SES BİLİŞİM VE TEKNOLOJİ Adınız soyadınız Sınıf SES okul no SESİN KAYDEDİLMESİ SES: Ses, atmosferde canlıların işitme organları tarafından algılanabilen periyodik basınç değişimleridir. Fiziksel boyutta ses, hava katı sıvı veya gaz ortamlarda oluşan basit bir mekanik düzensizliktir. Bir maddedeki moleküllerin titreşmesi sonucunda oluşur. 1876’da telefonun icadından sonra pek çok bilim adamı sesi kaydetmenin yani depolamanın yollarını araştırmaya başladı.Bu bir kez başarıldıktan sonra,mucitler sesi kaydetmenin ve sonra bu kayıtları dinleyebilmenin yöntemlerini sürekli geliştirmeye çalıştılar.Sonuçta bu işi yapan makinelerin karmaşıklığı gittikçe arttı ama elde edilen sesin niteliği de gittikçe yükseldi. ÜRETKEN BİR MUCİT Amerikalı mucit Thomas Edison’un(1847-1931)yaşamı boyunca patent aldığı icatların sayısı 1093’tür.Edison 1876’da ‘icatlar fabrikası’ adını verdiği dünyanın ilk endüstriyel araştırma laboratuarını kurdu.Ancak bazı mucitler de onu,kendi fikirlerini çalmakla şuçlamışlardır. 1877’de en önemli icatlarından biri olan fonografı üretti.Bununla sesler kaydedilebiliyor ve kayıtlı sesler dinlenebiliyordu.Önceleri bir oyuncak olarak satılıyordu fakat,çok geçmeden Edison ve başka mucitler bunun tasarımını müziği kaydedecek biçimde geliştirdiler. EDİSON’UN 1877’DE YAPTIĞI FONOGRAF Huni biçimli boru sesi toparlayark metal diyaframa yönlendirir.Metal diyafram çelik bir iğneye temas etmektedir.Ses diyaframı titreştirir.Çelik iğne diyaframın titreşimlerine göre aşağı yukarı hareket ederken,balmumundan bir silindire sarılmuş folyoda farklı derinliklerde izler bırakır.Kayıttan sonra silindir tekrar döndürüldüğünde folyodaki girinti ve çıkıntılar çelik iğnenin titreşimine yol açar.Bunun sonucunda ses oluşur. GRAMAFON Emile Berliner (1851-1929) şansını denemek için ABD’ye göçen bir bilim adamıydı.Akustik (sesbilimi) ve elektrik üzerine deneyler yaptığı bir laboratuvar kurdu. 1877’de adını,Yunanca’da ‘kaydedilen ses’ anlamına gelen sözcüklerden esinlenerek gramafon koyduğu eni bir cihazın patentini aldı.Sesi kaydetmek için şellak (böceklerden elde edilen bir tür reçine9 denilen bir maddeden yapılan yassı bir disk kullandı.Ses disk üzerine açılan yivlere kaydediliyordu.Yiv içinde ilerleyen iğne sayesinde,disk kaydı yeniden seslendiriliyordu.Sesi dışarı vermek için hoparlör kullanılyordu.Berliner’in diski,Edison’un silindirlerinden çok daha net ses veriyordu. BERLİNER’İN GRAMAFONLARINDAN BİRİ MASTAR PLAK KAYDI Berliner,1891’de bir plağın birçok kopyasını çıkarmaya yarayan bir sistem geliştirdi.Mastar plak denilen,şellak kaplı bir cam plak üzerine alınan ses kaydı (buna negatif deniliyordu) pozitif kayıt olan,metal plaklar üzerine geçiriliyordu.Daha sonra da şellaktan pozitif plakların,nikel kaplama negatif bir plaktan basıldığı bir sisteme geçildi.1908’e gelindiğinde Berliner’in Almanya’daki fabrikası,i yılda 60 mlyondan fazla plak üretiyordu. PLAK OLUŞUMU: 1)Lake denilen çok sert bir tür plastikten yapılan mastar plağa yivler açılır. 2)Mastar plak nikelle kaplanır.Sonra negatif olarak kullnaılmak üzere nikel kalıp çıkartılır. 3)İki negatifin arasına sıcak plastik konarak bastırılır ve pozitif (normal) plak elde edilir. TEYP 1898’de Danimarkalı Valdemar Poulsen (1869-1942) şimdiki teyplerin öncüsü sayılabilecek bir aygıt tasarlamıştır.Poulsen geliştirdiği makineye telegrafon adını verdi.Bununla,ses dalgalarını bir telin üzerine kaydedilen manyetik desenlere çevirdi.Bu tel,bir mıknatısın üzerinden geçirildiğinde kaydedilen sese karşılık gelen elektrik sinyalleri üretiliyordu.Bu sinyallaer tekrar sese çevirilerek kulaklıktan dinlenebiliyordu. ÖNEMLİ:1903 yapımı telegrafon,sesleri bir telin üzerine kaydediyordu. Alman şirketi AEG’nin ürettiği plastik teyp kasetleri,teybi ticari bir başarıya dönüştürdü.Kasedin içindeki plaastik bant,manyetik parçacıklarla kaplanıyordu.Kasetler hafif ve küçüktü.Plaklardan da daha uzun kayıt yapabiliyordu. KOMPAKT DİSK İlk kompakt diski 1982’de Hollanda şirketi Phillips ile ile Japon şirketi Sony ürettiler.Kompkat diskte ses,yüzeyin üzerindeki çok küçük girintilerde sayısal bilgi olarak tutulur.Bir lazer ışınıyla girintiler taranarak önce elektrik sinyaline sonra ses titreşimlerine dönüştürülürDisk ile lazer tarayıcı arasında bir temas olmadığı için kompakt diskler hiç yıpranmaz.Ayrıca çizik ve tozdan da etkilenmezler.Kompakt disklere bir saatlik kayıt yapılabilir. SAYISAL SES BANTLARI DAT ’lar (sayısal ses bantları) ilk kez 1987’de ortaya çıktı.Bunlar önceki teyp kasetlerinin yarısı büyüklükte olmalarına karşın her iki taraflarına da ikişer saatlik kayıt yapılabilir. DAT ’a kayıt yapılırken ses önce sayılardan oluşan bir koda çevrilir.DAT kaydedicide bu kod manyetik desene çevrilir.Manyetik desen DAT üzerine kaydedilir.DAT ‘taki kaydın dinlenmesi için aynı süreç tersten işletilir:Banttaki manyetik desenler sayı kodlarına,sayı kodlarından da sese çevrilir. SİNEMA FİLMLERİNİN SESLENDİRİLİŞİ 1899’da Edison’un yardımcısı Charles Batchelor sinemada görüntüyle seslerin birleşmesi üzerine deney yaptı.Bunu izleyen, 40 yıl boyunca.çoğu yeni gelişen sinema endüstrisiyle bağlantılı başka mucitler,sinema filminde görüntü ile konuşmayı eşzamanlı olarak elde etme yöntemlerini geliştirdi. FİLM SESLERİNİN ELDE EDİLİŞİ: 1)Sinema filminin kenarındaki bir şeritte filmin sesleri bulunur.Bu ses şeridinin genişliği,kaydedilen sese göre değişir. 2)Ses şeridine ışık demeti tutulur.Bu ışık,şeritten geçerek fotoelektrik hücreye gelir.Ses şeridinin genişliği değiştikçe fotoelektrik hücreye gelen ışık miktarı değişir. 3) Fotoelektrik hücre,ışığı tekrar ses sinyallerine dönüştürür.Bunlar orijinal sesinkilerle aynıdır. 4)Ses sinyalleri bir kablo ile hoparlöre gelir ve ses dalgalarına dönüşür. KAYNAKÇA örnek +MUCİTLER 10+ YAŞ TÜBİTAK YAYINLARI +GOOGLE GÖRSELLER +MİCROSOFT OFFİCE WORD BELGESİ Adınız soyadınız Sınıf okul no