünde kayıp
4) Akustik modifikasyon
iv) Akustik Filtreler: İşitme cihazlarının frekans cevabı genellikle iki veya
daha fazla kazanç tepe noktası verir. Bu etki işitme cihazının elektronik
kısmında ve tüp kısmında, DKY ve alıcı arasında bir yerde olur. Bazen bu
tepe noktası işitme cihazı kullanıcısının rahatsız edici ses düzeyini aştığı
için kişiyi rahatsız eder. Amplifiye edilen sesin geçtiği kanal akustik filtreler
konulması ile birlikte bu tepe noktalarının düz hale gelir. Etkili olduğu bölge
orta frekans bölgesinde genellikle 1-3 kHz arasındadır. En etkili olduğu
alan tüp olmasına rağmen kulak kiri ile tıkanma ve temizleme sorunu
nedeni ile genellikle boynuz kısmına uygulanır. Metal veya yumuşak ses
geçişine izin veren malzeme kullanır.75
- 31 -
v) Açık Uygulama (Open Fitting) : Son yıllarda işitme cihazı kullanıcılarının
tercih etmeye başladığı ‘’Open-fit/Over the ear, open canal’’ gibi farkı
isimlerle tanımlanan kulak kanalına yerleştirilen silikon prob, akrilik tüp ve
adaptör kısımdan oluşan bir sistemdir. Bazı open cihazlarda hoparlör
kulak
kanalında
bulunmaktadır.
(R
ITE=receiver
in
the
ear).81-87
Resim 3‘de açık uygulama örneği gösterilmektedir.
1) Adaptör
2) Tüp
3) Prob
Resim 3. Açık uygulama örneği.88
Açık uygulamanın temel çalışma prensibi açık rezonans
sistem sayesinde DKY’nin doğal amplifikasyonundan yararlanmaktır.
Geleneksel uygulamada amplifikasyon DKY doğal rezonansı etkilenirken
açık uygulamada DKY doğal rezonansı uygulama değerlerine eklenerek
yapılmaktadır. Açık ve kapalı uygulamaya müzik ensturmanları örnek
olarak gösterilebilir. (Kapalı uygulama için davul, açık uygulama için
flüt).89-91
Açık
uygulamaya
ihtiyaç
duyulmasındaki
en
önemli
faktörlerden birisi oklüzyon etkidir. Oklüzyon kulak kanalı tıkandığında
özellikle bazı fonemlerde yoğun olarak hissedilen (bazı sesli fonemlerde
100 dBSPL’in üzerine çıkabilir) basınç hissidir.92 Enerji öncelikle alçak
frekanslara odaklanır. Tıkanıklık etkisi 200-500 Hz aralığında oluşur.93
- 32 -
Tıkanıklık etkisinin büyüklüğü hastadan hastaya değişir.94 Dillon (2001)
tıkanıklık etkisi ile ilgili şikayetlerin genellikle alçak frekanslarda işitmesi iyi
olan kişiler tarafından yapıldığını, (40 dBnHL’den daha iyi) bunun
sebebinin de oklüzyonun etkinin alçak frekanslarda yapmış olduğu
amplifikasyondan kaynaklandığını bildirmektedir. Ayrıca Cox ve Alexander
(1999)
oklüzyon
etkinin
konuşmanın
anlaşılabilirliğini
azalttığını
bildirmektedirler. 95,96
Otomatik olarak ‘’feedback’’i azaltan ‘’feedback cancellation’’
sistemlerin yeni nesil işitme cihazlarında yer alması ile birlikte kullanılırlığı
artmıştır. Geleneksel işitme cihazlarına göre oklüzyon etkinin azalması,
kullanıcının kendi ses kalitesinin yüksek olması, daha iyi sesin yön tayini
ve kozmetik kaygısı olan kullanıcıların isteklerine cevap vermesi ön plana
çıkan avantajlarındandır. Hafif dereceli ve yüksek frekanslara doğru artış
gösteren işitme kayıplarında kullanılması önerilmektedir.97-101
Açık
uygulamanın
dezavantajları
‘’feedback’’
riskinin
geleneksel uygulamalara göre daha yüksek olması, tüp ucunun kir ile
tıkanması, DKY yapısının uygun olmaması durumunda uygulanamaması
ve her türlü işitme kaybı derecesi ve konfigürasyonuna uygulanamaması
olarak belirtilebilir.90,98,101 R.D. Martin (2006) açık uygulama yapacak
klinisyenin konvansiyonel uygulamaya göre farklı bir yaklaşım göstermesi
gerektiğini belirtmiştir. Martin’in açık uygulama için önerileri Tablo 5’de
gösterilmektedir.
- 33 -
Tablo 5. Başarılı bir açık uygulama için öneriler.102-104
1) Başarılı hasta seçimi
2) Başarılı ‘’feedback’’ yönetimi
3) Farklı bakış açısı
4) Binaural uygulama
5) Basit başlangıç
2.5. İşitme Kayıplı Bireyin Değerlendirilmesi ve İşitme Cihazı
Uygulaması
2.5.1. Değerlendirme
İşitme kaybı tanısı konulan bir bireyde medikal ve cerrahi
tedavi
işitme
kaybını
düzeltmede
yeterli
olmazsa
rehabilitasyon
aşamasına geçilir.39
İşitme cihazı uygulaması düşünülen hastaya yapılan rutin
odyolojik ve impedansmetrik tetkikler (timpanometrik değerlendirme, saf
ses odyometresi ve konuşma testleri) yapılır. Sonrasında gerek görülürse
oto akustik emisyon, işitsel beyin sapı cevapları (özellikle çocuklarda) ile
hastanın uygun aday olup olmadığına karar verilir. İşitme cihazı için uygun
görülen hasta işitme cihazı hakkında bilgilendirilir. Yapılan bir çalışmada
işitme cihazı hakkında yeterli düzeyde bilgi verilen hastalarda hiç bilgi
verilmeyen hastalara göre %50 işitme cihazı kullanım süresinin fazla
olduğu belirtilmiştir.105
Kalıcı işitme kayıpları olan kişilere faydalı olabilecek pek çok
yöntem
vardır.
amplifikasyon
Bu
yöntemler
sağlanması,
genel
işitsel
olarak
yeteneğin
yüksek
kalitede
maksimum
bir
derecede
- 34 -
kullanılması,
görsel
ipuçlarının
kullanımının
arttırılması,
gerekli
danışmanlık hizmetlerinin verilmesi, uygun işitsel eğitim ve meslek
edinmeye yönelik yardımları kapsamaktadır. Burada temel amaç kişinin
yetenekleri
ölçüsünde
sahip
olduğu
fonksiyonları
en
iyi
biçimde
kullanmasını sağlamak ve böylece sosyal hayata uyum sağlamış üretken,
bağımsız bir birey olmasına yardımcı olmaktır.106
İşitme cihazı seçiminde; hastanın yaşı, işitme kaybının tipi,
derecesi, bireyin eğitimi, sosyokültürel ve ekonomik düzeyi gibi faktörler
göz önünde bulundurularak hastanın konuşmayı ayırt etme skorunda
mümkün olan en iyi gelişmeyi sağlayacak işitme cihazı seçilmeli ve
uygulanmalıdır. Bu aşamada rehabilitasyonu sağlarken işitme cihazının
beraberinde getirdiği sorunları göz ardı etmemek gerekir.39,107,108
İşitme
kayıplı
birey için
işitme
cihazı
seçiminde
ve
uygulanmasında yapılacak bazı temel adımlar aşağıdaki gibi özetlenebilir.
i) Odyogram Bulgularının Programa Girilmesi: Bireyin hava ve kemik yolu
eşikleri, rahatsız edici şiddet seviyesi, en rahat ettiği şiddet seviyesi, gürlük
çizelgesi, konuşma test skorları, akustik refleks bulguları ve timpanometrik
bulgular NOAH programının içindeki hasta bilgileri kısmına kaydedilir.109
ii) Kazanç Formülünün Seçimi: Cihaz seçiminde kullanılan kazanç
formüllerini iki grup altında incelemek mümkündür.
Lineer cihazlar için kullanılan yöntemler; ‘’Berger’’, (orta
frekanslarda amplifikasyon amaçlı)110 ‘’Libby 1/3’’, (hafif derecede işitme
kayıplı bireylerde)111 ‘’Nal-R’’, (Ani düşüş gösteren odyogramlarda)112
‘’Pogo’’, (alçak frekans etkili)113 ‘’Dsl’’, (özellikle dil gelişimi öncesi dönem
çocuklar için) olarak sınıflandırılabilir.114
Nonlineer cihazlar için kullanılan yöntemler; ‘’Dsl [i/o]’’, (amaç,
orta ve yüksek sesleri en rahat duyma seviyesine getirmek)115 ‘’Fıg 6’’,
- 35 -
(20-70dB kayıplar için ideal) ’’Ihaff’’, (Her frekansta en uygun duyulabilirliği
sağlamak için)116 ‘’Nal-NL-1’’, (normal işiten bireylerin duyduğu şekilde
kazancı hedefler)76 olarak sınıflandırılabilir.117
Genellikle işitme cihazı firmalarının programları işitme
cihazının uygulamasında kullanılacak kazanç formülünü otomatik olarak
belirler.
iii) Kulak Kalıbı ve Akustik Modifikasyonların Seçimi: Kulak arkası ve cep
tipi işitme cihazlarında kullanılan kulak kalıplarının seçimi işitme cihazı
kullanımında faydanın sağlanması için önemli bir adımdır. Uygulanacak
kulak kalıbın cinsi, akustik modifikasyonlar (ventilasyonlar, akustik filtreler
ve tüp) işitme kaybının tipi, derecesi vs faktörlere göre değişiklik
göstermektedir.77
iv) İşitme Cihazının Seçilmesi ve Uygulanması: Hastanın işitme kaybı
türüne, derecesine, konfigürasyonuna, iletişim becerilerine ve ekonomik
düzeyine uygun işitme cihazı seçilir. Klinisyen bu aşamada hastaya uygun
cihaz tipini, cihazın sahip olması gereken elektroakustik özellikleri,
hastanın işitsel ve işitsel olmayan özelliklerini bir arada düşünmeli ve birey
için uygun değer konuşmayı ayırt etme, konfor ve tölerans sağlayacak
işitme cihazını seçmelidir.42,118 Çift taraflı cihaz kullanıcılarının konuşmayı
ayırt etme skorları tek taraflı kullanıcılara göre ortalama %5 fazla olduğu
unutulmamalıdır ve uygun bireylere çift taraflı cihaz kullanmanın yararları
anlatılmalı ve tartışılmalıdır.119
Hastaya işitme cihazı seçimi sonrasında yapılacak serbest
sahada belirlenen fonksiyonel kazanç ile gerçek kulak ölçümü sonuçlarının
karşılaştırılması yol gösterir. Bu süreçte ayrıca konuşmayı ayırt etme
skorları ve subjektif anket ölçümleri yapılan uygulamanın başarısı
hakkında bilgi sahibi olunmasını sağlar. Fonksiyonel kazanç psikoakustik
- 36 -
ve davranışsal yönteme dayalı iken, ‘’probe’’ tüp mikrofon ölçümü elektro
akustik bir ölçüm yöntemidir.120,121
2.5.2. Fonksiyonel Kazancın Belirlenmesi
İşitme cihazı uygulaması sırasında bireyin işitme cihazından
elde ettiği kazancı tespit etmek için kullanılır. Bireyin saf ses işitme eşikleri
ile cihazlı olarak serbest alanda tespit edilen işitme eşikleri arasındaki fark
fonksiyonel kazancı verir. Özel bir düzenek gerektirmez. Standartlara
uygun
olarak
kalibre
edilmiş
odyometrelere
bağlantılı
hoparlörler
kullanılarak yapılır. Kullanılan uyarı tonları test cevaplarında güvenirliği
arttırmak için genellikle ‘’Warble Tone’’ veya ‘’Narrow Band’’ olarak verilir.
İşitme cihazı uygulamasında hedeflenen kazanca ulaşılmasında frekansa
özel bilgi verir (test frekansları genellikle 250, 500, 1000, 2000, 3000 ve
4000 Hz). Elde edilen serbest saha işitme eşiklerin güvenirliğini arttırmak
için konuşma testlerinin yapılmasına olanak sağlar. Test esnasında test
edilmeyen kulağın maskelenmesi gerekir. Bilateral cihaz kullanıcılarında
kulaklar ayrı ayrı test edilir. Kooperasyon sıkıntısı olan bireylerde (çocuklar,
yaşlı hastalar), çok ileri dereceli işitme kayıplarında istenen şiddet
seviyesine çıkılamaması uygulamanın dezavantajı olarak kabul edilir.122,123
2.5.3. ’‘Probe’’ Tüp Mikrofon Ölçümleri
Cihazlı ve cihazsız olarak yapılan testler sonucu elde edilen
‘’probe’’ tüp mikrofon ölçümleri sayesinde işitme cihazının uygunluğu, en
ideal çıkış ayarlarının ne olması gerektiği ve kullanıcının cihazla ilgili
rahatsızlıkları tespit edilebilir. ’’Probe’’ tüp mikrofon ölçümlerinde temel
olarak iki uygulama yapılabilir;
Birincisi,
‘’insertion
gain’’
cihazına
yerleştirilen
işitme
cihazının standartlara uygun olup olmadığı, verimi, frekans cevabı, inputoutput, kazancı, harmonik distorsion vb. uygulamalardır.
- 37 -
İkincisi hastaya prob ile yapılan gerçek kulak ölçümü
sonucunda işitme cihazının hastaya uygunluğunun tespit edilmesidir.
İlk ‘’probe’’ tüp mikrofon ölçümleri 1946 yılında Wiener ve
Ross tarafından rapor edilmiştir.124 ‘’American Academy of Audiology
(AAA)’’ ‘‘probe’’ tüp mikrofon ölçümü standartlarını tanımlamıştır.125
Araştırmacılar bazı frekansların kulak zarı önündeki SPL değerinin serbest
saha ile kıyaslandığında daha yüksek olduğunu bildirmişler ve bunu kulak
kanalı rezonansı (KKR) olarak tanımlamışlardır. Genel olarak tıkanmamış
bir kulakta KKR ile yükselen ses basınç seviyesi değerini özellikle şu 3
durum değiştirebilmektedir;126 frekans özelliği, kulağın bireye ait anatomik
yapısı ve ses kaynağının yükseldiği ve geldiği yönün açısıdır. Tıkanmış
kulakta ise rezonans etkisi kaybolur. ‘’Probe’’ tüp mikrofon ölçümü aşağıda
ayrıntılı olarak açıklanmaktadır.122,127,128
i) Kulak Kanalı Rezonansı (KKR), Gerçek Kulak Cihazsız Kazancı ‘’Real
Ear Unaided Gain’’, (REUG): Dış ve orta kulak problemi olmayan
erişkinlerde açık kulak kanalının sağlamış olduğu kazançtır. ’’Kulak kanalı
rezonansı’’ olarak isimlendirilir. Yetişkinlerde ilk tepe noktası 2700 Hz
civarında yaklaşık 17 dB ve ikinci tepe noktası 4000-5000 Hz civarında
yaklaşık 12-14 dB değerlerindedir. KKR’nin doğal amplifikasyonu sağladığı
frekans aralığı sessiz fonemlerin 2. ve 3. formantlarının yer aldığı aralıktır.
Bu nedenle konuşmanın ayırt edilmesinde özel bir öneme sahiptir.125
ii) Gerçek Kulak Cihaz Kazancı (GKCK), ‘’Real Ear Aided Gain’’, (REAG):
KKR ölçümünü izleyen ve kulak zarı önünde işitme cihazının bireye
sağladığı kazancı SPL değeri cinsinden gösteren ölçümdür. KKR’yi içine
alan toplam işitme cihazı sisteminin kazancını ifade eder.’’in-situ response
veya in-situ gain’’ olarak ta isimlendirilir.
iii) Gerçek Kulak Eklenen Kazanç (GKEK) ‘’Real Ear Insertion Gain’’,
(REIG): Bu yöntem aslında bir ölçüm değil hesaplamadır. GKCK’dan
- 38 -
KKR’nin çıkarılması ile elde edilen matematiksel farktır. Bu yöntem ile
cihazın kulak zarı önünde bireye ne kadar kazanç sağladığı objektif olarak
gözlemlenir. Elde edilen hedef eğri ile kıyaslama yapılarak bireye
sağlanması gereken kazanç miktarı objektif olarak belirlenir.129,130
‘’Probe’’ mikrofon ölçümünde GKEK’nin aşamaları ve dikkat edilmesi
gereken noktalar aşağıda belirtilmiştir;
a) Otoskopik muayene: DKY‘de ‘’probe’’ tüp mikrofon
ölçümünü engelleyecek buşon, yabancı cisim vb bulunmamalıdır. Ayrıca
testi etkileyecek orta kulak (masteoidektomi, perforasyon vb) ve DKY
patolojisinin
olup
olmadığı
da
kontrol
edilmelidir.
Kulak
zarı
perforasyonlarında rezonansın tepe yaptığı frekansın alçak frekanslara
doğru kaydığı bilinmelidir.125
b)
‘’Probe’’
mikrofonun
kalibrasyonu:
‘‘Probe’’
tüp
ölçümlerinin frekans cevabının doğru olması için internal dengeyi sağlayan
bir referans mikrofona ihtiyaç vardır. ’’Probe’’ tüp ve referans mikrofon
kayıtları birbirine eşit olmalıdır. Her gerçek kulak analizatörünün kendine
ait bir kalibrasyon prosedürü vardır. Mikrofonlar yan yana tutularak
hoparlörden yaklaşık 30 cm uzaklıkta kalibrasyon yapılabilir. Kalibre eden
bireyin eli hoparlör ile mikrofonlar arasında olmamalıdır. Ölçüm sistem
hastanın kulak seviyesinde sabit dururken de yapılabilir. Bu şekilde
yapılırsa ölçüm yerinin değişmemesi için hastanın oturduğu sandalyenin
durduğu yere işaret koymak yada sabit sandalye kullanmak önerilmektedir.
Kalibrasyon için genellikle input seviyesi 65-70 dB geniş band sinyal
kullanılır
ve
ölçümün
güvenilir
olması
açısından
tekrarlanarak
yapılır.108,125,127
c)
Birey
ile
hoparlörün
birbirine
göre
pozisyonunun
ayarlanması: Birey ile hoparlör arası mesafe arttıkça odanın akustik
koşulları ölçüm güvenirliliğini olumsuz yönde etkiyecektir. Hoparlör ile
- 39 -
hasta arasındaki açı 00 veya 450 ve uzaklık 90 cm kadar olmalıdır. Bu
değerler günlük yaşamda bireylerin konuşma esnasında birbirlerine göre
pozisyonları
düşünülerek
oluşturulmuş
ve
referans
alınmıştır.125,131
d) ‘‘Probe’’ tüp mikrofonun hastanın kulağına yerleştirilmesi:
‘‘Probe’’ tüp mikrofonun kulak zarına göre yerleştirildiği noktaya ölçüm
noktası adı verilir. ‘’Probe’’ tüp mikrofonun kulak zarına olan uzaklığı
2 kHz’den daha yüksek frekansları etkilemektedir. Bu nedenle mikrofon
kulak zarına ne kadar yakın olursa ölçüm o derecede güvenilir olacaktır.
Mikrofon yerleşimi için kullanılan metotlar arasında en çok tercih edileni
kalıp metodudur. Bu metot eklenen kazanç ölçümlerinde kullanılır. Ayrıca
her ölçümde ‘’probe’’ tüpün yeri sabit kalmalıdır. Ölçüm noktası, ‘’probe’’
tüpün ucunun bireyin kalıbının kanal boyunu 5 mm geçtiği yerdir. Bu nokta
işaretlenir ve tragusa denk gelecek şekilde yerleştirilir. Cihazlı ve cihazsız
ölçümler süresince bu nokta hiç değişmez. Fazla tercih edilmemekle
birlikte diğer pratikte kullanılan yöntem ‘’probe’’ tüpün tragustan itibaren
yetişkinlerde 3 cm, çocuklarda 2,5 cm kadar DKY’ye yerleştirilmesidir.125
Şekil 8’de ‘’probe’’ tüpün yerleşim yöntemi gösterilmektedir.127
- 40 -
Şekil 8. ‘’Probe’’ tüpün yerleşimi.
e) GKEK ölçümü: ‘’Probe’’ tüp mikrofonun yeri değişmeden
kalıp ya da cihaz yerleştirilir ve istenen şiddet seviyelerinde (genellikle 50,
65 ve 80 dB) , ‘‘narrowband, broadband ya da sweep-pure tone ‘‘ sinyalleri
kullanılarak ölçüm yapılır. Eğer işitme cihazı çift taraflı kullanılıyorsa
‘’binaural
sümasyon’’
etkisi
düşünülerek
‘‘binaural
fitting’’
tercihi
yapılmalıdır. Ölçüm esnasında açı değişikliğine sebep olacağı için
hastadan başını ya da vücudunu hareket ettirmemesi istenir. Ayrıca test
materyalinin etrafında sesi yansıtacak yüzeylerin bulunmamasına ve testi
uygulayan kişinin test esnasında arka planda beklemesine dikkat
edilmelidir. Tablo 6’da GKEK’nin ölçüm aşamaları anlatılmaktadır.125,127
- 41 -
Tablo 6. Gerçek kulak eklenen kazancı ölçüm yönteminin basamakları.
1) Otoskopik muayene sonuçları kontrol edilir.
2) Hastanın ve hoparlörün pozisyonu ayarlanır.
3) Mikrofonun kalibrasyonu yapılır.
4) Hastanın odyogram bilgileri sisteme girilir.
5) ‘’Probe’’ mikrofon hastanın kulağına uygun şekilde yerleştirilir.
6) KKR hesaplanır. (belirlenen uzaklıktan 70 dB input seviyesinde)
7) ’’Probe’’ mikrofonun pozisyonu değişmeden cihaz yerleştirilir.
8) GKCK değeri, seçilen input çeşidine göre, non lineer cihazlarda
genellikle 50, 65 ve 80 dB’lerde frekans-kazanç cevabı olarak
hesaplanır.
9) Sistem GKCK-KKR eğrisini (GKEK) frekans kazanç eğrisi olan
her şiddet için ayrı verir.
2.5.4 Anket Uygulamaları
İşitme cihazının bireye sağladığı kazancı ölçmede kullanılan
testlerden bir tanesi de anketlerdir. Anketler işitme kayıplı bireyin
psikososyal,
çevresel
ve
kişisel
açıdan,
ne
derece
etkilendiğini
değerlendirmede yol gösterir.132 Bu şekilde işitme cihazı rehabilitasyon
sürecini memnuniyetin her boyutunu inceleyecek şekilde yürütmek
mümkün hale gelmektedir. Ayrıca hastanın cihazdan beklentilerinin
bilinmesi ve işitme cihazının bu beklentilerin ne kadarını karşılayacağının
hastaya açıklanması işitme cihazından elde edilecek performansı olumlu
yönde etkiler. Bireyleri psikososyal açıdan engellerine rağmen bağımsız
hale getirmenin iki yolu vardır.133 Birincisi günlük yaşam içindeki
sorumluluklarını yerine getirebilecek oranda işitme kaybının olumsuz
- 42 -
etkilerini en aza indirebilmeyi öğrenmesi, ikincisi ise işitme kaybı ve işitme
cihazına yönelik olumlu ve pozitif bakış açısı geliştirmeleridir.132
Yapılan bir çalışmada erişkin grupta öğüt ve tavsiye
vermenin işitme cihazı kullanım süresinde artış meydana getirdiği
bildirilmiştir.134,135
Kullanım,
yararlanma
ve
memnuniyet
anlamında
performansın değerlendirilmesinde anket formlar kullanarak güvenilir
cevaplar elde edilebilmekte ve bu ölçüm araçları sayesinde rehabilitasyon
süreci daha bağımsız ve kolay hale gelmektedir. Elde etmek istenilen
bilgilere göre farklı anketler kullanılabilmektedir.136 Bu anketlerden bazıları;
i)
İşitme
Cihazı
amplifikasyondan
Performans
elde
edilen
Anketi
(İCPA):
yararlanma
İşitme
oranını
cihazı
ölçmek
ile
için
kullanılmaktadır. Test tekrarlarında güvenirliliği yüksek olan, yaş, cinsiyet
ayrımı gözetmeyen, uygulaması kolay olan ve açık sonuçlar veren bir
anket formudur. Güvenirliliği ve geçerliliği yüksek bir ankettir.137 İşitme
cihazı performans anketi 64 değerlendirme sorusu içermektedir. Bu
sorular 4 alt başlık altında toplanmaktadır.
1) Gürültülü ortamlarda konuşulanları dinleme,
2) Sessiz ortamlarda konuşulanları dinleme,
3) Görsel ya da diğer duyusal desteğin olmadığı ortamlarda konuşulanları
dinleme,
4) Konuşma uyaranı dışındaki sinyalleri dinleme şeklindedir.
- 43 -
Her bir soru;
1) Çok Yardımcı
2) Yardımcı
3) Çok Az Yardımcı
4) Yardımcı Değil
5) Performans Engelleyici, şeklinde puanlanmaktadır.
Puanların azalması performans artışını gösterir. Orijinal
uygulanış biçimi kalem-kağıt yöntemi ile doldurmaktır ve gerektiğinde
müdahalede (bireye ayrıntılı açıklama yapmak şeklinde) bulunabilmektir.
Uygulama sırasında birey sunulan ortamlarda hiç bulunmamışsa tahmin
ederek cevaplayabileceği ancak yanıtlayamayacaksa o soruyu boş
bırakması istenmekte ve boş bırakılan sorular analizde kullanılmamaktadır.
Bu anket soruları ile bireylerin konuşmayı ayırt etme yeteneğini olumsuz
şekilde etkileyen mesafe, yankı ve gürültü faktörlerinin çeşitli ortam
koşullarında anlama ve ayırt etmeyi ne derece etkilediğini, kısık sesle
konuşulanları anlayıp anlayamadıklarını ve yüksek seslerden rahatsız olup
olmadıklarını değerlendirmek mümkün olmaktadır. Performans anketinin
sadece postfitting dönemde uygulanabilir olması bir dezavantaj olarak
belirtilmektedir. Ayrıca farklı dinleme ortamlarında işitme cihazının
sağladığı
performansı
değerlendirdiği
için
bazı
yaşlı
bireylerde
uygulanamamaktadır. Analizlerde genellikle toplam puan yol gösterir.
ii) Günlük Yaşam İçinde Amplifikasyondan Elde Edilen Memnuniyet
Anketi (GYMA): İşitme cihazının ayarlanması anından başlayarak
değerlendirmenin
kullanımından
yapıldığı
duyduğu
zamana
memnuniyeti
kadar
hastanın
ölçmektedir.
işitme
Anket
cihazı
soruları
memnuniyetin çeşitli boyutlarını ilgilendiren 4 alt grupta toplanmaktadır.
- 44 -
1)Yararlanma ve ses kalitesi ölçümü,
2) Fiziksel konfor ve kabullenme,
3) Değer duygusu,
4) İşitme cihazı kullanmaktan duyduğu rahatsızlık.
Anket formu bu başlıklara bağlı olarak toplam 20 sorudan
oluşmaktadır, sorular şu 4 alt başlık içinde toplanmaktadır.
1) Yararlanma ve performansı içine alan, işitme cihazının pozitif yönlerini
sorgulayan 6 soru (pozitif etki),
2) Cihazın maliyetini, alındığı yerin güvenirliliğini ve servis imkanlarını
sorgulayan 3 soru,
3) İşitme cihazının olumsuz sonuç doğurabileceği durumları sorgulayan 3
soru (negatif etki),
4) Kişisel imaj kaygısını ve kozmetik görünümü sorgulayan 3 soru.
Her bir soru;
a) Hiçbir zaman
(1 puan)
b) Bazen
(2 puan)
c) Ara sıra
(3 puan)
d) Orta
(4 puan)
e) İyi
(5 puan)
f) Daha iyi
(6 puan)
g) Son derece çok
(7 puan) şeklinde puanlanmaktadır.
- 45 -
Ayrıca bu anket formunun klinisyen tarafından doldurulan
(karşılaşılan zorluklar, işitme cihazının özellikleri, tecrübe, kullanım
kolaylığı hk.) bilgi almaya yönelik açık uçlu bir bölümü de vardır. Uygulama
aralıklı olarak devam edebilir. Hastalardan uygun olmayan soruları boş
bırakmaları istenir ve o sorular istatistiksel anlam taşımaz. Toplam puan
cevaplanan tüm soruların ortalamalarına göre alınır ve alt başlıklar da
içerdiği sorulara verilen puanların ortalamalarına göre değerlendirilir. Puan
artışı kişinin memnuniyetinin arttığını gösterir. Bu çizelge aynı zamanda
cihazlar arası memnuniyet farkını ölçmek için de kullanılır. Belli alanda ya
da
toplam
skorda
gözlenebilen
memnuniyetsizlik
işitme
cihazı
uygulamasıyla ilgili acil müdahale gerektirir. Kısa (yaklaşık 10-15 dk) ve
doldurulması kolay bir anket olması önemli bir avantajıdır. Ancak negatif
ve pozitif etki alt gruplarının az soru içeriyor olması güvenilirliğini
sınırlamaktadır.138
- 46 -
3. GEREÇ ve YÖNTEM
3.1. Çalışma Yeri
Bu çalışma Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı
Odyoloji Bilim Dalı Prof. Dr. Necmettin Akyıldız İşitme, Konuşma, Ses ve
Denge
Bozuklukları
Tanı,
Tedavi
ve
Rehabilitasyon
Merkezi’nde
gerçekleştirilmiştir.
3.2. Çalışma İzni ve Etik Kurul Onayı
Bu çalışma Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü KBB
AD-Odyoloji Ses ve Konuşma Bozuklukları Yüksek Lisans tezi olarak
yapılmıştır. Gazi Üniversitesinin Etik Kurulu tarafından 19.03.2007 tarih ve
86 sayılı kurul kararı ile (Ek 1) araştırmanın uygulamasında sakınca
görülmediği bildirilmiş ve ilgili AD Başkanlığı ve Merkez Müdürlüğü’nün
bilgisi ve desteği ile yapılmıştır.
Çalışmaya dahil edilen bütün olgulara etik kurul izni alınırken
uygulanması istenen ‘’Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi İlaç Dışı Çalışmalar
için Bilgilendirilmiş Gönüllü Olur Formu’’ (Ek 2) imzalatılmıştır.
3.3. Çalışma Grubu
Bu çalışma en az üç aydır işitme cihazı kullanan 16-81 yaş
arasındaki bireyler üzerinde yapılmıştır. Olgular, Gazi Üniversitesi KBB
AD’de muayene edilmiş, Odyoloji Bilim Dalı’nda değerlendirilmiş ve bu
merkezde işitme cihazı kullanılmasına karar verilen ve uygulanan olgular
arasından seçilmiştir. Çalışmaya sadece her iki kulağında da işitme kaybı
olan ve halen bir ya da iki kulağında dijital kulak arkası işitme cihazı
kullanan bireyler dahil edilmiştir.
- 47 -
Saf ses işitme eşikleri, 500 Hz’de 10-40 dBHL ve 4000 Hz’de
50-80 dBHL ve KAY % 40-92 olanlar dahil edilmiştir.
Ayrıca, anket formlarına güvenilir cevap veren ve iletişim
kurmada sorun olmayan bireyler ile fiziksel olarak işitme cihazını takıp
çıkarma aktivitesini yerine getirebilen derecede ince el becerileri olan
olgular dahil edilmiştir.
3.4. Çalışma Dışında Bırakılan Grup
Aktif kulak akıntısı bulunan, nöro-otolojik müdahale yapılan,
nöro-psikiyatrik sorunu olan, genel fiziksel durum bozukluğu olan ve bu
nedenle sosyal hayatları kısıtlanmış olan, yazılı izin alınamayan, bu
çalışma için yapılması gereken odyolojik testlerin tamamı yapılamayan, en
az bir anket formunu doldurmayan ve verilen eğitim programına düzenli
devam etmeyen olgular çalışmaya dahil edilmemişlerdir.
Ayrıca,
yalnız yaşayan
veya
yaşlılar
yurdunda
kalan
olgularda bu çalışmaya dahil edilmemiştir.
3.5. Yöntem
3.5.1. Olguların Seçimi
Bu çalışmaya alınan olgular Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi
KBB AD Odyoloji Merkezine gelen, gerekli değerlendirmeler yapıldıktan
sonra işitme cihazı kullanmasına karar verilen ve merkezimiz tarafından
reçete edilmiş işitme cihazlarını kullanmaya başlamış hastalardan
oluşmuştur. Olgular araştırmacı tarafından telefonla aranarak davet
edilmiştir.
- 48 -
3.5.2. Çalışma Planı
Değerlendirme
cihazlarını
kullanmaya
kriterlerine
başladıktan
uygun
sonraki
olan
yirmi
olgular
gün
işitme
içinde
ilk
değerlendirmeye alınmışlardır. İlk olarak işitme cihazı kullanma ile ilgili
eğitim verilmiş, genel anlamda karşılaşacakları problemler üzerinde
konuşulmuştur. Daha sonra ise aşağıda anlatılacak olan odyolojik ve
timpanometrik değerlendirmeler ile bireyin işitme kaybına ilişkin değerler
merkezimiz arşivinden alınmış ve bu veriler kullanılmıştır. Olguların
odyolojik bilgileri elde edildikten sonra gerçek kulak ‘’probe’’ mikrofon
ölçümleri ve konvansiyonel kulak kalıpları ile işitme cihazı ayarları
araştırmacı tarafından eş zamanlı olarak yapılmıştır. Olguların memnun
kaldığı ayarlar kaydedilmiştir. İşitme cihazı kullanma ile ilgili eğitim verilen
ve işitme cihazı ayarları gerçek kulak ‘‘probe’’ mikrofon ölçümleri ile
desteklenen olgular üç ay sonrası için kontrole çağrılmıştır.
Kontrole geldiklerinde ise fonksiyonel kazançları, KAE ve
KAY testleri yapılmıştır. Ayrıca işitme cihazı memnuniyet ve performans
anket formları uygulanmıştır. Tüm testler bittikten sonra konvansiyonel
kulak kalıpları yerine açık uygulama kullanımına geçilmiştir. Konvansiyonel
kulak kalıbı ile yapılan tüm test ve değerlendirmeler aynı sıra ve süreye
bağlı kalınarak açık uygulama için de yapılmış ve elde edilen veriler
karşılaştırılmıştır.
3.5.3. Veri Toplama Yöntemi
a) Olgulara ait genel bilgiler çalışmanın yapıldığı merkezde
rutin doldurulan, başvuran bütün hastalara uygulanan anket formundan
(Ek 3) ve araştırmacı tarafından uygulanan kişisel bilgi formundan
alınmıştır (Ek 4).
b) Olgulara ait odyolojik ve timpanometrik test sonuçları
merkezimiz arşivinden temin edilmiştir.
- 49 -
c) Olguların gerçek kulak ‘’probe’’ mikrofon ölçümleri, işitme
cihazı
frekans
cevabını
görmek
açısından
araştırmacı
tarafından
yapılmıştır. Gerçek kulak ölçümleri ile eş zamanlı olarak konvansiyonel
kulak kalıbı ile işitme cihazının ayarı NOAH programı (Versiyon 3.1)
altında Hi-Pro (Madsen firmasına ait RS 232 bağlantılı) bağlantısı
kullanılarak ve yapılan ayarın gerçek kulak analizatöründe izlenmesi ile
yapılmıştır.
d) Olgulara eğitim verilerek üç ay sonra kontrole çağrılmıştır.
e) Kontrolde olguların konvansiyonel kulak kalıbı ile işitme
cihazından yararlanma ve işitme cihazı kullanımından elde ettikleri
memnuniyet, subjektif olarak anket formları ile ölçülmüştür. Veriler
araştırmacı tarafından uygulanan iki ayrı anket formu, İCPA ve GYMA
kullanılarak elde edilmiştir (Ek 7).
f) Konvansiyonel kulak kalıbı ile yapılan tüm testler ve
değerlendirmeler aynı sıra ve süreye bağlı kalınarak açık uygulama içinde
yapılmıştır.
3.6. Araştırmada Kullanılan Testler
3.6.1. Anket Uygulamaları
Aşağıda bahsedilen formların tamamını olgular (klinik bilgi
formu hariç) kağıt-kalem yöntemi ile kendileri doldurmuş, araştırmacı bu
işlem sırasında bireylere ayrıntılı bilgi vermiş ve onlardan gelebilecek
bütün soruları açıklayıcı bir dille yanıtlamıştır.
i) Klinik bilgi formu: Gazi Üniversitesi Odyoloji Kliniğinde rutinde
kullanılmakta olan ‘’ erişkin hasta bilgi formu’’ (Ek 3) bu çalışmada veri
kaynağı olarak kullanılmıştır. Bu form hastaya ilk başvurduğunda bir
odyometrist ya da araştırmacı tarafından uygulanmıştır. Bu formdan bu
- 50 -
çalışma kapsamında yaş, cinsiyet, eğitim durumu, mesleği, sistemik
hastalıkların varlığı, hastanın bilişsel yeteneği ve klinik tanıya yönelik
bilgiler ve geldiklerinde KBB hekimi tarafından yapılan otoskopik muayene
bulguları alınmıştır.
ii) Kişisel bilgi formu: Bu araştırmaya yönelik hazırlanan bu form ile diğer
formlarda yer almayan bilgiler ile olgunun işitme kaybı süresi, işitme cihazı
kullanma süresi, günlük ortalama işitme cihazı kullanma süresi (saat),
bugüne kadar kaç işitme cihazı kullandığı, işitme cihazını kullandığı
ortamlar, işitme cihazını kullanırken karşılaştığı sorunlar ve işitme
cihazının bakım ve onarım sorunları, genel anlamdaki memnuniyet sorusu,
olguların şikayet ve beklentilerine yönelik bilgileri elde edilmiştir (Ek 4).
iii) İşitme Cihazı Performans Anketi: Bu çalışmada Walden, Demorest ve
Hepler (1984) tarafından tanımlanmış ve literatürde yayın olarak kullanılan
İCPA kullanılmıştır. Bu çalışma için anketten 20 soru alınmıştır. Anket
araştırmacılar
tarafından
Türkçe’ye
geçerliliği
güvenirliği
test
ve
uygulanmıştır.
formundaki
tercüme
edildikten
edilmiş108,
sonra
tercümenin
araştırma
grubuna
Geçerlilik güvenirlik incelemesi sırasında orijinal anket
çoktan
seçmeli
cevapların
puanlanmasına
dayanan
değerlendirme sisteminin yanlış anlamalara neden olduğu gözlendiğinden,
bu çalışmada orijinal formun soruları aynen kullanılırken bireylerin
cevapları ‘’visual analog scale’’ (VAS)’a göre vermeleri istenmiştir. VAS
değerlendirmesinde her sorunun karşılığında en az değeri 0 ve en yüksek
değeri 10 olan 10 cm.lik bir çizelge kullanılır ve birey her bir soruya bu
çizelge üzerinde en uygun gelen yeri işaretleyerek cevap verir. Araştırmacı
her bir sorunun skorunu bireyin işaretlediği noktanın ‘’0’’ noktasına
uzaklığını ölçerek belirler. Araştırmacı her soru için verilen değerleri
kullanarak her hasta için performans skorunu hesaplamıştır. Bulunan
performans anketi toplam puanı (PATP), orijinal puanlama sistemine göre
şu şekilde uyarlanmıştır (Ek 6).
- 51 -
Alınan puan (p);
0≤ p ≤ 2 için
: Performans engelleyici
2< p ≤ 4 için
: Yardımcı değil
4< p ≤ 6 için
: Az yardımcı
6< p ≤ 8 için
: Yardımcı
8< p ≤ 10 için
: Çok yardımcı
olarak değerlendirmeye alınmıştır. Bu çalışmada istatistiksel analizde 20
sorunun toplam puanı ile tek tek soruların kendisinden yararlanılmıştır.
iv) Günlük Yaşam İçinde Amplifikasyondan Elde Edilen Memnuniyet Anketi
(GYMA): Bu çalışmada Cox ve Alexander (1999) tarafından tanımlanmış
GYMA uygulanmış ve bireylerin cevapları yukarıda anlatıldığı şekilde
VAS’a göre yorumlanmıştır. Araştırmacı bütün sorulara verilen puanları
kullanarak ortalama memnuniyet anketi toplam puanını (MATP) ve anketin
alt başlıklarına ait puanları hesaplamıştır. Bu alt başlıkların açıklaması ve
içerdiği sorular aşağıda belirtilmektedir (Ek 7).
a) Memnuniyet anketi pozitif etki puanı (MPEP): 1, 3, 5, 6, 9
ve 10. sorulara verilen puanların ortalamasını kullanarak işitme cihazının
hasta memnuniyetine pozitif yöndeki etkisini gösteren puan,
b) Memnuniyet anketi negatif etki puanı (MNEP): 2, 7 ve 11.
sorulara verilen puanların ortalamasını kullanarak işitme cihazının hasta
memnuniyetine negatif yöndeki etkisini gösteren puan,
c) Memnuniyet anketi servis ve maliyet puanı (MSMP): 12,
14 ve 15. sorulara verilen puanların ortalamasını kullanarak işitme
- 52 -
cihazından duyulan memnuniyete cihaz uygulama süreci ve cihaz
bedelinin etkisini gösteren puan,
d) Memnuniyet anketi kişisel görünüm puanı (MKGP): 4, 8 ve
13. sorulara verilen puanların ortalamasını kullanarak işitme cihazından
duyulan memnuniyete kişisel görünümünün etkisini gösteren puan,
e) Diğer memnuniyet kriter puanı: 16, 17, 18, 19 ve 20.
soruların yanıtları alınarak değerlendirmeye alınmıştır.
Orijinal
anket
formunda
memnuniyet
puanlarının
yorumlanması 7 basamaklı olarak yapıldığı için bu çalışmada elde edilen
VAS puanları (p) aşağıdaki şekilde yorumlanmıştır:
0 ≤ p ≤ 1,43 için
: Hiçbir zaman
(A=1),
1,43 < p ≤ 2,86 için
: Bazen
(B=2),
2,86 < p ≤ 4,29 için
: Ara sıra
(C=3),
4,29 < p ≤ 5,72 için
: Orta
(D=4),
5,72 < p ≤ 7,15 için
: İyi
(E=5),
7,15 < p ≤ 8,58 için
: Daha iyi
(F=6),
8,58 < p ≤ 10 için
: Son derece iyi
(G=7).
Bu çalışmada GYMA toplam ortalama puanından MATP ve
alt başlık skorlarından ayrıca tek tek sorulardan yararlanılmıştır.
3.6.2. İmpedansmetrik Değerlendirme
Otoskopik
muayeneleri
yapılan
olgular
ilk
olarak
timpanometrik incelemeye alınmıştır. İmpedansmetrik ölçümler Audio-Med
- 53 -
SAT 30 model ve Interacoustics AT-235-H impedansmetreleri ile TDH-39
hoparlör kullanılarak yapılmıştır. Her iki kulak için orta kulak esnekliği ve
basınç değerleri tespit edilmiş ve 500-4000 Hz aralığında ipsilateral ve
kontralateral refleks eşikleri elde edilmiştir. Elde edilen timpanogramlar,
tiplerine göre A, B, C olarak sınıflandırılmıştır.
3.6.3. Cihazsız Odyolojik Değerlendirme
Bu testlerin tamamı Interacoustic AC-40 klinik odyometreleri
kullanılarak IAC ‘’Industrial Acoustic Company’’ standartlarındaki sessiz
odalarda gerçekleştirilmiştir. Hava yolu işitme eşikleri 250-6000 Hz
aralığında TDH-39 hoparlör kullanılarak, kemik yolu işitme eşikleri 5004000 Hz aralığında, ‘‘Radio Ear B 71’’ vibratör kullanılarak ölçülmüştür
(ANSI 1969 standartlarına göre).
Araştırmaya başlamadan önce odyometrik cihazlar kalibre
ettirilmiş olup müteakiben biyolojik kalibrasyon ile güvenirliliği araştırmacı
tarafından teyit edilmiştir.
i) Cihazsız Odyogram Bulguları:
a) Saf Ses İşitme Eşikleri: Olguların 250-6000 Hz aralığında
hava yolu ile 500-4000 Hz aralığında kemik yolu işitme eşikleri
ölçülmüştür. Bu çalışmada 500, 1000 ve 2000 Hz saf ses ortalamasından
(SSO) yararlanılmıştır. Kemik yolu 500, 1000 ve 2000 Hz ortalaması da
(SSO-k) kullanılan parametrelerdendir. Olguların işitme kaybı tipine karar
verirken hava ve kemik iletiminin her frekanstaki eşiklerinin yanı sıra SSO
ve SSO-k değerleri göz önünde bulundurulmuştur ve bu çalışmada işitme
kayıpları SNİK olarak tespit edilmiştir.
b) Konuşmayı Anlama Eşiği Testi: Hacettepe Üniversitesi Tıp
Fakültesi Odyoloji Ünitesi’nde Türkçe için geliştirilen üç heceli kelime
listelerinin (Ek 8) araştırmacı tarafından okunması ile elde edilmiştir.
- 54 -
c) Konuşmayı Ayırt Etme Testi (KAY): KAE üzerine 40 dB
ekleyerek elde edilen eşikte konuşmayı ayırt etme yüzdesi hesaplanmıştır.
Bu değer Türkçe için geliştirilmiş ve standardize edilmiş olan tek heceli
fonetik dengeli kelime listeleri (Ek 9) araştırmacı tarafından okunması ile
elde edilmiştir.
3.6.4. Cihazlı Odyolojik Değerlendirme
Bu testler olguların tamamına çalışmaya dahil edilmelerinin
3. ay ve 6. aylarında araştırmacı tarafından bizzat yapılmıştır. Bu testler
öncesinde her bireyin gelirken cihazları için yeni pil getirmeleri istenmiş ve
testler yeni pil kullanılarak yapılmıştır.
İşitme cihazı ile tek taraflı cihaz kullanan bireylerin testleri
yapılırken, cihaz kullanılmayan kulak, ‘’Bio-logic insert earphone’’ kulaklık
ile tıkanmıştır. Bu çalışmada işitme cihazları tek mikrofon kullanılacak
şekilde omnidirectional sistemdeyken cihazlı testler yapılmıştır. Aşağıda
testler ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
i) Cihazlı Serbest Saha Testleri: Olgu test odasına alınmış ve serbest
sahada 250-6000 Hz aralığında saf ses eşik tayini yapılmıştır. Testin
güvenirliğini arttırmak için ‘’Warble Tone’’ uyarı kullanılmıştır. Ayrıca
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Odyoloji Ünitesi’nde Türkçe için
geliştirilen üç heceli kelime listeleri (Ek 8) kullanılarak cihazlı konuşmayı
anlama (c-KAE), Türkçe için geliştirilmiş ve standardize edilmiş olan tek
heceli fonetik dengeli kelime listeleri (Ek 8) kullanılarak cihazlı konuşmayı
ayırt etme yüzdesi (c-KAY) ölçümleri yapılmıştır. Yine 500,1000 ve 2000
Hz ortalaması alınarak cihazlı saf ses ortalaması (c-SSO) elde edilmiştir.
- 55 -
3.6.5. Gerçek Kulak ‘‘Probe’’ Mikrofon Ölçümleri
Gerçek kulak ölçümleri Madsen ‘’Aurical Audio Diagnostic
Fitting System’’ gerçek kulak analizatör cihazı kullanılarak ‘‘NOAH
Software’’ yazılımı altında sessiz oda standartlarında yapılmıştır. Bu
uygulamada önce bireyin cihazsız odyogram verileri girilip kaydedildikten
sonra gerçek kulak ölçümü modülü seçilerek çıkan ekranda hastanın
kullandığı cihazla ilgili model ve kalıp bilgileri girilmiştir. Hedef frekanskazanç eğrisini elde etmek için bu çalışmada tüm bireyler için ‘’Nal-NL–1’’
kazanç formülü kullanılmıştır. Olgunun odyogram bilgileri ve ‘’Nal NL–1’’
formülü analiz edilerek hedef eğri belirdikten sonra ‘’probe’’ tüp mikrofon
ile referans mikrofonun kalibrasyonu yapılmıştır. Bu sırada ‘‘probe’’
tüp mikrofon hoparlörden 30 cm uzaklıkta 0º açı ile tutulmuş ve
70 dB’de ‘’sweep’’ saf ses uyaran kullanılmıştır. Kalibrasyon işleminin
tamamlanmasının ardından ‘’probe’’ tüp mikrofonda kullanılan esnek tüp
bireyin kulak kalıbının kanal boyunu 5 mm geçecek şekilde işaretlenip,
işaret bireyin tragusuna denk gelecek şekilde dış kulak kanalına
yerleştirilmiştir.52 Birey hoparlöre yaklaşık 90 cm mesafeden, 0º açı ile ve
hoparlör ile baş seviyesinin eşitliği sağlanacak şekilde oturtulmuştur. Olgu
ile hoparlör arasında sesleri yansıtacak cisimlerin olmamasına özen
gösterilmiş olup test esnasında araştırmacı arka planda beklemiştir.
Olguya test esnasında başını ve vücudunu hareket ettirmemesi ve sessiz
kalması uyarısı yapılmıştır. Öncelikle KKR 70 dB’de saf ses ‘‘sweep’’
uyaran kullanılarak tespit edilmiştir. Tragustaki siyah işaret ile belirtilmiş
olan ‘‘probe’’ mikrofonun yeri değiştirilmeden işitme cihazı açık konumda
iken DKY’ye yerleştirilmiştir. Eğer varsa cihazın ses ayar düğmesi
hastaların günlük kullandıkları değerde sabit bırakılmıştır. GKEK ölçümleri
50, 65 ve 80 dB şiddet seviyelerinde yapılmış ve frekans-kazanç cevap
eğrileri elde edilmiştir. Bu çalışma için 65 dB’deki veriler kullanılmıştır. Çift
taraflı cihaz kullanan olgularda ‘’binaural sümasyon’’ etkisi düşünülerek
bilateral fitting tercihi yapılmıştır. Her bir frekansta elde edilen eklenen
- 56 -
kazanç ölçümleriyle hedef eğri arasındaki fark dB olarak hesaplanmış ve
bu değerlere göre olguya ihtiyaç varsa yeniden ayar yapılmıştır. GKHK ile
GKEK arası fark değerleri istatistiksel analizde veri olarak kullanılmıştır.
Testler işitme cihazında yeni pil mevcutken yapılmıştır. Her hasta için ayrı
esnek ‘’probe’’ tüp kullanılmıştır.
3.6.6. İşitme Cihazının Ayarlanması
Olguların işitme cihazı ayarları NOAH sisteminde kendi özel
programları kullanılarak Hi-Pro bağlantısı yapılmış olup ayarlama ile elde
edilen kazancın hedefe uygunluğu kontrol edilmiştir. Bunun için Aurical
analizatörünün ‘‘FFT’’ modundan yararlanılmış, böylece tüm frekanslardaki
cevabın değişimini aynı anda görmek mümkün olmuştur.
3.6.7. İşitme Cihazı Eğitimi
Olgulara yapılan ayarı üç ay boyunca kullanmaları gerektiği
anlatılmış, bu esnada ayarlama ile ilgili herhangi bir sıkıntıları olduğunda
araştırmacıya
ulaşıp
şikâyetlerini
bildirmeleri
konusunda
rahat
davranabilecekleri açıklanmıştır.
Olgulara verilen eğitimde, ilk aşamada hastalar genel
anlamda bilgilendirilir. Bu aşamada kulağın anatomisi ve nörofizyolojisi
hakkında
hastaların
problemlerinin
anlayacakları
nereden
dil
kaynaklandığı,
ile
ne
kısaca
tür
bahsedilir
sonuçlar
ve
meydana
getirebileceği anlatılır. İletişim stratejilerinden bahsedilir ve zorlandığı
ortamlar için bazı taktikler öğretilir. Gerekirse yardımcı dinleme cihazları
önerilir. Kullanım saatinin öneminden bahsedilir. İşitme cihazı ve kalıp
kullanımı hakkında hastaya ve varsa yakınlarına detaylı bilgi verilir.
Devletin işitme kayıplı bireylere tanıdığı imkanlar anlatılır. Modern işitme
cihazlarının tür özelliklere sahip olduğu ve hangi problemlere çözüm
getirebileceği anlatılır.
- 57 -
İkinci aşamada ise emosyonel destek sağlanmaya çalışılır.
Bu aşamada şu yollar izlenir: Stresle baş etme yolları anlatılır, problem
çözme
tekniklerinden
bahsedilir,
iletişim
kurabilme
stratejileri
ve
taktiklerinden bahsedilir.
Biz olgularımızı ilk geldiklerinde ve müteakiben üç ay sonra
eğitime aldık. Böylelikle olgularımızı 2 kez eğitim programına almış olduk.
Eğitim seanslarını yaklaşık 45 dakika kadar sürdürerek olguların
sorularının tamamına cevap vermeye çalıştık.
3.6.8. Kontrol
Olgular kontrole geldiklerinde otoskopik muayeneleri sonrası
yukarıda
bahsedilen
cihazlı
odyolojik
testler,
anket
uygulamaları
yapıldıktan sonra açık uygulamaya geçilmiş ve eğitimi verilmiştir.
Konvansiyonel kulak kalıplarında yapılan test ve değerlendirmeler aynı
sıra ve süreye bağlı kalınarak tekrar edilmiş ve üç ay sonra tekrar kontrole
çağrılmışlardır. İkinci defa kontrole geldiklerinde cihazlı odyolojik testler,
anket uygulamaları tekrarlanmıştır.
3.6.9. Araştırmada Kullanılan İstatistiksel Yöntemler
Elde edilen veriler önce ‘’Microsoft-Ofis-Excel’’ programına
girilmiş, işlenmiş ve sonra ‘’SPSS-Windows’’ 11.5 paket programına
aktarılarak gerekli istatistiksel analizler yapılmıştır. İstatistiksel analizde
Paired Sample t-testinden yararlanılmış ve daha sonra parametreler
arasındaki ilişkiyi
incelemek için
Bivariate
korelasyon
analizinden
faydalanılmıştır.
- 58 -
4. BULGULAR
Bu araştırmaya çalışma kriterlerine uygun 19 olgu dahil
edilmiştir. Bu olguların tamamı merkezimiz tarafından reçete edilmiş işitme
cihazlarını alarak çalışmamıza katılmışlardır. Olguların yaş ile ilgili verileri
Tablo 7’de gösterilmektedir.
Tablo 7. Olguların yaş ile ilgili verileri.
Olgu
Yaş
ortalaması
Yaş alt üst
sınırları
Kadın
8
49,00 ± 17,69
16 - 72
Erkek
11
71,09 ±
5,45
63 - 81
Toplam
19
63,00 ± 15,54
16 - 81
Şekil 9’da görüldüğü üzere olgularımızın % 52’si üniversite
ve üstü eğitim almış olgulardır. Olgularımızın
meslek dağılımları
incelendiğinde %57,89 emekli, %36,84 çalışan ve %5,26 öğrenci olduğu
bilgisine ulaşılmıştır.
Eğitim Düzeyleri
Yüksek Lisans
Doktora (6)
İlkokul (5)
26%
31%
1
2
11%
21%
Üniversite (4)
11%
3
4
5
Ortaokul (2)
Lise (2)
Şekil 9. Olguların eğitim düzeyleri.
- 59 -
Olguların tamamında bilateral yüksek frekanslara doğru
düşüş gösteren SNİK mevcut olup ortalama işitme kaybı sol ve sağ
kulaklar için sırasıyla 54,37±28,10 ve 42,84±15,35 dB’dir. Olguların işitme
kaybı konfigürasyonuna bakıldığında işitme cihazı kullandıkları kulakları
için işitme seviyeleri 500 Hz’de 10-40 dBHL, 4000 Hz’de 50-80 dBHL,
ayrıca KAY’ların % 40-92 arasında olduğu gözlenmektedir.
Olguların ortalama işitme kaybı süresinin 111,16±99,83 ay
olduğu saptanmıştır. Bu olgulardan sadece 3’ü işitme cihazı tecrübesi
olan bireylerdir. İşitme cihazı tecrübesine sahip olan olguların ortalama
252±78,69 aydır işitme kayıplı oldukları ve 52,00±34,64 aydır işitme cihazı
kullandıkları saptanmıştır (bilateral: 1, unilateral: 2).
Olguların frekansa spesifik ortalama işitme kaybı seviyeleri
Tablo 8’de gösterilmektedir.
Tablo 8.Olguların işitme cihazı uygulanan kulaklarının işitme kaybı seviyesi
(n: 31 kulak).
250 Hz
500 Hz
1000 Hz 2000 Hz 4000 Hz 6000 Hz
28,00±7,58
36,00±12,94 51,00±10,84 66,00±4,18
Unilateral n
Sağ (dB)
5 30,00±6,12
73,00±12,04
Sol (dB)
2 32,00±10,61 37,50±10,54 57,50±10,61 65,00±0,00
Bilateral
n
Sağ (dB)
6 23,75±8,56
27,50±10,98 37,92±10,76 50,42±7,53
Sol (dB)
6 25,42±9,16
27,92±12,87 40,00±13,48 51,25±10,90 65,42±11,37 66,25±13,34
62,50±10,61 67,50±10,61
64,58±10,97 62,08±14,84
Bu araştırmanın çerçevesinde olgulardan 12’sine çift taraflı
(%63,16), 7’sine (%36,84) ise tek taraflı cihaz verilmiş olup işitme kaybı
olan 7 kulağa işitme cihazı verilmemiştir. Bunun nedenleri arasında tek
taraflı işitme cihazı kullanan olgulara çift cihaz kullanmanın gerekliliği
hakkında ayrıntılı bilgi verilmiş olmasına rağmen 3 olgu kendi isteği ile
diğer 4 olgu ise odyolojik konfigürasyon uygun olmadığı için tek cihaz
- 60 -
kullanmışlardır. Çift cihaz kullanan olgulardan; 8 olgu simetrik, diğer 4 olgu
ise asimetrik işitme kayıplıdır.
Çift taraflı cihaz kullanan iki olgunun cihazları çift programlı
olup, bu vakalarda ikinci program aktive edilmemiş, tüm olgularda ölçümler
tek program kullanılarak yapılmıştır.
Çalışmaya alınan olgulara ait işitme cihazlarının ‘’Nal NL-1’’
formülüne göre elde edilen ‘’Gerçek Kulak Hedef Kazancı’’ (GKHK), işitme
cihazının olguya sağlayabildiği kazanç olan ‘’Gerçek Kulak Eklenen
Kazancı’’ (GKEK) ve bu değerler arası farkın istatistiksel olarak anlamlılık
değerleri Tablo 9’da gösterilmektedir.
Tablo’da görüldüğü üzere; 250, 500, 2000, 4000 ve 6000
Hz’de hedef kazanç ile eklenen kazanç arasında anlamlı fark saptanmıştır.
Özellikle 250 ve 500 Hz’deki eklenen kazanç hedef kazançtan fazla iken,
6000 Hz’deki eklenen kazanç hedef kazancın altında kalmıştır. Bununla
birlikte 2000 ve 4000 Hz’de anlamlı fark olmasına rağmen eklenen kazanç
ile büyük oranda hedef kazanca ulaşılmıştır.
Tablo 9. Standart kalıp ile elde edilen GKHK ve GKEK değerlerinin
istatistiksel karşılaştırılması (Paired Sample t-test).
Frekans
(Hz)
250
500
1000
2000
4000
6000
Hedef
GKHK
GKEK
GKHK
GKEK
GKHK
GKEK
GKHK
GKEK
GKHK
GKEK
GKHK
GKEK
Aritmetik
Ortalama
1,65
4,84
7,59
9,65
19,66
19,12
25,98
24,56
23,83
21,28
24,11
19,88
Standart
Sapma
1,00
0,68
3,98
2,45
5,72
5,19
4,04
2,95
2,42
2,40
2,25
2,51
P
< 0,001
< 0,001
< 0,003
< 0,001
< 0,001
- 61 -
Hastaların
tamamı
3.
ay
sonundaki
birinci
kontrol
değerlendirmesine gelmiş olup yapılan değerlendirmede işitme cihazı
kullanılan kulaklarının cihazsız ve standart kalıp ile cihazlı yapılan
odyolojik test sonuçları Tablo 10’da sunulmuştur. Elde edilen sonuçlar 3 ay
önceki değerlerden anlamlı derecede farklı bulunmamış, (Paired Sample t-test)
ancak cihazlı saf ses ortalaması (c-SSO), konuşmayı alma eşiği (c-KAE)
ve cihazlı konuşmayı ayırt etme yüzdesi (c-KAY) sonuçlarının cihazsız
sonuçlara göre istatistiksel olarak anlamlı derecede daha iyi olduğu
gözlenmiştir.
Tablo 10. Standart kalıp ile elde edilen cihazsız ve cihazlı odyolojik test
sonuçlarının istatistiksel karşılaştırılması (Paired Sample t-test).
Odyogram
Bulguları
*SSO
Cihazsız
39,68±8,89
Cihazlı
27,23±6,66
P
<0,001
**KAE
35,55±9,97
24,52±6,63
<0,001
***KAY
75,74±13,58
85,68±12,25
<0,001
*SSO: Saf Ses Ortalaması
**KAE: Konuşmayı Anlama Eşiği
***KAY: Konuşmayı Ayırt Etme Yüzdesi
Tablo 11’de olguların standart kalıp ile İCPA 1 anket (Ek 6)
skorları görülmektedir. Olguların ortalama İCPA1 toplam puanı ortalaması
(PATP) 7,86±1,54 olarak bulunmuştur. Bu araştırmada alınmış olan en
yüksek puan ortalaması İCPA 1’in beşinci sorusu
dinliyorsunuz’’)’nda
(”Kalabalık bir ortamda konuşmacıyı
(8,63); en düşük puan ise on dördüncü sorusu
salonundasınız ve orkestrayı dinliyorsunuz -Düğün, eğlence merkezi vb-’’)’nda
(‘’Büyük bir konser
(6,58) görülmüştür.
Buna göre olguların standart kalıp ile kalabalık ortamlarda cihazlarını
kullandıkları, fakat kalabalığa müzik sesininde eşlik ettiği durumlarda
cihazlarını daha az kullandıkları saptanmıştır.
- 62 -
Tablo 11. Standart kalıp ile elde edilen İCPA 1 sonuçları.
*İCPA1
Soruları
Art. Ort.
Std. Sp.
İCPA1
8,34
1,79
İCPA2
8,23
1,96
İCPA3
7,84
2,60
İCPA4
7,32
2,63
İCPA5
8,63
1,60
İCPA6
8,39
1,63
İCPA7
6,96
2,98
İCPA8
7,55
2,69
İCPA9
8,59
1,78
İCPA10
8,06
1,75
İCPA11
7,79
2,07
İCPA12
7,80
2,02
İCPA13
7,92
2,24
İCPA14
6,58
3,17
İCPA15
8,04
1,77
İCPA16
8,57
1,64
İCPA17
8,46
1,59
İCPA18
8,08
1,74
İCPA19
6,73
3,41
İCPA20
7,22
2,22
**PATP
7,86
1,54
*İCPA: İşitme Cihazı Performans Anketi
**PATP: Performans Anketi Toplam Puanı
Tablo 12’de 19 olgunun standart kalıp ile yapılan GYMA 1
anket skorları görülmektedir. Olguların ortalama toplam GYMA 1 puanı
memnuniyet anketi toplam puanı (MATP) 6,77±1,24 olarak bulunmuştur. En
yüksek puan ortalaması yirminci sorusu
duyuyor musunuz?’’)’nda
sorusu
(‘’İşitme cihazınızı sürekli bakıma götürme ihtiyacı
(8,84), en düşük puan ortalaması ise ikinci (4,60)
(‘’Pek çok gürültünün bir arada olduğu bir ortamda konuşulanları anlamayı nasıl ifade
edersiniz?’’)’nda
saptanmıştır.
- 63 -
Buna göre olguların standart kalıp ile pek çok gürültünün
olduğu ortamlarda konuşulanları anlamaya düşük puan verdikleri,
kullandıkları
cihazlarda
servis
ihtiyaçlarının
ise
çok
az
olduğu
gözlenmektedir.
Tablo 12. Standart kalıp ile elde edilen GYMA 1 sonuçları.
*GYMA 1 Soruları Art. Ort.
Std. Sp.
GYMA1
GYMA2
7,62
4,60
1,83
2,49
GYMA3
5,39
2,29
GYMA4
5,99
1,76
GYMA5
GYMA6
6,02
6,75
1,95
2,09
GYMA7
6,53
2,09
GYMA8
6,53
2,39
GYMA9
GYMA10
5,99
7,28
2,55
2,19
GYMA11
6,57
2,49
GYMA12
7,32
2,19
GYMA13
GYMA14
7,33
6,92
1,47
2,27
GYMA15
6,81
2,38
GYMA16
7,36
1,28
GYMA17
GYMA18
5,19
8,55
2,77
1,77
GYMA19
1,34
GYMA20
7,76
8,84
**MATP
6,77
1,83
1,24
*GYMA: Günlük Yaşam Memnuniyet Anketi
**MATP: Memnuniyet Anketi Toplam Puanı
- 64 -
Ayrıca olguların standart kalıp ile GYMA 1 alt başlıklarına
verilen puanlar Tablo 13’de sunulmuştur. Buna göre servis maliyet
puanı (MSMP: 7,02) ve kişisel görünüm puanının (MKGP: 6,61) diğer alt
başlıklara göre yüksek olduğu gözlenmiştir.
Tablo 13. Standart kalıp ile elde edilen GYMA 1 alt
başlıklarının değerlendirmesinin istatistiksel
karşılaştırılması (Paired Sample t-test).
GYMA Alt
Başlıkları
*MKGP
**MPEP
***MNEP
Aritmetik
Ortalama
Standart
Sapma
6,61
6,51
5,90
0,47
0,26
0,23
****MSMP
7,02
0,09
*MKGK: Memnuniyet Kişisel Görünüm Puanı
**MPEP: Memnuniyet Pozitif Etki Puanı
***MNEP: Memnuniyet Negatif Etki Puanı
****MSMP: Memnuniyet Servis Maliyet Puanı
Olguların ilk üç ay sonundaki elde edilen anket skorları ile
GKEK (250 ve 500 Hz), işitme cihazı ile elde edilen c-SSO, c-KAY
değerleri ve işitme cihazı kullanma saati arasında korelasyon analizi
yapılmış olup korelasyon saptananlar Tablo 14’de gösterilmiştir.
Buna göre MATP, MPEP, MKGP ile c-SSO arasında, MPEP
ile c-KAY arasında ve MNEP ile işitme cihazı kullanım saati arasında ters
orantılı korelasyon tespit edilmiştir.
- 65 -
Tablo 14. Standart kalıp ile anket puanları ve odyolojik verilerin korelasyonu
(Pearson korelasyon testi).
MATP
MPEP
MKGP
MNEP
PATP
GKEK
250Hz
-
GKEK
500Hz
-
*c-SSO
-0,473
-0,493
-0,423
-
**c-KAY
-0,285
-
Kullanım saati
-0,239
-
P<0,05 olan korelasyon katsayıları tabloya alınmıştır.
*c-SSO: Cihazlı Saf Ses Ortalaması
**c-KAY: Cihazlı Konuşmayı Ayırt Etme Yüzdesi
Kontrole gelen olguların işitme cihazlarındaki standart kalıp
çıkarılıp, açık uygulamaya geçilmiş ve yapılan ayarlama sonrası GKHK ve
GKEK değerleri Tablo 15’de sunulmuştur.
Buna göre açık uygulama ile yapılan ayarlama sonrasında
250, 500 ve 1000 Hz’de eklenen kazanç ve hedef kazançların arasındaki
farkın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı, açık uygulama sonrasında
hedef değerlere ulaşıldığı sonucuna varılmıştır. Buna karşın 2000, 4000 ve
6000 Hz’deki eklenen kazanç ve hedef kazançlar arasındaki farkın
istatistiksel olarak anlamlı olduğu ve standart kalıp ile ulaşılan değerlere
açık uygulama ile de ulaşıldığı gözlenmiştir.
- 66 -
Tablo 15. Açık Uygulama ile elde edilen GKHK ve GKEK değerlerinin
istatistiksel değerlendirmesi (Paired Sample t-test).
Frekans
(Hz)
Hedef
Aritmetik
Ortalama
Standart
Sapma
P
250
GKHK
GKEK
1,65
1,89
1,00
1,89
-
500
GKHK
GKEK
7,59
7,40
3,98
4,27
-
1000
GKHK
GKEK
19,66
19,68
5,72
5,84
-
2000
GKHK
GKEK
25,98
25,01
4,04
4,31
<0,002
4000
GKHK
GKEK
23,83
21,16
2,42
2,50
<0,001
6000
GKHK
GKEK
24,11
20,41
2,25
2,30
<0,001
Çalışmaya dahil edilen olguların işitme cihazı kullanılan
kulaklarının cihazsız ve açık uygulama ile yapılan odyolojik test sonuçları
Tablo 16’da sunulmuştur.
Buna göre olguların açık uygulama ile elde edilen SSO, KAE
ve KAY değerleri standart kalıpta olduğu gibi istatistiksel olarak anlamlı
bulunmuştur.
- 67 -
Tablo 16. Açık uygulama ile elde edilen cihazsız ve cihazlı odyolojik test
sonuçlarının istatistiksel değerlendirmesi (Paired Sample t-test).
Odyogram
Bulguları
*SSO
Cihazsız
39,68±8,89
Cihazlı
27,45±6,86
P
<0,001
**KAE
35,55±9,97
25,36±6,38
<0,001
***KAY
75,74±13,58
86,45±12,25
<0,001
*SSO: Saf Ses Ortalaması
**KAE: Konuşmayı Anlama Eşiği
***KAY: Konuşmayı Ayırt Etme Yüzdesi
Tablo 17’de olguların açık uygulama ile İCPA 2 anket skorları
görülmektedir. Olguların ortalama İCPA 2 toplam puanı ortalaması (PATP)
8,13±1,24 olarak bulunmuştur. Bu araştırmada alınmış olan en yüksek
puan ortalaması İCPA 2’nin sekizinci sorusu
yanınızdaki arkadaşınız bir şeyler anlatıyor’’)’nda
dördüncü sorusu
dinliyorsunuz’’)’nda
(‘’Kalabalık bir otobüse biniyorsunuz ve
(9,07); en düşük puan ortalaması ise on
(‘’Büyük bir konser salonundasınız ve orkestrayı -Düğün, eğlence merkezi vb-
(7,19) görülmüştür.
Buna göre olguların açık uygulama ile özellikle kişilerle
iletişim sırasında işitme cihazlarının performanslarına yüksek puan
verdikleri,
müzik
dinledikleri
geniş
salonlarda
işitme
cihazlarının
performansına düşük puan verdikleri gözlenmektedir.
- 68 -
Tablo 17. Açık uygulama ile elde edilen İCPA 2 sonuçları.
*İCPA 2
Soruları
Art. Ort.
Std. Sp.
İCPA1
8,72
1,49
İCPA2
8,60
1,54
İCPA3
8,29
2,02
İCPA4
8,15
2,46
İCPA5
8,89
1,50
İCPA6
8,63
1,83
İCPA7
8,16
2,07
İCPA8
9,07
1,21
İCPA9
8,92
1,53
İCPA10
8,53
1,92
İCPA11
8,95
1,52
İCPA12
8,36
1,75
İCPA13
8,54
1,95
İCPA14
7,19
2,48
İCPA15
8,73
1,50
İCPA16
8,61
1,53
İCPA17
8,85
1,37
İCPA18
8,92
1,48
İCPA19
7,82
2,48
İCPA20
7,99
2,06
**PATP
8,13
1,24
*İCPA: İşitme Cihazı Performans Anketi
**PATP: Performans Anketi Toplam Puanı
Tablo 18’de olguların açık uygulama ile yapılan GYMA 2
anket skorları görülmektedir. Olguların ortalama toplam GYMA 2 puanı
(MATP) 8,21±1,26 olarak bulunmuştur. En yüksek puan ortalaması yirminci
sorusu
(‘’İşitme cihazınızı sürekli bakıma götürme ihtiyacı duyuyor musunuz?’’)’nda
düşük puan ortalaması ise ikinci sorusu
konuşulanları anlamayı nasıl ifade edersiniz?’’) ’nda
(9,53), en
(‘‘Pek çok gürültünün bir arada olduğu ortamda
(6,48) saptanmıştır.
- 69 -
Buna göre olguların açık uygulama ile standart kalıpta olduğu
gibi cihazlarında servis ihtiyaçlarının az olduğu ve pek çok gürültünün
olduğu ortamlarda işitme cihazı memnuniyetinin büyük oranda azaldığı
gözlenmektedir.
Tablo 18. Açık uygulama ile elde edilen GYMA 2 sonuçları.
*GYMA 2
Soruları
Art. Ort.
Std. Sp.
GYMA1
8,50
1,48
GYMA2
6,48
2,36
GYMA3
6,95
2,15
GYMA4
7,33
1,91
GYMA5
6,96
2,14
GYMA6
8,46
1,71
GYMA7
8,90
1,73
GYMA8
8,32
2,07
GYMA9
7,94
2,15
GYMA10
8,79
1,73
GYMA11
8,22
2,47
GYMA12
8,33
1,63
GYMA13
8,08
2,01
GYMA14
8,35
1,44
GYMA15
7,90
2,13
GYMA16
8,45
1,21
GYMA17
8,36
1,64
GYMA18
9,22
1,64
GYMA19
9,04
1,03
GYMA20
9,53
0,84
**MATP
8,21
1,26
*GYMA: Günlük Yaşam Memnuniyet Anketi
**MATP: Memnuniyet Anketi Toplam Puanı
- 70 -
Ayrıca olguların açık uygulama ile GYMA alt başlıklarına
verilen puanlarda Tablo 19’da sunulmuştur. Buna göre servis maliyet puanı
(MSMP:8,19 ) ve pozitif etki puanının (MPEP: 7,94) diğer alt başlıklara
göre yüksek ve kişisel görünüm puanının bu değerlere yakın olduğu
gözlenmiştir.
Tablo 19. Açık uygulama ile elde edilen GYMA 2 alt
başlıklarının değerlendirmesinin istatistiksel
karşılaştırılması (Paired Sample t-test).
GYMA Alt
Başlıkları
Aritmetik
Ortalama
Standart
Sapma
*MKGK
7,91
0,08
**MPEP
7,94
0,29
***MNEP
7,87
0,40
***MSMP
8,19
0,35
*MKGK: Memnuniyet Kişisel Görünüm Puanı
**MPEP: Memnuniyet Pozitif Etki Puanı
***MNEP: Memnuniyet Negatif Etki Puanı
****MSMP: Memnuniyet Servis Maliyet Puanı
Olguların standart kalıp ve açık uygulama ile GKEK değerleri
karşılaştırıldığında, standart kalıpla aşılmış olan 250 ve 500 Hz
değerlerinin, açık kalıpta istatistiksel olarak anlamlı derecede hedef
değerlere doğru azaldığı gözlenmiştir. Ancak 1000, 2000, 4000 ve 6000
Hz’de standart kalıp ve açık uygulama eklenen kazançlar arasında
istatistiksel olarak anlamlı fark gözlenmemiş ve hedef değerlerin
korunduğu saptanmıştır. Sonuçlar Tablo 20’de sunulmuştur.
- 71 -
Tablo 20. GKEK 1 - GKEK 2 değerlerinin istatistiksel
karşılaştırılması (Paired Sample t-test).
Frekans
(Hz)
250
500
1000
2000
4000
6000
Hedef
*GKEK 1
**GKEK 2
GKEK 1
GKEK 2
GKEK 1
GKEK 2
GKEK 1
GKEK 2
GKEK 1
GKEK 2
GKEK 1
GKEK 2
Aritmetik
Ortalama
Standart
Sapma
4,84
1,89
9,65
7,40
19,12
19,68
24,56
25,01
21,28
21,16
19,88
20,41
0,68
1,47
2,45
4,27
5,19
5,84
2,95
4,31
2,40
2,50
2,51
2,30
P
<0,001
<0,001
-
*GKEK 1: Gerçek Kulak Eklenen Kazanç (standart kalıp ile)
**GKEK 2: Gerçek Kulak Eklenen Kazanç (açık uygulama ile)
Olguların İCPA’ya standart kalıp ve açık uygulama ile verdiği
yanıtlar incelenmiş, istatistiksel olarak anlamlı olanlar Tablo 21’de
gösterilmiştir.
Buna göre sonuçlar; ‘’olguların kendi seslerinin doğallığı’’,
‘’seslerin yönünü saptama yeteneği’’, ‘’işitme cihazlarının dış görüntüsü’’,
‘’telefon görüşmeleri’’ ve ‘’çevreden bilinmesinden doğan rahatsız olmama’’
puanlarının standart kalıba göre açık uygulamada daha yüksek puanlar
verdikleri gözlenmiştir.
- 72 -
Tablo 21. İCPA 1 ve İCPA 2 sonuçlarının istatistiksel
değerlendirmesi (Paired Sample t-test).
Aritmetik
Ortalama
Standart
Sapma
*İCPA 1
**İCPA 2
6,96
8,16
2,98
2,07
<0,002
İCPA 1
İCPA 2
7,55
9,07
2,69
1,21
<0,007
İCPA 1
İCPA 2
7,79
8,95
2,07
1,52
<0,007
İCPA 1
İCPA 2
7,92
8,54
2,24
1,95
<0,010
İCPA 1
İCPA 2
8,46
8,85
1,59
1,37
<0,002
İCPA 1
İCPA 2
8,08
8,92
1,74
1,48
<0,003
Soru
Hedef
7
8
11
13
17
18
P
*İCPA 1: İşitme Cihazı Performans Anketi (standart ile)
**İCPA 2: İşitme Cihazı Performans Anketi (açık uygulama ile)
Olguların GYMA’ya standart kalıp ve açık uygulama ile
verdiği yanıtlar incelenmiş, istatistiksel olarak anlamlı olanlar Tablo 22’de
gösterilmiştir.
Buna
göre
sonuçlar; “sessiz ortamlarda ve
gürültülü
ortamlarda konuşulanları ayırt etme”, “grup halinde konuşulanları ayırt
etme”, “işitme cihazının vermiş olduğu seslerdeki berraklık”, “olgunun
kendi
sesindeki
memnuniyet”,
doğallık”,
“işitme
cihazı
“işitme
cihazını
dış görüntüsü”
kullanmaktan
ve
“telefon
duyulan
görüşme
performansı”nın standart kalıba göre açık uygulamada daha yüksek
olduğunu göstermektedir.
- 73 -
Tablo 22. GYMA 1 - GYMA 2 sonuçlarının istatistiksel olarak
karşılaştırılması (Paired Sample t-test).
Soru
1
2
4
6
7
10
11
17
Hedef
*GYMA 1
**GYMA 2
GYMA 1
GYMA 2
GYMA 1
GYMA 2
GYMA 1
GYMA 2
GYMA 1
GYMA 2
GYMA 1
GYMA 2
GYMA 1
GYMA 2
GYMA 1
GYMA 2
Aritmetik
Ortalama
Standart
Sapma
7,62
8,50
4,60
6,48
5,99
7,33
6,75
8,46
6,53
8,90
7,28
8,79
6,57
8,22
5,19
8,36
1,83
1,48
2,49
2,36
1,76
1,91
2,09
1,71
2,09
1,73
2,19
1,73
2,49
2,47
2,77
1,64
P
<0,034
<0,009
<0,003
<0,002
<0,001
<0,020
<0,001
<0,002
*GYMA1: Günlük Yaşam Memnuniyet Anketi (Standart kalıp ile)
**GYMA 2: Günlük Yaşam Memnuniyet Anketi (Açık uygulama ile)
Olguların ikinci üç ay sonundaki elde edilen anket skorları ile
GKEK (250 ve 500 Hz), işitme cihazı ile elde edilen c-SSO, c-KAY
değerleri ve işitme cihazı kullanma saati arasında korelasyon analizi
yapılmış olup korelasyon saptananlar Tablo 23’de gösterilmiştir.
Buna göre; MPEP, PATP ile GKEK (250 Hz) ve MATP, MPEP,
MKGP, MNEP ile c-SSO arasında ters orantılı korelasyon tespit edilirken,
MATP, MPEP ile işitme cihazı kullanım saati arasında doğru orantılı
korelasyon tespit edilmiştir.
- 74 -
Tablo 23. Açık uygulama ile anket puanları ve odyolojik verilerin korelasyonu
(Pearson korelasyon testi).
MATP
MPEP
MKGP
MNEP
PATP
GKEK
250Hz
-0,242
-0,289
GKEK
500Hz
-
*c-SSO
-0,359
-0,361
-0,408
-0,287
-
**c-KAY
-
Kullanım saati
0,245
0,315
-
standart
kalıp
P<0,05 olan korelasyon katsayıları tabloya alınmıştır.
*c-SSO: Cihazlı Saf Ses Ortalaması
**c-KAY: Cihazlı Konuşmayı Ayırt Etme Yüzdesi
Sonuç
olarak;
olgularımızın
ile
işitme
cihazlarını günde 11,63±3,73 saat kullanırken, açık uygulama ile 12,84±2,67
saat kullandıkları ve PATP’ları 7,86±1,54’dan 8,13±1,24’e, MATP ise
6,77±1,24’den 8,21±1,26’e yükseldiği tespit edilmiştir.
- 75 -
5. TARTIŞMA
İşitme kayıplı bireyin günlük hayatta yaşadığı olumsuzlukları
en aza indirerek, işitme cihazı kullanımından maksimum derecede fayda
sağlanabilmesi için hastanın ihtiyaç ve beklentilerine cevap verebilecek
işitme cihazının tespit edilmesi gerekmektedir.139 Bu bağlamda işitme
cihazı kullanan bireyin değerlendirilmesinde gerçek kulak ölçümleri,
fonksiyonel kazanç, anlama ve ayırt etme testleri ve anketler ile algılanan
performansın ölçümü gündeme gelmektedir.129 İşitme cihazının hastanın
işitme kaybını tam olarak karşılayacak şekilde ve ilave bir olumsuzluğa yol
açmadan
uygulanamaması,
hastaların
işitme
cihazı
kullanmasını
engelleyen en önemli faktörlerdendir.1
Bu açıdan özellikle önemli olan işitme kaybı tipi yüksek
frekans işitme kayıplarıdır. Yüksek frekans işitme kaybına neden olan pek
çok faktör bulunmakla birlikte bunlar arasında en önemli yeri yaşlanmaya
bağlı işitme kaybı olarak tanımlanan presbiakuzi almaktadır.140 Bu nedenle
de bu tip hastalar ile kliniklerde sık karşılaşılmaktadır. Ülkemizde toplam
nüfus dağılımına göre işitme kaybı sıklığı %0.37, 70 yaş ve üzeri
bireylerde ise bu oran %1.70 olarak bildirilmiştir. Bu bireylerden sadece
%20.84’ü işitme cihazı kullanmaktadır.141 ABD’de yapılan geniş çaplı bir
tarama programında ise on milyon Amerikalının işitme kayıplı olduğu ve
bireylerin dört milyonunun 65 yaş üzerinde olduğu bildirilmiştir. Bu
olguların %71’inin işitme cihazı kullandığı bilinmektedir. İngiltere’de 48313
kişiyle yapılan bir araştırmada, 60 yaş üzerindeki bireylerde 25 dB ve üzeri
SNİK %92 oranında, 45 dB ve üzeri işitme kaybı ise %31 oranında tespit
saptanmıştır.140
Yüksek frekans işitme kayıplarında; oklüzyon etki, yüksek
frekanslarda
yeteri
kadar
amplifikasyon
sağlanamaması,
alçak
- 76 -
frekanslarda fazla amplifikasyon, ‘’feedback’’, kozmetik kaygı gibi sorunlar
işitme cihazının kullanılmasını engelleyen veya verimini azaltan faktörlerdir.
Bu nedenle biz çalışmamızda açık kalıbın faktörler üzerine olan olumlu
etkisini araştırmayı amaçladık. Schum’un (1992) yaptığı bir çalışmada
kullanım saati ile İCPA skorları arasındaki ilişki incelenmiştir. Yaşları 65-80
arasında toplam 75 SNİK olan bireyde işitme cihazı verimini İCPA anket
skorlarıyla karşılaştırmıştır. Yaptığı korelasyon analizinde işitme cihazı
kullanım süresi ile memnuniyet arasında doğru yönde bir korelasyon
olduğunu bildirmiştir.142 Bizim çalışmamızda olguların açık uygulamada
standart kalıba göre İCPA toplam ortalama puanlarının daha yüksek
olduğu tespit edilmiştir (Tablo11, Tablo 17). Açık uygulamaya verdikleri
puanların
yüksek
olma
sebebinin
sadece
açık
uygulamanın
avantajlarından kaynaklanmadığını düşünmekteyiz. Olguların büyük bir
kısmının ilk anketi yanıtladıklarında (standart kalıp ile) 3 aylık işitme cihazı
kullanıcısı iken, açık uygulamanın anketlerini yanıtladıklarında toplam 6
aylık
işitme
cihazı
kullanıcısı
oldukları
bilinmektedir.
Çalışmamız
sonucunda açık uygulamanın toplam işitme cihazı kullanma süresini
11,63±3,73 saatten 12,84±2,67 saate çıkarttığı görülmüştür. Yapılan
analizde aradaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptanmıştır
(p<0,02). Schum’un (1992) da sonucunda belirttiği gibi işitme cihazı kullanım
süresi
arttıkça
olguların
memnuniyetinin
artmış
olabileceği
düşünülmektedir. Görüleceği üzere özellikle yüksek frekans işitme
kayıplarının işitsel rehabilitasyonunda açık uygulamanın işitme cihazı
kullanılmasını artıracak bir faktör olduğu söylenebilir.
İlerleyen yaş ile birlikte konuşmayı anlama eşiklerinin
yükseldiği ve ayırt etme skorlarının azaldığı bilinmektedir.139 Ülkemizde
Durgun (2006) çalışmasında 50 yaş altı ve üzeri olguların yaş ile birlikte
meydana
gelen
işitme
kayıplarını
karşılaştırmıştır.
Sonuçlarına
bakıldığında 50 yaş ve üzerindeki olgularda işitme kaybının daha fazla
olduğunu ve 50 yaş ve altı olguların KAE, KAY, c-KAY, sinyal-gürültü oranı:
- 77 -
0, sinyal-gürültü oranı:+5 skorlarının 50 yaş üzeri olgulara göre iyi
olduğunu bildirmiştir.108 Bizim çalışmamıza dahil edilen olguların %78,95’i
55 yaş ve üzeri, %21,05’i 55 yaş ve altındaki 16-81 yaş arasındaki
bireylerden
oluşmuştur.
Olguların
KAY
ortalamalarına
bakıldığında
sonuçlar; 55 yaş ve üzeri grupta sol (n:11 kulak) ve sağ kulaklar (n:14 kulak)
için sırasıyla %68,73±15,26 ve %78,00±12,13, 55 yaş ve altı grupta ise sol
(n:3 kulak) ve sağ kulaklar (n:3 kulak) için sırasıyla %82,67±10,07 ve
%84,00±8,00 olarak bulunmuştur. Sonuçlar karşılaştırıldığında Durgun
(2006)108’un çalışması ile bu tez çalışmasında elde edilen sonuçlar paralellik
göstermektedir.
İşitme cihazı başarısını etkileyen faktörlerden birisi de
gereksinim duyulan olguların iki taraflı cihaz kullanmasıdır. Walden ve
Walden (2005)143; SNİK’li tek veya çift cihaz kullanan 28 bireyi tek ya da çift
işitme cihazı kullanımlarına göre sinyal gürültü oranında KAY değerleri
açısından karşılaştırmışlar ve özellikle yaşlı bireyler için günlük yaşam
içinde gürültüde bilateral cihaz kullanımının her zaman için doğru bir
çözüm olmadığı hatta gürültünün çok rahatsız edici olduğu durumlarda
hastalara tek cihazlarını çıkarmalarının anlatılmasının doğru bir yaklaşım
olduğunu savunmuşlardır. Dirks ve Carhart (1984) erişkin grupta yaptığı
çalışmasında, bilateral cihaz kullanıcılarının sessiz ortamda oldukça
başarılı olduğunu fakat arka plan gürültüsünün varlığında avantajlı
olmadığını bulmuşlardır.144 Bizim çalışmamıza dahil edilen olguların 12’si
çift, 7’si tek taraflı işitme cihazı kullanıcısıdır. Olgulara ilk geldiklerinde çift
cihaz kullanmalarının kendilerine getirecekleri avantajlar hakkında bilgi
verilmiş, çift cihaz kullanmalarının gerekliliği neden ve sonuçları ile
tartışılmıştır. Tek taraflı işitme cihazı kullanan olgularımızdan 4 tanesi
odyolojik konfigürasyonları uygun olmadığı için diğer 3 tanesi ise kendi
istekleri ile tek cihaz kullanmışlardır. Olgularımızdan 3. ve 6. ayda olmak
üzere toplam 2 defa İCPA’yı yanıtlamaları istenmiştir. Çalışmamızda
Walden, Demorest ve Hepler (1984)137 tarafından tanımlanmış ve
- 78 -
literatürde yayın olarak kullanılan İşitme Cihazı Performans Anketi
kullanılmıştır. Bu çalışma için anketten 20 soru alınmıştır. Anket
araştırmacılar tarafından Türkçe’ye tercüme edilmiş tercümenin geçerliliği
ve güvenirliği test edildikten sonra araştırma grubuna uygulanmıştır. Bu
çalışmada standart kalıp ve açık uygulama ile İCPA toplam skoru ile
yapılan karşılaştırmada tek-çift işitme cihazı kullanımında anlamlı bir fark
edilememiştir.
İşitme cihazı kullanımında, özellikle yüksek frekans işitme
kayıplarında en önemli olumsuzluklardan birisi de kulak kalıbının ortaya
çıkardığı oklüzyon etkiye bağlı olarak alçak frekanslarda gözlenen yüksek
SPL değerleridir. MacKenzie (2005) alçak frekanslarda işitmesi normal veya
normale yakın kişilerde gözlenen etkiyi ve kendi seslerinin başın içinden
gelmesini oklüzyon olarak tanımlayarak bu enerjinin alçak frekanslarda
103
(250-500 Hz) 100 dBSPL ve daha fazla basınç yarattığını göstermiştir.
Dillon ve ark. (2001) işitme cihazı kullanan kişilerin oklüzyondan dolayı
işitme
cihazından
memnun
olmadığını
ve/veya
kullanmaktan
vazgeçtiğini,76 Muller (2003) işitme cihazı kullanan kişilerin tıkanıklığa
adapte olamadığını
94
ve Dillon (1997) oklüzyon ile ilgili şikayetlerin alçak
frekanslarda işitmesi 40 dBHL’den daha iyi olan olgularda karşılaşıldığını
bildirmiştir.99 Son yıllarda popülaritesini hızla arttıran açık uygulama işitme
cihazlarının oklüzyon etkinin azaltılmasında büyük role sahip olduğu
bilinmektedir. MacKenzie (2005) yaptığı çalışmada alçak frekanslarda
oluşan basıncın azalması ile birlikte hasta memnuniyeti arasında ters
yönde
korelasyon
olduğunu
saptamıştır.103
Martin
ve
ark.
(2006)
yaptığı çalışmada da yüksek frekans işitme kayıplı olgularda ventilasyon
limitlerinin
hasta
memnuniyeti
üzerine
etkisi
gösterilmiştir.
Bu araştırmacıların çalışmasına 18 olgu (9 erkek, 9 kadın) dahil edilmiş ve
olguların işitme kaybı ortalamalarının 250-500 Hz’de 20,5 dB olduğu
bildirilmiştir. Olguların 500 Hz’de 60 dB’de SPL değerleri ölçülmüş ve
olguların kendi sesleri ile değerlendirme yapmaları istenmiştir. Ölçümler
- 79 -
1,0 mm ve 2,0 mm ventilasyona sahip standart kalıp ve çapları 0,9-1,3
mm.den oluşan tüpler ile yapılmıştır. Ölçümler neticesinde 1,0 mm
venilasyonlu standart kalıp-tüp, 2,0 mm ventilasyonlu standart kalıp-tüp
SPL değerleri karşılaştırıldığında en düşük SPL değeri açık uygulamada
bulunmuş ve istatistiksel olarak anlamlı fark elde edilmiştir. Olguların açık
uygulamada
kendi
seslerinin
doğallığına
yüksek
puan
verdikleri
gözlenmiştir. Bu çalışmalar sonucunda özellikle yüksek frekanslarda etkili
hafif-orta derecede sensöri-nöral işitme kaybı olan cihaz kullanıcılarında
uygulanan farklı ventilasyon limitleri arasında açık uygulamanın ön plana
çıkması gerektiği vurgulanmıştır.86 Bizim çalışmamızda memnuniyet
anketinde (Soru 7: Kullandığınız cihazla kendi sesinizin doğallığını nasıl ifade
edersiniz?) açık uygulamada standart kalıba göre istatistiksel olarak anlamlı
farkın olduğu tespit edilmiştir. Olguların GYMA anketinin 7. sorusuna
standart kalıpta ortalama 6,53±2,09 puan verirken, açık uygulamada
8,90±1,73 puan verdikleri tespit edilmiştir. Çalışma sonuçlarımız McKenzie
(2005)103 ve Martin’in (2006)89 sonuçları ile paralellik göstermektedir. Açık
uygulamada dış kulak yolundaki SPL değerlerinin düşmesi ve doğal
rezonansın sağlanması ile olguların kendi seslerinde doğallığın sağlandığı
ileri sürülebilir.
İşitme cihazı verimini etkileyen en önemli hususlardan birisi
gerçek kulak ölçümleri yapılarak fonksiyonel kazanç ve KAE, KAY
testlerinin uygulanması ve işitme cihazının bu şekilde ayarlanmasının
sağlanmasıdır. Bu etkiyi işitme cihazı kullanma süresi ve anket değerlerini
inceleyerek anlamak mümkündür.145,146 Schum (1992) tecrübeli işitme
cihazı kullanıcılarında yaptığı bir çalışmada işitme cihazı verimini İCPA
anket skorları ile incelemiş ve toplam skoru orijinal puanlamaya göre
‘‘2,30’’ olarak bulmuştur.142 Bu değer, işitme cihazı kullanan bireylerin
cihazlarını
‘’yardımcı’’
olarak
nitelendirdiğini
göstermiştir.
Bu
tez
çalışmasında, olguların memnuniyet değerlerini karşılaştırırken sadece
sübjektif testlerden değil objektif testlerden de yararlanılmıştır. Hem
- 80 -
standart kulak kalıbı hem de açık uygulama ile 50, 65 ve 80 dBHL’de
gerçek kulak ölçümlerini yapılmış ve çalışmamızda 65 dBHL sonuçları
sunulmuştur. Çalışmalarda sıklıkla kullanılması ve konuşma sesi şiddet
seviyesi olarak belirtilmesi nedeniyle 65 dBHL seviyesi tercih edilmiştir.
Olguların standart kulak kalıbı ile İCPA anket skorları incelediğinde
7,86±1,54 puan verdikleri, bu puan orijinal puanına çevirdiğinde karşılığının
‘‘2’’ puan olduğu yani, ‘’yardımcı’’ sonucuna ulaşıldığı görülmüştür (Tablo 11).
Korelasyon analizinde ise (Tablo 14) toplam performans anket puanının
(PATP) herhangi bir değişken ile korelasyon göstermediği tespit edilmiştir.
Açık uygulamada olguların İCPA anket skorları incelediğinde 8,13±1,24
puan verdikleri (Tablo 17), bu puan orijinal puanına çevirdiğinde karşılığının
‘‘1’’ puan yani ‘’çok yardımcı’’ sonucuna ulaşıldığı görülmüştür. Korelasyon
analizinde (Tablo 23) toplam performans anket puanının (PATP) 250 Hz’deki
GKEK puanı ile ters yönde bir korelasyon gösterdiği görülmüştür. Alçak
frekanslarda
GKEK değerinin düşmesi ve
dış kulak yolu doğal
rezonansının sağlanması nedeni ile performans toplam puanının arttığı
görülmüştür. İCPA1 ile İCPA 2 sonuçları karşılaştırıldığında ise anketin 7, 8,
11, 13, 17 ve 18. sorularında istatistiksel olarak anlamlı fark elde edilmiştir.
Buna göre olguların açık uygulamada standart kalıba cihazlarını daha
fazla kullanma istekleri olduğu görülmüştür.
İşitme cihazı kullanıcılarında kozmetik kaygı önemli bir
faktördür. Yapılan bir çalışmaya göre 2005 yılında ABD’de BTE modeller
%33 pazar payına sahipken bu oran 2006’nın ikinci çeyreğinde %44’e
yükselmiştir. Bunun sebebi açık uygulama olarak belirtilmiştir. Açık
uygulamada kullanılan, çap ölçüleri 1,3 mm.den küçük tüp ve ucundaki
‘’dome’’ (prob)’un kişilerin kozmetik kaygılarına cevap vermiştir.81,82,87,91
Martin (2006) başarılı bir açık uygulama için; uygun hasta
seçimi (hafif-orta derecede yüksek frekanslara doğru düşüş gösteren
sensöri-nöral işitme kayıplı olgular), ‘’feedback’’ yöneticisi olan bir işitme
- 81 -
cihazı, farklı adaptasyon süreci ve bilateral uygulama önermiştir.89 Bu
bilgiler ışığında çalışmamıza dahil edilen olgularda özellikle odyolojik
konfigürasyonun uygun olmasına, “feedback” yöneticisi olan işitme
cihazlarının çalışmada kullanılmasına, hastalarımızın büyük bir bölümünün
bilateral işitme cihazı kullanmasına ve açık uygulamanın gereği gibi
yapılabilmesi için 45 dakika süren 2 eğitim seansı düzenlemeye dikkat
edilmiştir.
Muller (2006) CIC işitme cihazları ile açık uygulama
arasındaki memnuniyet farkını araştırmıştır.82 Çalışmasında 1994 yılında
işitme cihazı üreticilerinden bir grup temsilci ile çalışmış ve CIC işitme
cihazlarında ön plana çıkan memnuniyetleri araştırmıştır. İşitme cihazı
üreticilerinden;
kozmetik
kaygı,
oklüzyon
etki,
telefon
kullanımı,
lokalizasyon ve ‘’feedback’’ ile ilgili soruları içeren ankete puan vermelerini
istemiştir. Puanlamada değerlendirme kriterleri; doğru kullanım ve gerçek
hasta memnuniyeti (4 puan), belli bir miktar fayda, beklenen kadar iyi değil
(3 puan), marjinal (doyum) fayda (2 puan), en az fayda (1 puan) olarak
belirtilmiştir. Bu araştırma sonucunda CIC işitme cihazlarında; kozmetik
kaygı 3,9 puan, telefon kullanımı 3,1 puan, gelişmiş lokalizasyon 2,7 puan,
takma kolaylığı 2,6 puan ve oklüzyon etkiyi azaltma 1,7 puan almıştır.
Muller (2006) bu çalışmanın devamında 2006 yılında yine işitme cihazı
üreticisi temsilcileri ile açık uygulamada hasta memnuniyetinin ölçülmesi
için bir çalışma yapmıştır. Bu defa CIC işitme cihazları için kullandığı
anketi bazı değişiklikler yaparak kullanmış ve sonuçları karşılaştırmıştır.
Açık uygulama anket sonuçlarında; oklüzyonda azalma 4,0 puan, kendi
sesini doğal duyma 3,9 puan, takma kolaylığı 3,6 puan ve kozmetik kaygı
3,4 puan almıştır.82,87,94,100 Sonuçlar karşılaştırılırken standart kalıp ve açık
uygulamanın ön plana çıkan ortak özellikleri değerlendirmeye alınmıştır.
Oklüzyonda azalma, bireyin kendi sesinin doğallığı, takma kolaylığı açık
uygulamada daha yüksek puanlanırken, kozmetik kaygının CIC işitme
cihazlarında yüksek puan aldığı görülmüştür. Taylor (2006) çalışmasında;
- 82 -
standart işitme cihazları ile açık uygulama işitme cihazlarında hasta
memnuniyetini araştırmıştır. Çalışmaya işitme cihazı tecrübesi olan 41-80
yaş arasındaki 54 olgu dahil edilmiştir. İşitme eşiği 500 Hz’de 45 dBHL’den,
4000 Hz’de 85 dBHL’den daha iyi olan olgulardan 27 tanesi (18 erkek, 9
kadın) açık uygulama işitme cihazı, diğer 27 olgu (16 erkek, 11 kadın) standart
işitme cihazı kullanıcılarından oluşan iki gruba ayrılmıştır. Olguların işitme
cihazları ‘’NAL-R’’ fitting rasyoneli kullanılarak ayarlamaları yapılıp 3 ay
sonrasına kontrole çağrılmıştır. Kontrole geldiklerinde 36 sorudan oluşan
genel memnuniyet, servis maliyeti, kullanım kolaylığı, kişisel görünüm
sorularından oluşan memnuniyet anketini cevaplamaları istenmiş ve
sonuçlar şu şekilde bulunmuştur; olguların kendi seslerinin doğallığı,
telefon konforu, lokalizasyon, genel memnuniyet ve görüntü için verdikleri
puanlar açık uygulama işitme cihazlarında yüksek ve istatistiksel açıdan
anlamlı bulunmuştur.98 Bu tez çalışmasında aynı işitme cihazında hem
standart kalıp hem de açık uygulama ile hasta memnuniyeti araştırılmıştır.
Taylor’dan (2006) farkı olarak daha spesifik sonuçlar elde etmek
için odyolojik konfigürasyonları 500 Hz’de 10-40 dBHL ve 4000 Hz’de
50-80 dBHL değerlerinde olan olgularla çalışma gerçekleştirilmiştir. İşitme
cihazı ayarlamasında ‘’Nal-NL-1’’ fitting rasyoneli kullanılmıştır. Normal
işiten bireylerin duyduğu şekilde bir duymayı hedeflediği için bu rasyonel
tercih edilmiştir. Olgularda fitting başarısını arttırmak için hem standart
kalıpta hem de açık uygulamada ayrı ayrı işitme cihazı eğitimi verilmiştir.
Fonksiyonel kazanç, KAE, KAY testleri ve gerçek kulak ölçümleri yapılmış
ve sonuçlar birbiri ile karşılaştırılmıştır. Sonuçlara bakıldığında açık
uygulamada alçak frekanslarda hedef eğrilere ulaşıldığı için özellikle
oklüzyon etkide azalma ve sonucunda olguların kendi seslerinin doğallığı
ile ilgili sorulara yüksek puan verdikleri tespit edilmiştir. Yüksek
frekanslarda standart kalıp ve açık uygulama arasında anlamlı fark elde
edilememiştir. Açık uygulamada yüksek frekanslarda hedef eğriye
ulaşılamamasının
sebebinin
feedback
probleminden
kaynaklandığı
söylenebilir. Çalışmada olguların kendi seslerinin doğallığı, seslerin
- 83 -
yönünü saptama yeteneği, işitme cihazlarının dış görüntüsü, telefon
görüşmeleri ve çevreden bilinmesinden doğan rahatsız olmama sorularının
yanıtlarında istatistiksel olarak anlamlı fark elde edilmiştir. Seslerin yönünü
saptama yeteneği sorusuna verilen yanıtlarda puanların yüksek olmasının
sebebinin
olguların
%63,16’sının
bilateral işitme
cihazı
kullanıcısı
olmasından kaynaklandığı ileri sürülebilir. Çevreden bilinmesinden rahatsız
olmama sorusuna verilen puanların yüksek olmasının sebebinin açık
uygulamada kullanılan, çap ölçüsü 0,9 ve 1,3 mm arasında değişen tüpün
dışarıdan fark edilmemesi olarak düşünülmüştür.
İşitme
cihazı
kullanıcılarında
memnuniyetin
önemli
kriterlerinden birisi de kozmetik kaygıdır. Johnson (2005) çalışmasında;
standart işitme cihazı kullanıcıları ile açık uygulama kullanıcılarında
kozmetik etkiyi araştırmıştır. Çalışmaya 6 farklı işitme cihazı kullanıcısı
dahil edilmiştir. (Open Ear, BTE, ITE, half ITE, m-ITC, CIC) Çalışmaya
katılan 150 olgunun 50’si genç gruptan oluşturulmuş ve saç modelleri göz
ardı edilmiştir. İşitme cihazlarının kulaktaki görüntüsü 3 farklı açı ile
(450, 900 ve 1350) fotoğraflanmış ve bireylerden fark edilmesiyle ilgili
yorumlar yapması istenmiştir. Kozmetik açıdan CIC işitme cihazlarında 450
ve 900’de fark edilmeme gözlenirken, açık uygulama işitme cihazlarında
450 ve 900’nin yanı sıra 1350’de de fark edilmeme gözlenmiştir. Bu tez
çalışmasındaki memnuniyet anket sorusunda (Soru11: İşitme cihazınızın dış
görüntüsünü nasıl ifade edersiniz?) açık uygulama ile standart kulak kalıbı
arasında
istatistiksel
olarak
anlamlı
fark
olduğu
tespit
edilmiştir.
Memnuniyet anket sorusuna standart kalıpta 6,57±2,49 (Tablo 12) puan
verilmişken, açık uygulamada 8,22±2,47 (Tablo 18) puan verildiğini tespit
edilmiştir. Kozmetik kaygıdan dolayı işitme cihazı kullanmayan potansiyel
adaylar için açık uygulama işitme cihazlarının iyi bir alternatif olacağı
düşünülmüştür.
- 84 -
Sonuç olarak; rehabilitasyon sürecinde doğru şekilde tespit
edilmiş, doğru ayarlama yapılmış ve eğitim verilerek uygulanmış bir işitme
cihazının kullanımı ile hem objektif test sonuçlarında hem de anket
değerlerinde daha yüksek değerlere ulaşılması mümkündür. Özellikle
yüksek frekans işitme kayıplı bireylerde oklüzyon etkinin en aza
indirilebilmesi, kişisel görünümün yaratmış olduğu olumsuzluktan kurtulma
için açık uygulama iyi bir alternatif olarak değerlendirilebilir.
- 85 -
6. SONUÇ
Bu çalışmada işitme cihazı rehabilitasyon sürecinde önemli
bir role sahip olan özel kulak kalıplarının performansı karşılaştırarak elde
edilen objektif ve subjektif bulguların birbiriyle ilişkisi incelenmiştir. İşitme
cihazı kullanan bireylerde yapılan cihaz ayarlamalarının ve verilen eğitimin
bireylerin memnuniyetine ve işitme kazancına etkisi araştırılmış ve şu
sonuçları elde edilmiştir.
1) Merkezimizde verilen işitme cihazını alan olgulara ilk
olarak standart kulak kalıbı kullanarak ayarlama yapılmıştır. Ayarlama
sonrasında olgularımızın 50, 65 ve 80 dB’de yapılan gerçek kulak
ölçümünde 250 ve 500 Hz’de GKEK değerlerinin GKHK değerlerini
aştığını, 1000 ve 2000 Hz’de hedef değerlere büyük ölçüde ulaşıldığı ve
4000,
6000
Hz’de
GKEK’nin
GKHK
değerlerinin
altında
olduğu
saptanmıştır. Açık uygulama ile yapılan gerçek kulak ölçümünde ise 250,
500, 1000 ve 2000 Hz’de GKEK değerlerine büyük oranda ulaşıldığı, 4000
ve 6000 Hz’de GKEK’nin GKHK değerlerinin altında olduğu saptanmıştır.
Bunun sonucunda her iki uygulamada da 4000 ve 6000 Hz’de hedef
değerlere ulaşılamadığı tespit edilmiştir.
2) Olgulara standart kalıp ve açık uygulama ile ayrı ayrı
fonksiyonel kazanç, KAE ve KAY testleri yapılmıştır. Her iki uygulamada
da cihazsız ve cihazlı testler arasında istatistiksel olarak anlamlı fark elde
edilmiştir. Standart kulak kalıbı ve açık uygulama ile yapılan KAE ve KAY
testlerinde anlamlı fark elde edilememiştir.
3) Olguların işitme cihazı kullanım saatleri karşılaştırılmıştır.
Buna göre açık uygulamada işitme cihazı kullanım süresinin standart
kalıba göre daha fazla olduğu tespit edilmiş ve arada istatistiksel olarak
anlamlı fark elde edilmiştir.
- 86 -
4) Standart kalıp ile İCPA 1 anket sorularına verilen
yanıtlarda en yüksek puanının anketin 5. sorusuna, en düşük puanın 14.
sorusuna verildiğini ve toplam anket puan ortalamasının 7,86 olduğu tespit
edilmiştir. Açık uygulama ile İCPA 2 anket sorularına verilen yanıtlarda en
yüksek puanın anketin 8. sorusuna, en düşük puanın 14. sorusuna
verildiğini ve toplam anket puan ortalamasının 8,13 olduğu tespit edilmiştir.
İCPA anketleri karşılaştırdığında ise toplam performanslar arasında
istatistiksel olarak anlamlı fark elde edilmiş ve açık uygulamada
performans puan ortalamalarının daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bu
çalışma sonunda olguların ‘’İCPA 1’’ anketine göre cihazlarını ‘’yardımcı’’,
‘’İCPA 2’’ anketine göre cihazlarını ‘’çok yardımcı’’ olarak nitelendirdikleri
sonucuna varılmıştır.
5) Standart kalıp ile GYMA 1 anket sorularına verilen
yanıtlarda en yüksek puanın anketin 20. sorusuna, en düşük puanın
anketin 4. sorusuna verildiğini ve toplam anket puan ortalamasının 6,77
olduğu tespit edilmiştir. Açık uygulama ile GYMA 2 anket sorularına verilen
yanıtlarda ise en yüksek puanın anketin 20. sorusuna, en düşük puanın 2.
sorusuna verildiğini ve toplam anket puan ortalamasının 8,21 olduğu tespit
edilmiştir. GYMA anketleri karşılaştırdığında ise toplam memnuniyetler
arasında istatistiksel olarak anlamlı fark elde edilmiş ve açık uygulamada
memnuniyet puan ortalamalarının daha yüksek olduğunu tespit edilmiştir.
6) Standart kalıp ve açık uygulama ile GYMA alt başlıklarına
verilen yanıtlarda anlamlı fark elde edilmemiştir.
Sonuç olarak yüksek frekanslar işitme kayıplarında açık
uygulama işitme cihazlarında memnuniyet ve performansının daha yüksek
olduğu tespit edilmiştir. El maniplasyonu zayıf bireylerde tüpün takılıp
çıkarılmasında
gözlenen
sorun
ve
‘’feedback’’
açık
uygulamanın
dezantajlarından kabul edilmiştir. Özellikle açık uygulamada 4000 ve 6000
- 87 -
Hz’de hedef değerlere ulaşılamamasının nedeninin meydana gelen
‘’feedback’’ olduğu görülmüştür. Özellikle yüksek frekans işitme kayıplı
işitme cihazı kullanıcılarında ‘’feedback’’ sorunun çözülmesi ile daha
yüksek memnuniyet ve performansın elde edilebileceği düşünülmektedir.
- 88 -
7. ÖZET
Bu çalışmada amacımız; yüksek frekans işitme kayıplı
olgularda önemli bir role sahip olan özel kulak kalıplarının performansını,
işitme kazancına ve kullanıcı memnuniyetine etkisini araştırmaktır. Bu
çalışma yüksek frekanslara doğru işitme kaybı olan ve en az üç aydır
işitme cihazı kullanan 16-81 yaş arasındaki 19 olgu üzerinde yapılmıştır.
Çalışmada bireylerde memnuniyeti ölçmek için odyolojik test bataryası,
gerçek kulak ölçümleri, performans ve
memnuniyet anketlerinden
faydalanılmış ayrıca bireylere 45 dk’lık iki eğitim seansı düzenlenmiştir.
Bireylerin cihazlı ve cihazsız odyolojik değerlendirmelerinde istatistiksel
olarak anlamlı fark elde edilmiştir. Açık uygulamada özellikle alçak
frekanslarda (250, 500 Hz) GKEK’nin hedef değerlere ulaştığı, standart
kalıpta bu değerlerin aşıldığı gözlenmiştir. Her iki uygulamada da 4000 ve
6000 Hz’de hedef değerlere ulaşılamamıştır. Açık uygulamada İCPA ve
GYMA toplam puan ortalamalarının standart kalıba göre daha yüksek
olduğu gözlenmiştir. Açık uygulamada standart kalıba göre daha uzun
süre işitme cihazı kullanımı tespit edilmiştir. Açık uygulama İCPA sonuçları
ve kullanım saati arasında doğrusal korelasyon gözlenmiştir. Sonuç olarak
yüksek frekanslara doğru artan işitme kayıplı olgularda tüp uygulaması ile
olguların yüksek performans ve memnuniyet gösterdikleri görülmektedir.
Anahtar kelimeler: Açık uygulama, işitme cihazı, kulak kalıpları,
memnuniyet ve performans anketleri.
- 89 -
8. SUMMARY
Our target in this study is to analize performance of special
earmolds, their effects on hearing gain and user’s satisfactions, which
have important effect on persons who have hearing loss in high
frequencies. This study have been made with 19 persons who are
between 16 and 81 years old, using hearing aids at least for three months,
and have hearing loss through to high frequencies. In this study had been
used audiologic test battery, real ear measurement, performance and
satisfaction
questionnaires to realize
how satisfied
persons are.
Additionaly, 2 teaching seance for 45 minutes for these persons had been
arranged. In audiologic evaulations of person with hearing aids and
without hearing aids had been defined statistically significant differences.
With open fittings, especially in low frequencies (250, 500 Hz), it is
realized that REAR reached to target value, and this value was being
exceeded with standart mold. It has been not reached to target values in
4000 and 6000 Hz with both of these applications. It is observed that,
averages of total points of HAPI and SADL in open fittings are higher than
standart mold. It is defined, hearing aids are used for longer period in open
fittings according to standart molds. Direct proportional correlation in open
fittings is observed between HAPI’s results and using time. The persons
are satisfied and got high performance with tube application, who have
hearing lost through to high frequencies.
Key words: Open fitting, hearing aid, earmolds, satisfaction and
performance questionnaires
- 90 -
9. KAYNAKLAR
1)
National Academy on an Aging Society. Hearing Loss A Growing
Problem that Affects Quality of Life. ABD: 1999.
2)
Lee KJ, Essenatial Otolaryngology. 8 ed. ABD; 2003.
3)
Rappaport JM, Provencal C. Hearing Loss In: Katz J, editor.
Handbook of Clinical Audiology Baltimore, USA: Lippicott Williams &
Wilkins; 2002; 19-26.
4)
Kochkin S, Rogin CM. Quantifying the Obvious: The Impact of
Hearing Instruments on the Quality of Life. Hear Rev. 2002; 6-34.
5)
Cord MT, Surr RK. Performance of Directional Microphone Hearing
Aids in Every Day Life. JAAA 2002; 295-307.
6)
Mosicki JK, et al. Hearing loss in the elderly: an epidemiologic study
of the framingham heart study cohort. Ear Hear 1985; 184-190.
7)
Killion MC, Fikret Paşa S, The Three Types of Sensoryneural
Hearing Loss: Loudness and Intelligibility Considerations, The HJ
1993; 31-36.
8)
Belgin E, İşitme Fizyolojisi. Koç C. editör. Kulak Burun Boğaz
Hastalıkları ve Baş-Boyun Cerrahisi. 1. baskı. Ankara, Güneş
Kitabevi; 1994; 63-71.
9)
Akyıldız AN, Kulak Hastalıkları ve Mikrocerrahisi-I. Ankara, Bilimsel
Tıp Yayınevi; 2002.
10) Durrant JD, Lovrinic JH. Bases of Hearing Science. Baltimore:
Williams & Wilkins;1995.
- 91 -
11) İşitme Fizyolojisi ve Fizyopatolojisi. 2006 (25.12.2008)
http://www.kbb.gazi.edu.tr/isitme%20fizyolojisi.htm
12) Popelka GR, Hearing, Anatomy, Function Testing, Disorders,
Screening Seminar, Everest Biomedical Instruments, 2003.
13) Deweese DD, Saunders WH, Schuller DE. AJ Otolaryngol. Head and
Neck Surgery 1988.
14) Schuknecht HF, Pathology of the Ear Leaf and Febinger, 1993.
15) Wever EG, Lawrence M, Smith KR, The middle ear sound
conduction, Arch. Otolaryngol. 1948; 19-35.
16) Ryan AF and Dallos P, The Physiology of the Cochlea. In Northern J,
editors. Hearing Disorders. 3 rd ed. Boston: Allyn and Bacon; 1996;
15-31.
17) Frank HN, Icon Learing Systems, LLC, a subsidiary of Media Media
ABD, 1999.
18) American
Speech-Language-Hearing
Assocation.
Guidlines for
audiometric symbols. ASHA 1990; 20 (Suppl 2): 225-230.
19) Roeser RJ, Valente M, Dunn HH. Audiology Diagnosis New York:
Thieme; 2000.
20) Stach BA. Clinical Audiology: An Introduction. San Diego, ABD,
Singular Pub; 1998.
21) Schoenborn CA, Marano M. Current estimates from the national
health interview survey: United States 1987, in Vital and Health
Statistics, 1988, Goverment Printing Office: Washington ABD
- 92 -
22) Yalçınkaya F, Belgin E. Konuşma ve lisan problemi olan ve olmayan
çocukların uyarlanmış şaşırtmacalı kelime testi ile santral işitsel
işlemleme performanslarının incelenmesi. Çoc. Sağ. ve Hast. Dergisi
2003; 195-202.
23) Martin FN. Pseudohypacusis. In Katz J. (ed) Hand Book of Clinical
Audiology. Baltimore ABD: Lippicott Williams & Wilkins: 584-594
2000.
24) Katz J, Hand Book of Clinical Audiology. Baltimore ABD: Lippicott
Williams & Wilkins; 2000.
25) Musiek FE, and Rintelmann WF. Contemporary Perspectivees in
Hearing Assesment. ABD: Allyn and Bacon; 1999.
26) Nasırızadeh Z.“Uzun Süreli İşitme Cihazı Kullanımının İşitme Eşikleri,
Konuşmayı Alma Eşiği ve Konuşmayı Ayırt Etme Üzerine Etkileri”.
Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Bilim Uzmanlığı Tezi. Hacettepe
Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Ankara,1994.
27) Hall JW, Mueller HG. Audiologist’s Desk Reference. San Diego
London: Singular Publishing Group Inc; 1998.
28) Carhart R, Porter LS. Audiometric Configuration and Prediction of
Thereshold for Spondees. J Speech Hear Res. 1971 14 (3): 486495.
29) Sennaroğlu L, Koklear İmplantasyon. Akyol U. editör. Pediatrik Kulak
Burun Boğaz Hastalıkları. Ankara: Güneş Kitabevi; 2003.
30) Clark GM, Cowan RSC, Dowel RC editors, Cochlear implantation for
infants and children. San Diego: Singular Publishing Group Inc; 1997.
- 93 -
31) Lewis DE. Selection and evaluating FM systems. The HJ 1999; 1016.
32) Hawkins D. Comparisons of speech recognition in noise by mildly-tomoderately hearing-impaired children using hearing aids and FM
systems. J. of Speech and Hear. Dis. 1984; 409-418.
33) Volanthen A, Hearing Instrument Technology. NY. 1995.
34) De Boer B. An Investigation into the Performance of Antique Hearing
Aids from the Pre-Electric Era. (Private publication of Mr. De Boer)
1982.
35) Berger KW. The Hearing Aid-Its operation and development. Livonia:
MI: National Hearing Aid Society. Grune & Stratton; 1986.
36) Berger KW. History and development of hearing aids. In Pollack MC,
ed. Amplification for the hearing impaired. 3rd Orlando: Grune &
Stratton;1988; 1-20.
37) Mynders JM. How Hearing Aids Work, Chapter 5. In Hearing Aids: A
Manual
For
Clinicians.
editor.
Goldehberg
RA,
Philadelphia:
Lippincot-Raven Publishers; 1996.
38) Dillon H. Hearing Aid Components in Hearing Aids. Australia:
Boomerang Pres, 2001; 18-47.
39) Green R, Day S, Comparati ve Evaluation A Four Ahearing Aid
Selection Procedures. I-Speech Discrimination Measures Of Benefit,
Brit. J. Of Audiology 1989; 185-199.
40) Sandlin RE, Hearing Instrument Science and Fitting Practise.
Livonia: M. I. National Institue of Hearing Instruments Studies, 1985.
- 94 -
41) Griffing TS, Heide J. Automatic Signal Processor Aids. Hearing
Instruments, 36. 1983.
42) Stabb WJ, Hearing Aid Selection: An Owerviev: In Sandlin RE, editor.
Textbook of Hearing Aid Amplification. Sec Ed. San Diego: Singular
Pub; 2000.
43) Staab WJ, and Finlay B. A Fitting Rationale for Deep Canal Hearing
Instruments, Hearing Instruments 1991; 42 (6): 10-50.
44) Dillon H. Hearing Aid System in Hearing Aids, Australia: Boomerang
Pres; 2001; 49-51.
45) Şerbetçioğlu B, Kırkım G. Etkin İşitme Cihazı Uygulaması, 28. Türk
Ulusal Otolarengoloji ve Baş Boyun Cerrahisi Kongresi Sunumu. Öz
F (ed), Mayıs 2005 Antalya.
46) Cudahy E, Levitt H. Dijital Hearing Aids: A Historical Perspective. In
Sandlin, RE. editor. Understanding Digitally Programmable Hearing
Aids. Boston: Allyn and Bacon, 1994; 1-13.
47) Ataş A. Dijital ve Dijital Olarak Programlanabilen İşitme Cihazları, Koç
C. editör. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş-Boyun Cerrahisi. 1.
baskı Ankara: Güneş Kitabevi; 1994; 393-402
48) Robertson PA. Guide to NOAH compatible programmable fitting
software. Hear Rev 1996.
- 95 -
49) Fortune T. Amplifiers and Circuit Algorithms of Contemporary Hearing
Aids. In Valente M, editor. Hearing Aids: Standarts, Options and
Limitations. NY: Thieme Med. Pub. 1996; 157-209.
50) Dillon H, Compression in Hearing Aids. In Sandlin RE, editor.
Handbook of Hearing Aid Amplification. Theretical and Tecnical
Considerations. Colege-Hill Pres, 1988; 121-146.
51) Preves DA, Principles Of Signal Processing In Sandlin RE. editor.
Handbook Of Hearing Aid Amplification, Theoreticcal And Technical
Considerations. College- Hill Press: 1988; 81-120.
52) Madaffari PL, Stanley WK. Microphone, Recieve and Telecoil Options:
Past, Present and Future. In Valente M. ed. Hearing Aids: Standarts,
Options and Limitations. NY: Thieme Med. Pub. 1996; 126-156.
53) Newman CW, Sandridge SA. Benefit from, Satisfaction with, and
Cost-Effectiveness of Three Different Hearig Aid Technologies. AJA.
1998.
54) Staab WJ. Current and Future Applification of Digital Hearing Aid
Technology.
In
Sandlin
RE.
editor.
Understanding
Digitally
Programmable Hearing Aids. Boston: Allyn and Bacon 1994; 275-313.
55) Vonlanthen A. Hearing Instrument Technology, for the Hearing
Healtcare Professional. Sec. Ed. San Diego: Singular Pub. 2000.
56) Dreschler WA. Fitting Multichannel–Compression Hearing Aids.
Audiology. 1992; 31-121.
57) Holube I, Velde TM. DSP Hearing Instruments In Sandlin RE,
Textbook Of Hearing Aid Amplification. Sec. Ed. San Diego: Singular
Pub. 2000.
- 96 -
58) Tate M. (ed) The Earmould, Current Pratice and Technology. Revised
edition Readind: Hearing Aid Audiology Group, B. S. Audiology,1994.
59) Frisch W. Contact, Frisch Labor Systems GmbH Oberreute, 1990.
69) Microsonic inc. Custom Earmould Manual. 6th. Ambridge: PA Author,
1998.
61) Pirzanski C. Earmolds: Are soft materials superior? Selecting the
right earmold material. The HJ; 2001.
62) Pirzanski C, A method is devised to make acoustically configured,
individually tuned earmolds. The HJ; 2007.
63) Pirzanski C. An alternative impression-taking technique: The openjaw impression. The HJ; 1996
64) Pirzanski C, Maye V. Variances in the remake rate of earmolds made
of hard and soft materials. Internal study. Canada: Starkey Lab. 1999.
65) Termeer P. Ear canal expansion using different ear impression
materials. Eindhoven, The Netherlands: Unpublished report. Philips
Hearing Instruments. 2000.
66) Nolan M, Combe E. Slicone materials for ear impression. Scan
Audiol. 1985; 35-39.
67) Pirzanski CZ. In taking ear impresssion, londer is better. The HJ;
1997; 32-36.
68) Martin RL. New products from the earmold lab. The HJ; 2007.
69) Lybarger SF. Earmoulds. In Katz J. editor Handbook of Clinical
Audiology 3. edn. Baltimore: Williams & Wilkins 1985.
- 97 -
70) Agnew J. Acoustic feedback and other audible artifacts in hearing
aids. Trends in Amplification 1(2) 1996; 45-82.
71) Alvord LS, Morgan R, Cartwright K. Anatomy of an earmold: a formal
terminology. JAAA. 1997; 100-103.
72) Martin RD. Custom earmold Microsonic Inc. Budapest, Hungary:
1994.
73) Leavitt R. Earmolds: Acoustics and Structural Considerations. 1990.
74) Valente M, Options: Earhooks, tubing and earmolds. In Valente M,
Potts G. & Lybarger, editors, Hearing aids: Standarts, options, and
limitations New York: Thieme Medical Publishers Inc. 1996; 252-327.
75) Akşit M. Duysel İşt. Dünyası Derg., Sayı: 4 1997.
76) Dillon H. Prescribing Hearing Aid Performance. In Hearing Aids.
Australia: Boomerang Press 2001; 234-281.
77) Beranek LL. Acoustics. New York: McGraw-Hill, 1954.
78) Lorrie Scheller editor. In Situ Audiometry and Open Fitting: Can
venting affect test results? Audio. Ins. 2004; 26-32.
79) Scheller T, Scheller L. Open fitting of DSP instruments is not as
simple as it may seem, The HJ 2006; 34-41.
80) Jespersen CT, and Groth J. Vent is designed to reduce occlusion
effect The HJ 2004.
81) Open fitting. 2008 http://en.wikipedia.org/w/index.php (20.Apr.2008)
82) Mueller HG. Special Issue Open Canal Fittings Open is in. The HJ
2006.
- 98 -
83) Kuk F, Keenan M, Ludvigsen C. Efficacy of an open-fitting. Hear Rev
2005; 26-32.
84) Noble W, Sinclair S, Byrne D, Improvement in aided sound
localization with open earmolds: Observations in people with highfrequency hearing loss. JAAA 1998; 62-71.
85) Byrne D, Sinclair S, Noble W, Open earmold fittings for improved
aided auditory localization for sensorineural losses with good highfrequency hearing. Ear Hear 1998; 62-71.
86) Martin RL. The hearing aids of the near future The HJ 2008.
87)
Mueller G. Open-canal fittings: Ten take-home tips- The HJ 2006.
88) www.bernafon.comeprise/main/com_en/Products/SPIRAflex/Index
2006. (20.04.2008)
89) Martin RL. Rules for successful open fittings. The HJ 2006.
90) Christensen L, Matsui G. Hearing aid satisfaction with ReSoundAir
GN Resound White Paper, 2003.
91) Kuk FK. Open or closed? Let’s weigh the evidence. The HJ 2006.
92) Kiessling J. Occlusion effect or earmolds with different venting
systems. The HJ 2003.
93) Muller HG. Factors in the occlusion effect The HJ 1999.
94) Mueller HG. Page Ten: There’s less talking in barrels, but the
occlusion effect is still with us. The HJ 2003.
95) Fulton B, and Martin L. Drilling a vent often fails to give relief from
occlusion The HJ 2006.
- 99 -
96) Tuna M. Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Sempozyumu III, Açık
Kalıplarda İşitme Cihazı Uygulamaları Sunumu Ankara 2007.
97) Scheller T. Three common misconceptionsabout real open fittings.
The HJ 2006.
98) Taylor B. Real-world satisfaction and benefit with open-canal fittings
Open-Canal Fittings: A Special Issue The HJ 2006.
99) Dillon H, James A, Ginis J The Client Oriented Scale of Improvement
(COSI) and its relationship to several other measures of benefit and
satisfaction provided by hearing aids. JAAA 1997; 27-43.
100) Mueller HG. CIC hearing aids: what is their impact on the occlusion
effect? The HJ. 1994; 29-35.
101) Gnewikow D, and Moss M. Hearing aid outcomes with open and
closed-canal fittings The HJ 2006.
102) Walter CO. Evaluation of an open-canal hearing aid by experienced
users, The HJ 2005.
103) MacKenzie DJ. Open-canal fittings and the hearing aid occlusion
effect The HJ 2006.
104) Martin R. Why open fittings are the next big thing The HJ 2005.
105) Valente M, Potts LG. Signal Testing Approches In Pratical Hearing
Aid Selection and Fitting; Ed. Sowel, T.T. Veterans Healt
Administration Rehabilitation Research and Development Service.
1999; 75-95.
106) Gelfand S. Essentials of Audiology 2nd ed. New York: Thieme; 2001
- 100 -
107) Alpiner JG, Schow L, Rehabilitative Evaluation of Hearing Impaired
Adults In; Rehabilitative Audilogy: Children and Adults’’ Ed. Alpiner
JG, Mc Carthy PA, III Baskı NY: Lippincott Williams & Wilkins; 2000;
305-332.
108) Durgun Yağcı M. Erişkinlerde İşitme Cihazı Kullanımını Etkileyen
Odyolojik ve Psikososyal Faktörlerin Araştırılması. Yüksek Lisans
Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi; 2006.
109) Dillon H. Selection and Adjusting Hearing Aids. Hearing Aids: Sydney
Boomerang Press; 2001; 280-301.
110) Berger KW. Prescription Of Hearing Aids: A Rationale Journal of Am.
Audio. Soc. 1976; (2) 71-78.
111) Libby ER. The 1/3-2/3 Insertion Gain Hearing Aid Selection Guide
Hearing Instruments (3) NY: 1986; 27-28.
112) Byrne D, Tonisson W. Selection the Gain of Hearing Aids For
Persons with Sensoryneural Hearing Impairments Scan. Audiology (5)
1976; 51-59.
113) Mccandless GA, and Lyregaard PE. Prescription of Gain/Output
(POGO) for Hearing Aids 2 Hear Instruments (34):1983; 16-21.
114) Seewald RC, Ross M. Amplification for Young Hearing Impaired
Children In Amplification for the Hearing Impaired III. Baskı Ed.
Pollack, M. Orlando: F.L:Grune & Stratton: 1988; 213-267.
115) Seewald RW. Application and Fitting Strategies for Programmable
Hearing
Instruments
In
Understanding
Digitally
Programmble
Hearing Aids Sandlin RE, 2 Ed. Allyn and Bacon; 1994; 171-200.
- 101 -
116) Valente M, Van Viet D. The Independent Hearing Aid Fitting Forum
(IHAFF) Protocol. Trends In Amp; 2 (1) 1997; 6-35.
117) Berger RA, Hagberg EN, Rane RL. Prescription of hearing aids:
rationale, procedures and results Kent OH: Herald Publishing House;
1984.
118) Ross M. A Retrospective Look at the Future Of Aural Rehabilition
http://207.32.121.222/ross/ross-retro.htm, 1999; 1-19.
119) Kimberley B, Dymond R, Gamer A. Bilateral dijital hearing aids for
binaural hearing ENT Journal: 1994; 73(3):176-179.
120) Mc Candless GA. In the Ear Canal Acoustic Measures In the
Vandebilt Hearing Aid Report Upper Darby, P.A. Monographs in
Contemporary Audiology. Ed Studebaker, G.A & Bess FH. 1988;
170-173.
121) Mason D, Popelka G. Comparsion of hearing aid gain using
functional coupler and probe-tube measurements. Journal Speech
Hear Res. 1986; 29(2): 218-226.
122) Staab WJ. Hearing Aid Selection An Overview In Textbook of
Hearing Aid Amplification Tecnical and Clinical Consideration ed
Sandlin RE. Second Edition Singular; 2000; 55-137.
123) Martin FN, Clark JG, Management of Hearing Loss In Introduction to
Audiology Eıghth Editıon; 2003; 361-394.
124) Wiener, F. M., Ross, D. A. “The Pressure Distrubition in the Auditory
Canal in a Progressive Sound Field”. J Acoust Soc Am 1946; 18
(2):401- 408.
- 102 -
125) Lawrence JR. Real Ear Measurements in Strategies for Selecting
and Verifying Hearing Aids Fittings ed. Valente M, II. by Thieme
Medical Pub; 2000; 66-125.
126) Filler AS, Ross DA, The Pressure Distrubition in the Auditory Canal
in a Progressive Sound Field Psychoacoustic Laboratory, Harward
University Report PNR-5, 1945 (As cited in Wiener and Ross,1946)
127) Dillon H. Electroacoustic Performance and Measurement ın Hearing
Aids Sydney: Boomerang Press; Sydney, Australia: 2001; 74-113.
128) Valente M, Abrams H, Benson D, et al. Guidelines for the
audiological management of adult hearing impairment Audiology
Today. 2006; 18-25.
129) Maltby MT. Evaluation In Principles of Hearing Aid Audiology London
and Philadelphia: Whurr Publishers; 2002; 219-234.
130) Sandlin RE. Hearing Aid Selection: An Overview In Textbook of
Hearing Aid Amplification Second Edition Singular Publishing Group;
2000; 55-136.
131) Killion
MC,
Revit
LJ.
Insertion
Gain
Repeatability
versus
Loudspeaker Location: You want met o put my loudspeaker WHERE?
Ear Hear 1987; 8(5): 68-73.
132) Erdman SA, Audiologic Rehabilitation: Adults In Rehabilitative
Audiology: Children And Adults ed Alpiner, J. & Mccarthy, P.
Baltimore, Williams & Wilkins; 1993; 305-435.
133) Kemp BA. Psychosocial Context of Geriatric Rehabilitation In
Geriatric Rehabilitation Ed. Kemp B, Smith K, & Ramsdell J.Boston:
Collage Hill; 1990.
- 103 -
134) Olsen WO, Noffsinger D. Speech Discrimination in Quiet and in
White Noise by Patients with Peripheral and Central Lesions Acta
Otolaryngology 1975; (80) 375-382.
135) Stephen SDG. Hearing aid use by adults: A Survey of Surveys.
Clinical Otolaryngology 1977; (2): 385-402.
136) Cox R, and Alexander C. Evaluation of An In-Situ Output ProbeMicrophone Method for Hearing Aid Fitting Verification Ear and Hear
1990; 11 (1)
137) BE, Demorest ME. Self–Report Approch to Assessment Benefit
Derived from Amplification Journal Speech Hear Re. 1984; (7): 49-56.
138) Cox RM, Alexander GC. Measuring Satisfaction with Amplification In
Daily Life: The SADL Scale Ear & Hear 1997; (10): 306-320.
139) Kemp, B. “A Psychosocial Context of Geriatric Rehabilitation”. In;
“Geriatric Rehabilitation”, B Kemp, K Smith, & J Ramsdell (Eds.).
Boston: Collge Hill, 1990.
140) Gürsel B, Kılıç R. Sensörinöral İşitme Kayıpları. In Koç C, editör.
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş-Boyun Cerrahisi. Ankara:
Güneş Kitabevi; 2004; 279-300.
141) DIE ve OZIDA. Türkiye Özürlüler Araştırması. 2002 (2006 Aralık 12)
http://www.ozida.gov.tr.
142) Davis, A. Hearing in Adults. London: Whurr Publishers; 1995.
143) Walden TC, Walden BE. Unilateral versus Bilateral Amplification for
Adults with Impaired Hearing. JAAA 2005; 574-584.
144) Dirks D, Carhart R. A Survey of Reactions from Users of Binaural and
Monaural Hearing Aids. J. Speech Hear Disorder 1962; 311-322.
- 104 -
145) Plomp R, Mimpen A. Speech-Reception Threshold For Sentences As
A Function Of Age And Noise Level. J. Acoustics Society Am 1979;
66(5): 1333-1342.
146) Plomp R. Auditory Handicap Of Hearing Impairment and the Limited
Benefit Of Hearing Aids. J Acoustics Society American 1978; 63 (2):
533-549.
- 105 -
EKLER
Ek 1:
TEŞEKKÜR
Yüksek lisans eğitimime
büyük katkıları olan
değerli
hocalarım Sayın Prof. Dr. Suat ÖZBİLEN’e, Prof. Dr. Erdoğan İNAL’a,
Prof. Dr. Nebil GÖKSU’ya, Prof. Dr. Fikret İLERİ’ye, Prof. Dr. İsmet
BAYRAMOĞLU’na, Prof. Dr. Ahmet KÖYBAŞIOĞLU’na, Prof. Dr. Sabri
USLU’ya, Prof. Dr. Yıldırım A. BAYAZIT’a, Prof. Dr. Kemal UYGUR’a,
Doç. Dr. Metin YILMAZ’a ve Doç. Dr. Alper CEYLAN’a, teşekkür ederim.
Yüksek lisans eğitimime büyük katkıları olan, bilgi ve
deneyimleriyle beni yönlendiren, tezimin ilerlemesinde her türlü desteği
benden esirgemeyen danışmanım Odyoloji Bilim Dalı Başkanı Sayın
Prof. Dr. Yusuf K. KEMALOĞLU’na teşekkür ederim.
Yüksek lisans eğitimime büyük katkıları olan bilgi ve
deneyimlerini esirgemeyen Hacettepe Üniversitesi KBB Anabilim Dalı
Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Bilim Dalı Başkanı Sayın Prof. Dr. Erol
BELGİN’e teşekkür ederim.
Yüksek lisans eğitimime büyük katkıları olan Sayın Doç. Dr.
Ahmet ATAŞ’a teşekkür ederim.
Yüksek lisans eğitimime büyük katkıları olan Sayın Yrd. Doç.
Dr. Figen BAŞAR’a ve Dr. Ody. Mehmet AKŞİT’e teşekkür ederim.
- 106 -
Odyoloji pratiğimde, eğitim sürecinde her türlü destek ve
olanağı sağlayan Sayın Uzm. Ody. Bülent Gündüz ve Sayın Uzm. Eğit.
Ody. Şenay ALTINYAY başta olmak üzere tüm Gazi Üniversitesi Tıp
Fakültesi KBB Anabilim Dalı Odyoloji Bilim Dalı uzmanlarına ve
çalışanlarına teşekkür ederim.
Tez çalışmam sırasında yardımlarını esirgemeyen Sayın
Kazım YUVA’ya teşekkür ederim.
Tezimin yön bulmasında sonsuz emekleri olan sevgili eşim
Sayın Esra YUVA TANRIVİRAN’a teşekkür ederim.
- 107 -
Ek 2
: Etik Kurul Onayı
- 108 -
Ek 3:
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi İlaç Dışı Çalışmalar için
Bilgilendirilmiş Gönüllü Olur Formu
GAZİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ
İLAÇ DIŞI ÇALIŞMALAR İÇİN BİLGİLENDİRİLMİŞ GÖNÜLLÜ OLUR FORMU
“İşitme kayıplı olgularda özel kulak kalıbı uygulamasındaki hasta memnuniyeti ve
işitme kazancına etkisinin araştırılması” isimli bir çalışmada yer almak üzere davet
edilmiş bulunmaktasınız. Bu çalışma, araştırma amaçlı olarak yapılmaktadır. Çalışmaya
katılma konusunda karar vermeden önce araştırmanın neden ve nasıl yapıldığını, sizinle
ilgili bilgilerin nasıl kullanılacağını, çalışmanın neler içerdiğini, olası yararlarını, risklerini
ve rahatsızlıklarını bilmeniz önemlidir. Lütfen aşağıdaki bilgileri dikkatlice okumak için
zaman ayırın ve bu bilgileri ailenizle ve/veya doktorunuzla tartışın. Çalışma hakkında tam
olarak bilgi sahibi olduktan sonra ve sorularınız cevaplandıktan sonra eğer katılmak
isterseniz sizden bu formu imzalamanız istenecektir.
Çalışmanın amaçları ve dayanağı nelerdir, benden başka kaç kişi bu çalışmaya
katılacak?
Bu çalışmanın amacı işitme cihazı kullanıcılarında açık kanal özel kulak kalıbı
uygulayarak, kullanıcı memnuniyetinin arttırılmasının araştırılmasıdır.
Bu araştırma ile ilgili yurtdışında yapılmış çalışmalar bulunmaktadır.
Bu çalışmaya katılmalı mıyım?
Bu çalışmada yer alıp almamak tamamen size bağlıdır. Eğer katılmaya karar verirseniz
bu yazılı bilgilendirilmiş olur formu imzalanmak için size verilecektir. Şu anda bu formu
imzalasanız bile istediğiniz herhangi bir zamanda bir neden göstermeksizin çalışmayı
bırakmakta özgürsünüz. Eğer katılmak istemez iseniz veya çalışmadan ayrılırsanız,
doktorunuz tarafından sizin için en uygun tedavi planı uygulanacaktır. Aynı şekilde
çalışmayı yürüten doktor çalışmaya devam etmenizin sizin için yararlı olmayacağına
karar verebilir ve sizi çalışma dışı bırakabilir, bu durumda da sizin için en uygun tedavi
seçilecektir.
Bana önerilen araştırma yöntemi dışında başka alternatif yöntemler var mı?
Katılımcı hastaya, araştırma yöntemi dışında hangi alternatif yöntemlerin bulunduğunu;
bu yöntemlerin neler olduğunu açıklanacaktır.
Bu çalışmaya katılırsam beni neler bekliyor?
Çalışmada kullanılacak işitme testleri kliniğimize işitmelerinin değerlendirilmesi için
başvuran tüm yaş gruplarına uygulanan rutin testlerdir. İşitme cihazı tatbiki testi
hastanemizde uygulanmaktadır ve hiçbir yan etkisi bulunmamaktadır.
İlk olarak bireyin işitme cihazı ile hangi frekanslarda ne kadar duyabildiğini tespit
edebilmek için serbest saha işitme testi uygulanacak sonrasında insertion gain test
bataryası ile işitme cihazı kazancı objektif olarak ölçülecektir.
Testlerin tamamı 1-1,5 saat sürecektir.
- 109 -
Çalışmanın riskleri ve rahatsızlıkları nelerdir, göreceğim olası bir zarar durumunda
ne yapılacak?
Bu testlerin sonucu herhangi bir zarar görmeyeceksiniz. Testler esnasında her birey için
ayrı prob kullanılacaktır.
Çalışmada yer almamın yararları nelerdir?
Bu çalışma sonrasında işitme cihazınızın size sağlamış olduğu faydalar artacaktır.
Bu çalışmaya katılmamın maliyeti nedir?
Çalışmaya katılmakla parasal yük altına girmeyeceksiniz ve size de herhangi bir ödeme
yapılmayacaktır.
Kişisel bilgilerim nasıl kullanılacak?
Çalışma doktorunuz kişisel bilgilerinizi, araştırmayı ve istatiksel analizleri yürütmek için
kullanacaktır ancak kimlik bilgileriniz çalışma boyunca hekiminiz tarafından gizli
tutulacaktır. Çalışmanın sonunda, bu bilgiler hakkında bilgi istemeye hakkınız vardır.
Çalışma sonuçları çalışma bitiminde tıbbi literatürde yayınlanabilecektir ancak kimliğiniz
açıklanmayacaktır.
Daha fazla bilgi, yardım ve iletişim için kime başvurabilirim?
Çalışma ilacı ile ilgili bir sorununuz olduğunda ya da çalışma ile ilgili ek bilgiye
gereksiniminiz olduğunuzda aşağıdaki kişi ile lütfen iletişime geçiniz.
ADI
: Orhan Tanrıviran
GÖREVİ
: Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Yüksek Lisans Öğrencisi
TELEFON
: 0312 2025249
(Katılımcının/Hastanın Beyanı)
GÜTF Kulak Burun Boğaz Anabilim dalında, Yüksek Lisans öğrencisi Orhan Tanrıviran
tarafından tıbbi bir araştırma yapılacağı belirtilerek bu araştırma ile ilgili yukarıdaki bilgiler
bana aktarıldı ve ilgili metni okudum. Bu bilgilerden sonra böyle bir araştırmaya “katılımcı”
olarak davet edildim.
Araştırmaya katılmam konusunda zorlayıcı bir davranışla karşılaşmış değilim. Eğer
katılmayı reddedersem, bu durumun tıbbi bakımıma ve hekim ile olan ilişkime herhangi
bir zarar getirmeyeceğini de biliyorum. Projenin yürütülmesi sırasında herhangi bir neden
göstermeden araştırmadan çekilebilirim. (Ancak araştırmacıları zor durumda bırakmamak
için araştırmadan çekileceğimi önceden bildirmemim uygun olacağının bilincindeyim).
Ayrıca tıbbi durumuma herhangi bir zarar verilmemesi koşuluyla araştırmacı tarafından
araştırma dışı da tutulabilirim.
Araştırma için yapılacak harcamalarla ilgili herhangi bir parasal sorumluluk altına
girmiyorum. Bana da bir ödeme yapılmayacaktır. İster doğrudan, ister dolaylı olsun
araştırma uygulamasından kaynaklanan nedenlerle meydana gelebilecek herhangi bir
- 110 -
sağlık sorunumun ortaya çıkması halinde, her türlü tıbbi müdahalenin sağlanacağı
konusunda gerekli güvence verildi. (Bu tıbbi müdahalelerle ilgili olarak da parasal bir yük
altına girmeyeceğim).
Araştırma sırasında bir sağlık sorunu ile karşılaştığımda; herhangi bir saatte, Orhan
Tanrıviran’a, 0312 2025249- 0532 4239683 telefonlardan ve Gazi Ün. Tıp Fak. Prof. Dr.
Necmettin Akyıldız İşitme Konuşma Ses ve Denge Bozuklukları Merkezi’nden
ulaşabileceğimi biliyorum.
Bana yapılan tüm açıklamaları ayrıntılarıyla anlamış bulunmaktayım. Bu koşullarla söz
konusu klinik araştırmaya kendi rızamla, hiç bir baskı ve zorlama olmaksızın, gönüllülük
içerisinde katılmayı kabul ediyorum
İmzalı bu form kağıdının bir kopyası bana verilecektir.
Katılımcı
Adı, soyadı:
Adres:
Tel:
İmza:
Tarih:
Görüşme tanığı
Adı, soyadı:
Adres:
Tel:
İmza:
Tarih:
Katılımcı ile görüşen hekim
Adı soyadı, unvanı:
Adres
Tel: İmza:
Tarih:
- 111 -
Ek 4
: Erişkin Hasta Bilgi Formu
- 112 -
Ek 5
: Kişisel Bilgi Formu
- 113 -
Ek 6
: Gerçek Kulak Ölçüm Tablosu
- 114 -
Ek 7
: İşitme Cihazı Performans Anketi
İŞİTME CİHAZI PERFORMANS SKALASI
Ad-Soyad:
Yaş:
Cinsiyet: ( )K ( )E
Puanlama:
0 ve 10’nun ne anlama geldiği soruların altında belirtilmiştir. Buna göre yandaki
üçgende size uygun geleceğini düşündüğünüz yeri işaretleyiniz.
1. Evde yalnız başınıza oturuyorsunuz ve televizyonda haberleri izliyorsunuz.
Böyle bir ortamda işitme cihazınızı kullanıyor olur musunuz?
0: Hiç kullanmıyorum
10: Mutlaka kullanırım
0
10
2. Eşinizle evde mühim bir konuyu tartışıyorsunuz.
0: Hiç kullanmıyorum
10: Mutlaka kullanırım
0
10
3. Televizyon seyrediyorsunuz ve etrafta dikkatinizi dağıtan karışık sesler var.
Böyle bir ortamda işitme cihazınızı kullanıyor olur musunuz?
0: Hiç kullanmıyorum
10: Mutlaka kullanırım
0
10
4. Evde bir işle meşgulken birisinden telefon bekliyorsunuz?
0: Hiç kullanmıyorum
10: Mutlaka kullanırım
0
10
5. Kalabalık bir ortamda bir konuşmacıyı dinliyorsunuz.
0: Hiç kullanmıyorum
10: Mutlaka kullanırım
0
10
- 115 -
6. Bir sınıf ya da konferansta konuşmacı kalabalığa sesleniyor ve siz arka
sırada oturuyorsunuz, zaman zaman konuşmacı size arkasını dönüyor.
0: Hiç kullanmıyorum
10: Mutlaka kullanırım
0
10
7. Kalabalık bir sokakta karşıdan karşıya geçiyorsunuz ve arabalar korna
çalıyor.
0: Hiç kullanmıyorum
10: Mutlaka kullanırım
0
10
8. Kalabalık bir otobüse biniyorsunuz ve yanınızdaki arkadaşınızı bir şeyler
anlatıyor.
0: Hiç kullanmıyorum
10: Mutlaka kullanırım
0
10
9. Birisiyle konuşuyorsunuz ve çevreden duyulmasını istemiyorsunuz.
0: Hiç kullanmıyorum
10: Mutlaka kullanırım
0
10
10. Taksiye bindiniz ve arka koltukta oturuyorsunuz, camlar ve radyo açık, şoför
size gideceğiniz yeri soruyor ve muhabbet ediyor.
0: Hiç kullanmıyorum
10: Mutlaka kullanırım
0
10
11. Küçük, sessiz bir odada arkanız dönükken, birisi size bir şeyler anlatmaya
çalışıyor.
0: Hiç kullanmıyorum
10: Mutlaka kullanırım
0
10
- 116 -
12. Arabanızı kullanıyorsunuz, camlar kapalı ve radyodan haberleri
dinliyorsunuz, yalnızsınız.
0: Hiç kullanmıyorum
10: Mutlaka kullanırım
0
10
13. Kalabalık bir alışveriş merkezindesiniz ve kasiyerle konuşuyorsunuz.
0: Hiç kullanmıyorum
10: Mutlaka kullanırım
0
10
14. Büyük bir konser salonundasınız ve orkestrayı (Düğün, eğlence merkezi vb.)
dinliyorsunuz.
0: Hiç kullanmıyorum
10: Mutlaka kullanırım
0
10
15. Arabadasınız. Camlar kapalı, eşiniz/arkadaşınızla önemli bir konuyu
konuşuyorsunuz.
0: Hiç kullanmıyorum
10: Mutlaka kullanırım
0
10
16. Evde gazetenizi okuyorsunuz, aynı anda iki aile üyeniz yan odada bir şeyler
konuşuyor ve onların konuştuklarını dinlemek istiyorsunuz.
0: Hiç kullanmıyorum
10: Mutlaka kullanırım
0
10
17. Karşı bahçeden komşunuzla muhabbet ediyorsunuz.
0: Hiç kullanmıyorum
10: Mutlaka kullanırım
0
10
- 117 -
18. Muayenehane odasında doktorunuzla sessizce konuşuyorsunuz.
0: Hiç kullanmıyorum
10: Mutlaka kullanırım
0
10
19. Evde yalnızsınız ve telefonda yakın arkadaşlarınızla bir şeyler
konuşuyorsunuz.
0: Hiç kullanmıyorum
10: Mutlaka kullanırım
0
10
20. İşyerinizdesiniz / okuldasınız ve ortam değişik gürültü sesleri ile (klima, kapı
sesi, bilgisayar, insan sesleri, v.b...) dolu iken arkadaşınız size yumuşak bir
ses tonu ile işle ilgili çok önemli şeyler anlatıyor.
0: Hiç kullanmıyorum
10: Mutlaka kullanırım
0
10
- 118 -
Ek 8
: İşitme Cihazı Memnuniyet Anketi
Soruları dikkatli bir şekilde okuyup mümkün olduğunca yanıtsız bırakmadan
içtenlikle cevaplayınız.
Hastanın Adı-Soyadı:
Yaş:
Cinsiyet: ( ) E
( )K
Telefon No:
Puanlama: 0 ve 10’nun ne anlama geldiği yanlarında belirtilmiştir. Buna göre
yandaki üçgende size uygun geleceğini düşündüğünüz yeri işaretleyiniz.
İŞİTME CİHAZINI KULLANIRKEN;
1. Gürültü olmayan (sessiz) ortamlarda konuşulanları anlamayı nasıl ifade
edersiniz?
0: Çok kötü
10: Mükemmel
0
10
2. Pek çok gürültünün bir arada olduğu bir ortamda konuşulanları anlamayı nasıl
ifade edersiniz?
0: Çok kötü
10: Mükemmel
0
3. Trafik gürültüsünde konuşulanları anlamayı nasıl ifade edersiniz?
10
0: Çok kötü
10: Mükemmel
0
10
4. Grup halinde içinde bulunduğunuz bir ortamda konuşulanları anlamayı nasıl
ifade edersiniz?
0: Çok kötü
10: Mükemmel
0
10
- 119 -
5. Müzik dinlediğiniz bir ortamda konuşulanları anlamayı nasıl ifade edersiniz?
0: Çok kötü
10: Mükemmel
0
10
6. Kullandığınız cihazla seslerin berraklığını nasıl ifade edersiniz?
0: Çok kötü
10: Mükemmel
0
10
7. Kullandığınız cihazla kendi sesinizin doğallığını nasıl ifade edersiniz?
0: Çok kötü
10: Mükemmel
0
10
8. Seslerin yönünü saptama yeteneğinizi nasıl ifade edersiniz?
0: Çok kötü
10: Mükemmel
0
10
9. Kullandığınız cihazda rahatsız edici seslerin olmamasını nasıl ifade edersiniz?
0: Çok kötü
10: Mükemmel
0
10
10. İşitme cihazınızı kullanmaktan duyduğunuz memnuniyeti nasıl ifade edersiniz?
0: Çok kötü
10: Mükemmel
0
10
- 120 -
İŞİTME CİHAZI KULLANMAK ve İŞİTME CİHAZI HAKKINDA;
11. İşitme cihazınızın dış görüntüsünü nasıl ifade edersiniz?
0: Çok kötü
10: Mükemmel
0
10
12. İşitme cihazınızın kullanışlılığını nasıl ifade edersiniz?
0: Çok kötü
10: Mükemmel
0
10
13. İşitme cihazı kullanmanızın kendinize olan güveninizi artırdığını düşünüyor
musunuz?
0: Hiç
10: Tam olarak arttırdı
0
10
14. İşitme cihazı kullanımı, karşınızdaki kişinin söylediklerini tekrar ettirme
oranında bir düşüş sağladı mı?
0: Hiç sağlamadı
10: Hiç tekrar ettirmiyorum
0
10
15. Kullandığınız cihazının etraftaki bütün sesleri yükseltmesinden şikayetçi
misiniz?
0: Çok şikayetçiyim. Cihazı kullanmamı engelleyecek ölçüde rahatsız
10: Hiç şikayetçi değilim
0
10
- 121 -
16. İşitme cihazı kullandıktan sonra insanlarla olan iletişiminizde iyileşme olup
olmadığını nasıl ifade edersiniz?
0: Hiç olmadı
10: İletişimim tamamen düzeldi
0
10
17. İşitme cihazı kullanmak telefon görüşmelerinizi kolaylaştırıyor mu, nasıl ifade
edersiniz?
0: Hiç kolaylaştırmıyor. Telefonda kullanmıyorum
10: Mükemmel
0
10
18. İşitme cihazı kullandığınızın çevreden bilinmesinden rahatsız mısınız?
0: Çok rahatsızım cihazı kullanmak istemiyorum
10: Hiç rahatsız değilim
0
10
19. Genel olarak düşündüğünüzde işitme cihazı kullanmayı nasıl ifade edersiniz?
0: Yararsız ve rahatsız
10: Faydalı ve konforlu
0
10
20. İşitme cihazınızı sürekli bakıma götürme ihtiyacı duyuyor musunuz?
0: Sürekli problem yaşıyorum, sürekli götürüyorum
10: Hiç problem yok, hiç götürmedim
0
10
- 122 -
Ek 9
: Üç Heceli Kelime Listesi*
HARİTA
KAPALI
DEĞERLİ
KIZILCIK
KİLİMCİ
FOTOĞRAF
MARMARA
ÇİLİNGİR
TABAKA
SİPARİŞ
HEDİYE
YASEMİN
YAKACAK
KIYMETLİ
PATLICAN
TEBEŞİR
KOLONYA
DÖNEMEÇ
CESARET
GELİNCİK
SİNEMA
KARANLIK
ELBİSE
KAHVECİ
ESİNTİ
TÜKENMEZ
BADANA
KIZAMIK
LACİVERT
MAYDANOZ
SALINCAK
KAÇAMAK
PAPATYA
KANARYA
KİTAPLIK
ODUNCU
AYDINLIK
GİYECEK
ÇANKIRI
AKASYA
HARİKA
BOYALI
GÜVERCİN
ŞİKÂYET
GEZİNTİ
BAYRAKLI
YOĞURTLU
KIVILCIM
KARAVAN
GELENEK
HAMARAT
HASTALIK
FABRİKA
BEGONYA
MAKİNA
HÜNERLİ
DEMİRCİ
ARALIK
ÖĞRENCİ
HATALI
HEMŞİRE
KULAKLIK
SEKRETER
HASTANE
EMANET
HAVADAR
OKYANUS
YASAMA
LOKANTA
GÖRENEK
PASKALYA
DOKUMA
AĞUSTOS
KARANFİL
ÇEKMECE
PARMAKLIK
HALICI
ÜNİTE
PASTANE
BEREKET
MERDİVEN
SONBAHAR
ÇAYDANLIK
DOMATES
TEDAVİ
SIRADAĞ
KAYMAKLI
TÜKETİM
SÜPÜRGE
BAHARAT
ASANSÖR
İŞİTME
OTOBÜS
KÖSTEBEK
BANKACI
COĞRAFYA
SARIYER
HARABE
ECZANE
KIRMIZI
HARİTA
LİMONLU
SERİNLİK
KANEPE
HAREKET
ARACI
ADANA
POSTACI
HAZİRAN
ELEMAN
PUSULA
KÖSTEBEK
TABURE
KIVIRCIK
ETİKET
TELEFON
CEVİZLİ
TUTACAK
SÜREKLİ
ALMANYA
ŞEKERLİ
İNDİRİM
GEMİCİ
SANDALYE
HAZİNE
KAFADAR
FISTIKLI
EFLATUN
IHLAMUR
DERECE
YÜKSEKLİK
TARAFSIZ
DANIŞMA
ÖNERİ
SİGORTA
KİRACI
KAPLICA
ARKADAŞ
HARİTA
HÜRRİYET
KORKULU
ÇİÇEKLİ
DAĞITIM
DENETİM
HİKÂYE
SATILIK
AKARSU
ÜRETİM
KELİME
SANAYİ
*Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Odyoloji Ünitesi’nde Türkçe için geliştirilen üç heceli kelime listesi
- 123 -
Ek 10
: FD - 300 Fonetik Dengeli Tek Heceli Kelime Listesi*
Kas
Beş
Az
Çay
Lav
Kir
At
Göz
Borç
Ot
Kep
Çam
Ney
İn
Düş
Fil
Dik
Ol
Üç
Kar
Et
Ön
Biç
Sen
Bir
Laf
Hür
Kor
Ot
Kalp
Küf
Diş
Kaz
Al
Ser
An
Saz
Muz
Çok
Sarp
Böl
Hiç
Fon
Ak
Muş
Tez
Var
Şok
Pes
Örf
Ol
Dost
İp
Far
Yün
Çat
Leş
Kül
Zarf
Mes
Bek
Koç
Pot
Kem
Rey
Kim
Pay
Fal
Bal
Şık
Mis
Çit
Sel
Net
Tuş
Buz
Post
Harf
Aç
Şen
Şef
Nal
Af
Nar
Dün
Ruh
Pek
Sap
Sat
Söz
Koz
Dağ
Çiz
Raf
Yar
Cop
Ürk
Tel
Fer
Tül
Nem
Fiş
Zar
Kız
Hat
Cep
Git
Bas
Boy
Set
Ve
Terk
Çar
Kor
Baş
Yıl
Tap
Kan
Sis
Tay
Türk
Kök
İç
Şal
Han
Şu
Yaş
Pil
Bel
Güz
Püf
Ek
Ver
Zam
Kurt
Küp
Yüz
İz
Çak
Yık
Yem
Din
Aş
Kaç
Şap
Bey
Zıt
Loş
Renk
Lif
*Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Odyoloji Ünitesi’nde Türkçe için geliştirilen tek heceli fonetik kelime listesi
- 124 -
11. ÖZGEÇMİŞ
Orhan TANRIVİRAN
Doğum yeri ve tarihi
: Ankara / 01.08.1978
Tel
: 0312 434 52 70
E-mail
: tanriviranorhan@hotmail.com
Medeni hali
: Evli
Eğitim:
2005 – 2009 Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi
KBB Anabilim Dalı Odyoloji Ses ve Konuşma Bozuklukları Yüksek Lisans
Programı / Ankara
1999 – 2004 Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi
İşletme Bölümü / Eskişehir
1996 – 1998 Hacettepe Üniversitesi SHMYO
Odyometri / Ankara
Görev Yeri:
Akademi İşitme Sistemleri San. Tic. Ltd. Şti. / Ankara
Yabancı Dil:
İngilizce
- 125 -
Katıldığı Toplantılar ve Kurslar:
26. Türk Otorinolarengoloji ve Baş Boyun Cerrahisi Kongresi / Antalya
2001
1. Ulusal Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Kongresi / Ankara 2002
Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Eğitim Günleri 1 İşitme Cihazları
Sempozyumu / İstanbul 2003
Oticon A / S Adapto İşitme Cihazları Eğitim Semineri / Kopenhag 2003
28. Ulusal Türk Otorinolarengoloji ve Baş Boyun Cerrahisi Kongresi /
Etkin İşitme Cihazı Uygulaması Eğitsel Kursu / Antalya 2005
Hacettepe Üniversitesi Eğitim Günleri Semineri Dijital İşitme Cihazları ve
Programlama / Bartın 2006
Bernafon İşitme Cihazları Eğitim Semineri / İstanbul 2007
- 126 -
Download