ANLATIM BOZUKLUKLARI A. ANLAMSAL YÖNDEN B. YAPISAL YÖNDEN 1. Gereksiz Sözcük Kullanımı ( DİLBİSİ YÖNÜNDEN ) 2. Yanlış Yerde Kullanılan Sözcükler 1. Özne -Yüklem Uyumsuzluğu 3. Yanlış Anlamlı Sözcükler 2. Öğe Eksiklikleri (Özne, nesne,tümleç,yüklem) 4. Anlamca Çelişkili Sözcükler 3. Tamlama Yanlışlıkları 5. Deyim ve Atasözlerinin Yanlış Anlamda 4. Eklerin Yanlış Kullanımı Kullanılması 5. Ekfiil , Yardımcı fiil, Fiilimsi, Fiil Eksiklikleri 6. Mantık Yanlışlıkları 6. Noktalama Eksikliği A. ANLAMSAL YÖNDEN ANLATIM BOZUKLUKLARI 1. Gereksiz Sözcük Kullanımı Cümlede anlamdaş ( eş anlamlı ) sözcüklerin kullanılması anlatımı bozar. Bir sözcüğün anlamını karşılayan bir ek cümle içinde kullanılmışsa o cümlede anlatım bozukluğu vardır. Bir sözcüğün taşıdığı anlamın aynı cümlede başka bir sözcükte bulunması gereksiz sözcükten kaynaklanan bir anlatım kusurudur. UYARI: Bir sözcüğü cümleden çıkardığımızda anlam bozulmuyor ise o sözcük gereksizdir ve cümlenin anlatımı bozuktur. ÖRNEK: Bu gece hava sıfırın altında eksi beş derece olacak. (-5 derece zaten sıfırın altındadır. Bu yüzden sıfırın altında sözcük grubu gereksiz kullanıldığından anlatım bozukluğu oluşmuştur.) Bu zor ve çetin kış koşullarında yola çıkmayınız. (“ Zor ” ve “ çetin” aynı anlamlı.) 2. Yanlış Yerde Kullanılan Sözcükler Sözcükleri,cümlede yanlış yerde kullanmak, cümlenin anlamında önemli değişikliklere neden olur. Sıfat olan bir sözcük zarf ; zarf olan bir sözcük de sıfat olarak kullanılırsa anlatım bozukluğu ortaya çıkar. ÖRNEK: İzinsiz inşaata girilmez. (İnşaata izinsiz girilmez ) Ağrısız kulak delinir. (Kulak ağrısız delinir.) 3. Yanlış Anlamlı Sözcükler: Anlamları birbirine yakın, ancak farklı sözcüklerin cümlede birbirlerinin yerine kullanılması da önemli bir anlatım kusurudur. Sözcüklerin anlamlarını iyi bilmemek, anlatımı bozar. Bu nedenle birbirlerinin yerine kullanılan sözcükler arasındaki anlatım farkına dikkat etmemek yanlış kullanımlara ve anlatım bozukluğuna yol açar. ÖRNEK: Marmara’ya inanılmaz çoğunlukta balık akını oldu. (Çoğunluk: Sayı üstünlüğü anlamına gelir. Çokluk: Sayı veya ölçü yönünden çok olma durumudur. Çoğunluk sözcüğünün yerine çokluk sözcüğü kullanılmalıdır.) Küçük kızın saçları hayli büyümüş. (Saç büyümez uzar. Büyümüş kelimesi yerine uzamış kelimesi kullanılmalıdır.) NOT: İstenilen olumlu bir durumun ortaya çıkışında “ yol açtı, neden oldu, sebep oldu” gibi sözler kullanılmaz; çünkü bu ifadeler “ olumsuz anlamlar” taşır. Çarpışan otobüs kırk kişinin ölmesini sağladı. (Çarpışan otobüs kırk kişinin ölmesine sebep oldu.) 4. Anlamca Çelişkili Sözcüklerin Bir arada Kullanılması: Doğru ve güzel bir cümle kendi içinde tutarlı olmalıdır. Anlam yönüyle çelişen, anlamları birbirini tutmayan sözlerin aynı cümlede kullanılmaması gerekir. Bu tür sözlerin bir arada kullanılması anlatım bozukluğudur. Genellikle kesinlik belirteçlerinin olasılık bildiren sözcüklerle kullanılmasından kaynaklanan bir anlatım kusurudur. ÖRNEK: Olayın üstünden yaklaşık tam yirmi gün geçti. (Yaklaşık sözcüğü olasılık bildirir, tam sözcüğü ise kesinlik bildirir. Olasılık ve kesinlik bildiren sözcükler bir arda kullanıldığı için anlatım bozukluğu meydana gelir.) 5. Deyim ve Atasözlerinin Yanlış Anlamda Kullanılması: Deyimler, belli bir biçimde kalıplaşmış sözlerden oluşur. Deyimleri oluşturan sözcüklerin yerleri değiştirilemez. Sözcüklerin yerine başka sözcükler de kullanılamaz. Deyimler ve atasözleri cümlede anlamına uygun kullanılmadıkları zaman anlatım kusuru taşırlar. Deyimlerin anlamlarının uygun yerde kullanılmaması da biçimsel kuruluşundaki yanlışlık anlatım bozukluğuna yol açar. ÖRNEK: Bu sınavı kazanabilmek için bütün zorlukları gözden çıkardım. (“göze aldım” olacak.) Müdürün yüzünden dökülen bin parçaydı. (“yüzünden düşen bin parçaydı.” olacak.) 1 6. Mantık Yanlışlıkları: Kimi cümlelerde mantık hatalarının bulunması ve ifade, bozuklukları cümlenin anlatımını bozar. Kullanılan ifadelerde bir tutarlılık olmalıdır. İfadelerimiz mantıklı olmalıdır. Mantık dışı kullanımlar kusurlu kullanımlardır. Bu nedenle kurduğumuz cümleler, akla yatkın olmalıdır. ÖRNEK: Bırakın bayramda telefon etmeyi, yanıma gelip elimi bile öpmedi. (Bırakın bayramda yanıma gelip elimi öpmeyi, telefon bile etmedi.) Sınıfımızda bırakın televizyon bilgisayar bile yok. (Sınıfımızda bırakın bilgisayar televizyon bile yok.) B. YAPISAL YÖNDEN ( DİLBİSİ YÖNÜNDEN ) ANLATIM BOZUKLUKLARI 1. Özne -Yüklem Uyumsuzluğu: Bir cümlenin öznesi ile yüklemi arasında iki bakımdan uygunluk aranır : a) Kişi Bakımından Uygunluk: b) Nicelik Bakımından Uygunluk: *Cümlede özne tek ise yüklem ilgili kişinin ekini alır *Özne ile yüklem arasında uygunluk aranırken öznenin (Ben geldim.) insan mı yoksa insan dışı bir varlık mı olduğuna bakılır. *Özne 1. tekil ve 2. tekil kişilerden oluşuyorsa yüklem 1. *Nicelik bakımından uyum hususunda öznenin tekillikçoğul olur. çoğulluk konumuna dikkat edilmelidir. (Ben ve sen beraber gideriz.) *Bu nedenle nicelik ( tekillik – çoğulluk ) bakımından özne – *Özne 1. tekil ve 3. tekil kişilerden oluşuyorsa yüklem 1. yüklem uygunluğunu incelerken öznenin ne türden bir varlık çoğul olur. olduğuna bakılmalıdır. (Buna ben de babam da çok sevindik.) ÖZNE İNSAN İSE *Özne 1.,2.,3. tekil kişi ise yüklem 1. çoğul olur. Özne tekilse yüklem tekil olur. (Ben, sen ve Ayşe bugün sinemaya gidiyoruz.) Özne çoğulsa yüklem tekil veya çoğul olabilir. *Özne 2. ve 3. tekil kişilerden oluşuyorsa yüklem 2. çoğul Ayşe Hanım yemek yapıyor. olur. ÖZNE , ORGAN ADI YA DA İNSAN DIŞI BİR VARLIK ( Sen ve Volkan burada kalacaksınız.) VEYA KAVRAM İSE : *Özne 2. tekil ve 3. tekil kişiden oluşuyorsa yüklem 2. Özne tekilse yüklem tekil olur . çoğul, unun dışındaki durumlarda yüklem 1. çoğul olur. Özne çoğulsa yüklem tekil olur. Köpek havlıyor. Köpekler havlıyor. ***İnsan dışındaki varlıklarda özne , her zaman tekil yüklem alır. 2. Öğe Eksikliklerinin Neden Olduğu Anlatım Bozuklukları: a) Özne Eksikliği: Özne cümlenin temel öğelerinden biridir. Yüklemi Edilgen – Geçişsiz fiillerle kurulanlar dışında bütün cümlelerde mutlaka öznenin her çeşidi ( gerçek, sözde özne; açık özne, gizli özne ) bulunur. Bu anlatım bozukluğu birleşik, sıralı ve bağlı cümlelerde görülür. Ortak kullanılan özne, cümlelerden birinin yüklemiyle uyum sağlamazsa, özne – yüklem uyumsuzluğu, aynı zamanda da özne eksikliği ortaya çıkar. ÖRNEK: Bankadaki görevliler etkisiz hale getirildi ve soyuldu. (Soyulan nedir? Banka ) (Bankadaki görevliler etkisiz hale getirildi ve banka soyuldu.) Çocuğun karnı acıkmıştı ve uykusuzdu. (Uykusuz olan kim? Çocuk ) (Çocuğun karnı acıkmıştı ve çocuk uykusuzdu.) b) Nesne Eksikliği: Yüklemi geçişli eylem olan cümlelerde nesne bulunur. Bu tür cümlelerde eğer nesne bulunmazsa cümledeki başka bir öğe, nesne gibi görünerek anlatım bozukluğuna yol açar. Sıralı ve bağlı cümlelerde ikinci cümlede gerektiği halde nesne kullanılmamışsa bu tür cümlelerde anlatım bozukluğu vardır. ÖRNEK: Yaşlı adam kızına sarıldı, doyasıya öptü. (Kimi öptü?) (Yaşlı adam kızına sarıldı, onu/kızını doyasıya öptü.) Büyüklere saygı göstermeli , incitmemeliyiz. (Kimi incitmemeliyiz? Büyüklere saygı göstermeli, onları incitmemeliyiz. 2 c) Dolaylı Tümleç Eksikliği: Her cümlede dolaylı tümleç bulunması gerekmez; ancak bazı cümlelerde dolaylı tümlecin kullanılmaması anlatım bozukluğuna yol açar. Özellikle sıralı ve bağlı cümlelerde görülen bu kusur, daha çok başka sözcüklerin dolaylı tümleçmiş gibi algılanmasından kaynaklanmaktadır. Kasabaya giderken de dönerken de aynı yolu izlerdi. (Nereden dönerken aynı yolu izledi?) (Kasabaya giderken de kasabadan dönerken de aynı yolu izlerdi.) d) Zarf Tümleci Eksikliği: Cümlede her zaman zarf tümleci bulunması gerekmez. Ancak bazı cümlelerde zarf tümlecinin bulunmaması anlatım bozukluğuna yol açabilir. Muzaffer Bey’i çok severim; her konuda iyi anlaşırız. (Muzaffer Bey’i çok severim; onunla her konuda iyi anlaşırız.) e) Yüklem Eksikliği: Yüklem eksikliğinden kaynaklanan anlatım bozukluğu daha çok sıralı cümlelerde göze çarpar. Sıralı cümlelerde aynı özneye ya da aynı tümleçlere bağlı yüklemler ortak olabilir ; durumda anlatım bozukluğu meydana gelmez. Ama farklı özne ya da tümleçleri ortak bir yükleme bağlamak anlatım bozukluğuna yol açabilir. ÖRNEK: Sabaha kadar dans ve müzik dinlediler. (Bu iki eylem “ dinlediler” yüklemine bağlandığı için anlatım bozukluğu meydana gelmiştir. Çünkü müzik dinlenir; ama dans dinlenmez. Bu nedenle dans için ikinci bir yüklem gereklidir.) Sabaha kadar dans ettiler ve müzik dinlediler. 3) Tamlama Yanlışları: Sıfat ve ad tamlamalarının ortak tamlanana bağlanması, cümlede anlatım bozukluğu oluşturur. Bu yanlışlık, ortak kullanılan tamlamanın ek almasından anlaşılır. Yalın halde kullanılan isimlerden sonra ; “ ve” bağlacı sonra da belirtisiz isim tamlaması kullanılırsa tamlanan “ ve” bağlacından önceki isme de ait gibi görünüp karışıklığa yol açabilmektedir. ÖRNEK: Müdür ve bina sorumlusu odaları kontrol ettiler. (Bina sorumlusu ve müdür odaları kontrol ettiler. 4) Eklerin Yanlış Kullanımı: Cümlede eklerin eksik veya yanlış kullanılması anlamı bozduğu için anlatım bozukluğu oluşur. Başka bir ifadeyle cümlelerde ; Ekler yanlış kullanılmışsa, Ekler eksik kullanılmışsa, Ekler fazla kullanılmışsa o cümlelerde anlatım kusuru görülür. ÖRNEK: Eser, başarıya götüren yollar bir bir anlatılır. (Eserde, başarıya götüren yollar bir bir anlatılır. 5) Ekfiil , Yardımcı fiil, Fiilimsi, Fiil Eksiklikleri: ÖRNEK: Annem yemek pişiriyor ; biz de ona yardım ediyorduk. (Annem yemek pişiriyordu; biz de ona yardım ediyorduk. ) (Ekfiil eksikliği) İhtiyaç sahiplerine yardım ve onların dertleriyle ilgilenirdi. (İhtiyaç sahiplerine yardım eder ve onların dertleriyle ilgilenirdi.) (Yardımcı fiil eksikliği) 6) Noktalama Eksikliği: Noktalama işaretlerinin eksikliği ya da yanlış yerde kullanılmasından kaynaklanan anlatım bozuklukları olabilir. İhtiyar polis müdürüne yardım etti. (Polis müdürü ihtiyardır.) İhtiyar, polis müdürüne yardım etti. (Polis müdürüne yardım eden ihtiyar adamdır.) 3