8. EGE ve YUNAN UYGARLIKLARI

advertisement
İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI
1.MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI
Sümerlerde köleler hariç, her erkek asker
sayılmış, ordu yaya ve savaş arabalarını
kullanan süvarilerden oluşmuştur.
Mezopotamya, kelime anlamıyla iki nehir
arasında kalan bölge anlamına gelir.
Çok tanrılı bir inanca sahip olan Sümerler,
ölümden sonraki yaşama inanmamışlardır.
Fırat ve Dicle nehirleri arasında kalan
bölgede; nehirlerin doğduğu yerden Bağdat’a
kadar olan kesime yukarı Mezopotamya;
Bağdat’tan Basra Körfezine kadar olan
bölüme de aşağı Mezopotamyadenir.
En önemli tanrıları;
Anu: Baş tanrı (Gılgamışta geçen Gök tanrısı)
Enki: Bilgelik
Nanna: Ay
a. Sümerler
Utu: Güneş
MÖ 4000 yıllarına doğru aşağı
Mezopotamya’ya gelerek yerleşmişler;
bataklıkları kurutarak tarım alanları
açmışlardır.
İştar: Aşk ve Bereket
Gılgamış, Yaratılış ve Tufan destanları
Sümerlere aittir.
Sümer dilinin, Türkçe gibi sondan eklemeli bir
dil olması, Sümerler ’in Orta Asya kökenli
oldukları tezini güçlendirmektedir.
Siteler, etrafı surlarla çevrili, ‘’Ziggurat’’ adı
verilen 7 katlı tapınakların etrafında
kurulmuştur.
Mezopotamya’da ‘’Site’’ adı verilenilk
şehirdevletlerini Sümerler kurmuşlardır.En
önemlileri Ur, Urug, Lagaş, Kişolan bu
devletlerarasında siyasi ve ekonomik
nedenlerle sık sık savaşlar meydana gelmiştir.
Zigguratların en alt iki katı depo; orta katları
tapınak; en üst katları ise gözlemevi olarak
kullanılmıştır.
Sitelerin başında ‘’Patesi (Ensi) adı verilen;
ülkeyi tanrı adına yönettiklerini iddia
edenrahip-krallar yer almıştır. Bu da
Sümerlerin teokratik bir yönetime sahip
olduklarını gösterir.
Zigguratlara konulan eşyaların kayıtlarını
tutmak amacıyla konulan işaretler sayesinde
MÖ 3500’lü yıllarda çivi yazısını icat ederek
tarihi devirlerin başlamasına neden
olmuşlardır.
Patesi, etrafındaki sitelere hâkim olursa,
‘’lugal’’; Sümer ülkesine hâkim olursa ‘’lugal
kalma’’ unvanı alırdı.
İdeogram:Çivi yazısında bir kavramı ifade
eden işaretlere verilen isimdir.
Sümerler, astronomi alanında gelişmiş,5
gezegen ve burçları bulmuşlar; ay yılı esaslı
takvimi kullanmışlardır. Takvime olan
gereksinim nehirlerin taşma zamanını
hesaplama amaçlıdır.
Devlet yönetiminde krala yardımcı olan
danışma meclisleri bulunurdu. Aynı zamanda
Sümer kralları dini törenleri yönetir, ordunun
başında sefere çıkardı.
Ayrıca Matematik ve Geometri alanlarında
gelişme göstererek dört işlemi kullanmışlar;
Sümerlerde krallar ve rahipler en üst sınıfı
oluştururken, halk, hürler ve köleler olmak
üzere iki sınıfa ayrılmıştır.
1
yüzey ve hacim ölçmeyi gerçekleştirip, daireyi
360 dereceye bölmüşlerdir.
İlk dönemlerinde şehir devletleri halinde
örgütlenmişler; MÖ 3000 yıllarında ‘’Sus’’
sitesi prensi diğer siteleri de egemenliği altına
alarak Elam Krallığını kurmuştur.
Sümer kralı Urgakina, kölelik devrine son
vermek ve güçsüzleri koruyan bir düzen
kurmak için fidye-bedel esasına dayanan
Urgakina Kanunlarını yapmıştır.
Elamlar, madencilik, çömlek yapımı ve
seramik sanatında ilerlemişler; çivi yazısını
kullanmışlardır.
NOT:Tarihin bilinen ilk yazılı kanunlarıdır.
Elamlara, Asurlar son vermiştir.
Daha sonra kralUrnamu’dabazı hukuki
düzenlemeler yapmıştır.
d. Babiller (Amurrular)
Samilerin bir kolu olanAmurrulartarafından
kurulmuştur.
b. Akadlar
Başkenti Babil’dir.
Sami kökenli Akadlar, MÖ 4000’lerde Arap
Yarımadasından gelerek Orta
Mezopotamya’ya yerleştiler.
Asurların varlığına son vererek bugünkü
Şırnak bölgesinde kurulmuştur.
I.Babildevletinin Hititler tarafından
yıkılmasının ardından, II. Babil
devletikurulmuş, bu devlete de Persler
tarafından son verilmiştir.
Sümer şehir devletlerini yıkarak kral Sargon
döneminde devlet haline gelmişler; kısa
sürede Mezopotamya’ya hâkim olmuşlardır.
Bir diğer önemli kralları Naram-Sin’dir.
I.Babil kralı Hammurabi, dine dayalı devlet
anlayışı yerine, gücünü ordudan alan mutlak
krallık anlayışını getirmiştir. Aynı
zamandaHammurabi, ceza, ticaret, mülkiyet
alanlarında dönemin en güçlü kanunlarını
yapmıştır.
Yöneticilerine Kent Kralı imgesinin yerine
‘’Evrenin Kralı’’ imgesini kullanmışlardır.
Başkentleri Agade şehridir.
İlk düzenli ordu sistemini kuran Akadlar; ilk
imparatorlukyapısı gösteren devlettir.
NOT:Hammurabi kanunları ‘’Kısas’’ esaslı
Sümer kültüründen etkilenen Akadlar,
kurdukları imparatorluk sayesinde Sümer
kültürünü Ön Asya’ya yaymışlardır.
olup; dünyanın en sert kanunları ve ilk
anayasa örneği olarak bilinir.
Babiller, Sümerlerin etkisinde kalarak
tapınaklarına Ziggurat adını vermişlerdir.
Zafer Anıtı bu dönemden kalan en önemli
eserdir.
Tıp ve astronomi alanlarında ilerlemişlerdir.
Akadlar MÖ 2100 yıllarında Sümerler
tarafından ortadan kaldırılmışlardır.
Mimari açıdan Mezopotamya’nın en gelişmiş
uygarlığı olup; Babil asma bahçeleri ve
kuleleri kral Nabukadnezartarafından
yaptırılmışen güzel örneğidir.
c. Elamlar
Sümer ülkesinin doğusunda yaşamış; Sümer
egemenliğine son vermişlerdir.
Babillerin baş tanrısı Marduk’tur.
2
MÖ 3000 yıllarında kral Menes, Mısır’a
tamamen hakim olarak ilk kez siyasi birliği
sağlamıştır. Kral Menes’le beraber Mısır’da
‘’Firavun’’ adı verilen dini ve siyasi gücü olan
Tanrı-kralların yönetimi başlamıştır.
e. Asurlar
Asular, yukarı Mezopotamya’da
yaşamışlar;toprakları tarıma elverişli
olmadığından hayvancılık ve ticaretle
uğraşmışlardır. Askeri güce dayalı bir
imparatorluk kurmuşlardır.
İlk firavun; Narmer’dir.
Firavunlar döneminin en önemli olayı, MÖ
1280’ de Hititlerle yapılan Kadeş Anlaşması
olmuştur.(II. Ramses-III. Hattuşili arasında)
En önemli kralları Ninutra ve Şarru-Ken’dir.
Başkentleri Ninovaolan Asurlar, Anadolu’da
Kültepe, Alişar ve Boğazköy’de ticaret
kolonileri kurarak, ‘’Karum’’ adı verilen
pazarlar kurup; yazıyı Anadolu’ya
taşımışlardır.
NOT:Bu anlaşma tarihte bilinen ilkyazılı
anlaşmadır.
Firavunların her sözünün kanun olarak kabul
edilmesi, yazılı hukuk kurallarının gelişimini
yavaşlatmıştır.
Sard’danbaşlayıpNinova’yakadar uzanan ‘’Kral
Yolu’’ denilen ticaret yolunu açmışlardır.
Mısır’da toplum;
Anadolu’daki ilk yazılı kaynaklar, Asurlu
tüccarların bıraktıkları Kültepe’deki
tabletlerdir.
Firavun
Rahipler, Askerler, Kâtipler
Asurlular, tarihte bilinenilk
kütüphaneyiNinova’dakurmuşlardır.
Tüccarlar ve Zanaatkârlar
Heykeltıraşlıkta önemli gelişmeler
gösterenAsurların kabartmaları ünlüdür.
Çiftçiler
Köleler
Kalah, Ninova, Dur Şarukkin en önemli
şehirleridir.
Olmak üzere sınıflara ayrılmıştır.
2.MISIR UYGARLIĞI
Mısır ekonomisi tarım, ticaret ve madencilik
olmak üzere bölümlere ayrılmıştır.
Afrika’nın Kuzeydoğusunda yer alan Mısır’da
ilk yerleşmeler, Nil Nehri kıyısında olmuştur.
Mısırlılar, Hiyeroglif denilen bir resim yazısı
kullanmışlar, yazılarını papirüs bitkisinden
yapılan kâğıtlara yazmışlardır.
Heredot’a göre Mısır, Nil’in bir armağanıdır;
Mısır’a hayat veren kaynak Nil ırmağıdır.
Çok tanrılı dine inanan Mısırlılar, ölümden
sonra aynı bedende tekrar dirileceklerine
inandıklarından ölülerini mumyalamışlardır.
Mumyalama teknikleri sayesinde insan
vücudunu tanıyan Mısırlılar, tıp ve eczacılıkta
gelişmişlerdir.
Mısır, tarih öncesi dönemleri sırasıyla
yaşamıştır. Bunun en önemli nedeni kapalı
(çevre uygarlıklarla etkileşiminin az olması) bir
uygarlık olmasıdır.
Mısır’da ilk siyasi teşkilatlanma ‘’Nom’’ adı
verilen şehir devletleridir.
Matematikte ondalık sayı sistemini
bulmuşlar, ilk defa dört işlemi kullanmış, ‘’pi’’
3
sayısını bugünkü değerine yakın
hesaplamışlardır.
valiler bulunur. Satraplar her yıl kralın
görevlendirdiği kişiler tarafından teftiş edilip
yetersiz görülen kişiler görevden alınırdı.
Mısırlılar, geometride de önemli ilerleme
kaydetmiş, tarla sınırlarını hesaplamada bu
bilimden yararlanmışlardır.
Persler, Zedüşt dinini benimsemişlerdi. Bu
dinde iyiliği ‘’Ahuramazda’’, karanlık ve
kötülüğü, ‘’Ahriman (Angramanyu)’’ temsil
etmiştir. Zerdüştlüğün temelini iyilikle
kötülüğün mücadelesi oluşturmuştur. Çok
tanrılı Zerdüşt dininin tapınaklarına
‘’Ateşgede’’ denilir.
Nil’in hareketlerini incelemeleri astronomide
gelişmelerine katkıda bulunmuş; bu da güneş
yılı esaslı takvimi bulmalarını sağlamıştır.
Mısır’dafiravunlar için Piramit; halk içinse
labirentadı verilen mezarlar yapılmış;
ölümden sonra yaşam inancından dolayı
içlerine günlük hayatta kullanılacak eşyalar
konmuştur.
Persler döneminde haberleşme, ulaşım ve
düzenli bir posta örgütü vardı.
NOT:İlk posta örgütünü Persler kurmuştur.
KeopsPiramiti:Mısır firavunu Khufu adına
Mimaride ‘’Pers Üslubu’’ denen bir tarz
yaratmışlardır.Bu dönemden kalan en
önemlieserPersepolis Sarayı’dır.
yapılmış en büyük piramittir.
Hitilerle Mısırlılar arasında Suriye hâkimiyeti
için MÖ 1296’da başlayanKadeş Savaşı
yapılmış; MÖ 1280’de Kadeş Anlaşması
imzalanmıştır. Bu anlaşma aynı zamanda
Asurlara karşı yapılmış bir ittifak anlaşmasıdır.
4. HİNT UYGARLIĞI
Hint Medeniyetiİndus ve Ganj nehri civarında
kurulmuştur. Doğal kaynakları açısından
zengin olan Hindistan, bu özelliğinden dolayı
pek çok kavmin istilasına uğramıştır.
3. İRAN UYGARLIKLARI
İran’ın ilk zamanlarında farklı bölgelerde
değişik kavimlerin prenslikler kurduğu
bilinmektedir. Bu kavimlerden Medler ve
Persler İran kültüründe önemli bir yer
tutmaktadır.
Bunlardan birisi de Ariler’dir. Ariler, MÖ
1500’lerde Orta Asya’dan Hindistan’a
gelmişler; siyasi, sosyal ve kültürel yapılarını
bu bölgeye taşımışlar, ancak burada merkezi
bir otorite sağlayamamışlardır. Bu nedenle
Hindistan, ‘’Racalık’’ adı verilen küçük
prenslikler tarafından yönetilmiştir.
Medler, MÖ VII. Yy ortalarında siyasi bir güç
oluşturmuşlar, Keyeksardöneminde bağımsız
olmuşlardır.
Ariler, Hindistan’a gelmeleriyle birlikte ‘’Kast
Sistemini’’ de bu bölgeye taşımışlardır. Bu
sistem, meslekleri babadan oğula geçen ve
sınıflararası geçiş olmayan oldukça katı bir
sistemdir. Buna göre;
Med devletine Persler son vermiş; Pers
devletini de Büyük İskender ortadan
kaldırmıştır.
Pers İmparatorluğu mutlakıyetle yönetilmiştir.
Hükümdarların yetkileri sınırsız olup, istekleri
kanun niteliği taşır.
Brahmanlar (Din adamları)
Kşatriyalar (Raca, asker ve asiller)
Ülke, ‘’Satraplık’’ adı verilen eyaletlere
bölünüp, başlarında ‘’Satrap’’ adı verilen
Vaysiyalar (Tüccar ve Çiftçiler)
Südralar (Köylüler)
4
dini öğretinin temeli erdem ve görev ahlakına
dayanır.
Paryalar (Köleler)
Kast Sistemine ilk başkaldırı ‘’Buda’’
tarafından gerçekleştirilmiş, ancak baskılar
karşısında Çin’e gitmek zorunda kalmıştır.
Çinliler, kâğıt, matbaa, pusula ve barutu icat
ederek dünyada birçok gelişmeye öncülük
ettiler.
Kast sistemi, Gazneli Mahmut’un Hindistan’a
düzenlediği 17 seferin ardından İslamiyet’in
yayılmasıyla zayıflamış; 1946’da Hindistan’ın
bağımsız olmasıyla ortadan kalkmıştır.
6. DOĞU AKDENİZ UYGARLIKLARI
a. Fenikeliler:
Hindistan’la ilgili ilk bilgiler, ‘’Veda’’ adı verilen
dini içerikli metinlerde geçmiştir.
Doğu Akdeniz sahil şeridi ile Lübnan dağları
arasında kurulmuş olan Fenikeliler, Sur, Sayda,
Biblosgibi liman şehirleri kurmuş; Mısır’la
ticari ilişkilere başlamışlardır.
Hindistan’da ayrıca, Vedacılık, Brahmanizm,
Hinduizm, Budizm, Hıristiyanlık ve İslamiyet
gibi dinler etkili olmuştur.
Fenikeliler, çok tanrılı inanca sahiptirler; her
şehrin bir tanrı veya tanrıçası vardır.
5. ÇİN UYGARLIĞI
Bulundukları bölgenin tarıma elverişli
olmamasından dolayı, Akdeniz kıyılarında
ticaret kolonilerimeydana
getirmişlerdir.Ticaret aracılığıyla doğu
ülkeleriyle Akdeniz ülkeleri arasında kültürel
bir etkileşim başlamıştır.
Çin, Asya kıtasının güneydoğusundaSarıırmak
ve Gökırmakçevresinde geniş topraklara sahip
bir medeniyettir.
Çin uygarlığının oluşmasında Çin kültürünün
yanında, Türk, Moğol ve Tibet kültürlerinin de
etkisi olmuştur.
Fenikeliler, harf yazısını bulmuş; 22 harften
oluşan Fenike alfabesini oluşturmuşlardır.
Yunan ve Romalılar tarafından geliştirilen bu
alfabeye yeni harfler ekleyerek bugünkü Latin
alfabesini meydana getirmişlerdir.
Çin hakkında bilgilere MÖ XI. Yy’da
rastlanmıştır.
Merkezi otoritenin güçlü olduğu Çin, tarih
boyunca hanedanlar tarafından yönetilmiş,
MÖ III. Yy’dan itibaren siyasi birliğini
tamamlayıp, güçlü bir imparatorluk haline
gelmiştir.
b. İbraniler:
Eski çağda Suriye ile Mezopotamya arasında
göçebe olarak yaşamışlar, daha sonra Filistin’e
yerleşmişlerdir.
Çin’de tanrının oğlu unvanını taşıyan
imparatorların kutsal olduğuna inanılırdı.
Burada MÖ 1040’lara doğru bir krallık
kurmuşlar; bu krallığın başına geçen Hz.
Davut, Kudüs şehrini kurarak burayı başkent
yaptı.
Çin’de sosyal yapıyı, asiller ve köylüler
oluşturmuştur. Köylülere hürriyet hakkı
tanımayan bu sosyal yapıda sınıfların yaşayış
ve hukukları birbirinden farklıdır.
Hz. Süleyman’ın ölümünden sonra İbraniler
arasında birlik bozulmuş; İsrail ve Yuda
(Yahudi) olmak üzere iki devlet haline
gelmişlerdir.
Çin’de en yaygın dinler, Konfiçyüsçülük,
Taozim ve Budizm’dir. Çin uygarlığının
temeliKonfüçyüsçülüktemeline dayanır. Bu
5
Bu iki devletin mücadelesinden yararlanan
Asurlar, MÖ VIII. Yy’daİsrail Devleti’ne son
vermişlerdir.
Bilinen ilk kralları Labama’dır.
Başlangıçta Hitit krallığı, feodal beyliklerden
oluşmuştur. Daha sonraları merkezi krallık
güçlenerek eyaletlere merkezden valiler
atanmıştır.
MÖ VI. Yy’ın ikinci yarısında II. Babil
devletiYuda Devletini yıkmış ve Yahudileri
Babil’e sürmüş; Mescid-i Aksa’yı da
yıkmışlardır.
NOT:Buradaki amaç, merkezi otoriteyi
güçlendirmektir.
NOT:İlk Çağ uygarlıkları içerisinde ilk tektanrılı
Hitit kralları başkomutan, başrahip ve
başyargıç yetkileri almışlardır.
dine inanan topluluk İbranilerdir. Museviliği
(Yahudilik) milli bir din olarak kabul
etmişlerdir.
İlk dönemlerde kralın yetkileri ‘’Pankuş
Meclisi’’ adı verilen bir Danışma Meclisi
tarafından kısıtlanmıştır. Ancak, imparatorluk
döneminde meclisin yetkileri azalırken, kralın
yetkileri artmıştır.
7. ANADOLU UYGARLIKLARI
Anadolu, ticaret ve göç yolları üzerinde
bulunması, Asya ile Avrupa’yı birbirine
bağlaması, topraklarının verimli olması ve
iklimin insan yaşamına uygun olması gibi
nedenlerle birçok kültüre ev sahipliği
yapmıştır.
Hititlerde kraldan sonra gelen en yetkili kişi
‘’Tavananna’’ denilen kraliçedir. Tavananna,
dini törenlere başkanlık yapar, kral savaşa
gittiğinde ülkeyi yönetirdi.
Bu durum Anadolu’da farklı kültürlerin
Anadolu’da görülmesine neden olmuştur.
Hitit kralları yaptıkları tüm işleri ‘’Anal’’
denilen yıllıklara kaydeder; kral öldükten
sonra mezarlarına konurdu. Buradaki amaç,
kralın öldükten sonra tekrar dirileceği ve
tanrılarına hesap vereceği düşüncesidir.
a. Hititler (Hattiler-Etiler)
Hattiler, Hititlerden önce Anadolu’ya gelip
yerleşmişler, bir süre hüküm sürdükten sonra
Hitit kültürü içinde yaşamaya devam
etmişlerdir.
NOT:Anallarda krallar zaferleri kadar
yenilgilerinden de bahsetmiştir. Bu da
anallarınobjektif olduğunu kanıtlar.
Kafkaslar üzerinden Anadolu’ya gelerek
yerleşen Hititler, Hattuşaş (Boğazköy)
merkezli olarak Anadolu’ya yerleşmişlerdir.
NOT 2:Hititler döneminde Anadolu’ya bin
tanrı ili de denilmiştir.
Eski Hitit Krallık Dönemi
Kral Telepinuş, çıkardığı bir yasayla krala
kendisinden sonra gelecek kişiyi seçme hakkı
vermiştir.
Yeni Hitit Krallık Dönemi
NOT:Amaç, taht kavgalarına engel olarak
Hitit tarihi 3 bölümde incelenir:
merkezi otoriteyi arttırmaktır.
Geç Hitit Şehir Devletleri
Hititler, Mezopotamya’dan aldıkları kanunlara
eklemeler yaparak Anadolu’daki ilk kanunları
oluşturmuşlardır.
Hititler, en güçlü dönemlerini Yeni Hitit
Döneminde yaşamışlardır. Anadolu’daki
birçok krallık hâkimiyet altına alınmıştır.
6
Fidye esasına dayalı bu kanunlarda, kölelere
mülkiyet hakkı tanımışlardır.
c. Urartular
Doğu Anadolu’da Asya kökenli
Hurrilertarafından kurulmuşlardır.
NOT:Hitit yasaları Medeni Kanunun ilk
örnekleri olarak kabul edilir.
Urartuların merkezi Van (Tuşpa)’dır.
Hitit sanatının en önemli örnekleri İvriz ve
Yazılıkaya kabartmalarıdır.
Savaşçı bir toplum olan Urartular; maden
işlemeciliği, kaya oymacılığı, kabartma sanatı,
resim gibi sanat dallarında ilerlemişlerdir.
Hititlerle Mısırlılar arasında yapılanKadeş
Anlaşması ilk yazılıanlaşmadır.
Urartular, sulama kanalları, su bentleri ve
kaleler yapmışlardır.
NOT:Hititlerin başkenti Hattuşaş, UNESCO
tarafından Dünya Mirasları listesine
alınmıştır.
Kimmer saldırılarıyla sarsılan Urartulara
Medlerson vermiştir.
b. İyonyalılar
d. Frigyalılar
İyonya, İzmir ile Büyük Menderes arasındaki
bölgeye verilen addır.Dorlarınbaskısı sonucu
Akaların bir kısmı Yunanistan’dan Batı
Anadolu’ya göç etmişler ve burada şehir
devletleri kurmuşlardır. İyon şehir devletleri
arasında en tanınmışları; Efes, Milet, Foça ve
İzmir (Smyrna) dır.
Ankara Polatlı ve Eskişehir arasında kalan
bölgede Gordion merkezli kurulmuşlardır.
Bilinenilk krallarıGordios’tur.
Frigler, tarım ve hayvancılıkla uğraşmışlar,
tarımı koruyan oldukça sert yasalar
yapmışlardır. Bu kanunlara göre ‘’Öküz
öldürmenin ve saban kıranın cezası
ölümdür.’’
Şehir devletleri arasında siyasi birlik yoktur;
ancak kültürel birlik sağlanmıştır.
İyonya,ilk çağın en önemli bilim-kültür
merkezi haline gelmiştir. Özgür düşünce
ortamı ve ekonomik gelişmişlik bu
ilerlemenin en önemli sebebidir.
Dini inaçlarında tabiat olaylarından
etkilenmişler, ‘’Kibele’’ adı verilen tabiat
tanrıçasının sonbaharda öldüğüne,
ilkbaharda yeniden dirildiğine inanmışlardır.
İyon şehir devletleri, deniz ticareti ve
kolonicilikleuğraşmışlardır.
En önemli kralları Midas’tır Midas’ın mezarı
en önemli kalıntıdır.
Fenike alfabesini kullanan İyonlarda, pozitif
bilimlerle uğraşan Tales özgür düşüncenin
temellerini atmış, ayrıca Pisagor ve Hipokrat
gibi bilim adamları yetişmiştir. Tanrılarını
insan gibi düşünmüş;Persler’inAnadolu istilası
sırasında yıkılmışlardır.
Tapatesadı verilen kilim dokumacılığı ve ilk
hayvan hikayeleri (fabl) Friglerden kalan
miraslardır.
e. Lidyalılar
Batı Anadolu’da Gediz ve Büyük Menderes
arasında kalan bölgede kurulmuşlardır.
Efes Artemis Tapınağı ve Samsun Hero
tapınağı bu dönemde inşa edilmiştir.
Başkentleri Sard şehridir.
7
Ticarete büyük önem vermişler, bunun için de
Mezopotamyaya kadar uzanan ‘’Kral Yolunu’’
açmışlardır.
b. Miken(Aka) Medeniyeti
Bu medeniyet Anadolu ve Avrupalı kavimlerin
karışmasından meydana geldiği kabul edilen
Akalar tarafından kurulmuştur.
MÖ 700’lerde parayı bulmuşlar, böylece takas
yollu ticaret hayatı sona ermiştir.
Şatoları ve kuyu mezarları ünlüdür.
Paranın kullanılmaya başlanması banka ve
tefecilik faaliyetleri başlamıştır.
Akalar, Çanakkale bölgesinde yaşayan
Truva’lılarla savaşmışlardır, tarihe Truva
savaşları olarak geçen bu olay, aynı zamanda
‘’Boğazlar Hakiiyeti’’ için de yapılan ilk savaştır.
Lidyalılar, paralı askerlik uygulamasından
dolayı kısa sürede Persler tarafından
yıkılmışlardır.
Bu savaş Homeros’un ‘’İlyada’’ destanına
konu olmuştur.
8. EGE ve YUNAN UYGARLIKLARI
Batı Anadolu kıyıları, Yunanistan,
Makedonya, Doğu Trakya’yı içine alan ve
güneyde Girit adası ile sınırlanan bölgedir.
c. Yunan Medeniyeti
Akalar, Dorlar ve yerli halkın kaynaşmasıyla
Yunan Medeniyeti oluşmuştur.
Ege medeniyetleri, doğudaki Mısır, Anadolu
ve Mezopotamya uygarlıklarından
etkilenmişler ve bu medeniyetleri kendi
kültürleriyle birleştirerek gelişmiş bir
medeniyet meydana getirmişlerdir.
‘’Polis’’adı verilen şehir devletleri oluşmuş,
bunlar içerisinde en önemlileri; Sparta, Korint,
Tebai ve Larissa’dır.
Yunan şehir devletleri, krallık, oligarşik,
tiranlık ve ilkel demokrasi şeklinde
yönetilmişlerdir.
a. Girit Medeniyeti
Ege bölgesindeki en eskimedeniyet bu adada
oluşmuştur.
Bölgenin dağlık yapısı ve tarıma elverişli
arazilerin azlığından dolayı deniz ticareti ve
koloniciliğeyönelmişlerdir.
Girit’te yapılan kazılarda toprağın en alt
katmanında köy yaşantısını ortaya koyan
bulgulara rastlanmıştır. Bu daGirit’te insan
yaşantısının Cilalı taş döneminde başladığını
göstermektedir.
NOT:Yunan ve İyon kolonileri sadece ticari
amaca dayanmaz. Bu koloniler yurt amaçlı
olarak ta kullanılmış; vatan olarak kabul
edilmiştir.
Girit medeniyetine ait bulgular, Anadolu
medeniyetine benzerlik göstermektedir.
Yunan şehir devletleri arasında siyasi birlik
yoktu. Atina ve Spartaarasında Mora ve Ege
denizine hâkim olmak için sürekli bir mücadele
yaşanmıştır. Pelopennes Savaşları olarak da
bilinen bu mücadele askeri ve siyasi güçlerini
zayıflatış; Makedonya Krallığının hâkimiyetini
tanımalarına neden olmuştur.
Bu bölgede yaşayanlar, deniz ticareti ve
koloniciliklegeçinmişlerdir.
Adada yaşamış olmalarından dolayı, kale ve
sur mimarisi gelişmemiştir. Knossosadı verilen
saraylar dünyaca ünlüdür.
Girit uygarlığı Akaların saldırısıyla son
bulmuştur.
8
Yunan felsefesinin ilk temsilcileri, Sokrates,
Platon, Eflatun ve Aristotales’tir.
Yunan uygarlıklarında halk,
Siyasi haklara sahip olanlar
Fenike alfabesini de geliştirmişlerdir.
Siyasi haklara sahip olmayanlar
Akropol: Yunanca şehir tepesi anlamına gelen
Toprağa bağlı hiçbir hakkı olmayan köylüler
ve eski Yunan şehirlerinin iç kalelerine verilen
isimdir.
Köleler olmak üzere sınıflara ayrılmıştır.
Parthenon Tapınağı:Eski Atina akropolünde
Sınıflar arası mücadelelerden dolayı, ‘’Arhon’’
adı verilen kanun koyucular iş başına
getirilmiştir. Başlıcaları;
bulunur.
9. BÜYÜK İSKENDER ve HELLENİSTİK
MEDENİYETİ
Drakon:Asilleri koruyan yasalar yapmış;
Atina kanunlarını yazlı hale getirerek ilk kez
bir sisteme bağlamıştır.
ayrılıklarını kaldırmış; halkı gelirine göre
sınıflara ayırmıştır. Halk ‘’Dörtyüzler Meclisi’’
veya ‘’Halk Meclisinde’’ yönetime
katılabilecekti.
Büyük İskender, Makedonya kralı II.
Filip’inoğlu ve Aristo’nun öğrencisidir. II Filip
dönemindeYunanistan’dakişehir devletleri
egemenlik altına alınmış ve Helen Birliği
sağlanmıştır. Büyük İskender’in tahta çıktığı
dönemde Batı Anadolu Pers hâkimiyetine
girince Persler üzerine sefere çıkmıştır.
Klistenes:Halk meclisleri kurup, halkı
Büyük İskender’in Asya Seferi
Solon:Asaletten kaynaklanan sınıf
yönetime katmaya çalışmıştır.
Büyük İskender 35 bin kişilik ordusuyla
Çanakkale Boğazı üzerinden Anadolu’ya
geçerek, Persleri, Granikos ve
İssosSavaşlarında mağlup ederek Suriye ve
Mısır’ı ele geçirmiştir.
!!! ÇOK ÖNEMLİ NOT:Dünyadaki ilk
demokrasi örneği olarak gösterilir.
NOT:Yapılan bu yasalara bakarak Yunan
uygarlığında yasaların giderek daha
demokratik hale geldiği söylenebilir.
Bir süre bu bölgede kaldıktan sonra Asur
ülkesine yönelmiş, bütün Mezopotamya’yı ele
geçirmiştir. Hayber geçidini aşarak
Hindistan’a giren İskender, askerlerin
isteksizliği ve yorgunluğu üzerine Babil’e geri
dönmüştür.
Yunanistan’da dini inanç çok tanrılı idi.
Tanrılarını insan şeklinde tasvir etmişlerdir.
Baş tanrı Zeus’tur. Tanrıları adınaOlimpus
Dağı çevresinde Olimpiyat adı verilen spor
yarışmaları düzenlemişlerdir.
Bu sefer sonucunda;
NOT:Olimpiyatlar, Yunan şehir devletleri
Bu sefer sonucunda Büyük İskender adına
birçok şehir kurulmuş,
arasında kültürel birliğinoluşmasında etkili
olmuştur.
Bu şehirlerde kütüphaneler açılmış,
Tarih, tıp, edebiyat, geometri, matematik,
astronomi alanlarında önemli çalışmalar
yapmışlardır.
Beraberinde götürdüğü bilim adamları Doğu
medeniyetine ait eserleri inceleyip yeni
eserler yazdı.
9
İskenderiye Feneri bu dönemden kalan en
önemli mimari eserdir.
NOT:Bütün bunların sonucunda Doğu-Batı
kültürlerinin kaynaşmasıyla ‘’Hellenistik
Kültür’’ ortaya çıktı.
Phalanks Birlikleri:Büyük İskender’in uzun
İskender 33 yaşında ölünce ülke generalleri
arasında paylaşılmış; toprakları üzerinde 3
krallık kurulmuştur. Bunlar;
mızraklı (sarissa) ve hareket kabiliyeti yüksek
askerlerden oluşan birliğidir.
Hoblit:büyük İskender’in askerleridir.
Mısır’da kurulanPtolomeler,
Babylon:İmparatorluğun başkenti (Babil).
Makedonya’da Antigonitler,
Diadokhlar:Büyük İskender’in haleflerine
Anadolu’dan Hindistan’a uzanan
Selevkoslardır.
verilen isim
10. ROMA UYGARLIĞI
Selevkoskrallığının parçalanmasıyla;
İlk çağın en büyük imparatorluğu olarak kabul
edilen Roma, İtalya yarımadasında doğmuştur.
İtalya’da yapılan arkeolojik kazılar, bölgede
kültürün Yontma taş çağına kadar indiğini
göstermektedir.
Anadolu’da Pontus, Kapadokya, Bitinya ve
Bergamakrallıkları ortaya çıkmıştır.
İskender, ülkeyi Perslerde olduğu
gibiSatraplıklarabölmüş; doğudaki
satraplıkların başına Persleri, batıdaki
satraplıkların başına da Makedonları
atamıştır.
İtalya’ya göçler sonucu gelen ilk kavim
İtalikler olmuştur. İtaliklerden sonra
bölgeyeEtrüskler gelmiştir. Roma
medeniyetinin temelini Etrüskler atmıştır.
Ancak, askeri yönetimle sivil yönetimi
birbirinden ayırmış; Pers sarayının protokol
kurallarını benimsemiştir.
Roma’da siyasi yapı, önce krallık, daha sonra
Cumhuriyet, en son da İmparatorluk
olmuştur.
NOT:Bu uygarlık, MÖ IV. Yy’dan MS II.
Yy’akadar Çin’den Roma’ya kadar olan
bölgede etkili olmuştur. Bu uygarlık önce
Roma, sonra da İslam Medeniyetinin
(Abbasiler Dönemi) doğması ve gelişmesinde
etkili olmuştur.
Krallık döneminde krallar, ihtiyarlar meclisi
tarafından teklif edilmiş, ‘’kuria’’ adı verilen
halk meclisi tarafından seçilmiştir. Kral
senatoya karşı sorumludur.
Romalılar, Batı
Akdeniz’deKartacalılarlayaptıklarıPön
Savaşlarıyla bölgeye hâkim oldular. Daha
sonraki dönemde Makedonya, Anadolu,
Suriye ve Mısır da Romalıların hâkimiyetine
girmiştir.
NOT 2:Bergama Krallığındaki Asklepion
sağlık kentiünlü bir tedavi merkezidir. Kentin
giriş kapısı Viran kapı olarak varlığını
sürdürmektedir. Bu kapıda ‘’Bütün tanrılar
adına kurulmuş bu kutsal yere, yalnız ölüm
tanrısı Hades giremez’’ yazmaktadır.
Böylece Romalılar, tarihte ilk kez Akdeniz
hâkimiyetinigerçekleştiren güç olmuştur.
Galenosgibi ünlü hekimlerin yetiştiği bu kentte
tıbbın simgesi yılanlı sütun da yer almaktadır.
NOT 3: Codexadlı ilk kitap Parşömen kâğıdına
yazılmıştır.
10
Roma’da halk 3 sınıfa ayrılmıştır;
NOT:Bu kanunlar, günümüz Avrupa
devletlerinin laik hukuk kurallarını oluşturur.
1. Patriciler:
Roma’da çıkan sosyal çatışmalar ve dış
saldırıları fırsat bilen Julius Sezar yönetimi ele
geçirmiş; böylece Cumhuriyet Dönemi sona
ermiştir.
Asiller sınıfını oluşturmakta ve siyasal hakları
ellerinde tutmaktaydı.
2. Plepler:
İmparatorluk döneminde halkın refah seviyesi
arttırılmaya çalışılmış; ancak 375 Kavimler
Göçü ile Roma İmparatorluğu ikiye ayrılmıştır.
Siyasal haklardan yoksun olan küçük toprak
sahipleri ve el sanatlarıyla uğraşan sınıftır.
Batı Roma 476’da,Doğu Roma (Bizans) ise
1453’te yıkılmıştır.
3. Köleler:
Roma’da en kalabalık sınıftır.
Patricilerinemrinde çalışmışlardır.
Patricilertarafından azat edilen
kölelerinPlepsınıfına geçme şansları vardır.
Romalılar, başlangıçta Yunanlılarda olduğu gibi
çok tanrılı dinler benimsemişler, Yunan
tanrılarına tapmışlardır. Bu nedenle Hz. İsa’ya
inanmamışlar, Ona inanan ‘’On iki Havariye’’
de baskı kurmuşlardır. Bu gelişmelerden sonra
havariler, Hıristiyanlığın doğduğu Kudüs’ten
kaçarak Roma İmparatorluğu topraklarına
yayıldılar. Hıristiyanlığı da gizli bir şekilde
yaymaya başladılar.
MÖ 510 yılında krallık yönetimine son
verilerek Cumhuriyet Dönemine geçilmiştir.
Devlet, ‘’Konsül’’ adı verilen iki yüksek memur
tarafından yönetilmiştir. Konsüller bir yıllığına
seçilmiş olup; birbirlerine ve senato adı verilen
meclise karşı sorumluydular.Konsüllerin
başlıca görevleri, orduya komuta etmek,
gerektiğinde senatoyu toplantıya çağırmak,
vergi sitemini düzenlemek ve vergi
toplamaktır.
Hıristiyanlık hızlı bir şekilde yayılınca
İmparator Konstantin 313’te Milano
Fermanıile Hıristiyanlığı serbest bıraktı.
381’de Roma İmparatorluğu Hıristiyanlığı
resmi din ilan etti.
Roma imparatorluğu siyasi açıdan 395’te ikiye
ayrılmış; bu ayrılık Hıristiyanlıkta Ortodoks ve
Katolik olmak üzere dini mezhep ayrılıklarını
da beraberinde getirmiştir.
Roma ordusu yaya ve atlı askerlerden
oluşmuştur. Ordunun temelini Lejyonlar
(askeri birlikler) meydana getirmiştir.
Romanın geniş bir coğrafyaya hâkim olması,
sosyal yapı ve düzenin bozulmasına neden
olmuştur. Patriciler zamanla zenginleşirken,
Plepler ve köylüler yoksullaşmıştır. Bu nedenle
sınıflar arasında çatışmalar çıkmış; sınıfsal
farklıkları ortadan kaldırmak için ‘’On iki Levha
Kanunları’’ adıyla bilinen hukuki düzenlemeler
yapılmıştır.
Katoliklerin dini lideri Papa, merkezleri
Vatikan olmuş,
Ortodoksların lideri Patrik, kilise merkezleri de
İstanbul fener Rum Patrikhanesi olmuştur.
Mısır’da bulunan Güneş takvimi, Sezar
döneminde Jülyen takvimi olarak kullanılmış;
Papa XIII. Gregori zamanında düzenlenerek
bugünkü Miladi Takvim oluşturulmuştur.
Pleplere de memur ve asker olma hakkı
tanınmış; bu düzenlemelerle birçok devlete
örnek olmuştur.
11
Fenikelilerin bulduğu alfabe, Roma’da son
şeklini almış, bugünkü Latin alfabesi olarak
kullanılmaktadır.
Roma imparatorluğuna ait önemli eserler
Anadolu ve İtalya’da yer almaktadır.
Anadolu’daki
Aspendos tiyatrosu,
Bozdoğan (Valens) Kemeri,
Augustus Tapınağı,
Çemberlitaş,
Roma Hamamı
Ayasofya,
Aya İrini,
Efes’teki Meryem Ana Kilisesi
Yerebatan ve Binbirdirek Sarnıçları,
Roma’ya ait eserlerdir.
NOT:Bizans’ta Batı Roma’dan farklı olarak
ülke ‘’Thema’’ adı verilen eyaletlere
bölünmüştür. Bu eyaletlerde bulunan
kalelerde ise, ‘’Tekfur’’ adı verilen valiler
görevlendirilmiştir.
Latin kültürü yerine Hellen Kültürünü
benimseyen Doğu Roma, Hıristiyanlığın
Ortodoks mezhebini, resmi dil olarak
Grekçe’yi benimsemiştir.
12
Download