Mustafa ÇELİK Toprak Çeşitleri Kumlu Toprak Killi Toprak Kireçli Toprak Humuslu Toprak Kum parçacıkları çok olan açık renkli toprak çeşidi kumlu topraktır. Pamuk ve karpuz gibi bazı bitkiler kumlu toprakları sever. Suyu tutmaz, çok kısa bir sürede tabana ulaştırır. İnce taneli, çok düşük gözenekliliğe sahip olan, suyu geçirmeyen ve kil oranı fazla olan toprak çeşidi killi topraktır. Kil, toz gibi çok ince yapıdadır ve kimyasal yapısından dolayı su ile temasında geçirimsiz bir hâle gelir. Geçirimsiz bu yapı balçık ya da çamurumsu olarak tanımlanabilir. Killi toprak, bitkilerin yetişmesi için elverişli değildir. Killi toprak kiremit, tuğla, seramik çömlek yapımında kullanılır Kireç oranı fazla olan toprak çeşidi kireçli topraktır. Kireç, toprağı kabarık tutar ve toprağın işlenmesini kolaylaştırabilir. Ama kireç oranı çok fazla olan toprak, tarım için uygun değildir. Toprağa bir miktar kum, gübre ve kükürt karıştırılırsa bitki yetiştirmeye uygun hâle gelebilir. Bitki ve hayvanların atıklarının çürümesiyle oluşan koyu kahverengi-siyahımsı renkte ve geçirimliliği yüksek olan toprak çeşidi humuslu topraktır. Tarım için oldukça elverişlidir. Çürümüş canlı artıklarına humus denir. Toprağın zenginleşmesi, kazandığı humus miktarına bağlıdır. Humus, toprağın su tutmasına yardımcı olur. Bitkiler, topraktan suyla birlikte mineral alır. Öldüklerinde ise bu mineraller toprağa geri döner ve öteki bitkiler tarafından kullanılır. Erozyon Verimli toprağın su ve rüzgârla taşınarak kaybedilmesine erozyon denir. Yeterli bitki örtüsü bulunmayan düz ve açık araziler rüzgâr erozyonuna maruz kalır. Gevşek yapıdaki kuru ve ince toprak, rüzgâr etkisiyle kolaylıkla başka yerlere sürüklenir. Rüzgâr erozyonu uzun bir süreçte, yer yer çukurlar oluşturur. Sürüklenen bu topraklar başka yerlerde tepeler meydana getirir. Yağan yağmur suları ya da akan bir nehir, bitki örtüsünün zayıf olduğu bölgelerde, arazinin eğimi ile de orantılı olarak erozyona sebep olur. Erozyonu önlemenin değişik yolları vardır. Bu yolların en önemlilerinden ikisi ağaçlandırma ve taraçalamadır. Taraçalama, eğimli arazide toprağın önüne basamaklı setler kurmaktır. Son yıllarda sıkça yaşanan sel baskınları, toprak kayması gibi doğal afetler erozyonun bir sonucudur. Erozyonun diğer bir önemli sonucu da çölleşmedir. Çölleşme, sera etkisi, biyolojik çeşitliliğin azalması gibi sorunları beraberinde getirir. Tarım alanlarının verimi azalır. Bu durum açlık, yoksulluk ve göçlere neden olur. Erozyon su kaynaklarımızın azalmasına ve kurumasına da yol açar. Görev bilincinin farkında olan ve ülkemizin çöl olmasının engellenmesi için çalışan bir grup sorumlu birey, Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfını (TEMA Vakfı) kurmuşlardır. TEMA Vakfı doğal yapıyı korumayı kendisine ilke edinmiş bir kuruluştur. Mustafa ÇELİK Fen ve Teknoloji Öğretmeni Türk Telekom YİBO Digor/KARS