Köksal ve ark. Anne Sütünün ‹mmünolojik Özellikleri Güncel Pediatri 2005 ; 3 : 74-77 Anne Sütünün ‹mmünolojik Özellikleri Nilgün Köksal*, Handan Aydo¤du**, Ebru fientürk***, Kadriye Perçin***, Hilal Özkan** * Uluda¤ Üniversitesi T›p Fakültesi, Çocuk Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› Anabilim Dal›, Prof.Dr. ** Uluda¤ Üniversitesi T›p Fakültesi, Çocuk Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› Anabilim Dal›, Uzm.Dr. *** Uluda¤ Üniversitesi T›p Fakültesi, Çocuk Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› Anabilim Dal›, Araflt›rma Görevlisi, Dr. Anne sütü tüm bebekler için özellikle prematüreler ve hasta yenido¤anlar için ideal bir besindir. Anne sütü içeri¤i bebe¤in yafl›na ve fizyolojik özelliklerine göre de¤iflen en uygun besleyicidir. Anneler emzirme konusunda desteklenmelidir (1). Amerikan Pediatri Akademisi (AAP) term ve prematüre bebeklerin emzirilmesini teflvik eden bir politika izlemektedir (2). Bebe¤e ilk besin olarak kolostrum verilmesi çok önemlidir. Bebeklere ilk 6 ay sadece anne sütü verilmeli, alt›nc› ayda ek g›dalara geçilmelidir. Anne sütü verilmesine yaflam›n ilk bir y›l› boyunca devam edilmelidir. Anne sütünün temiz bir besin olmas› ve verilirken biberon gibi bir araç gerektirmemesi nedeniyle de kontaminasyon riski yoktur, yaln›z anne sütü ile beslenen bebeklerde enfeksiyon görülme riski azd›r. Term bebekler ve baz› preterm bebekler de do¤umdan sonra emebilecek düzeydedir. Ço¤u yüksek riskli, çok düflük do¤um a¤›rl›kl› bebek anne sütü alamaz. Bebek oral alabilecek düzeye gelene kadar anne sütü sa¤›larak verilmelidir. Baz› merkezlerde donör anne sütü bankalar›, e¤er anne sütü verilemeyecekse kullan›lmaktad›r (1). Anne sütünün içeri¤i; gestasyon yafl›na, laktasyon s›ras›nda ve annenin diyetine ba¤l› olarak de¤iflir. Anne sütü, interlökin, laktoferrin, lizozim ve yüksek IgA içeri¤ine ba¤l› antienfektif özelliklere sahiptir. Anne sütü diarenin insidans›n› ve a¤›rl›¤›n› azalt›r. Ayr›ca antiinflamatuar ajanlar içerir (3). Geliflmifl ve geliflmekte olan ülkelerde, anne sütü ile beslenen çocuklarda anne sütü almayanlara göre solunum yollar› enfeksiyonlar›, orta kulak iltihab›, üriner sistem enfeksiyonu, menenjit gibi enfeksiyon hastal›klar› daha az görülmektedir. Bir yenido¤an›n matür bir immün sistemi yoktur ve efektif bir immün cevap oluflturamaz. Yenido¤anlar do¤umdan önce plasenta yoluyla ve do¤umdan sonra anne sütüyle ald›klar› antikorlar vas›tas›yla kendi immün sistemleri geliflene kadar enfeksiyonlardan korunurlar. Bu antikorlar annenin dolafl›m›ndaki antikorlar ile benzerdir ve annenin maruz kald›¤› çevresel antijenlere karfl› geliflmifltir. Bu nedenle anne d›fl›ndaki kifliler bebe¤e mümkün oldu¤unca az dokunmal›d›r. Yenido¤anlar özellikle solunum ve GIS mukozas› yoluyla elde edilen enfeksiyonlara karfl› hassast›r, enfeksiyonlar›n lokalizasyonu zay›ft›r ve basit enfeksiyonlar kolayl›kla yay›labilir (1). Anne Sütünde Bulunan Antimikrobiyal Faktörler Anne sütünün içerdi¤i proteinler antimikrobiyal aktivite göstermektedir. ‹mmunoglobulinler anneden yenido¤ana pasif im- münitenin transferini sa¤layan önemli koruyucu proteinlerdir. Kolostrumda immunoglobulinler yüksek konsantrasyonda bulunmaktad›r. Anne sütünde immunoglobulinlere ek olarak baflka proteinlerin de antimikrobiyal aktiviteye sahip oldu¤u gösterilmifltir. Bunlardan en önemlileri laktoferrin, laktoperoksidaz, lizozim ve N-asetil-β-D-glukozaminidazd›r (4). ‹mmunglobulinler Bebekler do¤umda baz› immunoglobulinlere sahiptir, ancak spesifik antijenlere karfl› kazan›lm›fl yan›t yetersizdir. Üç ana immünglobülinden (IgG, Ig A, IgM) sadece IgG plasental bariyeri geçebilir. Buda spesifik viral enfeksiyonlara karfl› immüniteyi sa¤lar. Do¤umda bebe¤in IgG düzeyi anneninkine eflittir veya hafif yüksektir. Bu hayat›n ilk birkaç ay›nda pasif immüniteyi sa¤lar. IgA ve IgM plasental bariyeri geçemez ancak fetus taraf›ndan yap›labilir. IgM’in eriflkin düzeylere ulaflmas› 2 yafl civar›ndad›r. IgM’in rölatif olarak düflük düzeyleri bebe¤i enterik enfeksiyonlara daha hassas k›lar. Anne sütünde en fazla bulunan immunoglobulin IgA’d›r. Bu antikor iki bileflenden oluflmaktad›r ve salg›sal bilefleni bu antikorun gastrik asit ve sindirim enzimleri taraf›ndan y›k›lmas›n› önlemektedir. Do¤umda IgA düzeyleri çok düflüktür ve salg›sal IgA tükrük düzeyleri eriflkin düzeyine 2 ay civar›nda ulafl›r. Salg›sal IgA barsak ve solunum sisteminde büyük oranlarda bulunmaktad›r; solunum yolu, GIS ve göz enfeksiyonlar›na karfl› korur (4). Laktoferrin Demir ba¤layan bir glikoproteindir, ilk olarak inek sütünde daha sonra da anne sütünde izole edilmifltir. Sekresyonlarda (anne sütü, gözyafl›, tükrük, semen) ve lökositlerde yüksek oranlarda saptanm›flt›r. ‹nek sütünde ki konsantrasyonu yaklafl›k 0.2 gr/lt iken kolostrumda 0,5-1 gr/lt. kadar yüksek oranda saptanm›flt›r. Bir çok biyolojik olayda rol oynamaktad›r, antibakteriyal ve antiinflamatuar aktivite gösterir. GIS enfeksiyonlar› üzerine koruyucudur. ‹mmunoglobulin ve di¤er koruyucu proteinlerle sinerjik olarak lokal, salg›sal immün sistem içerisinde rol almaktad›r. Dokularda demir ba¤layarak antioksidan etkisi gösterir. Bir çok mikroorganizma büyüme ve geliflmeleri için demire ihtiyaç gösterir ve laktoferrin demir kullan›m›n› engelleyerek bakterilerin büyümesini bask›lar. Laktoferrin bakteriostatik aktivite gösterir. Özellikle Gram negatif bakterilerden yüksek oranda demire ihtiyac› olanlara (örne¤in koliform bakteriler); mastitin major patojeni ve baz› Gram pozitif mik- Prof. Dr. Nilgün Köksal, Uluda¤ Üniversitesi T›p Fakültesi Çocuk Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› ABD, 16059 Görükle, Bursa ‹fl Telefon: 0224 44 281 43, Fax: 0224 442 81 43, e-mail: nilgunk@superonline.com 74 Güncel Pediatri 2005 ; 3 : 74-77 roorganizmalara antimikrobiyal etki gösterir. Streptokok ve Vibrio cholerae’ya karfl› demir kullan›m›n› engellemeden ba¤›ms›z etkili bakterisidal etkinli¤i vard›r. Enterik demirin emilimini sa¤lar, bu nedenle yaflamlar› için demire ihtiyaç gösteren enteropatojenik E.coli’nin oluflturdu¤u enfeksiyonlar› önler (5). Laktoperoksidaz Peroksidaz enzimleri oksidatif mekanizmalara ba¤l› olarak bakterileri öldürür. Peroksidaz aktivitesi bir çok ekzokrin bez salg›lar›nda (tükürük, göz yafl›, bronfliyal sekresyonlar, intestinal sekresyonlar ve süt) mevcuttur. Süt peroksidaz› laktoperoksidaz olarak adland›r›lmaktad›r ve anne sütünde bulunan immunoglobulin d›fl› koruyucu proteinlerden birisidir, meme bezinde mikrobiyal invazyon üzerine de koruyucu rolü olan bir enzimdir. ‹nek sütüyle karfl›laflt›r›ld›¤›nda anne sütü daha yüksek laktoferrin ve lizozim içerirken, laktoperoksidaz aktivitesi 20 kat daha düflüktür (4). Lizozim Özellikle anne sütü olmak üzere bir çok türün sütünde bulunmaktad›r. C-lizozim ve g-lizozim olamak üzere iki tipi vard›r. Anne sütünde c tipi bulunmaktad›r. ‹nek sütü her iki tipi de içermektedir, bu iki tip bir çok vücut s›v›s›nda ve midesinde bulunmaktad›r. Lizozim bakteri hücre duvar›n›n bir parças› olan peptidoglikan›n iki bilefleni aras›ndaki glikosidik ba¤›n oluflumunu önleyerek bakterileri öldürür. ‹nek sütünde lizozim aktivitesi belirlenememektedir ve ›s›ya dayan›ks›zd›r, anne sütünde ise bu aktivite yüksektir. Kolostrumda ise lizozim konsantrasyonu çok yüksektir. Bu enzimin fonksiyonlar› laktoferrin ve IgA ile iliflkilidir. Özellikle lizozimin E. coli üzerindeki etkisi IgA ile birlikte olmaktad›r. Sütte düflük oranda bulunan askorbat ve peroksit ile birlikte baz› salmonella türlerine lizis etkisi gösterir. Sütün ›s›t›lmas› E. coli üzerine lizozimin aktivitesini azaltmaktad›r. Lizozim ayn› zamanda hasar gören dokuya nötrofillerin göçünü s›n›rland›rarak antiinflamatuar bir ajan gibi fonksiyon göstermektedir (5). ‹mmun hücreler Anne sütünde immün hücreler de bol miktarda bulunmaktad›r, bunlar lökositlerdir. En fazla kolostrumda bulunmaktad›r, bunlar›n ço¤u nötrofildir. Bebeklerin barsaklar›nda bu nötrofiller fagosit gibi davranmaya devam etmektedir. Do¤umdan 6 hafta sonra kaybolurlar. Bunlar›n ayn› zamanda memeyi enfeksiyondan korumak gibi fonksiyonlar› oldu¤u düflünülmektedir. ‹kinci s›kl›kta makrofajlar bulunmaktad›r, kolostrumdaki lökositlerin %40’›n› oluflturmaktad›r. Anne sütünde bulunan nötrofillerden daha aktiftir. Ayn› zamanda lizozim üretir ve bu flekilde GIS’deki miktar›n› art›r›r. Lenfositler anne sütündeki lökositlerin %10’unu oluflturur, bunlar›nda %20’si antikor üreten B lenfositlerdir. Geri kalan› ise enfekte hücreleri direkt öldüren ya da immün sistemin di¤er komponentlerinin göçünü sa¤layan kimyasal uyar›lar› gönderen T lenfositlerdir. Anne sütündeki lenfositler E. coli infeksiyonu varl›¤›nda ço¤al›rlar (6 ). Di¤er Anti-Enfektif Faktörler Anne sütündeki baz› hormonlar (örne¤in kortizol ve baz› proteinler örne¤in epidermal büyüme faktörü, sinir büyüme faktörü, insülin-benzeri büyüme faktörü ve somatomedin C) mukozal bir bariyer oluflturarak mikroorganizmalar›n invazyonunu engeller (3). ‹nterferon anne sütünde bulunan ve lökositler taraf›ndan üretilen en önemli antiinfektif ajand›r, güçlü bir antiviral etkinli¤i vard›r (4). Köksal ve ark. Anne Sütünün ‹mmünolojik Özellikleri Bifidus faktör anne sütünde bulunur ve barsak floras›nda bulunan Gr(+) basillerin özellikle Lactobacillus bifidus’un büyümesini tetikleyerek patojen mikroorganizmalar›n ço¤almas›n› engeller (5). Anne sütünde bulunan ve musin olarak adland›r›lan, protein ve karbonhidratlardan oluflan büyük bir molekül bulunmaktad›r. Bunlar bakteri ve virüsleri ba¤lama kapasitesine sahiptir (3). B12 ba¤lay›c› protein mikroorganizmalar› B12 vitamininden yoksun b›rakarak, büyümelerini engelleyerek antibakteriyel etkinlik gösterir (4). Serbest ya¤ asitleri, suçiçe¤i virüsü gibi zarfl› virüslerin membranlar›n› hasarlayarak mikroorganizman›n ölümüne neden olur (3). Fibronektin, kendisine karfl› spesifik antikoru bulunmayan mikroorganizmalar›n fagositler taraf›ndan fagositozunu art›r›r. Salg›sal IgA gibi fibronektin de inflamasyonu azalt›r, inflamasyon nedeniyle hasarlanm›fl dokular›n tamirine yard›m eder (3). Anne sütünde bulundu¤u düflünülen ve henüz tan›mlanamayan baz› maddelerin bebe¤in lizozim, laktoferrin ve salg›sal IgA’y› kendisinin üretmesini stimüle etti¤i düflünülmektedir. Bu üç madde anne sütü ile beslenen bebeklerin idrarlar›nda yüksek oranda bulunmufltur ve bebe¤in üriner sistem mukozas›nda üretildi¤i düflüncesine var›lm›flt›r (4). Anne sütünde bulunan ancak bilinmeyen baz› maddelerin de bebeklerin kendi fibronektinin üretimine yol açt›¤›n› baz› kan›tlar göstermektedir (7). Granülosit koloni uyar›c› faktör (G-CSF) lökosit üretimi için bafll›ca uyar›c›d›r. Anne sütü önemli miktarda G-CSF içerir. Term ve preterm bebeklerin annelerinin sütlerinde G-CSF do¤umda ve 6 hafta sonras›na kadar saptanabilir. Zaman›nda do¤um yapan annelerin sütlerinde prematüre do¤um yapan annelerin sütlerine göre 2 kat daha fazla miktarda G-CSF bulunmufltur, bu da GCSF’ün gestasyon boyunca üretiminin giderek artt›¤›n› düflündürür. Do¤umdan sonraki ilk 24 saat içinde anne sütündeki G-CSF düzeyleri di¤er günlere göre daha yüksek saptanm›flt›r. Formula mamalara eklenen G-CSF’in sadece %5’i sindirim sonras›nda barsaklarda kal›rken, anne sütündeki G-CSF’in %85’ inden fazlas› sindirim sonras›nda barsaklarda kalmaktad›r. Yap›lan çal›flmalarda anne sütündeki G-CSF’ in sindirim esnas›nda korunmas›n› sa¤layan baz› özellikleri belirlenmeye çal›fl›lm›fl ve bebeklerin bu proteini absorbe etmifl olabilecekleri düflünülmüfltür (8). Baz› araflt›rmac›larda barsaklarda G-CSF reseptörlerini saptam›flt›r (9). G-CSF reseptörleri enterosit villuslar›nda bol miktarda bulunmaktad›r ve bu reseptör ile iliflkili spesifik proteinler (Janus Tirozin kinaz I, Janus Tirozin kinaz II ve Tirozin kinaz II) bu hücrelerin sitoplazmalar›nda bulunmaktad›r (9). Anne sütü özelikle kolostral fazda önemli miktarlarda oligosakkarit içermektedir. Hayat›n ilk ay› içerisinde anne sütü ile beslenen bebeklerin idrar›nda yüksek oranda oligosakkarit tespit edilmifltir. Hamileli¤in son trimestri, emziren anneler ve baz› metabolik hastal›¤› olan kifliler d›fl›nda di¤er insanlarda idrarda eser miktarda bulunur. Bu oligosakkaritler konak hücre yüzeyindeki reseptörlerle benzerlik gösterirler, bakteriyel adezyonun inhibisyonu yoluyla enfeksiyonlara, özellikle üriner sistem enfeksiyonlar›na karfl› koruyucu etki göstermektedirler (10). Anne sütündeki oligosakkaritler farenks ve yanak epitel hücrelerine Streptococcus pneumoniae’n›n adezyonunu engeller. 75 Köksal ve ark. Anne Sütünün ‹mmünolojik Özellikleri Anne sütü çok miktarda ksantin oksidaz içermektedir. Ksantin oksidaz ve nitritler birlikte yenido¤an gastrointestinal sisteminde nitrikoksitin oluflumuna yol açar, oluflan nitrik oksitin Enterobactericia, E. coli ve Salmonella enteritidis’in metabolizmas›n› bask›lad›¤› gösterilmifltir (11). Anne Sütü ve Enfeksiyon Bebeklerin anne sütü ald›¤› dönemde daha az ciddi solunum enfeksiyonu ve ishal oldu¤u ve hastaland›klar›nda da daha az dehidrate kald›klar› ve daha az hastaneye yatma ihtiyac› oldu¤u saptanm›flt›r. Anne sütünün enfeksiyonlar üzerine koruyucu etkisini göstermek için 1992-1993 y›llar› aras›nda 212 çok düflük do¤um a¤›rl›kl› preterm bebek üzerinde yap›lm›fl bir çal›flmada enfeksiyon insidans›, anne sütü alanlarda %29.3, formula ile beslenenlerde %47.2, sepsis insidans› anne sütü alanlarda %19.5, formula ile beslenenlerde %32.6 bulunmufltur (12). Akut Otitis Media Anne sütünün orta kulak enfeksiyonlar›ndan 4 mekanizmayla korudu¤u gösterilmifltir: 1) Anne sütünde bir çok antibakteriyel madde vard›r 2) Anne sütü alan bebekler daha dik pozisyonda beslenir, bu sayede sütün östaki borusuna kaçmas› önlenir, ayn› zamanda kaçan anne sütü formulaya göre orta kula¤› daha az irrite eder. 3) Anne sütü alan bebekler daha az s›kl›kta ve daha az ciddi so¤uk alg›nl›¤› geçirir, bu da daha az akut otitis media demektir. 4) Anne sütü alan bebeklerde daha az allerji oluflur. Orta kulakta oluflan effüzyon daha azd›r, bu da bakteriel ço¤almay› engeller. Yenido¤an ve süt çocuklu¤u döneminde tekrarlayan akut otitis media ve solunum yolu enfeksiyonlar›n›n risk faktörlerini araflt›rmak için 1990’da yap›lan bir çal›flmada, k›sa süreli anne sütü ile beslenmenin en önemli risk faktörü oldu¤u belirlenmifltir (13). Akut otitis media risklerini araflt›ran 1989’da yap›lan bir çal›flmada, erkek cinsiyet, kardefl öyküsü ve emzirmemenin en önemli faktörler oldu¤u saptanm›flt›r (14). ‹sveç’te 1994’de yap›lan bir çal›flmada anne sütü almayan 2, 6 ve 10 ayl›k çocuklar›n, anne sütü alan ayn› yafltaki çocuklara göre daha yüksek oranda orta kulak enfeksiyonu epizodu bulunmufltur (15). Haemophilus influenza tip B enfeksiyonlar› Haemophilus influenza tip B enfeksiyonlar›nda risk faktörleri üzerine yap›lan bir çal›flmada, 6 aydan küçük bebeklerde emzirmenin koruyucu rolü oldu¤u saptanm›flt›r (16). Anne sütünde bulunan salg›sal IgA’n›n Haemophilus influenzan›n nasofarengeal kolonizasyonuna karfl› koruyucu etkisi oldu¤u gösterilmifltir. (17) Diyare Anne sütü ile beslenen bebeklerde rotavirüs enfeksiyonlar›nda anlaml› derecede azalma saptanm›flt›r (18). Bir yafl›n alt›ndaki çocuklar›n anne sütü ile beslendikleri dönemlerde formula mama ile beslenenlere göre akut diyare insidans› daha düflük saptanm›flt›r (19-21). Endüstrileflmifl toplumlarda formula ile beslenen bebeklerde ishal riskinde 3-4 kat artm›fl bulunmaktad›r. Orta ve a¤›r rotavirüs enfeksiyonlar› formula ile beslenen bebeklerde 5 kat daha yayg›nd›r (22). Solunum yolu enfeksiyonlar› Anne sütü almayan bebeklerde alanlara göre y›lda 2 veya da76 Güncel Pediatri 2005 ; 3 : 74-77 ha fazla solunum yolu enfeksiyonu ata¤› geçirme riski iki kat daha fazla bulunmufltur (23). Sigara içen annelerin bebeklerinde yap›lan bir çal›flmada, anne sütü almayanlarda solunum yolu enfeksiyonlar› 7 kat daha fazla saptanm›flt›r. Emzirmenin sigaran›n olumsuz etkilerini azaltt›¤› saptanm›flt›r (24). Hayat›n ilk y›l› içerisinde emzirme ile daha düflük RSV enfeksiyonu insidans› aras›nda iliflkili bulunmufltur (23). ‹drar yolu enfeksiyonu Enfeksiyon geliflimi için epitel yüzeyine bakteriyel adezyon olmal›d›r. Adezyon bakterinin konak hücre yüzeyindeki spesifik reseptörlere ba¤lanmas›d›r. Bir çok reseptör hücre membran› üzerinde yer alan, yap›s›nda oligosakkarit bulunan glikoprotein ve glikolipidlerden oluflur. Hayat›n ilk ay› içerisinde anne sütü ile beslenen bebeklerin idrar›nda yüksek oranda oligosakkarit tespit edilmifltir. Bu oligosakkaritler konak hücre yüzeyindeki reseptörlerle benzerlik gösterir ve bakteriyel adezyonun bask›lanmas› yoluyla enfeksiyonlara karfl› özellikle üriner sistem enfeksiyonlar›na karfl› koruyucu etkiye sahiptir (25,26). Lizozim, laktoferrin ve salg›sal IgA, anne sütü ile beslenen bebeklerin idrarlar›nda da yüksek oranda bulunmufltur. Anne sütü ile beslenen bebeklerde bu moleküllerin emilememesine ba¤l› olarak üriner sitem mukozas›nda üretildi¤i düflüncesine ve sonuç olarak anne sütünün lokal olarak immüniteyi art›rd›¤› sonucuna var›lm›flt›r. Anne sütü ile beslenen bebeklerin daha düflük edinilmifl idrar yolu enfeksiyonuna sahip oldu¤u görülmüfltür (25). Herpes virus enfeksiyonlar› Anne sütünün herpes virus Tip II kontaminasyonuna karfl› yenido¤anlar› korumada rol oynad›¤› saptanm›flt›r (27). Prematürelerde anne sütünün enfeksiyonlardan koruyucu etkisi Prematür bebekler için anne sütünün di¤er bir avantaj›, nekrotizan enterokolit (NEK) ve geç sepsis geliflimini önlemesidir. Anne sütü ile beslenen bebeklerin beslenmeyi daha iyi tolere etti¤i saptanm›flt›r (12). Çok düflük do¤um a¤›rl›kl› bebeklerde, formula ile beslenenler anne sütü alanlar ile karfl›laflt›r›ld›¤›nda, NEK insidans›n›n 20 kat artt›¤› görülmüfltür (28). Otuz dört haftan›n alt›ndaki çok düflük do¤um a¤›rl›kl› bebekler, 34. haftadan sonra anneden transplasental olarak geçen Ig’lerden yararlanamazlar (29). Bu bebekler yenido¤an yo¤un bak›m ünitesinde yat›fllar› s›ras›nda patojenik mikroorganizmalarla karfl› karfl›ya kal›rlar ve bu dönemde anne sütüyle ald›klar› defans faktörlerinden yarar sa¤layabilirler (30-31). Preterm bebeklerin annelerinin sütündeki, salg›sal IgA, lizozim, laktoferrin, interferon konsantrasyonlar› term bebeklerin annelerinin sütleriyle karfl›laflt›r›ld›¤›nda daha yüksek oranda oldu¤u saptanm›flt›r (32-35). Anne sütü ile beslenen preterm bebeklerde sepsis insidans› ve mortalitesi daha düflük bulunmufltur. Ayr›ca anne sütü ile erken enteral beslenmenin geç sepsis riskini önemli ölçüde azaltt›¤› saptanm›flt›r (36). Preterm çok düflük do¤um a¤›rl›kl› bebeklerde anne sütünün, enfeksiyonlar üzerine koruyucu etkisini de¤erlendirmek için yap›lan iki çal›flmada doz ile iliflkisi de¤erlendirilmifl ve çal›flmalar›n birinde 50 ml/kg/gün ve daha fazla anne sütü ile beslenen bebeklerde sepsis oranlar› daha düflük bulunmufltur (37). Afl› yan›t›n› artt›rma ‹mmunize bebeklerde antikor düzeyleri anne sütü alanlarda formula mama ile beslenenlere göre daha fazla bulunmufltur. Bu Güncel Pediatri 2005 ; 3 : 74-77 bulgular emzirmenin ilk bir y›lda aktif humoral immun yan›t› artt›rd›¤›n› gösteren güçlü kan›tlard›r (38). Anne sütü ile beslenen bebeklerde, formula mama ile beslenen gruba göre antikor düzeyleri anlaml› derecede yüksek bulunmufltur. Ayr›ca anne sütü ile beslenen bebeklerde peroral ve parenteral afl›lara serum ve salg›sal yan›tlar›n daha iyi oldu¤u gösterilmifltir (39). Kaynaklar 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. Spear HJ.Breastfeeding & support. AWHONN Lifelines. 2005; 9:181-3. American Academy of Pediatrics, Work group on breastfeeding.Breastfeeding and the use of Human milk, Pediatrics 1997; 100:1035-9. Kelleher SL, Lonnerdal B. Immunological activities associated with milk. Adv Nutr Res. 2001; 10:39-65. Goldman AS. The immune system of human milk: antimicrobial, antiinflammatory and immunomodulating properties Pediatr Infect Dis J. 1993; 12:664-71. Tat'yana GK, Svetlana EB, Dmitry VS, et al. Multiple enzymic activities of human milk lactoferrin. Eur J Biochem 2003; 270:3353-61. Filteau SM. Role of breast-feeding in managing malnutrition and infectious disease. Proc Nutr Soc 2000; 59:565-72. Fukushima N, Nagashima K, Kuroume T. Fibronectin synthesis bioactivity in human breast milk. Biol Neonate 1994; 65:77-84. Calhoun DA, Lunøe M, Du Y, et al. Granulocyte colony-stimulating factor serum and urine concentrations in neutropenic neonates before and after the intravenous administration of recombinant granulocyte colony-stimulating factor. Pediatrics 2000; 105:392-7. Darlene AC, Mathilde L, Yan D, Robert DC. Granulocyte Colony-Stimulating Factor Is Present in Human Milk and Its Receptor Is present ‹n Human Fetal Intestine. Pediatrics 2000; 105:p.e.7. Giovanni VC, Orazio G, Pierluigi G. Preliminary study of breastfeeding and bacterial adhesion to uroepithelial cells. Lancet 1990; 335:569-1. Hancock, JT, Salisbury V, Cristina M, et al. 'Antimicrobial Properties of Milk: Dependence on Presence of Xanthine Oxidase and Nitrite'. Anitmicrobial Agents and Chemotherapy 2002;46:3308-10. Hylander MA, Strobino DM, Dhanireddy R. Human milk feedings and infection Among Very Low Birth Weight Infants. Pediatrics 1998; 102:p.e.38. Alho O. Risk factors for recurrent acute otitis media and respiratory infection in infacy. ‹nt J Ped otorhinolaryngology 1990; 19:151-61. Teele DW. Epidemiology of otitis media during the first seven years of life in Greater Boston: A prospective, cohort study. J Infec Dis 1989; 160:83-94. Aniansson G, Alm B, Andersson B, et al. A prospective cohort study on breast-feeding and otitis media in Swedish infants. Pediatr Infect Dis J 1994; 13:183-8. Cochi, SL. "Primary Invasive Haemophilus Influenza Type B Disease, A Population Based Assessment of Risk Factors". Journal of Pediatrics 1986; 108:997-89. Harabuchi Y, Faden H, Yamanaka N, et al. Nasopharyngeal colonization with nontypeable Haemophilus influenzae and recurrent otitis media. Tonawanda/Williamsville Pediatrics. J Infect Dis 1994; 170:862-6. Köksal ve ark. Anne Sütünün ‹mmünolojik Özellikleri 18. Gianino P, Mastretta E, Longo P, et al. Incidence of nosocomial rotavirus infections symptomatic and asymptotic, in breast-fed and non-breast-fed infants. J Hosp Infect 2002; 50:13-17. 19. Lerman Y, Slepon R, Cohen D. Epidemiology of acute diarrheal diseases in children in a high standard of living rural settlement in Israel. Pediatr Infect Dis J 1994; 13:116-22. 20. Huffman S, Combest C. Role of breastfeeding in the prevention and treatment of diarrhoe. J Diarrhoeal Dis Res. 1990; 8:68-81. 21. Victora CG, Smith PG, Vaughan JP, et al. Infant feeding and deaths due to diarrhea. A case-control study. Am J Epidemiol 1989; 129:1032-41. 22. Kvistgaard AS, Pallesen LT, Arias CF, et al. Inhibitory effects of human and bovine milk constituents on rotavirus infections.J Dairy Sci. 2004; 87:4088-96. 23. Holberg CJ. Risk factors of RSV associated lower respiratory illnesses in the first year of life. AMJ Epidemiol 1991; 133:135-51. 24. Wood war A. ‘Acute Respiratory Illnesses in Adelaide Children: Breast feeding modifies the effect of Passive Smoking’. J Epidemiol in Comm Health 1990; 44:224-30. 25. Giovanni VC, Orazio G, Pierluigi G. Preliminary study of breastfeeding and bacterial adhesion to uroepithelial cells. The Lancet 1990; 335:56971. 26. Hanson LA. Protective effects of breastfeeding against urinary tract infection. Acta Paediatr 2004; 93:164-8. 27. Lopez I. Neutralising activity against herpes simplex virus in Human milk’ Breast Feeding REV 1990; 11:56-8. 28. Lucas A, Cole TJ. Breastmilk and Neonatal Necrotizing Enterocolitis. Lancet 1990; 336:1519-23. 29. Goldman AS, Chheda S, Keeney SE, et al. ‹mmunologic protection of the premature newborn by human milk. Semin Perinatol 1994; 18:495-501. 30. Groer M, Walker WA. What is the role of preterm breast milk supplementation in the host defenses of preterm infants? Science vs fiction Adv Pediatr 1996; 43:335-58. 31. Schanler RJ, Hurst NM, Human milk for the hospitalized preterm infant. Semin Perinatol 1994; 18:476-84. 32. Schanler RJ. Suitability of human milk for the low birth infant. Clin Perinatol 1995; 22:207-22. 33. Goldman AS, Garza C, Nichols B, Effect of prematurity on the immunologics system in human milk. J Pediatr 1982; 101:901-5. 34. Gross SJ, Buckley RH, Wakil SS. Elevated IgA concentration in milk produced by mothers delivered of preterm infants. J Pediatr 1981; 99:389-393. 35. Murphy JF, Neale ML. Mathews N Antimicrobial properties of preterm breast milk cells. Arch Dis Child 1983; 58:198-200. 36. Ronnestad A, Abrahamsen TG, Medbo S, et al. Late-onset septicemia in a Norwegian national cohort of extremely premature infants receiving very early full human milk feeding. Pediatrics 2005; 115:269-76. 37. Furman L, Taylor G, Minich N, et al. The effect of maternal milk on neonatal morbidity of very low birth weight infants. Arch Pediatr Adolesc Med 2003; 157:66-71. 38. Pabst HF, Spady DW. Effect of Breast Feeding on Antibody Response to Conjugate Vaccine. Lancet 1990; 336:269-70. 39. Van-Coric, M. Antibody Responses to Parental & Oral Vaccines Where Impaired by Conventional and Low-Protein Formulas as Compared to Breast Feeding. Acta Paediatr Scand 1990; 79:1137-42. 77