prostat ned*r

advertisement
ÜROLOJİ SERVİSİ
VAKA SUNUMU
TUR-P OLAN HASTADA HEMŞİRELİK BAKIM
SÜRECİ
HASTA TANITIM

ADI SOYADI: Mustafa Gencer

CİNSİYETİ: Erkek

YAŞI: 75

MEDENİ DURUMU: Evli

ÇOCUK SAYISI: 3

ADRES VE TEL: Umur Bey / Geyve

YAŞADIĞI ŞEHİR: Sakarya

MESLEĞİ: Çiftçi

SAĞLIK SİGORTASI: Bağkur

KAN GRUBU: 0 Rh +

BOY: 170 cm KİLO: 65 kg

ALLERJİSİ: Herhangi bir allerjisi yok

ACİL DURUMDA ARANACAK KİŞİ: Mehmet Gencer

HASTA KABULÜ: Tekerlekli Sandalye / Ev
FİZİKSEL DURUM:

PROTEZLER: Takma Diş Mevcut

İLETİŞİM: Konuşma, İşitme, Anlama, Görmede Hiçbir Problem Yok

HAYATİ BELİRTİLERİ: Ateş: 36,5 Nabız: 96 Tansiyon: 170/100 mm/hg

HAREKET DURUMU: İmmobil

KRONİK HASTALIKLAR: KOAH

ALIŞKANLIKLAR: Alkol, sigara ve madde kullanma durumu :
Kullanmıyor

Beslenme, banyo, ağız bakımı, uyku, dışkılama, idrar : Beslenmesi iyi
ve oral olarak , banyo haftada 1 kez, ağız bakımı hergün, uykusu
düzenli ve günde 8 saat, dışkılama günde 1 kez ve idrar takibi için
sonda mevcut

ŞİKAYETLERİ: İdrarını yaparken yanma, idrarını yaparken zorlanma ve
idrarını yapamama

ŞİKAYETİN BAŞLADIĞI TARİH: 2 ay önce

MUHTEMEL TIBBİ TEŞHİS: TUR-P

DAHA ÖNCEKİ HASTALIKLARI VE TEDAVİSİ: KOAH tedavisi devam
etmekte

SOYGEÇMİŞİ: Herhangi bir hastalık gözlenmedi

PSİKOLOJİK DURUM: Sorun yok

DİYET: Sulu gıdalar ( su, meyve suyu ve çorba gibi )

BEDEN KİTLE İNDEKSİ: 22,4 (normal)
ALDI-ÇIKTI TAKİBİ

8 bardak su

2 bardak meyve suyu

2 kase çorba

Parenteral sıvı : 3000 cc

Yıkama: 3000 cc

İdrar : 1500 cc, 1500 cc, 1000cc , 1300 cc, 1700 cc, 1000 cc

Gizli kayıp : Solunum 300 cc

Terleme : ++

Balans : + 200
LABORATUVAR BULGULARI:


BİYOKİMYA
Glukoz 173 (normal değerler: 83,00-110,00)

HEMOGRAM

MCH: 34,5 (normal değerler: 27,0-31,2)

MCHC: 31,7 (normal değerler: 31,8-35,4)

MCV: 109 (normal değerler: 80-97)

İDRAR

Strip Dansite: 1,005 (normal değerler: 1,015-1,025)

Mikroskobi Eritrosit: 11 (normal değerler : 0-3)

GLUKOZ: Kanda Glukoz testi karbonhidrat metabolizmasının
değerlendirilmesinde kullanılır. Günümüzde 100 ve üstü çıkan glukoz
değerleri diabet riski yönünden araştırılmalıdır.

MCH: her bir kırmızı kan hücresindeki ortalama hemoglobin
miktarını ifade eder. Hemoglobin oksijeni akciğerlerden hücrelere
taşıyan bileşendir. Kan testi ile tespit edilebilen MCH düşüklüğü veya
yüksekliği vücutta vitamin, mineral eksikliklerinden, kronik
hastalıklara kadar farklı sorunlara işaret edebilir.

MCHC: belli bir miktar kırmızı kan hücresindeki hemoglobin yoğunluğu
değeridir. Hemoglobin akciğerden organlara oksijen taşıyan kandaki
bir bileşendir. MCHC testi kişide anemi (kansızlık) olup olmadığını,
aneminin hangi tür olduğunu ve bunun altta yatan nedenini bulmak
için kullanılır.

İDRAR DANSİTESİ: Böbreklerin idrarı konsantre ve dilüe etme
yeteneğinin göstergesidir. Normalde 1015-1025 arasıdır. Ancak
normal bir böbrek dansiteyi 1008-1030 arasında değiştirebilir.

Hipostenüri (düşük dansite) : Dİ, tübüler hasar, GMN, pyelonefrit

Hiperstenüri (yüksek dansite): DM, nefroz su kaybı,KKY,ADH
artışı, gebelik toksemis

ERİTROSİT: Eritrositlerin idrara karışması hematüri olarak
adlandırılır. Böyle bir durumda idrar rengi gözle farkedilebilecek
kadar kırmızı ya da pembe olabileceği gibi bazen çok az kan
varlığında rengi normal göründüğü halde ancak mikroskopik
incelemede kan olduğu tespit edilebilir. İdrarda kan görülmesi,
aksi kanıtlanıncaya kadar çok ciddi bir bulgu olarak kabul edilir.
Hematüri çok basit bir üşütmeden kaynaklanabileceği gibi üriner
sistemde oluşan bir tümörün ilk belirtisi de olabilir.
İLAÇLARI:

NOVOSEF 1 GR FLAKON 2*1 IV:

Antibiyotiktir.

Endikasyonları:

Duyarlı Staph. aureus, Staph. Epidermidis vb. lerin neden olduğu;
Menenjit; ürogenital enfeksiyonlar, septisemi ve pnömonide endikedir.

Kontrendikasyonları: Pirozolon allerjisi veya entoleransı olan
hastalarda hepatik porfiri, doğuştan glükoz6-fosfat-dehidrogenaz
eksikliği, kan diskrazileri gibi bazı metabolizma hastalıklarında
kullanılmamalıdır.

GASTRAZOL:

Endikasyonları

Pantoprazol, gastrik asit sekresyonunun azaltılması gereken
gastrointestinal
hastalıkların
tedavisinde
ve
semptomatik
düzelme sağlamak için endikedir.

Kontrendikasyonları

GASTRAZOL 40 mg Enterik Kaplı Tablet pantoprazol veya
formülündeki diğer maddelere karşı aşırı duyarlılığı bulunanlarda
kontrendikedir. GASTRAZOL 40 mg Enterik Kaplı Tablet gebelikte,
emziren annelerde ve pernisiyöz anemide kullanılmamalıdır.

1000 cc İzotonik sodyum klorür

1000 cc Neoflex

Post-op hasta tedavisinde kullanılır. Sıvı elektrolit dengesinin
sağlanmasında önemlidir.
FİZİK MUAYENE:

SAÇLAR: Kafa derisi temiz ve kepeksiz

GÖZLER: Pupillalar eşit ve parmak takibi yapabiliyor

Burun: Simetrik ve burun kanatları solunuma arada katılıyor

Ağız: Dudaklar kuru ve çatlak dişler normal (takma diş)

Yüzünde lekelenmeler var

Boyun postürü simetrik

Kulakta akıntı mevcut

Trekea normal ele gelen kitle yok

Solunum sayısı:17

Solunumda göğüs hareketleri normal

Solunum sesi hırıltılı

Barsak sesleri mevcut:6

Abdomende distansiyon yok

Cilt kuru

Cilt kontrol edildi ve dolaşımda sorun yok

Ayak altında babinski refleksi yok

Ayak tırnakları mantarlı ve kalın

Topuklar çatlak ve kuru

Deri esnekliği elastikiyeti normal

Ödem tibia hafif mevcut: +
HEMŞİRELİK TANI VE
GİRİŞİMLERİ:
Hemşirelik Tanısı
Amaç
Hemşirelik Girişimleri
Mesane spazmı, cerrahi
insizyon ve cerrahi
drenlere bağlı akut ağrı
Hastanın ağrı ve
spazmının olmadığını
sözel olarak ifade etmesi
sağlanır.
•
•
•
•
•
•
Ağrının yeri, şiddeti ve
özelliklerini belirlemek
Katater bakımı yada
irigasyon ile aprı ve spazm
artışının izlenmesi
Mesane kataterinin ve
drenlerin tespitini
sağlamak
İdrarın renk ve kötü koku
açısından izlenmesi
Aseptik tekniklere uyularak
pansumanın değiştirilmesi
Hekim istemine göre
analjezik verilmesi.
Değerlendirme
Hasta ağrısının
geçmediğini fakat
haiflediğini sözel
olarak ifade etti.
Hemşrielik Tanısı
Amaç
Hemşirelik
Girişimleri
Prostat
genişlemesi,
mesane tonüsünün
azalması ve üretral
tıkanıklığa bağlı
olarak üriner
boşaltımda bozulma
Normal idrar
• Hastanın idrar
atımının
atım alışkanlığını
gerçekleşmesini ve
belirlemek
sıvı alım ve atımının • Üriner retansiyon
dengelenmesini
belirtilerini
sağlamak.
izlemek
• Retansiyon
oluşmuşsa
giderilmesi için:
normal
pozisyonda idrar
atımını sağlama,
valsalva
manevrası
kullanma, pubis
üzerinden ılık su
dökme, en son
girişim olarak
katater uygulama
• Katater olan
hastada katater
boşaltımını
Değerlendirme
Sıvı alım ve atımının
takibi yapıldı.
Hastanın sondası
çıkarıldı.
Hemşirelik Tanısı
Amaç
Ameliyat sonrası
Komplikasyonların
döneme bağlı
oluşmasını önlemek
potansiyel
komplikasyon,
kanama, mesane
boynu daralması gibi
komplikasyon
oluşma riski
Hemşirelik
Girişimleri
Değerlendirme
• Taburculuk
sonrası
oluşabilecek
değişikleri
izlemek
• Kanlı idrar,
idrarda pıhtı
oluşumu sık idrara
çıkma, idrar atım
şeklinin değişmesi
ve azalmasının
kontrolünü
önlemek
• Mesane
kontrolünün
yapılamamasını
önlemek
İdrarında kan
gözlenmesi
ameliyattan sonra
normal kabul edilir
idrar normal rengine
döndü.
Hemşirelik Tanısı
Amaç
Hemşirelik Girişimleri
Cerrahi işlem
sırasında perineal
sinirlerin
zedelenmesi, üretral
kataterin balonunun
varlığı, kataterin
çıkarılmasını takiben
inkontinansa bağlı
seksüel disfonksiyon
riski
Hasta ve ailesinin
düşüncelerini ifade
etmesini sağlamak
•
•
•
•
Hasta ve ailesinin
seksüel
disfonksiyon ile
ilgili belirtilerini
belirlemek.
Hasta ve ailesinin
seksüel
disfonksiyona
sebep olabilen
cerrahi girişimi
anlama düzeyini
belirlemek
Hasta ve ailesinin
ameliyat sonrası
seksüel
disfonksiyon ile
ilgili bilgi
gereksinimi
belirlemek.
Üriner katater
çıkarıldıktan sonra
inkontinans olup
olmadığını
belirlemek
Değerlendirme
Hasta ve ailesinin
düşüncelerini rahat
bir şekilde ifade
etmesi sağlandı.
Hemşirelik Tanısı
Amaç
Cerrahi girişim, foley Hastada enfeksiyon
katater, mesane
belirtilerinin
irigasyonu, drenlere gözlenmemesi
bağlı enfeksiyon
riski
Hemşirelik
Girişimleri
Değerlendirme
• İnsizyon
bölgesinde
kızarıklık, ağrı,
şişme ve pürülan
drenajın izlenmesi
• İdrarın renk ve
koku açısından
izlenmesi
• Vücut ısısının
izlenmesi
• İdrar analizinde
lökosit varlığının
izlenmesi
• Aseptik tekniklere
uyulması
• Hekim istemine
göre gerekli
antibiyotiklerin
verilmesi
Katatere bağlı
herhangi bir
enfeksiyon
gözlenmedi ( ateş:
36,5)
Hemşirelik Tanısı
Amaç
Hemşirelik Girişimleri
Değerlendirme
İmmobilizasyona bağlı
konstipasyon riski
1.Konstipasyon
gelişimini önlemek
,gelişmişse
gidermek
1Hastaneye yatmadan önceki
defekasyon alışkanlığı
sorgulanacak.
2.Her gün karında distansiyon ,agrı
ve defekasyona cıkıp cıkmadığı
sorgulanıp takip formuna
yazılacak.
3.Diyetisyenle işbirliği
yaparak,posalı yiyeceklerede yer
verilen bir diyet programı
uygulanacak.
4.Kontrendike degil ise sıvı alımı
desteklenecek.
5.Kontrendike degil ise erken
mobilizasyon
saglanacak.
6.Belirli aralıklarla komod/wc 'ye
oturtulacak.
7.LH 'de doktor istemindeki
Laksatif/sulu lavman uygulanıp
etkisi gözlemlenecek.
8.Hasta mahremiyetine özen
gösterilecek.
Hastanede kaldığı süre
de barsak alışkanlığı
değişikliği gözlendi.
Hemşirelik
Tanısı
Amaç
Hemşirelik
Girişimleri
Değerlendirme
Ventilasyonun
azalması ve
hava yollarında
bol mukus
olması
nedeniyle gaz
değişiminin
bozulması
Akciğerlerinde
ventilasyonun
ve gaz
değişiminin
yeterli olmasını
sağlama
· Düzenli olarak Hastaya uygun pozisyon verildi ve
solunum hızı,
LH de ventolin uygulandı.
şekli ve hipoksi
yönünden
izlenmeli
· Düşük
düzeyde oksijen
verilir
· Hastaya
fowler
pozisyonu
verilir
· Solunum
yolları açıklığı
sağlanır
· İsteme göre
bronkodilatör
verilir
· Eğer norkotik
ilaç verilirse
yakından hasta
Hemşirelik
Tanısı
Amaç
Hemşirelik
Girişimleri
Değerlendirme
Fazla sekresyon
ve etkisiz
öksürük
nedeniyle hava
yolu açıklığında
yetersizlik
Hastanın etkili
öksürebilmesi
ve hava
yollarında
ventilasyon için
yeterli açıklığın
sağlanması
· Hastaya bol
sıvı içirilir
· Odanın havası
nemlendirilir
· Etkin öksürme
ve derin
solunum
egzersizleri
öğretilir ve
uygulatılır
Hava yolu açıklığı sağlandı.
PROSTAT NEDİR ?

Prostat Nedir?

Prostat, erkek üreme sisteminin parçası olan bir salgı bezidir. Asıl işlevi meninin sıvı
kısmını oluşturmaktır.

Meninin seminal kese sıvısı ile birlikte %95 ini prostatik salgı oluşturur. Böylece
meninin miktarını

çoğaltarak spermin dölleme kapasitesini artırır. Prostatik dokuda yüksek
konsantrasyonda çinko vardır.

Bu erkeklerin idrar yolu enfeksiyonuna karşı kadınlardan daha dirençli olmasını
sağlayan faktörlerden

biridir. Prostat ergenlik yaşına kadar faal değildir. Ergenlikle birlikte testosteronun
etkisi ile faaliyet

göstermeye başlar. Prostat mesanenin, diğer bir ifade ile idrar kesesinin hemen
altında yer alır. Erişkinde

bir kestane büyüklüğünde ve yaklaşık 18-20 gram ağırlıktadır. Prostat, idrarın
mesaneden çıkıp penis

içerisinden geçerek dışarıya atılmasını sağlayan idrar kanalının başlangıç kısmını
kalın bir yüzük gibi

sarmaktadır. Prostatın idrar yolunu sardığı alanda, meni kanalı idrar yoluna
açılmaktadır. Erkeklerde iç ve

dış denilen iki adet idrar tutma sfinkter (büzüğü) vardır. İç sfinkter prostat ile
mesanenin birleştiği yerdedir

ve istemsiz şekilde idrarın tutulmasını sağlar. Dış sfinkter prostatın hemen
sonrasında leğen kemiği

tabanını saran kaslardan oluşan ve istemli olarak (çok idrara sıkışıldığında idrar
kanalını büzerek idrarın

kaçmasını engelleyen) kasılan bir sfinkter sistemidir.

Prostat Salgı Bezinin Fonksiyonu Nedir?
Prostat salgı bezinin görevi meniyi oluşturan sıvının bir bölümünü
(yaklaşık %10-20) salgılamaktır.
Bu salgının içinde bulunan maddeler özellikle spermlerin vajinal
ortamda hayatta kalmasını sağlar ve meninin
20-30 dakika içinde akışkan hale gelmesine (likefaksiyon) neden
olur. Ayrıca prostat ile mesane arasında
yer alan ve istemsiz olarak kasılan iç sfinkter boşalma sırasında
kasılmakta ve meninin dışarı doğru
atılmasına (idrar torbasına geri kaçmamasına) neden olmaktadır.

Tüm erkeklerin korkulu rüyası olan prostatın en sık görülen
hastalığı normal prostat büyümesidir. İlerleyen yaşla birlikte
özellikle 50 yaşından sonra erkeklerin yarısında prostat
büyümesine bağlı belirtiler görülür. 60 yaş sonrası bu oran yüzde
70’lere kadar çıkar. Erkeklerin üçte biri prostat büyümesi
nedeniyle müdahale geçirmek durumunda kalmaktadırlar. Yani 3
erkekten biri günümüzde bu prostat büyümesinden
etkilenmektedir. Prostat çok sık görülen bir hastalık olduğundan
erkeklerin çok dikkatli olmaları ve sıklıkla doktor kontrolüne
gitmeleri gerekmektedir.

Prostatın en sık görülen hastalıklarından biri de prostat
kanseridir. Prostat kanseri; erkeklerde en sık görülen kanser
tiplerinde birinci sırada gelirken, erkek ölümlerine neden olan
kanser türlerinde ise akciğer kanserinden sonra en sık görülen
ikinci tip kanser türüdür. Her altı erkekten bir tanesi prostat
kanserine yakalanmaktadır. Kabaca, bir erkek prostat kanseri
olursa ömründen 9 yıl kaybediyor. Her 3 prostat kanserinden ikisi
65 yaşın üzerinde görülür.

Prostat büyümesi nedir ve nasıl ortaya çıkıyor?

Normal prostat büyümeleri; genellikle ileri yaşlarda ortaya çıkan
ve sebebini henüz kesin olarak bilemediğimiz bir hastalıktır.
Prostat büyümesi, özellikle mesanenin altındaki idrar yolunu
daraltıp sıkıştıracak şekilde prostatın iç kısmındaki bezlerin
büyümesiyle kendini gösteren bir durumdur. Bu bezler büyüyünce,
idrar akımına karşı bir direnç oluşturuyor. Dolayısıyla hasta
idrarını boşaltabilmek için mesanesini daha güçlü kasmak
zorunda kalıyor. Hatta ilerleyen zamanlarda idrarı tam
boşaltamıyor ve mesanesinde idrar kalmaya başlıyor.

Genellikle prostat büyümesi 50 yaşından sonra ortaya çıkan bir
hastalıktır. Ama litetatürde 29 yaşında olan hastalar da mevcuttur.
PROSTAT BELİRTİLERİ NELERDİR
?

✔
✔
✔
✔
✔
✔
✔
✔
✔
✔
✔
Sık idrara gitme,
Gece idrara kalkma,
Acil işeme isteği
Sıkışma hissi
Tuvalete yetişemeden idrar kaçırma
İdrara başlamada zorluk
Ikınarak idrar yapma,
İdrarın zayıf akması,
Damla damla veya kesik kesik idrar yapma,
İdrar yaptıktan sonra mesanenin boşalmama hissi
İleri dönemlerde hiç idrar yapamama

Erkekler yaşlandıkça prostatlarıda büyür. Prostat büyümesinin
çoğu 50 yaşından sonra olmaktadır. Prostat hücreleri yaşla
değişen hormon dengesi neticesinde artış gösterir. Bu da
kişilerde prosat büyüklüğü ile direk ilişkili olmamak kaydıyla
işeme şikayetlerine neden olabilir. Prostat büyümesinin ayakta
işeme ile bir ilişkisi yoktur.
Kişi kendisinde prostat olduğunu
öğrendiğinde ne yapmalıdır?

Burada şuna dikkat edilmesi gerekir; prostat bezi zaten her
erkekte mevcut, belli bir fonksiyonu olan bir organdır. Önemli olan
prostata yönelik şikayetler başlamadan doktora başvurarak
düzenli kontrolleri yaptırmaktır ki bu prostat kanseri içinde
geçerlidir. Nasıl ki kadınlar belli bir yaştan sonra, yıllık periyodik
meme taraması, smear testi yapıyor ise, erkekler de yıllık ve
periyodik olarak prostat kontrollerini, PSA’larını düzenli olarak
yaptırmak zorundadırlar. Bu açıdan 50 yaş üzeri erkekler
şikayetleri olmasalar bile düzenli olarak en az yılda bir kez PSA
yaptırmalı ve prostatlarını kontrol ettirmelidirler. Ailesinde prostat
sorunu yaşayan hastalar ise 40 yaşından itibaren yılda en az bir
kez prostat kontrollerini yaptırmak zorundadırlar.
TANI NASIL KONULUR ?

Prostat büyümesinin (BPH) belirtilerini ilk olarak kendiniz fark
edebilirsiniz veya doktorunuz düzenli sağlık denetimi sırasında
prostatınızın büyüdüğünü saptayabilir. Prostat büyümesi (BPH)
kuşkusu olduğunda, idrar yolundaki veya erkek üreme
sistemindeki sorunlar üzerinde uzman bir doktor olan üroloğa
yönlendirilebilirsiniz. Doktorların sorunu belirlemelerini ve en iyi
tedavi şekline karar vermelerini sağlayan çok sayıda test vardır.
Testler, hastaya göre değişebilir ama aşağıdakiler en sık
yapılanlardır.

Dijital Rektal Muayene (DRE): Bu muayene, genellikle yapılan ilk
testtir. Doktor, rektuma eldiveniyle parmağını sokarak, rektumun
yanında olan prostat parçasını hisseder. Bu muayene, doktora bezin
büyüklüğü ve durumu hakkında genel bir fikir verir.

Prostata Özel Antijen (PSA) Kan Testi: İdrarla ilgili belirtilerin
nedeninin kanser olma olasılığını ortadan kaldırmak için, doktorunuz
sizden bir PSA kan testi yaptırmanızı isteyebilir. Prostat hücrelerinin
oluşturduğu bir protein olan PSA, prostat kanseri olan erkeklerin
kanında genellikle yüksek seviyelerde bulunur.

Rektal Ultrason: Prostat kanseri kuşkusu varsa, doktorunuz bir rektal
ultrason testi yaptırmanızı isteyebilir. Bu işlemde rektuma
yerleştirilen bir prob, prostattaki ses dalgalarını yönlendirir. Ses
dalgalarının yankı desenleri prostat bezinin görüntüsünü ekranda
gösterir.

İdrar Akışı İncelemesi: Bazen, doktorlar hastadan idrarın ne kadar
hızlı aktığını ölçen özel bir kaba idrarını yapmasını isteyebilir. İdrar
akışının az olması, genellikle İyi Huylu Prostat Büyümesinin (BPH)
varlığını gösterir.

Damardan Boya İle İdrar Röntgeni (İntraven Piyelogram) (IVP): IVP,
idrar yollarının röntgenidir. Bu testte, damardan bir ilaç verilir ve
röntgen çekilir. Boya, idrarın röntgende görünmesini sağlar ve idrar
yollarında herhangi bir engellenme veya tıkanma olup olmadığını
gösterir.

Sistoskopi:Bu muayenede doktor penisteki idrar yolu açıklığına küçük
bir boru yerleştirir. Bu test, doktorun bezin ne kadar büyük olduğunu
belirlemesini ve tıkanmanın yeri ve derecesini anlamasını sağlar.
Prostat büyümesinin tedavi yolları
nelerdir?

1- İzlem: Tedavi gerektirmeyen durumlarda hastalar doktorlar
tarafından izlenmektedirler. Bu aktif izlemdir.

2- Ağızdan alınacak ilaçlar: Tedavi yöntemlerinin ikincisi ağızdan
alınan ilaçlar tarafından yapılan tedavi yöntemleridir.

3- Minimal invaziv yöntemler: Prostat büyümesi hastalıkları ileri yaş
hastalığı olduğundan, hastanın durumuna göre minimal invaziv
yöntemlerle hastaya en az zararı verebilecek tedavi yöntemini
seçmek durumundayız. Bunlar arasında mikrodalga ile ısıtma
tedavileri, prostata iğne ile girilerek radyofrekansla ablasyon en sık
uygulananlardır. İğne ablasyon 50 ml üzerindeki prostatlarda tercih
edilmez. Bu yöntemlerde uzun süreli sonda taşıma gereği olabilir ve
prostat büyüdükçe etkinlik azalır. Diğer operatif yöntemlere göre
etkinlikleri daha azdır.

Cerrahi yöntemler arasında lazerler günümüzde yaygınlık
kazanmıştır. Çeşitli lazerlerle buharlaştırma yöntemleri
uygulanmaktadır. Bunlar arasında yeşil ışık “green light” en
yaygın olmakla birlikte kırmızı ötesi“infrared light” dalga boyunda
lazerler, thulium, holmium diğer kullanılan lazerlerdir. Lazerlerin
dalga boylarına göre dokuda etkinlikleri farklı olabilir.

Holmium lazerler daha çok keserek çıkartma ve taş kırmada
başarılıdır. İnvaziv girişimler sayılan TUR (kapalı prostat
ameliyatı) veya açık prostat ameliyatları diğer seçeneklerdir. Çok
büyük prostatlarda açık ameliyat gereği hasıl olabilir. İdrar
yolundan girerek prostatın parça parça kesilerek çıkarılması
işlemi TUR olarak adlandırılır.
PROSTAT TEDAVİSİ NASIL
UYGULANIR ?

Günümüzde en çok kullanılan prostat tedavi yöntemi
buharlaştırma dediğimiz yöntemlerdir. Tedavi döneminde ilk önce
yeşil ışık (green light) denilen lazer yöntemi gündeme gelmiştir.
2005 yılında ikinci bir lazer geliştirildi. Şu anda onun üst
versiyonları kullanılmaktadır. Bunlar kırmızı ötesi lazerlerdir. En
son gelinen noktada, günümüzde artık sadece kırmızı ötesi ışığı
tedavi yönteminde kullanılmaktadır. Bu son dönemde geliştirilen
tedavi yöntemlerinden ile prostat tedavisinde başarı oranları
oldukça yükselmiştir.

Lazerle tedavinin avantajları nelerdir?

✔ Lazerle ameliyatta kanama riski daha azdır
✔ Hastada sonda daha az kalıyor
✔ Tüm bunlar hastanın çok çabuk hastaneden taburcu olmasını sağlıyor
✔ TUR’da gördüğümüz gibi TUR sendromu (su zehirlenmesi)ile karşılaşılmıyor
çünkü fizyolojik su kullanılıyor.

Lazer uygulamasının süresi prostatın büyüklüğüne göre değişmektedir. Artık
ultrason ile yapılan ölçümlerde prostatın gramını verebiliyorlar. Her gram
başına yaklaşık bir dakika diyebiliriz. Şimdi hem keserek hem buharlaştırarak
yaptığımızda bu süre daha kısalıyor, yarı yarıya azalıyor.

Prostat büyümesi için yapılan prostat ameliyatlarında eğer TUR (kapalı prostat
operasyonu) yapıldıysa kanama, bazen nadir olarak idrar kaçırma problemleri
olabilir. Yine TUR’da geniş çaplı aletler kullanıldığı için idrar yolu darlıkları
ortaya çıkabilir. Bunlar mesane boynunda da olabilir, idrar yolunda da olabilir.
Yüzde 6’lık bir oranda cinsel işlev bozuklukları, sertleşme sorunları TUR
yapılan hastalarda ortaya çıkabilir. Temel problemler bunlardır.
Unutmayın!

Her prostat hastalığı tedavi gerektirmez. Ayrıca aynı belirtilere
yol açan diğer hastalıklar da mevcuttur. Bunların ayrımının iyice
yapılması gerekmektedir. Örneğin mesane tümörü, prostat
büyümesi olmaksızın geçirilen idrar yolu enfeksiyonları gibi
hastalıkların belirtileri de aynı şekildedir. Bu şekildeki
hastalıkların ayrımı tabii ki hekimler tarafından yapılmalıdır.
PROSTAT AMELİYATI OLAN
HASTALARI BİLGİLENDİRME
FORMU

SAYIN HASTAMIZ:

Sondanız alındıktan sonra idrarınızda yanma, saçaklanma, tuvalete
yetişememe tarzında idrar kaçırma olabilir, kapalı yöntemle ameliyat
olmuşsanız pıhtı ve parça düşürebilrsiniz.

İlk başlarda görülen bu şikayetleriniz, bir süre sonra düzelecektir.

Normal günlük aktivitenizden, aşırı zorlanma ve ıkınmıya neden
olabilecek hareketlerden 1 ay boyunca kaçınılması gerekmektedir.

Prostat ameliyatları cinsel aktivitenizi engellememekle beraber
ameliyattan 2 hafta sonra cinsel aktivitenize başlayabilirsiniz, ancak
prostat ameliyatlarından sonra, meninizin geriye akabileceğini
unutmamalısınız.

Kapalı yöntemle ameliyat olmuşsanız sondanız alındıktan sonra,
açık ameliyat olmuşsanız, dikişleriniz alındıktan sonra banyo
yapabilirsiniz.

Ameliyat sonrası yara iyileşmesini kötü etkilediğinden, kabızlıktan
kaçınmak için özellikle 1 ay boyunca yumuşak ve sıvı gıdalar
tüketilmelidir.

Ameliyat sonrasında 2 hafta süreyle kanamaya yol açabilicek,
aspirin ve benzeri kanı sulandırıcı ilaçları kullanmamalıyız. Size
önerilen ilaçları düzgün olarak kullanınız.

Ameliyatınızdan 1 ay sonra patoloji raporunuzla beraber kontrol
için kliniğe gelmeyi unutmayınız.
TABURCULUK EĞİTİMİ

Hasta aile eğitimini fazla bilgiden kaçınarak mümkün olduğunca çok duyuya
hitap ederek sözel ve hastanın unutacağı düşünülerek yazılı bilgiler verilmeli ve
bu eğitimler hasta kontrole geldiğinde de sürdürülmelidir. Eğitimin içeriği:

Komplikasyon oluşması ( kanama, enfeksiyon ve mesane boynu daralma
belirtileri)

Mesane egzersizleri

Cinsel fonksiyonlarda değişme

İlaçların isimleri ,dozları , etki ve yan etkileri

Kemoterapi ve radyoterapi

Sıvı alımı ve beslenme şekli

Konstipasyonun önlenmesi
TEŞEKKÜRLER…
Download