Moleküler Biyoloji Teknikleri ve Biyomedikal Müh

advertisement
Doç. Dr. Metin Aytekin
metin.aytekin@gmail.com
www.metinaytekin.com
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi
Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı
10 Mayıs 2016
Hücre Kültürleri
Bu tekniğin temeli; değişik dokulardan alınan
hücrelerin belirli ortamlarda saklanması ve bu
ortamlarda çoğaltılmasına dayanır.
Bunun için çoğaltılacak hücrelere uygun
çeşitli ortamlar geliştirilmiştir.
Bu ortamlarda çoğunlukla kompleks
karbohidrat karışımları, amino asitler, tuzlar,
vitaminler, hormonlar ve çeşitli büyüme
faktörleri bulunur.
Hücre Kültürleri
Ortamda bulunan tuz konsantrasyonun osmotik bir
dengesizlik oluşturmaması için, ortam izotonik
olarak hazırlanır.
Bu nedenle ortama bikarkobanat, CO2 ile birlikte
tampon olarak eklenir ve pH’nın 7.4 kalması
sağlanır.
Ayrıca ortama renk değiştiren pH indikatörü ilave
edilir ve bu indikatör renk değişimi sayesinde
ortamın pH’sı ve bakteri kontaminasyonu ile ilgili
bilgi verir.
Vitaminler ve hormonlar hücrelerin büyümesinde bir
kofaktör olarak rol oynar.
Hücre Kültürleri
•  Yapılan hücre kültürleri sayesinde,
ökaryotların gelişmesi, farklılaşması ile ilgili
bilgi edinilir.
•  Hayvan kültür hücreleri olarak, hızlı
çoğalmaları nedeni ile çoğunlukla
embriyonik hücreler veya tümör hücreleri
kullanılır.
•  Hayvan ya da insan kültür hücreleri; bir
parça dokuyu ayırıp hücrelerin besiyer
içeren kültür kaplarına konması ile başlatılır.
Hücre Kültürleri
Fibroblast ve epitel hücreleri gibi
birçok hücreler kültür kabının yüzeyine
tutunarak çoğalır.
Adherent hücreler
Adherent olmayan
hücreler
(Suspension)
Hücre Kültürleri
Bir dokudan hücreler alınarak kültür
ortamına konur ve bu kültür sonrası elde
edilen hücreler birincil kültür veya
pasajlama denir.
Bu hücreler seyreltilerek ikincil kültür
hücreleri elde edilmek üzere başka kültür
kaplarına konur.
HÜCRE BİLEŞENLERİNİN
ANALİZİ İÇİN KULLANILAN
TEKNİKLER
Hücreyi Kısımlarına Ayırma Tekniği
Homojenizasyon teknikleri:
Hücreyi parçalamak için hızlı
dönen blender benzer
mekanik teknikler veya
homojenizatörler kullanılır.
Hücrelerin parçalara
ayrılmasına
homojenizasyon denir.
Hücreyi Kısımlarına Ayırma Tekniği
Homojenizasyon olayı bir
tampon çözeltisi içerisinde
yapılır.
Homojenizasyon işlemi plazma
zarlarını ve endoplazmik
retikulumu küçük parçalara
ayırır.
Bu şekilde parçalanmış hücre
süspansiyonuna homojenat
veya lizat denir.
Santrifüjleme teknikleri
Santrifüjleme yöntemi ile farklı büyüklük ve
yoğunluktaki organel veya partiküller farklı
çökelme hızına sahip oldukları için ayrı ayrı elde
edilebilir.
Bu nedenle homojenize edilen hücreler öncelikle
ayırıcı (differential) santrifüjleme tabi tutulurlar.
Sonra ya kütlelerine göre ayıran Rote-Zonal
santrifüjleme ya da yoğunluklarına göre ayıran
Equilibrium-density Gradient santrifüjleme
tekniği kullanılır.
Ayırıcı (differential) santrifüjleme:
Kısımlarına ayrılması istenen homojenat gittikçe
artan santrifüj kuvvetine tabi tutulur.
Bunun için yüksek hızda dönen ultrasantrifüjler
kullanılır.
Santrifüjleme en yoğun ve en büyük olan
kısmın en hızlı şekilde tüpün dibine çökecek
şekilde yapılır.
Ayırıcı santrifüjleme tekniği ile farklı kütle ve
yoğunluğa sahip olan organelleri ve molekülleri
ayırt ederken yoğunlukları ve kütleleri birbirine
yakın olanları ayırt edemez.
Fraksiyonları kütlelerine göre ayıran
Rote-Zonal santrifüjleme tekniği:
Hücre süspansiyonu içerisinde yoğunluk oluşturacak
özel bir solüsyon bulunduran santrifüj tüpüne konur.
Çoğunlukla sukroz kullanılıır, yoğunluk gradienti
oluşturur.
Parçalanmış hücre süspansiyonu sukroz içerisine
yavaşça yayılır. Santrifüj sırasındaki farklı
büyüklükteki partiküller gradient içerisinden
geçerken farklı hızda geçer ve çökerler.
Fraksiyonları kütlelerine göre ayıran
Rote-Zonal santrifüjleme tekniği:
En yoğun olan en dipte olacak şekilde santrifüj
sonunda tüpte bantlar oluşur.
Sukroz kütlelerine göre birbirinden ayrılmış olan
hücre fragmanlarının santrifüjün hızlanması veya
yavaşlaması sırasında birbirine karışmasını
engeller.
Sonuçta, peroksizom, lizozom, mitokondriler gibi
benzer büyüklükte olan organellerin birbirinden
ayrılması sağlanır.
Fragmanları yoğunluklarına göre ayıran
Equilibrium-Density-Gradient
Santrifüjleme
Santrifüjleme tüpünde gradient oluşturacak
solusyon olarak sezyum-klorid (CsCl) kullanılır.
Sezyum iyonları çok yoğundur, santrifüjleme
sonucu tüpün dibine çöker , dolayısıyla tüpün dip
kısmı üst kısma göre daha yoğundur.
Bu yöntemle DNA, RNA ve protein kolaylıkla
birbirinden ayrılır.
CsCl içinde bulunan Cs iyonları protein, DNA ve
RNA’ya değişik oranlarda bağlanarak yoğunluklarını
artırırlar.
Sezyum iyonları proteine çok az bağlanır,
DNA’ya fosfodiester gruplarından, RNA’ya hem
fosfat hem de ribozun hidroksil grubundan
bağlanır.
Dolayısıyla tüpün en dip kısmında RNA, onun
üzerinde DNA ve en üste proteinler olacak şekilde
hücre süspansiyonunda ayrılırlar.
Rekombinant DNA Teknolojisi
Bu teknolojinin gelişmesi ile genler, genlerin
yapı ve fonksiyonları ile ilgili ayrıntılı bilgi
edinilmesi mümkün olmuştur. Böylece DNA dizi
analizi gen haritalarının yapılmasına olanak
sağlamıştır.
Rekombinant DNA teknolojisi ile binlerce genden
sadece bir genin izole edilmesi, tanımlanması, yapı
ve fonksiyonu hakkında bilgi edinilmektedir.
Rekombinant DNA teknolojisi (rDNA) kısaca,
genlerin bir organizmadan alınarak çoğaltılması
(klonlanması) ve klonlanan genlerin çeşitli
amaçlar için kullanılması olarak tanımlanır.
Rekombinant DNA nedir?
Farklı kaynaklı olan iki DNA molekülünün
birleştirilmesiyle oluşan melez DNA’ya
rekombinant DNA denir
Rekombinant DNA’nın oluşmasında iki önemli faktör
vardır.
• Restriksiyon endonükleaz enzimleri (RES)
• DNA ligaz enzimi
Restriksiyon Endonükleaz Enzimleri
(RES)
RES’lar bakterilerden saflaştırılmış olan izole
enzimlerdir.
Bu enzimler bakterilerde savunma amaçlı bulunan
enzimlerdir.
İçinde bulunduğu bakteri DNA’sını bakteri içine
giren herhangi bir yabancı DNA molekülüne karşı
koruyan enzimlerdir.
Bu enzimler yabancı DNA molekülünü keserek,
parçalara ayırır böylece yabancı DNA molekülü
bakteri içerisinde çoğalamaz.
Restriksiyon Endonükleaz Enzimleri
(RES)
Farklı bakteri türleri farklı RES içerirler.
Bu nedenle DNA’ları yüzden fazla farklı tanıma
bölgesinden tanıyıp kesebilen çok sayıda RES
vardır.
RES’ların her biri DNA üzerinde 4-8 bazlık DNA
dizilerini tanır ve keserler.
Restriksiyon Endonükleaz Enzimleri
(RES)
RES’lar DNA’yı 5’ucunda P, 3’ ucunda OH olacak
şekilde keserler.
DNA ligaz enzimi de DNA’yı 3’OH ve 5’P olduğu
zaman bağlayabilir.
RES’lar DNA’yı iki şekilde keseler
•  DNA çift zincirini yapışkan uçlar oluşturacak
şekilde keserler.
Oluşan tek zincirli uçlar komplementeri olan
başka bir tek zincirli DNA parçası ile baz
eşleşmesi yaparak birleşir.
Aynı RES’la kesilmiş farklı kaynaklı DNA
parçaları bu yapışkan uçlar sayesinde baz
eşleşmesi yaparak birleşir ve rekombinant
DNA’lar oluşur.
•  RES’ların bazıları DNA zincirini küt uçlu DNA
parçaları oluşturacak şekilde keserler.
Küt uçlu
5’ Yapışkan Uç
3’ Yapışkan Uç
Rekombinat DNA teknolojisinin
önemi
• Bazı hastalıkların tedavisinde kullanılan
hormonların veya moleküllerin sentezlenmesi
(İnsulin)
• Rekombinant aşı üretimi
• Gen tedavisi
• İstenilen özelliklere sahip canlıların klonlanması
• Hastalığa neden olan bazı genlerin susturulması
rekombinant DNA teknolojisi ile sağlanır
Rekobinant DNA teknolojisi ile neler
klonlanır?
• Genomik DNA lar klonlanır
• cDNA lar klonlanır
Genomik DNA’nın klonlanması
Genomik DNA izole edilir hedef gen
bölgesi RES’la kesilir ve vektör DNA’sına
aktarılır.
Oluşan rDNA konakçı hücreye aktarılır ve
istediğimiz gen bölgesinde bu hücre ile
birlikte çoğalır ve klonlanan rDNA konakçı
hücreden izole edilir.
cDNA’nın klonlanması
cDNA vektör DNA sına entegre edilir ve rDNA
oluşur.
Bu da konakçı hücreye aktarılarak klonlanması
sağlanır.
cDNA klonlanması ile ökaryot DNA’ların aktif gen
bölgelerinin klonlanması sağlanır.
DNA kitaplığı
Klonlanmış genomik rDNA topluluğuna veya
cDNA topluluğuna DNA kitaplığı denir.
DNA kitaplığı bir genomun tamamından oluştuğu
gibi, genomun sadece belli bir kısmından da
oluşabilir yani tek bir kromozoma da özgü olabilir.
rDNA taşıyan vektörler konakçıya aktarılır ve
kültür ortamında çoğalarak koloni oluştururlar.
Hedef gen bölgesini taşıyan bakterilerin bu
koloniler içinden seçilmesi için hedef gene özgü
problar kullanılır.
Rekombinant DNA Teknolojisi
rDNA teknolojisinde kullanılan teknikler başlıca üç
başlık altında toplanabilir.
• Klasik uygulamalar;
• Hibridizasyon yöntemleri
• Polimeraz zincir reaksiyonu
Klasik uygulama beş aşamada
gerçekleşir
1.  Restriksiyon endonükleazlarla istenilen DNA
bölgesinin kesilip çıkartılması
2.  Aynı restriksiyon endonükleazla vektör
DNA’sının kesilmesi
3.  Vektör DNA sı ile hücresel DNA’nın
birleştirilmesi (rekombinant DNA)
4.  Hücresel DNA+vektör DNA’sının konakçı
organizmaya aktarılarak çoğaltılması
5.  Organizmadan özel DNA parçalarını içeren
klonların seçilmesi
Neden Rekombinant DNA molekülleri
oluşturulur?
RES’larla kesilen DNA parçalarını moleküler
ağırlıklarına göre ayırmak için jel eletroforezi kullanılır.
Bu teknik moleküllerin elektriksel bir alanda bir kutuptan
diğer kutba koşturulmasına dayanır.
Jel elekroforezinde mutlaka molekül ağırlığı bilenen
DNA’lar marker olarak kullanılır.
Bu DNA’lara göre araştırılan DNA’ların büyüklükleri
tespit edilir.
Poliakrilamid jel 100-200 bazlık DNA’ların ayırt
edilmesinde, agoroz jel ise daha büyük DNA’ların elde
edilmesinde kullanılır.
Neden Rekombinant DNA molekülleri
oluşturulur?
Herhangi bir RES’la DNA kesilir ve oluşan DNA
parçacıkları jel elektroforezinde büyüklüklerine göre
ayırt edilir.
Ancak RES tek başına büyük DNA’ların analizi için
yeterli bir yöntem değildir. Çünkü büyük bir DNA
parçası tek bir RES kesildiği zaman çok sayıda DNA
parçaları oluşur.
Bu parçalarda jel elektroforezinde koşturulduğunda bir
sürüntü şeklinde görüntü oluşur.
Neden Rekombinant DNA molekülleri
oluşturulur?
Dolayısıyla, tek başına RES kesimle daha
ileri analizlerde kullanılmak üzere homojen
DNA parçalarının elde edilmesi için uygun
bir yöntem değildir.
Bu nedenle rekombinant DNA’ların
oluşumuna ihtiyaç duyulmuştur.
Klonlama nedir?
İstenilen DNA parçasının konakçı bir
hücrede bağımsız olarak çoğalabilme
kapasitesine sahip DNA molekülüne
eklenmesine moleküler klonlama denir.
Yani bu şekilde rekombinant DNA elde edilir
ve rDNA uygun bir konakçıya yerleştirildiği
zaman istediğimiz gen bölgesinin
klonlanması sağlanır.
Klonlama nedir?
r D N A t e k niği ile sa d e ce DNA par çalar ı
klonlanmaz, mRNA’larda klonlanabilir.
mRNA’nın klonlanması için revers-transkriptaz
enzimine ihtiyaç vardır.
Bu enzim aracılığı ile mRNA’dan DNA sentezlenir
sentezlenen bu DNA’ya da cDNA denir.
cDNA vektör DNA’sı ile birleştirilir ve konakçı
hücrede klonlanması sağlanır.
Vektörler
Rekombinant DNA vektörleri
Klonlanacak DNA parçasını taşıyan Taşıyıcı DNA
parçasına vektör adı verilir.
Vektörler konakçı hücrede konakçı DNA’sından
bağımsız olarak çoğalırlar.
Vektörler klonlanacak olan hedef DNA bölgesinin
büyüklüğüne uygun olarak seçilirler.
Vektör DNA’sı sadece bir RES özgü tanıma
bölgesi içermelidir.
Klonlama için Kullanılan Vektörler
Plazmid vektörleri
Plazmidler antibiyotiğe karşı dirençli genleri
içerirler.
Bakteriler antibiyotik içeren kültür ortamına
ekildikleri zaman, bu ortamda plazmid taşıyan
bakteriler koloni oluştururken diğer bakteriler
çoğalamazlar.
Rekonbinant DNA taşıyan plazmidler
bakterilerden kolaylıkla izole edilirler.
Çünkü plazmid DNA’ları bakteri DNA’sından
bağımsız olarak çoğalırlar.
Klonlama için Kullanılan Vektörler
Bakteriyofaj lamda vektörleri
Hem genomik hem de cDNA klonlaması için
kullanılan vektörledir.
Hedef DNA lamda faj DNA’sına (virüs DNA’sı) eklenir
ve rDNA’lar elde edilir.
Lamda faj vektörleri daha sonra bakteri içerisine
aktarılır.
Bakteri içerisinde bir faj plağı oluşturacak şekilde
çoğalırlar.
Lamda faj vektörleri plazmidlere göre oldukça büyük
15 kb’a kadar olan DNA parçalarını taşırlar.
Klonlama için Kullanılan Vektörler
Kozmitler; Lamda faj DNA2sı ile plazmid
DNA’sının birleşmesinden oluşan melez
vektörlerdir. Kozmitler bakteri içerisinde plazmidler
gibi çoğalırlar. 40-45 kb’a kadar olan büyük DNA
parçalarının klonlanması için kullanılırlar.
Bakteri yapay kromozomları; Büyük DNA
parçalarının klonlanması için kullanılır.
Bakterilerden oluşturulan vektörlerdir. Plazmidler
gibi bakteri içerisinde çoğalırlar.
Maya yapay kromozomları; Oldukça büyük DNA
parçalarının klonlanması için kullanılır. Özellikle
gen düzenlenmesi ve gen ifadelerinin incelenmesi
için kullanılır.
DNA klonlanmasında kullanılan
konakçı hücreler
1.  Bakteri içerisine rekombinant DNA’nın
aktarılması:
Eğer bakteri içerisine bakteri kökenli DNA parçası
veya plazmidler aktarılıyorsa bu işleme
tranformasyon, eğer viral DNA’lar aktarılıyorsa
transfeksiyon denir.
Fajların bakteri içerisine girmesi; faj DNA’ları
protein kılıfını dışarıda bırakarak bakteri içerisine
girer ve bakteri genomuna entegre olarak çoğalır.
Çoğaldıktan sonra bakteri parçalanır ve fajlar
serbest kalır. Bu olay transfeksiyondur.
Plazmidlerin bakteri içerisine girişi
Bakteri yüzeyinde reseptörler vardır. Reseptörler
aracılığı ile ortamda bulunan yabancı DNA bakteri
içerisine alınır ve bakteri DNA’sından bağımsız
olarak çoğalır. Bu olay transformasyondur.
Diğer bir gen aktarım yöntemi de
transdüksiyondur. Virüsler aracılığı ile bir bakteri
DNA’sının başka bir bakteriye aktarılmasıdır.
2. Kültürdeki hayvan hücrelerine DNA aktarımı
1.  Mikroenjeksiyon yöntemi:
Kültürde çoğalan ökaryotik hücrelere
rekombinant DNA mikroenjeksiyonla transfer
edilir ve hücre çekirdeğine kadar ulaşır.
rDNA hücre çekirdeğinde birkaç gün transkribe
olur.
Buna geçici transkripsiyon denir.
DNA sonra konakçı DNA’ya entegre olur ve
onunla birlikte çoğalarak yavru hücrelere aktarılır.
Ca-Fosfotaz veya CaCl2 : Bunlar DNA
partikülleri oluştururlar ve bu partiküler kültürde
çoğalan hücrelerin içerisine girerler ve konakçı
hücrenin DNA’sına entegre olarak çoğalır ve
yavru hücrelere aktarılır.
Lipzomla hücre içerisine alınması:
Rekombinant DNA’nın plazma membranı ile
kaynaşan lipid veziküller aracılığı ile konakçı
hücreye alınmasıdır.
Elektroporasyon yöntemi: Kısa süreli elektrik
akımı uygulanarak hücre zarında porlar
oluşturulur ve bu porlardan rDNA hücre içerisine
geçer.
2. Canlı hayvan hücrelerine DNA aktarımı
Konakçı hücre hayvanın uterusu veya germ
hücresidir. Vektör DNA’sı fareye enjekte edilir ve
farenin DNA’sına entegre olması sağlanır ve fare
genomu ile birlikte çoğalır.
İster kültürdeki hayvan hücrelerine, ister canlı
hayvan hücrelerine aktarılan rDNA mutlaka
konakçı genomuna entegre olmalıdır ve kalıcı
transformasyona yol açmalıdır.
Böylece oluşan yavrulara ve ya yavru hücreler
rekombinant DNA aktarılmış olur. Sonuçta
transgenik bir canlı oluşur.
Gen aktarımı
Ökaryotik hücre içerisine yeni DNA aktarılmasına
gen aktarımı veya gen transferi denir. Bu sayede
yeni genlere sahip hücreler veya canlılar elde
edilir.
Bu yeni özelliklere sahip canlılara transgenik
canlı denir.
Transgenik canlı oluşumunda temel
işlem
1.  Hedef gen veya istenilen doğrultuda düzeltilmiş
gen izole edilir ve uygun olan retrovirüs veya
plazmid DNA sı ile birleştirilerek rDNA elde edilir.
2.  rDNA klonlanmak üzere konak hücreye veya
canlıya transfer edilir.
3.  rDNA konakçı DNA sına entegre olur ve kalıcı
transformasyona neden olur.
4.  Belli bir süre sonra aktarılan genin konakçı
hücrede ifade olması sağlanır.
B- Hibridizasyon yöntemleri
Bir hücrede istenilen hedef gen bölgesinin
olup olmadığını tespit etmek için kullanılan
yöntemlere hibridizasyon yöntemleri denir.
Hibridizasyon, hedef gen bölgesi ile probun
birleştirilmesi olayına hibridizasyon denir.
Yaygın hibridizasyon teknikleri:
Western Blot: Protein ölçümleri için
Northern Blot: RNA ölçümleri için
Southern Blot: DNA ölçümleri için
Southern Blot
DNA analizini içeren bir tekniktir.
Hücreden izole edilen DNA örneği uygun RES
kesilerek fragmanlara ayrılır.
Fragmanlar ayrılmış DNA moleküler ağırlıklarına
göre ayrılması için jel elektroforezine tutulur.
Sonra çift iplikli olan DNA fragmanları kuvvetli bir
bazla muamele edilerek tek iplik haline gelmesi
sağlanır.
Jelde oluşan DNA fragmanları naylon membran
veya flitre kağıdına emdirilir ve DNA parçaları
naylon membrana aktarılmış olur.
Southern Blot
Prob naylon membranla muamele edilerek
kendisine komplementar olan DNA dizisi ile hibridize
olması sağlanır.
Probla hibridize olmayan DNA parçaları yıkama
işlemi sırasında naylon membrandan uzaklaşır.
Probla hibridize olan DNA parçalarına görüntülemek
amacıyla röntgen filmine bir gece bırakılır ve aranan
bandın görüntülenmesi sağlanır.
Nourthern Blot Tekniği
mRNA analizini içeren bir tekniktir.
Prob RNA veya cDNA dır.
Değerlendirme için RNA-RNA ya da RNA-DNA
hibridizasyonu esas alınarak yapılır.
Western Blot Tekniği
Protein analizi için kullanılan bir tekniktir.
Bu teknikte radyoaktif işaretli problar yerine
antikorlar kullanılır.
Western Blot Tekniği
Western Blot Tekniği
Polimeraz zincir reaksiyonu (PCR)
İstenilen DNA veya RNA bölgesinin in vitro olarak
çoğaltılmasına denir.
PCR; termel cycler olarak bilinen PCR cihazında
yapılır. PCR için
•  Hedef DNA bölgesine,
•  Pirimerlere,
•  dNTP,
•  DNA polimeraz
İhtiyaç vardır.
Polimeraz zincir reaksiyonu (PCR)
PCR tekniğinde çoğaltılması istenilen DNA dizisinin
ilgilenilen mutasyon noktasının arada kalması
koşuluyla kullanılan pirimerler hedef DNA dizisine
karşılık gelecek şekilde dizayn edilmesidir.
PCR üç aşamadan oluşur:
•  DNA’nın denatürasyonu
•  Pirimerin bağlanması (anneling)
•  Sentezin uzaması
Polimeraz zincir reaksiyonu (PCR)
Bu üç aşama bir
döngüye karşılık
gelir.
Her döngüde
oluşan DNA bir
önceki döngünün iki
katıdır.
Böylece yaklaşık
20 döngü sonunda
yaklaşık 1 milyon
DNA kopyası elde
edilir.
REAL-TIME PCR
Son yıllarda PCR reaksiyonlarında sıcaklık
döngüleri sağlamak için kullanılan cihazların
(thermocycler) hassas ölçüm aletleriyle
birleştirilmesi, real-time PCR olarak adlandırılan
yeni bir yöntemin gelişmesine neden olmuştur.
Real-time PCR, geleneksel PCR’ın uygulama
alanlarını arttırırken PCR’la ilişkili pek çok
laboratuvar sorununa da çözüm getirmiştir.
Bu yöntem sayesinde DNA ve RNA örnekleri
kalitatif ve kantitatif olarak kısa sürede analiz
edilebilmekte, çok sayıda örnek son derece az
kontaminasyon riskiyle güvenle çalışılabilmektedir.
REAL-TIME PCR
Real-time PCR’da ürünlerin analizi reaksiyon
sırasında yapılmaktadır.
Bu nedenle, agaroz jel elektroforezi, DNA
bantlarının mor ötesi ışık altında görüntülenmesi
gibi işlemlerin uygulanmasına gerek kalmamaktadır.
Real-time PCR ürünlerinin kalitatif ve kantitatif
analizlerinde, diziye özgün olmayan floresan
boyalardan ya da diziye özgün problardan
yararlanılmaktadır. Böylece sonuçlar anında
alınmakta, kontaminasyon riski azalarak tüm
işlemler sıcaklık döngüleri başlayınca otomatik
olarak devam etmektedir.
ž 
ž 
ž 
ž 
ž 
ž 
ž 
ž 
ž 
ž 
ž 
The Cell: A Molecular Approach, (5th Ed), Cooper & Hausman,
Sinauer, 2009.
Molecular Biology of the Cell (5th Ed), Alberts et al., Garland, 2007.
Molecular Cell Biology , (6th Ed), Lodish et al.,Freeman, 2007.
Tıbbi Biyoloji ve Genetik, H. Kasap (Ed), Nobel Yayınevi, 2010.
Moleküler Hücre Biyolojisi, H.V. Güneş, Kaan Kitabevi, 2006.
Hücre, Moleküler Yaklaşım. Cooper & Hausman. 3. Baskının
Çevirisi (Sakızlı & Atabey), İzmir Tıp Kitabevi, 2006.
Tıbbi Biyoloji ve Genetik Ders Notları, Demirtaş H. Erciyes Üniv.
Yayınları, 1996.
Tıbbi Biyoloji ve Genetik, Fulya Teksen, Ankara Univ. Yayınları,
2006.
Hücrenin Moleküler Biyolojisi, Alberts ve ark., 4. Baskı çevirisi,
TUBA, 2008.
Online kaynaklar (konu içinde kaynaklara gerekli atıflar yapılır)
Ve diğer kaynaklar.
Download