Fotoelektrik Olay

advertisement
2005 Dünya Fizik Yılı
Etkinlikleri Çerçevesinde
EINSTEIN’I
ANMA GÜNÜ PROGRAMI
FOTOELEKTRİK OLAY
Doç. Dr. İhsan YILMAZ
Arş. Gör. Betül ATALAY
Arş. Gör. Sezgin AYGÜN
Arş. Gör. Melis AYGÜN
Arş. Gör. Can AKTAŞ
2005 Dünya Fizik Yılı
Etkinlikleri Çerçevesinde
EINSTEIN’I
ANMA GÜNÜ PROGRAMI
FİZİK BÖLÜMÜ
18 Nisan 2005
IŞIĞIN KISA TARİHÇESİ
Işıma kuramı, parlak cisimlerin gönderdiği ışın veya
parçacıkların cisimler üzerinden sekerek göze gelmesine
ve algılamasına dayanır. Işıma kuramından sonra gelen iki
kuram Sir İsaac Newton’un parçacık ve Christian
Huygens’ın dalga kuramlarıdır. Bunlar, birbirlerine tam
ters olan kuramlardır. Newton’a göre ışık, parçacık olarak
düz bir doğru üzerinde yol alır. Diğer bir değişle, ışık bir
parçacıklar sistemidir ve kaynağından her yöne düz
doğrular boyunca yol alırlar.
2005 Dünya Fizik Yılı
Etkinlikleri Çerçevesinde
EINSTEIN’I
ANMA GÜNÜ PROGRAMI
FİZİK BÖLÜMÜ
18 Nisan 2005
Huygens’in dalga kuramı ise Newton’un kuramını kabul
etmiyor. Ona göre, eğer ışık parçacıklardan oluşsaydı
birbirleriyle karşılaşan ışık demetleri kendilerini yok
etmeliydi. Huygens, bunu açıklamak için karşılaşan iki su
akıntısını önerdi. Gerçektende ışık bu tür bir özellik
göstermez ve ışık demetleri karşılaştıklarında, su
örneğinde olduğu gibi bir olay ortaya çıkar. Huygens ışığın
bir dalga olduğunu öne sürdü. Ona göre ışık ve onunla
ilgili olaylar tümüyle dalga kuramına oturtulmalıydı. Buna
karşılık Newton da eğer ışık bir dalgaysa hareketi boyunca
rastladığı köşeleri de dönmesi gerektiğini ancak bunun
olmadığını ileri sürerek dalga kuramını reddetti
2005 Dünya Fizik Yılı
Etkinlikleri Çerçevesinde
EINSTEIN’I
ANMA GÜNÜ PROGRAMI
FİZİK BÖLÜMÜ
18 Nisan 2005
Bugünün bilimi ise ışığın gerçekten köşeleri döndüğünü
gösterebilir. Ancak dalga boyunun çok küçük olmasından
dolayı bu olayın gözle görünmesi olası değil. Dalga kuramı,
1800’lü yıllarda kabul gördü. Parçacık kuramı ise 1800’lü
yılların sonunda tamamen terk edildi.
19. yüzyılın sonlarında James Clerk Maxwell, elektrik,
manyetizma ve ışığı bir kuramda birleştirdi. Bu kurama
elektromanyetik teori dendi. Maxwell’e göre ışık bir
elektromanyetik dalgadır ve diğer elektromanyetik dalgaların
özelliklerini gösterir. Maxwell, elektrik ve manyetik
sabitlerden faydalanarak ışık hızını hesapladı. Gerçi bulduğu
hız kabul edilebilir değer içinde, ancak Maxwell’in teorisi
fotoelektrik etkisini açıklayamıyor .
2005 Dünya Fizik Yılı
Etkinlikleri Çerçevesinde
EINSTEIN’I
ANMA GÜNÜ PROGRAMI
FİZİK BÖLÜMÜ
18 Nisan 2005
1887’de Heinrich Hertz, metal üzerine gönderilen belli
özellikli ışığın elektronları metal üzerinden kopardığını
buldu. 1900’de Max Planck, ışıkla ilgili başka bir kuram
geliştirdi. Buna göre ışık, içinde enerji olan küçük bir paket
içinde iletilir ve madde tarafından emilir. Bu küçük pakete
quanta adı verilir. Quanta içindeki enerji, ışığın frekansıyla
doğru orantılıdır. Albert Einstein, Planck’ın kuramını
tamamen kabul ederek ışığın quanta olarak iletilmesinin ve
madde tarafından emilmesinin yanında, ışığın quanta olarak
yol aldığını ileri sürdü. Einstein quanta birimi olarak fotonu
kabul etti.
2005 Dünya Fizik Yılı
Etkinlikleri Çerçevesinde
EINSTEIN’I
ANMA GÜNÜ PROGRAMI
FİZİK BÖLÜMÜ
18 Nisan 2005
Fotoelektrik Olay
Fotoelektrik olay kısaca, ışığın metallerden elektron
koparmasıdır. Işık metallerden niçin elektron koparır?
Bilindiği gibi metallerdeki bağlanma enerjisi ( Eb ) pozitif
iyonlar ile elektronlar arasındaki Coulomb etkileşmesinin bir
çeşidi olan çekici elektriksel etkileşmedir. Genelde metaller 1
- 5 eV arasında bağlanma enerjilerine sahiptirler. Fotonlarda
bu aralıkta ki enerjilere sahip olduklarından ışık metallerdeki
serbest elektronlar ile kolayca etkileşir. Bu nedenle görünür
ışık metal yüzeye çok yakın bir bölgede yutulur ve tekrar
yayınlanır. Zaten metal yüzeylerin parlak görünmesinin
sebebi de budur.
2005 Dünya Fizik Yılı
Etkinlikleri Çerçevesinde
EINSTEIN’I
ANMA GÜNÜ PROGRAMI
FİZİK BÖLÜMÜ
18 Nisan 2005
Daha önce bahsettiğimiz gibi metallerin bağlanma enerjileri
1 - 5 eV arasında değişiyordu. Buna göre her metalin
bağlanma enerjisi ( Eb ) farklı olacaktır.
Einstein
ışık enerjisinin dalga cephesine eşit olarak
dağılmadığını kuanta veya fotonlar denilen demetler halinde
yoğunlaştığını ileri sürdü. Buna göre bir fotonun enerjisi
Ef = h ν ’dür.
Burada h = 6,626x 10-34 j.s değerinde Planck sabiti, ν ise
ışığın frekansıdır. Eğer metal yüzeyine gelen fotonun enerjisi
Ef = h ν ≥ Eb ise metalden elektron kopacak;
Ef = h ν ≤ Eb ise metalden elektron kopmayacaktır. Kopan
elektronların kinetik enerjisi (deney sonucu ölçülen gerilimi
oluşturan elektronların enerjisi)
Ek = eVk = h ν - Eb
olacaktır.
FİZİK BÖLÜMÜ
18 Nisan 2005
FİZİK BÖLÜMÜ
18 Nisan 2005
2005 Dünya Fizik Yılı
Etkinlikleri Çerçevesinde
FİZİK BÖLÜMÜ
18 Nisan 2005
EINSTEIN’I
ANMA GÜNÜ PROGRAMI
Sonuç
1) Görüldüğü gibi fotoelektrik olay gelen foton enerjisinin
bağlanma enerjisinden büyük veya eşit olması durumunda
gerçekleşir. Yani, ışığın şiddeti ne olursa olsun eğer gelen
fotonun enerjisi bağlanma enerjisinden büyük değil ise
metalden elektron kopmayacaktır. Diğer bir deyiş ile
elektronlar düşük ışık şiddetinde bile metalden
koparılabilecek. Kısacası fotoelektrik olay ışığın şiddetine
bağlı değildir. Örneğin ışık şiddetini iki katına çıkaracak
olursak metalden kopacak elektronların sayısı da iki katına
çıkacak fakat metalden kopan elektronların kinetik enerjileri
aynı kalacaktır.
2005 Dünya Fizik Yılı
Etkinlikleri Çerçevesinde
EINSTEIN’I
ANMA GÜNÜ PROGRAMI
FİZİK BÖLÜMÜ
18 Nisan 2005
Klasik dalga teorisine göre fotoelektrik olayı açıklayacak
olursak; daha önceden bilindiği gibi ışık elektromanyetik bir
dalgadır. Metal yüzeyine düşen ışık metalden elektron
koparır. Çünkü metallerde ki serbest elektronlar
elektromanyetik dalganın elektrik alanı ile bir ivme
kazanırlar ve metalden ayrılırlar. Eğer ışığın şiddeti
arttırılacak olursa kopan elektronların ivmesi artacaktır ve
dolayısıyla kinetik enerjileri artmış olacaktır. Bu gözlemler
ile çelişmektedir. Çünkü, deney sonucuna bakıldığında kopan
elektronların kinetik enerjilerindeki artış klasik dalga
teorisinin tersine, gelen ışığın şiddetinden değil frekansındaki
artıştan dolayıdır.
2005 Dünya Fizik Yılı
Etkinlikleri Çerçevesinde
FİZİK BÖLÜMÜ
18 Nisan 2005
EINSTEIN’I
ANMA GÜNÜ PROGRAMI
2) Elektronların hemen hemen anında ( yüzeye ışık düştükten
10-9 saniyeden daha kısa bir süre sonra ) yayımlanmasının
sebebi, fotonlar ile elektronlar arasında birebir etkileşme
olmasından dolayıdır. Buda ışığın tanecik kuramı ile
uyuşmaktadır.
Klasik dalga teorisine göre metal üzerine düşen ışığın
soğurulması için belli bir zaman geçmesi gerekir. Çünkü
metal üzerine düşen fotonların enerjilerini metallerdeki
elektrona aktarabilmeleri için belli bir süre geçecektir.
(örneğin, bağlanma enerjisi 2 eV ’tan büyük olan bir
metalden elektron koparmak için yaklaşık iki aylık bir süre
geçmesi gerekmektedir.)
2005 Dünya Fizik Yılı
Etkinlikleri Çerçevesinde
FİZİK BÖLÜMÜ
18 Nisan 2005
EINSTEIN’I
ANMA GÜNÜ PROGRAMI
Bütün bunlardan ışığın dalga ve parçacık olmak üzere
ikili bir doğası olduğu ancak bazen parçacık bazen de
dalga özelliği gösterdiği sonucu çıkmaktadır.
Download