işçi sınıfının başkaldırı günüdür!

advertisement
Bütün Ülkelerin İşçileri Birleşiniz! Bütün Ülkelerin İşçileri ve Ezilen Halklar Birleşiniz!
Karkerên hemû welaten yekbîn! Karkerên hemû welaten û gelên bîndest yekbîn!
1 MAYIS, KAPİTALİST SÖMÜRÜ DÜZENİNE KARŞI,
İŞÇİ SINIFININ BAŞKALDIRI GÜNÜDÜR!
Biz işçiler 1 Mayıs 2014’te sömürü düzenine karşı mücadele bayrağımızı daha da yükseklere
kaldırmak için alanlara çıkacağız.
Sermaye düzeni daha yakın zamanda yerel seçimleri tezgâhladı. Bu yerel seçimlerde bize kendi
temsilcilerini değişik partileri üzerinden oylarımızla tescillememizi istedi.
Ne yazık ki her gün sömürü düzeninin çarkları arasında perişan olan milyonlarca işçi kardeşlerimiz de
bu oyuna gelerek oylarını bu burjuva partilerin adaylarına verdi. Bizler kendi alternatifimizi ne yazık
ki gerektiği gibi yaratamadık.
Evet, onlar burjuva medya üzerinden allandıra-bullandıra kendi adaylarını milyonlarca işçiye
onaylattılar ve kendi sömürü sistemlerini de böylece kabul ettirmiş oldular.
Ama seçme hakkı olan seçmenlerin yaklaşık olarak yüzde 11’i, ki bu oy potansiyeli açısından
dördüncü büyük partiye denk düşmektedir, değişik nedenlerle oy kullanmadı. Bir bölümü belki seçime
katılma olanağına sahip olamadığı için, bir bölümü ise yine değişik sebeplerle aynı bizim gibi
seçimleri boykot ederek sermaye düzeninin oyununa ortak olmayacağını gösterdi.
Evet, çok partili burjuva seçim sisteminin uygulandığı yıllardan bu yana yarım yüzyılı aşkın bir süre
geçti. Bu süre içerisinde işçi ve emekçi kardeşlerimiz hep bu sistemin bize seçtirdiği değişik
isimlerden partilere ve adaylarına oy verdiler.
Geldiğimiz yer belli:
-İşsizlik, gençlerimizin yaklaşık yüzde 25’i işsiz,
-Yoksulluk,
-Yüzde 42 Kayıt dışı çalıştırma,
-İş kazaları denilen iş cinayetleri sebebiyle ölümler,
-İşyerlerinde patronların alabildiğince baskısı,
-İşyerlerinde işçilerin kadrolu, taşeron, kiralık işçi olarak parçalanması ve güvencesiz bir çalışma
yaşamı,
-Yetersiz sağlık önlemleri altında çalışma zorunluluğu,
-Esnek çalışma, çalışma sürelerinin insanca yaşama olanaklarını ortadan kaldırır şekilde düzenlenmesi,
-Genel olarak sendikasız çalıştırma,
1
Bütün Ülkelerin İşçileri Birleşiniz! Bütün Ülkelerin İşçileri ve Ezilen Halklar Birleşiniz!
Karkerên hemû welaten yekbîn! Karkerên hemû welaten û gelên bîndest yekbîn!
-Esas olarak sağlık ve eğitim hakkının parası olanlara tanınması,
-Neredeyse her gün erkek egemen zihniyet tarafından kadınların katledilmesi,
-Kadın Erkek eşitsizliği ve erkek egemen sömürü sistemi,
-Farklı etnik kökenden halkların asimile edilmesi,
-Komşu devletlere düşmanlık üzerinden emperyalist gerici savaşların kışkırtılması ve yer yer yerel
savaşlar üzerinden sürdürülmesi…
Daha bir dizi sorunu alt alta sıralayabiliriz.
Kısacası burjuva seçim sistemi ile bugüne kadar biz çalışanların yaşamında olumlu yönde hiçbir
değişiklik sağlanamadı ve bundan sonrada sağlanmayacak.
YİNE SEÇİM YİNE BİZLERİ ALDATMA OYUNU!
Şimdi bir de Ağustos ayında Cumhurbaşkanı seçimi oyunu ile bizi kandırmaya çalışacaklar.
Bilindiği gibi geçmişte burjuva mecliste bu seçim yapılıyordu şimdi “halk seçecek” diyorlar. Hâlbuki
yine yalan söylüyorlar… Çünkü olacak olan kendi adaylarını bize onaylatmaktır! Çünkü biz işçilerin
ellerinde medyası mı var ki çıksın aramızdan bir işçi “ben de adayım ve beni seçerseniz şunları şunları
yapacağım” deyip halktan oy alabilsin. Hayır! Tersine burjuvazinin değişik partileri ellerindeki medya
propaganda araçları ile kendi adaylarını bize seçtirmeye çalışacaklardır. Çünkü Cumhurbaşkanı var
olan hükümetlerin noteri vazifesini görecektir. Biz, bize karşı kullanılacak olan bir mevkiye kimin
getirileceği oyununun figüranları olmamalıyız. Bu seçimde de boykot tavrı takınmalıyız.
Bizim kendi seçimimizi devrimden yana yapmalıyız.
Bizim seçimimiz eşit, özgür sosyalist bir düzenden yanadır. Ama bu kendiliğinden
gelmeyecektir.
DEVRİM İÇİN ÖRGÜTLENMEK GEREK!
Bizim ÖRGÜTLENMEMİZ gerekir.
Biz işçiler her fabrikada örgütlenmeli kendi sınıf partimizi yaratmalıyız.
Ama bunun için sendikal örgütlenme faaliyetini de başarılı bir şekilde sürdürmeliyiz. Biz biliyoruz ki
genel itibarıyla sendikal örgütlülüğe kazanılamayan bir işçi istisnaların dışında komünist örgütlenmeye
kazanılamıyor.
2
Bütün Ülkelerin İşçileri Birleşiniz! Bütün Ülkelerin İşçileri ve Ezilen Halklar Birleşiniz!
Karkerên hemû welaten yekbîn! Karkerên hemû welaten û gelên bîndest yekbîn!
SENDİKA AĞALARINA GÜVENMEYECEĞİZ, GELECEK KENDİ
ELLERİMİZDEDİR!
Fakat sendikalara da genel olarak bir güvensizlik var.
Bu hem burjuvazinin sendikaları kötüleme ve bunun gereksizliği temelinde biz işçileri etkileme rolü
vardır.
Fakat sendikalara olan güvensizlikte, sendikalarda yöneticilik yapanların sarı, işbirlikçi-reformist
olanlarının biz işçilerin çıkarları temelinde bir çalışma yapmamaları, büyük bir bölümünün biz
işçilerin çıkarına ihanet etmesi, bizim çıkarımızı patronlara peşkeş çekmesinin de çok büyük rolü
vardır.
İşçi ve Memur Konfederasyonlarını değerlendirdiğimizde gerçekten sınıf sendikacılığı yapan bir
Konfederasyon ya da sendika görmek mümkün değildir. Bunların neredeyse tamamı sarı, işbirlikçi ve
reformist bir siyaset gütmektedir.
Türk-İş ve DİSK’te sınıf sendikacılığı yapıyoruz diyen çok az sayıda sendikanın da gerçek sınıf
sendikaları olmadığını biliyoruz.
Açıktan sarı ve işbirlikçi sendikalara göre biraz daha ılımlı olan bu sendikalarda çok sayıda reformist
yöneticinin biz işçilerin çıkarları doğrultusunda davranmadıklarını her gün yaşayarak görüyoruz. İyi
niyetli çok az sayıda merkez ve şube yöneticisi ise bu çalışmalarda belirleyici olamıyor.
Bunun değişik örnekleri vardır.
Bunun en açık örneklerinden birisi Bosch işçilerinin örgütlenmesidir.
Bu fabrikayı Türk Metal hainlerinden kurtaramayız diyen çok sayıda sözde solcu uzman ve yöneticiye
rağmen Bosch işçileri bunun mümkün olduğunu gösterdi. Fakat uzmanların ve yöneticilerin beceriksiz
bir şekilde bu örgütlenmeye doğru şekilde önderlik etmemesi, üretimden gelen gücünü
kullandırmaması, patronun açıkça sarı sendikanın yanında yer alıp işçilere baskı uyguladığı koşullarda
fabrikada üretimi durdurma yönünde ciddi bir çalışma yapmaması sonucu mücadele mahkemelere
havale edilmiş durumdadır. Böylece bu mücadeleye darbe vurulmuştur. Hala işyerindeki sınıf bilinçli
işçilerle şubenin sürdürdüğü iyi niyetli çalışmaları istenilen başarıyı getirememiştir. Sınıf ve kitle
sendikacılığı yapıyoruz diyen Birleşik Metal İşçileri Sendikasının Merkez Yönetiminin ilgili
yöneticileri adeta Bosch örgütlenmesini yok sayarak seyirci kalmış durumdadırlar. Metal sektörü ve
bununla birlikte işçi hareketinin kaderini değiştirecek böylesi muazzam bir örgütlenmenin öneminin
kavranmaması, ya da koltuk oyunları içinde gereken önemin verilmeyerek pasifize edilmeye
çalışılması affedilecek bir tutum değildir. Bosch işçileri başlattıkları bu mücadeleyi reformist
sendikacılara rağmen başarılı şekilde yürüteceklerdir.
3
Bütün Ülkelerin İşçileri Birleşiniz! Bütün Ülkelerin İşçileri ve Ezilen Halklar Birleşiniz!
Karkerên hemû welaten yekbîn! Karkerên hemû welaten û gelên bîndest yekbîn!
LAFA DEĞİL, YAPILANA BAKACAĞIZ!
Bu örnek bile biz işçilerin sendikacıların sadece Kongre kararlarına değil, pratikte ne yaptıklarına da
bakmamız gerektiğini, mücadeleyi kendi elimize almamız gerektiğini göstermektedir. Türk Metal
Sendikasının belini kıracak böylesi bir örgütlenmeyi sendika içerisindeki muhtemel güç dengelerinin
değişmesinden korkarak pasifize etmeye çalışmak affedilemeyecek bir sorumsuzluktur. Bu
örgütlenmenin başarılı kılınması için sendikanın tüm olanaklarını Bosch örgütlenmesi için
kullanmayanların tarih önünde hesap vereceği açıktır. Biz işçiler kendi kaderimizi kendi elimize almalı
ve işyerlerinde işyeri grev ve mücadele komitelerini kurmalıyız. Kendi aramızda fon kurarak işten
atılan arkadaşlarımıza sahip çıkmalıyız. Sarı, reformist ve işbirlikçi sendika yöneticilerine
geleceğimizi teslim etmemeliyiz.
Bu mücadeleyi yürütürken yasal mücadele olanaklarını sonuna kadar kullanmalı, yasaların yetmediği
yerde meşru direnme hakkımızı, meşru mücadele yollarını kullanmalıyız. Bu konuda da inisiyatifi
beceriksiz sendika uzmanlarına ve kendi koltuklarının hesabı uğruna mücadelemizi ve geleceğimizi
heba eden yöneticilere bırakmamalıyız.
Böylesi örgütlenme çalışmaları sırasında sınıf bilinçli öncü işçileri partimize kazanma çalışmasına
özel bir önem vermeli ve mücadelede işçilerle birlikte doğru bir tarzda mücadele etmeliyiz. Bu
çalışmamızın temeli olmak zorundadır.
Partimize doğal öncüyü kazanma çalışması her fabrikada ve mümkünse bölümlerde gizli birimlerin
oluşturulması anlamına gelmektedir. Bu birimler işçi arkadaşlarımızla omuz omuza sermayeye karşı
mücadele edecek, her adımda işçi arkadaşların yanında olmalıdır.
Fabrikaları komünist örgütümüzün örgütlü kaleleri haline getirmeden ne hain sendika
ağalarından ne de reformist “sol” geveze yöneticilerden kurtulmamız mümkün değildir. İşçi
arkadaşlarımızın gerçekleri görüp gerçekten sınıf bilinçli öncüleri sendikaların yönetimine getirmesi
pratik mücadelenin sonucu gerçekleşecektir.
BİZ İŞÇİLERİN KANDIRILMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ!
Bizler, İşçi sınıfının reformizm zehiri ile zehirlenmesine karşı mücadele ederiz. Legalizm ve
reformizm kol kola siyasi mücadelede işçi hareketini silahsızlandırma, burjuvazinin değişik
kanatlarının arkasına takma işlevini görürler.
Bizler fabrikalardaki çalışmalarımızı sermayeye ve onların devletine karşı gizli temelde yürütmek
zorundayız. İşçi sınıfının öncü unsurlarını mücadele içerisinde koruma görevimiz vardır. Fakat bu işçi
sınıfının mücadelesini ileri taşımaya yarayacak her türlü yasal olanağı da sonuna kadar kullanmamızın
önünde engel değildir, tam tersine bu mücadele birbirini tamamlar.
4
Bütün Ülkelerin İşçileri Birleşiniz! Bütün Ülkelerin İşçileri ve Ezilen Halklar Birleşiniz!
Karkerên hemû welaten yekbîn! Karkerên hemû welaten û gelên bîndest yekbîn!
1 MAYIS, ÖZGÜRLEŞMEK İÇİN KAPİTALİST SÖMÜRÜ SİSTEMİNİ
DEVRİMLE YIKMAK İÇİN MÜCADELE ETMENİN ADIDIR
Fakat gerçek özgürlük, işçi sınıfının sömürüden kurtulduğu, ezen ile ezilenin olmadığı, gerçek
özgürlüğün fışkırdığı, işsizliğin olmadığı, çalışabilir herkesin iş olanaklarına sahip olduğu, kadın ve
erkek eşitliğinin sağlandığı, tüm halkların eşit ve özgür bir şekilde bir arada yaşayabileceği, devrim ve
sosyalizm kavgasının zafere taşındığı, sosyalizmin inşa edildiği koşullarda ancak mümkündür.
Devrim ve sosyalizm kavgasının zafere taşınabilmesi, salt yasal mücadele ile mümkün değildir. İşçi
sınıfının tarihi tecrübeleri bunu göstermiştir. İşçi sınıfı, kendi çalışmasını esas olarak sermayeye ve
onların kuklası burjuva devlete karşı en derin gizlilik temelinde yürütmelidir.
O zaman haydi hep birlikte sınıfın gerçek Bolşevik öncüsünü büyütmeye, geliştirmeye ve gerçek
alternatif haline getirmeye!
Bunun için haydi hep birlikte fabrikaları kuşatmaya ve sınıfın kaleleri haline getirmeye!
YAŞASIN 1 MAYIS’IN DEVRİMCİ GELENEĞİ!
BIJî ŞOREŞA YEK GULAN!
DEVRİMCİ İŞÇİLER SENDİKA YÖNETİMİNE!
KAHROLSUN İŞBİRLİKÇİ SENDİKA AĞALARI!
YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ!
BİJÎ BRATÎYA GELAN!
KAHROLSUN KAPİTALSİT SÖMÜRÜ DÜZENİ!
BİMRE SAZÜMANA KAPÎTALÎST YA KEDXWARÎ!
YAŞASIN DEVRİM VE SOSYALİZM! BİJÎ ŞOREŞ Û SOSYALÎZM!
MARKSİST-LENİNİST PARTİ(BOLŞEVİK)-ÖK
PARTİYA MARKSİST-LENİNİST(BOLŞEWİK)-KR
18 Avrêl/Nisan 2014
5
Download