ÇALIŞKAN CANAVARLAR Ders:Fen ve Teknoloji Konu:Vücudumuzun Bilmecesini Çözelim Öğretmen:Latif Sakçı İyi eğlenceler. Pardon iyi seyirler. Amann boşver ikisi birlikte. Destek ve Hareket Soluk Alıp Verme Kanın Vücutta Dolaşımı Egzersiz Yapalım Destek ve Hareket Kemik, Eklem, Kas Kemik, eklem ve kaslarımız birlikte çalışarak; Vücudumuza şeklini verir. İç organlarımızı korur. Hareket etmemizi sağlar. Kemik:Vücudumuza şekil veren sert yapılara denir. Kemikler üçe ayrılır: YASSI KEMİK UZUN KEMİK KISA KEMİK Yassı Kemik:Geniş yüzeylidirler. Kafatası, göğüs kafesi ve kalça kemiklerinde bulunur. Uzun Kemik:Boyları enlerinden daha uzundur. Kol ve bacak kemiklerinde bulunur. Kısa Kemikler:Boyları enlerinden kısadır. El, ayak bilekleri ve omurgada bulunur. Eklem:Kemiklerin birbirine bağlandıkları yere denir. Eklemler üçe ayrılır: OYNAR - OYNAMAZ – YARI OYNAR EKLEM Oynar Eklem:Kafatasında bulunan eklemlerdir. Oynamaz Eklem:Omurgada ve göğüs kafesinde bulunan eklemlerdir. Yarı Oynar Eklem:Kolay ve çok yönlü hareket edebilen eklemlerdir. Kas:Vücudumuza biçim kazandıran, iskeletimizi ve iç organlarımızı hareket ettiren yapılara denir. Kaslar; İskeletin dış kısmını örter. Vücudumuza şeklini verir. Eklemler ve kemikler ile birlikte hareket etmemizi sağlar. Soluk alıp vermeye yardımcı olur. Kasılıp gevşeyebilirler. Kasılınca boyları kısalır ve kalınlaşır. Gevşeyince boyları uzar ve incelir. Birbirlerine zıt yönlü çalışırlar. İSKELET Değişik şekillerde ve uzunluklardaki kemiklerin birleştirilmesiyle oluşan yapıya denir. Harbiden içimi kuruttun. İSKELETİN BÖLÜMLERİ İskelet dört bölümde incelenir: KAFATASI OMURGA GÖĞÜS KAFESİ KOLLAR VE BACAKLAR Kafatası; Yassı kemiklerden oluşur. Birbirine fermuarın dişleri gibi kenetlenmiştir. Hareket etmezler. Sert ve sağlamdırlar. Sadece alt çene kemiği hareketlidir. Dişlerimi sıkmaktan kafam çatladı. Omurga:Vücudun üst kısmını destekleyen iskelet bölümüdür. S biçiminde kıvrıktır. Vücudumuza esneklik kazandırır. Dik durmamızı sağlar. Vücut ağırlığının eşit dağılmasını sağlar. Omur adı verilen 33 kısa kemiğin üst üste dizilmesiyle oluşur. Göğüs kafesi; Göğüs kemiği ile 12 çift kaburgadan oluşur. Göğüs kafesi içinde kalp ve akciğerler bulunur. Soluk alıp vermemize yardım eder. Kollar ve bacaklar:Vücudumuzun en çok hareket eden bölümleridir. Kollar ve bacaklardaki kemikler; Yürürken, Top oynarken, Yazı yazarken yapan kemiklerdir. Soluk Alıp Verme Vücudumuz için gerekli olan oksijenin solunum organları yardımıyla vücudumuza alınmasını soluk alma denir. Vücudumuzdaki karbondioksitin solunum organları yardımıyla dışarı verilmesine soluk verme denir. Canlıların besin ve oksijeni vücutlarına alarak enerji ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra karbondioksit ve su buharını dışarı vermelerine solunum denir. Solunumda Görevli Organlar; Burun, Yutak, Gırtlak, Soluk borusu ve Akciğerlerdir. Ağız, soluk alıp-verme organı değildir. BURUN Havayı dış ortamdan vücudumuza alan organdır. İçinde kıllar ve sümüksü salgı maddesi vardır. Burun, içinden geçen havayı; Isıtır, Nemlendirir, Mikrop ve yabancı maddelerden temizleyerek yutağa iletir. Bu nedenle ,nefesimizi burnumuzdan almak daha doğrudur. Burun, hem koku alma hem de solunum organıdır. YUTAK Ağız ve burun boşluğuyla, yemek borusu ve soluk borusunun birleştiği bir kavşak gibidir. Yutak; Havanın, soluk borusuna, Besinlerin, yemek borusuna iletilmesini sağlar. GIRTLAK Soluk borusunun başlangıç kısmıdır. Burundan geçen hava yutaktan sonra gırtlağa gelir. Gırtlak; Yutkunma dışında sürekli soluk borusunu açık tutar. Havayı soluk borusuna iletir. Besinleri yutarken soluk borusunu kapatır. Yediklerimizin yemek borusuna geçmesini sağlar, soluk borusuna kaçmasını önler. SOLUK BORUSU Gırtlak ile akciğer arasında uzanan uzun borudur.Y şeklindedir.Akciğerlere girerken iki dala ayrılır. Havanın akciğerlere iletilmesini sağlar. AKCİĞERLER Solunum olayında havadan alınan oksijen ile vücutta oluşan karbondioksitin değişimi akciğerlerde gelişir. Akciğerlerin altında göğüs boşluğu ile karın boşluğunu ayıran düz ve kaslı yapıya diyafram denir. KANIN VÜCUTTA DOLAŞIMI Vücudumuzdaki; Yararlı maddelerin taşınması, Zararlı maddelerin atılması kan dolaşımı ile gerçekleşir. Vücudumuzda kan dolaşımı; Kan, Kalp ve Damarlar ile gerçekleşir. Kan Bir yerimiz kesildiğinde akan kırmızı, ılık sıvının kan olduğunu biliyoruz. Kan; Vücudumuzun her noktasına besin ve oksijen taşır. Vücudu mikroplara karşı korur. Karbondioksit ve diğer zararlı maddelerin, vücut dışına atılmasına yardımcı olur. Damarlar Kanın, bütün vücudu dolaşmasını sağlayan yapılara damar denir. Damarlar; Vücudun kan ihtiyacına göre farklı kalınlıklarda olabilir. Bitki yapraklarındaki gibi küçük dallara ayrılarak tüm vücudu sarar. Kesik ve yaralanma olmadığı sürece kanın vücut dışına çıkmasını önler. Kalp Kalp; Göğüs kafesinin içinde ve iki akciğer arasındadır. Özel bir kastan oluşmuştur. Kanı vücuda pompalar. Kasılıp gevşeyerek kanın damarlar içinde hareket etmesini sağlar. Kan yoluyla besin ve oksijenin tüm vücuda dağıtılmasını sağlar. Kalp bir pompa gibi çalışır. Oksijen bakımından zengin kan, Açık kırmızı renktedir ve Kalbin sol tarafındadır. Karbondioksiti fazla olan kan, Koyu kırmızıdır ve Kalbin sağ tarafındadır. EK BİLGİ Kalp; Dört odacığa ayrılmıştır. Üstteki odacıklara kulakçık, alttaki odacıklara karıncık denir. Kalpte gerçekleşen kasılma-gevşeme hareketine kalp atışı denir. Elimizi sol göğsümüze bastırdığımızda kalp atışımızı hissederiz. Kalp atışları nabız sayesinde tespit edilir. Kalbin kasılmasıyla damarlara pompalanan kanın damar duvarına yaptığı vuruşa nabız denir. Nabız sayısı; Ateşli hastalıklarda, Yeni doğan bebeklerde, Korktuğumuzda, Heyecanlandığımızda ve Soğuk havalarda artar. Yürüme, koşma ve diğer vücut egzersizlerinde artar. Sınırlıdır. Egzersiz sürse de belirli bir noktadan sonra artmaz. Bir dakikadaki nabız sayısı; Bebeklerde 100 – 120 Çocuklarda 80 – 100 Yetişkinlerde ise 70 – 80 civarındadır. İlerleyen yaşlarda vücudun enerji ihtiyacı azalır. Bu nedenle nabız sayısı da azalır. STETOSKOP Kalp atışları ve soluk alıp verme olayı stetoskop denilen aletle dinlenir. Stetoskop sesleri yükselterek duymamızı sağlar. EGZERSİZ YAPALIM Günümüz teknolojik araçları (otomobil, asansör, yürüyen merdiven, vb.) insanların hareketlerini kısıtlamıştır. Bu yüzden; Yürüyüş, Hafif koşu, Bisiklete binme ve Yüzme gibi düzenli ve sürekli egzersizler çok önemlidir. Neden Egzersiz? Vücudumuzun; Düzenli uykuya, Dengeli beslenmeye ve Egzersizlere ihtiyacı vardır. Düzenli bir egzersiz; Sağlıklı olmamızı, Daha dinç görünmemizi ve Kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlar. Egzersiz yapılmaması sonucu kilo alınır. Bu kilolar farklı hastalıklara neden olabilir. Televizyon ve bilgisayar başında gereğinden fazla vakit geçirmek yerine sık sık egzersiz yapmalıyız.