ŞEHİR COĞRAFYASI DERSİ DÖNEM ARA ÖDEVİ MERVE YILDIRIM ECEM ERTUĞRU 13-69 12-21 BİNNUR ÖKTEM ‘KÜRESEL KENT SÖYLEMİNİN KENTSEL MEKANI DÖNÜŞTÜRMEDEKİ ROLÜ’ HAKİM KÜRESEL KENT SÖYLEMİ: Küresel kent söylemi,daha kapsamlı küreselleşme söylemi içinde ortaya çıkmıştır.Söylemin akademik çerçevesi FRİEDMAN ve WOLFF tarafından ortaya atılan daha sonra SASSEN ve bir dizi diğer akademisyen tarafında geliştirilen DÜNYA KENTİ HİPOTEZİ etrafında geliştirilen tartışmalardır. Hakim küreselleşme söylemi içinde mekansal yeniden yapılanmalara ilişkin bir dizi yaklaşım geliştirilmiştir.Bu yaklaşımların çeşitliliğine rağmen iki temel yaklaşımdan bahsetmek mümkündür.Birincisi,ulus devletin egemenliğini yitirdiği ve tek kimlikli sınırsız bir dünyaya doğru gidildiğine dairdir (OHMAE,1995).İkincisi ise yeni küresel ekonominin yeni bir mekansal organizasyon çerçevesinde organize ve kontrol edildiğini ileri sürer. TAYLOR (2000) küresel kentlerin bunların arasında en göze çarpan mekansal gösterge olduğunu ileri sürerken,CASTELLS (1994) küresel kentlerin en kolay tanınan yeni mekansal oluşum olduğunu iddia etmektedir. Dünya Kenti kavramı 18. yy’dan itibaren kullanılmış olmakla beraber bugünkü anlamını 1980’den sonra kazanmıştır.İlk defa GOETHE tarafından 18.yy’da Paris ve Roma’nın kültürel zenginliğini ifade etmek için, daha sonra 1915’te İskoç plancı GEDDES tarafından ise dönemin yeni büyük metropolitan alanlarını tanımlamak için kullanılmıştır.Daha birçok plancı ve akademisyen tarafından bu kavram geliştirilmiş.PETER HALL,COHEN,BRAUDEL,FRİEDMANN, WOLFF,PRYKE,CASTELLS… bunlara verilecek örnekler arasında. PEKİ BU KADAR BAHSEDİLEN VE ÜZERİNDE DURULAN ‘DÜNYA KENTİ’ NEDİR? Dünya kenti,finans ve yönetimi de içine alan ekonomik aktivitelerin ve büyük eğitim ve kültürel aktivitelerin yer aldığı,tıp ve hukuki konular başta olmak üzere değişik alanlarda uzmanlaşmış insanların yoğunlaştığı yerlerdir. DÜNYA KENTI SÖYLEMINE ELEŞTIREL BIR YAKLAŞIM Küresel kent söyleminin teorik ve metodolojik sorunları vardır.Küresel kent söyleminin küreselleşmeye yaklaşımı ekonomik ve teknolojik deterministtir.Söylem eleştirel marksist yaklaşımı göz ardı ederek politik süreçlere özelliklede neoliberalizme eleştirel olmayan bir yaklaşım izlemektedir.Halbuki küreselleşme,küreselleşmeyi savunanların aksine doğal bir süreç değildirKüreselleşme Projesi,Kalkınmacı Projenin yerine geliştirilmiş,kapitalizmin en son aşamasındaki politik projenin adıdır.Bu projenin ideolojisi neoliberalizmdir. Küresel kent söyleminin iddia ettiği gibi teknolojik gelişmelerin ve kapitalist ekonominin piyasa güçlerince evrimi sonucu oluşumu somut küresel kent yoktur.Bununla birlikte kentlerin son 20 yıldır önemli bir dönüşüm yaşadığı doğrudur. KÜRESEL KENT SÖYLEMININ BÜYÜKDEREMASLAK AKSININ GELIŞIMINDEKI ROLÜ Hakim küresel kent söyleminin argümanları 1980’lerin başlarından itibaren İstanbul’a dair üretilen kentsel politikaların belirlenmesinde en etkili söylem olup kentsel yapının belirlenmesinde ,biçimlenmesinde ve meşrulaştırılmasında önemli bir rol oynamıştır.Son 20 yıldır İstanbul’a dair birçok küresel kent söylemi üretilmiş,İstanbul’u küresel kent yapma adına hem merkezi hem de yerel hükümetler tarafından farklı projeler üretilmiştir. Uluslararası iş merkezi yaratmayı hedefleyen projelerin çokluğu ve çeşitliliğine rağmen,Büyükdere-Maslak aksı Avrupa yakasında uluslararası finans merkezi olarak ortaya çıkarken,Altunizade ve Kozyatağı da Asya yakasında ikinci dereceden uluslararası finans merkezi olarak yapılanmıştır. BÜYÜKDERE-MASLAK AKSININ SANAYİ AKSI HALİNE GELİŞİ Büyükdere Bulvarı kentin Avrupa yakasında,Şişli Camii ile başlayan Esentepe ,Zincirlikuyu,Levent,Sanayi,Maslak’tan geçip Hacıosman yamaçlarında biten,İstanbul’un hayati öneme sahip su havzalarının ve ormanların bulunduğu kuzeye doğru uzanan en önemli akslarından biridir. Büyükdere-Maslak aksı 1950’lerin başında hala kırsal bir görünümdeydi.Bununla birlikte hızlı sanayileşme ve Anadolu’dan gelen göçle aks izleyen birkaç on yılda hızla dönüşüme uğramıştır.Bazı politikalar belirlenerek ekonomik büyüme hedeflenmiştir.Bu politikaların uygulanması sanayileşme ve kentleşme süreçlerini hızlandırmış,böylece İstanbulu’un sosyo-ekonomik pozisyonu ülkedeki diğer kentlere göre güçlenmiş,kent mekanında hızlı bir dönüşüm yaşanmaya başlamıştır. İstanbul’un planlanmasını kontrol eden Danışmanlar Heyeti Büyükdere-Maslak gelişimine dair iki önemli karar geliştirmiştir.Birincisi,başlangıçta düşük gelir gruplarının konut ihtiyacını karşılamayı hedefleyen sonra lüks konut alanlarına dönen Levent konutlarının inşasıdır.İkincisi ise sanayiye ilişkindir. SANAYİ AKSINDAN ULULARARASI İŞ MERKEZİNE DÖNÜŞÜM: ANAVATAN PARTİSİ DÖNEMİ(1984-1989) İstanbul’un küresel kent projesi Anavatan Partisi(ANAP) döneminde neoliberal politikaların bir parçası olarak başlamıştır.1980 Ocak ayında neoliberal politikalrı temel alan ilk istikrar programı askeri darbenin yarattığı baskıcı politikalarla uygulanmaya başlanmıştır.Askeri yönetimin hazırladığı yeni anayasal ortamda özellikle emek süreci ve demokratik örgütlenmeler sınırlanarak neoliberal politikaların uygulanmasının önü açılmıştır. ANAP hükümetinin ilk yıllarındaki ekonomik büyüme 1986’da düşmeye başlamış,uygulanan politikalar toplumda istihdam ve gelir eşitsizliklerini artırmaya başlamıştır.ANAP küreselleşme projesine yoğunlaşmış ve gecekondu bölgelerinde yaşayanların kötü yaşam koşullarını göz ardı etmiştir.Arsa spekülasyonunu tetikleyen kentsel politikalar ANAP döneminde rüşvet,adam kayırma ve yolsuzlukların artmasını ve böylece de ANAP’a olan desteğin azalmasını getirmiştir.ANAP’ın gerçekleştirdiği hemen her büyük proje sivil toplum örgütlerinin özelliklede MİMARLAR ODASI ‘nın eleştirilerine hedef olmuştur. SOSYAL DEMOKRAT HALKÇI PARTİ DÖNEMİ (1989-1994): SHP seçim propagandasını ANAP dönemindeki usulsüzlüklerle mücadele etme ve sosyal adaleti getirmeye dair vaatler üzerinden yürütmüş ve 1989 yerel seçimlerinde İstanbul da dahil omak üzere birçok kentte seçimleri alarak büyük bir başarı kazanmıştır.SHP daha ilk baştan ANAP’ın dünya kenti projesine eleştirel bakmış,İstanbul için ANAP ‘ın projesinden farklı bir proje tanımlamıştır. SHP’nin amacı İstanbul’u Avrupa sistemine eklemlemek ve kent için hinterlandı olan Avrupa’da önemli rol vererek dünya kenti yapmaktır.Belediye,EUTODIALOGUE adını verdiği platformda Avrupa’daki kentlerin belediye başkanlarını yılda bir kez bir araya getirerek ortak projeler gerçekleştirmek ve böylece Avrupa Birliği’nin bütünleşme sürecini hızlandırmayı amaçlamıştır. SHP dönemi ,popülist politikalr izleyip kente göçü daha da artırdığı ileri sürülerek eleştirilmiş ve küresel kent olma adına kayıp olarak değerlendirilmiştir. REFAH PARTİSİ DÖNEMİ (1994-2004): 1980’ler boyunca popüler olmaya başlamış ,ilk büyük seçim zaferini 1994 yerel seçimlerinde kazanmıştır.Temelde İslami bir siyaset izleyen bu partinin ideolojisi güçlü sanayileşme yoluyla ekonomik gelişme ve sosyal hayatın İslami ilkelere göre düzenlenmesi ve nihayetinde adil topluma ulaşma olarak özetlenebilir.Partinin ideolojisi seküler devletin ideolojisiyle daha baştan çatışmış bu da partinin birçok kez Anayasa Mahkemesince kapatılmasıyla sonuçlanmıştır. Refah Partisi’nin eliti İstanbul’u uluslararası ticaret,bilim ve teknoloji merkezi yapmak üzere güçlü bir motivasyon göstermiştir.Ancak bu projenin Türk,İslami,Osmanlı ve Anadolu kültürel değerleriyle dengelenen bir proje olması gerektiği vurgulanmış,küreselleşme söylemi,Türk ve İslami değerlerin katılması koşuluyla benimsenmiştir.Bazı gruplar Refah Partisi’ni anti-modernist,batı ve sistem karşıtı olarak değerlendirmiş ve kenti islamlaştırmayı istediğini ileri sürmüştür.Parti 1998 yılında Anayasa Mahkemesi tarafında laikliğe karşı politikaları nedeniyle kapatılmıştır. SONUÇ: Kapitalizmin yeniden yapılanması elit gruplar tarafından oluşturulan belli bir politik proje çerçevesinde ve belli söylemlerle yönlendirilerek ve meşrulaştırılarak gerçekleşir.Bu proje 1980’lerde neoliberalizm 1990’larda ise küreselleşme olarak adlandırılmıştır.Küresel kent projesinin formasyonu bu büyük küreselleşme politik projesinin bir parçasıdır ve küresel kent söylemi neoliberal küreselleşme projesinin kent ideolojisidir. KAYNAKÇA: İSTANBUL’DA KENTSEL AYRIŞMA---HATİCE KURTULUŞ