Göz hastalıkları ile ilgili özel hastanelerde bakılabilecek hasta sayısı sınırlaması çeşitli problemlere yol açmaktadır. Ben yaklaşık 2 yıldır özel hastanede çalışmaktayım daha önce devlet hastanesinde çalışıyordum ve yaklaşık ayda 2000 hasta görüyordum. Birçok gün 150 hasta gördüğüm olurdu bu sayının daha fazla olduğu günlerde oldu. Bu rakam gerçekten çok fazla ve bu sayı detaylı ve tam bir muayeneyi zorlaştırıyor. Bu sayının sınırlanması gerekliydi ve sınırlandırıldıda 60 hastaya indirildi fakat bu sınır devlet hastaneleri içinde geçerli olmalı. Devlet hastanesinde muayene olanlarında daha detaylı ve iyi koşullarda muayene olması gerek. Ancak hala sayısal bir sınır yok. Bununla birlikte özel hastanelerde bütün diğer bölümler 60 hasta bakabiliyorken göz için bu sayı 40 ile sınırlandırıldı. Bunun neden olduğunu anlayamıyorum. Bugün 150 km uzaktan bir hasta geldi tek hekimim ve 40 tan fazla randevu alan vardı muayene olmak istedi ancak muayene edemedik. Bu hastalara ve bize zarar veren bir uygulama? Neden? Neden böyle yaptınız? 40 hasta randevu aldığı için özelliklede kırsaldan direkt gelen hastaya bakamıyoruz öte yandan randevuların bir kısmı günün ilerleyen saatlerinde ve bu hastaların bir kısmıda gelmekten vazgeçmiş oluyor ama biz kaçtanesi gelecek kaçtanesi gelmiycek bilemiyoruz sonuçta o 40 hastayada bakamamış öte yandan direkt gelen hastayıda göndermiş oluyoruz. Sonuçta hasta tedavi olamıyor bense tam verimli çalışamıyorum. Sonra söylermisiniz ortapedi, kadındoğum, dahiliye ,pediatri vb bölümler 60 hasat bakabilirken Göz bölümü neden bunu yapamasın. Dahası devlet hastanesinde günde 150 hasta bakan bendim aynı ele aynı göze sahibim ben yine benim şimdi devlet hastanesine dönsem yine bu kadar hasta bakabilicem ama özelde kalırsam bakamam öylemi bu hakkaniyetli bir şey midir? Bu eşitlik ilkesine, hakka uygun mu dur? Bu uygulamaya karar verirken kimlerin ne hesabı vardı ne tür etkenler bu kararı almaya itti bilmiyorum ama ben inandığım ve bildiğim şekildi dürüst ve ahlaklı olarak kendi başıma görevimi yapıyorum ve bu uygulamadan zarar görüyorum. Bunların tekrar gözden geçirilmesini ve doğurduğu zorlukların giderilmesini istiyorum. İkinci husus ise katarak ameliyatı sonrası 6 ay içinde herhangi bir yerde yapılacak Yag lazer kapsülotominin parasının lazeri yapana ödenirken bu paranın katarakt ameliyatından mahsup edilmesi. Bu dürüst ve ahlaklı hekimlere zarar verirken özensiz ahlaksız hatta af buyurun şerefsiz bazı doktorların ekmeğine yağ sürecektir. Çünkü ben ömrümde endike olmayan hiçbir işi yapmadım görme azlığına yol açmayan hiçbir durumda lazer yapmadım ve de yapmam bunu faturalanan evraklarımı takip ederseniz yaptığım işlem sayısından da görürsünüz ancak herkes için bunu söylemek mümkün değil ne yazık ki biliyorum. Şimdi benim yaptığım katarak ameliyatında hasta çocuksa, diabetikse , üveiti varsa, bazen polar kataraktsa ve hızlı PCO gelişmişse hastanın görmesi azaldı diye bir hekim lazer yapsa ve tedavi etse bende diğer hekimde tıbbı olarak doğru gerekli işi yapmamıza rağmen neden ne den ödenen para mahsup ediliyor bu hak mıdır? Veya ben bir katarakt ameliyatı yapsam sonra kendince uyanık ahlaksız bir hekim performans yapmak için ya da ciro için gidip lazer yapsa sizde gidip onun parasını ödeseniz ve benim doğru yaptığım işin ödemesi geri alınsa bu hak mıdır revamıdır? Evet böyle vicdansız Allahtan korkmazlar vardır ama bunun çözümü onu desteklemek ve güzel iş yapanı cezalandırmak değildir. Bunu ayıklamak hangi yöntemle olur bilmiyorum ama siz yetkililere düşer öğle değimli. Üçüncü husus katarakt ameliyatının ücretlendirilmesi. Sağlık bakanlığının katarakt ameliyatı ile ilgili oluşturmuş olduğu ve gerçekleştirilmesini istediği bir standart var ve buna göre genel olarak bir katarakt ameliyatında şu sarf malzemeleri kullanılır(Eldiven,Jetmonal,Mvr,Drape,Kapama bandi,Visco dusuk,Visco yogun,2.8 knife,Lens,Kaset). Bu ürünlerin ortalamasını hesaplayınız (Örneğin Tokat Devlet Hastanesiiçin veya başka yer) içinde postop medikal tedavi olmamasına rağmen 500tl eğer bu malzemelerin kalitesini artırırsanız bu rakamda artar. Diyceksiniz ki fako fiyatını artırdık peki bumudur 50 yaşında tek gözü olan daha uzun yıllar yaşaması beklenen bir hastanın ameliyatını yapmak ki bu ameliyat sanıldığı gibi basit ve risksiz bir operasyon değildir. Katarakt ameliyatına bağlı dünyada ne kadar körlük oluştuğunu biliyor musunuz? Görme umuduyla ameliyat olan her hastada körlük komplikasyonu gelişme riski vardır buyurun onam formlarını bir okuyun. Bunca önemli bunca riskli ve bir insanın tüm hayatının bağlı olduğu bir cerrahi işlem asla basit değildir. Bir örnek vermek istiyorum fizik tedavi seansı için yaklaşık 600tl ödenir ve bu emeğin karşılığıdır peki risk nedir, Karpal tünel sendromu yaklaşık 500tl risk nedir elin uyuşması mı ? bu örnekler çoğaltılabilir, bunlar tek gözlü birinin ömürboyu kör kalmasıyla eşmi bu iki örnekte de sarf ne kadar minimum, katarakt ameliyatında sarfı çıkardığımızda kalan para bu örneklerin ancak 1/5 veya 1/6 sı. Sizce bu ameliyatı yapmanın karşılığı 100tl midir? Burada verdiğim örneklerde yüksek ödeme olduğunu iddia etmiyorum ancak şu açık ki puanlama ve ödemeler yapılan tedavi işleminin zorluk derecesi, riski, önemi,doğuracağı sonuçlar ile uyumlu değil. Mesela sistoskopi ile kolonoskopi bunlar birmidir? Puanlama ve ödemelerde neyin esas alındığını bilmiyorum ama muhakkak tedavinin zorluk derecesi, riski, önemi, doğuracağı sonuçlar göz önünde bulundurulmalı ayrıca yapılan işlemlerdeki sarf malzemeleri mutlaka dikkate alınmalıdır diye düşünüyorum. Bu yazdıklarımı kim okuyacak, bunları kim değerlendirecek bilmiyorum ancak okuyanlardan dileğim odur ki bütün bu konuların aslını gerçeğini anlamak niyetiyle okusunlar. Bu dilek ve umutla, bu yazıyı hakkı dile getirdiğim düşüncesiyle sayın sağlık bakanımıza, sağlıkta buluşma noktasına ve BİMER e gönderiyorum. Herkese iyi çalışmalar diliyorum.