Fıkralar ve gülmece dili İnsandaki gülme yeteneği, yalnızca insanlara özgü bir başka yetenekle, konuşma yeteneği ile çok yakından ilgilidir, insanlar beklentilerinin dışında bir söz ya da olayla karşılaştığı zaman şaşırır, öfkelenir,üzülürler. Bazen de bu tür ruhsal durumlarını gülmece yoluyla aktarabilirler. Bu aktarmalar genellikle, ince bir biçimde, alay yoluyla yapılır. Bu alay, ağırbaşlılıkla yapılırsa gülmece olayı ortaya çıkmaktadır. Bir gülmece metininde ya da konuşmasında, genel olarak birbiri ardı sıra gelen olaylar/konuşmalar sırasında, izleyiciler/dinleyiciler, daha sonraki, olayları/konuşmaları önsezi, ve beklentiyle tasarlayabilir. Bu tür beklentilerin sınırları dışında ve zıddında bir olayla/sözle karşılaştıkları zaman önce şaşırır, sonra da gülebilirler. Bilim adamları gülmecenin temelinin burada olduğunda birleşmektedir. Gülmecede gerek sözcük, gerek anlam bakımından sözlerin nükte, incelik ve güzellik taşıması en temel koşuldur. Her milletin kendine göre politik, ekonomik, toplumsal ve kültürel görüşleri vardır ve bunlar toplum içinde benzer görüşleri taşımayanlar tarafından eleştirilebilir. Eleştiriler bazen fıkralar biçiminde ince birer yergi olarak görülebilir. Milletler, fıkralar aracılığıyla, kendi ulusal niteliklerini belirleyen politik, ekonomik, toplumsal ve kültürel görüşlerine ters düşen başka toplumlara da gülerler. Fıkralar gülmecenin başlıca konularından olup akla gelebilecek her türlü söz sanatını içermelerinin yanı sıra, milletlerin kültür varlıklarını belirleyen yapılarını yansıtırlar. Bütün bu yapılar, iletişim aracı olan dil tarafından dinleyici/okuyucuya ulaştırılır. Bu durumda fıkralar çeşitli dil olaylarıyla doludur. Bir gülmece konusu olarak ele alındığı zaman fıkra, genellikle gülmek için yaratılmış, küçük bir espri topudur. Üstelik binlerce sayfalık bir olayı, üç cümlede özetleyen bir türdür" . Dilbilimsel bir yaklaşımla ele alındığı zaman fıkralarda pek az dildışı özellikllerin bulunduğu/dilbilim alanları içinde de sesbilim, biçimbilim ve sözdizim özelliklerinin etnik toplumlara ilişkin fıkraların dışındaki fıkralarda pek fazla yer almadığı görülür. Buna karşın anlambilim alanında yapılan incelemeler, fıkraların anlambilimsel niteliklerle zenginleştiğini belirlemiştir