İLAÇLA TEDAVİ İNSÜLİN ENJEKSİYONU KILAVUZU Mümkün olduğunca normal bir yaşam www.lilly-pharma.de www.lilly-diabetes.de Almanya’da yaklaşık 1,9 milyon diyabet hastası, insülin tedavisi görmektedir. Onlar için insülin enjeksiyonu günlük bir olaydır. Bu tedaviye başlayan çoğu insan için ise enjeksiyon, başta üstesinden gelinmesi gereken bir zorluk teşkil etse de biraz alıştırma ile insülin enjeksiyonu neredeyse ağrısız bir işleme dönüşmektedir. İnsülin ve enjeksiyonun yanlış veya hatalı kullanımı kan şekeri dalgalanmasının en sık nedenlerindendir. Size insülin tedavisini kolaylaştıracak bazı tavsiyeler vereceğiz. Bu tavsiyeler elbette doktorunuzun veya diyabet danışmanınızın vereceği bilgilerin yerine geçemez, ancak tamamlayıcı veya destekleyici olarak düşünülebilir. ÇEŞİTLİ İNSÜLIN TÜRLERİ İnsülinler geldikleri yerlere ve etki etme sürelerine göre sınıflara ayrılırlar: 1. KISA SÜREDE ETKİ EDEN İNSÜLİNLER Yemek öğünlerinde insülin ihtiyacını karşılarlar, bu nedenle yemekten belirli bir süre önce enjekte edilmeleri gerekir. • İnsan insülinleri (normal insülin veya kısa sürede etki eden insülin): Pankreas tarafından üretilen insülin ile aynı yapıdadırlar ve genetik olarak bakteriler veya maya yardımı ile üretilirler. Burada genelde enjeksiyon ile yemek yeme arasına biraz süre koyulması tavsiye edilir, zira insülin 15-30 dakika sonrasında etki göstermeye başlamaktadır. Etkisi 6 saate kadar sürebilir. Duruma göre, şeker düşüklüğünü önlemek için ara öğünlerin yenmesi gerekebilir. • Analog insülinler (insülin analogu): İnsan insülinine nazaran genetik olarak az bir oranda değiştirilmişlerdir. 10-15 dakika içinde ve toplamda bariz daha kısa süreliğine, en fazla 4 saat boyunca etki ederler. Genelde enjeksiyon ile yemek yeme arasına süre koyulması gerekmez, çoğunlukla ara öğünlere ihtiyaç duyulmaz ve kan şekeri daha iyi yönetilebilir. 2. UZUN SÜRE ETKİ EDEN İNSÜLİNLER Bazal insülinler veya aracı insülinler olarak da adlandırılırlar ve vücudun öğünlerden bağımsız olan temel ihtiyacını karşılarlar: • Geciktirmeli insülinler: Bunlar, geciktirme maddesi katılmış insan insülinleridir. Bu madde, günümüzde kullanılan NPH insülinlerinde (Nötr Protamin Hagedorn) çözeltinin bulanık görünmesine neden olan protamin proteinidir. Etkisi, doza bağlı olarak 12 saate kadar sürer. Protamin karıştırılmış geciktirmeli insülinlerin, insülin enjeksiyonundan önce yeterli ölçüde karıştırılması gerekir. Bu insülinlerin genelde günde bir ya da iki kez enjekte edilmesi gereklidir. • Analog insülinler: Bu insülin formları 24 saate kadar etki gösterecek şekilde genetik olarak değiştirilmiştir ve bu sayede sadece günde bir ya da iki kez enjekte edilmelidir. 3. KARIŞIK İNSÜLİNLER Bunlar kısa ve uzun sürede etki eden insülini içerirler. Bunlar önceden hazırlanmış farklı karışım oranlarında, örneğin %30 kısa sürede etki eden insülin ve %70 uzun sürede etki eden insülin olarak temin edilebilirler. Etkili insülin miktarı, uluslararası birimler (IE) veya “üniteler” (U) olarak verilir. Almanya’da farklı konsantrasyonlarda insülin çözeltileri bulunmaktadır. Bir U100 insülin, bir mililitrede 100 IE çözelti içerir. Bir U200 insülin, bir mililitrelik çözeltide buna göre 200 IE insülin içerir. Kalemlerde genelde U100 insülin kullanılır. Enjeksiyon sırasında mutlaka U100 ya da U200 insülin için uygun şırınganın kullanılmasına dikkat edilmelidir, aksi takdirde ciddi dozaj hataları meydana gelir. DOĞRU DOZAJ İnsülin ihtiyacı hem insandan insana hem de bir insanın genel durumuna göre değişiklik gösterebilir. İnsülin tedavisine başlıyorsanız, doğru dozaj bulunana kadar klinik ekibinizle birlikte bazı uyarlamaların yapılması gerekebilir. İhtiyaç duyulan insülin miktarını etkileyen unsurlar: • Vücut ağırlığı • Hareket ve sportif aktiviteler • Bünye (vücudunuzun kas ve yağ oranı) • Beslenme şekli • Ruhsal durum (örn. stres) • Kullanılan diğer ilaçlar • Enfeksiyon durumlarında dozajın çoğunlukla ve büyük ölçüde uyarlanması gerekir Önemli olan, klinik ekibiniz tarafından verilen insülin tedavisine ilişkin yönergeleri düzenli bir şekilde diyabet günlüğünüze not etmeniz ve gerçekte yaptığınız insülin enjeksiyonları ve kan şekeri değerlerinizi özenle not almanızdır. Uygun günlükleri, örneğin şu adresten sipariş edebilir ya da indirebilirsiniz: www.lilly-diabetes.de İnsülin ihtiyacınızın hastalık, vücut aktivitesinin artması veya bir iş değişikliği gibi farklı yaşam koşullarınıza göre değişim göstermesi normaldir. Kan şekeri değerinizde ciddi oranda sapmalar olduğunu fark ettiğinizde, insülin dozajını klinik ekibiniz ile konuşup gerekli talimatları aldıktan sonra değiştirmelisiniz. Klinik ekibiniz, öğünlerinizi veya insülin dozajınızı değiştirerek kan şekeri değerinizi olması gereken değerler içerisinde nasıl tutabileceğinizi izah edecektir. İnsülin enjeksiyonunuzu yapmaya unuttuğunuz durumlar için klinik ekibiniz sizin için ayrıca in bir plan oluşturacaktır. ENJEKSİYON İÇİN UYGUN YER SEÇİMİ İnsülin deri altı yağ dokusuna enjekte edilir ve oradan da yavaşça vücuda dağılır. Yağ dokusundaki kan dolaşımı, kas dokusuna göre daha az yoğundur. Buraya yapılan enjeksiyon daha az ağrıya sebep olur ve insülin, kas dokusuna yapılan bir enjeksiyona oranla daha yavaş bir sürede kana karışır. Yanlışlıkla kas dokusuna enjeksiyon yapmanız durumunda , insülin kan dolaşımına daha hızlı yayılacak ve insülin değeri de yağ dokusuna yapılan bir enjeksiyona kıyasla daha hızlı yükselecektir. Bu da kan şekeri değerinizi çok hızlı düşürebilir. Enjeksiyon için en uygun bölgeler karın, üst bacak ve kalçadır. Bu vücut kısımlarına rahat ulaşılabilir ve bu alanlardaki deri altı yağ dokusu yeterince kalın olduğundan yanlışlıkla kas dokusuna enjeksiyon yapma riski düşüktür. Üst kola yapılan enjeksiyon artık pek tavsiye edilmemektedir, çünkü burada yanlışlıkla kas dokusuna enjeksiyon yapma riski çok yüksektir. Ön Arka Enjeksiyon bölgesinin seçiminde deri altı yağ doku dağılımınızı dikkate almalısınız. Eğer çok zayıfsanız, üst bacaklarınız enjeksiyon yapılması için uygun yer değildir. Tereddütte kalmanız durumunda klinik ekibinize danışınız. İNSÜLİN EMİLİMİNDEKİ FARKLAR Her insülin türü vücut tarafından farklı şekilde emilir ve dolayısıyla farklı hızlarda etki eder. Bu durumu enjeksiyon bölgesi seçimi ile yönetebilirsiniz, çünkü insülin farklı vücut bölgelerinden farklı hızlarda kan dolaşımına ulaşır: • Karın: en hızlı etki noktası • Üst bacak: yavaşlatılmış etki noktası • Kalça: en yavaş etki noktası İnsülinin özellikle hızlı veya yavaş etki etmesini istiyorsanız bu bölgeleri bilinçli olarak tercih edebilirsiniz. Örneğin enjeksiyonun hemen ardından bir şeyler yemek istiyorsanız, enjeksiyon yeri olarak karın bölgesini seçebilirsiniz. Aşağıdaki tablo, değişik insülinlerin uygun enjeksiyon bölgeleri konusunda size bir genel bakış sağlar: İnsülin türü Enjeksiyon türü Etki Uzun süre etki eden insülinler Üst bacak / kalça Yavaş insülin emilimi, etki süresini uzatır Kısa sürede etki eden insülinler /Analog / Öğünler / Düzeltme insülini Karın duvarı Hızlı insülin emilimi Karışık insülinler Sabahları: Karın duvarı Kahvaltı için kısa sürede etki eden kısmın hızlı etki göstermesi Akşamları: Üst bacak Gece boyunca yeterli etki için yavaş emilim İnsülin etki hızını arttırabilen diğer faktörler: • Enjeksiyon sonrasında çok hareket ederseniz, mesela spor yaparsanız, insülin kana daha hızlı karışır. • Isı yolu ile: Sauna veya güneşlenme; sıcak bir banyo, sıcak bir duş ve hatta sıcak su torbası insülin emilim hızını ikiye katlayabilir. • Enjeksiyon bölgesine yapılacak masaj insülinin kana daha hızlı karışmasını sağlar. Şunları daima göz önünde bulundurun: Daha hızlı bir insülin etkisi sonucunda kan şekeri düzeyinin normalden daha aşağıya düşme ihtimali daha yüksektir! Daha yüksek insülin birimi sadece daha kuvvetli bir etki etmekle kalmaz, aynı zamanda daha az birimden daha uzun etki süresine de sahip olur. DOĞRU TEKNİK İnsülini enjekte etme şekliniz, insülinin etki etmesi konusunda belirleyicidir. İnsülin kalemi veya şırınga kullanmanız bir şeyi değiştirmez. • Bulanık insülinlerin enjeksiyondan önce karıştırılması gerekir, aksi takdirde insülin yerine çözücü enjekte etmiş olursunuz. Bunun için kalemi her enjeksiyon öncesinde yavaşça 10-20 kez sallayın veya elleriniz arasında döndürün. • Baş, işaret ve orta parmağınızla, kas dokusu yerine sadece yağ dokusunu ayıracak şekilde bir deri katmanı oluşturun. • İğneyi, iğne uzunluğu ve deri katmanının kalınlığına göre dik veya 45° derece açıyla tutun. İğneyi dokuya çok derin bir şekilde batırmamaya dikkat edin. • Enjeksiyondan önce kalemin çalışıp çalışmadığını, iğnesini dik bir şekilde yukarı tutup iğne ucunda bir damla 1-2 IE insülin belirene kadar test edin. • İnsülini yavaşça enjekte edin. Deri katmanını enjeksiyon sırasında elinizle sıkıca tutun. • İnsülinin enjeksiyon girişinden akmaması için,iğneyi yaklaşık 10 saniye daha deri içinde tutun. Şırıngaları doğru kullanmak için pratik yapmak gerekir. Klinik ekibiniz, insülin enjeksiyonunu nasıl doğru yapacağınızı gösterecektir. ENJEKSİYON BÖLGESİNİ DEĞİŞTİRME Enjeksiyon için tercih ettiğiniz vücut bölgesi dahilinde, örneğin karın bölgesinde, enjeksiyon yerini daima değiştirmelisiniz. Aynı yere sürekli enjeksiyon yapılması durumunda yağ dokusu birikir, sertleşmeler meydana gelir ve o bölgenin ağrıya karşı hassasiyeti azalır. Bu bölgelere lipohipertrofi yani lastiksi lezyonlar denir. Bu bölgelere yapılan enjeksiyon daha rahat olsa da doku değişiklikleri nedeni ile insülin emiliminin hızlı ve eşit oranda gerçekleşmesi engellenmiş olur. Sonuç olarak kan şekeri dalgalanmaları ve düzensiz, sıklıkla artan insülin ihtiyacı görülebilir. • Yerel yağ birikimleri veya göçükler görürseniz, cilt yeniden normal görünene kadar, birkaç aylığına bu enjeksiyon alanlarından kaçının. • Karında veya üst bacaklardaki iğne yerlerini yatay veya dikey yönde 2-3 cm mesafeler boyunca değiştirin. Karında yan kısımları da kullanın. • Yara izi bulunan bölgelere de enjeksiyon yapmayın; burada da insülinin emilimi değişiklik gösterebilir. İNSÜLİNİ MUHAFAZA ETME Etkisini kaybetmemesi için insülinin doğru biçimde muhafaza edilmesi ve korunması gerekir. • Henüz kullanılmış olan ampul, oda sıcaklığında 6 haftaya kadar saklanabilir. • Doğrudan güneş ışığına, soğuğa ve sıcağa maruz kalmamalıdır. İnsülini asla aşırı ısınmış bir otomobilin torpido gözünde veya güneş altında bırakmayın. • İnsülin stoku için en ideal yer, buzdolabınızın sebzeliği veya serin bodrum depolarıdır. • İnsülin kesinlikle buzlukta muhafaza edilmemelidir. Donmuş insülin artık kullanılamaz. • İnsülini asla çok şiddetli şekilde sallamayın, aksi takdirde pıhtı veya kristal oluşumu görülebilir. • Bulanık geciktirmeli insülini, dikkatlice ellerinizin arasında, kabarcık ya da köpük oluşturmadan, yuvarlayarak veya 10-20 kez sallayarak karıştırabilirsiniz. İĞNE VE ŞIRINGALARI GÜVENLİ BİR ŞEKİLDE İMHA ETME Kalem iğneleri her enjeksiyon sonrasında değiştirilmelidir. Tek kullanımda dahi iğne ucu körelir ve ciltte ağrı verici yaralanmalara neden olabilir. Kullanılmış iğneler veya tek kullanımlık şırıngalar tuvalete veya emniyeti alınmadan ev çöpüne atılamaz ayrıca ortada da bırakılmamalıdır. Kullanılmış malzemenin doğru imhası başka insanların yaralanma tehlikesini ortadan kaldırdığı gibi, şırıngaların iki kez kullanılmasını da önler. Klinik ekibiniz, iğnelerin imhası için en iyi yolu size anlatacaktır. Eczacınıza da danışabilirsiniz, muhtemelen onlar da kullanılmış iğneleri imha etmek üzere alabilecektir. ÖZET Klinik ekibiniz size insülin kullanımı konusunda eğitim verecektir. En iyi şekilde etki etmesi için gereken en doğru insülin enjeksiyonu hakkında size bilgi verilecektir. İnsülin şişeleri, ampulleri veya hazır kalemlerine ait kullanım kılavuzlarını da okuyup bunlara dikkat etmeniz de önemlidir. Sorularınız olduğunda doktorunuz, diyabet danışmanınız veya eczacınız ile iletişime geçmekten çekinmeyin. Diyabet ve insülin tedavisi hakkında birçok yararlı bilgiye şu adresten de ulaşabilirsiniz: www.lilly-diabetes.de İnsülin tedavisi; sağlıklı beslenme, spor ve doğru kan şekeri kontrolü ile birleştirildiğinde kan şekerinizi düşürmenize, diyabete bağlı hastalıkların önlenmesine ve hayatınızı mümkün olduğunca normal şekilde sürdürmenize yardımcı olacaktır. Copyright © 2013, Eli Lilly and Company. Tüm hakları saklıdır. DEDBT01942 KAYNAKLAR Schmeisl, Gerhard-W. Schulungsbuch für Diabetiker. Elsevier GmbH, München, 7. Baskı 2011: 49–60 Hien, P. & Böhm, B. Diabetes Handbuch. Eine Anleitung für Klinik und Praxis. Springer Medizin Verlag, Heidelberg, 6.Baskı 2010: 135 ve 167–169