SES BİLGİSİ II 1. TÜRKÇENİN SES ÖZELLİKLERİ 1.1. BÜYÜK ÜNLÜ UYUMU 1.2. KÜÇÜK ÜNLÜ UYUMU 1.3. ÜNSÜZ UYUMU (ÜNSÜZ BENZEŞMESİ) 1.4. ÜNLÜ-ÜNSÜZ UYUMU 2. TÜRKİYE TÜRKÇESİNDEKİ SES OLAYLARI 2.1. SES TÜREMELERİ 2.2. SES DÜŞMELERİ 2.3. GÖÇÜŞME (YER DEĞİŞTİRME) 2.4. BENZEŞME (ASİMİLASYON) 2.5. SES DEĞİŞMELERİ 3. BÖLÜM SONU SORULARI 1. TÜRKÇENİN SES ÖZELLİKLERİ Kelimelerde dilin canlılığının, dinamikliğinin bir belirtisi olarak sürekli değişme ve gelişmeler meydana gelir. Bir dilin söz varlığındaki kelimelerin sesleri, heceleri zamanla kullanımdan düşerler, yer değiştirirler, türerler, başka seslere benzerlik gösterirler. Bütün bu durumlara ses olayları diyoruz. Bir dilde ses olaylarının meydana gelmesi dilin ses özelliklerinden, başka seslerin etkisinden, seslerin zayıflığından, vurgu ve telaffuz zorluğundan kaynaklanabilir. Her dilde olduğu gibi bizim dilimizde de kendi has sesler, ses özellikleri ve ses olayları bulunmaktadır. Türkçenin ses özelliklerinin başında ünlü ve ünsüz uyumları gelir: 1.1. BÜYÜK ÜNLÜ UYUMU (KALINLIK-İNCELİK UYUMU) Türkçe bir kelimenin ilk hecesindeki ünlü kalın/ince olduğunda, devamında gelecek bütün ünlüler de kalın/ince olmalıdır: anlayışınızdan, soyunuz, burun, dalga, dudak, duvak, kırlangıç; güzelliğinizden, sevgisiyle, beşik, bilezik, gelincik, gözlük, üzengi, vergi, yüzük, ağaç, tanrı, işitmek… sözcüklerinde olduğu gibi. Uyumun Bozulduğu Durumlar: Yabancı dillerden giren kelimeler kalınlık-incelik uyumunu bozar: kalem, tezgâh, anten…gibi. Türkçe olup da ses değişimine uğrayan bazı kelimeler uyumu bozar: anne < ana, elma < alma, dahi <takı, hani < kanı, hangi < kangı, inanmak < ınanmak, kardeş < karındaş, şişman < şışman gibi. -daş, -leyin, -(I)mtrak, -ken, -yor, -ki, -gil gibi ekler uyumu bozar: -daş: dindaş, gönüldaş, meslektaş -leyin: akşamleyin, sabahleyin -(I)mtırak: yeşilimtırak -ken: azken, çokken, okurken -yor: biliyor, görüyor -ki: yoldaki, onunki -gil: annemgil, turunçgiller Büyük ünlü uyumuna girmeyen kelimelere gelen ekler, kalınlık incelik bakımından son hecenin ünlüsüne uyar: adalet-li, kardeş-lik anne-si kitap-lık Son ünlüleri kalın sıradan olmasına karşın ince l ve t ile biten bazı alıntı kelimelere ince ünlülü ekler getirilir: alkol / alkolü, kabul / kabulü, kontrol / kontrolü, hakikat / hakikati saat / saate protokol / protokolü 1.2. KÜÇÜK ÜNLÜ UYUMU (DÜZLÜK-YUVARLAKLIK UYUMU) Türkçe kelimelerdeki ünlülerin düzlük-yuvarlaklık bakımından gösterdiği uyumdur: • Türkçe kelimelerin birinci hecesinde a, e, ı, i ünlülerinden biri varsa devam eden hecelerde de a, e, ı, i ünlüleri bulunur: saklayanlar, açık, deniz… gibi. • Türkçe kelimelerin birinci hecesinde o, ö, u, ü ünlülerinden biri varsa diğer heceler ya a,e ünlüleriyle ya da u, ü ünlüleriyle devam eder: korku, yonga, mutluluk, kurultay… gibi. Bu uyuma göre o ve ö ünlüleri kelimenin sadece ilk hecesinde bulunabilir. a → a, ı e → e, i ı → ı, a i → i, e dayanıklı, açıklamalı yetenek, sevgi yırtıcı, sıcak silgi, inceleme o → u, a ö → ü, e u → u, a ü → ü, e odunculuk, okuma gözcülük, özlem uykucu, kulak üzüntü, düzenek Uyumun Bozulduğu Durumlar: Büyük ünlü uyumuna uymayan kelimelerde küçük ünlü uyumu aranmaz. Şimdiki zaman eki olan -yor uyumu bozar: okuyor, oynuyor… Türkçe olup da ses değişimine uğrayan bazı kelimeler uyumu bozar: yağmır > yağmur, çamır > çamur, kavın > kavun, kavırma > kavurma, kabık > kabuk… gibi. 1.3. ÜNSÜZ UYUMU (ÜNSÜZ BENZEŞMESİ) Türkçenin ünsüzlerinden ötümsüz ünsüzlerle ötümlü ünsüzlerin bir uyumudur. Bu uyuma göre Türkçe kelimelerde ötümsüz ünsüzler, ötümsüz ünsüzlerle; ötümlü ünsüzler, ötümlü ünsüzlerle yan yana gelebilir. Yani ötümlü-ötümsüz olarak birbirlerinin karşılığı olan ünsüzler yan yana bulunmazlar. Bu uyuma ünsüz benzeşmesi de denilebilir: sıcak-tan, sar-gı, Türk-çe, dış-ta… gibi. 1.4. ÜNLÜ-ÜNSÜZ UYUMU Ünlü-Ünsüz uyumu Türkçe kelimelerde "g, ğ, k, l" ünsüzlerinin "a, ı,o, u" kalın ünlüleriyle; "g, k, l" ünsüzlerinin e, i, ö, ü ince ünlüleriyle aynı hecede bulunması uyumudur. Türkçe kelimelerde "a, ı, o, u" kalın ünlüleri "g, k, l" ünsüzleriyle; "e, i, ö, ü" ince ünlüleri "g, k, l" ünsüzleriyle aynı hecede bulunamazlar: soy-gun, yazgı, gezinti, güneş… gibi. Ünsüz uyumları dışında, Türkçenin ses özellikleriyle ilgili şunlar söylenebilir: Türkçe kelimelerde o, ö ünlüleri sadece ilk hecelerde bulunabilir: televizyon,balkon, biyografi, radyo, fizyoloji, konsol, telefon, monitör, otomobil, biyolog gibi kelimeler dilimize yabancı dillerden girmiştir. Ancak şimdiki zaman eki olan –yor bu özelliğin istisnasıdır. (yorı-r > yor) Türkçede f ve h ünsüzleri sadece yansıma sözcüklerde ve ses değişimine uğramış sözcüklerde ve yabancı dillerden dilimize girmiş kelimelerde görülür: faiz, fosfor, fanatik, fısıltı, öfke < öbke, yufka < yuvka; ahlak, hidrofor, hırıltı, hangi < kangı, dahi < takı… Türkçe kelimelerde kelime başında ğ ünsüzü bulunmaz. Türkçe kelimelerde kelime başında c, f, h, l, m, p, r, v, z ünsüzleri sadece yansıma veya ses değişikliğine uğramış kelimelerde ve yabancı dillerden dilimize girmiş kelimelerde bulunabilir: cıvıl cıvıl, fısıltı, hatun, lıkır lıkır, mucuk, parmak, rap rap, vermek, zır zır… Türkçe kelimelerde kelime başında n, ş ünsüzleri sadece yansıma kelimelerde veya sırasıyla "ne" ve "uş/şu" kelimelerinin türevlerinde ve yabancı dillerden dilimize girmiş kelimelerde bulunur: neden, nereye, ninni; şu, şöyle, şırıl şırıl… Türkçe hiçbir kelime ve hecede başta çift ünsüz bulunmaz: blok, bravo, grup, kral, spor, stres, program, tren, tramvay, spor… gibi. Türkçe kelimelerin sonunda b, c, d, g ünsüzleri bulunmaz: ahenk < âheng, fert < ferd, ihraç < ihrâc, kitap < kitâb), kalp <kalb… gibi. Dilimizde iki ünlü yan yana gelmez. Bu durumda ünlüyle biten kelimeler ünlüyle başlayan ekler aldığı zaman araya yardımcı ünsüzü girer: ora-y-a, bekle -y–en…gibi.Türkçe kelimelerde bir hecede ancak bir ünlü vardır. İki ünlünün yan yana bulunduğu kelimeler yabancı kelimelerdir: ait, duayen, muayene, dair, koordinasyon, aile, fail, fiil, şair, şiir, reis… gibi. Kelime kökünde iki ya da ikiden fazla ünsüz yan yana ünsüz bulunmaz: millet, iffet, cennet, stres, kilogram, kontratak… gibi. ( anne < ana, belli, bellemek, elli < elig kelimeleri istisnadır.) Ancak Türkçe kelimelerde bulunabilen ünsüz çiftlerinden herhangi biriyle biten Türkçe kelimelere, ünsüzle başlayan bir ek getirildiğinde kelimede ikisi kelime köküne biri de eke ait olmak üzere üç ünsüz yan yana gelebilir: Türk-lük, kalk-mak, sevinç-lerimiz… gibi. Türkçede uzun ünlü yoktur. İçinde uzun ünlü bulunan kelimeler yabancı asıllıdır: âşık, hâlâ, âdet, millî, dâhi… gibi. Türkçe hece ve kelimelerin sonunda bulunabilen ünsüz çiftleri şunlardır: -lç, -lk, -lp, -lt: ölç-, ilk, kalk-,silk-, alp, kul, alt, bunalt-, salt… -nç, -nk, -nt: genç, gülünç, sevinç, kıvanç, denk, ant… -rç, -rk, -rp, -rs, -rt: zonkla-, sürç-, burç, bark, Türk, sarp, sars, , ters, art, kart, borç, kurt, ört-, yırt-, yurt, yoğurt, kırk-, berk, sars-, arslan… -st: üst, ast… Yansıma kelimeler ve çocuk dili kelimelerinde ses özellikleri açısından herhangi bir sınırlama yoktur. Bunlar hangi sesle başlarsa başlasın, içinde hangi ses bulunursa bulunsun Türkçe kabul edilir: cici, dede, lala, kaka, nene, mama, meme, şırıl şırıl, vıdı vıdı, vızır vızır, zırıl zırıl, zonklamak, fısır fısır, pat pat… gibi. 2. TÜRKİYE TÜRKÇESİNDEKİ SES OLAYLARI Kelimelerde dilin canlılığının, dinamikliğinin bir belirtisi olarak sürekli değişme ve gelişmeler meydana gelir. Bir dilin söz varlığındaki kelimelerin sesleri, heceleri zamanla kullanımdan düşerler, yer değiştirirler, türerler, başka seslere benzerlik gösterirler. Bütün bu durumlara ses olayları diyoruz. Bir dilde ses olaylarının meydana gelmesi dilin ses özelliklerinden, başka seslerin etkisinden, seslerin zayıflığından, vurgu ve telaffuz zorluğundan kaynaklanabilir. Örneğin Arapçadan alınan fikr kelimesi Türkçe kelimelerde iki ünlü yan yana gelmeyeceği için, ünlü türemesine uğrayarak fikir şeklini alır. Bu dilimizin ses özelliği doğrultusunda gelişme göstermesinden kaynaklanan bir durumdur. Ya da yumurtlamak kelimesindeki "a" sesinin düşmesi (yumurtalamak) sesin zayıflığından, vurgusuz kalmasından kaynaklanan bir durumdur. 2.1. SES TÜREMELERİ Ünlü Türemesi Kelimenin başında, ortasında veya sonunda bulunmayan bir ünlünün söylenir hale gelmesidir. Genellikle alıntı kelimelerde görülmekle beraber Türkçe kelimelerde de ünlü türemesi olayı meydana gelmektedir: bir+cik > biricik, giderken > giderkene, sağlam > sapasağlam, genç+cik > gencecik; raf > iraf, Rum > urum, gram > gıram, devr > devir, phlamuri > ıhlamur, sconto > iskonto… gibi. Ünsüz Türemesi Kelimenin başında, ortasında veya sonunda bulunmayan bir ünsüzün belirmesidir. Kelime kökünde olabileceği gibi ekleme sırasında geçici olarak da ünsüz türemesi görülür: evde-y-iz, geçme-y-ince; okka > hokka, ayva>hayva, dolamaç > dolambaç, acaib > acayip, keşke > keşkem, şimdi > şimdik… gibi. Kelime içinde bir ünsüzün iki defa söylenerek ikizleşmesi olayı olan ünsüz ikizleşmesi de ünsüz türemesinin bir şekli olarak kabul edilebilir: yeddi, sekkiz, dokkuz, eşşek, rakkam, aşşağı, döşşek… gibi. 2.2. SES DÜŞMELERİ Ünlü Düşmesi Bir kelimedeki bir ya da birkaç ünlünün söylenmez olması, düşmesi olayıdır. Ünlü düşmesi kelime köklerinde kalıcı olarak görüldüğü gibi ekleme sırasında, geçici olarak da gerçekleşebilir: karın > karnı, oğul > oğlu, ısı+cak > sıcak, buyuruk > buyruk, yalınız > yalnız, yanılış > yanlış, ilerilemek > ilerlemek, süpürüntü > süprüntü, tükürük > tükrük, yayılım > yaylım, bilmez idi > bilmezdi, gelir imiş > gelirmiş, ısıtma > sıtma… gibi. Hece Düşmesi Art arda gelen benzer seslerden oluşan iki heceden birinin düşmesidir: kilitlemek > kitlemek, söyleyeyim > söyleyim, kele yorır > geliyor, hanım efendi > hanfendi, başlayayım > başlayım… gibi. Ünlü Birleşmesi Birincisi ünlü ile biten, ikincisi ünlüyle başlayan ve bir arada kullanılan kelimelerde yan yana bulunan ünlülerin kaynaşıp tek ünlü şekline dönüşmesidir: sütlü+aş > sütlaç, ne+için > niçin, kahve+altı > kahvaltı, güllü+aş > güllaç, pazar ertesi > pazartesi, ne asıl > nasıl, kayın ana > kaynana, bu ile > böyle… gibi. Hece Kaynaşması "ğ, h, y " gibi zayıf ünsüzlerden birini taşıyan hecelerde bu ünsüzlerle beraber yanlarındaki ünlülerin de düşmesi, kaybolmasıdır: ağabey > âbi, ay oğul > ayol, pek iyi > peki, hastahane > hastane… gibi. Ünsüz Düşmesi Seslerin birbirleri ile olan ilişkileri esnasında kelimedeki ünsüzlerden birinin düşmesi olayıdır: alçak+cık > alçacık, sevdik+cek > sevdiceğim, ufak+cık > ufacık… gibi. Tekleşme Aynı türden olan ve yan yana bulunan iki ünsüzden birinin düşmesidir: edebiyyat > edebiyat, hammâl > hamal, medeniyyet >medeniyet… gibi. 2.3. GÖÇÜŞME (YER DEĞİŞTİRME) Kelime içindeki iki ünsüzün birbiriyle yer değiştirmesi şeklinde ortaya çıkan bir ses olayıdır. Bu ses olayına ağızlarda daha çok rastlanır: cereyan > ceyran, ekşi > eşki, kirpik > kiprik, yaprak > yarpak, köprü > körpü, memleket > melmeket, ödünç > öndüç, sarımsak > samırsak, öğretmen > örgetmen… gibi. Yazı dilinde ikinci şekillerin kullanılması yanlıştır. 2.4. BENZEŞME (ASİMİLASYON) Yan yana veya bir arada bulunan iki sesten birinin diğerine etki edip onu kendisine benzetmesi, seslerin aynı veya ortak özellikler kazanması olayıdır. Benzeşme olayı; derecesine göre, tam ve yarı benzeşme; yerine göre ilerleyici ve gerileyici benzeşme; benzeşen seslerin yakın ve uzaklıklarına göre yakın ve uzak benzeşme olarak sınıflandırılabilir: Tam benzeşme: haste > hasta, o bir > öbür, gayri > gayrı, olsun > ossun… Yarı benzeşme: hınbıl > hımbıl, anbar > ambar, panbe > pembe… İlerleyici benzeşme: şemsiye > şemşiye, odunluk, odunnuk, ne ara > nere… Gerileyici benzeşme: encir > incir, kise > kese, tarla > talla, heva > hava, eczacı > ezzacı… Yakın benzeşme: karanlık > karannık, geç-di > geçti, iğne > inne… Uzak benzeşme: kıl ibik > kılıbık, naylon > laylon… 2.5. SES DEĞİŞMELERİ Ünlü Daralması Orta hecenin vurgusuz olması veya sesinin zayıflığından dolayı orta hecedeki geniş ünlünün daralmasıdır: başla-yor > başlıyor, bekle-yor > bekliyor, anlama-yor > anlamıyor, gözleyen > gözlü-y-en, ye-yor>yiyor, de-y-e > diye… gibi. Ötümlüleşme (Tonlulaşma, Yumuşama) Kelime sonunda iki ünlü arasında kalan "p, ç, t, k" ötümsüz seslerinin ötümlüleşerek "b, c, d, g" seslerine dönüşmesidir: çorap+ı > çorabı, genç+i > genci, kanat+ı > kanadı, konak+a > konağa, ağaç+ın > ağacın, umut+um > umudum, güç+e > güce… gibi. Benzeşmezlik (Aykırılaşma) Birbirine benzeyen veya aynı olan iki ünsüzden birinin başka bir sese dönüşmesi olayına denir: aşçı > ahçı, muşamma > muşamba, attâr > aktar, birader > bilader, berber > belber, pergel > perger, fenni > fendi, hammal > hambal… gibi. 3. BÖLÜM SONU SORULARI 1. Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde yalnızca düz ünlülerin bulunduğu bir sözcük vardır? a. Mitoloji b. Çipura c. Kupa d. Manto e. Sevinç 2. Türkçenin ses özellikleri dikkate alındığında, aşağıdakilerden hangisi yabancı kökenli bir sözcüktür? a. Meslek b. Oyun c. Yaprak d. Çamurlu e. Kapı 3. Türkçenin ses özellikleri dikkate alındığında aşağıdaki sözcüklerin hangisinin Türkçe kökenli olduğu söylenebilir? a. Şiir b. Millet c. Stres d. Defter e. Hani 4. Aşağıdaki sözcüklerden hangisinde ‘ünlü daralması’ vardır? a. Bilmiyor b. Yapmadı c. Gülecek d. Sen misin? e. Alır 5. Aşağıdakilerden hangisinde ‘kavuşak> kavşak’ örneğindekine benzer bir ses olayı vardır? a. Urumeli b. İstasyon c. Grev d. Yanlış e. Şükür 6. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerin hangisinde ‘ünlü türemesi’ vardır? a. Küçücük bir çocuktan bu kadar çok iş beklenmez. b. Daracık yollardan geçerek geniş bir caddeye çıktık. c. Alçacık damlı evler askerler gibi dizilmişti. d. Kitapçıklarınızı sıraların üzerine bırakınız. e. Bir lokmacık da şu yemekten alır mıydınız? 7. "Yaşlı adam duvarı tek başına boyuyordu." Cümlesinde altı çizili sözcükteki ses olayı aşağıdakilerin hangisinde vardır? a. Onu sevdiğimi biliyor. b. Onun yolunu gözlüyor. c. Yeni arabasını satıyor. d. Herkes sıraya giriyor. e. Çiftçi tarlasını sürüyor. 8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hem ünlü düşmesi hem de ünsüz benzeşmesine örnek bir sözcük vardır? a. Namık Kemal "vatan şairi" olarak tanınır. b. Yahya Kemal Beyatlı yıllarca değişik ülkelerde elçilik yapmıştır. c. Orhan Veli İstanbul'u bir tepeden seyretmişti. d. Hamit’in, "Makber" adlı şiirini Fatma Hanım için yazdığı söylenir. e. Ziya Paşa’nın pek çok sözü vecize olarak günümüze kadar gelir. 9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünsüz yumuşaması (değişimi) örneklenmiştir? a. Bu resme bakarak seni anıyoruz. b. Çocuk, akşama kadar sokakta oynuyor. c. Sana olan borcumuzu unutamayız. d. Serap da pek anlayışlı ve özverili sayılmazdı. e. Düşünceleriyle herkesi derinden etkiledi. 10. Benim de vaktim olsa belki ben de büyük bir profesör olurdum, böyle körleşip kalmazdım, dedi. Yukarıdaki parçada büyük ünlü uyumuna uymayan kaç sözcük vardır? a. 1 b. 2 c. 3 d. 4 e. 5 CEVAPLAR 1. E 2. A 3. E 4. A 5. D 6. B 7. B 8. C 9. C 10. B KAYNAK Muharrem Ergin, Türk Dilbilgisi, Bayrak Yayınları, İstanbul, 1998. Nurettin Demir, Emine Yılmaz, Türkçe Ses Bilgisi, Anadolu Üniversitesi Yayınları, Eskişehir, 2011. Ömer Demircan, Türkçenin Ses Dizimi, Der Yayınları, İstanbul, 1996. Şükrü Halûk Akalın, Türk Dili I, Anadolu Üniversitesi Yayınları, Eskişehir, 2012. Tahir Necat Gencan, Dilbilgisi, Ayraç Yayınları, Ankara, 2001. Tahsin Banguoğlu, Türkçenin Grameri, TDK Yayınları, Ankara, 1990.