Uploaded by User16596

Le Bon (1)

advertisement
Gustave Le Bon
(7 Mayıs 1841- 13 Aralık 1931)
Hayatı
 Antropoloji, psikoloji, sosyoloji, tıp, fizik gibi çeşitli alanlarda faaliyet gösteren
Fransız düşünürdür.
 1866 yılında Paris Üniversitesi’nde Tıp eğitimini tamamlamasına rağmen
sosyal bilimlere yönelmiştir.
 Fransa-Prusya Savaşı sırasında orduya katılmış ve daha sonrasında alınan
yenilgi sonrasında Paris Komünü’ne şahitlik etmiştir. Paris Komünü,
düşüncelerinin şekillenmesinde oldukça önemli bir yere sahiptir.
 Paris Komünü (Fransızca: La Commune de Paris) Paris’te 18 Mart'tan (resmi olarak
26 Mart) 28 Mayıs 1871’e uzanan kısa sürede iktidarda olan sosyalist hükûmettir.
Komün, Fransızların yenilgisiyle sonuçlanan Fransız-Prusya Savaşı’nın ardından
Paris’teki tüm devrimci eğilimlerin sivil bir ayaklanma başlatmasıyla kurulmuştur.
 Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika’ya çeşitli seyahatlerde bulundu. Bu
seyahatlerde insan ve devletler hakkında antropolojik gözlemlerde
bulunmuştur.
 1890’larda psikoloji ve sosyolojiye ağırlık vermiştir.
 Demokrasi ve sosyalizme karşı eleştirel bir tutum takınmıştır.
 Theodore Roosevelt, Benito Mussolini, Sigmund Freud, José Ortega y Gasset,
Adolf Hitler ve Vladimir Lenin gibi kişileri etkilediği kabul edilir.
 Bedii Nuri, Ahmet Cevdet Paşa ve Jön Türkler de kendisinden etkilenmiştir.
Eserleri
 Çeşitli alanlarda çok sayıda makaleleri ve yazıları vardır. Ancak en önemli
eseri Kitleler Psikolojisi’dir.
Kitleler Psikolojisi
 «Bir ırka mensup bireylerin her birinde soyaçekim uyarınca kaçınılmaz olarak
görülen ortak özellikler bütünü, o ırkın ruhunu meydana getirir.»
 «İnsanlar fikirler, duygular ve adetler tarafından yönetilir; bunlar bizim
içimizdedir. Kurumlar ve yasalar ise bizim ruhumuzun bir yansıması, onun
gereksinimlerinin bir ifadesidir. Bu ruhtan ileri gelen kurumlar ve yasalar, onu
değiştirmeye muktedir değildir.»
 «Kitle,…uyrukları, meslekleri ya da cinsiyetleri ne olursa olsun, şu veya bu
vesileyle bir araya gelmiş bulunan bireylerin toplamı.»
 «Kitle, bir anlığına bir araya gelmiş heterojen unsurlardan oluşur.»
 «Kitleyi oluşturan karışımda unsurların toplamı ve ortalaması değil, yeni
özelliklerin kombinasyonu ve yaratımı söz konusudur.»
 «Kitleyi meydana getiren bireylerin yaşam tarzları, meslekleri, meşrepleri
yahut zekaları arasında ne türden benzerlikler ya da benzemezlikler
bulunursa bulunsun, sırf kitleye dönüşmüş olmaları sonucu kolektif bir ruh
edinmişlerdir; bu yeni ruh tek tek hissederken, düşünürken ve eylerken
taşıdıkları ruhtan oldukça farklı bir biçimde hissetmeye, düşünmeye ve
eylemeye sevk eder onları.»
 «Kolektif ruh içerisinde bireylerin entelektüel istidatları, dolayısıyla da
bireylikleri silinir. Heterojen olan, homojen olanın içerisinde yok olup gider ve
bilinçdışı niteliklerin tahakkümü başlar.»
 «Bireylerin bilinçli faaliyetinin yerine geçen kitlelerin bilinçsiz eylemi, içinde
bulunduğumuz çağın alametifarikalarından biridir.»
 «Kuşkusuz, kitleler hiçbir zaman bilinçle hareket etmezler; ama tam da bu
bilinçdışılık, onların kudretinin sırlarından biridir… Tüm edimlerimiz büyük
oranda bilinçdışı tarafından belirlenir; sağduyunun rolü ise oldukça zayıftır.
Bilinçdışı, henüz bilinmeyen bir kuvvet gibi iş görür»
 «Bundan henüz bir yüzyıl evvel, devletlerin sürdürdüğü geleneksel siyaset ve
hükümdarlar arasındaki rekabet, olayların esas faktörlerini belirliyordu.
Kitlelerin fikri, güç bela hesaba katılıyor ya da daha sıklıkla, tümüyle kulak
ardı ediliyordu. Bugün ise bunun aksi söz konusu: Siyasi geleneklerin,
hükümranların kişisel temayüllerinin ya da rekabetlerinin hiçbir önemi
kalmadı; esas kılavuz olarak kitlelerin sesine kulak veriliyor. Krallara ne
yapmaları gerektiğini söylüyor bu ses; krallar da onu duymaya çabalıyor.
Ulusların kaderi artık hükümdar konseylerinde değil, kitlelerin ruhunda
mayalanıyor.»
 «Usavurma konusunda aciz olan kitleler, bunun aksine eyleme son derece
muktedirdir.»
 «Tek başlarına bireylerde görülmeyen…özelliklerin kitlelerde gün yüzüne
çıkmasının çeşitli sebepleri vardır:
 Çokluk, içgüdüleri ortaya çıkarır.
 Bulaşıcılık
 Telkine yatkınlık
 «Fark edilecektir ki, kitlelerin birden fazla hususi özelliği mevcuttur. Bunlar
arasında fevrilik, asabiyet, akıl yürütme kabiliyetsizliği, yargısal ve eleştirel akıl
eksikliği, duyguların aşırılaştırılması sayılabilir.»
 «Kamusal imgelemi esas harekete geçiren, kendi içlerinde olaylar değil, bu
olayların paylaşılış ve sunuluş şeklidir. Eğer bu şekilde ifade etmeme
müsaade edilirse, olayların yoğunlaştırılması sonucu, ruhu baştan aşağı işgal
ederek takıntıya dönüşen imgeler üretilir. Kitlenin imgelemini etki altında
bırakma sanatını bilen bir kimse, onları yönetme sanatını da biliyor
demektir.»
 «Üstün varsayılan bir varlığa tapınma, onda var olduğuna inanılan gizemli
güç karşısında duyulan korku, emirlerine körce boyun eğiş, dayattığı
dogmaları tartışmaya açma imkansızlığı, onu kabul etmeyen herkesi
düşman addetme eğilimi…Kitle, bilinçsizce, siyasi formülasyona yahut
muzaffer lidere gizemli bir güç atfeder; bu güç, kitlenin coşkusunu bir
süreliğine diri tutar.»
 «Kitlenin inançları şu nitelikleri barındırır: kör bir boyun eğiş, hiddetli bir
hoşgörüsüzlük, vahşet dolu bir propaganda ihtiyacı. Bunlar dini duyguya
içkin niteliklerdir. Bu sebeple, denilebilir ki, kitlenin tüm inançları dini bir biçim
taşır. Kitle, bir kahramanı alkışlıyorsa şayet, bu kişi kendisi için hakiki bir
tanrıdır.»
 «Kişiler kurucusu oldukları dini ve politik inançları, kitlelere fanatizm
duygusunu aşılayabilmeleri sayesinde kurmuşlardır. Bu duygu neticesinde
insanlar, bir idol uğruna canlarını feda etmeye hazır hale gelir, mutluluğu
tapınmada ve itaatte bulacaklarına inanırlar. Bu, gelmiş geçmiş tüm
dönemlerde bu şekilde işlemiştir.»
 Kitlenin düşünce ve inançlarını dolaylı yoldan etkileyen faktörler:
 Irk
 Gelenek
 Zaman
 Siyasi ve Toplumsal Kurumlar
 Eğitim ve Öğretim
 Kitlenin düşünce ve inançlarını doğrudan yoldan etkileyen faktörler:
 İmgeler, kelimeler, formüller
 Yanılsamalar
 Deneyim
 Akıl
Download