ANONİM ŞİRKETLERDE HİSSE SENEDİ ÇIKARMANIN AVANTAJI İbrahim ÖNER Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Yakup UYGUN Serbest Muhasebeci Mali Müşavir GİRİŞ Anonim Şirketlerin ortaklık payları karşılığında hamiline veya nama yazılı hisse senedi bastırarak ortaklara dağıtması hususunda yasal zorunluluk bulunmadığından genelde anonim şirketler hisse senedi bastırmamaktadırlar. Bu konu uygulamada her hangi bir sıkıntıya sebep olmadığından bugüne kadar önemsenmiyordu. Ancak vergi yasalarımızda 4369 sayılı yasa ve ardından aynı yasada değişiklik yapan 4444 sayılı yasa ile anonim şirket ortaklarına hisse satışları dolayısıyla elde ettikleri kazançları için çok önemli vergi avantajı getirildi. HİSSE SENEDİ HUSUSU Türk Ticaret Kanunu anonim şirketlerde hisse senetlerini ve bunların devrini aşağıdaki şekilde düzenlemiştir. Hisse Senetleri T.T.K.Madde 409 – Hisse senetleri, hamiline veya nama yazılı olur. Esas mukavelede aksine hüküm bulunmadıkça hisse senetlerinin nama yazılı olması lazımdır. Bedelleri tamamen ödenmemiş olan paylar için hamile yazılı hisse senetleri veya ilmühaberler çıkarılamaz. Bu hükme aykırı olarak çıkarılanlar hükümsüzdür. Hüsnüniyet sahiplerinin tazminat hakları mahfuzdur. T.T.K.Madde 410 - Esas mukavelede aksine hüküm bulunmadıkça çıkarılan hisse senetlerinin nev’i değiştirilebilir. Şu kadar ki; nama yazılı senetlerin hamiline yazılı senetlere çevrilmesi için de pay bedelinin tamamen ödenmiş olması şarttır. T.T.K.Madde 411 – Nama yazılı hisse senetleri yerini tutmak üzere çıkarılan ilmühaberlerin nama yazılı olması lazımdır. Bunların devri nama yazılı hisse senetlerinin devrine ait hükümlere tabidir. Hamiline yazılı hisse senetleri yerine tanzim olunan nama yazılı ilmühaberler ancak alacağın devri hakkındaki hükümlere göre devr olunabilir. Şu kadar ki; devir şirkete karşı ancak ihbar tarihinden itibaren hüküm ifade eder. (Ek:1) Hisse Senetlerinin Devri T.T.K.Madde 415 – Hamiline yazılı hisse senetlerinin devri şirket ve üçüncü şahıslar hakkında ancak teslim ile hüküm ifade eder. T.T.K.Madde 416 – Nama yazılı hisse senetleri, esas mukavelede aksine hüküm bulunmadıkça devr olunabilir. Devir ciro edilmiş senedin devralana teslimi ile olur. Şu kadar ki, devir, şirkete karşı ancak pay defterine kayıtla hüküm ifade eder. (İlmühaberlerin devride bu kapsamdadır). Türk Ticaret Kanunu'nun ilgili maddelerinde de görüldüğü gibi hisse senedi bastırabilmek için bir izne veya süreye gerek yoktur. Yinede pek çok şirket hisse senedi bastırmamaktadır. VERGİLENDİRME AÇISINDAN DURUM Hisse senedi hususu ve bunların satışı Gelir Vergisi Kanunu'nun 81. ve Geçici 56. Maddelerinde yer almaktadır. Hisse Senedi Bastıran Anonim Şirketler Açısından G.V.K.'nun Geçici 56.Maddesinin D bendinin l. bendi şöyle demektedir: "İvazsız olarak iktisap edilenler hariç olmak üzere; hisse senetlerinin iktisap tarihinden başlayarak üç ay içinde veya iktisaptan evvel elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar ile diğer menkul kıymetlerin (menkul kıymetler yatırım fonlarının katılma belgeleri hariç) elden çıkarılmasından doğan kazançlar. " Buradan anlaşılması gereken; üç aydan fazla süre elde bulundurulan hisse senetlerinin satışından doğan kazançlar vergilendirilmeyecektir. Görüldüğü üzere hisse senedi bastıran anonim şirketlerin ortakları için kanun çok önemli bir vergi avantajı sağlamaktadır. Aynı avantaj hisse senedi bastırılıncaya kadar geçecek süre için düzenlenen ilmühaberler içinde geçerlidir. Dolayısıyla hisse senedi matbaaya hemen bastırılmasa bile, bunun yerine geçecek olan ilmühaberler bilgisayardan derhal düzenlenerek bu hisse senedinin yerine geçmek üzere ortaklara dağıtılabilir. G.V.K.'nun Geçici 56.maddesinde her ne kadar ilmühaberden bahsetmiyorsa da T.T.K. açısından hisse senedi ile ilmühaber arasında bu manada hiçbir fark olmadığı açıktır. Hatta Maliye Bakanlığı bu konudaki tereddütleri gidermek amacıyla 232. Sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliğinin 6.paragrafında konu şu şekilde açıklanmıştır. "...... geçici ilmühaberler anonim şirketler tarafından hisse senetlerinin yerini tutmak amacıyla çıkartılan menkul kıymetlerdir. Sahiplerine genel kurul toplantılarına katılmak, oy kullanmak, kar payı almak gibi pay sahipliği haklarını kazandıran ilmühaberler, ilgili anonim şirketçe hisse senetleri düzenlenip ortaklara teslim edildiği anda geçerliliğini kaybetmektedir. Dolayısıyla ilmühaberlerin elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesinde, Gelir Vergisi Kanunu’nun hisse senetlerinin elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesine ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Buna göre, ilmühaberlerin; iktisap tarihinden itibaren üç ay içerisinde elden çıkarılması halinde elde edilen kazanç değer artış kazancı olarak gelir vergisine tabi olacak, iktisap tarihinden üç aylık sürenin geçmesinden sonra elden çıkarılması halinde ise elde edilen kazanç, gelir vergisine tabi olmayacaktır. Ayrıca, ilmühaberlerin hisse senetleri ile değiştirilmesi dolayısıyla alınan hisse senetlerinin iktisap tarihi olarak, ilmühaberlerin elde edildiği tarih dikkate alınacaktır. " Hisse Senedi Bastırmayan Anonim Şirketler Açısından Anonim Şirketlerde senede bağlanmamış veya ilmühaber çıkarılmamış payların devri taraflar arasında yapılacak devir sözleşmesi ile gerçekleştirilir. (Borçlar Kanunu Md.162) Anonim Şirketlerde payların devri için yapılacak sözleşmenin noter huzurunda yapılmasına gerek yoktur. Ancak devrin şirket için hüküm ifade edebilmesi için, şirketin pay defterine işlenmesi gerekir. (T.T.K. Md.416) Bu şekilde yapılan hisse satışı, üç aydan fazla süre sahip olunsa bile, hisse senedi çıkarılmadığından veya ilmühabere bağlanmış olmadığından "Değer Artış Kazancı" olarak kabul edilecektir. Böylece maliyet bedeli ile satış fiyatı arasındaki farkın 4.900.000.000.-TL’yi aşan kısmı Gelir Vergisine tabi tutulacaktır. (G.V.K. Geçici Md.56/D-4) Bu durumda maliyet bedelinin tespiti gerekmektedir. Bu tespit iki şekilde yapılabilir; 1) Endeksleme Bu durumda hissenin iktisap değeri, elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere, Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen toptan eşya fiyat endeksindeki satış oranında artırılarak belirlenecek ve satış tutarı ile kıyaslanacaktır. (G.V.K.Geçici Md.56/F, fıkra 7) 2) İndirim Oranı Uygulaması Menkul kıymetlerin elden çıkarılması halinde kazanç, yıl içinde elde edilen toplam gelirden, bu Kanun’ un 76. Maddesinde belirtilen indirim oranının uygulanması suretiyle bulunacak kısmın düşülmesi suretiyle hesaplanabilir. Bu durumda iktisap bedeli endekslenmez. (G.V.K. Geçici Md.56/F fıkra 8) SONUÇ Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı gibi Anonim Şirketlerin gerçek kişi ortakları açısından, hisse senedi veya ilmühabere sahip olmak büyük önem arz etmektedir. Mevcut mevzuatımız açısından hisse senedi kıymetli evrak niteliğinde olup, bu kıymetli evrakın "üç aydan fazla süre ile elde tutulması halinde vergiden muaf" olması söz konusudur. Hisse senedine bağlanmamış payların ise böyle bir durumu mümkün değildir. Bu şekildeki payların devrinde üç aylık sürenin hiçbir önemi yoktur. Bu durumdaki anonim şirket paylarının satışı ile kanunen hisse senedi çıkarması mümkün olmayan limited şirketlerin paylarının satışı arasında hiç bir fark yoktur. Bu payların devri iktisap tarihinden itibaren ne kadar süre geçerse geçsin Değer Artış Kazancı olarak kabul edilecek ve Gelir Vergisi Kanunu'nun ilgili hükümleri çerçevesinde vergiye tabi tutulacaktır. İlmühaber Örneği Ek:1 X SANAYİ ve TİCARET A.Ş. İSTANBUL MUVAKKAT İLMÜHABER Tarih Belge No : 19 / 05 / 2000 : 01 BELGE SAHİBİNİN Adı Ve Soyadı Adresi : ...................................................... : ...................................................... İSTANBUL BELGENİN DEĞERİ (TL.) HİSSE ADEDİ ORANI (%) ....7.500.000.000.-.... ....75.000.... ....50.... İşbu belge sahibi; X Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin 30.04.2000 tarihi itibariyle tamamı ödenmiş 15.000.000.000.- TL. tutarındaki sermayesini temsilen ihraç edilecek olan 15.000.000.000.- Liralık hisseden yukarıda değeri belirtilen kısmı almaya hak kazanmıştır. İşbu nama yazılı belgenin başkalarına devri, şirketimizin devir ile ilgili olarak belge üzerinde yazılı muvafakatı ve devrin pay defterine kaydedilmesi şartı ile muteber olur. (kaşe ve imza) NOT : 19.05.2000 tarih ve 2000 / 04 toplantı karar no.lu idare meclisi kararına istinaden çıkarılmıştır.