ÜROLOJİ SERVİSİ VAKA SUNUMU TUR-P OLAN HASTADA HEMŞİRELİK BAKIM SÜRECİ HASTA TANITIM ADI SOYADI: Mustafa Gencer CİNSİYETİ: Erkek YAŞI: 75 MEDENİ DURUMU: Evli ÇOCUK SAYISI: 3 ADRES VE TEL: Umur Bey / Geyve YAŞADIĞI ŞEHİR: Sakarya MESLEĞİ: Çiftçi SAĞLIK SİGORTASI: Bağkur KAN GRUBU: 0 Rh + BOY: 170 cm KİLO: 65 kg ALLERJİSİ: Herhangi bir allerjisi yok ACİL DURUMDA ARANACAK KİŞİ: Mehmet Gencer HASTA KABULÜ: Tekerlekli Sandalye / Ev FİZİKSEL DURUM: PROTEZLER: Takma Diş Mevcut İLETİŞİM: Konuşma, İşitme, Anlama, Görmede Hiçbir Problem Yok HAYATİ BELİRTİLERİ: Ateş: 36,5 Nabız: 96 Tansiyon: 170/100 mm/hg HAREKET DURUMU: İmmobil KRONİK HASTALIKLAR: KOAH ALIŞKANLIKLAR: Alkol, sigara ve madde kullanma durumu : Kullanmıyor Beslenme, banyo, ağız bakımı, uyku, dışkılama, idrar : Beslenmesi iyi ve oral olarak , banyo haftada 1 kez, ağız bakımı hergün, uykusu düzenli ve günde 8 saat, dışkılama günde 1 kez ve idrar takibi için sonda mevcut ŞİKAYETLERİ: İdrarını yaparken yanma, idrarını yaparken zorlanma ve idrarını yapamama ŞİKAYETİN BAŞLADIĞI TARİH: 2 ay önce MUHTEMEL TIBBİ TEŞHİS: TUR-P DAHA ÖNCEKİ HASTALIKLARI VE TEDAVİSİ: KOAH tedavisi devam etmekte SOYGEÇMİŞİ: Herhangi bir hastalık gözlenmedi PSİKOLOJİK DURUM: Sorun yok DİYET: Sulu gıdalar ( su, meyve suyu ve çorba gibi ) BEDEN KİTLE İNDEKSİ: 22,4 (normal) ALDI-ÇIKTI TAKİBİ 8 bardak su 2 bardak meyve suyu 2 kase çorba Parenteral sıvı : 3000 cc Yıkama: 3000 cc İdrar : 1500 cc, 1500 cc, 1000cc , 1300 cc, 1700 cc, 1000 cc Gizli kayıp : Solunum 300 cc Terleme : ++ Balans : + 200 LABORATUVAR BULGULARI: BİYOKİMYA Glukoz 173 (normal değerler: 83,00-110,00) HEMOGRAM MCH: 34,5 (normal değerler: 27,0-31,2) MCHC: 31,7 (normal değerler: 31,8-35,4) MCV: 109 (normal değerler: 80-97) İDRAR Strip Dansite: 1,005 (normal değerler: 1,015-1,025) Mikroskobi Eritrosit: 11 (normal değerler : 0-3) GLUKOZ: Kanda Glukoz testi karbonhidrat metabolizmasının değerlendirilmesinde kullanılır. Günümüzde 100 ve üstü çıkan glukoz değerleri diabet riski yönünden araştırılmalıdır. MCH: her bir kırmızı kan hücresindeki ortalama hemoglobin miktarını ifade eder. Hemoglobin oksijeni akciğerlerden hücrelere taşıyan bileşendir. Kan testi ile tespit edilebilen MCH düşüklüğü veya yüksekliği vücutta vitamin, mineral eksikliklerinden, kronik hastalıklara kadar farklı sorunlara işaret edebilir. MCHC: belli bir miktar kırmızı kan hücresindeki hemoglobin yoğunluğu değeridir. Hemoglobin akciğerden organlara oksijen taşıyan kandaki bir bileşendir. MCHC testi kişide anemi (kansızlık) olup olmadığını, aneminin hangi tür olduğunu ve bunun altta yatan nedenini bulmak için kullanılır. İDRAR DANSİTESİ: Böbreklerin idrarı konsantre ve dilüe etme yeteneğinin göstergesidir. Normalde 1015-1025 arasıdır. Ancak normal bir böbrek dansiteyi 1008-1030 arasında değiştirebilir. Hipostenüri (düşük dansite) : Dİ, tübüler hasar, GMN, pyelonefrit Hiperstenüri (yüksek dansite): DM, nefroz su kaybı,KKY,ADH artışı, gebelik toksemis ERİTROSİT: Eritrositlerin idrara karışması hematüri olarak adlandırılır. Böyle bir durumda idrar rengi gözle farkedilebilecek kadar kırmızı ya da pembe olabileceği gibi bazen çok az kan varlığında rengi normal göründüğü halde ancak mikroskopik incelemede kan olduğu tespit edilebilir. İdrarda kan görülmesi, aksi kanıtlanıncaya kadar çok ciddi bir bulgu olarak kabul edilir. Hematüri çok basit bir üşütmeden kaynaklanabileceği gibi üriner sistemde oluşan bir tümörün ilk belirtisi de olabilir. İLAÇLARI: NOVOSEF 1 GR FLAKON 2*1 IV: Antibiyotiktir. Endikasyonları: Duyarlı Staph. aureus, Staph. Epidermidis vb. lerin neden olduğu; Menenjit; ürogenital enfeksiyonlar, septisemi ve pnömonide endikedir. Kontrendikasyonları: Pirozolon allerjisi veya entoleransı olan hastalarda hepatik porfiri, doğuştan glükoz6-fosfat-dehidrogenaz eksikliği, kan diskrazileri gibi bazı metabolizma hastalıklarında kullanılmamalıdır. GASTRAZOL: Endikasyonları Pantoprazol, gastrik asit sekresyonunun azaltılması gereken gastrointestinal hastalıkların tedavisinde ve semptomatik düzelme sağlamak için endikedir. Kontrendikasyonları GASTRAZOL 40 mg Enterik Kaplı Tablet pantoprazol veya formülündeki diğer maddelere karşı aşırı duyarlılığı bulunanlarda kontrendikedir. GASTRAZOL 40 mg Enterik Kaplı Tablet gebelikte, emziren annelerde ve pernisiyöz anemide kullanılmamalıdır. 1000 cc İzotonik sodyum klorür 1000 cc Neoflex Post-op hasta tedavisinde kullanılır. Sıvı elektrolit dengesinin sağlanmasında önemlidir. FİZİK MUAYENE: SAÇLAR: Kafa derisi temiz ve kepeksiz GÖZLER: Pupillalar eşit ve parmak takibi yapabiliyor Burun: Simetrik ve burun kanatları solunuma arada katılıyor Ağız: Dudaklar kuru ve çatlak dişler normal (takma diş) Yüzünde lekelenmeler var Boyun postürü simetrik Kulakta akıntı mevcut Trekea normal ele gelen kitle yok Solunum sayısı:17 Solunumda göğüs hareketleri normal Solunum sesi hırıltılı Barsak sesleri mevcut:6 Abdomende distansiyon yok Cilt kuru Cilt kontrol edildi ve dolaşımda sorun yok Ayak altında babinski refleksi yok Ayak tırnakları mantarlı ve kalın Topuklar çatlak ve kuru Deri esnekliği elastikiyeti normal Ödem tibia hafif mevcut: + HEMŞİRELİK TANI VE GİRİŞİMLERİ: Hemşirelik Tanısı Amaç Hemşirelik Girişimleri Mesane spazmı, cerrahi insizyon ve cerrahi drenlere bağlı akut ağrı Hastanın ağrı ve spazmının olmadığını sözel olarak ifade etmesi sağlanır. • • • • • • Ağrının yeri, şiddeti ve özelliklerini belirlemek Katater bakımı yada irigasyon ile aprı ve spazm artışının izlenmesi Mesane kataterinin ve drenlerin tespitini sağlamak İdrarın renk ve kötü koku açısından izlenmesi Aseptik tekniklere uyularak pansumanın değiştirilmesi Hekim istemine göre analjezik verilmesi. Değerlendirme Hasta ağrısının geçmediğini fakat haiflediğini sözel olarak ifade etti. Hemşrielik Tanısı Amaç Hemşirelik Girişimleri Prostat genişlemesi, mesane tonüsünün azalması ve üretral tıkanıklığa bağlı olarak üriner boşaltımda bozulma Normal idrar • Hastanın idrar atımının atım alışkanlığını gerçekleşmesini ve belirlemek sıvı alım ve atımının • Üriner retansiyon dengelenmesini belirtilerini sağlamak. izlemek • Retansiyon oluşmuşsa giderilmesi için: normal pozisyonda idrar atımını sağlama, valsalva manevrası kullanma, pubis üzerinden ılık su dökme, en son girişim olarak katater uygulama • Katater olan hastada katater boşaltımını Değerlendirme Sıvı alım ve atımının takibi yapıldı. Hastanın sondası çıkarıldı. Hemşirelik Tanısı Amaç Ameliyat sonrası Komplikasyonların döneme bağlı oluşmasını önlemek potansiyel komplikasyon, kanama, mesane boynu daralması gibi komplikasyon oluşma riski Hemşirelik Girişimleri Değerlendirme • Taburculuk sonrası oluşabilecek değişikleri izlemek • Kanlı idrar, idrarda pıhtı oluşumu sık idrara çıkma, idrar atım şeklinin değişmesi ve azalmasının kontrolünü önlemek • Mesane kontrolünün yapılamamasını önlemek İdrarında kan gözlenmesi ameliyattan sonra normal kabul edilir idrar normal rengine döndü. Hemşirelik Tanısı Amaç Hemşirelik Girişimleri Cerrahi işlem sırasında perineal sinirlerin zedelenmesi, üretral kataterin balonunun varlığı, kataterin çıkarılmasını takiben inkontinansa bağlı seksüel disfonksiyon riski Hasta ve ailesinin düşüncelerini ifade etmesini sağlamak • • • • Hasta ve ailesinin seksüel disfonksiyon ile ilgili belirtilerini belirlemek. Hasta ve ailesinin seksüel disfonksiyona sebep olabilen cerrahi girişimi anlama düzeyini belirlemek Hasta ve ailesinin ameliyat sonrası seksüel disfonksiyon ile ilgili bilgi gereksinimi belirlemek. Üriner katater çıkarıldıktan sonra inkontinans olup olmadığını belirlemek Değerlendirme Hasta ve ailesinin düşüncelerini rahat bir şekilde ifade etmesi sağlandı. Hemşirelik Tanısı Amaç Cerrahi girişim, foley Hastada enfeksiyon katater, mesane belirtilerinin irigasyonu, drenlere gözlenmemesi bağlı enfeksiyon riski Hemşirelik Girişimleri Değerlendirme • İnsizyon bölgesinde kızarıklık, ağrı, şişme ve pürülan drenajın izlenmesi • İdrarın renk ve koku açısından izlenmesi • Vücut ısısının izlenmesi • İdrar analizinde lökosit varlığının izlenmesi • Aseptik tekniklere uyulması • Hekim istemine göre gerekli antibiyotiklerin verilmesi Katatere bağlı herhangi bir enfeksiyon gözlenmedi ( ateş: 36,5) Hemşirelik Tanısı Amaç Hemşirelik Girişimleri Değerlendirme İmmobilizasyona bağlı konstipasyon riski 1.Konstipasyon gelişimini önlemek ,gelişmişse gidermek 1Hastaneye yatmadan önceki defekasyon alışkanlığı sorgulanacak. 2.Her gün karında distansiyon ,agrı ve defekasyona cıkıp cıkmadığı sorgulanıp takip formuna yazılacak. 3.Diyetisyenle işbirliği yaparak,posalı yiyeceklerede yer verilen bir diyet programı uygulanacak. 4.Kontrendike degil ise sıvı alımı desteklenecek. 5.Kontrendike degil ise erken mobilizasyon saglanacak. 6.Belirli aralıklarla komod/wc 'ye oturtulacak. 7.LH 'de doktor istemindeki Laksatif/sulu lavman uygulanıp etkisi gözlemlenecek. 8.Hasta mahremiyetine özen gösterilecek. Hastanede kaldığı süre de barsak alışkanlığı değişikliği gözlendi. Hemşirelik Tanısı Amaç Hemşirelik Girişimleri Değerlendirme Ventilasyonun azalması ve hava yollarında bol mukus olması nedeniyle gaz değişiminin bozulması Akciğerlerinde ventilasyonun ve gaz değişiminin yeterli olmasını sağlama · Düzenli olarak Hastaya uygun pozisyon verildi ve solunum hızı, LH de ventolin uygulandı. şekli ve hipoksi yönünden izlenmeli · Düşük düzeyde oksijen verilir · Hastaya fowler pozisyonu verilir · Solunum yolları açıklığı sağlanır · İsteme göre bronkodilatör verilir · Eğer norkotik ilaç verilirse yakından hasta Hemşirelik Tanısı Amaç Hemşirelik Girişimleri Değerlendirme Fazla sekresyon ve etkisiz öksürük nedeniyle hava yolu açıklığında yetersizlik Hastanın etkili öksürebilmesi ve hava yollarında ventilasyon için yeterli açıklığın sağlanması · Hastaya bol sıvı içirilir · Odanın havası nemlendirilir · Etkin öksürme ve derin solunum egzersizleri öğretilir ve uygulatılır Hava yolu açıklığı sağlandı. PROSTAT NEDİR ? Prostat Nedir? Prostat, erkek üreme sisteminin parçası olan bir salgı bezidir. Asıl işlevi meninin sıvı kısmını oluşturmaktır. Meninin seminal kese sıvısı ile birlikte %95 ini prostatik salgı oluşturur. Böylece meninin miktarını çoğaltarak spermin dölleme kapasitesini artırır. Prostatik dokuda yüksek konsantrasyonda çinko vardır. Bu erkeklerin idrar yolu enfeksiyonuna karşı kadınlardan daha dirençli olmasını sağlayan faktörlerden biridir. Prostat ergenlik yaşına kadar faal değildir. Ergenlikle birlikte testosteronun etkisi ile faaliyet göstermeye başlar. Prostat mesanenin, diğer bir ifade ile idrar kesesinin hemen altında yer alır. Erişkinde bir kestane büyüklüğünde ve yaklaşık 18-20 gram ağırlıktadır. Prostat, idrarın mesaneden çıkıp penis içerisinden geçerek dışarıya atılmasını sağlayan idrar kanalının başlangıç kısmını kalın bir yüzük gibi sarmaktadır. Prostatın idrar yolunu sardığı alanda, meni kanalı idrar yoluna açılmaktadır. Erkeklerde iç ve dış denilen iki adet idrar tutma sfinkter (büzüğü) vardır. İç sfinkter prostat ile mesanenin birleştiği yerdedir ve istemsiz şekilde idrarın tutulmasını sağlar. Dış sfinkter prostatın hemen sonrasında leğen kemiği tabanını saran kaslardan oluşan ve istemli olarak (çok idrara sıkışıldığında idrar kanalını büzerek idrarın kaçmasını engelleyen) kasılan bir sfinkter sistemidir. Prostat Salgı Bezinin Fonksiyonu Nedir? Prostat salgı bezinin görevi meniyi oluşturan sıvının bir bölümünü (yaklaşık %10-20) salgılamaktır. Bu salgının içinde bulunan maddeler özellikle spermlerin vajinal ortamda hayatta kalmasını sağlar ve meninin 20-30 dakika içinde akışkan hale gelmesine (likefaksiyon) neden olur. Ayrıca prostat ile mesane arasında yer alan ve istemsiz olarak kasılan iç sfinkter boşalma sırasında kasılmakta ve meninin dışarı doğru atılmasına (idrar torbasına geri kaçmamasına) neden olmaktadır. Tüm erkeklerin korkulu rüyası olan prostatın en sık görülen hastalığı normal prostat büyümesidir. İlerleyen yaşla birlikte özellikle 50 yaşından sonra erkeklerin yarısında prostat büyümesine bağlı belirtiler görülür. 60 yaş sonrası bu oran yüzde 70’lere kadar çıkar. Erkeklerin üçte biri prostat büyümesi nedeniyle müdahale geçirmek durumunda kalmaktadırlar. Yani 3 erkekten biri günümüzde bu prostat büyümesinden etkilenmektedir. Prostat çok sık görülen bir hastalık olduğundan erkeklerin çok dikkatli olmaları ve sıklıkla doktor kontrolüne gitmeleri gerekmektedir. Prostatın en sık görülen hastalıklarından biri de prostat kanseridir. Prostat kanseri; erkeklerde en sık görülen kanser tiplerinde birinci sırada gelirken, erkek ölümlerine neden olan kanser türlerinde ise akciğer kanserinden sonra en sık görülen ikinci tip kanser türüdür. Her altı erkekten bir tanesi prostat kanserine yakalanmaktadır. Kabaca, bir erkek prostat kanseri olursa ömründen 9 yıl kaybediyor. Her 3 prostat kanserinden ikisi 65 yaşın üzerinde görülür. Prostat büyümesi nedir ve nasıl ortaya çıkıyor? Normal prostat büyümeleri; genellikle ileri yaşlarda ortaya çıkan ve sebebini henüz kesin olarak bilemediğimiz bir hastalıktır. Prostat büyümesi, özellikle mesanenin altındaki idrar yolunu daraltıp sıkıştıracak şekilde prostatın iç kısmındaki bezlerin büyümesiyle kendini gösteren bir durumdur. Bu bezler büyüyünce, idrar akımına karşı bir direnç oluşturuyor. Dolayısıyla hasta idrarını boşaltabilmek için mesanesini daha güçlü kasmak zorunda kalıyor. Hatta ilerleyen zamanlarda idrarı tam boşaltamıyor ve mesanesinde idrar kalmaya başlıyor. Genellikle prostat büyümesi 50 yaşından sonra ortaya çıkan bir hastalıktır. Ama litetatürde 29 yaşında olan hastalar da mevcuttur. PROSTAT BELİRTİLERİ NELERDİR ? ✔ ✔ ✔ ✔ ✔ ✔ ✔ ✔ ✔ ✔ ✔ Sık idrara gitme, Gece idrara kalkma, Acil işeme isteği Sıkışma hissi Tuvalete yetişemeden idrar kaçırma İdrara başlamada zorluk Ikınarak idrar yapma, İdrarın zayıf akması, Damla damla veya kesik kesik idrar yapma, İdrar yaptıktan sonra mesanenin boşalmama hissi İleri dönemlerde hiç idrar yapamama Erkekler yaşlandıkça prostatlarıda büyür. Prostat büyümesinin çoğu 50 yaşından sonra olmaktadır. Prostat hücreleri yaşla değişen hormon dengesi neticesinde artış gösterir. Bu da kişilerde prosat büyüklüğü ile direk ilişkili olmamak kaydıyla işeme şikayetlerine neden olabilir. Prostat büyümesinin ayakta işeme ile bir ilişkisi yoktur. Kişi kendisinde prostat olduğunu öğrendiğinde ne yapmalıdır? Burada şuna dikkat edilmesi gerekir; prostat bezi zaten her erkekte mevcut, belli bir fonksiyonu olan bir organdır. Önemli olan prostata yönelik şikayetler başlamadan doktora başvurarak düzenli kontrolleri yaptırmaktır ki bu prostat kanseri içinde geçerlidir. Nasıl ki kadınlar belli bir yaştan sonra, yıllık periyodik meme taraması, smear testi yapıyor ise, erkekler de yıllık ve periyodik olarak prostat kontrollerini, PSA’larını düzenli olarak yaptırmak zorundadırlar. Bu açıdan 50 yaş üzeri erkekler şikayetleri olmasalar bile düzenli olarak en az yılda bir kez PSA yaptırmalı ve prostatlarını kontrol ettirmelidirler. Ailesinde prostat sorunu yaşayan hastalar ise 40 yaşından itibaren yılda en az bir kez prostat kontrollerini yaptırmak zorundadırlar. TANI NASIL KONULUR ? Prostat büyümesinin (BPH) belirtilerini ilk olarak kendiniz fark edebilirsiniz veya doktorunuz düzenli sağlık denetimi sırasında prostatınızın büyüdüğünü saptayabilir. Prostat büyümesi (BPH) kuşkusu olduğunda, idrar yolundaki veya erkek üreme sistemindeki sorunlar üzerinde uzman bir doktor olan üroloğa yönlendirilebilirsiniz. Doktorların sorunu belirlemelerini ve en iyi tedavi şekline karar vermelerini sağlayan çok sayıda test vardır. Testler, hastaya göre değişebilir ama aşağıdakiler en sık yapılanlardır. Dijital Rektal Muayene (DRE): Bu muayene, genellikle yapılan ilk testtir. Doktor, rektuma eldiveniyle parmağını sokarak, rektumun yanında olan prostat parçasını hisseder. Bu muayene, doktora bezin büyüklüğü ve durumu hakkında genel bir fikir verir. Prostata Özel Antijen (PSA) Kan Testi: İdrarla ilgili belirtilerin nedeninin kanser olma olasılığını ortadan kaldırmak için, doktorunuz sizden bir PSA kan testi yaptırmanızı isteyebilir. Prostat hücrelerinin oluşturduğu bir protein olan PSA, prostat kanseri olan erkeklerin kanında genellikle yüksek seviyelerde bulunur. Rektal Ultrason: Prostat kanseri kuşkusu varsa, doktorunuz bir rektal ultrason testi yaptırmanızı isteyebilir. Bu işlemde rektuma yerleştirilen bir prob, prostattaki ses dalgalarını yönlendirir. Ses dalgalarının yankı desenleri prostat bezinin görüntüsünü ekranda gösterir. İdrar Akışı İncelemesi: Bazen, doktorlar hastadan idrarın ne kadar hızlı aktığını ölçen özel bir kaba idrarını yapmasını isteyebilir. İdrar akışının az olması, genellikle İyi Huylu Prostat Büyümesinin (BPH) varlığını gösterir. Damardan Boya İle İdrar Röntgeni (İntraven Piyelogram) (IVP): IVP, idrar yollarının röntgenidir. Bu testte, damardan bir ilaç verilir ve röntgen çekilir. Boya, idrarın röntgende görünmesini sağlar ve idrar yollarında herhangi bir engellenme veya tıkanma olup olmadığını gösterir. Sistoskopi:Bu muayenede doktor penisteki idrar yolu açıklığına küçük bir boru yerleştirir. Bu test, doktorun bezin ne kadar büyük olduğunu belirlemesini ve tıkanmanın yeri ve derecesini anlamasını sağlar. Prostat büyümesinin tedavi yolları nelerdir? 1- İzlem: Tedavi gerektirmeyen durumlarda hastalar doktorlar tarafından izlenmektedirler. Bu aktif izlemdir. 2- Ağızdan alınacak ilaçlar: Tedavi yöntemlerinin ikincisi ağızdan alınan ilaçlar tarafından yapılan tedavi yöntemleridir. 3- Minimal invaziv yöntemler: Prostat büyümesi hastalıkları ileri yaş hastalığı olduğundan, hastanın durumuna göre minimal invaziv yöntemlerle hastaya en az zararı verebilecek tedavi yöntemini seçmek durumundayız. Bunlar arasında mikrodalga ile ısıtma tedavileri, prostata iğne ile girilerek radyofrekansla ablasyon en sık uygulananlardır. İğne ablasyon 50 ml üzerindeki prostatlarda tercih edilmez. Bu yöntemlerde uzun süreli sonda taşıma gereği olabilir ve prostat büyüdükçe etkinlik azalır. Diğer operatif yöntemlere göre etkinlikleri daha azdır. Cerrahi yöntemler arasında lazerler günümüzde yaygınlık kazanmıştır. Çeşitli lazerlerle buharlaştırma yöntemleri uygulanmaktadır. Bunlar arasında yeşil ışık “green light” en yaygın olmakla birlikte kırmızı ötesi“infrared light” dalga boyunda lazerler, thulium, holmium diğer kullanılan lazerlerdir. Lazerlerin dalga boylarına göre dokuda etkinlikleri farklı olabilir. Holmium lazerler daha çok keserek çıkartma ve taş kırmada başarılıdır. İnvaziv girişimler sayılan TUR (kapalı prostat ameliyatı) veya açık prostat ameliyatları diğer seçeneklerdir. Çok büyük prostatlarda açık ameliyat gereği hasıl olabilir. İdrar yolundan girerek prostatın parça parça kesilerek çıkarılması işlemi TUR olarak adlandırılır. PROSTAT TEDAVİSİ NASIL UYGULANIR ? Günümüzde en çok kullanılan prostat tedavi yöntemi buharlaştırma dediğimiz yöntemlerdir. Tedavi döneminde ilk önce yeşil ışık (green light) denilen lazer yöntemi gündeme gelmiştir. 2005 yılında ikinci bir lazer geliştirildi. Şu anda onun üst versiyonları kullanılmaktadır. Bunlar kırmızı ötesi lazerlerdir. En son gelinen noktada, günümüzde artık sadece kırmızı ötesi ışığı tedavi yönteminde kullanılmaktadır. Bu son dönemde geliştirilen tedavi yöntemlerinden ile prostat tedavisinde başarı oranları oldukça yükselmiştir. Lazerle tedavinin avantajları nelerdir? ✔ Lazerle ameliyatta kanama riski daha azdır ✔ Hastada sonda daha az kalıyor ✔ Tüm bunlar hastanın çok çabuk hastaneden taburcu olmasını sağlıyor ✔ TUR’da gördüğümüz gibi TUR sendromu (su zehirlenmesi)ile karşılaşılmıyor çünkü fizyolojik su kullanılıyor. Lazer uygulamasının süresi prostatın büyüklüğüne göre değişmektedir. Artık ultrason ile yapılan ölçümlerde prostatın gramını verebiliyorlar. Her gram başına yaklaşık bir dakika diyebiliriz. Şimdi hem keserek hem buharlaştırarak yaptığımızda bu süre daha kısalıyor, yarı yarıya azalıyor. Prostat büyümesi için yapılan prostat ameliyatlarında eğer TUR (kapalı prostat operasyonu) yapıldıysa kanama, bazen nadir olarak idrar kaçırma problemleri olabilir. Yine TUR’da geniş çaplı aletler kullanıldığı için idrar yolu darlıkları ortaya çıkabilir. Bunlar mesane boynunda da olabilir, idrar yolunda da olabilir. Yüzde 6’lık bir oranda cinsel işlev bozuklukları, sertleşme sorunları TUR yapılan hastalarda ortaya çıkabilir. Temel problemler bunlardır. Unutmayın! Her prostat hastalığı tedavi gerektirmez. Ayrıca aynı belirtilere yol açan diğer hastalıklar da mevcuttur. Bunların ayrımının iyice yapılması gerekmektedir. Örneğin mesane tümörü, prostat büyümesi olmaksızın geçirilen idrar yolu enfeksiyonları gibi hastalıkların belirtileri de aynı şekildedir. Bu şekildeki hastalıkların ayrımı tabii ki hekimler tarafından yapılmalıdır. PROSTAT AMELİYATI OLAN HASTALARI BİLGİLENDİRME FORMU SAYIN HASTAMIZ: Sondanız alındıktan sonra idrarınızda yanma, saçaklanma, tuvalete yetişememe tarzında idrar kaçırma olabilir, kapalı yöntemle ameliyat olmuşsanız pıhtı ve parça düşürebilrsiniz. İlk başlarda görülen bu şikayetleriniz, bir süre sonra düzelecektir. Normal günlük aktivitenizden, aşırı zorlanma ve ıkınmıya neden olabilecek hareketlerden 1 ay boyunca kaçınılması gerekmektedir. Prostat ameliyatları cinsel aktivitenizi engellememekle beraber ameliyattan 2 hafta sonra cinsel aktivitenize başlayabilirsiniz, ancak prostat ameliyatlarından sonra, meninizin geriye akabileceğini unutmamalısınız. Kapalı yöntemle ameliyat olmuşsanız sondanız alındıktan sonra, açık ameliyat olmuşsanız, dikişleriniz alındıktan sonra banyo yapabilirsiniz. Ameliyat sonrası yara iyileşmesini kötü etkilediğinden, kabızlıktan kaçınmak için özellikle 1 ay boyunca yumuşak ve sıvı gıdalar tüketilmelidir. Ameliyat sonrasında 2 hafta süreyle kanamaya yol açabilicek, aspirin ve benzeri kanı sulandırıcı ilaçları kullanmamalıyız. Size önerilen ilaçları düzgün olarak kullanınız. Ameliyatınızdan 1 ay sonra patoloji raporunuzla beraber kontrol için kliniğe gelmeyi unutmayınız. TABURCULUK EĞİTİMİ Hasta aile eğitimini fazla bilgiden kaçınarak mümkün olduğunca çok duyuya hitap ederek sözel ve hastanın unutacağı düşünülerek yazılı bilgiler verilmeli ve bu eğitimler hasta kontrole geldiğinde de sürdürülmelidir. Eğitimin içeriği: Komplikasyon oluşması ( kanama, enfeksiyon ve mesane boynu daralma belirtileri) Mesane egzersizleri Cinsel fonksiyonlarda değişme İlaçların isimleri ,dozları , etki ve yan etkileri Kemoterapi ve radyoterapi Sıvı alımı ve beslenme şekli Konstipasyonun önlenmesi TEŞEKKÜRLER…