İLKOKUL ÇOCUKLARI YAŞ DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ Her yaş döneminde çocuklar farklı gelişimsel özellikler gösterirler. Okul çağı denilen bu dönemde, çocukların büyüme ve gelişim süreci hızla devam etmektedir. Anne-babalar tarafından çocuklarının içinde bulunduğu yaş dönemi özelliklerinin bilinmesi, onların gelişimsel anlamda ihtiyaçlarının fark edilmesine ve bu ihtiyaçları karşılarken doğru tutum ve davranışların sergilenmesine yardımcı olmaktadır. 6-7 YAŞLAR FİZİKSEL GELİŞİM Bu yaş döneminde çocukların kasları ve el-göz koordinasyonu hızlı bir gelişim gösterir. Bu nedenle el işlerinde daha becerikli hale gelir ve araç-gereçleri daha başarılı bir şekilde kullanmaya başlarlar. Hareketlidirler ve enerji düzeyleri yüksektir. Bedensel oyunlar oynamak için gereken fiziksel özellikleri kazanırlar. Tanınabilir insan figürü ve anlaşılır resimler çizebilirler. Okuma yazmaya hazırdırlar. SOSYAL-DUYGUSAL GELİŞİM Okula başlanan bu yaş döneminde çocuklar sosyal gelişim alanında önemli bir adım atarlar. Yeni beklentilerle karşılaşırlar. Örneğin; artık ebeveynlerinden bağımsız olarak hareket edebilmeli, grup içindeki kurallara uyum sağlayabilmeli, kendilerine verilen görev ve sorumlulukları yerine getirebilmeyi öğrenmelidirler. Bu dönemde karşılarındakini anlamaya ve onların bakış açılarını görmeye başlarlar. Grup oyunlarından hoşlanırlar ve grup kurallarına uymak önem kazanır. Oyunlarda kız-erkek arkadaşlığı azalmaya başlar. Bu dönemde çocukların öğrenmek ve üretmek için motivasyonları oldukça yüksektir. Bu motivasyonun sürdürülmesi, çocuğun öğrenme ortamlarında kendisinden beklenenleri başarabilmesi ile büyük oranda ilişkilidir. BİLİŞSEL GELİŞİM Bu yaş döneminde çocukların dikkat süreleri gelişir, daha uzun süre bir konu üzerinde odaklanabilirler. Yeni şeyler öğrenmeye ve üretmeye çok heveslidirler. Çoğunlukla yaparak ve görerek daha iyi öğrenirler. Nesneleri niceliğine ve ölçüsüne göre sıralayabilirler. Nesneleri genellikle işlevine göre kategorize edebilirler. Kelime hazinelerinde somut sözcüklerin sayısı daha fazladır. Benzerlikleri ve zıtlıkları kelimelerle ifade edebilirler. 8-10 YAŞLAR FİZİKSEL GELİŞİM Bu yaşlarda çocuklar daha güçlenirler ve beden koordinasyonları biraz daha gelişir. Enerjiktirler, fiziksel aktiviteler daha çok önem kazanır. Kızlar, erkeklere göre daha hızlı gelişme kaydederler. Bu dönemin sonuna doğru kızlarda ön ergenlik belirtileri görülmeye başlar. Dış görünüş önem kazanır. Fiziksel özelliklerle ilgili kaygılar başlayabilir. Kişisel temizlikleri ile ilgili sorumluluk alabilirler. SOSYAL-DUYGUSAL GELİŞİM Başarmak onlar için çok önemlidir, başarısızlıkla başa çıkmakta zorlanabilirler. Öğretmenin desteği ve beğenisine olan gereksinimleri devam eder. Övülmek ve takdir edilmek isterler. Güven duyulmasını, bağımsız davranabilme fırsatı sunulmasını isterler. Eleştirilmek ve alay edilmek konusunda hassastırlar. Yarışma ve rekabet ortamını severler. Bu dönemin sonuna doğru kızlar ve erkekler aynı grupta uyum içerisinde çalışabilirler. Grup kuralları daha fazla önem kazanır. Kuralların nedenlerini anlarlar ve davranışlarının sorumluluklarını üstlenirler. Bir gruba kabul edilmek özgüven gelişimleri açısından önemlidir. BİLİŞSEL GELİŞİM Muhakeme becerileri gelişim gösterir, neden-sonuç ilişkilerini daha iyi anlarlar. Zaman kavramı gelişir, ileriye dönük planlar yaparlar. Kelime hazineleri genişler, soyut kelimeleri daha fazla kullanmaya başlarlar. Problem çözme becerileri gelişir. Yaparak, yaşayarak, deneyimleyerek daha iyi öğrenirler. Konuşmaktan, fikir alışverişinde bulunmaktan hoşlanırlar. Okuma ve sözel becerileri oldukça gelişir. ANNE-BABALAR İÇİN DİKKAT EDİLECEK BAZI ÖNEMLİ NOKTALAR Okul çağı denilen bu dönemde, çocukların yaşadıkları başarılı deneyimler, çocuğa çalışkanlık, yeterlilik ve hâkimiyet duygusu verir. Çocuklar beklentileri yerine getirebildikçe kendilerine güven duyarlar. Sıklıkla yaşanan başarısız deneyimler ise, çocuğun yetersizlik duygusu yaşamasına neden olur ve başaracağına dair inancını zedeler. Tekrarlanan başarısızlık durumlarında sonuçtan çok, bu sonuca nasıl gelindiğinin değerlendirilmesi önemlidir. Böyle durumlar, mutlaka okul ve aile işbirliği içerisinde ele alınmalıdır. Bu nedenlerle, bu süreçte yetişkinlerin çocuklara yaklaşımı oldukça önemlidir. Çocuğun özellikleri iyi bilinmeli, başarı beklentisi çocuğun düzeyinin çok üzerinde veya çok altında olmamalı, buna karşın yapabilecekleri ile ilgili güven duyulmalıdır. Aynı zamanda, akranlar ile etkileşim de, çocuğun sosyal-duygusal anlamda gelişimi için diğer bir önemli unsurdur. Çocuk akranları ile kurduğu ilişkiler sayesinde, bir grup tarafından kabul edilme, grup içinde var olabilme, işbirliği kurma, yardımlaşma gibi birçok olumlu kazanım elde eder. Arkadaşları ile olumlu ilişkiler sürdürebilen çocuklar, aynı zamanda başkaları tarafından beğenilme ve sevilme duygularını da yaşarlar. Bazı çocuklar güçlü sosyal becerilere sahip olup, girdikleri ortamda rahat iletişim kurarlar ve kolaylıkla arkadaş edinirler. Ancak bazıları arkadaşlık kurmayı öğrenmek konusunda destek ihtiyacı hisseder. Bir kısmı da arkadaşlık kurmaya istekli olduğu halde gruplardan dışlanmış, bir gruba dahil olamamış olabilir. Çocukların dışlanmalarında birçok neden rol oynayabilir. Bu nedenler, çoğunlukla, çocuğun arkadaşlığı başlatma ve sürdürme için gereken sosyal becerileri kazanamamış olması, öğrenme zorluğu, anne-babanın aşırı koruyucu ya da aşırı izin verici bir tutuma sahip olması, aile içi çatışmalar vb. durumlardır. Böyle durumlarda anne-babalar, etkin iletişim yollarını kullanmalı ve çocuklarının kendilerini ifade edebilmelerine fırsat vererek, arkadaşlık ilişkileri konusunda uygun çözüm yollarını bulmalarını sağlamalıdırlar. Okulda öğretmenleri ve rehber öğretmeni ile iletişim kurarak arkadaş ilişkileri konusunda yaşadıkları zorluğun nedeni araştırılmalı ve gerekli destek, hem aile hem okul tarafından alınacak önlemlerle işbirliği içerisinde verilmelidir.