Kimya Mühendisliği - Anadolu Üniversitesi

advertisement
PROJE FUARI 2012
___________________________________________________________
DENEYSEL TASARIM ESASLI KİMYASAL AKTİVASYON YÖNTEMİYLE
AKTİF KARBON ÜRETİMİNİN OPTİMİZASYONU
Aysen ÇANKAYA & Gizem Suzan DÖNER
Danışman : Prof. Dr. Ersan PÜTÜN
Kimya Mühendisliği
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Bu çalışmada Euphorbia rigida bitkisinden kimyasal aktivasyon yöntemi
ile aktif karbon üretimine etki eden parametrelerin (aktivasyon sıcaklığı,
aktivasyon süresi, doyurma oranı ve doyurma süresi) optimizasyonu
araştırılmıştır. Optimum koşullar Yanıt Yüzey Metodu (Response Surface
Methodology-RSM) kullanılarak belirlenmiştir. Yanıt yüzey metoduyla modelin
oluşturulmasında ikinci dereceden polinomiyal denklemler kullanılmış, böylece
çok
çeşitli
fonksiyonel
formlar
alınarak
gerçek
yanıt
fonksiyonunun
belirlenebilmesinde kolaylık sağlanıp katsayı değerleri karmaşık hesaplamalar
olmadan en küçük kareler yöntemi kullanılarak tahmin edilebilmiş ve optimum
nokta matematiksel olarak kolayca bulunmuştur. Optimum aktif karbon üretim
koşularının belirlenmesi amacıyla modelin belirlediği 30 deney, 0,5-2,5 doyurma
oranı, 12-60 saat doyurma süresi, 550-750 °C aktivasyon sıcaklığı, 15-75
aktivasyon süresi aralıklarında gerçekleştirilmiştir.
Karbon verimi açısından optimum koşullar 0,5 doyurma oranı, 36 saat
doyurma süresi, 650 °C aktivasyon sıcaklığı ve 45 dakika aktivasyon süresi
olarak belirlenmiştir. Sonuç olarak aktif karbon üretimini etkileyen deneysel
parametrelerin
belirlenmiştir.
optimizasyonunda
uygulanan
yöntemin
etkili
olduğu
PROJE FUARI 2012
___________________________________________________________
ABSTRACT
Master’s Thesis
SYNTHESIS OF BIODIESEL FROM ALGAE OIL BY
TRANSESTERIFICATION REACTION SERVED WITH BASIC CATALYST
CLARA FRANCO MARTÍNEZ
Anadolu University
Graduate School of Sciences
Chemical Engineering Program
Supervisor: Assoc. Prof. Dr. Nezihe AZCAN
In this study, microwave assisted transesterification reaction of microalgae oil
was carried out in the presence of NaOH and NaOCH3. Different reaction parameters
(5-20 minutes, 1:6-1:10 oil:methanol molar ratio) at 65oC and 1%wt. NaOH were
applied. Methyl ester content of biodiesel was determined as 92.78-98.70% and
suitable conversion (96.82%) which is required by European standard of EN14214
was obtained at 65oC, 5 min reaction time, 1% (w/w) NaOH and 1:8 oil:methanol
molar ratio.
PROJE FUARI 2012
___________________________________________________________
BITTIM YAĞLI TOHUMU VE LİNYİTTEN PİROLİZ YÖNTEMİYLE SIVI
ÜRÜN ELDESİ
Ayşe Hilal ÖZKUL
Ecem KAHRAMAN
Pelin ARSLAN
Danışman: Prof. Dr. Ö. Mete KOÇKAR
Kimya Mühendisliği
Mühendislik Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Günümüzde enerji gereksinimi endüstrinin gelişmesiyle artmakta, bu da
sınırlı olan birincil enerji kaynaklarının giderek azalmasına neden olmaktadır. Bu
nedenle, günümüzde bu kaynaklardan en ekonomik biçimde yararlanılmasının
yanında, bu kaynakların yerini alabilecek, yeni ve yenilenebilir enerji kaynakları
da araştırılmaktadır. Bu doğrultuda, termokimyasal yöntemler arasında yer alan
ve biyokütlenin oksijensiz ortamda ısıl bozunması olan pirolizin de önemi
artmaktadır.
Bu çalışmada, bıttım (Pistachio khinjuk) bitkisinin ve linyitin farklı
karışım oranlarında ve farklı sıcaklıklarda pirolizi gerçekleştirilmiştir. Deneyler
sabit yatak reaktörde ve yavaş piroliz koşullarında yürütülmüştür. Piroliz
değişkenlerinden piroliz sıcaklığının ve karışım oranının sıvı ürün verimi üzerine
etkisi belirlenmiştir. Yapılan çalışmalarda en yüksek sıvı ürün verimine %42,86
ile bıttımca %95 karışım oranında 550°C sıcaklıkta, 40°C/dk ısıtma hızında, 100
cm3/dk akış hızında ulaşılmıştır.
PROJE FUARI 2012
___________________________________________________________
ATIK KIZARTMA YAĞINDAN BİYODİZEL ÜRETİMİNE
KATALİZÖR ETKİSİNİN İNCELENMESİ
Burak GÖZLEYİCİ
Pınar SANYÜREK
Danışman : Doç. Dr. Başak Burcu UZUN
Kimya Mühendisliği
Mühendislik Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Dünya’da ve ülkemizde bitkisel ve hayvansal yağların kullanımının nüfusa
paralel olarak artması, önemli çevresel etkilere neden olmaktadır. Atık yağların
lavabolar, çöplere ve kanallara dökülmesi, ciddi şekilde toprak ve su kirliliğine
neden olmaktadır. Bu nedenle, yüksek kaloriye sahip olan bitkisel ve hayvansal
yağ atıklarının çevreye zarar vermeden geri kazanılması giderek önem
kazanmaktadır.
Ülkemizin petrol tüketiminin yaklaşık % 92’si ithal edilmektedir.
Biyokütle kökenli en önemli dizel motoru alternatif yakıtı biyodizel bitkisel,
hayvansal ve her türlü organik yağların bir katalizör eşliğinde kısa zincirli bir
alkol ile reaksiyonu (transesterifikasyon) sonucunda üretilebilen petrol dizeline
alternatif, petrol dizelinden pek çok özelliğiyle de daha üstün bir yakıttır. Bu
nedenle, yapılan çalışmada kızartma için kullanılmış ayçiçek yağına alkali
katalizör varlığında metanol kullanılarak, transesterifikasyon işlemi uygulanmış,
çeşitli alkali katalizörler kullanılarak (KOH, NaOH, KOCH3), farklı sıcaklıklarda
(35, 50 ve 65o C) biyodizel elde edilmiş ve kullanılan katalizör tipinin reaksiyon
verimine ve yakıt özelliklerine etkileri araştırılmıştır.
PROJE FUARI 2012
___________________________________________________________
ÇAM ATIKLARININ SULU ÇÖZELTİLERDEN
Mn(II), Co(II) ve Cd(II) GİDERİMİNDE KULLANIMI
Burcu ÖĞE
Danışman : Yard. Doç. Dr. Zakir POYRAZ
Kimya Mühendisliği
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Günümüzde endüstriyel faaliyetler sonrasında açığa çıkan atıklar ve atık
suların çoğu ağır metal içermektedir. Ağır metaller, yeraltı ve yerüstü sularına
karışmaları ve canlılar üzerinde tehlike oluşturmalarıyla son yıllarda çalışılan en
önemli konulardan biri haline gelmiştir. Sulu çözeltilerden ağır metal
gideriminde fiziksel ve kimyasal olarak ayrılan yöntemlerin yanında bazı
alternatif yöntemler de vardır ve bunlardan en çok uygulananı adsorpsiyon
yöntemidir
Bu çalışmada, sulu çözeltilerden Mn(II), Co(II) ve Cd(II) ağır metallerinin
giderimi incelenmiş, aktif karbon yerine giderim işlemlerinde kullanılabilecek
canlılığını yitirmiş çam ağacının orman ve endüstriyel atıklarından elde edilen
çam iğnesi, çam talaşı ve kozalak biyokütleleri temin edilmiş, öğütülerek partikül
boyutu olarak 0.112-0.224 mm boyutları seçilmiştir. pH, adsorban miktarı,
çözelti derişimi, temas süresi ve sıcaklık gibi adsorpsiyonu etkileyen faktörler
araştırılmıştır. Orman ve endüstri atığı olarak açığa çıkan çam iğnesi, çam talaşı
ve kozalağın atık sulardan ağır metallerin giderilmesinde uygun, etkili ve çevre
dostu birer adsorban olarak kullanılabileceği belirlenmiştir.
PROJE FUARI 2012
___________________________________________________________
ETANOL ÜRETİMİNDE ATIK ALKOLLÜ BİRALARIN BİYOKÜTLE KAYNAĞI
OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ
Burcu KARADUMAN , Özlem KUTLU
Danışman : Doç. Dr. Funda ATEŞ
Kimya Mühendisliği
Mühendislik Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Bu çalışmada barlarda içildikten sonra bardakta kalan alkollü biralardan
distilasyon yöntemiyle biyo-etanol üretilebilirliği araştırılmıştır. Biyokütle
kaynakları; odun ve atıkları, tarımsal atıklar, kentsel katı atıklar, hayvansal
atıklar, yiyecek endüstrisi atıkları, su bitkileri ve alglerden oluşmaktadır. Bu
çalışmada yeni bir biyokütle kaynağı olarak ise barlarda masa üzerinde bardakta
bırakılan biranın içilmeyen kısmı değerlendirilmiştir. Araştırmalarımıza göre
150 kişi masa üzerinde toplam yaklaşık 10 litre içilmemiş bira bırakmaktadır.
Bira yaklaşık %5-6 alkol içerdiği için yaklaşık 500-600 cc etanol fermantasyon
prosesi olmadan üretilebilir. Biradan elde edilen etanolün bir yakıt olarak
değerlendirilebilmesi için alkollü biradan yüksek derişimde distillenmiş olması
gerekmektedir. Bu amaçla bardaklarda tüketilmemiş biralar Eskişehir’deki
barlar sokağında değişik mekanlardan temin edilmiş olup, biranın aynı marka
olmasına dikkat edilmiştir. Bu çalışmada alkollü biranın distilasyon yöntemi
anlatılmış, elde edilen ürün verimi hesaplanmış, elde edilen alkolün ise
karakterizasyonu yapılarak saf etanolün değerleri ile karşılaraştırılarak yakıt
olarak kullanılabilirliği tartışılmıştır.
PROJE FUARI 2012
___________________________________________________________
PROTON DEĞİŞİM MEMBRANLI YAKIT HÜCRELERİ İÇİN PBI-PAES
KOPOLİMER MEMBRAN SENTEZİ
Çiğdem GÖKOĞLU – Ebru ARINAN
Danışman: Doç. Dr. Hasan Ferdi GERÇEL
Kimya Mühendisliği
Mühendislik Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Artan nüfusla birlikte, enerji ihtiyacımızı karşılamaya yönelik çalışılan,
yakıt hücrelerinin en çok araştırılan çeşidi proton değişim membran(PDM) yakıt
hücreleridir. Yakıt hücrelerinin bileşenleri arasında en fazla araştırılan proton
değişim membranlardır (PDM). PDM yakıt hücrelerinde kullanılan, verimliliği
önemli ölçüde etkileyen membranların çeşitliliğinin az olması, pahalı olması ve
belli sıcaklıklardan sonra verimliliğinin düşmesi önemli bir sorundur. Çalışmada
bu sorunları karşılayacak membranın sentezlenmesi araştırılmıştır. Bu araştırma
sonucunda kopolimerlerin sülfonlanma derecesinin 0-50% olacak şekilde iyon
değiştirme kapasitelerinin 0’dan 1,40 meşdeğer/g arasında değişmesi ayrıca
iletkenlik değerleri içinde en iyi oranın %10 sülfonlanma derecesinde 0,011
S/cm olarak görülmesi beklenmektedir. Bu şartlar altında elde edilecek
kopolimerler viskoz, proton iletkenliği yüksek, termal ve kimyasal olarak kararlı
membranlardır.
Aynı
zamanda
farklı
kopolimer
ve
polimer
karışım
membranlarının da iletkenlik, su alımı ve çekme kuvveti değerleri araştırılarak
bu özellikler kapsamında PDM yakıt hücreleri için en uygun kopolimer yapısı
belirlenmesi amaçlanmıştır.
PROJE FUARI 2012
___________________________________________________________
JEOPOLİMERLERİN ADSORBAN OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ
Ece GİRAY
H. Semih KARAHAN
Danışman : Prof. Dr. Ö. Mete KOÇKAR
Kimya Mühendisliği
Mühendislik Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Tekstil ve boya gibi sektörlerinin atıkları olan boyarmaddeler büyük ölçüde
çevre
kirliliği
yaratmaktadır.
Bu
maddelerin
gideriminde
sedimantasyon,
elektrokimyasal yöntemler, filtrasyon, oksidasyon, elektrokoagülasyon gibi işlemler
uygulanmaktadır. Adsorpsiyon, atıksulardan boyarmadde gideriminde kullanılan
etkili bir yöntemdir. Adsorpsiyon sürecine sıcaklık, pH, adsorban miktarı, süre ve
derişim gibi parametreler etki etmektedir.
Bu çalışmada adsorpsiyon işlemi uygulanarak boyar maddelerin giderimi
araştırılmıştır. Boyarmadde olarak 50 ppm derişiminde hazırlanmış metil mavisi
çözeltisi kullanılmıştır. F-sınıfı uçucu kül kullanılarak farklı sıcaklık ve sürelerde elde
edilmiş olan jeopolimer numuneleri adsorban olarak değerlendirilmiştir. Farklı süre
ve sıcaklık koşullarının adsorpsiyon işlemine etkisi araştırılmıştır. Sonuç olarak
jeopolimerin sulu çözeltilerden boyarmadde gideriminde ucuz, etkili ve çevre dostu
alternatif bir kaynak olarak değerlendirilebileceği belirlenmiştir.
PROJE FUARI 2012
________________________________________________________
GLİSEROLDEN KRİTİKALTI SU KOŞULLARINDA METANOL
ÜRETİMİ
Erhan KAHRAMAN
Danışman: Doç Dr. Nezihe AZCAN
Kimya Mühendisliği
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Biyodizel üretiminde yan ürün olarak oluşan gliserolün kritikaltı su
ortamında katalitik reaksiyonu sonucunda oluşan ürün karışımının büyük bir kısmını
alkoller oluşturmaktadır. Bu karışımdaki alkollerden biri metanol olup biyodizel
üretiminde hammadde olarak veya sanayide birçok uygulamada kullanılmaktadır.
Bu çalışma kapsamında gliserolün kritik altı su koşullarında ile reaksiyonu
sonucu biyodizel hammaddesi olan metanolün eldesi gerçekleştirilmiştir. Yüksek
sıcaklık-yüksek basınç reaktöründe gliserol:su oranı (a/a) (1:2-1:27), sıcaklık (300350oC), farklı destek maddesi ve yüklemelerdeki
katalizörlerin (ağırlıkça %5
Co/TiO2-%10 Co/ZrO2) ürün değişimine etkisi araştırılmıştır. Ürün içindeki metanol
varlığı analitik yöntemlere göre tespit edilmiş olup uygun reaksiyon koşulları 350oC,
1:6 (a:a) gliserol:su oranı, %1 (a/a) Co/TiO2 olduğu tespit edilmiştir.
PROJE FUARI 2012
___________________________________________________________
SELÜLOZ NANOWHİSKER ÜRETİMİ VE KARAKTERİZASYONU
Esra AKKAYA
Danışman : Yard. Doç. Dr. Hande ÇELEBİ
Kimya Mühendisliği
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Nano boyutta dolgu maddelerinin biyopolimer matrise ilavesiyle elde edilen
biyopolimer esaslı nanokompozitler gelişmiş özellikleriyle hem araştırmacıların hem
de plastik endüstrisinin son yıllarda oldukça ilgisini çekmektedir. Selüloz
nanowhiskerlar, yenilenebilir olması, bol miktarda bulunması, iyi mekanik özelliklere
ve yüksek yüzey alanına sahip olması nedeni ile nanokompozitlerde güçlendirici
olarak kullanılabilmektedir.
Bu çalışmada, selüloz nanowhisker üretimi için mikrokristal selüloz
kullanılmıştır. Mikrokristal selülozun sülfürik asit ile hidrolizi sonucu elde edilen
süspansiyon, pH değeri 7 oluncaya dek santrifüj edilmiştir. Sıvı kısmı ayrıldıktan
sonra, saf suyla yıkanan çökelti daha sonra filtrasyon ve sonikasyon işlemlerine tabi
tutulmuştur. Bu yöntemle selüloz nanowhisker eldesi, farklı sıcaklıklarda tekrar
edilerek fiziksel özelliklerdeki değişim incelenmiştir.
PROJE FUARI 2012
___________________________________________________________
BİYOKÜTLE HIZLI PİROLİZİ İLE SENTETİK YAKIT ÜRETİMİ
Esra Tunçbilek, Gizem Özaslan, Sevim Şimşek
Danışman : Doç. Dr. Özlem Onay
Kimya Mühendisliği
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Günümüzde biyokütle, uygulanan dönüşüm süreçlerine bağlı olmak üzere farklı
şekillerde enerji kaynağı olarak değerlendirilmektedir. Biyokütleden enerji eldesinde
son yıllarda yoğunlaşan çalışmalar, ısıl süreçleri içeren piroliz üzerinedir. Bu
çalışmada bıttım tohumu ve atık lastik karışımlarının farklı koşullarda pirolizi
gerçekleştirilmiş ve katalizör olarak Criterion 424 kullanılmıştır. Kütlece 100:0,
90:10, 50:50, 10:90, ,0:100, TDF/bıttım içeren karışımlar hazırlanmış, deneyler 550ºC
sıcaklıkta, 350ºC/dak ısıtma hızında ve 100 cm3/dak akış hızındaki azot ortamında
sabit yataklı borusal reaktörde, hızlı piroliz koşullarında gerçekleştirilmiştir.
Deneylerde TDF/bıttım karışım oranlarının ve %5 katalizör varlığının ürün verimleri
üzerine etkisi incelenmiştir. Çalışmada katalizörlü ve katalizörsüz ortamda elde edilen
sıvı ürünlerin elementel analizi yapılmış ve GC-MS kromotogramları alınmıştır. En
yüksek sıvı ürün verimi %5 katalizör varlığında ve %100 bıttım ile elde edilmiş ve
sıvı ürünlerin petrol eşdeğeri olarak kullanılabileceği saptanmıştır.
PROJE FUARI 2012
___________________________________________________________
ALKALİ ÖN İŞLEM UYGULANMIŞ FINDIK KABUĞUNUN ENZİMATİK
HİDROLİZİ
Eylül ÖZGÜN
Danışman : Doç. Dr. Berrin BOZAN
Kimya Mühendisliği
Mühendislik Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Temiz ve yenilenebilir enerji kaynağı olan biyoetanol biyoteknolojik yolla
tarımsal atıklardan elde edilmektedir. Tarımsal atıklara ön işlem uygulanması ve
enzimatik hidroliz ile fermente şekerler elde edebilmek bu işlemin en önemli
basamaklarıdır. Bu çalışmada tarımsal atık olarak Dünya üretiminin büyük bir
bölümünün ülkemizde gerçekleştiği fındık kabuğu kullanılmıştır. Fındık
kabuğundan önce sodyum hidroksit ile lignin giderilmiş daha sonra farklı
konsantrasyonlarda Celluclast 1.5L ® ticari enzimi kullanılarak selülozun
şekerlere hidrolizi gerçekleştirilmiştir.
Deneysel çalışmalar sonucunda, %1 enzim ile 50 0C’de hidroliz edilen
hammaddeden 72 saat sonunda 26 mg/g kuru fındıkkabuğu fermente şeker elde
edilmiştir. Enzim miktarı iki katı çıkarıldığında ise hidroliz edilen fermente şeker
miktarı %52 artarak 39 mg/ g kuru fındıkkabuğu olarak bulunmuştur
PROJE FUARI 2012
______________________________________________________
YAĞLI TOHUM BITTIM BİTKİSİNDEN HIZLI PİROLİZ İLE SIVI ÜRÜN ELDE
EDİLMESİ
FIRAT ÜN
Danışman: Prof. Dr. Ö. Mete Koçkar
Kimya Mühendisliği
Mühendislik Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampüsü, 26555, Eskişehir
Gelişen ve nüfusu hızla artan dünyada, artan gereksinimlere bağlı olarak,
enerji sorunu sürekli olarak gündemde kalmaktadır. Yenilenebilir enerji
kaynakları arasında, özellikle gelişmekte olan ülkeler için uygulama alanı geniş
olan biyokütle, her yerde ve çabuk yetiştirilebilmesi, çevre korumasına katkısı,
kimyasal madde üretimi ile önemli bir enerji kaynağını oluşturmaktadır.
Biyokütlenin
alternatif
enerji
kaynağı
olarak
değerlendirilme
yöntemlerinden biri de ısıl süreçler içinde yer alan ve son yıllarda çalışmaların
üzerinde yoğunlaştığı piroliz yöntemidir. Piroliz sonucunda elde edilen sıvı ürün
ham petrole eşdeğer olması nedeniyle biyokütleye diğer kullanım alanlarının
dışında bir üstünlük sağlamaktadır.
Yapılan çalışmada, bıttım tohumlarının hızlı pirolizinde farklı piroliz
sıcaklıklarının piroliz sonucunda oluşan sıvı ürün verimine etkisi incelenmiştir.
30oC/dk ısıtma hızında 400, 450, 500, 550, 600 ve 650oC sıcaklıklar denenmiştir.
Azot akış hızı ve partikül boyutunun sabit tutulduğu deneylerde en yüksek sıvı
ürün verimi 600oC’de elde edilmiştir.
PROJE FUARI 2012
___________________________________________________________
TEKSTİL ENDÜSTRİSİ ATIKSULARININ ALİMİNYUM ELEKTROT
KULLANILARAK ELEKTROKOAGÜLASYONLA ARITIMI
Gizem Tuğçe ÇİL
Güner Selim KAÇAR
Danışman : Yard.Doç.Dr. S. Eren ÖCAL
Kimya Mühendisliği
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Artan nüfus sonucuna bağlı olarak mevcut endüstri dalları kapasitelerini arttırmış
ve böylelikle üretilen atıksu miktarı da artmıştır.Bu endüstri dallarından biri olan
tekstil endüstrisindeki büyümeye bağlı olarak tekstil boyalarını içeren atıksu
probleminin etkisi de büyüyecektir. Bu atıksuların arıtımı için daha az yer kaplayan,
ekonomik, verimli, çamur miktarı az olan, daha az kimyasala gereksinim duyan
sistemlere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nedenle son yıllarda elektrokoagülasyon,çeşitli
endüstrilerde kullanılmaktadır. Elektrokoagülasyon yöntemi atıksuda koagülant işlevi
gören iyonları oluşturmak üzere elektrotların kullanıldığı bir prosestir.Basic Red 29
boyar maddesi kullanılarak hazırlanan model atıksu ile yapılan çalışmada,Al
elektrotların kullanıldığı elektrokoagülasyon prosesi ile Basic Red 29 askıda katı
madde bulanıklık giderim verimleri araştırılmıştır.Giderim için Al elektrotların paralel
olarak bağlandığı EC reaktörü kullanılmıştır.Bulanıklık giderimi üzerine pH ve
başlangıç derişimi optimizasyon parametreleri
değiştirilerek bu parametrelerin
arıtıma olan etkileri incelenmiştir.Giderimin yüksek ve enerji tüketiminin az olması
için Na2SO4 gibi katkı maddeleri belirli oranlarda kullanılarak optimum verim
sağlanmıştır.
PROJE FUARI 2012
___________________________________________________________
POLİMER ELEKTROLİT MEMBRAN YAKIT HÜCRESİ İÇİN
ALTERNATİF MEMBRAN GELİŞTİRİLMESİ
Gülin ADIGÜZEL
Danışman : Prof. Dr. Süleyman KAYTAKOĞLU
Kimya Mühendisliği
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Yakıt hücresi, çevre için gerekli olan temiz, çevreye zarar vermeyen ve yüksek enerji
dönüşüm teknolojisinin bulunduğu bir sistemdir. Proton değişim membran yakıt
hücreleri düşük çalışma sıcaklığında yüksek verim elde edilmesi, sessiz çalışması ve
saf suyun dışında herhangi bir atık ortaya çıkarmaması nedeniyle en çok ilgi çeken
yakıt hücresi türüdür. Polimer elektrolit membran olarak da adlandırılan proton
değişim membran yakıt hücresinde, membranın görevi anot ile katot arasında
reaktantlar için bariyer oluşturmak ve anottan katoda doğru hidrojen iyonlarının
taşınmasını sağlamaktır. Günümüzde yakıt hücresi sistemlerinde en çok kullanılan
Nafion membranın yüksek maliyeti, düşük nem veya yüksek sıcaklıkta iletkenliğinin
düşük olması ve yüksek metanol geçirgenliği gibi dezavantajları nedeniyle, Nafion
yerine farklı polimerlerden oluşan membran sentezleri önem kazanmıştır.
Bu çalışmada, proton değişim membran yakıt hücresinde kullanmak üzere poli(eter
eter keton) (PEEK), membran arasından proton iletkenliğini arttırmak için polimer
yapısına sülfonik grup eklemek adına sülfürik asitle reaksiyona sokulmuş ve sPEEK
elektroliti elde edilmiştir. Aromatik PEEK‘ un sülfonasyonunun temel amacı, suyun
varlığı proton iletkenliğine kolaylık sağladığı ve katı elektrolitin iletkenliğini
arttırdığı için asitlik ve hidrofilikliği arttırmaktadır. Ancak PEEK’un çözücülere
karşı davranışı sülfonasyon derecesi ile değişim göstermektedir. %70’ in üzerinde
ki sülfonasyon derecelerinde PEEK, metanol içinde çözünür ve sıcak su içinde
bozunur haldedir. O nedenle uygun derecede sülfonasyon işlemini gerçekleştirmek
önemli hale gelir.
Yapılan deneysel çalışmaların sonucunda reaksiyon sıcaklığı sabit tutularak, farklı
reaksiyon zamanıyla faklı derecelerde sülfonasyon derecesine sahip SPEEK
polimerleri elde edilmiştir. Ayrıca aynı sıcaklık ve zamanda gerçekleştirilen
reaksiyonlarda aynı sülfonasyon derecesi elde edilmiş ve önceki çalışmalarda
karşılaşılan tekrarlanabilirlik sorunu ortadan kaldırılmıştır. Polimerlerin önemli
karakteristik özelliklerinden olan iyon değişim kapasitesi ve sülfonasyon derecesi geri
titrasyon metoduyla belirlenmiştir.
Anahtar kelimeler: PEMYH, SPEEK
PROJE FUARI 2012
___________________________________________________________
ZEYTİNYAĞININ MOLEKÜLER DİSTİLASYON İLE OLEİK ASİT METİL
ESTERİNCE ZENGİNLEŞTİRİLMESİ
Hülya POLAT
Danışman: Doç. Dr. Nezihe AZCAN
Kimya Mühendisliği
Mühendislik Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Zeytinyağının ana bileşeni oleik asit olup içerdiği diğer yağ asitleri ise
linoleik, palmitik ve stearik asittir. Oleik asit sanayide oleik asit metil esteri
formunda, tekstilde, ilaç sektöründe, sabun ve deterjan yapımında, plastik, deri,
gıda ve kozmetik sektöründe farklı amaçlar için kullanılır. Zeytinyağı içinde
bulunan diğer bir önemli yağ asidi olan palmitik asit metil esteri ise endüstride
deterjanlar,
reçineler,
plastikleştiriciler,
yağlayıcılar
ve
hayvan
yemi
imalatında kullanılır. Bu çalışmada yüksek saflıkta oleik asit ve palmitik asit elde
edilmektedir. Bu kapsamda öncelikle zeytinyağının farklı katalizör oranlarında
ve reaksiyon sürelerinde mikrodalgada transesterifikasyonu gerçekleştirilmiş
olup, elde edilen yağ asidi metil esterleri farklı sıcaklıklarda moleküler
distilasyon işlemine tabi tutulmuştur. Zeytinyağının mikrodalgada %2 katalizör
oranında, 65oC’de ve 15 dakika transesterifikasyonu sonucunda %98,8 oranında
metil ester dönüşümüne ulaşılmıştır. Elde edilen yağ asidi metil ester karışımının
moleküler distilasyonu sonucunda 100oC de ve 1,3 mbar’da %89,87 oleik asit
içeren ürün elde edilmiştir.
PROJE FUARI 2012
___________________________________________________________
NiO/ZrO2 KATALİZÖRÜ SENTEZİ
İrem ULUTAŞ
Danışman : Doç. Dr. Nezihe AZCAN
Kimya Mühendisliği
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Bu çalışma kapsamında, birlikte çöktürme ve ıslak emdirme yöntemleri
kullanılarak NiO/ZrO2 heterojen katalizörünün sentezi gerçekleştirilmiştir.
Sıcaklık (50-70oC), pH (9-11), kurutma süresi (10dk-1440dk) ve kalsinasyon
sıcaklığının (600-700oC) katalizör sentezine etkileri araştırılmış olup uygun
koşullar X-ışını difraktometresi (XRD) sonuçlarına göre belirlenmiştir. Birlikte
çöktürme yönteminde etanol ile gerçekleştirilen yıkama işleminde 60˚C sıcaklık,
pH 9 ve çöktürme ajanı olarak amonyum hidroksit kullanılarak uygun koşullar elde
edilmiştir.
Suyun çözücü olarak kullanıldığı ıslak emdirme yönteminde uygun koşulun
60oC sentez sıcaklık olduğu belirlenmiş olup aseton ile oda sıcaklığında elde edilen
sonuçlarla örtüştüğü belirlenmiştir.
PROJE FUARI 2012
___________________________________________________________
POLİMER ELEKTROLİT MEMBRANLI YAKIT HÜCRESİ YIĞINI YAPIMI VE
UYGULANMASI
İsmail Hakkı SAYLAN
Danışman : Yrd. Doç. Dr. Levent AKYALÇIN
Kimya Mühendisliği
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Günümüzdeki araçlarda kullanılan fosil yakıtların dünya çapında rezervlerinin
azalması ve çevreye verdiği zararlar göz önüne alınarak, otomotiv şirketlerince
geleceğin araçları olarak üretilen elektrikli araçlar daha çevreci bir çözüm olarak
sunulmaktadır. Bu yeni araçların pil gruplarının düşük güç yoğunluğuna sahip
olmalarına bağlı olarak menzillerinin kısa oluşu en büyük dezavantajı olarak göze
çarpmaktadır. Öte yandan, düşük sıcaklıkta ve yüksek güç yoğunluklarında çalışan
polimer elektrolit membran yakıt hücrelerinin gerek yüksek güç yoğunluğuna sahip
olması gerekse çevreye zarar vermeyen hidrojeni yakıt olarak kullanması nedeniyle
gelecekte yaygınlaşacağı öngörülmektedir.
Bu çalışmada 1:10 boyutunda, 7.2 V’luk pil ile çalışan model bir araca on adet
hücreden oluşan bir yakıt hücresi yığını yerleştirilmiş ve performansı ölçülmüştür.
PROJE FUARI 2012
___________________________________________________________
BİYOKÜTLE PİROLİZ KATI ÜRÜNÜNÜN
SULU ÇÖZELTİLERDEN BOYAR MADDE GİDERİMİNDE
DÜŞÜK MALİYETLİ ADSORBAN OLARAK KULLANIMI
Melek TOSUN
Danışman : Yard. Doç. Dr. Zakir POYRAZ
Kimya Mühendisliği
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Bu çalışmada, yüksek organik karbon içeriğine sahip fındık kabuklarından
piroliz yöntemi ile katı ürün elde edilmiş ve bu katı ürün kullanılarak sulu
çözeltilerden boyar madde giderimi yapılmıştır. Piroliz işlemi, sabit yataklı
reaktörde 10°C/dk ısıtma hızı, 100cm3/dk azot akış hızı ve 500°C sıcaklıkta
gerçekleştirilmiştir. Elde edilen katı ürün ile sulu çözeltilerden metilen mavisi,
rodamin-B ve metil oranj giderimi araştırılmıştır. Çalışmada boyar madde
adsorpsiyonuna çözelti pH’ı, partikül boyutu ve adsorban miktarının etkisi
incelenmiş, daha sonra kesikli adsorpsiyon deneyleri ile çözelti başlangıç
derişimi, sıcaklık ve temas süresinin etkisi incelenmiştir. Sonuç olarak, fındık
kabuğu pirolizinden elde edilen katı ürünün sulu çözeltilerden düşük derişimli
boyar madde gideriminde ucuz ve çevre dostu bir adsorban olarak
kullanılabileceği saptanmıştır.
PROJE FUARI 2012
___________________________________________________________
YENİLENEBİLİR ENERJİ ÜRETİMİNDE ALTERNATİF YÖNTEM:
PİRİNANIN İZOTERMAL PİROLİZİ
Melek Merve TÜRE, Esin ÖZTÜRK, Zekiye AKTAN
Danışman : Yrd.Doç. Dr.Esin Apaydın VAROL
Kimya Mühendisliği
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Çevreyi kirletmeyen yenilenebilir enerji kaynakları arasında, özellikle
gelişmekte olan ülkeler için, uygulama alanı en geniş olanı biyokütledir.
Biyokütleye uygulanan ısıl dönüşüm süreçlerinden olan piroliz, katı, sıvı, gaz
ürün vermesi nedeniyle en çok tercih edilen yöntemdir.
Bu çalışmada, piroliz yöntemi ile biyokütle olarak seçilen pirina, ve farklı
kimyasallar ile doyurulmuş pirinadan katı, sıvı, gaz ürün elde edilmiştir.
Biyokütlelere 400, 500C ve 600 °C sıcaklıklarda, 200 cm3/dk akış hızında azot
ortamında, serbest düşmeli reaktörde farklı bekleme sürelerinde izotermal
piroliz uygulanmış, elde edilen sıvı ve katı ürün verimleri hesaplanmıştır. En
yüksek sıvı ürün verimine (% 23,12) 500oC’de pirinanın pirolizi ile ulaşılmıştır.
Isıl bozunma işlemi 1. dereceden tepkime olarak varsayılmış ve kinetik
hesaplamaları yapılmıştır. Elde edilen sıvı ürünler FTIR, GC-MS; katı ürünler ise
FT-IR, SEM ile karakterize edilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre uygun
koşullarda çalışıldığında piroliz yöntemi ile pirinadan yararlı ürünler elde
edilebileceği belirlenmiştir.
PROJE FUARI 2012
___________________________________________________________
BİYOKÜTLE HIZLI PİROLİZİNİ ETKİLEYEN PARAMETRELERİN
DENEY TASARIMI İLE OPTİMİZASYONU
Meltem GÖKDEMİR & Züleyha SOFU
Danışman : Prof. Dr. Ayşe Eren PÜTÜN
Kimya Mühendisliği
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Bu çalışmada biyokütle kaynağı olarak Euphorbia rigida kullanılarak sabit
yataklı borusal reaktörde hızlı piroliz ile sıvı ürün verimi araştırılmıştır. Hızlı
pirolizi etkileyen sıcaklık, azot akış hızı ve ısıtma hızı gibi parametrelerinin
optimizasyonu için deney tasarımı yöntemlerinden Yanıt Yüzey Yöntemi
(Response Surface Methodology) kullanılmıştır. Çalışmada 100-500 °C/dk ısıtma
hızı, 100-300 mL/dk azot akış hızı, ve 300-700 °C piroliz sıcaklığı aralıkları
kullanılarak ortalama parçacık boyutundaki Euphorbia rigida’nın hızlı pirolizi
gerçekleştirilmiştir. Elde edilen sonuçlar ile hızlı pirolizi etkileyen parametrelere
bağlı olarak sıvı ürün verimini veren model türetilmiştir. Sıvı ürün veriminin en
yüksek elde edildiği optimum koşullar 600 °C piroliz sıcaklığı, 100 mL/dak azot
akış hızı ve 200 °C/dak ısıtma hızı olarak belirlenmiştir. Optimum koşullar
kullanıldığında % 35,3 sıvı ürün verimi elde edilmiştir. Sonuç olarak pirolizi
etkileyen proses parametrelerinin modellenmesinde kullanılan yöntemin uygun
ve etkili olduğu belirlenmiştir.
PROJE FUARI 2012
___________________________________________________________
TİTANYUM DESTEKLİ 12-TUNGSTOFOSFORİK ASİT SENTEZİ
Mine KURUL
Danışman : Yard. Doç. Dr. Elif ÖDEŞ AKBAY
Kimya Mühendisliği
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Heteropoli asit son dönemde en çok tercih edilen katalizörlerdendir, fakat sahip
olduğu ortalama termal stabilite, düşük yüzey alanı, reaksiyona giren ürünlerden
ayrılma güçlüğü sebebi ile tek başına kullanılmak yerine silika, titanyum,
alüminyum ya da kil ile sentezlenerek daha verimli sonuçlar elde edilip, sahip
olduğu dezavantajları minimuma indirilmeye çalışılmaktadır. sahip olduğu
yüksek sıcaklıklara dayanma özelliği, yüzey alanı genişletip gözenek miktarını
arttırması, 12-tungstofosforik asit ile uyumlu çalışması sebebi ile TiO2 destek
maddesi olarak sentezde tercih edilmektedir.
Yapılan bu çalışmada, 12-tungtofosforik asit TiO2 üzerine farklı kütlesel
oranlarda yüklenerek elde edilen katalizörün özellikleri FTIR, XRD analizleri ile
incelenmiştir.
PROJE FUARI 2012
___________________________________________________________
AKTİF DOĞRUDAN METHANOL YAKIT HÜCRESİNİN
OPTİMİZASYONU
Neslihan Albayrak
Danışman: Prof. Dr. Süleyman Kaytakoğlu
Kimya Mühendisliği Bölümü
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Kimyasal enerjiyi doğrudan elektrik enerjisine dönüştüren, elektrokimyasal bir cihaz
olan yakıt hücresi, basit yapısı, yüksek verimi, güç yoğunluğunun yüksek oluşu, çevre
dostu çalışma özellikleri gibi nedenlerle yeni enerji teknolojileri arasında, ön plana
çıkmaktadır. Metanolün kolay depolanabilmesi ise Doğrudan Metanol Yakıt Hücresi
(DMYH) kullanımını artırmaktadır. Bu hücre temelde, anot tarafı, katı polimer
elektrolit ve katot tarafından oluşmaktadır. Anot tarafa yakıt olarak sulu metanol
çözeltisi beslenirken katot tarafa oksitleyici olarak hava beslenmektedir. Pt-Ru/C ve
Pt/C sırasıyla anot ve katoda kullanılan elektrokatalizörlerdir. Anotta Pt-Ru/C
katalizörü kullanılmasının sebebi platinin ana sorunu olan CO zehirlenmesini
engellemektir. DMYH’nin performansını (güç yoğunluğunu) artırmak için yakıt
hücresinin kalbi olarak kabul edilen Membran Elektrolit Bileşkesinin (MEB) yapısal
bileşenleri olan destek tabakası tipi, yüklenen katalizör miktarı ve polimer membran
kalınlığı ile işletme parametresi olan sıcaklık optimize edilmesi gereken faktörlerdir.
Bu lisans tez çalışmasında, yüksek güç yoğunluğu elde etmek için; katı
polimer membran kalınlığı, katalizör yüklemesi ve metanol konsantrasyonu Taguchi
deney tasarım yöntemiyle optimize edilmiştir. Her bir deneyde üretilen güç
yoğunluğu; aynı deneydeki potansiyel ve akım yoğunluğu verileri kullanılarak
hesaplanmıştır. En iyi sonucun elde edildiği deneyde; anot tarafında katalizör
yüklemesi 4mgPt-Ru/cm2, katot tarafında katalizör yüklemesi 4mgPt/cm2, membran
Nafion 117 ve metanol derişimi 3M olarak kullanılmıştır.
PROJE FUARI 2012
___________________________________________________________
PALADYUM İÇERİKLİ MCM-41 VE MCM-48 KATALİZÖRLERİ
NESLİHAN HANAY
SONGÜL YAŞAR
Danışman : Yrd. Doç. Dr. Yeşim GÜÇBİLMEZ
Kimya Mühendisliği
Mühendislik Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Bu çalışmada %1-%5 aralığında paladyum yüklü MCM-41 ve MCM-48 türü
katalizörler
yaş
emdirme
metodu
ile
sentezlenmiş
ve
XRD,
N2
adsorpsiyon/desorpsiyon ve SEM metotları ile karakterize edilmiştir.
MCM-41 türü katalizörler için BET yüzey alanları 700 m2/g’ın toplam
gözenek hacimleri de 0,6 cm3/g’ın üzerinde bulunmuştur. MCM-48 türü katalizörler
için ise BET yüzey alanları 800 m2/g ve toplam gözenek hacimleri, 0,8 cm3/g’ın
üzerinde bulunmuştur. Her iki grup katalizör için de XRD sonuçları MCM-41 ve
MCM-48 yapısının çoğunlukla elde edildiği ancak ikinci kalsinasyon sıcaklığı düşük
olduğu için istenilen PdO fazı yerine Pd metaline ait piklerin elde edildiği
görülmüştür. Paladyum oksit fazının elde edilmesi için kasinasyon sıcaklığı 500oC‘ye
çıkarılmıştır ve bu şekilde sentezlenen MCM-41 katalizörlerinin katmanlı yapıda
olduğu, MCM-48 katalizörlerinin ise homojen küresel parçacık dağılımına sahip
olduğu görülmüştür .
PROJE FUARI 2012
___________________________________________________________
POLİVİNİLALKOL(PVA) TEMELLİ ANYONİK MEMBRAN SENTEZİ VE
PERFORMANSININ ALKALİ-ALKOLİK YAKIT HÜCRESİNDE
BELİRLENMESİ
Osman ÇİMEN, Sefa MARANGOZ
Danışman: Prof. Dr. Süleyman KAYTAKOĞLU
Kimya Mühendisliği
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Yakıt hücreleri, girdi yakıtın kimyasal enerjisini yüksek bir verimle
elektrik ve ısı formunda kullanılabilir enerjiye çeviren cihazlardır. Bu çalışmada
kestamit malzemeden 100mm x 100mm x 50mm boyutunda ve kare prizma
şeklindeki üniversitemiz torna atölyesinde yaptırılan yakıt pili bloğu kullanılmıştır.
Çalışma kapsamında yakıt hücrelerinin maliyetinin büyük bir kısmını oluşturan
membran sentezi üzerinde durulmuştur. Polivinilalkol(PVA)
Glutaraldehit(GA)
eklenerek
farklı
kalınlıklarda
ve
matris üzerine
bileşimlerde
membran
sentezlenmiş ve bu membranların alkali alkolik yakıt hücresindeki kullanılabilirliği
test edilmiştir. Bu araştırmada elektrot olarak 5 cm2 aktif alanlı karbon kâğıt üzerine
emdirilen platin ve platin-rutenyum katalizör kullanılmıştır. Anot için 3 mg Pt-Ru/cm2
ve katot için 3 mg Pt/cm2 katalizör yükleme yapılmıştır. Anot tarafında yakıt olarak
30 ml/dakika akış hızında C2H5OH-KOH çözeltisi ve katot tarafında oksidant olarak
100 ml/dakika akış hızında oksijen beslemesi yapılmıştır. Elde edilen sonuçlardan, bu
çalışma kapsamında gerçekleştirilen polivinilalkol(PVA) temelli membranın alkali
alkolik yakıt hücrelerinin ticarileşmesine katkı sağlayabileceği görülmüştür.
PROJE FUARI 2012
___________________________________________________________
ATIKSULARDAN AĞIR METAL GİDERİMİ
Osman ÇOKOL
Haşim ÖZEN
Danışman: Yard. Doç. Dr. S. Eren ÖCAL
Kimya Mühendisliği
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampüsü 26555, Eskişehir
Günümüzde birçok endüstriden kaynaklanan atık suyun içerisindeki ağır
metallerin direkt olarak çevreye deşarj edilmesi alıcı ortamda önemli bir kirliliğe
neden olmaktadır. Bu ağır metaller çevreye ve canlılara zarar vermektedir. Bu
çalışmada laboratuar koşullarında ağır metal içeren atıksuyu temsil eden sentetik
olarak hazırlanan bakır çözeltisi kullanılarak elektrokoagülasyon yöntemi ile bakır
giderimi hedeflenmiştir. Elektrokoagülasyon sürecinde demir elektrot kullanılmıştır.
Sistemdeki demir oksidasyonu Fe(OH)2 ve Fe(OH)3 hidroksitlerini oluşturur.
Fe(OH)n formları sulu ortamda jelatimsi süspansiyon olarak kalır ve böylece
atıksudan kirleticiler koagülasyonu takip eden kompleksleşme ile ya da elektrostatik
çekimle uzaklaştırılırlar. Giderimin yüksek ve enerji tüketiminin az olması için
Na2SO4 vb. gibi katkı maddeleri belirli oranlarda kullanarak optimum verim sağlanır.
PROJE FUARI
2012
___________________________________________________________
_
BİTKİSEL YAĞLARDAN POLYOL ÜRETİMİ
Özge Topal, Batuhan Nar, Gürkan Türker
Danışman: Prof. Dr. Süleyman Kaytakoğlu
Kimya Mühendisliği Bölümü
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Gelişen endüsri içerisinde, poliüretanlar darbe dayanımları, çözücülere karşı
göstermiş oldukları dirençler ve esnek olmaları nedeniyle biomedikal, kaplama,
otomotiv, imşaat, tekstil gibi geniş uygulama alanlarında artarak kullanılmaktadırlar.
Poliüretan üretiminin hammaddesi olan polyol, petrolden elde edilir. Bitkisel
yağlardan polyol üretimi, petrolün artan fiyatı karşısında polyol üretim maliyetinin
artması, petrol bazlı polyolün çevreye zarar vermesi, ve üretim aşamasında çok fazla
enerji harcanması nedeniyle petrol kaynaklı polyol üretimine alternatif bir çalışma
olmuştur.
Bitkisel yağlardan polyol, epoksileme ve hidroksilleme olmak üzere iki
aşamadan geçirilerek elde edilmektedir. Yapılan bu çalışmada hammadde olarak
kullanılan pamuk yağından polyol elde edilmesinin ilk aşaması olan epoksileme
reaksiyonu gerçekleştirilmiştir. Deneyler süresince reaksiyon süresi sabit tutulmuş,
sıcaklık ve reaktif miktarları değişen parametreler olup, epoksilenme verimine etkisi
incelenmiştir.
PROJE FUARI 2012
___________________________________________________________
PEM YAKIT HÜCRELERİ İÇİN POLİBENZİMİDAZOL(PBI) MEMBRAN SENTEZİ
Pelin GÖYMEN-Sevil APAYDIN
Danışman : Doç. Dr. H.Ferdi GERÇEL
Kimya Mühendisliği
Mühendislik Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Bu
çalışma
kapsamında
günümüzde
ticari
olarak
kullanılan
membranların çeşitliliğinin az ve fiyatlarının yüksek olmasından dolayı bu
membranlara alternatif, ticari membranların özelliklerine yakın, yerli bir
membran geliştirilmiştir. Son zamanlarda proton değişim membran (PDM)
yakıt hücrelerinde kullanılan membranlar üzerine yapılan çalışmaların büyük
bir kısmı yüksek sıcaklıkta, yüksek performans ve dayanıklılık gösterebilen
alternatifler üzerine yoğunlaşmıştır. Bu alternatiflerden öne çıkanlardan bir
tanesi de fosforik asit yüklü polibenzimidazollerdir. Bu çalışmada PEM yakıt
hücreleri için fosforik asit yüklü polibenzimidazol membran geliştirilmiştir.
Polibenzimidazol membranın oluşumu FTIR ile doğrulanmış ve TGA analizi
yapılmıştır. Sentezlenen membranın kalınlığı ortalama 63 m olarak
belirlenmiş ve membran Anadolu Üniversitesi Yakıt Hücresi Araştırma
Laboratuvarında standart PEM yakıt hücresinde test edilmiştir. 80oC’de
gözlemlenen güç çıkışı 0,3 mW/cm2’den 162,6 mW/cm2’ye ulaşmıştır.
Dolayısıyla sentezlenen membranın PEM yakıt hücresinde kullanılabileceği
belirlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Polibenzimidazol, Polimer elektrolit membran, Fosforik asit,
Yakıt hücresi
PROJE FUARI 2012
___________________________________________________________
AKTİF KARBON ADSORBSİYONU İLE ATIKSULARDAN ASİDİK BOYARMADDE
GİDERİMİ
Gamze DEMİRKAN-Pelin IŞIK
Danışman : Doç. Dr. Hasan Ferdi GERÇEL
Kimya Mühendisliği
Mühendislik Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Bu çalışmada asidik boyarmaddenin model atıksudan adsorpsiyon yöntemi ile
giderimi incelenmiştir. Adsorban olarak meşe palamudu küspesinden elde edilen aktif
karbon, boya olarak da Acid Orange 7 kullanılmıştır. pH ın etkisinin incelendiği
deneysel çalışmalarda, pH değişimlerinin boyarmadde giderimine önemli bir etkisinin
olmadığı görülmüştür. Maksimum adsorpsiyon kapasitesine (283,54 mg/g) pH 6 da
ulaşılmış olup deneyler çözeltinin orijinal pH’ında yapılmıştır. Adsorban miktarının
boyarmadde giderimine etkisinin incelendiği deneylerde adsorban miktarı arttıkça
yüzde giderimin arttığı belirlenmiştir. 500 ppm derişiminde yapılan bu çalışmada
maksimum giderime 100 mg aktif karbon ile %100 lük giderime ulaşılmıştır. 15 mg
aktif karbon kullanıldığında %40’lık bir giderim elde edilmiştir. Başlangıç
derişiminin boyarmadde giderimine etkisinin incelendiği izoterm çalışmasının
Langmuir izotermine uygunluk gösterdiği belirlenmiştir ve bu deneyde maksimum
giderim 75 ppm derişiminde elde edilmiş olup %100 lük bir giderim sağlanmıştır.
PROJE FUARI 2012
___________________________________________________________
BITTIM YAĞLI TOHUMLARI – LİNYİT KARIŞIMININ YAVAŞ PİROLİZİ
Pınar ERKUŞ
Danışman: Prof. Dr. Ö. Mete KOÇKAR
Kimya Mühendisliği
Mühendislik Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Dünyadaki nüfus artışına, gelişen teknolojiye ve sanayileşmeye paralel
olarak enerji ihtiyacı gün geçtikçe artmaktadır. Günümüzde enerji ihtiyacının
çoğunluğu fosil yakıtlar olan kömür, petrol ve doğal gazdan karşılanırken, fosil yakıt
rezervlerinin gün geçtikçe tükeniyor olması ve tükenirken de çevreye zarar vermesi
nedeniyle yenilenebilir enerji kaynaklarına olan ilgi gün geçtikçe artmaktadır.
Yenilenebilir enerji kaynakları arasında yer alan biyokütle önemli bir potansiyele
sahiptir. Biyokütleden, enerji üretiminde sıklıkla kullanılan piroliz yöntemi ile elde
edilen sıvı ürünün, çevresel sorun yaratmamasının yanında petrol eşdeğeri bir ürün
olması biyokütle enerjisinin, yenilenebilir enerji kaynakları arasında öne çıkmasında
önemli rol oynamaktadır.
Bu çalışmada, linyit kömürü ve bıttım yağlı tohumlarının belirli karışım
oranlarında pirolizi gerçekleştirilmiştir. Düşük ısıl değere sahip linyit kömürünün, az
kullanım alanına sahip bıttım bitkisiyle birlikte kimya endüstrisi girdisi olarak
değerlendirilmesi ve biyokütle enerji kaynağı olarak kullanılması araştırılmıştır. Bu
amaçla piroliz deneyleri statik reaktörde, yavaş piroliz koşullarında yürütülmüştür.
400oC piroliz sıcaklığında, 10oC/dk ısıtma hızında ve 100cm3 azot akış hızında
deneyler gerçekleştirilmiştir. En yüksek sıvı ürün verimi bıttıma göre %95’lik karışım
oranında %18,4 olarak elde edilmiştir.
PROJE FUARI 2012
___________________________________________________________
BİYOYAKIT KAYNAĞI OLARAK MİKROALG YAĞI
Seçil İRTEM
Danışman : Doç. Dr. Nezihe AZCAN
Kimya Mühendisliği
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Bu çalışma kapsamında biyoyakıt kaynağı olan mikroalg yağından
biyodizel eldesine etki eden parametreler araştırılmıştır. Chlorella protothecoides
türüne ait mikroalgin transesterifikasyon reaksiyonu 65oC sıcaklık, %1-1,5 (a/a)
KOH varlığında 5-20 dakika reaksiyon süresi ve 1:6-1:10 yağ:metanol molar
oranında mikrodalga sentez ünitesi kullanılarak gerçekleştirilmiş olup uygun
reaksiyon koşullarının 5 dk, 1:8 molar oran ve %1 (a/a) KOH olduğu
belirlenmiştir. Bu koşullarda elde edilen biyodizelin metil ester içeriği %96,82
olup, EN 14214 Standartlarına uygun olduğu tespit edilmiştir. 65oC sıcaklık, %1
(a/a) KOH ve 1:8 yağ:metanol molar oranında oda koşullarında gerçekleştirilen
transesterifikasyon
ulaşılmıştır.
reaksiyonunda
ise
benzer
sonuçlara
240
dakikada
PROJE FUARI 2012
___________________________________________________________
ASİT ÖN İŞLEM UYGULANMIŞ FINDIK KABUĞUNUN ENZİMATİK HİDROLİZİ
Serkan KİLTOPRAK, Emre DEMİRKOL
Danışman : Doç. Dr. Berrin BOZAN
Kimya Mühendisliği
Mühendislik Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Ülkemizde Karadeniz bölgesinde yetiştirilen fındıktan çıkan fındık
kabukları önemli bir tarımsal atıktır. Tarımsal atıklardan biyoetanol üretimi için
enzimatik hidroliz uygulandıktan sonra elde edilen indirgen şekerler
fermantasyon ile biyoetanole dönüştürülebilir. Bu çalışmada asit ön işlemi ile
fındık kabuklarının lignoselülozik yapısı değiştirilmiş ve Celluclast 1.5L ® enzimi
ile selüloz şekerlere hidroliz edilmiştir.
Deneysel çalışmalar sonucunda, %2 enzim ile 500C’de hidroliz edilen
fındık kabuklarından 72 saat sonunda 48,63 mg/g kuru fındık kabuğu fermente
şeker elde edilmiştir. Enzim miktarı iki katı çıkarıldığında ise 24 saat sonunda
51,04 mg indirgen şeker elde edilmiştir.
Zamanın artması ile elde edilen
indirgen şeker miktarında küçük bir azalma meydana gelmiştir.
PROJE FUARI 2012
___________________________________________________________
PASİF DOĞRUDAN METANOL YAKIT HÜCRESİ OPTİMİZASYONU
Sinem VURKAYA
Danışman : Yrd. Doç. Levent AKYALÇIN
Kimya Mühendisliği
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Yakıt hücreleri, kimyasal enerjiyi doğrudan elektrik enerjisine çeviren
elektrokimyasal cihazlardır. PDMYH, metanolü yakıt ve havanın oksijeni oksitleyici
olarak kullanan hareketli parçası olmadığı için mekanik kayıplara sebep olmadan
kimyasal enerjisini sürekli olarak elektriğe ve ısıya çeviren cihazlardır.
Bu çalışmada PDMYH performansını yakıt hücresinin kalbini oluşturan Membran
Elektrot Bileşkesi (MEB) bu kapsamda hazırlanan Taguchi deney tasarım yöntemiyle
en yüksek güç yoğunluğu elde etmek üzere optimize edilmiştir.
PROJE FUARI 2012
___________________________________________________________
HAVA SOLUMALI POLİMER ELEKTROLİT MEMBRANLI
YAKIT HÜCRELERİNİN OPTİMİZASYONU
SONER BOZTEPE
Danışman : Yrd.Doç.Dr. Levent AKYALÇIN
Kimya Mühendisliği Bölümü
Mühendislik Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampüsü, 26555, Eskişehir
Yakıt hücreleri, kimyasal enerjiyi doğrudan elektrik enerjisine dönüştüren
elektrokimyasal cihazlardır. Hidrojen ve oksijenin elektrokimyasal olarak reaksiyona
girmeleri sonucu, elektrik enerjisi üretilirken atık olarak su ve ısı üretilmektedir.
Yakıt hücresi türlerinden birisi olan Polimer Elektrolit Membran Yakıt
Hücreleri (PEMFC), yüksek güç yoğunluğu ve enerji dönüşüm verimi, hafiflik, az
yer kaplaması, ve düşük çalışma sıcaklığı nedeniyle özellikle, taşıtlarda ve taşınabilir
cihazlarda
tercih
edilmektedir. Oksitleyici olarak reaksiyona giren
havadaki
oksijenin katoda doğal konveksiyonla ve difüzyon yoluyla aktarıldığı PEM yakıt
hücrelerine pasif veya hava solumalı PEM yakıt hücresi denilmektedir.
Yapılan bu çalışmada, hava solumalı PEM yakıt hücresi bileşenleri olan
elektrotlardaki farklı katalizör yüklemelerinin (0.5, 1, 0.5 mgPt/cm2) ve farklı
kalınlıklardaki
Nafion membranların (112, 115, 1135) kullanılarak hücre
performansına etkisi, deneysel tasarım yöntemlerinden birisi olan Taguchi Metodu
kullanılarak incelenmiş ve optimum membran elektrot bileşkesi belirlenmiştir.
Yapılan deneysel çalışmalar sonucunda anottaki katalizör yüklemesi 1 mgPt/ cm2 ,
katotdaki katalizör yüklemesi 1,5 mgPt/ cm2 ve membranın 112 olması durumunda
en yüksek performansın elde edildiği görülmüştür. Bu membran elektrot bileşkesi
kombinasyonunda 102,433 mW/ cm2 güç üretimi sağlanmıştır.
Anahtar kelimeler : Yakıt Hücresi, Hava Solumalı PEMYH, Taguchi
PROJE FUARI 2012
___________________________________________________________
REAKTİF EKSTRÜZYON YÖNTEMİYLE BİYOBOZUNUR NİŞASTAPOLİKAPROLAKTON NANOKOMPOZİTLERİN HAZIRLANMASI
Suna DEHMEN
Danışman : Yard. Doç. Dr. Hande ÇELEBİ
Kimya Mühendisliği
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Artan dünya nüfusu ile birlikte oluşan plastik atık miktarı da artmakta ve bu da
önemli bir çevre sorununu beraberinde getirmektedir. Bu nedenle günümüzde doğa
dostu plastiklerin kullanımı daha fazla önem taşımaktadır. Yenilenebilir kaynaklardan
elde edilen polimerik nanokompozitler son yıllarda en çok ilgi çeken araştırma
konuları arasında yer almaktadır. Bu yönüyle en fazla dikkati çeken polimerik
malzeme ise nişasta ve nişasta bazlı polimerlerdir.
Çalışmamızda hızlı ve verimli bir polimerleştirme yöntemi olarak bilinen
reaktif ekstrüzyon yöntemi kullanılarak nişasta-polikaprolakton (PCL) nanokompozit
karışımları hazırlanmıştır. Bu iki polimer arasındaki termodinamik uyumsuzluktan
dolayı özelliklerinde bozulmalar meydana geldiği bilinmektedir. Aradaki uyumu
arttırmak için nişasta gliserol ile PCL de maleik anhidrit ile modifiye edilmiştir.
Nanokompozitleri oluşturmak için dolgu maddesi olarak TiO2 eklenmiştir. Sistemde
malzemeler çift vidalı ekstrüderde 120 ̊C sıcaklık ve 100 rpm dönme hızında
karıştırılmıştır. Kompozitleri şekillendirmek için 150 ̊C‘de enjeksiyon ile kalıplama
gerçekleştirilmiştir. Oluşan polimer nanokompozitlerin özellikleri FTIR, DMA, XRD,
SEM analizleri ile incelenmiştir.
PROJE FUARI 2012
___________________________________________________________
KİTOSAN/SiO2 HİBRİD KOMPOZİTLERİNİN TERMAL ve MEKANİK
ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ
Tülin Buse PAK
Danışman : Yrd. Doç. Dr. Hande ÇELEBİ
Kimya Mühendisliği
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi, Anadolu Üniversitesi
İki Eylül Kampusu, 26555, Eskişehir
Günümüzde biyo-nanohibrid malzemeler canlı bilimi, malzeme bilimi ve
nanoteknoloji bilimleri arasında önemli bir alan teşkil etmektedir. Bu malzemelerin
biyosensörler, yapı malzemeleri, katalizörler, membranlar ve biyomedikal alanda
kulllanımı giderek önem kazanmaktadır. Kitosan günümüzde tıptan gıdaya, ziraatten
kozmetiğe, eczacılıktan atık su arıtımına ve tekstil sektörüne kadar birçok alanda
kullanılabilmektedir. Bu çalışmada bir biyopolimer olan kitosanın silika ile
oluşturduğu kompozit malzemelerin termal ve mekanik özelliklerinin silikanın
derişimine bağlı olarak değişimi incelenmiştir. Kitosan-silika hibrid filmleri sol-gel
prosesi ile TEOS (tetraethoxysilane) kullanılarak üretilmiştir. Oluşan hibritin yapısı
FTIR (Fourier transform infrared spektroskopi) ile karakterize edilmiştir. Partiküllerin
dağılımını ve SiO2 partikül boyutunu incelemek için SEM (taramalı elektron
mikroskobu) kullanılmıştır. Kompozitlerin yüzeyde temas açıları ve TGA analiz
yöntemi ile sıcaklığa bağlı olarak kütledeki değişimleri ölçülmüştür.
Download