HAZIRLAYAN: Fikret YILDIRIM 9 EYLÜL İLKÖĞRETİM OKULU MENEMEN-İZMİR VÜCUDUMDA NELER VAR? ÇEVREMİZİ NASIL ALGILIYORUZ? • DUYU ORGANLARI • İnsanlar değişen bir çevre içinde yaşarlar. • Çevrede meydana gelen değişikliklere göre insan vücudu kendini ayarlamak mecburiyetindedir. DUYU ORGANLARI • Vücudumuza dış ortamdan gelen bilgiler, duyu organları yoluyla sinir sistemine taşınır. • Duyu organları içinde özel hücre grupları olan duyu almaçları (hücreleri) yer alır. DUYU ORGANLARI • Bu duyu almaçları sayesinde çevremizdeki bir cismin rengini, sesini, kokusunu, sertliğini, yumuşaklığını, sıcaklığını ve soğukluğunu fark ederiz. • Duyu organları tarafından alınan bu uyarılar beyne iletilir. • Beyin, gelen uyarıları değerlendirerek vücut için gerekli komutları verir. GÖZ VE KISIMLARI GÖZ VE KISIMLARI Nasıl Görürüz? • Göz, yüz bölgesinde, göz çukuru denilen yuvalarda bulunur. • Şekli yuvarlaktır. Göz, ışığı algılayan duyu hücrelerine sahip görme organımızdır. • Göz, görme işinde doğrudan görev alan kısımlar ve koruyucu kısımlardan oluşmuştur. • Koruyucu yapılar kaşlar, göz kapakları, kirpikler, göz yaşı bezleri ve göz kaslarıdır. • Göz üç tabakadan oluşur. Dıştan içe doğru sert tabaka, damar tabaka ve ağ tabakadır. a. Sert Tabaka • Göz yuvarlağını en dıştan saran beyaz renkli sert tabakadır. • Sert tabaka gözün iç kısmını korur ve göz yuvarlağının ön tarafında saydam tabakayı meydana getirir. • Saydam tabaka (kornea) sert tabakanın incelip saydamlaşmasıyla oluşmuştur. • Saydam tabaka, ışığı kırar ve göz bebeğinde toplanmasını sağlar. b. Damar Tabaka • Sert tabakanın altında yer alır. • Gözü besleyen kan damarları bakımından zengindir. • Damar tabakanın iç yüzeyi, siyah renk maddesi taşıyan hücrelerden oluşur. • Bu tabaka gözün içini karanlık bir odaya çevirir. Fazla ışık bu tabakada emilir. İris: • Damar tabakanın gözün ön tarafında düzleşmesiyle düz kaslardan oluşmuş bir yapıdır. • Daralıp genişleyerek göze girecek ışık miktarını ayarlar. • Göz Bebeği: • İrisin ortasında bulunan, göze ışık girmesini sağlayan açıklıktır. • Göz Merceği (Göz Billûru): • Canlı, esnek ve saydam bir yapıdır. • Göze giren ışığı kırıp ağ tabakaya düşmesini sağlar. Göz merceği, kaslarla damar tabakaya bağlıdır. c. Ağ Tabaka (Retina) • En içteki tabakadır. • Yapısında görme duyu hücreleri bulunur. • Işığa duyarlı hücrelerin bir kısmı koni, bir kısmı çomak şeklindedir. • Çomak şeklinde olanlar zayıf ışıkta görmeyi sağlar. • Koni şeklinde olanlar parlak ışıkta ve renkli olarak görmemizi sağlar. c. Ağ Tabaka (Retina) • Görüntüler, ağ tabaka tarafından alınarak elektrik sinyalleri şeklinde sinirlere verilir. • Sinirler, görüntüyü beyne iletir. • Görüntü beyinde algılanır. • Ağ tabaka üzerindeki sarı benek görmenin en iyi olduğu, kör nokta görmenin olmadığı yerdir. • Sarı benek, göz merceğinin ışığı odakladığı yerde bulunur. • Kör nokta, görme sinirlerinin gözden çıktığı ışığa duyarlı olmayan bir bölgedir. Görme Olayının Gerçekleşmesi • Göze dışarıdan gelen ışık, sırasıyla şu kısımlardan geçer ve ağ tabakaya ulaşır: Işık kornea göz bebeği göz merceği retina (ağ tabaka) • Göz bebeğinden geçen ışınlar, mercekte kırılarak ağ tabaka üzerinde sarı benekte ters görüntü oluşturur. • Ters görüntü sarı benekteki duyu hücreleri tarafından görme sinirlerine gönderilir. • Görüntü, sinir hücreleri tarafından beynin görme merkezine taşınır. • Görme merkezinin uyarıları değerlendirmesi sonucu net, düz görüntü oluşur. Göz Uyumu: • Bakılan cismin uzaklığına bağlı olarak, göz merceği kaslarının kasılıp gevşemesiyle şişkinleşir veya yassılaşır. Buna göz uyumu denir. • Cisim uzaktaysa göz merceği daralır. • Cisim yakındaysa göz merceği şişkinleşir. Göz Kusurları • a. Miyopluk • Görüntü sarı benekte değil, retina tabakasıyla mercek arasında oluşur. • Miyop insanlar yakını görür, fakat uzaktaki cisimleri net göremez. • Sebepleri • Göz merceğinin şişkinleşerek ışığı fazla kırması ya da göz yuvarlağının optik eksen boyunca geriye doğru uzaması. • Düzeltilmesi • Kalın kenarlı mercekle düzeltilir. b. Hipermetropluk • Hipermetrop gözde görüntü retina tabakasının gerisinde oluşur. • Hipermetrop göz uzaktaki cisimleri görür, fakat yakındaki cisimleri net göremez. • Sebepleri • Göz merceğinin ışığı normalden az kırması ya da göz yuvarlağının optik eksen boyunca arkadan öne basık olması. • Düzeltilmesi • İnce kenarlı mercekle düzeltilir. • c. Astigmatlık • Merceğin veya saydam tabakanın yüzeyinin pürüzlenmesiyle oluşur. Silindirik mercekle düzeltilebilir. • ç. Presbitlik • Göz merceğinin esnekliğini kaybetmesiyle oluşur. İnce kenarlı mercekle düzeltilir. Yaşlılarda görülür. • d. Katarakt • Merceğin saydamlığını yitirmesiyle oluşur. Ameliyatla düzeltilir. • e. Şaşılık • Göz yuvarlağını hareket ettiren kasların normalden uzun ya da kısa olmasından kaynaklanır. • Ameliyatla düzeltilebilir. • f. Renk Körlüğü • Bazı renkleri ayırt edememe durumudur. Kalıtsal bir hastalıktır. • Genelde renk körleri kırmızı ve yeşil rengi ayırt edemez. Nasıl İşitiriz? • Kulak, işitme ve denge organıdır. Cisimlerin titreşmesi sonucu havada ses dalgaları oluşur. • Kulak, ses dalgalarını algılayan duyu organımızdır. • Kulak; dış, orta ve iç kulak olmak üzere üç bölümde incelenir. a. Dış Kulak • Kulak kepçesi ve kulak yolundan oluşur • Kulak kepçesi, kıkırdaktan yapılmış kıvrımlı ve esnek bir yapıdır. • Çevreden gelen sesleri toplar. Ses dalgaları kulak yoluyla orta kulağa iletilir. b. Orta Kulak • Kulak zarı çekiç, örs, üzengi kemiklerinden oluşur. Östaki borusu orta kulağa açılır. • Kulak yoluyla gelen ses dalgaları kulak zarını titreştirir. • Çekiç, örs ve üzengi kemikleri bu titreşimleri iç kulağa aktarır. • Östaki borusu orta kulağı, yutağa bağlar. Dış kulak ve orta kulak arasındaki basıncı dengeler. c. İç Kulak • İç kulakta hem işitme hem de vücudun dengesini sağlamakla ilgili yapılar bulunur. • Oval pencere, yarım daire kanalları ve salyangozdan oluşur. • Orta kulaktan küçük kemiklerle taşınan titreşimler iç kulakta oval pencereye aktarılır. • Salyangozda, korti organı denilen yapıda işitme duyu hücreleri vardır. • Salyangoz içindeki sıvı tarafından iletilen ses uyarıları, duyu hücreleriyle algılanarak işitme sinirleriyle beyne iletilir. • Beyinde bu uyarılar yorumlanarak işitme olayı tamamlanır. Yarım Daire Kanalları • Salyangozun üst kısmında bulunur. • Birbirine dik yarım daire şeklinde üç kanaldan oluşur. • Her iki kulağımızda bulunur. • İçinde sıvı vardır. Yarım daire kanalları beyincik ile birlikte görev yaparak dengede durmamızı sağlar. • İşitme olayı ile ilgisi yoktur. Nasıl Koku Alırız? Nasıl Koku Alırız? Nasıl Koku Alırız? • Burun, koku alma organımızdır. Burun boşluğu iki delikle dışarı açılır. Iç taraftan yutağa bağlanır. • Burun boşluğunun üstünde burnun içini örten epitel doku üzerinde koku sinirlerinin yoğun olduğu sarı bölge vardır. • Bu yüzey mukus salgısı yapar. Buraya mukoza da denir. Koku sinir uçları mukoza içinde gömülüdür. • Koku taşıyan gazlar, burna girdikten sonra mukus sıvısı içinde çözünerek duyu sinirlerini uyarır. Sinirler uyarıları beyne iletir. Böylece koku algılanır. Nasıl Koku Alırız? Koku yorgunluğu • Burundaki duyu hücreleri çabuk yorulur. • Sürekli aynı koku gelirse, zamanla hissedilen koku azalır ya da hiç koku hissedilemez. • Buna koku yorgunluğu denir. Bu durumda burun, ancak farklı bir kokuyu algılayabilir. • Nezle olan birinde burundaki mukus tabakası kalınlaştığından koku alma duyusu zayıflar. • Burun, koku alma organı olduğu gibi solunum sisteminin de bir organıdır. • Beynimizde koku ile tat uyarıları aynı merkezde değerlendirildiği için, koku alma ile tat birbiriyle yakından ilgilidir. • Bu yüzden yiyeceklerin tadını ve kokusunu birlikte algılarız. Nezle olunca besinlerin tadını da iyi alamayız. Nasıl Tat Alırız? • Dil, tat alma organımızdır. Epitel doku ile örtülüdür. • Dil üzerinde tat tomurcukları bulunur. • Tat tomurcukları içinde duyu hücreleri vardır. • Bu tomurcuklarda dört ana tat algılanır: • Acı, tatlı, tuzlu ve ekşi. Tat tomurcukları dilin belli kısımlarında yoğunlaşmıştır. • Bu yüzden dilin bazı bölümleri belli tatları daha iyi algılar. Nasıl Tat Alırız? Nasıl Tat Alırız? • Bir maddenin tadının algılanabilmesi için maddenin tükürük sıvısı içinde çözünmesi gerekir. • Dilde çözünen tat molekülleri tat tomurcuklarını uyarır. • Uyarı, tat tomurcuğundan sinirlere aktarılır ve beyne iletilir. Nasıl Tat Alırız? • Tadın alınmasında, besinin koku moleküllerinin uyarmasıyla burun da rol oynar. • Dil, besinleri ağzımızda çevirerek dişlerimizle parçalamaya yardım eder. • Ayrıca, ses ve harflerin çıkışına yardım ederek konuşmamızı sağlar. Derimizle Nasıl Algılarız? Derimizle Nasıl Algılarız? • Deri, vücudu çepeçevre saran, geniş yüzeyli bir organımızdır. • Deri, insanda; • - Dokunma, basınç, sıcaklık, ağrı gibi mekanik duyuları algılar. • - Terlemeyle boşaltıma yardımcı olur. • - Mikropların girişini engeller. • - Solunuma yardımcıdır. • - Vücut ısısının ayarlanmasında etkilidir. • Deri, üst ve alt deri olmak üzere iki tabakadan oluşur. Deri a. Üst Deri (Epidermis) • Üst deri, ölü tabaka ve malpighi tabakasından oluşur. • Ölü Tabaka (Korun): • Sertleşmiş protein ve ölü hücrelerden oluşur. Mikropların vücuda girişini engeller. • Canlı Tabaka (Malpighi): • Ölü tabakanın altında bulunan canlı hücrelerden oluşan kısımdır. • Bu tabakada ölen hücreler üst tabakayı oluşturur. Deriye renk verir. b. Alt Deri (Dermis) • Kıl kökleri, kan damarları, sinirler, duyu hücreleri, ter bezleri, bağ doku ve yağ hücreleri bulunur. • Duyu almaçları (duyu hücreleri) vücudun her yerine aynı oranda dağılmamıştır. • Örneğin topuklarımızın ısıya duyarlılığı ile elimizin ısıya duyarlılığı farklıdır. DUYU ORGANLARININ SAĞLIĞI • Göz: • Okurken ve yazarken odanın ışık durumuna dikkat etmeliyiz. • Aşırı güneş ışınlarından kaçınmalıyız. Tozlu, dumanlı yerler göz sağlığı için zararlıdır. • Gözlerde meydana gelen hastalıklarda gecikmeden doktora gidilmelidir. Kulak: • İşitme sinirleri çok çalıştığında yorulur. • Gürültülü yerlerde sürekli bulunan kimselerde işitme kaybı olur. • Kulak sağlığını korumak için gürültüden uzak yerlerde durulmalıdır. • Müzik aletlerinin sesi kendi işiteceğimiz kadar ve kulağımıza zarar vermeyecek kadar açılmalıdır. • Kulak sert cisimlerle karıştırılmamalı, kulak yoluna sivri cisimler sokulmamalıdır. • Kulak dış darbelerden korunmalıdır. Patlama sesi gibi kuvvetli seslerde ağız açılmalıdır. Burun: • Burun sivri cisimlerle karıştırılmamalı, kıl kopartılmamalıdır. • Nezle, grip gibi hastalıklardan korunmalıdır. • Sık görülen burun kanamalarında hekime gidilmelidir. Deri: • Deri temizliğine önem verilmelidir. • Deride oluşan kirli tabaka solunuma ve terlemeye engel olur. • D vitamini oluşturmak için güneş banyosu yapılmalıdır. • Gereğinden fazla güneşte kalınırsa, güneşin zararlı ışınları deri kanserine ve yanıklara sebep olabilir. Dil: • Ağız sağlığını korumak için, çok soğuk ve sıcak gıdalar alınmamalıdır. • Alkol ve sigara ağız sağlığı açısından çok zararlıdır, kesinlikle zararlı maddelerden uzak durulmalıdır. TEŞEKKÜRLER Fikret YILDIRIM 9 EYLÜL İLKÖĞRETİM OKULU MENEMEN-İZMİR