Kilim Müzesi Niçin Bize Verilmeli? Öncelikle, camiye bitişik bir mekan olan Kilim Müzesi’ni istememiz faaliyetlerimizin cami ziyaretçilerine yönelik olmasındandır. Faaliyetlerimizin cami ziyaretçilerine yönelik olması da camiye gelen turistlere cami ve İslam’la alakalı bilgiyi aktarabileceğimiz en uygun mekan olmasından kaynaklanmaktadır. Aynı zamanda Sultanahmet’te gelen ziyaretçi potansiyeline yönelik faaliyetleri taşıyabilecek büyüklükte başka bir mekan yok. Yaşadığımız tecrübeler bizlere gösterdi ki dini tebliğ vazifesi din görevlileri diyebileceğimiz imam-hatip veya müezzinlerden çok başka bir meslekle iştigal eden, veya halen öğrenci olan kişiler tarafından yürütüldüğünde çok daha samimi ve olumlu ortamların oluşmasına vesile oluyor. Muhatabımıza sunduğumuz bilgi bir din adamından geldiği zaman otomatikman konuya taraf olan bir kişi tarafından bu bilginin sunulduğu düşünülerek gelen mesaj üzerinde kafa yormayı bile gerek görmüyor . Dolayısıyla gönüllü olarak bazı zamanlarda cami ve İslam hakkında bilgilendirme faaliyetlerinin mensuplarımızca yapılması, gelen misafirlere mesajımızın iletilmesi açısından önem taşımakta. Çünkü mensuplarımız arasında doktor, mühendis, avukat, öğretmen, esnaf, akademisyen, bankacı, öğrenci vs çeşitli kesimlerden gelen gönüllüler var. DİB bünyesinde yabancı dil konusunda yetkin beceriye sahip personel sayısı ülkemizin onlarca camisindeki mevcut gayrimüslim ziyaretçi potansiyelini karşılayacak kapasitede değil. Aynı zamanda şu anki duruma göre imam-hatip veya müezzinlerimizin bu tarz bilgilendirme faaliyetleri yapmaları halinde buna hiçbir müftülüğün karşı çıkacağını zannetmiyorum. Ama bir araştırma yapsak bugüne kadar bazı istisnalar hariç kaç hocamız bu şekilde bir bilgilendirme faaliyetinde bulunmuş? Oysa ki bizim bünyemizde birçok dili çok iyi derecede konuşabilen gönüllü kadrosu mevcut. Kilim Müzesi’nin İngilizce tabelası bile maalesef zamanında hangi kurum tarafından konulmuşsa konulsun İngilizce imla hatası içeriyor. Cami derneğine her türlü tercüme faaliyetlerinde yardımcı oluyoruz. Bu açıdan yurtdışından gelen ziyaretçiler en basitinden İngilizce’yi doğru kullanamamızdan dolayı bizlere karşı amatör bir bakış açısına sahip olmayacaklar çünkü biz her daim caminin yabancı dilde yapacağı ilan, bilgilendirme ve tanıtım metinlerini biz hazırlayacağız. Her daim aynı işi yapan kişilerde ortaya çıkan iş bıkkınlığı bu çerçevede faaliyet yürütmesi düşünülen DİB’nın maaşlı personelinde ortaya çıkabilir. Örneğin, cami güvenlik görevlilerinden birine günde 100 kişinin “Şadırvan nerde?” diye sorması o görevlinin artık 101. kişiden sonra gelen herkese bıkkınlıkla cevap vemesine yol açacaktır. Ama bu sayı paylaşıldığı vakit her görevli eşit şartlarda kişiye cevap verecek ve aynı bıkkınlık ortadan kalkacaktır. Fazlaca gönüllü bulundurmamızın bir hikmeti de budur. Cami rehberliği çalışmalarını sonuna kadar destekliyoruz. Fakat Haziran ayında çıkan turist rehberliği meslek yasası ile bu projenin hayata geçirilmesi imkansız hale gelmiş gibi görünüyor. Dolayısıyla cami rehberliği adı altında Diyanet’in kadro açıp açamama durumu Diyanet’e sorulabilir. Kamuoyunda dini vazifesini yerine getirmeye çalışan çok sayıda çeşitli meslek grubundan vatandaşımız var. Bu kişiler gönüllü olarak ülkemize gelen turistlere yönelik samimi bir şekilde bir faaliyet yürütmek istedikleri zaman müftülüklere, veya camilere başvuru yapıp bu taleplerini iletmeleri mümkün değil. Çünkü gönüllü olarak böyle bir çalışma Diyanet bünyesinde yok. Ama bir STK olarak bizim kapımız bu konuya ilgisi olan ve gerekli şartlara haiz herkese açık. Bizlere başvuran kişiler koordinasyonumuz altında belli eğitim süreçlerinden sonra özellikle Sultanahmet Camii’nde hizmet edebilecekler. Olumlu örnekleri yurtdışında olduğu sürece almaktan çekinmemeliyiz. Örneğin, Malezya’da devletin camilere atadığı görevliler haricinde tüm turistik camilerde ofisleri bulunan ve turistlere yönelik faaliyetler yapan Islamic Outreach-ABIM gibi bir sivil toplum örgütü var ve Malezya’daki din işlerinden sorumlu bakanlıkla çok yakın çalışmalar yürütüp tüm turistik camilerde sistemli bir şekilde gönüllü bulunduruyorlar. Derneğimizin yürüttüğü Cuma tercümeleri açısından en mükemmel lojistik mekan olması hasebiyle bize en uygun mekan. Lojistik açıdan camiyi ziyaret eden herkesin çıkışta rahatça görebileceği ve ziyaret edebileceği bir mekan olması.