Çocuk Dostu Şehir

advertisement
Çocuk Dostu Şehirler
• Çocuk Dostu Şehir Çocuk haklarını yaşama
geçirmeye özen gösteren herhangi bir kent
veya yerel yönetişim sistemidir.
• ÇDŞ Çocukların seslerinin, ihtiyaçlarının,
önceliklerinin ve haklarının kamu
politikalarının ve uygulamalarının ayrılmaz bir
parçası haline geldiği şehirdir.
• ÇDŞ girişimi 1996 yılında gerçekleştirilen BM
İnsan Yerleşimleri Konferansında (HABİTAT II)
alınan ve şehirleri herkes için yaşanabilir
mekanlar kılmayı amaçlayan kararın uzantısı
olarak başlatılmıştır.
“Çocuk Dostu Şehir”, Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin tümüyle uygulanması görevini
üstlenmiştir. Bu nedenle “Çocuk Dostu Şehir”, siz çocuklara aşağıdaki hakları garantiler:
• Yaşadıkları şehir hakkında verilen kararları
etkileme
• Varolmasını istedikleri bir şehir hakkındaki
görüşlerini ifade etme
• Aile, toplum ve sosyal yaşama katılma
• Sağlık, eğitim ve barınma gibi temel hizmetlerden
yararlanma
• Temiz su içme ve düzgün sağlık koşullarından
yararlanma
• Sömürü, şiddet ve kötüye kullanımdan korunma
•
•
•
•
•
•
Kendi başlarına güvenli biçimde sokakta dolaşma
Arkadaşlarıyla buluşma ve oynama
Bitkiler ve hayvanlar için yeşil alanlara sahip olma
Kirlenmenin olmadığı bir çevrede yaşama
Kültürel ve sosyal etkinliklere katılma
Etnik köken, din, gelir, cinsiyet ya da engellilik gibi
herhangi bir ayrımcılığa maruz kalmadan
şehirlerinin eşit bir vatandaşı olarak her türlü
hizmete erişme.
• “Çocuk Dostu Şehir” oluşturmak, Çocuk
Hakları Sözleşmesi’nin yerel yönetim
önderliğinde uygulanma işlemidir. Çocuk
Dostu Şehir oluşturmak, çocukları ve onların
gerçek yaşamlarını etkin biçimde içine alması
gereken, uygulamaya dönük bir süreçtir.
• Sözleşmeye göre çocuklara karşı yükümlülüğü
üstlenen Devlet’tir; yerel yönetimler de dahil
olmak üzere hükümetlerin sürece önderlik
yapması gerekir. Ancak “Çocuk Dostu
Şehir”leri kurmak, tek başına hükümet
tarafından başarılamaz. Çocuklarla, aileleriyle
ve çocukların yaşamlarını etkileyen herkesle
ortaklıklar kurulmalıdır.
“Çocuk Dostu Şehir”in kurulma süreci, Çocuk Hakları Sözleşmesinin bir yerel yönetim
ortamında uygulanması anlamına gelir. Bu sürecin dokuz elemanı aşağıdaki gibidir:
1. Çocukların katılımı: Çocukları doğrudan etkileyen
konulara, onların etkin biçimde katılmalarını
sağlamak; görüşlerini dinlemek ve bu görüşleri karar
verme süreçlerinde dikkate almak.
2. Çocuk dostu yasal çerçeve: Tüm çocukların haklarını
koruyan ve destekleyen yasa, yönetmelik ve işleyişleri
bu bakımdan güvence altına almak.
3. Kent çapında çocuk hakları stratejisi: Sözleşmeye
dayalı Çocuk Dostu bir kent için ayrıntılı, anlaşılır bir
strateji ya da takvim geliştirmek
4. Bir çocuk hakları birimi ya da eşgüdüm mekanizması:
Çocukların bakış açısının öncelikle dikkate alınmasını
güvence altına almak üzere yerel yönetimde kesintisiz
yapılanmalar oluşturmak.
5. Çocuklar üzerindeki etkinin saptanması ve
değerlendirilmesi: Yasa, politika ve uygulamaların
çocuklar üzerindeki etkisini saptamak için uygulama
öncesinde, sırasında ve sonrasında sistematik bir
sürecin olmasını sağlamak.
6. Bir çocuk bütçesi: Çocuklar için uygun kaynak
aktarımının ve bütçe analizinin yapılmasını sağlamak
7. Düzenli bir “Kent Çocukları Durum Raporu”:
Çocuklar ve haklarının durumu konusunda
yeterli bir izleme-değerlendirme ve veri toplama
sistemini kurma.
8. Çocuk haklarını tanıtmak: Yetişkinlerde ve
çocuklarda çocuk hakları konusunda bilinç
uyandırılmasını sağlamak.
9. Çocuklar için bağımsız savunuculuk: Çocuk
haklarının uygulanmasını sağlamak için sivil
toplum kuruluşlarını desteklemek ve bağımsız
insan hakları kurumları oluşturmak
KENTTE ÖZEL OLARAK ÇOCUKLARA ODAKLANILMASININ GEREKÇESİ
Bir kent, çocukları öncelik konusu yapmasının
gerekçesini nasıl gösterir? Birincisi bu bir yasal
yükümlülüktür: Sözleşmeye göre, Devletlerin
çocukları ilgilendiren tüm eylemlerinde çocuk
çıkarlarını öncelikle göz önüne almayı
sağlaması, uluslararası yasalara göre
zorunluluktur.
• Çocuklar için diğer tüm hakları tanımak ve
uygulamak da, Devlet Sözleşmeyi
onayladığında üstlendiği yasal
yükümlüklerdendir. Yasal zorunluluğun
ötesinde, çocukları ön plana almanın neden
kentteki herkesin yararına olduğunu açıklayan
başka zorlayıcı nedenler vardır:
Çocuklar birer bireydir – insan ırkının üyeleri
olarak yetişkinlerle eşit konumdadırlar – anne
babalarının malı, Devletin ürünü, henüz
oluşum aşamasında değildirler. Çocukların
sağlıklı gelişimi ve etkin katılımı, herhangi bir
kent ya da toplumun sağlıklı geleceği için
benzersiz ölçüde önemlidir.
Çocuklar tümüyle bağımlı olarak yaşamlarına
başlar. Ancak yetişkinlerin yardımıyla giderek
bağımsızlaşırlar. Bağımlılıkları ve gelişim
aşamasında olmaları, onları özel olarak
savunmasız kılar; yaşam koşulları, yoksulluk,
kötü koşullarda barınma, çevre kirliliği ve
benzer koşullardan, yetişkinlere oranla daha
fazla etkilenirler.
Benzer biçimde, çocuklar yönetimin
eylemlerinden (ya da eylemsizliklerinden)
diğer gruplardan daha çok etkilenir. Yönetim
politikasının neredeyse her alanı, doğrudan
veya dolaylı olarak, çocukları bir dereceye
kadar etkiler. Çocukların durumu, sosyal,
çevresel, ekonomik ve diğer değişimlerin
etkilerini gösteren çok duyarlı bir barometre
gibidir.
Çocuk Dostu Bir Kent Oluşturmanın
Temelleri
• Çocuk Dostu bir Kent oluşturmanın temelleri,
Sözleşmenin dört temel ilkesidir:
• Ayrımcılığın olmaması (2. madde) – Çocuk Dostu
bir Kent, tüm çocuklara açık ve dost yaklaşımlıdır.
Bu nedenle haklarına ulaşmada ayrımcılığa
uğrayan çocukları bulup onlara özel ilgi
göstermesi gerekir. Ayrımcılık çocukları birçok
farklı yolla etkileyebilir – sokakta yaşayan
çocuklar, özürlü çocuklar, etnik azınlığa veya
başka gruplara ait çocuklar, çalışan çocuklar gibi.
• Çocukların yüksek yararı (3. madde) – Çocuk
Dostu bir Kent, ‘çocukları ilgilendiren tüm
eylemlerde’ çocukların yakın çıkarlarının temel
öncelik olmasını sağlar. Öncelikle çocuklara
duyurmak, çocukları ön plana koymak, Çocuk
Dostu bir Kent’in damgasıdır.
• Kent yönetiminin birçok eylemi çocukları
doğrudan ya da dolaylı olarak etkiler; bu
nedenle yönetimin tüm bölüm ve
düzeylerinin, yürürlükteki ve yeni politikaların
çocuklar üzerindeki etkileri konusunda bilinçli
olması gerekir.
• Her çocuğun yaşam ve en üst düzeyde gelişim
hakkı (6. madde) – Çocuk Dostu bir Kent tüm
çocuklarının yaşamlarını sürdürmesini ve
gelişmesini (çocukluk için, çocuğun şu anki
yaşamı için en iyi koşulları sağlayarak en üst
düzeye çıkarmayı) hedefler. Sözleşmeye göre
‘gelişme’, çocukların fiziksel, zihinsel, ruhsal,
ahlaki, psikolojik ve sosyal gelişimi anlamına
gelir.
• Çocukları dinlemek ve görüşlerine saygı
duymak (12. madde) – Çocuk Dostu bir
Kent’te çocuklar hem her yerde bulunabilir,
hem düşüncelerini ifade edebilir. Çocuk Dostu
bir Kent kurma süreci, etkin, bilgilendirilmiş
katılımcılar olarak çocukları içinde
bulundurmalıdır.
• Kendilerini etkileyen her konuda görüşlerini
belirtme özgürlükleri tanınarak ve bu
görüşlerin toplumda ciddiye alınması
sağlanarak birer vatandaş ve hak sahibi
olarak etkin katılımları desteklenmelidir.
Oyun tesislerinin gelişimine çocukların
katılımı; yeni konutların çocuk dostu tasarımı,
temiz su ve düzgün sağlık koşulu projeleri,
trafik ve ulaşım projeleri; okullarda öğretim
programı ve davranış politikalarında çocukların
görüşlerinin alınması gibi.
Çocukları bilgilendirmek ve onları sürece dahil
etmek, görüşlerine ve deneyimlerine saygı
duymak; çocukları birer birey, hak sahibi ve
eşit vatandaş olarak ortak görmek, çocuk
dostu bir kent oluşumunun esaslarındandır.
Çocukların işe yarar katılımı, “Çocuk Dostu
Şehir” oluşturmanın gerekli koşuludur.
Çocukların da kendilerini ifade etme ve karar
oluşturulurken görüşlerine gereken önemin
verilmesine hakkı vardır.
SEVGİLİ ÇOCUKLAR,
• Ankara Çocuk Dostu Şehir Projesi bu nedenle
sizler için de çok önemlidir. Bizler Çocuk Dostu
İl Meclisini Ankara’daki tüm çocuklar adına
sizlerin katılımının hayata geçmesi için
oluşturduk. Üstlenmiş olduğunuz sorumluluk
ve bundan sonraki çabalarınız için teşekkür
ederiz.
SİZLERLE BİRLİKTE ELELE ANKARA ÇOCUK
DOSTU ŞEHİR OLMA YOLUNDA…
Download