Şii Dönekliği -Yayılmacılığı

advertisement
Şii Dönekliği -Yayılmacılığı -3
Açıklama: Şii Dönekliği -Yayılmacılığı -3 - İran'ın Tarihi...
Kategori: Şia Mezhebi
Eklenme Tarihi: 20 Nisan 2012
Geçerli Tarih: 18 Temmuz 2017, 18:47
Site: İran ve Şia Gerçeklerini Bu Sitede Göreceksiniz...
URL: http://www.irangercegi.com/detay.asp?haberID=6
İznik’i Ele geçiren Haçlıları Şİİ Fatimiler bizzat kutladı …
Şİİ ‘Lerin Hristiyan Haçlıya Destekleri …
———————————————————————————————–
Birinci Haçlı Seferi, 1096-1099 tarihleri arasında gerçekleşmiştir. Katılan orduların
büyüklüğü ve sonuçları bakımından en önemli Haçlı seferidir.
11. yüzyıl sonunda Kılıçarslan İznik’i, Bizans İmparatorluğu’ndan alarak Anadolu
Selçuklu Devleti’nin başkenti haline getirmişti. Tüm devlet hazinesi İznik’te bulunmaktaydı.
Haçlılar Balkanlar üzerinden yürüyerek Anadolu’ya geldiler. Anadolu Selçuklu Devleti ve
hükümdarı Kılıçarslan Haçlılara karşı İznik’te büyük savaşlar verdi. Ermeni dönmesi bir zırh
tamircisi, şehrin büyük kulelerindeki bir pencereden Haçlıları şehre sokunca İznik düştü.
Kudüs yolu üzerindeki İznik Kalesi’nin düşmesi, Müslümanlar arasında büyük bir üzüntüye
sebep oldu. İznik’in düşmesi üzerine Müslümanlar, Haçlıların geçiş yolları üzerinde savaş
hazırlıkları başlattılar.
Şii Fatımiler Haçlıları Kutladı ….
Mısır’daki Şii Fatımi Devleti’nin başveziri ElEfdal, İznik’i ele geçiren Bizans İmparatoru Aleksios’u gönderdiği hediyelerle kutladı. ElEfdal, Ermeni asıllı bir dönmeydi ve bir Şii olarak Müslüman Selçuklu Türklerinden hiç
hoşlanmadı. Selçukluların Suriye, Filistin ve Kudüs’ü idareleri altına almaları Fatımileri
rahatsız etmekteydi.
Haçlılar, önlerine çıkan Müslümanları kılıçtan geçiriyor, girdikleri şehirlerde binaları
temellerine kadar sökerek yerle bir ediyordu. Haçlı zulmüne ve akınına karşı tüm
Müslümanlar birleşmişlerdi. Müslüman birlikler, Haçlıların Kudüs güzergâhındaki tarlaları
yakıyor, su kuyularını zehirliyordu.
Aç ve susuz ilerleyen Haçlı ordusunun birçok askerleri ve hayvanları yolda telef oldu. Su,
yemek ve hayvan yemi için yoldan uzak alanları talan etmek zorunda kaldılar. Anadolu’da
bulunan Hıristiyanlar bu ordulara yiyecek ve para yardımında bulunsalar da, Haçlı mezalimi
durmadı.
Haçlı orduları aç ve perişan Ekim 1097’de Antakya Kalesi önüne geldiler. Kale komutanı
Türk asıllı Yagı Siyan’dı. Kalede emrinde 6.000 veya 7.000 askeri bulunuyordu. Buna
karşılık Haçlı ordusu yaklaşık 30.000 kişi idi. Kuşatma çok çetin geçiyor, Anadolu Türkleri
kahramanca direniyordu.
Şiilerin “İhanet Mektubu”
Tüm Müslümanlar, Anadolu ve kutsal toprakların Hıristiyanların eline geçmemesi için
seferberken, Şiiler çıkar derdine düşmüştü. Haçlı seferlerinin yıprattığı Selçuklulara karşı
güçlenmeyi ve Selçuklu topraklarını işgal etmeyi planlıyorlardı. Öyle ki, Şii Fatımiler,
Kudüs’te Müslümanları görmektense Haçlıları görmeyi tercih ediyorlardı.
Haçlıların Anadolu’da ilerlemeleri hakkında haberler, Mısır’daki Fatımilere Bizanslılar
kanalıyla geliyordu. Şii El-Efdal, Antakya Kuşatması’nda da değerli hediyelerle bir Fatımi
elçisi gönderip Haçlılara zafer dilemişti.
Haçlılara yazdıkları mektupla işbirliği teklif ederek, Suriye’nin iki taraf arasında
bölünmesini, Beyrut’un kuzeyindeki Köpek Nehri’nin Fatımi Devleti’nin yeni kuzey sınırı
olarak tayin edilmesini önerdiler. Ancak Haçlılar bile bu onursuz ihanet teklifine olumlu
yanıt vermediler.
Selçuklular Arkadan Hançerlendi
Kudüs ve Suriye’deki Müslüman birliklerin neredeyse tamamı, Antakya’yı Haçlıların elinden
kurtarmak yola çıkmıştı. Bu sırada, Fatımiler beklenmedik bir anda Selçuklular elinde
bulunan Kudüs’e saldırdılar. Uzun bir muhasaradan sonra 1098’de Kudüs’ü ele geçirdiler;
binlerce Müslüman katledildi.
Selçukluların yıllarca savaşmaları, Antakya’da yenilmeleri, Kudüs ve Lübnan’da bulunan
birliklerin Haçlı akınlarını durdurmak için kuzeye kaydırılması ve Haçlılara karşı
savaşmayan Şiilerin yıpranmamış olması, Fatımilerin Kudüs zaferini kolaylaştırdı.
Fatımiler, Kudüs’ün ardından Filistin, Lübnan ve Akdeniz kıyı boylarındaki şehir ve kalelerin
idarelerini de ele aldılar ve buralarda küçük birer kuvvet bırakarak Mısır’a geri döndüler.
Şiiler Kudüs’ü Haçlılara Teslim Etti
Doğu Akdeniz’i ele geçiren Fatımilerin, gerek Lübnan, gerek Filistin’de birlik bırakmamaları,
Haçlılar için adeta güvenli bir koridor oluşturdu. Şii Fatımilerin yaptığı bu hareket, Kudüs’ü
Haçlılara vermek için planlanmış bir hareketti.
Haçlılar Anadolu’da ağır zayiat vermelerine ve zorlukla ilerlemelerine rağmen, Kudüs’te
ciddi bir direnişle karşılaşmadılar. Haçlılar için Kudüs’ü ele geçirmek İznik’i ve Antakya’yı
ele geçirmekten çok daha kolay oldu. Tarihçi Ali ibn-i Esir, Birinci Haçlı Seferi’nin başarısını
ve sonunda Doğu Akdeniz’in Müslümanların elinden çıkmasını Şiilerin ihanetine bağlar.
Şiiler Sayesinde Kudüs Kan Gölüne Döndü
Kudüs’ü hiçbir direnişle karşılaşmadan ele geçiren Haçlılar, Kudüs’ü adeta kan gölüne
çevirdi. 15 Temmuz 1099 günü, Haçlı ordusu Kudüs’te bulunan bütün Müslümanları
öldürmeye başlayıp dünya tarihinde eşine az rastlanır bir vahşet gerçekleştirdi. Haçlılar
Kudüs’te yetmiş bin Müslümanı kılıçtan geçirdi. Hem Hıristiyan, hem Müslüman tarihçiler
Kudüs’te cereyan eden hadiseleri şöyle anlatıyor:
“Haçlıların en merhametlileri Müslümanların kafalarını kesiyordu. Bir kısmı Müslümanları oklarla
vuruyor; bazıları ise Müslümanları canlı canlı ateşe atarak ateşine karşısında âlem yapıyordu. Bir
kaç gün içerisinde Kudüs, Müslümanların kesilmiş kafası, elleri ve ayaklarıyla dolup taşmıştı.
Bunlara takılmadan yürünemez bir hale gelmişti. Akan kanların yüksekliği ayak bileklerimizi
aşıyordu.”
Haçlılara Bir Diğer Yardım Eli, Şii Haşhaşilerden Geldi
Tarihin gördüğü en kanlı terör örgütü Haşhaşilik ve lideri Hasan Sabbah da, Haçlı Seferleri
boyunca Haçlıların yanında yer almış; Türklerin karşısında olmuştur. Şii İsmailiye
tarikatından olan Hasan Sabbah, dini misyonerlikçalışmalarını Fatımiler’in hâkim olduğu
Kahire’de yürütmüştü.
Haşhaşiler, Haçlılara karşı önemli başarılar elde etmiş Müslüman liderlere karşı bir suikast
timi oluşturdu; Ak Sankar, İbn-il Haşşab, Mevdud ve Zenki gibi önemli Müslüman önderlere
karşı suikastlar düzenlediler.
Assassin (suikast) kelimesi Avrupa dillerine, Hasan Sabbah’tan destek gören Haçlılar
tarafından taşındı. Assasin kelimesi Haçlılar tarafından Hasan Sabbah’ın fedailerine verilen
Haşhaşin (Haşhaşçılar) kelimesinden türetilmişti.
-SON
Alıntı: sapitanlar.com
Download