YATIRIM ve FİNANS TEORİSİ XV. BÖLÜM: Temel Analiz XVI. BÖLÜM: Finansal Tablolar Analizi Prof. Dr. Sudi APAK XV. BÖLÜM: Temel Analiz Ekonomik Analiz Ekonomik Analizin Temel Göstergeleri Ekonomik Faaliyet Çevrimleri Sektör Analizi Sektör Hayat Eğrileri Sektör Analiz Planı Firma Analizi Firma ile İlgili Bilinmesi Gereken Bilgiler Finansal Analiz 2 Temel Analiz: Halka açıklanan bilgilerden yararlanarak bir firmanın değerinin araştırılmasıdır. Temel analiz üç aşama halinde yapılmaktadır: Ekonomik Analiz Sektör Analizi Firma Analizi 3 1.Ekonomik Analiz: Ekonominin firmalar üzerindeki etkilerini araştıran analiz türüdür. Ekonomik analistler hükümet kararlarını, Merkez Bankası politikalarını, emisyon, enflasyon beklentileri, faiz oranları, döviz kurları gibi çok çeşitli göstergeleri yakından izleyerek geleceği öngören modeller geliştirmektedirler. 1.1. Ekonomik Analizin Temel Göstergeleri Global Ekonomi: Son yıllarda bir çok araştırmacı dünyayı tek bir pazar olarak değerlendirmekte, ulusal ekonomileri bu pazarın alt piyasaları olarak görmektedir. Ulusal ekonominin performansı büyük ölçüde ABD ve gelişmiş ekonomilere bağlıdır. Ülkelerin uyguladıkları ekonomik ve politik yaklaşımların çevre ülkelerine ciddi yansımaları vardır. Bir ülkenin sanayilerinin uluslararası rekabet gücünü belirleyen unsurların başında, o ülkenin döviz kuru ile diğer ülkelerin döviz kurlarının ilişkisi gelmektedir. 4 Ulusal döviz kurunun değer kaybetmesi, o ülkenin bir taraftan ihracatını kolaylaştırır, döviz gelirlerini artırırken, diğer taraftan ithalatı pahalılaştırdığı için maliyetleri artıracaktır. Ulusal döviz kurunun değerinin artması ise ihracatı zorlaştırarak ihracata dayalı sanayilerin zarar görmesine neden olacaktır. Ulusal Ekonomi: Ulusal ekonominin performansı bir borsanın • sistematik riskini etkileyen temel etkendir. Bir ekonomide bakılması gereken başlıca göstergeler; - Gayri Safi Milli Hasıla – İstihdam – Enflasyon - Faiz Oranı – Bütçe Açığı – Döviz Kuru – Döviz Rezervi’dir. Ancak Türkiye gibi kaynak sorunu olan ülkeler için yabancı sermaye ve özelleştirmelere de bakılması gerekmektedir. Gayri Safi Milli Hasıla: Gayri safi milli hasıla bir ülkenin ekonomisinin kalkınıp kalkınmadığını gösteren en önemli ölçüttür. GSMH’nın hızla artması, ülkede satışların ve karların arttığını göstermektedir. Ancak, bu ölçütün yanısıra sanayi üretimi rakamlarına da bakmak gerekmektedir. 5 • • • • İstihdam: Bu oran çalışabilir nüfusun ne kadarının işsiz olduğunu göstermektedir. Ülkede işsiz sayısı azaldıkça mal ve hizmet üretiminde kapasite artışı olduğu anlaşılmaktadır. Enflasyon: Fiyatlar genel seviyesindeki yükselmeleri gösteren bir orandır. Faiz Oranı: Şirketlerin değerlerini belirleyen en önemli değişkenlerdendir. Yüksek faiz oranları olduğunda nakit akışlarının şimdiki değeri ve dolayısı ile firmanın değeri düşecektir. Faizlerin yüksek olduğu dönemlerde tüketiciler tasarruflarını sabit getirili menkul kıymetlere yöneltecekler, otomobil ve beyaz eşyaya olan taleplerini azaltacaklardır. Bütçe Açığı: Devletin gelirleri ile giderleri arasında ortaya çıkan dengesizliklerden kaynaklanmaktadır. Bütçe açığını borsalar olumsuzluk olarak değerlendirir ve bütçe açığının ilanının ertesinde borsalar düşüşe geçebilirler. 6 • • Döviz Kuru ve Döviz Rezervleri: Döviz kuru bir ülkenin parasının yabancı paralar karşısındaki değerini göstermektedir. Aşırı değerlenmiş döviz kuru ithalatı kolaylaştırırken, ihracatı zorlaştıracaktır. Bu durum ülkede dış ticaret ve cari açığın büyümesine neden olacaktır. İthalatın artması üretimin artmasına katkıda bulunurken, ihracatın azalması yapılan ithalat için döviz bulmayı güçleştirecektir. Diğer taraftan, ihracata yönelik sektörlere zarar verecektir. Döviz kurunun düşürülmesi ise, ihracatı artıracak , buna karşılık ithalatın maliyetini artırarak temel malların fiyatının artmasına neden olacaktır. Yabancı Sermaye: Bir ülkeye dövizin en sağlıklı bir şekilde girmesi, yabancı sermaye yatırımları ile olmaktadır. Bu yol ile ülkeye giren döviz, ekonomik bir kriz sırasında hızlı bir şekilde ülkeyi terk etmediğinden ekonomide ani şoklar olmamaktadır. Dövizin ekonomiye girdiği diğer alternatif yollar borçlanma ve menkul kıymet borsalarıdır. Bu yollarla ülkeye yapılan yatırımlar kolayca ülkeden çıkabilmektedir. 7 • Özelleştirme: Kalınmakta olan ülkelerde kamu işletmelerinin verimsiz olması ve bütçe kaynaklarını israf etmesi nedeniyle özelleştirilmeleri önem kazanmaktadır. Özelleştirme yolu ile elde edilecek dövizler, bütçe açıklarının kapatılmasında kullanılacaktır. • Diğer Göstergeler ve Raporlar: Ülke Riski: * Standard and Poors ve Moody’s gibi derecelendirme kuruluşlarının raporları * IMF ve Dünya Bankası Türkiye Raporları * Avrupa Birliği Ekonomik Raporları Politik Risk: * Politik İstikrar * Seçim Dönemleri * Hükümetlerin Gücü ve Kararlılığı * Politik ve Bürokratik Kadro İzlenmesi Gereken Diğer Ekonomik Göstergeler: * Aylık Enflasyon * Beklenen Enflasyon * İç ve Dış Borç * Devletin Borç Faizleri * Borçlanma Faizleri * Borçların Vadeleri * Dışarıdan Kredi Bulma Olanakları * Maliye Politikası * Para Politikası * Toplanan Vergiler * İhracat ve İthalat Rakamları * Turizm Gelirleri 8 1.2. Ekonomik Faaliyet Çevrimleri Liberal ekonomilerin en önemli özelliklerinden biri ekonomik faaliyetlerin zaman zaman genişlemesi veya daralmasıdır. Genişleme dönemlerinde üretim ve satışlar hızlanır, ekonomi genel olarak büyüme eğilimine girer, kapasite kullanımları, şirket karları artar ve işsizlik düşer. Buna karşılık daralma dönemlerinde üretim ve satışlar azalır, kapasite kullanımları düşer, işsizlik artar. Bu dönemlerde, ekonomideki tüm firmalar az ya da çok etkilenirken, bazı sektörler bu çevrimlerden normalin üzerinde etkilenirler. Ekonomik göstergeler başlıca üç ana bölüme ayrılır: i. Öncü Göstergeler: Ekonomik bir dönüşümün olacağı yönünde aylar önceden bazı işaretler veren göstergelerdir. Bunlar; menkul kıymet borsası endeksleri, yeni işyerlerinin açılması, yeni inşaat ruhsatları, sanayide işçi çıkarma oranları, tüketim malları için yeni talepler, fabrika ve ekipman yapım anlaşmaları veya siparişleri, duyarlı fiyatlardaki değişimler, satıcıların performansları, işçilerin ortalama haftalık çalışma saatleri, stoklardaki değişimdir. 9 Destekleyici Göstergeler: Ekonomik dönüşümün gerçekleştiği dönemi gösteren göstergelerdir. Bunlar; tarım dışı sektörlerde çalışanların sayısındaki artış, sanayi üretim endeksleri, sanayi ve ticari satışlardır. iii. Gecikmeli Göstergeler: Ekonomik dönüşümün gerçek olup olmadığını gösteren göstergelerdir. Bunlar; sanayi ve ticaretteki stoklar, birim üretimdeki işçi maliyetindeki değişmeler, ticaret ve sanayi borçlarındaki değişimler, tüketici borçlarının gelirlerine oranı, banka faiz oranlarındaki değişimdir. 2. Sektör Analizi: Firmanın bulunduğu sektörü araştıran analiz türüdür. 2.1. Sektör Hayat Eğrileri Bir ürünün ortaya çıkması, gelişmesi ve gerilemesi gibi aşamaları gösteren grafiktir. Bir ekonomide ürün ve hizmetlere yönelik rekabet, ekonomik faaliyetler, kaynaklara ulaşım ve pazarın bu ürün ve hizmetlere yönelik tepkileri, sektörün hayat eğrisini şekillendirmektedir. ii. 10 Oluşma (I): Bu dönemde yeni bir fikir veya teknoloji ile yeni bir ürün ortaya çıkmıştır. Bu ürün bazı öncü firmalarca üretilmeye başlanır. Bu firmalar genellikle ya tamamen özsermaye ile finanse edilmişler, ya da aile ve arkadaş gibi yakınların maddi desteklerini almışlardır. Zaman zaman kısmi bir banka kredileri de kullanmaktadırlar. Eğer firma faaliyetlerinde başarılı olursa, risk sermayesi şirketlerinden de kaynak sağlayabilecektir. Büyüme Dönemi (II): Firmaların malları için ciddi bir pazar başarısı kazanmaları onların büyüme dönemine geçtiğini göstermektedir. Firmaların satış ve karlılıkları artmaya başlamıştır. Ancak bu dönemde de firmalar ortaklarına kar payı dağıtmamakta, kazandığı tüm parayı yeniden yatırıma yöneltmektedir. Meydana çıkma ve büyüme aşamalarındaki firmalar genellikle risklidirler. Yatırımcıların onların gerçek büyüme potansiyellerini görmeleri hiç de kolay değildir. Bu dönemde çok iyi bir firma yakalayan yatırımcılar çok para kazanabilirler. 11 Genişleme (III): Bu dönemdeki firmaların satışları ve karları azalan bir hızda artmaktadır. Artık pazardaki firma sayısı artmış, rekabet hızlanmıştır. Yatırımları azalan firmaların kar dağıtma potansiyelleri de artmıştır. Bedelsiz hisse senedi ve hisse senedi bölünmesi uygulamaları da bir hayli yaygındır. Firmaların büyüme beklentilerinin azalması hisse senedi fiyatlarının düşmesine yol açabilecektir. Olgunluk Dönemi (IV): Uzun dönemde, sektörün büyüme hızı ile ülkenin GSMH’sındaki artış hızı aynı olduğunda sektörde olgunluk dönemi başlamıştır. Bir firma olgunluk dönemine ulaştığında, fabrika ve demirbaş gibi temel yatırımlarını tamamlamıştır. Ulusal ve uluslararası finansal seçenekleri belirli bir hale gelmiş, faaliyetlerden sağladığı nakit akışları firmanın büyüme gereksinimlerini karşılayacak düzeye ulaşmıştır. Gerileme Dönemi (V): Pazarın gereksinimlerini karşılamayan veya yeniliklere kendilerini uyduramayan sektörler, sonunda gerileme dönemine gireceklerdir. 12 2.2. Sektör Analiz Planı Bu plan üç aşamadan oluşmaktadır: 1) Sektörün Tanımı: Bu aşamada sektörün tanımı yapılır, sınırları, diğer sektörlerle ilişkileri ve rekabet içinde olduğu sektörler belirlenir. Daha sonra hükümetin etkisi tartışılır. Kısaca; -ürün ve hizmetlerin özellikleri – rekabetçi ve tamamlayıcı sektörler – hükümetin etkisidir. 2) Sektörün Büyümesi: Sektörün büyüme potansiyeli değerlendirilir. Öncelikle sektörün hayat eğrisi incelenir. Bu eğri içinde sektörün bulunduğu yer belirlenir. Bazı ürünlerde sektörün hayat eğrisinde olumlu veya olumsuz yönde kırılmalar olmaktadır. Böyle bir durumun varlığı araştırılır. Kısaca; - ürün hayat eğrisi (yatırım harcamaları ve karlılık, ürün hayat eğrisi içinde sektörün durumu, ürün hayat eğrisindeki çalışmalar) – satışların büyüme potansiyeli – ürüne yönelik talepler – mevcut talebin durumu (rakip mallar, uzun vadeli talepte büyüme) – ürün girdilerinin temini (sermaye, işgücü, hammadde) – ekonomik çevrenin etkisi (faiz oranları ve enflasyon) dir. 3) Sektörel Rekabet: Liberal bir ekonomide herhangi bir şirketin uzun süre çok karlı olabilmesi pek mümkün değildir. Sektör karlı oldukça sektöre yeni girişler artacak ve artan rekabet şirket karlarını düşürecektir. Rekabette yalnız ulusal firmalar sözkonusu değildir. Globalleşen dünyada, uluslararası rekabet de çok önemlidir. Gümrük sınırlamaları ve kotalar zaman zaman uluslararası rekabeti bozmaktadır. Kısaca; - yurtiçi rekabet (sektördeki büyük firmalar, yeni rakip firmaların çıkma olasılığı) – dış rekabet (yabancı firmalar,dış hükümetlerin etkisi) tir. 13 3. Firma Analizi Firma Analizi: Firma hakkındaki tüm bilgileri ve bu bilgilerin firma değerine etkilerini kapsayan analiz türüdür. Temel analizin en önemli kısmı firma analizidir. İzlenmesi gereken çok sayıda şirket vardır. Bu şirketlerle ilgili çok sayıda bilgi, rapor, haber ve finansal tablo vardır. Bu tabloları iyi bir şekilde inceleyip yorumlamak gerekmektedir. Firma analizi iki aşamada yapılır: 1) Firma ile İlgili Bilinmesi Gereken Bilgiler i. Firmanın geçmişi ve bugünü ile ilgili bilgiler a) b) c) d) e) f) g) Kuruluş tarihi Kurucuları Şirketin yönetimi Şirketin ana sözleşmesi İlk ortaklık yapısı Hisse senetlerinin tür ve özellikleri Ürettiği ürün ve hizmetler 14 Üretimde kullanılan maddeler ile üretilen ürünlerin kullanıldığı sektörlerin günümüzdeki özellikleri ve gelecekteki beklentiler i) Geçmişteki pazar payı j) Halka açılma tarihi k) Halka açılma oranı l) En büyük ortaklar m) Şirketin diğer yatırımları ve mensup olduğu grup n) Şirketin fabrikalarının yerleri, üretim kapasiteleri ve kapasite kullanım oranları o) Şirketin kendini yenilemek için patent, know-how gibi satın alma veya araştırma gibi konulara yönelip yönelmediği p) Pazarlama stratejisi ve dağıtım kanalları q) Şirket hakkında basında yer alan haber ve yorumlar r) Çeşitli medyalara verdiği reklamlar Bulunduğu sektördeki yeri h) ii. a) b) c) d) e) f) Sektördeki firma sayısı Şirketlerin pazar payları Ürettiği ürün ve hizmetlerin diğer şirketlerin ürün ve şirketlerinden farkları Bulunduğu sektöre göre firma büyüklüğü Diğer firmalara göre ortaklık yapısı Bulunduğu sektördeki diğer firmaların hisse senetlerinin performansları 15 Şirketin pazardaki durumu iii. a) b) c) d) e) f) g) h) i) j) k) 2) Menkul değerlerin piyasadaki durumu ve ihraç miktarları Tarihi hisse senedi getirilerinin ortalaması ve standart sapması Şirketin dönemsel olarak etkilenip, etkilenmediği Şirketin mali tabloları Temettü dağıtım oranları, yöntemleri ile bedelli ve bedelsiz sermaye artırımları Şirketin betası Dolar bazında hisse senedi fiyatları Hisse senedinin ortalama işlem hacmi İMKB 30 veya 100 endeksinde bulunup bulunmadığı Yabancı yatırımcılar tarafından talep edilip edilmediği Büyük spekülatörler tarafından ilgi duyulup duyulmadığı Finansal Analiz Bu bölümde firmanın tüm finansal tabloları iyi bir şekilde analiz edilip yorumlanmaktadır. Finansal analiz şu yöntemlerle yapılır; yatay analiz – trend analizi – dikey analiz – oran analizi 16 XVI. BÖLÜM: Finansal Tablolar Analizi Finansal Tabloların Analiz Süreci Finansal Tablolar Bilanço Gelir Tablosu Finansal Tablolar Finansal Analiz Teknikleri Yatay Analiz Trend Analizi Dikey Analiz Oran Analizi 17 1. Finansal tablolar analizi, firmanın finansal durumu ve faaliyetlerinin ne kadar sağlıklı olduğunu araştırmaktır. Finansal tablo analizinin amacı; bir işletmenin finansal yapısının özellikle karlılık ve likidite gibi iki amacı da dikkatle incelemesi ve finansal yapının firma değerine etkisinin belirlenmesidir. Finansal Tabloların Analiz Süreci FİNANSAL TABLOLAR 2. ANALİZ TEKNİKLERİ YORUM ve DEĞERLENDİRME Finansal Tablolar Ülkemizde finansal tabloların düzenlenmesi konusunda biri Maliye Bakanlığı diğeri Sermaye Piyasası Kurulu olmak üzere iki otorite bulunmakta olup, Maliye Bakanlığı, bilanço esasına göre defter tutan işletmeleri, Sermaye Piyasası Kurulu ise kendisine tabi olarak faaliyet gösteren şirketleri muhatap olarak almaktadır. Maliye Bakanlığı, bilanço esasına göre defter tutan tüm işletmelerden, Sermaye Piyasası Kurulu kendisine tabi tüm işletmelerden temel finansal tablo olarak adlandırılan finansal tabloları istemektedir. Temel Finansal Tablolar; bilanço ve gelir tablolarına verilen diğer bir isimdir. 18 Maliye Bakanlığı bilanço esasına göre defter tutan işletmelerden, Sermaye Piyasası Kurulu ise kendisine kendisine tabi anonim şirketlerden yalnızca belli büyüklüğe erişmiş olanlardan ek finansal tablo olarak adlandırılan finansal tabloların düzenlenmesini istemektedir. Ek finansal tablolar; bilanço ve gelir tablosu dışındaki finansal tablolardır. Finansal Tablo Çeşitleri FİNANSAL TABLOLAR TEMEL FİNANSAL TABLOLAR EK FİNANSAL TABLOLAR 1. BİLANÇO 1.SATIŞLARIN MALİYETİ TABLOSU 2. GELİR TABLOSU 2.FON AKIM TABLOSU 3.NAKİT AKIM TABLOSU 4.KAR DAĞITIM TABLOSU 19 2.1. Temel Finansal Tablolar Bilanço: İşletmelerin sahip oldukları varlıkları bir yanda, ilgili varlıkları sağlayan kaynakları diğer yanda gösteren ve iki yanı da eşit olan bir denge tablosudur. Varlıklar = Kaynaklar Bilanço Unsurları Varlıklar: Bilançonun sol tarafında bulunan varlıkların belirleyici özelliği geleceğe yönelik yararlarının bulunmasıdır. Bu özellik gerçekte paraya dönüşmesi sözkonusu olmayan kalemlerin de bilançoda yer almasını sağlar. Varlıklar; dönen ve duran varlıklar olarak iki temel sınıfa ayrılır: Dönen Varlıklar: Yıl sonunda düzenlenen bilanço esas alınmak suretiyle, izleyen yıl içinde hareket etmesi beklenen bütün varlıklar bu sınıfta yer alır. Bu sınıf likidite derecesine göre alt gruplara ayrılır: - Hazır Değerler – Menkul Kıymetler – Kısa Vadeli Ticari i. Alacaklar – Diğer Kısa Vadeli Alacaklar – Stoklar – Diğer Dönen Varlıklar. 20 Duran Varlıklar: Yıl sonunda düzenlenen bilanço esas alınmak suretiyle izleyen yıl içinde hareket etmesi beklenmeyen bütün varlıklar bu sınıfta yer alır. Bu sınıf likidite derecesine göre alt gruplara ayrılır; - Uzun Vadeli Ticari Alacaklar – Diğer Uzun Vadeli Alacaklar – Finansal Duran Varlıklar – Maddi duran Varlıklar – Maddi Olmayan Duran Varlıklar – Diğer Duran Varlıklar. Kaynaklar: Bilançonun sağ tarafında bulunan kaynaklar, varlıkların nerelerden sağlandığını açıklar. Kaynaklar bölümü kısa vadeli borçlar, uzun vadeli borçlar ve özsermaye olarak üç sınıftan oluşur: Kısa Vadeli Borçlar: Yıl sonunda düzenlenen bilanço esas alınmak suretiyle izleyen yıl içinde karşılanması gereken bütün borçlar bu sınıfta yer alır; - Finansal Borçlar – Ticari Borçlar – Diğer Kısa Vadeli Borçlar – Alınan Sipariş Avansları – Borç ve Gider Karşılıkları. 21 Uzun Vadeli Borçlar: Yıl sonunda düzenlenen bilanço esas alınmak suretiyle izleyen yıldan daha sonra karşılanması gereken bütün borçlar bu sınıfta yer alır; - Finansal Borçlar – Ticari Borçlar – Diğer Uzun Vadeli Borçlar – Alınan Sipariş Avansları – Borç ve Gider Karşılıkları. Özsermaye: İşletmenin, işletme ortaklarına karşı sorumluluklarını gösterir; - Sermaye – Sermaye Taahhütleri (-) – Emisyon Primi – Yeniden Değerleme Değer Artışı – Yedekler – Net Dönem Karı – Net Dönem Zararı (-) – Geçmiş Yıllar Zararları (-) Bilançonun Şematik Görünümü VARLIKLAR BİLANÇO KAYNAKLAR DÖNEN VARLIKLAR KISA VADELİ BORÇLAR DURAN VARLIKLAR ÖZSERMAYE UZUN VADELİ BORÇLAR Net İşletme Sermayesi = Dönen Varlıklar – Kısa Vadeli Borçlar Net İşletme Sermayesi = Uzun Vadeli Borçlar + Özsermaye – Duran Varlıklar 22 Dönen varlıklar ile kısa vadeli borçların ilişkisi net işletme sermayesi şeklinde mutlak bir fark halinde ifade edilebileceği gibi, bir bölme şeklinde de gösterilebilir: Döner (Cari) Oran = Dönen Varlıklar / Kısa Vadeli Borçlar Bu denklemin net işletme sermayesine üstünlüğü, daha genel olması ve dolayısıyla tüm işletmeleri birbirleriyle daha kolay karşılaştırabilmesine dayanır. 2.2. Gelir Tablosu Gelir Tablosu: Bir yandan işletmelerin elde ettikleri gelirleri ve karları yani olumlu unsurlar, diğer yandan karşılaştıkları gider ve zararları yani olumsuz unsurları içeren bir tablodur. Gelir Tablosu Unsurları Gelirler / Karlar: Gelir elde edildiğinde bilançonun varlıklar bölümünde bir artış gerçekleşir. Herhangi bir gelir unsuru işletme için ikinci derecede önemliyse ve işlem sonucunda kar doğmuşsa, gelir tablosunda ilgili işlemin geliri değil, net sonucu yani karı yer alır. Bu nedenle kar sözcüğü geliri ve gideri birarada bünyesinde bulunduran bir nitelik taşır. 23 Giderler / Zararlar: Gider yapıldığında bilançonun varlıklar bölümünde bir azalış gerçekleşir. Herhangi bir gider unsuru işletme için ikinci derecede önemliyse ve işlem sonucunda zarar doğmuşsa, gelir tablosunda ilgili işlemin gideri değil, net sonucu yani zararı yer alır. Gelir Tablosu Bölümleri Brüt Satış Karı Bölümü: Gelir tablosunun en üst bölümünde, işletmenin sattığı mal ve hizmetlerden elde ettiği kar ya da zarar bölümü yer alır. Bu bölüm brüt satışlardan başlar. Daha sonra işletmeye müşteriler tarafından yapılan iadeler ve müşteriye tanınan satış iskontoları ve diğer indirimler brüt satışlardan düşülür, böylece net satışlara ulaşılır. Brüt gelirden gelir iptalleri düşülerek net gelire ulaşılır. Bu gelirden satışların maliyeti düşülerek brüt satış karına ulaşılır. Faaliyet Karı Bölümü: Faaliyet karı bölümü brüt satış karı bölümünün altında yer alıp, bu bölümde brüt satış karına faaliyetle ilgili gelirlerin eklenip, faaliyetle ilgili giderlerin düşülmesi sözkonusudur. Bu işlemlerle faaliyet karına ulaşılır. 24 Bu bölüm esas faaliyet karı ve faaliyet karı şeklinde iki alt bölümden oluşur. Esas faaliyet karı bölümünde işletmenin normal faaliyeti içinde katlandığı giderlerin brüt satış karından düşülmesi sözkonusudur. Bu giderler araştırma ve geliştirme, pazarlama, genel yönetim, satış ve dağıtım giderleridir. Daha aşağıda kalan faaliyet karı bölümünde ise işletmenin yan faaliyet kollarından elde ettiği gelirler ve giderlerle, finansman giderleri yer alır. Esas faaliyet karına sözkonusu gelirler eklenerek, giderler düşülerek faaliyet karına ulaşılır. Dönem Karı /Zararı Bölümü: Faaliyet karına olağanüstü gelir ve karlar eklenip, olağanüstü gider ve zararlar düşüldüğünde dönem karı / zararına ulaşılır. Net Dönem Karı /Zararı Bölümü: Dönem kar / zararından ödenecek vergi ve diğer yasal yükümlülüklerin düşülmesi sözkonusudur. Bilanço ve Gelir Tablosu Arasındaki İlişki Gelir tablosunun en alt satırı olan net dönem kar / zararı aynı zamanda bilançonun özsermaye bölümünde yer alır. İşletmenin elde ettiği kar ya da zararı bilançodan görmek mümkündür. Gelir tablosu sözkonusu kar ya da zararın nedenlerini açıklar. 25 Bilançoyu etkileyen her işlem gelir tablosunu etkilemez, ancak gelir tablosunu etkileyen her işlem aynı zamanda bilançoyu da etkiler. Her özsermaye artışının karla bağlantılı olduğunu düşünmek doğru değildir. İşletmenin sermayesini arttırması bilançonun varlıklar bölümünü artırırken, özsermaye bölümündeki artış kar değil, sermayedir. 2.3. Ek Finansal Tablolar Satışların Maliyeti Tablosu: Gelir tablosunda yer alan satışların maliyeti satırının ayrıntısını içeren bir tablodur. Fon Akım Tablosu: İki dönem itibariyle bilanço kalemlerinde oluşan değişimleri (fon kaynakları ve fon kullanımları) gösteren bir tablodur. Nakit Akım Tablosu: İki dönem itibariyle bilançonun hazır değerler kaleminde oluşan değişimi açıklayan bir tablodur. Kar Dağıtım Tablosu: Önceki yıllarda elde edilmiş karın nasıl dağıtıldığını gösteren bir tablodur. Özkaynaklar Değişim Tablosu: İki döneme ait bilançoda özsermaye bölümünde oluşan değişikliği açıklayan bir tablodur. 26 Finansal Tabloların Kullanıcıları ve Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri Büyük şirketlerin finansal tabloları; diğerlerinin yanında hisse senedi sahipleri, yöneticiler, işletmeye kredi verenler, devlet, çalışanlar, finansal analistler tarafından kullanılır. b,ir bakıma, tüm toplumun finansal tablolarla ilgilendiğini söylemek yanlış olmaz. Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri: Finansal tabloların herkesin anlayacağı ortak bir dille düzenlenmeleri gerektiğini ortaya koyan muhasebe ilkesidir. Bağımsız Denetim: Finansal tablolarda yer alan tüm kalemlerin uzman kuruluşlar tarafından onaylanması anlamına gelir. 3. Finansal Analiz Teknikleri i. ii. Yatay Analiz: Finansal tablolarda yer alan kalemlerde oluşan tutar değişmelerinin çeşitli dönemler boyunca irdelendiği analiz yöntemidir. Karşılaştırma benzer tarihli finansal tablolar üzerinde yapılmalıdır. Dikey Analiz: Finansal Tabloların bütününün 100 olarak ifade edilip, tablo kalemlerinin sözkonusu bütün içindeki oranını inceleyen bir analizdir. Finansal tablolarda genellikle toplam satırlarının bütün olarak kabul edilmesi sözkonusu ise de gelir tablosunda net satışlar kalemi 100 olarak alınır. 27 iii. iv. Dikey analizin en önemli avantajı büyüklüğü ne olursa olsun finansal tabloları aynı büyüklüğe oturtmasıdır. Bu nedenle bu analizde işletmelerin birbirleriyle karşılaştırılmaları daha kolay ve anlamlıdır. Trend Analizi: 5,10 ya da 15 yıl gibi uzunca bir zaman diliminde finansal tablolarda gelişen değişimi izleyen bir analizdir. Analizde temel yıl olarak adlandırılan bir yıl seçilerek finansal tablo kalemlerinin tümü 100 kabul edilir. Daha sonraki yıllarda ise finansal tablo kalemlerinin sözkonusu tutarlara oranı hesaplanır. Temel yılın olabildiğince işletmenin normal faaliyetini yansıtan bir yıl olması gerekir. Oran Analizi: Bir finansal tabloda bulunan bir tutarın aynı ya da farklı bir finansal tabloda bulunan ya da finansal tablo dışında elde edilen bir tutarına oranına dayanan analiz türüdür. Finansal tablolardaki gelişmenin yorumlanıp değerlendirilebilmesi için iki ölçüt bulunmaktadır: geçmiş dönemlerle ve diğer işletmelerle karşılaştırma. İşletmenin son finansal tablosu ile önceki finansal tablosunun karşılaştırılması incelenen dönemde işletmenin ne yönde geliştiğini gösterir. Geçen seneye göre gerek karlılığın artıp artmadığı, likidite yapısının olumlu gelişip gelişmediği soruları ancak bu yaklaşımla ortaya konulabilir. Diğer işletmelerle ve sektör ortalamaları ile karşılaştırmak, işletmenin göreceli performansını vermektedir. 28 Finansal Tabloların Analizine Gereksinim Duyanlar Herkes finansal tablo analizine gereksinim duyar ancak işletmenin ortakları ve işletmeye borç verenlerin gereksinimi diğerlerine göre daha fazladır. Ortaklarca Kullanılan Başlıca Oranlar Hisse Başına Kazanç: Toplam kazancın, hisse sayısına bölümüyle hesaplanan orandır. Hisse Başına Temettü: Toplam dağıtılan temettünün, hisse sayısına bölümüyle hesaplanan orandır. Fiyat / Kazanç Oranı: Bir hissenin borsa değerinin hisse başına kazancına bölümüyle hesaplanan orandır. Piyasa Değeri / Defter Değeri: Bir hissenin borsa değerinin hisse başına özsermayesine bölümüyle hesaplanan orandır. Faaliyet Kar Marjı: Faaliyet karının net satışlara bölünmesiyle elde edilen orandır. Varlıkların Karlılığı: Karın toplam varlıklara bölümüyle hesaplanır. İşletmenin kendisine verilen varlıkları hangi karlılık oranıyla çalıştırdığını ortaya koyan bir orandır. 29 Özsermaye Karlılığı: Karın özsermayeye bölümüyle hesaplanan orandır. Kaldıraç Oranı: İşletmenin borçlanma oranıdır. Toplam borcun özsermayeye bölünmesiyle elde edilir. Özsermaye / Toplam Kaynak: Toplam kaynak içindeki özsermaye oranını ortaya koyan bir orandır. Uzun Vadeli Borç Verenlerce Kullanılan Başlıca Oranlar Tahvillerin Verimi: Tahvillerden beklenen nakit akışının şimdiki değerini, pazar değerine eşitleyen iskonto haddidir. Faaliyet Karı / Finansman Giderleri: Faaliyet karının finansman giderlerini kaç kez ödeyebileceğini gösteren bir orandır. Toplam Borç / Toplam Kaynak: Toplam kaynak içindeki borç oranını belirleyen bir orandır. Kısa Vadeli Borç Verenlerce Kullanılan Başlıca Oranlar Net İşletme Sermayesi: Dönen varlıklardan kısa vadeli borçların düşülmesiyle bulunan tutardır. Cari Oran: Dönen varlıkların kısa vadeli borçlara bölünmesiyle bulunan orandır. 30 Çabuk Oran (Likidite Oranı): Dönen varlıklar içinde yer alan hazır değerler, menkul kıymetler ve alacakların toplamının kısa vadeli borçlara bölünmesiyle bulunan orandır. Stok Devir Hızı: Satışların maliyetinin satışa konu olan stoklara bölümüyle elde edilen orandır. Stokların yılda kaç kez devrettiğini ortaya koyar. Alacak Devir Hızı: Satışların ticari alacaklara bölünmesiyle elde edilen orandır. Finansal Tabloların Analizi ile İlgili Karşılaşılabilecek Sorunlar Karın Kalitesi: Kar tutarı kadar karın istikrarı ve kaynağı da önemlidir. Karın işletmenin tekrarlanan ve sağlam kaynaklarından elde edilmesi tercih edilir. Olağanüstü faaliyetlerden elde edilen karların devamlılığı kuşkuludur. Varlıkların Kalitesi: Satılması mümkün olmayan stoklar, tahsil edilmesi mümkün olmayan alacaklar, iyi bakım yapılmadığı için verimli çalışması mümkün olmayan duran varlıkların bu özelliği bilançoya yansımamış olabilir. Bu durum işletmelerin birbirleriyle karşılaştırılmalarını önler. Çok Boyutlu Oran Analizleri: Yalnız tek bir oranı yorumlamak yerine bir işletmenin bir çok oranını birlikte yorumlama olanağı sağlayan oran analizleridir. 31