SOMUT KÜLTÜREL MİRASIN KORUNMASINDA AVRUPA BİRLİĞİ

advertisement
SOMUT KÜLTÜREL MİRASIN KORUNMASINDA AVRUPA
BİRLİĞİ’NİN ÖNEMİ: AVRUPA KÜLTÜR BAŞKENTİ VE EUROPA
NOSTRA UYGULAMALARI
THE IMPORTANCE OF EUROPEAN UNION IN PRESERVING
TANGIBLE CULTURAL HERITAGE: EUROPEAN CAPITAL OF
CULTURE AND EUROPA NOSTRA IMPLEMENTATIONS
Serkan POLAT
Sakarya Üniversitesi İşletme Fakültesi
Turizm İşletmeciliği Bölümü
serkanp@sakarya.edu.tr
Semra AKTAŞ POLAT
Sakarya Üniversitesi İşletme Fakültesi
Turizm İşletmeciliği Bölümü
saktas@sakarya.edu.tr
ÖZET
Bu çalışmada, Dünya’nın en etkin örgütlerinden birisi olan Avrupa
Birliği’nin (AB) somut kültürel miras konusundaki uygulamaları
incelenmektedir. Bu kapsamda, 1985 yılından itibaren AB tarafından her yıl
düzenli olarak şehir veya şehirlerin Kültür Başkenti olarak belirlendiği AB
Kültür Başkenti uygulaması ve Avrupa’da yer alan 50 ülkeden 250 sivil
toplum kuruluşunu birleştiren uluslararası kültürel miras koruma
federasyonu olan Europa Nostra’nın Avrupa Birliği Kültürel Miras Koruma
Ödülü uygulaması incelenmektedir. Ayrıca bu çalışmada, Türkiye’nin somut
kültürel mirasının AB’nin bu iki uygulamasındaki yeri de incelenmektedir.
Anahtar Sözcükler: Avrupa Birliği, Somut Kültürel Miras, Avrupa Kültür
Başkenti, Europa Nostra, Avrupa Birliği Kültürel Miras Koruma Ödülü
ABSTRACT
In this study, the implementations of European Union (EU) one of the
most influential organizations in the world are investigated. In this context,
European Capital of Culture implementation in which cities in Europe are
determined regularly since 1985 and European Union Prize for Cultural
Heritage / Europa Nostra Awards that is given since 2002 are being
investigated. Federation of Europa Nostra is composed of 250
Nongovernmental Organizastions from 50 countries in Europe. Moreover,
Turkey’s tangible cultural heritage is evaluated through these two
implementations.
Keywords: European Union, Tangible Cultural Heritage, European Capital
of Culture, Europa Nostra, European Union Prize for Cultural Heritage
GİRİŞ
İkinci Dünya Savaşı sonrası harabeye dönen Avrupa Kıtası’nda hem
barışın yeniden sağlanması hem de ekonomik faaliyetlerin tekrar
başlatılması için ülkeler arasında işbirliği kurma düşünceleri ortaya
çıkmıştır. Bunun neticesinde 1951 yılında Almanya, Belçika, Fransa,
Hollanda, İtalya ve Lüksemburg tarafından Paris Antlaşması ile Avrupa
Kömür ve Çelik Topluluğu kurulmuştur. Kurulan bu topluluk, yapılan yeni
antlaşmalarla birlikte bugün 27 ülkeli Avrupa Birliği’ni (AB) ortaya
çıkarmıştır.
Yeryüzü, insanlığın başlangıcından günümüze kadar birbirinden farklı
çok sayıda toplumu barındırmış ve barındırmaya da devam etmektedir. Bu
toplumlar, bazen kabile düzeyinde bazen de gelişmiş bir medeniyet
düzeyinde yeryüzünde varlıklarını sürdürmüş ve sürdürmeye de devam
etmektedirler. Bununla birlikte her bir toplumun kendine has bazı özellikleri
bulunmaktadır. Dil, din, ırk, yaşam tarzı, giyinme, yemek, aile yapısı,
yönetim yapısı, yaşanılan coğrafi alan, inşa edilen ev ve diğer yapılar gibi
birçok soyut ve somut özellik bakımdan ülkeler ve toplumlar birbirlerinden
farklılık göstermektedir. Bu özellikler bir toplumun kültürünü
oluşturmaktadır. İşte tam bu noktada, bugünkü ülke ve toplumların
atalarından kendilerine kalan bu soyut ve somut kültürel mirasları korumak,
yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak gibi ödevleri olduğu
düşünülmektedir.
SOMUT KÜLTÜREL MİRAS
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nda kültür varlıkları;
“tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili
bulunan veya tarih öncesi ya da tarihi devirlerde sosyal yaşama konu olmuş
bilimsel ve kültürel açıdan özgün değer taşıyan yer üstünde, yer altında veya
su altındaki bütün taşınır ve taşınmaz varlıklardır.” olarak tanımlandıktan
sonra taşınmaz kültür varlığı olarak şunlar belirtilmiştir (Resmi Gazete,
1983: 18113):
Kaya mezarlıkları, yazılı, resimli ve kabartmalı kayalar, resimli
mağaralar, höyükler, tümülüsler, ören yerleri, akropol ve nekropoller;
kale, hisar, burç, sur, tarihi kışla, tabya ve isihkamlar ile bunlarda
bulunan sabit silahlar; harabeler, kervansaraylar, han, hamam ve
medreseler; kümbet, türbe ve kitabeler, köprüler, su kemerleri, su
yolları, sarnıç ve kuyular; tarihi yol kalıntıları, mesafe taşları, eski
sınırları belirten delikli taşlar, dikili taşlar; sunaklar, tersaneler,
rıhtımlar; tarihi saraylar, köşkler, evler, yalılar ve konaklar; camiler,
mescitler, musallalar, namazgahlar; çeşme ve sebiller; imarethane,
darphane, şifahane, muvakkithane, simkeşhane, tekke ve zaviyeler;
mezarlıklar, hazireler, arastalar, bedestenler, kapalı çarşılar,
sandukalar, siteller, sinagoklar, bazilikalar, kiliseler, manastırlar;
külliyeler, eski anıt ve duvar kalıntıları; freskler, kabartmalar,
mozaikler, peri bacaları ve benzeri taşınmazlar; taşınmaz kültür varlığı
örneklerindendir.
Somut veya soyut kültürel mirasın korunmasının beş önemli boyutu
olduğu düşünülmektedir. Bunlardan birincisi, bu mirasın adından da
anlaşılacağı üzere bu değerlerin geçmişte yaşayan insanların ve toplumların
günümüz insanlarına ve toplumlarına miras olarak bırakılmış olmasıdır.
Dolayısıyla bu mirasın korunması gerekmektedir. İkinci boyutu ise
günümüze kadar gelen bu değerlerin zarar görmeden gelecek nesillere
aktarılması görevidir. Üçüncü boyut, kültürel mirasın farklı toplumlar
arasında bir etkileşim aracı olarak kullanılmasıdır. Dördüncü olarak, soyut
ve somut kültürel mirasın bir tanıtım aracı olarak kullanılabilmesidir.
Beşinci boyut olarak kültürel mirasın, turistik çekicilik unsuru olarak
kullanılarak yerel ve ulusal ekonomiye katkı sağlamasıdır.
Bu sebeplerden dolayı Avrupa Birliği, soyut ve somut kültürel
varlıkların korunması için bazı proje ve uygulamalar geliştirmiştir.
Bunlardan iki tanesi Avrupa Kültü Başkenti uygulaması ve Europa Nostra
Avrupa Birliği Kültürel Miras Koruma Ödülü uygulamasıdır. Bu nedenle bu
çalışmada, Avrupa Birliği’ne genel olarak değinildikten sonra bu iki
uygulamaya değinilerek Türkiye’nin durumu ele alınmaktadır.
AVRUPA BİRLİĞİ
Avrupa çapında barışın sağlanması ve Avrupa ülkeleri arasında
ekonomik bir işbirliğinin kurulması amacından hareketle; Almanya, Belçika,
Fransa, Hollanda, İtalya ve Lüksemburg tarafından 1951 yılında Avrupa
Kömür ve Çelik Topluluğunu kuran Paris Antlaşması ile 1957 yılında
Avrupa Ekonomik Topluluğunu ve Avrupa Atom Enerjisi Topluluğunu
kuran Roma Antlaşmaları imzalandı. Bu anlaşmalar sayesinde Avrupa
devletleri, ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel alandaki işbirliklerini
güçlendirdiler. 6 üyenin katılımıyla oluşan Avrupa Topluluğu, farklı
tarihlerde yeni üyelerin katılımı sonucu bugün 27 üyeden oluşan bir birlik
halini almıştır. Bugün itibariyle Avrupa Birliği'nin (AB) üyeleri; Almanya,
Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya,
Finlandiya, Fransa, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Hollanda, İngiltere,
İrlanda, İspanya, İsveç, İtalya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Macaristan,
Malta, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovakya, Slovenya ve Yunanistan'dır.
Türkiye, Hırvatistan ve İzlanda ile katılım müzakereleri devam etmektedir
(AB Bakanlığı, 2012).
AVRUPA KÜLTÜR BAŞKENTİ UYGULAMASI VE TÜRKİYE
Avrupa Kültür Başkenti uygulaması, Avrupa’da bulunan şehirlere
Avrupa kültürünün zenginliği, farklılığı ve karakteristiklerini bir yıl sürecek
olan kültürel programlarla sunma fırsatını verir (Avrupa Birliği, 2012).
Avrupa Kültür Kenti kavramı, 13 Haziran 1985'te Yunanistan Kültür Bakanı
Melina Mercouri tarafından ortaya atılmıştır. 1999 yılında Avrupa Kültür
Kenti, Avrupa Kültür Başkenti olarak değiştirilmiştir. 2005-2019 arasında
ise yeni seçim sistemi belirlenmiştir. 2005'ten sonraki seçimlerde bu unvan
birden fazla kente verilmeye başlandı. 2010 yılındaki Avrupa Kültür
Başkent'lerinden birisi de İstanbul'dur (wikipedia.org, 2012).
Tablo 1. Avrupa Kültür Başkenti Olarak Seçilen Şehirler
Yıl
Şehir ve Ülke
1985
Atina –Yunanistan
1986
Floransa –İtalya
1987
Amsterdam –Hollanda
1988
Berlin –Almanya
1989
Paris –Fransa
1990
Glasgow –İskoçya
1991
Dublin –İrlanda
1992
Madrid –İspanya
1993
Anvers –Belçika
1994
Lizbon –Portekiz
1995
Lüksemburg
1996
Kopenhag –Danimarka
1997
Selanik –Yunanistan
1998
Stockholm –İsveç
1999
Weimar –Almanya
Avignon -Fransa, Bergen -Norveç, Bologna -İtalya, Brüksel 2000
Belçika, Helsinki -Finlandiya, Krakov -Polonya, Reykjavik -İzlanda, Prag
-Çek Cumhuriyeti, Santiago de Compostela -İspanya
2001
Porto -Portekiz, Rotterdam -Holanda
2002
Bruges -Belçika, Salamanca -İspanya
2003
Graz –Avusturya
2004
Genova -İtalya, Lille –Fransa
2005
Cork –İrlanda
2006
Patras –Yunanistan
2007
Lüksemburg, Sibiu -Romanya
2008
Liverpool -İngiltere, Stavanger -Norveç
2009
Linz -Avusturya, Vilnius -Litvanya
2010
Essen -Almanya, Peç -Macaristan, İstanbul -Türkiye
2011
Turku -Finlandiya, Tallinn -Estonya
2012
Guimarães -Portekiz, Maribor-Slovenya
2013
Marsilya-Fransa, Kosice-Slovakya
2014
Umea-İsveç, Riga-Litvanya
2015
Belçika, Çek Cumhuriyeti
2016
İspanya, Polonya
2017
Danimarka, Kıbrıs
2018
Hollanda, Malta
2019
İtalya, Bulgaristan
Kaynak: Avrupa Komisyonu, 2012a
Bir şehrin Avrupa Kültür Başkenti olarak seçilmesi 4 aşamadan oluşur.
Birinci aşamada başvurular kabul edilir, ikinci aşamada Avrupa
Parlamentosu, Avrupa Konseyi, Avrupa Komisyonu ve Bölgeler
Komitesi’nden seçilen 7 uzman ve Avrupa Birliği ülkelerinden seçilecek 6
uzmandan oluşan 13 kişilik bir kurul tarafından ön seçim yapılır. Üçüncü
aşama, ön seçimden 9 ay sonra kurul tekrar toplanarak, seçilen şehirlerin
tekliflerini ve durumlarını analiz ederek şehirlerden bir tanesini “Avrupa
Kültür Başkenti” olarak önerir ve gerekçelerini bir rapor halinde Avrupa
Birliği Komisyonu’na sunar. Dördüncü ve son aşamada, ilgili yılın Kültür
Başkenti uygulamasından sorumlu 2 Avrupa Birliği ülkesi son seçimde
seçilen şehir ile birlikte bir şehri daha Avrupa Birliği Komisyonu’na sunar
ve komisyon da bu iki şehirden birisini “Avrupa Kültür Başkenti” olarak
seçer (Avrupa Birliği, 2012).
İstanbul’un Avrupa Kültür Başkenti olarak adaylığının kabul edilmesi
ve ön seçiminden sonra 02.11.2007 tarihinde; 5706 sayılı İstanbul 2010
Avrupa Kültür Başkenti Hakkında Kanun kabul edilmiştir. Bu kanunun
amacı; “İstanbul’u 2010 yılı Avrupa Kültür Başkenti olarak hazırlamak,
2010 yılında yapılacak etkinlikleri planlamak ve yönetmek, kamu ve sivil
kurum ve kuruluşların bu amaçla yapacakları çalışmalarda koordinasyonu
sağlamak üzere İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansının kurulması
ile görev ve yetkilerini düzenlemektir.” şeklinde belirtilmiştir (Resmi
Gazete, 2007: 26700).
Tablo 2. İstanbul’a Gelen Yabancıların Yıllara Göre Dağılımı (2000/2011)
Yıl
Ziyaretçi Sayısı
Yıl
Ziyaretçi Sayısı
2000
2.557.560
2006
5.346.658
2001
2.653.190
2007
6.453.553
2002
2.808.728
2008
7.049.234
2003
3.151.734
2009
7.509.741
2004
3.473.144
2010
6.960.980
2005
4.849.353
2011
8.057.869
Kaynak: İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, 2012
Tablo 2’de 2000 ve 2011 yılları arasında İstanbul’a gelen yabancı
ziyaretçi sayıları verilmektedir. Tablo 2’ye göre 2000 yılından itibaren
ziyaretçi sayısında 2010 yılına kadar sürekli bir artış gözlenmektedir. 2010
yılında ise yabancı ziyaretçi sayısında 2009 yılına göre % 7 oranında bir
düşüş yaşanmıştır. 2010 yılında İstanbul’un Avrupa Kültür Başkenti olarak
ilan edilmesine ve Avrupa çapında İstanbul’un tanıtımlarına yer verilmesine
rağmen ziyaretçi sayısında yaşanan bu düşüş anlaşılamamaktadır. Bununla
birlikte bu düşüşte İstanbul genelinde restorasyon çalışmalarının zamanında
bitirilemeyerek 2010 yılı boyunca sürmesinin önemli rol oynadığı
düşünülmektedir. Ayrıca, İstanbul Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nda
yaşanan anlaşmazlıkların da koordinasyon sorununa yol açarak faaliyetlerin
etkin olarak gerçekleştirilemediği düşünülmektedir. Bu düşüşte bir başka
neden, 2008 küresel ekonomik krizin Avrupa’daki etkisinin devam etmesi
gösterilebilir.
EUROPA NOSTRA (EN) VE AB KÜLTÜREL MİRAS KORUMA
ÖDÜLÜ VE TÜRKİYE
Europa Nostra, Avrupa çapında 50 ülkeden 250 sivil toplum
kuruluşunu birleştiren bir uluslarararası kültürel miras koruma örgütleri
federasyonudur. Bu kuruluşlar aracılığıyla Avrupa’da milyonlarca kültürel
miras dostunu temsil etmektedir. 1963 yılında Avrupa Konseyi çevresinde
kurulan Europa Nostra, 1991 yılında Uluslararası Şatolar Birliği ile
birleşmiş, 1998 yılında Avrupa Komisyonu tarafından koruma alanında
Avrupa’nın şemsiye örgütü olarak kabul edilmiş, 2002 yılından beri 1978’den tüm Avrupa ülkeleri çapında sürdürdüğü- ödüllendirme sistemi
yürütücülüğü, bu ödüllere ek olarak Avrupa Komisyonu kararıyla Avrupa
Birliği Kültürel Miras Koruma Ödülleri yürütücülüğü görevi ile
güçlendirilmiştir (Europa Nostra Türkiye, 2012a).
Avrupa’daki en iyi kültürel miras uygulamalarını kutlamak, risk
altındaki miras için kampanyalar yapmak ve kültürel miras için lobi
çalışmaları Europa Nostra’nın üç ana çalışma alanını oluşturmaktadır.
Avrupa Komisyonu'nun kültür programı kapsamında Avrupa Konseyi ve
Europa Nostra’nın 2002’den beri yürüttüğü Avrupa Birliği Kültürel Miras
Ödülü/ Europa Nostra Ödülleri, Avrupa’nın kültürel miras çeşitliliği
arasında binaların restorasyonu, yeni kullanımlara dönüşümü, kırsal ve
kentsel iyileştirmeler, arkeolojik alan değerlendirmeleri ve sanat
koleksiyonlarının bakım ve korunması, araştırmalar, olağanüstü hizmet
veren kişi ve kurumlar, ve 2008’den itibaren eğitim alanın başarılı örnekleri
ödüllendirmektedir. Avrupa Kültürel Miras konusundaki başarılı örnekler
aşağıda belirtilen dört kategoride ödüllendirilirler (Europa Nostra Türkiye,
2012b):
1.Kategori: Koruma
Belirtilen alanlarda Kültürel Mirasın korunması ve değerinin
arttırılmasında olağanüstü başarı:
• Kırsal veya kentsel yerleşimde tek bina veya bina grupları.
• Endüstriyel ve mühendislik yapıları ve alanları.
• Kültüler alanlar: Tarihi park ve bahçeler, daha geniş tasarlanmış
alanlar, veya kültürel, çevresel ve/veya tarımsal açıdan önemli alanlar.
• Arkeolojik alanlar, sualtı arkeolojik alanlar dahil.
• Sanat koleksiyonları: Sanatsal ve tarihi değeri olan veya eski sanat
eseri koleksiyonları.
2.Kategori: Araştırma
1. Kategoride belirtilmiş tüm alanlarda Avrupa’da kültürel mirasın
korunması ve değerinin arttırılmasında elle tutulur etkiler yaratan tüm
olağanüstü araştırmalar.
3.Kategori: Kişi ve Kurumlarda Olağanüstü Hizmet
Uzun dönemli katkıları ile kültürel mirasın koruma ve değer arttırımı
konusunda (1.Kategoride belirtilmiş alanlar ile ilgili) etkili olmuş tüm
kişi ve kurumlara açıktır. Bu kişi ve kurumların Avrupa kültürel
mirası ile ilgili konularda faaliyet göstermiş olmaları gerekmektedir.
4.Kategori: Eğitim, Kısa Süreli Eğitim, Bilinçlendirme
Miras eğitimi konusunda öne çıkan girişimler, kültürel mirasın
korunması konusunda eğitim projeleri ve kültürel miras konusundaki
bilincin arttırılmasına yönelik programlar.
Europa Nostra ve Türkiye
1979’dan bu yana, Türkiye’nin Europa Nostra ile ilişkisi büyük ölçüde
kurumun ülkemizde verdiği Kültürel Miras Ödülleri ile sınırlı
kaldı. 1980’lerin sonunda, Selçuk Erez, Çelik Gülersoy, Metin Sözen ve
İlhan Nebioğlu’nun da aralarında bulunduğu bir grup korumacı, Bizim
Ülkemiz Derneği’ni kurarak, Europa Nostra’yla ilişkileri güçlendirmeye
çalıştı. Ancak, dernek uzun ömürlü olmayıp, 1992’de Europa Nostra
kongresinin İstanbul’da gerçekleştirilmesi dışında, önemli bir yol kat
edemedi. Öte yandan, Europa Nostra, Avrupa'da olduğu gibi Türkiye’deki en
iyi kültürel miras uygulamalarını ödüllendirmeye devam etti. Bu ödüller,
2002 yılından bu yana Avrupa Birliği Kültürel Miras Ödülü adı altında
veriliyor. Bugüne kadar Türkiye’den farklı kategorilerde 11 proje
ödüllendirildi (Europa Nostra Türkiye, 2012c):
1979 Malta Köşkü Restorasyonu (Mansiyon)
1984 Yeşil Ev Oteli Restorasyonu (Mansiyon)
1988 Sadberk Hanım Müzesi Restorasyonu (Mansiyon)
1990 Koç Holding Nakkaştepe Merkezi Restorasyonu (Mansiyon)
2003 Cibali Tütün Fabrikası Restorasyonu – Dr. Mehmet Alper
(Diploma)
6. 2004 İstanbul Tarihi Yarımada Araştırması - Prof. Nuran Zeren Gülersoy
(Madalya)
7. 2005 Ortak Kültürel Miras: Mübadiller Vakfı-Mimarlar Odası (Diploma)
8. 2006 Sarıca Kilisesi Restorasyonu– C. Kabaoğlu, Y. Örnek (Büyük
Ödül)
9. 2006 Bursa İpek Fabrikası Araştırması - Dr. Elif Özlem Oral (Diploma)
10. 2009 Kültür Karıncaları – Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı (Diploma)
11. 2010 Yeni Cami Hünkar Kasrı Restorasyonu (Diploma)
1.
2.
3.
4.
5.
Europa Nostra AB Kültürel Miras Koruma Ödülü’nün 2012 sonuçlarına göre
Türkiye 2 ödül daha kazanmıştır. Bu ödüller; Koruma kategorisi kapsamında
Balat’ta bulunan Milet İlyas Bey Külliyesi ve Kişi ve Kurumlarda
Olağanüstü Hizmet kategorisinde Allianoi İnisiyatifi ve Dr. Ahmet Yaraş
olarak gerçekleşmiştir (Avrupa Komisyonu, 2012b).
SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
Bu çalışmada, geçmişte yaşamış insan ve toplumlardan günümüze
ulaşmış soyut ve somut kültürel mirasın korunması konusunda Avrupa
Birliği’nin desteklediği ve yürütücüsü olduğu iki önemli uygulama ele
alınmıştır. Bunlardan birincisi 1985 yılında Yunanistan’ın Atina şehri ile
başlayan ve 2010 yılında İstanbul’un seçildiği Avrupa Kültür Başkenti
uygulamasıdır. Bu uygulama ile Avrupa’da bulunan şehirler, sahip oldukları
kültürel değerleri uluslararası arenada tanıtma fırsatı bulmakla kalmayıp
proje sayesinde birçok kültürel mirasın korunması ve restorasyonu da
gerçekleştirilmiş olmaktadır.
İkinci uygulama ise, 1963 yılında kurulan Europa Nostra’nın Avrupa
Birliği Kültürel Miras Koruma Ödülü uygulamasıdır. Bu uygulama;
Avrupa’daki en iyi kültürel miras uygulamalarını kutlamak, risk altındaki
miras için kampanyalar yapmak ve kültürel miras için lobi çalışmaları
şeklinde üç ana çalışma alanı kapsamında sürdürülmektedir. Koruma,
Araştırma, Kişi ve Kurumlarda Olağanüstü Hizmet ve Eğitim, Kısa Süreli
Eğitim, Bilinçlendirme olmak üzere 4 farklı kategori dalında Avrupa Birliği
Kültürel Miras Koruma Ödülü verilmektedir.
Türkiye’nin her iki uygulamadaki yerine, 2010 yılında İstanbul’un
Avrupa Kültür Başkenti seçildiği ve bugüne kadar Avrupa Birliği Kültürel
Miras Koruma Ödülü’nde farklı kategorilerde 13 projenin ödül kazandığı
görülmektedir. Bununla birlikte, Türkiye gibi birçok medeniyete ev sahipliği
yapmış bir ülkenin her iki projeden yeterince yararlandığını söylemek fazla
iyimser olur. 2010 yılında İstanbul ile birlikte kültür başkenti seçilen EssenAlmanya, Peç-Macaristan şehirleri ile karşılaştırıldığında İstanbul’a ne kadar
haksızlık edildiği aşikârdır. Bu noktada, Türkiye’nin sahip olduğu kültürel
mirasına daha çok sahip çıkması ve bu mirası uluslararası arenada daha çok
dile getirmesinin önemi çok büyüktür.
KAYNAKÇA
Avrupa Birliği. (2012). Summaries of EU Legislation – Culture,
http://europa.eu/legislation_summaries/culture/l29014_en.htm
(E.T:
13.02.2012).
Avrupa
Birliği
Bakanlığı.
(2012).
Bir
http://www.abgs.gov.tr/index.php?p=3 (E.T: 13.02.2012).
Bakışta
AB,
Avrupa Komisyonu. (2012a). Kültür, European Capitals of Culture,
http://ec.europa.eu/culture/our-programmes-and-actions/doc413_en.htm
(E.T: 13.02.2011).
Avrupa Komisyonu. (2012b). 2012 AB Kültür Mirası Ödülü, Basın Bülteni,
http://europa.eu/rapid/pressReleasesAction.do?reference=IP/12/254&format
=HTML&aged=0&language=TR (E.T: 13.02.2012).
Europa Nostra Türkiye. (2012a). EN Nedir?, http://www.europanostratr.org/content.aspx?id=9 (E.T: 12.02.2012).
Europa Nostra Türkiye. (2012b). EN ne yapar?, http://www.europanostratr.org/content.aspx?id=10 (E.T: 12.02.2012).
Europa Nostra Türkiye. (2012c). EN Türkiye ve Ödüller,
http://www.europanostra-tr.org/en_turkiye.aspx (E.T: 12.02.2012).
http://tr.wikipedia.org/wiki/Avrupa_K%C3%BClt%C3%BCr_Ba%C5%9Fk
enti, Avrupa Kültür Başkenti, (E.T: 12.02.2012).
İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü. (2012). İstanbul’a Gelen Yabancı
Sayısı,
http://www.istanbulkulturturizm.gov.tr/belge/1-58505/turizmistatistikleri.html (E.T: 05.02.2012).
Resmi Gazete. (1983). Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu,
Kanun No: 2863, Sayı: 18113.
Resmi Gazete. (2007). İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Hakkında
Kanun, Kanun No: 5706, Sayı: 26700.
Download