Muhafazakârlık Nedir?

advertisement
SİYASAL İDEOLOJİLER
Öğrenme Hedefleri
 Muhafazakârlık kavramının doğasını anlayabilecek
 Muhafazakârlık kavramının tarihsel gelişimini takip
edebilecek
 Muhafazakârlığın diğer ideolojilere olan temel itirazlarını
kavrayabilecek
 Muhafazakârlık ve liberalizmin eklemlenmesi
anlaşılabilecek
İçindekiler
 Muhafazakârlık Nedir?
 Muhafazakâr Düşüncenin Kökleri
 Muhafazakârlığın Doğası
Muhafazakârlık Nedir?
 Alışılmış kullanım, muhafaza etme ya da ‘bir
şeyi bozulmadan koruma’ fikrine odaklanır. Bu
fikir, on dördüncü yüzyıldan kalmadır.
 Muhafazakârlık kavramının daha açık politik
kullanımı, Fransız Devrimi’nden sonra söz
konusu olmuştur.
 Muhafazakârlığın beş temel yorumu vardır.
Muhafazakârlık Nedir?
 İlk görüşte, muhafazakârlık, özellikle de Fransız
Devrimi’nin meydan okumasından sonra yarı-feodal
arazi sahibi bir aristokratik sınıf tarafından ifade
edilmiş olumsuz tepki doktrini olarak algılanır.
 İkinci görüşte, muhafazakârlık, öncelikle politik
pragmatizmin formu –ilkeli hiçbir içeriği
bulunmayan– olarak kabul edilir. Muhafazakârlık,
sadece hâkim politik, kültürel ve ekonomik düşünce
yapısını absorbe eder.
Muhafazakârlık Nedir?
 Üçüncü yorumda muhafazakârlar, değişme ve
reformun kaosuna karşı, politik niteliği ne
olursa olsun mevcut düzeni desteklerler. Bu
durumsal/pozisyonel yoruma göre, bir
‘Muhafazakâr Sol’dan söz etmek mümkündür.
Bu yüzden, muhafazakâr ideolojinin içeriği
yoktur. Her kurumsal düzen (komünizm ya da
liberalizm) muhafazakâr olabilir.
Muhafazakârlık Nedir?
 Dördüncü yorumda iki argüman vardır. Birincisi,
muhafazakârlığın, hayatı oluşturan temel hammaddenin
bir parçası olduğu iddiasına dayandırılır. Bu, değişmeden
hoşlanmayan bir yaradılıştır ve teorik akıl yürütmeden
çok, kısmen bilinmeyene güvensizlikten ve buna karşılık
tecrübeye güvenden kaynaklanır.
 Mizaç iddiasında cisimleşen ikinci argüman, doğal
muhafazakârlığın daha fazla sofistike bir felsefi
savunmasıdır. Bu argüman, akıl yürütme tipleri (yani,
teorik ve pratik akıl) arasındaki keskin ayrıma odaklanır
ve insan motivasyonunun köklerini bulmayı dener.
Muhafazakârlık Nedir?
 Son yoruma göre, muhafazakârlar, genellikle
devrim durumlarında üretilen ve kullanılan şu
fikirlere karşı çıkmışlardır: Sosyal ve politik
şartlar vasıtasıyla insan türünün
mükemmelleştirilebilirliği; insan doğasının bir
nihaî iyi toplum yönünde ilerlemesi ve gelişmesi;
bireysel insanî amaçlar ve bu tür düşüncelerden
doğan ekonomik politik sonuçlar olarak eşitlik ve
özgürlük; insan aklının dünyadaki zaferine inanç;
otorite, ayrıcalık, hiyerarşi ve geleneğin reddi ya
da ihmali.
Muhafazakâr Düşüncenin Kökleri
 Muhafazakâr düşüncenin gerçek dönüm noktası Fransız
Devrimidir.
 Fransız Devrimi’nin merkezî fikirleri, insanların hem eşit hem
de mükemmelleştirilebilir olduğunu öne sürüyordu. Böylesi bir
geliştirme, insan aklının eğitilmesi, sosyal ve politik
kurumlarda reformla sağlanabilirdi. Edmund Burke’e göre, bu
tür fikirlerin çok derin politik imâları vardı. Bu derin imâlar,
Burke’ün ve daha sonraki muhafazakârların karşı koyduğu
imâlardı. Bu direniş, muhafazakârlık ideolojisine götüren
gerçek katalizörü oluşturmuştur.
Muhafazakâr Düşüncenin Kökleri
 On dokuzuncu yüzyılda muhafazakârlar genellikle halk
egemenliğine ya da erkeklerin oy hakkına izin verme
konusunda isteksizdiler.
 Mülkiyet sahibi insanlar temsil edilme hakkına sahip olmalıydı,
cahil kuru kalabalık ya da yığınlar değil. İstikrar ve topluluğun
ortak iyisine ilgi, mülkiyet sahipliğiyle ilişkiliydi.
 Endüstrileşme ve bireycilik cemaatin, geleneğin, düzenin ve
dinin zayıflaması anlamına geliyordu. Bu nedenle,
muhafazakâr düşünce içinde ayırt edilebilir bir anti-kapitalist
çizgi mevcuttur.
Muhafazakârlığın Doğası
 Muhafazakâr düşüncenin çeşitliliğini anlamlı hale
getirmek için, beşli bir sınıflandırma yapmak gerekir.
 Gelenekçi muhafazakârlık, en fazla vurguyu örf,
âdet ve gelenek kavramlarına yapar. Teorik akıl,
önyargı ve pratik akıl karşısında küçük düşürülür.
Devlet, mânevi ve organik nitelikleriyle komünal bir
girişimdir. Cemaatin oluşumu, insanî bir yapı değil,
yılların pratiğinin kümülatif, kestirilemez ürünüdür.
Değişme, cemaatin geleneklerinden doğar. Liderlik,
otorite ve hiyerarşi de doğal sonuçlardır.
Muhafazakârlığın Doğası
 Romantik muhafazakârlık, ütopik görüşle
birleştirilmiş ideal pastoral, kırsal, çoğu kez yarıfeodal bir geçmişe güçlü nostalji içerir. Düşünce
yapısının genel eğilimi anti-endüstriyeldir.
 Pederşahi muhafazakârlık, yönetimin görevlerini,
her yurttaş için iyi bir hayatı –sorumlu bir aristokratik
noblesse oblige (Soyluluk, insanı yükümlü kılar,
çev.)– geliştirecek kuşatıcı devlet aktivitesine imâda
bulunacak şekilde yorumlar.
Muhafazakârlığın Doğası
 Liberal muhafazakârlığın düsturu, ekonominin
politikadan önce geldiğidir. Liberal muhafazakâr, klasik
liberalizmin formel ilkelerinin çoğunu kabul etme
eğilimindedir: Bireyciliğe vurgu, olumsuz özgürlük,
bireysel haklar ve minimal hukuk devleti yönetimi. Fakat,
bazen, emperyal bir yazgı ile birleştirilen bu devlet
anlayışı, klasik liberallerin doğal olarak kabul
edebilecekleri bir anlayıştan çok daha aşırıdır.
Muhafazakârlığın Doğası
 Yeni Sağ, Keynesçi refah ekonomilerinin çöküşüne
paralel yükselmiştir. Mutabakatçı savaş sonrası
planlama politikalarının, refah devletinin, yüksek
vergilendirmenin, kamu harcamalarının, bürokratik
büyümenin, verimliliğe bağlı olmayan ücretlerin ve
korporatizmin gereksiz olduğu düşünülür. Serbest
piyasanın alternatifi yoktur. Politika hedefleri, bireyi
devlet düzenlemesinden, vergi kesintilerinden
kurtarmak, devlet servetini azaltmak, bütçe açıklarını
ve para arzını denetlemek ve devlet tekellerini
özelleştirmek olmuştur.
Download