ac T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ FEN FAKÜLTESİ FİZİK BÖLÜMÜ STAJ RAPORU KAPAK SAYFASI ÖĞRENCİNİN: ADI SOYADI : Ali Kemal GÜL NUMARASI : 12345678901 ÖĞRETİM : N.Ö. TARİH : 01.12.2014 İMZA : STAJ YAPTIĞI KURUMUN ONAYI: ADI : Profilo Telra A.Ş. ADRES : Cemal Sahir Sok. No: 26-28 80470 Mecidiyeköy- Istanbul/Turkey STAJ YAPILAN BİRİM : ARGE İRTİBAT SORUMLUSUNUN ADI : Kemal KATRANCI TARİH : 29.11.2014 İMZA : TELEFON NUMARASI : +90-212-274 75 12 EMAIL ADRESİ : kemal.katranci@profilo.com.tr STAJIN: BAŞLAMA TARİHİ: (GÜN/AY/YIL) : 02.11.2014 BİTİŞ TARİHLERİ (GÜN/AY/YIL) : 28.11.2014 1 HAFTALIK ÇALIŞMA PLANI TARİH KONU 1. HAFTA Televizyon genel olarak, tüm gelişmiş elektronik aletler gibi iki kısımdan oluşur. Analog kısım ve dijital kısım. Dijital kısımlar günümüzde internet teknolojilerini kullanmaktadır. İlk haftamda internetin ve uygulama protokollerinin temel kurallarını tanıdım ve öğrendim. 03.11.2014 07.11.2014 2. HAFTA 10.11.2014 14.11.2014 3. HAFTA 17.11.2014 21.11.2014 4. HAFTA 24.11.2014 28.11.2014 KURUM ONAYI İkinci hafta Profilo Telra A.Ş nin Tekirdağ Çerkezköy deki fabrikasına gezmeye götürüldük. Burada baştan sona bir televizyonun tüm üretim safhalarını gördük ve her safhadaki prosedürleri konunun uzmanından ayrıntılarıyla dinledik. Ayrıca burda elektronik mühendisliği ve Profilo Telra konulu seminere katıldık. Bu hafta, internetin ve uygulama protokollerinin detaylarını öğrendim. Linuxu tanıdım ve komutlarını öğrenmeye başladım. Dördüncü ve son haftamda oğrendiğim tüm teorik bilgilerin küçük bir uygulaması olarak 3 bilgisayardan oluşan küçük bir WAN ağı kurdum. Bir bilgisayarı uygulama sunucusu bir bilgisayarı web sunucusu olarak Linux üzerine kurdum ve 3. Bilgisayardan her iki sunucuya erişim sağladım. 2 ÖNSÖZ Profilo Telra, yazarkasa, elektronik terazi, çanakanten ve fax makinası üretmesinin yanında asıl üretimi televizyon üzerinedir. Günlük hayatımızın ayrılmaz bir parçası olan televizyon bugün sadece görüntü ve ses naklini sağlayan bir alet olmaktan çıkmış özelliklede internetin bu denli yaygınlaşmasının ardından cok daha fazla işlevlik kazanmıştır. Örneğin günümüz televizyonları internete bağlanıp bir çok işlevi yerine getirebilmekte, izlemek istediğimiz programları bizim yerimize takip edebilmekte hatta reklamını izlediğimiz bir ürünü televizyon üzerinden satın almak bile mümkün olabilmektedir.Tüm bu gelişmeler dijital elektroniğin televizyon teknolojisine girmesiyle olmuştur. Dijital teknolojideki gelişmelere paralel olarak gelecekte televizyonlarımız bugün bilgisayarlarımızın yaptıklarını ve çok daha fazlasını yapabilecektir. Bu durumda ARGE (Araştırma Geliştirme) mühendislerinin üzerinde yoğunlaştıkları konunun internet teknolojileri olması çok doğaldır. Bende stajım süresince internet teknolojileri üzerine çalıştım bu konu üzerinde araştırma ve incelemeler yaptım. Bu teknolojilerin basit uygulamaları üzerinde çalıştım. Ayrıca Çerkezköy’ deki fabrikaya yaptığımız gezide bir televizyonun en gelişmiş teknolojiler kullanılarak nasıl üretildiğini gördüm. Her üretim aşamasında o kişisinden teknolojileri o aşamadaki konusunda prosedürleri oldukça dinledim. deneyimliydim. bölümün Gezinin sonunda en artık bilgili üretim Yine gezinin ardından elektronik mühendisliği ve Profilo Telra konulu bir seminere katıldım. Burda Profilo Telra A.Ş nin tanıtımını, organizasyon yapısını ve aktivitelerini müdür yardımcısı Nazım beyin ağzından dinledim. Nazım bey ayrıca internetin yaygınlaşmasının ardından elektronik mühendisliği mesleğinin nasıl etkilendiğine ve günümüz mühendislerinin durumuna değindi. Ama tüm bu pratik bilgilerin ötesinde 20 gün boyunca bence öğrendiğim en önemli şey çalışma disiplini, iş paylaşımı ve planlı, projeli çalışmanın önemi oldu. Burada çalışmalarım boyunca yardımını esirgemeyen Sayın Kemal KATRANCI’ya teşekkürü bir borç bilirim. 3 ÇALIŞILAN KURUM TANITIMI Profilo Telra A. Ş. Profılo Telra A.Ş. 1972 yılında profilo Holding yapısında kuruldu. Üretimine siyah beyaz televizyon ile başlayan Telra müşterilerinin talebleri doğrultusunda üretim yelpazesini genişletti ve 1989 yılıyla beraber Avrupa ya renkli televizyon ithalatına başladı. Bugün Telra renkli televizyon, video, müzik seti, DVD player, yazarkasa, elektronik terazi, fax makinası ve çanakanten üretmektedir. Yazarkasa ve elektronik terazide pazarın tek lideridir. Asıl üretimi televizyon üzerine olan Telra yılda yaklaşık 2 000 000 tv üretir. Bunun yaklaşık 1 500 000 u Avrupa da pazara sunulur. En büyük müşterisi Almanyadır. Bunun yanında Telra yılda 200 000 yazarkasa, 170 000 müzik seti, 75 000 elektronik terazi üretir. Telranın yıllık ortalama satışı 250 000 000 USD dir. Telra üretimini İstanbul a 125 km uzaklıktaki Çerkezköy deki fabrikasında gerçekleştirir. 60 000 m2 si kapalı toplam 250 000 m2 lik son teknolojilerin kullanıldığı fabrikasında 1 500 personel çalıştırmaktadır. Telra nın bir koluda Mecidiyeköy de faliyet göstermektedir. Burada yer alan ARGE bölümünde herbiri kendi alanında uzman mühendisler ve teknisyenler en yeni teknolojileri ürünlerine aktarabilmek ve müşteri memnuniyeti için çalışır. Profilo Telra müşterilerine sağladığı üstün hizmet karşılğında 1993 yılında ISO 9001 kalite ödülünü almış ve bu ödülü hak eden ilk kuruluşlar arasında yer almıştır. 4 İÇİNDEKİLER Kapak Sayfası 1 HAFTALIK ÇALIŞMA PLANI 2 ÖNSÖZ 3 ÇALIŞILAN KURUM TANITIMI 4 1. GİRİŞ 6 2. BİLGİSAYAR AĞLARININ FİZİKSEL İNCELEMESİ 6 2.1. Bir ağ nelerden oluşur? 6 2.1.1. Sunucu (Server) 6 2.2. Ağ mimarileri 6 2.3.Ağ topolojileri 7 2.4. LAN,WAN ve bağlanmalarında kullanılan cihazlar 8 2.5. Ağ standartları 9 2.6. Ağlarda kullanılan kablolar 9 3. INTERNET 10 3.1. Internet Nedir? 10 3.2 Internet'in Doğuşu 11 3.3 Internet'i Kim Yönetiyor? 12 3.4. IP Adresleri 13 3.4.1 E-posta (E-mail) 13 3.4.2. Listeler 14 3.4.3. Haber Öbekleri 15 3.4.4. Uzaktan Erişim 15 3.4.5. WorId Wide Web (WWW) 16 4. TCP/IP VE PROTOKOLLER 16 4.1. OSI (Open System Interconnection) Katman Modeli 16 4.2. TCP/IP Nedir? 18 4.2.1. TCP (Transmission Control Protocol) 19 4.2.2. UDP (User Datagram Protocol) 19 5. TARTIŞMA 20 6. KAYNAKLAR 20 5 1. GİRİŞ Başka bilgisayarla bilgi alışverişinde bulunmayan bir bilgisayar, belki en güvenli bilgisayardır ama ne yazık ki bilgi paylaşılarak yapılabilecek bir çok hizmetten yoksundur. Ülkemizde de bu konu Internet’le anlaşılır duruma gelmiş durumda. Şirketler artık bilgisayarlarını birbirlerine ve internet’e bağlamaya başlamışlardır. Birden çok bilgisayarın birbirine herhangi bir yolla bağlı olmalarına bilgisayar ağı diyoruz. Başlıktan belki yanlış anlaşılabilir, oysa Internet’te bir ağdır. 2. BİLGİSAYAR AĞLARININ FİZİKSEL İNCELEMESİ 2.1. Bir ağ nelerden oluşur? 2.1.1. Sunucu (Server) Üzerinde bulunan kaynakları başka bilgisayarlarla yada terminallerle paylaşan bilgisayarlardır [1]. Bir sunucu bir çok kaynağını paylaştırabilir yada birçok hizmet verebilir. Yada her bir kaynak yada hizmet başka başka sunucular tarafından da sunulabilir. Başlıca sunucu biçimleri: 1) Dosya Sunucusu: (File Server): Sbit diske sahip olmayan diğer bilgisayarların disket yada ethernet kartlarına programlanmış bir bootrom ile sunucuya bağlanıp aynı harddiski paylaşmasını sağlar. 2) Web Sunucusu (Web Server): Üzerinde güncel web sayfaları saklayan ve bunların diğer insanlar tarafından kullanabilmelerini sağlayan sunuculardır. 3) Yazıcı Sunucusu (Print Server): Üzerine bağlı olan bir yazıcıyı ağdaki belli cihazlara paylaşıran sunucudur. 4) Veritabanı sunucusu: (Database Server): Bir ağda herkesin güncelleştirilmiş veriye aynı anda ulaşabilmesini sağlar. 2.2. Ağ mimarileri 6 Bu bölümde iki tür ağ mimarisi üzerinde duracağız [2]. İlki istemci/sunucu (client/server), diğerisi türdeş (peer to peer) ağ. 1) İstemci/Sunucu Mimari: Bu mimaride sunucu bilgisayarlar istemcilerden güçlüdür. İstemci bilgisarlar kendilerine yetecek güçtedir ve sunucuya bazı yada tüm konularda (bilginin paylaşımı başlığı altında) bağımlı olabilir. Bu sebeple sunucunun güvenliğine dikkat edilmelidir. Herşeyin sunucuya bağlı olduğu bir i/s kuruluunda sunucuda çıkacak bir sorun ağın işlevsiz kalmasına sebep olabilir.( Aynen okulumuzdaki lidya serverin çalışma sorunu sebebiyle tüm posta işlerinin felç olması gibi.) 2) Türdeş (peer to peer) Mimari: Ağa bağlı tüm bilgisayarlar birbirlerine benzer özelliktedir. Bilgisayarlar birbirlerinin kaynaklarını kullanırlar.Örnek olarak bölümümüzdeki ağı gösterebiliriz. Herkes ağdaki diğer bilgisayralrı görebilir, izin verilen dizinlere ulaşabilir, yazıcıları kullanabilir. Bir ağda bunların ikisi birden bulunabilir. Örnek olarak kampüs ağını gösterebiliriz. Ağ içinde lidya yada lyon gibi büyük sunucular bulunurken bölümümüzdeki bir bilgisayar onun istemcisi olarak davranabilir.Ama aynı bilgisayar bölüm içinde de türdeş bir ağ içinde de bulunmaktadır. Gerçi mevcut türdeş ağın yapısı ne yazıkki güvenlik açıkları içermektedir. Bu konuya ileride değineceğim. 2.3.Ağ topolojileri Ağlarda bilgisayarlar arası veri iletişiminin gerçekleşmesini sağlayan yapılar vardır. Bunlar bilgisayarların, ağ elemanlarının konumu, birbirleri ile olan iletişimleri ve çalışma sistemlerini kapsar. Halen kullanılan ağlarda pek çok bağlantı şekli bulunmaktadır. Bunlara ağ mimarileri yada ağ topolojileri ismini verebiliriz. En çok kullanılan ağ topolojileri: 1) Doğrusal Yapı: Tüm bilgisayarların tek bir kablo ile bağlı olduğu yapıdır. 7 Şekil 2.1- Doğrusal ağ topolojisi 2) Yıldız Yapı: Bilgisayarlar merkezi bir üniteye (hub,switch) bağlanır. Merkezi ünitelerde kendi içlerinde merkezi bir biçimde bağlanabilir. Ucuz ve kablo kopmasında sadece bağlı bilgisayar/ların ağdan kopması sebebiyle tercih edilen bir yapıdır. Şekil 2.2- Yıldız ağ topolojisi 3) Halka Yapı:Bütün bilgisayarlar tek bir kablo ile bağlıdır ama kablo sonunda tekrar kendine bağlanır. En önemli farklılığı ağdan herkesin eşit miktarda faydalanabilmesidir. Şekil 2.3- Halka ağ topolojisi 2.4. LAN,WAN ve bağlanmalarında kullanılan cihazlar Ağlar büyüklüklerine göre ikiye ayrılır: 1) LAN (Local Area Network): Yüksek hızla,ucuza yakın bilgisayarları birbirine bağlama yöntemidir. Genel de şirket içi/bina içi çözümlerde kullanılır. 8 2) WAN (Wide Area Network): Şehirlerarası/Milletlerarası ağlardır. Genelde çeşitli LAN’ların birleşmesiyle oluşur. Bu LAN’ların birleşebilmeleri için birtakım özel aletler gerekmektedir. (Link antenleri, uydu bağlantıları, tekrarlayıcılar, geçitler, … vb …) Ayrıca bir de global ağ diye bir sınıf oluşturabiliriz. Buna en iyi örnek ise internet ve bazı askeri ağlardır. 2.5. Ağ standartları 1970’li yıllara gelindiğinde kabloların, kartlarrın ve diğer fiziksel elemanların ileride kusursuz bir biçimde çalışabilmeleri için IEEE, ITU gibi komitelerin değişik zamanlardaki çalışmalarıyla bazı standartlar oluşmuştur.Bunlar: ARCNet (Attached Resorce Computing) Token Ring Ethernet FDDI (Fiber Distributed Data Interface) ATM ( Asynchronous Transfer Mode) ISDN (Integrated Services Digital Network) Bu standartlardan ISDN evlere yavaş yavaş girmeye başlayarak ucuz ve hızlı internet bağlantısını ayağımıza kadar getirmiştir. ATM halen yüksek hızlı internet bağlantısı gerektiren kampüs bağlantıları, büyük şirket bağlantıları için kullanılmaktadır. Diğerleri içinde ise en çok kullanılan tabiiki Ethernet. Şuan kullanılan tüm ev, ofis LAN bağlantıları ethernet ile birbirlerine bağlıdır. Ethernet hem çok ucuz hemde günümüzde çok hızlı seviyelere ulaşması sebebiyle tercih sebebi olmuştur. 2.6. Ağlarda kullanılan kablolar Ağlarda kullanılan başlıca 4 tür kablo vardır. 9 Şekil 2.5- Değişik kablolar Kalın koaksiyel kablo sarı renklidir.Bükülmesi çok zordur. Genelde zor şartlarda kullanılmak üzere yapılmıştır.Ucuna konnektör bağlanılır. 500 metreye kadar bilgiyi iletebilir. İnce koaksiyel kablonun bükülmesi daha kolaydır. Koaksiyelin yapısı gereği yine şekillendirmesi zordur. Yaklaşık 165metreye kadar bilgiyi iletebilir. UTP (Unshielded Twisted Pair) Korumasız sarılmış iki tel anlamındadır.şu an CAT5 standardında 4 grup ikili tel bulunmaktadır. Plastik telefon konnektörlerine benzeyen konnektörlerle sonlandırılırlar. (Telefonda UTP kablolarla bağlı bir şebeke denebilir) Şekillendirilmesi kolaydır. Bilgisayar ve hub arası uzaklık 100metreye kadar çıkabilir. Parazitlerde kolayca etkilenir. Fiber optik kablolar pahalı çözümlerdir. İçinde ince cam fiberler bulunur. Konnektörlerinin takımı çok zordur, profesyonelleri tarafından yapılmak zorundadır. İnce bir fiber kablo ile yüzlerce telefon görüşmesi aktarılabilir. İki kilometreye kadar bilgi iletimi yapılabilir. Günümüzde pahalı bir çözümdür. 3. INTERNET 3.1. Internet Nedir? Internet! Bu sözcüğü defalarca duymuşsunuzdur.Ağlar, sadece belli bir yere/kuruluşa özeldir. Bir üniversite, bir şirket kapsamında veya daha büyük olabilirler. Internet ise tam anlamıyla 10 "ağlar arası ağ"dır. Bu kavramı açmak gerekirse Internet, büyük küçük binlerce ağın birleşmesinden oluşmuş en büyük ağdır. Internet'e belli bir protokole sahip olan her türlü bilgisayar bağlanabilir. Bir kişiye/kuruluşa/ülkeye özel değildir. Bu kadar övülmesine rağmen ülkemizde genellikle yanlış tanıtılmaktadır. Internet, bilgiye birinci elden ulaşmaktır. Bu söz doğrudur, fakat abartılmadığı sürece: Yani nasıl bilgisayarlar onlara bir bilgi vermeden kendi başlarına bir şey yapamazlarsa, Internet'te olmayan bilgi de yoktur. Bilgisayarı ile Internet'e bağlanan herkes bu dev ağın bir parçasıdır ve kendisinden bir şeyler katarsa o bilgi artık Internet'e dahil olmuş demektir. 3.2 Internet'in Doğuşu Internet kavramı aslında bir savaş sırasında diişünülen basit bir projeden ibaretti. İlk başlarda şimdiki amacından uzaktı ve ülkeler arası bilgiyi paylaşım ortarrıı olabileceğini kimse aklına getirıniyordu. DARPA'nın (Defence Advanced Research Projects Agency - İleri Düzey Savunma Araştırma Projeleri Kurumu) 1969 yılında başlattığı bir projeye dayanmaktadır. Bu proje büyük bilgisayarları birbirine bağlamayı ve olası bir savaşta, ne olursa olsun bu bağın kopmamasını, bilgisayarlar arası haberleşmenin bir şekilde sağlanmasını amaçlıyordu. Klasik bir ağ tarzında, bu ağdaki tek bir bağlantının kopması veya bir bilgisayann imha edilmesi durumunda veya ana sunucu imha edildiğinde bu ağ çökecektir. Mühendislere çok önemli bir görev verildi. Böyle bir durumda ne olursa olsun haberleşme sağlanmalıydı. Bu yüzden dolayı istemci/sunucu tipi bir ağ modeli yerine ağdaki her bilgisayarın birbirine eşit özelliklerde oldugu türdeş ağ modelini tercih ettiler. İlk bağlantı dört bilgisayar arasında gerçek!eştirildi. Bunlardan üç tanesi Kaliforniya, bir tanesi de Utah'da idi. Yavaş yavaş bu ağa iiniversitelerdeki bilgisayarlar da bağlandı ve ağ giderek büyümeye başladı. Gelecekte sorun çıkmaması için ortak bir protokol geliştirme çalışmalarına başlandı (1973). Bu proje daha sonraları ARPANET (Advanced Research Projects Agency NETwork) adını aldı. Bu sistemde ağa her türlü bilgisayar bağlanabiliyordu. Ağ giderek daha da büyümeye başladı, akademik kuruluşların yanı sıra sivil kişi ve kuruluşlar da bağlandı. Silahlı kuvvetler, eğitim kurumları ve özel kişi/kuruluşların yararlandığı bu dev ağ Amerika'yı kapsamaya başladı. ARPANET'in beklenenden daha fazla büyümesi sonucunda askeri bölümün ayrılması 11 kararlaştırıldı ve MILNET denilen bir bölüm ayrıldı. Tüm bu bölünmeler sonucunda birbirinden ayrı olan fakat aralarında bilgi alışverişi süren bir sistem düşünüldü ve böylece 1983 yılında IP (Internet Protokol) kavramı kabul edildi. Internet'e bağlanan her bilgisayar bu protokolü kabul etmek zorundaydı. Bu protokol, Amerikan Savunma Bakanlığı tarafından standart hale getirildi. IP protokolü sayesinde istenilen her bilgisayar bu protokole uymak şartı ile Internet'e bağlanabiliyordu. Böylece Internet'in genel anlamda bugünkü hali belirlenmişti. ARPANETe giderek küçük ağların ve diğer kullanıcıların da bağlanrrıası sonucu zaten artık kontrol edilemez büyüme iyice arttı. NSF (National Science Foundarion bunun iizerine yeni bir ağ kurmaya başladı. Bu yeni ağın adı NSFNET idi. NSFNET uzun bir süre Amerika'da kullanıldı ve giderek büyüdü. ARPANET'in tüm bağlantıları NSFNET'e taşınmıştı. Haziran 1990'da ARPANET resmen kullanımdan kaldınldı. ARPANET'te geliştirilen TCP/IP (İletim Kontrol Protokolü/Internet Protokolü) geliştirildi ve Internet'te halen daha kullanılmaktadır. 3.3 Internet'i Kim Yönetiyor? Internet'in belli başlı bir yöneticisi yoktur, olamaz da... İlk başlarda ABD ile sınırlı kalmasına rağmen daha sonra tüm dünyaya yayıldı ve başıboş bir hal aldı. Internet'e ulaşılması için sadece TCP/IP protokolüne sahip olmak yetiyordu. Internet'in belli başlı bir yöneticisi olmadığı için kuralları/yasakları da yoktu. Aslında bu bir bakıma Internet'in daha hızlı gelişmesi için uygun bir ortamdı. Internet'e bağlı her bilgisayar Internet'in bir parçası sayılıyor. Siz kendi sisteminizi ne kadar güçlendirirseniz Internet de o derece güçlenmektedir. Merkezi bir yeri bulunmaması Internet'in mali yönden sıkıntısı olmaması demekti. Ayrıca Internet'te sansür olmaması bilgi akışını hızlandırdı ve insanlar yıllardır susadıkları bilgiye nihayet kolayca kavuşabildiler. Sansür olmadığı için Internet'in, beraberinde pek çok kargaşa ve yönetimsel kavgaları getirdiği de bir gerçek. Örnek olarak Türkiye'de her isteyen her istediği alan adını (domain name) alamıyor ve bu durum da alan adını dağıtma işini üstlenen kurum ile alan isimlerini talep edenler arasında tartışmaya yol açıyor. 12 3.4. IP Adresleri Internet'e bağlı her bilgisayar bir IP adresi almak zorundadır. Bu adresler bazı kurallara göre belirlenir. Internet üzerinde herhangi iki bilgisayar aynı IP adresine sahip olamaz. Bu IP adreslerini atama işini Goverment System Inc. (GSI) adlı bir kuruluş yapmaktadır. Ayrıca Internet standartlarını belirlemek için Internet Activities Board (IAB) adlı bir kuruluş görevlidir. Bu iki kuruluş Internet'te gelecek yıllarda doğabilecek sorunları önlemek için kurulmuştur. Internet'in getirdiği olanaklar, toplumun her kesiminin ilgisini çekmiştir. İşiniz ne olursa olsun, hangi gelir grubundari gelirseniz gelin Internet'te size göre bilgi mutlaka mevcuttur. Öğrenciler ödevlerini Internet'ten bulabilirler, kütüphane taraması yapabilirler ve tezlere ulaşabilirler. İnternetin sunduğu çok çeşitli servisten yararlanma imkanınız vardır. 3.4.1 E-posta (E-mail) E-posta servisi, bir bilgisayar ağında kullanılabilecek pratik ve hızlı bir haberleşme şeklidir. Bir ağdan diğerine e-posta yardımıyla haberleşmek için elektronik postayı gönderecek ve alacak bir yazılıma ihtiyacınız var. Bir e-posta mesajında gönderenin kimliği, adresi, mesajın konusu, içeriği gibi bilgiler bulunur. Doğaldır ki bu mesajın içinde yollanması gereken adres de olmalıdır. E-postalar sadece metin tabanlı mesajları göndermek üzere programlanmamışlardır. Kullanıcı kendisine ait bir fotoğrafı, bir ses kaydını, hatta hareketli görüntüyü dünyanın herhangi bir köşesindeki arkadaşına ulaştırabilir. Bu işlemleri MIMIE standartlan yardımıyla gerçekleştirir. E-posta göndermek için en çok kullanılan yazılımlar Netscape, Internet Explorer gibi Web tarayıcılarıdır. LINUX ortamında ise pine ve elm kullanıcıların hizmetindedir. Özellikle güvenirliğin ve işyeri Intranet e-posta servisinin aksamaması için birtakım önlemleri almak gerekir. Mesajların kaybolma riskini göz önüne alarak kurum içi sunucuları periyodik olarak yedeklenmelidir. Bunun yanında önemli e-posta verilerinin tulduğu makinenin de kötü niyetli kullanıcıların saldırılarına karşı koyacak kadar venli 13 olmalıdır. Genellikle e-posta gibi önemli verilerin bulunduğu UNIX makine "adanmış" makinelerdir, bir başka deyişle üzerinde kullanıcı bulunmaz. Bir kurumun müşterisinin e-posta adresi olduğunu düşünün. Bir seferde kurumun müşteriye ulaştıracağı tüm elektronik bilgiler birkaç dakika içinde karşı adrese ulaşacaktır. Hem paradan, hem zamandan tasarruf sağlanacaktır. Gerçekten e-posta, bir kurumsal kimliğin oluşmasında şu anda en çok ihtiyaç duyulan İnternet servisi olmaya adaydır. Bir de bu silahı web ile, e-ticaret ile birleştirdiğinizi düşünün! Kurum içinde e-posta haberleşmesinde "listeci" yötintemi yaygınca kabul edilen, zamandan tasarruf sağlayan ve iş akışını önemli ölçüde iyileştiren bir yöntemdir. Bir listecinin çalışma prensibi çok basittir. Listeciye gelen bir mesaj, o listenin tüm üyelerine dağıtılır. Dışarıdan bir kullanıcı, listeye üye olabilir veya listedeki kullanıcı üyeliği iptal edebilir. Böylelikle şirket içinde özel listeler kurularak aynı görev altındaki çalışanlara aynı anda aynı mesajı göndermek mümkün olur. 3.4.2. Listeler Yukarıda da kısmen bahsedilen listeler ya da listecilerde bir program yardımıyla e-postası olan kullanıcılar bu sisteme kendi istekleriyle abone olurlar. Listeciye bir mesaj geldiği zaman tüm liste üyelerine dağıtılır. UNIX/Linux altında pek çok listeci vardır. Bunlardan en çok kullanılanı listproc, listserv ve majordomo'dur. listeciler kayıt tutma yeteneklerine de sahiptir. Böylelikle geçen sene kurulan bir listeye yeni üye olmanız halinde bile konuşulan her şeyi kendi bilgisayarınıza aktarabilir ve okuyabilirsiniz. Listeler açık ya da kapalı olabilir. Açık listelerde listeye herkes dilediği an üye olabilir. Kapalı listelerde üyelik sadece liste yöneticisinin isteğine kalmıştır. 14 3.4.3. Haber Öbekleri Haber öbeklerini (ya da haber grupları) on binlerce odadan oluşan bir apartmana benzetebiliriz. Her odanın bir tartışma konusu olduğunu düşünün. Internet kullanıcıları istediği odaya girip çıkabiliyorlar. Listelerin aksine lıaber öbeklerine üyelik söz konusu değil. İsteyen dilediği odaya giriyor, tartışmaları izliyor, katılarak cevap yazıyor. Haber öbeklerine bağlandığınızda karşınıza bir menü çıkar. Bu menüde konularına göre sınıflandırılmış gruplar vardır. Haber öbekleri elektronik haberleşmenin en basit anlamıyla ne kadar gelişkin olduğunu bize gösteriyor. Halihazırda on bin civarında haber öbeği bulunuyor. Ayrıca Türkiye'de yerel bir haber öbeği kurma çalışmaları 1997 yılında başlamıştır. 3.4.4. Uzaktan Erişim Internet üzerindeki bir UNIX/Linux sunucuya bağlanmak için makinenin başına kadar gittikten sonra çalışmaya başlamanıza gerek yoktur. Uzaktan erişim sağlayarak tıpkı konsolda çalışıyormuşcasına rahat iş görebilir, sistemi yönetebilir ve tüm kaynaklara ulaşabilirsiniz. Benzer şekilde her kullanıcı sisteme uzaktan bağlanıp kendilerine izin verilen tüm programları çalıştırabilirler. Programlar sunucu makine üzerinde çalışırlar. Kullanıcı ise programı uzaktaki makineden denetler. Bu sayede sistem yöneticileri ağda bir sorun olup olmadığını Internet'in neresinde olurlarsa olsunlar görebilir, hatta soruna anında müdahale edebilirler. Telnet her ne kadar uzaktan erişim sağlayarak sistemi yönetme ve denetleme imkanı sağlasa da güvenlik sorunlarını da beraberinde getiriyor. Kurumsal çözümlerinizde Telnet'e izin verirken sadece belirli makinelerden bağlantı sağlayacak şekilde ayarlayın. Böylece istenmeyen misafirlerin girişini en başta engellemiş olursunuz. 15 3.4.5. WorId Wide Web (WWW) Web'i, Internet'in kimliğini bulmasını sağlayaıLbaşlıca olgulardan birisi olarak düşünebiliriz. Web yardımıyla diğer ti.im protokollere bağlanabilir, bir arayüz yardımıyla tüm Internet servislerine ulaşabilirsiniz. Internet'te yer alan bilginin sınırı yok. Bu bilgi deposuna HTTP protokolü yardımıyla erişebilir ve faydalanmak istediğiniz bilgileri kendi amaçlarınız doğrultusunda kullanabilirsiniz. Web sistemi, bir istemci (client) ve bu istemcinin bağlandığı bir sunucudan (server) ibarettir. İstemcilere örnek olarak Firefoxu örnek gösterebiliriz. Sunucu ise istenen Web sayfasını tarayıcıya göndermekle yükümlüdür. Web sunucuları için Linux altında çalışan Apache örnek verilebilir. Web'de kullanılan dokümanlar büyük oranda. html veya. htm uzantılıdır. Bu tür kümanlar, HTML dilinde yazılmış kod satırları içerirler. İstemci dokümanı alır, iş belli bir yapıda kullanıcının önüne getirir. San zamanlarda Apache çalıştıran sistemlerde sıkça kullanılmaya başlanan bir başka dil de PHP'dir. PHP, kendine ait dili ve veritabanlarıyla uyumu sayesinde ASP'ye rakip olmuştur. 4. TCP/IP VE PROTOKOLLER Protokoller, veri iletişiminde bilgisayarların ve ağ elemanlarının uyması gereken kurallar topluluğudur. Bu kurallar, veri iletişiminin sorunsuz olarak yapılabilmesini ve bilgisayarların ortak bir dili konuşabilmelerini amaçlar. Son kullarııcının bu protokolleri görmesi, hatta bunlardan haberi olması dahi gerekmez, fakat gerçekte bu kurallar iletişimin sağlıklı, hızlı ve güvenilir şekilde yapılmasında başlıca etkendir. Aynı protokolü kabul etmiş olan bilgisayarlar, ağ elemarıları ve programlar sorunsuz bir şekilde iletişim kurabilirler. Birbirlerinden farklı bilgisayarların ortak bir ağa bağlanmasını mümkün kılan ve Internet'in temel protokolü olan TCP/IP (İletişim Kontrol Protokolü/Internet Protokolü) protokolleri buna bir örnek teşkil etmektedir. Ayrıca değişik protokoller arasında geçiş yapabilmek mümkündür. 4.1. OSI (Open System Interconnection) Katman Modeli 16 Intemational Standarts Offıce (ISO - Uluslararası Standartlar Ofısi), dünyada standartları belirleyen bir kuruluştur. 1970'lerde ISO veri iletişimi standartlarını belirleyen bir OSI (Open Systems Interconnec-tion - Açık Sistem Mimarisi) modelini belirledi. OSI modeli 7 ayrı katmandan (layer) oluşur. Bu katmanlar bir bilgisayardan diğer bilgisayara olan veri iletişimin, tüm açıklığıyla anlatır. Bu model değişik tip bilgisayarların iletişim kurmasını kolaylaştırır. OSI modeli sayesinde iletişiın için yazılan herhangi bir protokol belli adımlara uyularak yapılırsa OSI'yi oluşturan katmanlardaki standart yazılım, donanım değiştirilmeden protokolde değişiklik yapılması mümkün olabilir. Örneğin telnet kullanan bir kişi Novell ağlarında çalışıyorsa farkında olmadan IPX protokolü üzerinden TCP/IP dediğimiz protokolleri kullanacaktır. Eğer Novell kaldırılıp, tamamen TCP/IP'ye dayalı bir ağ kurulsaydı aynı telnet programı kullanılabilecekti. OSI katman dediğimiz yapılardan oluşur ve yerine ulaştırılması gereken bilgi bu katmanlarda çözülerek ulaşır veya gönderilen bilgi katmanlarda gerekli kodlama yapılarak gönderilir. Resim 2.6- İki bilgisayar arası iletişimin katmanlar arasında iletimi TCP/IP ve bileşenleri hakkında ögreneceklerimiz daha ileride bize iyi bir genel kültür kaynağı olacaktır. Özellikle ağ yönetiminde temel kavramları bilmek büyük önem taşıyor. Açık bir ağ protokolü olan TCP/IP'nin adını her yerde duyacak, sistem yönetiminden kullanıcılarla ilgilenme adımlarına kadar bu protokolden, yararlanacaksınız. Linux, TCP/IP'nin tüm standartlarını destekler ve çekirdek içinde barındırır. Siz de farkına varacaksınız ki Linux aslında bir ağ üzerinde gerçek gücü ve hızıyla diger işletim sistemlerinden açık farkla üstündür. TCP/IP, Internet üzerinde sürekli artan bir ivmeyle 17 kullanılan tek protokoldür. Bir yerel ağınız varsa bu ağda bile TCP/IP protokol ailesini kullanmanız ve uygulama yazılımlarını buna göre ayarlamanız yararınıza olacaktır. Tek yapmanız kullandığınız ağa ve/veya işletim sistemine TCP/IP desteği vermektir. İki bilgisayarın ya da bin bilgisayarın TCP/IP konuşması arasında hiç bir fark yoktur. 4.2. TCP/IP Nedir? Yıllar önce başlayan protokol savaşlarını TCP/IP'nin kazanması ve Internet üzerinde gerçek anlamda kullanılan tek protokol olmasının ardında yatan gerçek, TCP/IP'nin tüm gereksinimleri akıllıca karşılaması ve açık bir gelişim içinde geliştirilmesidir. Bunun anlamı, tüm TCP/IP protokol ailesinin üyelerini geliştiren uzmanlar bilgilerini saklamaya gerek duymamışlar, donanım ve yazılım üreticilerinin hizmetine sunmuşlardır. Böylece bu protokolü kullanan yazılımlar ve donanım ürünleri hızla artmıştır. Bunun yanında TCP/IP'nin donanım ve platformdan bağımsız olması da bu protokolün bir başka avantajı olarak göze çarpıyor. Nedir donanımdan bağımsızlık? Bu protokolü kullanarak ben hem 2000 dolarlık Macintosh'umu, hem de 10.000 dolarlık Sun iş istasyonumu birbiriyle konuşturabilirim. Yeter ki gerekli yazılımlar elimde olsun ve bu iki makine uygun bir ağ (örneğin ethernet) birbirine bağlansın. TCP, IP katmanının sağlayamadığı güvenilir servisi (bağlantı temelli, connection oriented) servisi sağlar. Programlar TCP yardımıyla veri aktarırken TCP'nin özelliği sayesinde hataların düzeltilmesi sağlanır. Eğer yazılan program hata denetimini ve düzeltmesini kendisi yapmak istiyorsa bunun için UDP'yi kullanacaktır. UDP hakkında daha geniş bilgi kendi başlığı altında verilmiştir. TCP/IP yukarıda da belirttiğimiz gibi tek protokol değil, birden fazla protokolü içinde barındıran bir "protokoller ailesi"dir. Bu aile içindeki her bireyin bir görevi vardır. Örnek olarak taşıma katmanında yer alan iki protokol TCP ve UDP'dir. Şimdi her iki protokolün ne anlama geldiğini ve ağ üzerinde ne işe yaradıklarına bir bakalım. 18 4.2.1. TCP (Transmission Control Protocol) Bu servis her iki makinenin karşılıklı olarak iletişimde olduğu anda verilerin bir "akış" halinde olduğunu belirtir. Ağ üzerindeki her' paketin karşı tarafa ulaşacağı garanti edilir. Bir paketin iki makine arasında iletişimi için her iki makine de anlaşma yoluna gider. Bu güvenlik sistemi, TCP/IP protokolünü kullanan servislerin daha güvenli çalışmalarını sağlar. Her paketin bir sırası vardır ve hedefine ulaştırılamayan paket tekrar gönderilir. Telnet ve FTP, TCP kullanan iki servise örnektir. 4.2.2. UDP (User Datagram Protocol) TCP'den ayrı olarak bu protokol her iki bilgisayarın konuşmalarını daha kısa yoldan yapmalarını sağlar. Ancak TCP'nin aksine UDP protokolü "güvenilir" değildir. Güvenilir kavramını biraz açmakta fayda var. TCP protokolünde bir paketin karşıdaki makineye eriştiğinden haberimiz oluyordu ve diğer paketi göndermek için hazırda bekleyebiliyorduk. UDP için bu durum geçersiz. Yani paketin hedef istemciye ulaşıp ulaşmadığı konusunda bir bilgimiz olmuyor. Günlük hayattan bir örnek verelim. Kuzeninize bir mektup gönderiyorsunuz. Ama mektubun yerine ulaşıp ulaşmadığını nornıal yollardan bilemezsiniz. UDP'yi kullanan bir servise örnek olarak gopher’ı gösterebiliriz. 19 5. TARTIŞMA Dört hafta süren stajım boyunca İnternet teknolojileri ve onun temelleri üzerinde çalıştım. Günümüzün popüler internet hizmetlerininçalışma prensiplerini, uygulama alanlarını ve donanım üzerinde bilgi transferinin nasıl gerçekleştiğini öğrendim. Bunun yanı sıra Linux işletim sistemini tanıdım ve çok az da olsa kullanmasını öğrendim. Aslında program ile epey uğraştım ancak pek de iyi olmayan arayüzünden dolayı pek fazla bişey yapamadım. Bunun haricinde Profilo nun Çerkezköy deki fabrikasına yaptığımız gezide bir televizyonun tüm üretim safhalarını yakından gördük ve gerekli açıklamaları uzman mühendislerden dinledik. Burada müdür yardımcısı Nazım bey bizlere Profilo yu anlattı ve elektronik mühendisliği konusundaki sorularımızı cevapladı. Nazım beyin söylediği en ilginç şey elektroniğin kaybettiği popüleritisini internettteki gelişmeler ile tekrar kazandığı idi. Tüm bu teknik bilgilerden başka stajım süresince iş ve çalışma hayatına dair birçok deneyim edindim. Herşeyden önce çalışma disiplinini öğrendim. Hergün sabah saat sekizden aksam altıya kadar bir yerde kapalı kalmak başlangıçta çok zor ve yorucuydu ama daha sonra alıştım. 6. KAYNAKLAR [1] A. F. Brana, C. Diaz–Paniagua, F. Batallan, J. A. Garrido, E. Munoz, ve F. Omnes, J. Appl. Phys. 88, 932 (2000). [2] F. S. Limanlı ve S. Kılıç, “İnternetin temelleri, editör: D. Adsız”, Kelebek yayınları, İstanbul, 223 (1881). NOT: Bu gerçek bir staj raporu değildir. İnternetten çeşitli kaynaklardan ve örnek staj raporlarından metinlerin gelişi güzel olarak derlenmesinden oluşur. Kaynaklar gerçek değildir. İmzalar gerçek değildir. Bu belge, Gazi Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümünde Staj yapacak öğrencilere örnek bir şablon olması amacıyla oluşturulmuştur. 20