BURUN ANATOMİSİ VE FİZYOLOJİSİ Prof. Dr. Salih Çanakçıoğlu BURUN ANATOMİSİ-BURUN SIRTI Kemik, kıkırdak, kas ve bağ dokusundan oluşur. a) b) Kemik yapıyı os nazale, maksillanın frontal prosesi ve frontal kemik oluşturur. Üst Lateral Kartilaj, Alar Kartilaj ve Aksesuar Kartilajlar da kıkırdak yapıyı oluşturur. Bu yapıların üzerinde periost, perikondrium, bağ dokusu ve cilt yer alır. NAZAL KAVİTE • • • Önde limen nasi (nazal valf)’ten arkada koanalara kadar uzanır. Kavite quadranguler kartilaj, ethmoid kemiğin lamina perpendikularisi ve vomer tarafından oluşturulan septum ile ikiye bölünmüştür. Tabanı maksilla ve palatin kemik, lateral duvarları maksilla, tavanı ethmoid kemiğin lamina kribrosası tarafından oluşturulur. • Konkalar lateral duvara yerleşmiş durumdadırlar; alt, orta ve üst konka olarak adlandırılırlar. • Nazal kavite konkalar ile 3 kata bölünür: alt orta ve üst meatuslar. Konkalar çıkarılmış görünümde. Alt meatus: alt konkanın altında kalan seviyedir. Buraya nazolakrimal kanal drene olur. Orta meatus: alt ve orta konkalar arasında kalan bölümdür. Buraya maksiller, frontal ve ön ethmoid sinüsler drene olurlar. Üst meatus: orta konkanın üstünde kalan alandır. Buraya arka ethmoidler ve sfenoid sinüsler drene olurlar. Ayrıca burada olfaktor mukoza da bulunur Burun Vaskuler Anatomisi Burnun anatomik yapıları karotid arterin eksternal ve internal dalları tarafından kanlanmaktadır • Eksternal karotid arter - İnternal maksiller arter * Desenden palatin arter * Sfenopalatin arter # Posterior septal dal # Posterior lateral dal - Fasial arter * Superior labial arter İnternal karotid arter -Oftalmik arter *Anterior etmoidal arter *Posterior etmoidal arter Superior septum ve superior lateral nazal duvar 11-Sfenopalatin Arter • Orta konkanın hemen arkasındaki sfenopalatin foramenden nazal kaviteye giriş yapar • Alt ve orta konkalara, lateral nazal duvara kan sağlar • Etmoidal arterler ile anastomoz yapar Etmoid Arter • Posterior etmoid arter ( 3 ) üst konkanın ve ona bakan septal bölgenin kanlanmasını sağlar • Anterior etmoidal arter medial ve lateral nazal duvarların 1/3 lük ön kısmına kan sağlar. Septal dalı Kiesselbach pleksusuna katılır Kiesselbach Pleksusu Sfenopalatin arter, anterior etmoidal arter, major palatin arter ve superior labial arterler septumun ön kısmındaki Little bölgesinde Kiesselbach pleksusunu oluşturur Anterior epistaksislerin çoğu anterior nazal septumdaki Little bölgesinde bulunan Kiesselbach pleksusundan kaynaklanır Nazal kavitenin venöz dolaşımı: • • • • Venler arterlere eşlik ederler. Venöz drenaj v. Fasialis, v.oftalmica ve pterigoid plexus ile sağlanır. Sfenopalatin ven sfenopalatin foramen aracılığıyla pterigoid pleksusa drene olur. Etmoid ven superior oftalmik vene drene olur Lenfatik drenaj burun dış kısmında submandibuler bölgeye olurken, nazal kavite lenfatikleri parafarengel bölgeeye, oradan da juguler zincire olur. Nazal kavitenin innervasyonu • • • • Duysal inervasyonu trigeminusun 1. ve 2. Dalları sağlar. Vejetatif uyarılar medulla spinalisin T1-T5 ‘inden kaynaklanır, ganglion cervikale ve ganglion pterygopalatinumdan geçerler. Parasempatikler ise n. İntermedius gangnlion geniculate n.fascialis n.petrozus major n.vidianus ve ganglion pterygopalatinumu izler. Ayrıca burun için önemli bir yeri olan n. olfaktorius vardır. MAKSİLLER SİNÜS Maksiller Sinüs: En büyük parananazal sinüstür. Doğumda mevcut olmakla birlikte asıl gelişimini 7 yaş sonrası kalıcı dişlerin çıkmasından sonra gösterir. Ostiumu medial duvarının üst kısmına yerleşmiştir, buradan orta meaya drene olur. • Frontal Sinüs • • • • • Frontal sinüsler: taraflar arası en çok varyasyon gösteren sinüstür (bazen tek taraflı veya çift taraflı aplazisi de görülebilir) Drenajı orta meatusa olur. Doğumda mevcut değildir. 12 yaşında pnömotizasyonu belirginleşir. 20 yaşında erişkin boyuta ulaşırlar. Frontal Reces ön Etmoid hücreler arasında yer alır. Orta Mea da Etmoid İnfundibuluma açılır. • Etmoid Hücreler Etmoid hücreler: doğumda hemen hemen tamamen gelişmiş durumdadırlar.6-10 arası sayıda ve değişik büyüklükteki küçük hücrelerden oluşmuş labirent yapıdır, hücreler birbirileriyle ve nazal kaviteyle bağlantılıdırlar. Ön ve arka etmoidler olarak ayrılırlar. Ön hücreler orta meaya drene olurken, arka gruptakiler üst meaya drene olurlar. Sfenoid Sinüs • Sfenoid sinüsler: en arkada yer alan paranazal sinüslerdir. 6 yaş sonrası orta ya çıkarlar, şekil ve hacim olarak oldukça değişkenlik gösterirler (0,5-3 ml), bazen apalazileri de görülebilir. Drenajı üst meaya olur. Paranazal sinüsler Nazal kavitenin çevre kemiklere uzantıları olarak kabul edilebilirler. Genelde taraflar arasında asimetri mevcuttur. Paranazal Sinüslerin Görevleri Rezonasyon Çift cidarlı olmaları nedeniyle beyin dokusunu dış ortamın soğuk ve sıcak etkisinden korur. Gene çift cidarlı olmaları nedeni ile travmalarda ön lamina kırıldığında arka lamina ve dolayısı ile beyin hasarına engel olur. Yüz kemiklerinin ağırlığını hafifletir. Burun fizyolojisi 1- SOLUNUM a-Solunum havasını şartlandırmak - Isıtma - Nemlendirme - Filtrasyon b- Solunum havası yoludur 2- Koku fonksiyonu 3- Rezonatör organ 4- Orta kulağın ventilasyonu 5- Paranazal sinüslerin boşalımı 6- Refleksler a- Hapşırık refleksi b- Isı regülasyon refleksi c- Nazo pulmoner refleks d- Nazal siklus 7- Tad alma ile beraber olan etkisi 8- Bakterisit bakteriostatik etki yapmak Burun fizyolojisi • Solunum havasını ısıtmak, konka adını alan ve burun boşluklarını önden arkaya doğru bir takım bölmelere ayıran erektil yapıların şişerek solunum havasının geniş bir yüzeyle temas sağlaması ile olur • Zemini rutubetlendirmek muköz bezlerin salgısı ile • Tozların tutulması ise burun delikleri civarındaki kıllar ve ıslak mukoza ile olur. Burun fizyolojisi • Mukoza üzerindeki silyaların gidip gelme hareketine darbe (Mitokondrik hareket) adı verilir ki, bu darbe mukoz örtü hareketinin motorudur. Muköz örtünün hareketi üst solunum yollarında graviter etki ile koanalara, alt solunum yollarında ise graviteye terstir. Burunda silyaların ve muköz örtünün hareketi bu nedenle nazoferankse doğrudur. Burun fizyolojisi • NAZAL VALV • NAZAL TURBOLANS • NAZAL SİKLUS NAZAL VALV • Nazal valf üst lateral kartilajın kaudal ucu ile septum arasındaki açıdır ve nasal havayolunun en dar yerini oluşturur NAZAL TURBOLANS Nazal Siklus • Nazal kavitenin her iki tarafı konjesyon ve dekonjesyon evreleriyle karakterize nazal siklüs gösterir. • Bu siklüs popülasyonun %80’inde vardır • Bir tarafta konjesyon olurken diğer tarafta dekonjesyon olur. Bir süre sonra tersi olur Nazo-silier akım • Mukosilyer fonksiyon solunum sistemini korur. • Mukosilyer fonksiyonu sinonazal mukozanın silyalı epiteli mukus örtüsü ve mukus üreten bezler sağlar.Silyaların vuruşları ile mukus örtüsü bu partikülleri nazofarenkse yönlendirir • Tüm sinüslerden mukosilyer akım nazal kaviteye doğrudur. Olfaktör Epitel • Olfaktör epitel silialı ve çokkatlıdır, solunum epitelinden farklı olarak ayrıca Bowman hücrelerini içerir. Bu hücrelerin salgısı koku moleküllerinin sinir hücreleri ile buluşmasını kolaylaştırır. Koku fonksiyonu • Koku yolları: regio olfaktoriada bipolar hücreler ile başlar. Bu hücrelerin nöritleri lamina cribrosadan geçerek bulbus olfaktoriada bulunan mitral hücrelerin dendritleri ile sinapslaşarak glomerula olfaktoriayı oluştururlar. Buradan çıkan santripedal sinir lifleri sekonder koku merkezlerine (trigonum olfaktorium, substantia perforata anterior, area subcallosa, area paraterminalis) ulaşır. Rezonator Organ • Nazal kavite konuşma fonksiyonunda rezonatör rol oynar. • Bu görevin bozulduğu durumlarda hipernazal veya hiponazal konuşma olur. • Velofarengeal yetersizlik- Hipernazal konuşma • Burunu tıkayan bir durum varsaHiponazal konuşma TEŞEKKÜRLER...