ÖRGÜTSEL DEĞİŞİMİN GERÇEKLEŞTİRİLMESİNDE DÖNÜŞTÜRÜCÜ LİDERLİĞİN ENTROPİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ ( 2 ) Sosyal Entropinin Nedeni Termodinamik yasasında olduğu gibi sosyal entropi kuramında da entropinin temel nedeni düzensizliktir. Entropi, düzensizlikle doğru orantılı olarak artmaktadır. Çünkü her türlü ‘iş’, enerjinin ögeler arasındaki akışıyla ortaya çıkmaktadır (örneğin üretim miktarı yalnız hammadde, sermaye ve işgücüne değil aynı zamanda mal’ın-hizmet’in, üreticilerle tüketiciler arasındaki akışına bağlıdır). Bu akışın gerçekleşebilmesini sağlayan ise, ögeler arasındaki bağlanmalardır. Düzensizlik, ögeler arasındaki bağlanmalara ve etkileşimlere sınırlandırmalar getirerek sistemin kurulmasını ve işlemesini engellediğinden enerjinin işe dönüşmesini engellemektedir. Bu sosyal entropinin artması anlamına gelmektedir. “Sosyal düzensizlik”, birçok düşünürün üzerinde önemle durdukları, tanımlamaya, anlamaya ve açıklamaya çalıştıkları bir olgudur. Örneğin, A. Comte’a göre düzensizliğin nedeni, ortak inanç ve düşüncelerin kaybolmasıdır. Çünkü; “dünyayı yöneten de alt üst eden de fikirlerdir” (Bruhl, 1970;233). Dolayısıyla A. Comte’a göre” gerçek bir sosyal düzenin ilk koşulu, fikirlerdeki durulmadır” (Bruhl, 1970). Hatta ona göre “eğer toplumun bütün üyeleri ortaklaşa inançlar sistemine ve değerlere sahip değillerse, hiçbir toplum varlığını sürdüremez” (Bruhl, 1970). Toplumsal düzensizliği “evrimleşmeyen karmaşıklık” olarak kavramlaştıran düşünürler de bulunmaktadır (Akşit, 1985). Evrimleşmeyen karmaşıklık,” toplumsal ilişkilerin, kurumların ve değerlerin farklılaşma, ihtisaslaşma örgütleşme veya kökten yapısal değişimlere uğramayarak kendi içinde çeşitlenip karmaşıklaşması” olarak tanımlanmaktadır (Akşit, 1985). Yukarıda değinilen görüşler de dikkate alınarak sosyal düzensizlik, entropi yasasıyla da bağdaşacak şekilde şu şekilde tanımlanabilir: Sosyal düzensizlik, bir toplumu oluşturan birey ve ögeler arasında kurulması olası ilişki sayısının, mevcut normatif sistemle denetlenemeyecek düzeyde artması olarak tanımlanabilir. Kurulması olası ilişki sayısındaki artışlar, belirsizliğe yol açacaktır. Belirsizlik ise toplumsal düzensizliğin önemli nedenlerinden birisidir. Nitekim sosyal düzen kavramından da, “belirli bir toplumda karşılıklı münasebet halinde bulunan toplum kurumlarının bütünü” anlaşılmaktadır (Ülken, 1969). Diğer bir deyişle sosyal düzen, bir toplumsal yapıda toplumsal parça ve bütünlerin sistem oluşturacak şekilde etkileşimde bulunmaları halidir. Oysa belirsizlik, belli bir sistemin oluşmasını ve işlemesini engellemektedir. Dolayısıyla sosyal düzensizlik, bir sosyal sistem içerisinde yer alan toplumsal parça ve bütünler arasındaki bağlanmaların ve etkileşimin zayıf olması durumunu ifade etmektedir. Daha kısa ve öz bir ifadeyle düzensizlik, toplumun(işletmelerin) örgütlenemeyişini ifade eden bir kavramdır. KÜLTÜREL ENTROPİ Bir organizasyonda aşırı kontrol, kafa karışıklığı, bürokrasi, hiyerarji, kişiler arası rekabet, suçlama, silo zihniyeti, yansıtma, halo-horn etkisi vs gibi faktörlerin etkisiyle fonksiyon bozukluğu ve düzensizlik var ise, çalışanların belirli bir işi tamamlayabilmek için gereken enerji ihtiyaçları artıyor. İşte bu gibi durumlarda gereken bu ilave enerji, kurumsal kültür ve değerler konusunda önde gelen bir uzman ve yazar olan Richard Barrett tarafından “kültürel entropi” olarak adlandırılıyor. Sonuçta kültürel entropinin yüksek olduğu kurumlarda çalışanların katma değeri olumsuz olarak etkileneceği için performans da düşüyor. Motivasyon eksikliği bulunan organizasyonlarda çalışanların mesai saatleri dahilinde internette gezindiklerini, mesajlaştıkları, fırsat buldukça çay kahve molası için ofisten-iş alanından uzaklaştıkları, iş esnasında dedikodu yaptıkları, kendilerine sıkıcı gelen iş ortamından uzaklaşmak ve zamanın çabuk geçmesini sağlamak için ellerinden geleni yaptıkları bilinen bir olgudur. Tam tersi çalışanların yeterince motive olduğu kurumlarda ise mesai saatleri dışında bile çalışma özverisi, işte olunmasa bile işe katkıda bulunma ve çözümler geliştirme arzusu artıyor. Motive edici bir ortama ve kurumsal kültüre sahip organizasyonlarda; verimlilik, motivasyon seviyesinin entropinin yüksek olduğu kurumlara göre iki kat fazla olabiliyor. Kültürel entropi derecesinin yüksek olduğu organizasyonlarda verimsiz çalışma tüketildiğinden ve bu organizasyonda enerji miktarının nasıl etkili bir şekilde kullanılacağı işletme körlüğü ile bağıntılıdır. İşletme körlüğü, bir şirkette kullanılan yöntem ve uygulamalardaki hataların ve gelecekteki olası fırsatların ve risklerin çalışanlar tarafından algılanamaması sorunudur. Çünkü çalışanlar, zamanla şirketteki uygulamalara ve iş yapış şekillerine alıştıkları için sorunları, riskleri ve fırsatları görmeleri zorlaşır. Bu durum, yöneticiler için çok daha sıkıntılı olabilmektedir. Günlük problemlerle meşgul olan yöneticiler, işletme körlüğü nedeniyle, halledilmesi son derece kolay olan problemlere bile çözüm bulmakta zorlanabilmekte ve özellikle şirketin(departmanın) geleceğini ilgilendirecek konularda, oluşabilecek fırsatları fark edemeyerek veya riskleri öngöremeyerek şirkete(departmana) önemli kayıplar yaratabilmekte veya şirketi(departmanı) yüksek kazanımlardan mahrum bırakabilmektedirler. Organizasyon içinde var olan çatışmanın, sürtünmenin ve hayal kırıklığının vs ölçüsü(Protagoras, İnsan her şeyin, var olan şeylerin var olduklarının ve var olmayan şeylerin var olmadıklarının, ölçüsüdür.) çalışan olmakla birlikte çalışan enerjisinin olması gereken düzeyde kullanılması hem işletme körlüğünü hem de kültürel entropinin düşük derecede kendini göstermesine bağlıdır. Bir organizasyonda Kültürel entropinin düşük derecede seyretmesi ve dönüştürücü liderlerinin kişisel entropisinin düşüş derecede seyretmesi ile doğru orantılıdır. Kurumsallaşmış organizasyonlarda mevcut dönüştürücü liderlerin kişisel entropisi önemli bir fonksiyonudur. Kültürel entropi gerektiren bürokratik sistemlerde süreçlerin tanıtılmasıyla bir organizasyonda kurumsallaşma olabilir. Sert hiyerarşik karar verme veya sert silo odaklı yapılarda, dönüştürücü liderlerin kültürel entropiyi uygulama çabalarında genellikle aşırı kontrollü ve bilinçli bir şekilde suçlamalar, iç rekabet, konfüzyon ve boşa geçen uzun saatler kendini gösterir. Kültürel entropi örgütsel bilinçte üç düzeyde gösterilir: Seviye 3: Benlik Saygısı Bilinç: organizasyon yavaşlar, bürokrasi vardır, hızlı karar verme yavaştır, karışıklık gibi faktörler. Seviye 2: İlişki Bilinç: İç rekabet, suçlama ve sindirme gibi çalışanlar arasındaki çatışma ve sürtünme gibi faktörler. Seviye 1: Survival Bilinç: kendi işini yapar, yangınla mücadele eder, çalışanlar işlerini yaparken yeteneklerinin önlenmesi gibi faktörler. (micro management) Bir Kültürel Değerler Değerlendirmesi (SVO) yaparak organizasyonun kültürel entropisi ölçülür. Kültür entropi değerlendirmesinde katılımcıların örgütte geçerli bir kültürel entropi tanımlaması sağlanır. Kültürel entropi doğrudan örgütün yönetici ve liderlerin kişisel entropisi ile ilgilidir. Farklı bilinç düzeylerinde en sık meydana gelen potansiyel sınır değerleri tablosu: Seviye 3: Özsaygı *Bürokrasi, Uzun Saat, Silo Zihniyeti, Hiyerarşi Seviye 2: İlişki *Suçlama, İç rekabet, Empire bina Seviye 1: Hayatta Kalma *Kontrolü, Dikkat, Kısa vadeli odak Kültürel Entropi Farklı Düzeylerle İlgili Düzeltici Önlemler: 0 -10% Sağlıklı Kültür: Bu kültürel entropi düşük ve sağlıklı seviyededir. 11-20% Küçük Sorunlar: Kültürel entropi bu düzeyde kültürel ve yapısal uyum gerektiren sorunları yansıtır. Performansı artırmak için kültürel entropi düzeyini azaltmak için önemlidir. 21-30% Önemli Sorunlar: Kültürel entropi bu düzeyde kültürel ve yapısal dönüşüm ve liderlik, koçluk gerektiren önemli sorunları yansıtır. 31-40% Ciddi Sorunlar: Kültürel entropi bu düzeyde kültürel ve yapısal dönüşüm, liderlik gelişimi ve koçluk gerektiren ciddi sorunlar yansıtır. 41% + Kritik Sorunlar: Kültürel entropi bu düzeyde kültürel ve yapısal dönüşüm, liderlik seçici değişiklikler, liderlik gelişimi ve koçluk gerektiren kritik sorunları yansıtır. Not: Kültürel ve yapısal dönüşüm tüm sistemin değişiminin organizasyon çapında olması gerektiğini ifade eder. Kültürel Entropiye Yol Açan Faktörler Kültürel Entropiye Yol Açan Faktörler Üç Grupta Toplanır: Organizasyonu Yavaşlatan ve Çabuk Karar Almayı Engelleyen Faktörler; bürokrasi, hiyerarşi, katılık, sürekli yangın söndürme Çalışanlar Arasında Sürtüşme Yaratan Faktörler; rekabet, suçlama, manipülasyon Çalışanların Verimli Çalışmasını Etkileyen Faktörler; kontrol, mikro yönetim, kısa dönemli odak, iş güvenliği olmaması. Organizasyonlarda Kültürel Entropi Nasıl Teşhis Edilir IKEDA Consulting tarafından da kullanılan, Richard Barrett tarafından geliştirilen Kültürel Değerler Değerlendirme Ölçeği (Cultural Values Assessment), organizasyonlarda kültürel entropi yaşanan alanları tespit etmeye ve şiddetini ölçme imkanı sağlar. Şu şekilde; bu çalışmada yukarıda üç başlık altında örnekleri verilen ve entropiye yol açan sınırlayıcı faktörler, o kurumdaki toplam çalışma değerlerine oranlanarak organizasyondaki entropi şiddeti ölçülür. Bu ölçüm sonrasında elde edilen detaylı raporlar organizasyonda yaşanan entropi türlerini ve hangi fonksiyonları nasıl etkilediğini gösterir. Tarih: 25.05.2016 adana evrim gazetesi http://adanaevrimgazetesi.com/