evrim doğru mu yanlış mı

advertisement
EVRİM ÜZERİNE AYKIRI İDDİALAR
Tayfun Özkaya
Gelin Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumunun (kısaca TÜBİTAK)
yayınladığı Bilim ve Teknik Dergisinde evrimle ilgili yazıların ve dergi kapağının
aforoz edilmesi ile gündeme gelen bazı iddiaları birlikte değerlendirelim. Ancak, önce
evrim ne demek?
İngiliz bilim insanı Darwin 1859’da yayınladığı kitap ile insan dâhil tüm canlı
türlerinin doğal seçilim yoluyla bir ya da birkaç ortak atadan evrildiğini öne sürmüştür.
Bilindiği gibi tüm canlı türleri, mevcut kaynakların izin verdiğinden çok daha fazla
yavru üretmekte, bunlar arasında "güçlü" olanlar veya daha doğru bir deyişle ortama
daha iyi uyum gösterebilenler hayatta kalarak yeni yavrular meydana getirmekte ve
kendilerini "güçlü" yapan özellikleri yavrularına aktarmaktadırlar. Böylece türler
nesilden nesile değişerek çevrelerine daha iyi uyum sağlamaktadırlar.
Bir örnek verelim. Bir dişi ve erkek yaprak biti bir yılda 524 milyar birey
verebilir. Bunların hepsinin yaşaması imkânsızdır. Yaprak bitleri çeşitli özellikler
bakımından birbirinden farklıdır. Bunlara aynı bir böcek öldürücü ilacın uzun süre
atıldığını düşünelim. Bu ilaçtan etkilenmeyen yaprak bitleri olabilecektir. Diğerleri ölür
ve bir süre sonra yaşayan ve çoğalan yaprak bitlerinin daha öncekilerden farklılaşmış
olduğunu gözleyebiliriz.
Şimdi birkaç iddiayı ele alalım.
İddia 1: Evrim teorisini ortaya atan Darwin, ırkçı ve Türk düşmanıydı. Darwin
Türkler hakkında “gelişimini tamamlamamış adi bir ırk” demiştir.
Cevap 1: Evrim teorisi ile baş edemeyen güçlerin ortaya attığı gerçek dışı bir
iddiadır bu. Böylelikle teoriyi çürütmek için beyinlerini yoracaklarına, kestirmeden saf
insanları yanlarına çekmeye çalışmaktadırlar. İddialar Darwin’in İrlandalı bir filozofa
yazdığı mektuba dayandırılmaktadır. Çeviri yanlışı yapılmış ve Darwin’in sözleri
çarpıtılmıştır. Mektupta Darwin 1870’de Osmanlı İmparatorluğunda Balkanlardaki bir
isyanla ilgili olarak “Kafkas ırkları olarak bilinen daha uygar ırklar, var olma
mücadelesinde Türkleri tam bir yenilgiye uğratmışlardır” demektedir. Bu ifadeler
tamamen çarpıtılarak yansıtılmaktadır. Darwin kölecilikle mücadeleyi kuşaklarca
sürdüren bir aileden gelmiştir. Yaşadığı dönemde zenci ve beyazların ayrı türler
olduğu ve tanrı tarafından farklı zamanlarda yaratıldığı yaygın olarak iddia edildiği
halde, Darwin, “en farklı insan ıkları arasında zihni benzerlik söz konusudur” demiştir.
Darwin asla ırkçı değildir. Olsaydı da fark etmezdi ve bu teorisinin yanlışlığını
ispatlamazdı.
İddia 2:Evrimcilerin söylediği gibi insan maymundan gelmiş olamaz.
Cevap 2: Bilim insanları böyle bir şey söylemediler. Söyledikleri ise şu: İnsan
ve maymun ortak bir atadan geliyor. Milyonlarca yıl önce bir ayrılma gerçekleşti ve
sonunda insan ve maymun ortaya çıktı.
İddia 3: Evrim teorisi bazı bilim insanlarınca eleştiriliyor. Evrime
inanmayabiliriz.
Cevap 3: Öncelikle evrim teorisinin bir inanç olmadığını söyleyelim. Bir
bilimdir. Anlarsınız veya anlamazsınız. İnanmak söz konusu değil. Evrim teorisi ile
ilgili araştırmalara dayalı olarak bir yılda yazılan makale sayısı 50–60 bin
dolaylarındadır. Ortaya atıldığı zamandan bu yana yapılan araştırmaların sayısı ise
insanı şaşırtacak düzeydedir. Hiçbir bilim insanı bu teoriyi yanlışlayacak bir bulgu
bulamamıştır. Teori aleyhinde bilimsel dergilerde tek bir makale bile yazılmamaktadır.
Yazılanların çoğu ise Amerikan emperyalizmin para ile desteklediği bilimsel olmayan
kitap veya dergilerde yayınlanmaktadır.
İddia 4: Dine inancı olanlar evrim teorisine karşı çıkmalıdırlar.
Cevap 4: Evrim bir inanç değil bilimdir. Ancak dini inancı olanlar içinde birçok
kişi evrim teorisini şu veya bu şekilde savunmuştur. Hem de Darwin’in teorisini ortaya
atmasından çok önceleri. Örneğin İbn-i Haldun Mukaddime adlı eserinde şöyle diyor:
“Biz varlıkları birbirine bağlı olarak görüyor ve varlıkların birinden ötekine geçişini,
yetkin bir düzen içinde izliyoruz… Bu gelişme, en aşağıdan başlayarak, maymun ve
şebek gibi hayvanlardan geçip insana kadar yükselmiştir.” Erzurumlu İbrahim Hakkı
ise 18. yüzyılda Marifetname adlı eserinde şöyle demektedir: “Madenlerden, bitkiler
ve ondan da hayvanlar vücuda gelmiştir. ..Hayvanlarla insanlar arasında ara varlığı
maymundur..O basamaktan dahi yükselerek insan biçimine girmiştir.” Bunlar sadece
iki örnektir. Yirmi birinci yüzyılda bu insanların gerisine düşmek ayıp olmuyor mu?
İddia 5: Evrimciler gelişmeleri rastlantı ile açıklıyorlar. Bir böceğin veya çınarın
rastlantı ile oluşması ihtimali sıfırdır.
Cevap 5: Böyle bir şey hiç söylenmedi. Evrimle milyarlarca yıl süren
tepkimelerle karmaşık yapılara geçilmiştir. Bir ağaç veya hayvanın tümünün bir
defada oluştuğu savı hiç ileri sürülmemiştir.
İddia 6: Evrimden bize ne. Bize bir faydası yok.
Cevap 6: Evrimi kavramaksızın ne aşı üretmek, ne hastalıklarla mücadele
etmek, ne de bitki ıslah etmek imkânsızdır. Mesela aşılar evrimi kavramış insanlarca
üretiliyor. Ben evrime karşıyım diyorsanız, insan ve hayvanlar için üretilen aşıları da
kullanmayın.
Bilim düşmanları başaramayacaklar.
Meraklısına bir kitap önerisi: Harun Yahya Safsatası ve Evrim Gerçeği, Bilim
ve Gelecek Kitaplığı, İstanbul, 2008.
Download