İslam-barış İlişkisi

advertisement
KUR’AN’DA
BARIŞÇILIK
Kur’an’da Barışçılık







İslam Nedir?
İslam Nasıl Bir Dindir?
İslam-Barış İlişkisi
Barış
Kur’an-ı Kerim’de Barış
Kur’an-ı Kerim’deki Barış Ayetleri
Kapanış
İslam Nedir?
 İslam kelimesi ‘SLM’ kökünden türemiştir.
 Arapçada "barış" kelimesiyle aynı anlama
gelir.
 İslam; barış ve huzur içinde yaşamak için
Allah’ın kanunlarına ( K.Kerim’e) itaat
etmektir.
İslam Nasıl Bir Dindir?
İslam; kan ve göz yaşının akmadığı, hak
sahibinin hakkını aldığı, güçlünün zayıfı
ezmediği, huzur ve barış dolu bir hayatı
insanlara sunmak ve insanları her iki
dünyada da mutlu kılmak için Allah
tarafından gönderilmiş bir dindir.
‘‘Ey iman edenler!
Hepiniz topluca barış ve güvenliğe
(Silm'e, İslam'a) girin ve şeytanın
adımlarını izlemeyin. Çünkü o, size
apaçık bir düşmandır.’’
(Bakara Sûresi/208)
İslam-barış İlişkisi
Barış anlamına gelen ‘selam’ sözcüğünün
Allah'ın isimlerinden biri olması, İslam
dininin barışa verdiği önemi göstermesi
bakımından çok önemlidir.
Yüce Allah'ın bazı peygamberlerin isimlerini
belirterek onlara ‘selam’ kelimesi ile hitap
etmiş olması, peygamberlerin görevlerinin
de insanları Allah'a imana çağırmakla
barışa hizmet ettiklerine işaret etmektedir.
Yüce Allah, Kur'an'da Cennete ‘Barış
Yurdu’ adını vermiştir.
‘‘Allah, kullarını barış yurduna çağırır
ve dilediğini de doğru yola iletir.’’
(Yunus Sûresi/25)
Yüce Allah'ın barış yurdu adını
verdiği Cennete elbette barışa
inananlar ve yeryüzünü de cennet
gibi ‘Barış Yurdu’ haline getirenler
girecektir…
Barışı beş ana başlıkta toplayabiliriz:
1) İnsanın kendi Yaratan’ı ile yani Allah ile
barışa girmesi,
2) Müslüman’ın diğer Müslümanlarla barış
içerisinde olması,
3) Bütün insanlarla barış içerisinde olması,
4) Doğa ile barışık olması; Ekolojik barış,
5) Ekonomik ve sosyal barış.
1. İnsanın Allah ile
Barış’a Girmesi
İnsanın Allah (c.c) ile barışa girmesi,
Allah'a ve Allah'ın Hz. Muhammed
(S.A.V) ile gönderdiklerine iman
etmesi ile olur. Bütün varlıkların
yaratılışındaki gaye ‘Allah'a
ibadet’ tir.
‘‘Ben insanları ve cinleri
ancak bana ibadet etsinler
diye yarattım.’’
(Zâriyat Sûresi/56)
2. Müslüman’ın Diğer
Müslümanlarla Barış
İçerisinde Olması
‘‘Müslüman, diğer Müslümanların
onun elinden ve dilinden sâlim
olduğu (güven ve barış içinde
olduğu) kimsedir.’’
(HADİS-i ŞERİF)
‘‘Eğer müminlerden iki grup
birbirleriyle vuruşurlarsa aralarını
düzeltin. Şayet biri ötekine saldırırsa,
Allah'ın buyruğuna dönünceye kadar
saldıran tarafla savaşın. Eğer dönerse
aralarını adaletle düzeltin ve (her işte)
adaletli davranın. Şüphesiz ki Allah,
adil davrananları sever.’’
(Hucurat Sûresi/9)
‘‘Müminler ancak kardeştirler.
Öyleyse kardeşlerinizin arasını
düzeltin ve Allah'tan korkun ki
rahmete eresiniz.’’
(Hucurat Sûresi/10)
3. Bütün İnsanlarla
Barış İçerisinde Olması
‘‘Allah, sizinle din konusunda savaşmayan,
sizi yurtlarınızdan sürüp-çıkarmayanlara
iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli
davranmanızdan sizi sakındırmaz. Çünkü
Allah, adalet yapanları sever. Allah, ancak
din konusunda sizinle savaşanları, sizi
yurtlarınızdan sürüp-çıkaranları ve sürülüpçıkarılmanız için arka çıkanları dost
edinmenizden sakındırır.’’
(Mümtehine Sûresi/8-9)
Bir Müslüman’ın, Müslüman
olmayan insanlara karşı bakış
açısı şöyle olmalıdır:
Her insana karşı iyilikle
davranmalıdır.
Sadece İslam'a düşmanlık
besleyenleri dost edinmemelidir.
Savaşmak zorunda kalmışlarsa (son
çare olarak) bile, bu savaşı en adaletli
şekilde ve insanî sınırları gözeterek
(Hz. Peygamber’in savaşma hukukuna
riayet ederek) yürütmelidirler.
4. Doğa İle Barışık
Olmak
‘‘İnsanların kendi elleri ile
yaptıkları işler yüzünden
karada ve denizde düzen
bozuldu.’’
(Rum Sûresi /41)
Ayette geçtiği üzere, kainatta bir
düzen vardır ve bu düzenin
korunması gerekir. Bütün varlıklar bu
ilahi denge ve ahenge muhtaçtırlar.
Bunun temini içinde birbirleriyle
uyumlu yaşamak,işbirliği yapmak
zorundadırlar. Buna ‘ekolojik barış’
denilebilir.
5. Ekonomik ve
Sosyal Barış
Bugün dünya barışını engelleyen en önemli
faktörlerden birisi de, dünyadaki gelir
dağılımındaki adaletsizliktir. Dünyada açlık çeken
insanların yarısının, dünyanın en zengin
ülkelerinde yaşıyor olması da dünyanın zulüm
düzeniyle yönetildiğini göstermektedir.
İslam ise bir beldede bir insan açlıktan hayatını
kaybederse, o beldedeki bütün insanları ölen o
insanın katili olarak kabul eder ve onları sorumlu
tutar. İslam, bu gelir dengesini kurduğu ‘‘zekat’’
müessesiyle sağlar.
KUR’AN-I
KERİM’DE BARIŞ
Kur'an-ı Kerim'de, barışa, din ve vicdan
özgürlüğüne, fikir özgürlüğüne büyük
önem verilmiş ve bunları teminat altına
alacak temel ilkeler önerilmiştir. Bu
konudaki ayetler, iniş gerekçeleri dikkate
alınarak incelendiğinde, korunması
gereken temel ilkenin barış olduğu,
savaşın ise insan temel hak ve
hürriyetlerinin tehlikeye düştüğü zorunlu
ve kaçınılmaz durumlarda veya savunmak
amacıyla yapılması gerektiği görülecektir.
Kur’an’da barışla ilgili temel
prensipler şunlardır:
• Barış esastır, asıl amaçtır ve daima hayırlıdır.
• İnsanların canı, malı, dini, nesli ve aklı
dokunulmazdır ve bunlar korunmalıdır.
• Barış teklif edenlerle veya barış yaptıktan
sonra taahhütlerini yerine getirenlerle
savaşılmaz.
• Savaş, saldıranlara karşı savunmak için açılır
ve savaş hali dışında insanlar öldürülmez.
Kur’an’da barışla ilgili temel
prensipler şunlardır: (Devamı)
• Savaşı durduran ve tecavüzden
vazgeçenlerle savaşılmaz.
• Sulh dönemlerinde şiddetin her çeşidi
yasaktır. Hatta savaşta dahi, aşırılıklardan
kaçınılması istenmiştir.
• Savaş, zorunlu durumlarda kafirlere karşı
yapılır.
• Sulh zamanlarında, düşmanlarla en güzel
yollarla mücadele edilmesi gerekir.
KUR’AN-I
KERİM’DEKİ BARIŞ
AYETLERİ
‘‘Ey iman edenler!
Hepiniz topluca barış ve güvenliğe
(Silm'e, İslam'a) girin ve şeytanın
adımlarını izlemeyin. Çünkü o, size
apaçık bir düşmandır.’’
(Bakara Sûresi/208)
‘‘… Ancak sizinle aralarında antlaşma olan
bir topluma sığınmış bulunanlar, yahut ne
sizinle ne de kendi kavimleriyle savaşmayı
içlerine sığdıramayıp(tarafsız olarak) size
gelenler başka. Eğer Allah dileseydi, onları
size musallat kılardı da sizinle savaşırlardı.
Eğer onlar sizden uzak durur, sizinle
savaşmayıp size barış teklif ederlerse; Allah,
onlara saldırmak için size bir yol (yetki)
vermemiştir.’’
(Nisa Sûresi/90)
‘‘Diğer bir takım kimselerinde hem sizden
emin olmak, hem de kavimlerinden emin
olmak istediklerini göreceksin. Bunlar küfre
her döndürüldüklerinde ona atılır. Eğer
bunlar sizden uzak durmazlar, sizinle barış
içinde yaşamak istemezler, ellerini savaştan
çekmezlerse, onları yakalayın ve onları
nerede bulursanız öldürün. İşte bunlara
karşı size apaçık bir yetki verdik.’’
(Nisa Sûresi/91)
‘‘Onlar için Rableri katında barış
yurdu vardır. Allah, yapmakta
oldukları şeylerden dolayı onların
dostudur.’’
(En’am Sûresi/127)
‘‘Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sende
ona yanaş ve Allah’a tevekkül et.
Çünkü o hakkıyla işitendir, hakkıyla
bilendir.’’
(Enfal Sûresi/61)
‘‘Allah esenlik yurduna
(barış yurduna) çağırır ve
dilediğini doğru yola iletir.’’
(Yunus Sûresi/25)
‘‘Oraya esinlik ve barışla
(selamla) girin. İşte bu,
ebedilik günüdür.’’
(Kaf Sûresi/34)
‘‘Müminler ancak kardeştirler.
Öyleyse kardeşlerinizin arasını
düzeltin ve Allah'tan korkun ki
rahmete eresiniz.’’
(Hucurat Sûresi/10)
TEŞEKKÜR
EDERİM…
Download