ilmi Dergi Cilt:38 ;, Sayı: ı 2002 *Ocak-ŞubtMr '' - DiYANET tŞLERi Dini Yayınlr -~ .. BAŞKNLIG Dairesi Başknlığ * Üç Ayda Bir Yayımlnr ISSN 1300-8498 Diyanet Ilmi Dergi, Anksra: Diyanet Işleri Başknlığ 1971- Hz. PEYGAMBR'İN TEFSİRN TEMEL NiTELKRİ Yrd. Doç. Dr. Yunus EKiN* GİRŞ Tefsir ilminin öncelikle iki temel kaynğı vardı. Birincisi Kur'anı bizzat kendisi, ikincisi ise Resuluilah (s.av)'ın tefsirini meydana getiren hadisleridir. Hz. Peygamber'in tefsirinin anlşıms, hadis-i şeritn dindeki konumuyla irtbalı olduğna konunun zorluğ ortadı. Zira dinin iki temel kaynğı Kitap ve Sünnet arsındki ilşkn ve birbirlerine nisbetle kblmhirın tesbiti ve tayini meselesi çokça tarışln konulardan biridir. Bu çalışmd, imkan ölçüsünde, Hz. Peygamber'in Kur'an tefsirinin temel bazı hususiyederi üzerinde durulacak, Hz. Peygambere isnad edilen mevcut tefsir rivayetleriyle ilgili bazı tasniflere gidilmek gayret edilecektir. · · · suretiyle konu açıklnmy Hz. Peygamber'in din! konumuna açıkl getiren ayetler inceldğ, bir kısmnda O'na itaat, Allah'a itaatle beraber zikredilmekte, hatta Resillullah'a itaat, Alah'ın sevgisine, mağfıretin ve ahiret saadetine kavuşmyı, aksi durum ise inkar 1 ve ebed! azbı netice veren bir tavır olarak açıklnmtdr. ayetlerde, Yine bazı Resillullah'a itaat emredilmekte, O'nun verdiğ hüküm karşısnd izhar edilecek bir burklğn imanla telif edilmycğ, enbiyaya itaatin, onları gönderilş gaye ve 2 hikmetlerinden olduğ vurglanmktdı. Diğer bir takım ayetlerde ise müslümanlar arsınd çıkan anlşmzıkr çözümü için meselenin Allah'a ve Resı1lü'n götürütmesi emredilmekte, .Hz. Peygamber'in insanlar için örnek bir şahsiyet olduğ beyan edilmektedir. 3 Bütün bu ayetlerde Allah Resı1lün itaatle Kur'anı kastedilğ veya Hz. Peygamber'e itaatin bizzat şahsın ve sağlınd yapılms emredilen bir hüküm olduğ iddia edilemez. Zaman itbarıyl sadece hayatta olduğ dönemin kastedilmş olduğ da düşnlmeir. Çünkü Kur'an ayetleri her asırdki müslümana hitap etmektedir. Durum böyle olunca asr-ı saadeti idrak edemeyen müslümanlar için Hz. Peygamber'e itaat bizzat şahsın olamycğın göre ancak Onun sünnetine ittiba edilmek suretiyle bir anlam ifade 4 eder. İbn Kuteybe'nin de belirtğ gibi, Hz. Peygamber'in tefsirinin bir kısm vahye 5 daynmktır. Diğer bir kısmn kaynğı ise, Resillullah'in içthadır. Nitekim bazı hadislerin, "ben şunlar emredildim" veya "Cibril bana geldi ve şunları 6 söyledi .•. " tarzınd bir üslupla başlmsı buna işaret etmektedir. Ancak böyle Fakültesi Tefsir Ana Bilim Dalı Öğretim *Sakarya Üniversite İlahiyt 1 Al-i İrna, 31-32; Nisii, 13-14. 2 164; Cumu'a, 2. Nisa, 64-65; Nahl, 64; Bakara, 151; AI-i İmran, 3 Nisa, 59; Ahzab, 21. 4 Şimşek, Said, Giiniimiiz Tefsir Prob/enileri, s. 188. 5 İbn Kuteybe, Te 'vi/ii mılteij' 1-lıadis, s. 183. fi Müslim, İman, 32-36, Cenaiz, l; Tirmizi, İman, 18. Üyesi. --- -----·-----·-·----··-·------·-----------·-----..---- __J:12Ş7If DİY ANET iLMi DERGİ*CLT: 38*SAYI: 1*OCAK-ŞUBTMR 2002 gibi ekser hadisler de bu şekild bir bir girizgah her hadis için söz konusu olmadığ kayıt bulunmaz. Hadislerin kaynğı, vahy ve içtihad olarak açıklyn Şah Veliyyullah ed-Dehlevl, Hadisin hangi maksatla söylendiğ hususu veya hedef açısnd temel nitelğ ise, tebliğ ilgili olanlar ve tebliğ ilgili olmayanlar olmak üzere iki gruba ayırmk suretiyle izah etmektedir. Tebliğ ilgili olanlara, ahiret, gayb ve kısmen ibadetlerle ilgili birtakım kaideleri ihtiva eden hadisler girerken; diğer guruba ise tıp ve benzeri tecrübeye daylı konuları ve Hz. 7 Peygamber'in adetlerini ihtiva eden hadisler dahil olmaktdır. Kur'an-ı Kerlın'd, kitap verilmeden önce kendilerine vahiy gelen Hz. Musa vahyin sadece gibi Resfillerin ve kendilerine kitap indirilmeyen neb!lerin kısalr, olmadığn yani sünnetin de kısmen vahiy kaynlı olabiecğn Kitapla sınrl destekleyen huslardı. Resfiluah'ın bazı olaylar ve karlı sebebiyle ayetlerle bilinen bir hustır. Hz. Peygamber'in dini' nitelikteki söz, fiil ve ikaz edilğ tı:krile şayet diğer hadiselerdeki gibi ayetler! e tashih ve ikaz edilmş ve vahyin bu onlarin tasvip edildikleri anlmı gelir. bir ne'vi takririne muhatap olmuşsa' vahiy geldiğn işaret eden ayetler Üstelik Hz. Peygamber' e Kur'an vahyinin dışna 8 de vardı. 9 "Zikri biz ilıdJ·k ve O'nu biz "koruyacğız mealindeki bu ayette belirtilen sadece Kur'an lafızrn tahrif ve tağyrden uzak kalmsı "zikrin korunması", şeklind algınmdr. Malumdur ki, Kur'an denilince hem lafız hem de mana Jafız ve mana ·olarak korunması ise müstak!m bir tefsir akla gelir. Kur'anı ayetlerin doğru olarak anlşıms sağlnmıy çizgisinin . varlığy, mümkündür. Tabi! olarak da bu sahih tefsir ayetin, ayetle tefsirinden sonra Sünnet'le Kerim'in bazı emirlerini yerine getirmek Hz. Peygamber'in tefsiridir. Kur'an-ı beyanirı bilmekle mümkündür. Bu dururnda Kur'anı korunması sünnetin korunması gerektirir. Aksi halde Kur'anı o hükümleri ameJ edilemez bir duruma düşerl ve Kur'anı korunmş olmasın fazla bir mansı da kalmayabiiir. Bu sebeple, mana rivayetiyle de olsa, müslümanlar sünneti korumaya muvaffak kılnar sünnet'in korunması sağlnmıştr. Zaten Allah Resulü'nün görevlerinden tebliğ yanıd doğru anişılp uygulanmasim sağlmktı. biri de Kur'anı Sahilbeden İmran b. Husayn'in sünneti dışlayn birisini ikazıy ilgili şu hadise de bu hususu teyit etmektedir: İmran (r.a.) bir mecliste Peygamberimiz'in sünnetinden biri, "Bize Kur'an'dan bahset!" deyiverir. Bunun bahsederken kendisine admın "sen ve arkdşlıniz Kur'anı okuyorsunuz. Bana namazdan, üzerine İmran, bahsedebilir misin? Bana altın, deve, sığr ve içindekilerden, ve onun sınrlad zekatınd bahsedebilir misin? Fakat sen yokken ben (bunları muhtelif malrın açıklmrn) şahid olmuşt. Hz. Peygamber bize zekat hususunda şöyle şöyle 10 farz kıld" demek suretiyle o admı ikaz eder. . 7 Dehlevi, Şah Vliyyullah, Hucetlaıi'-bdğ, I, 371-372. ayetler ve geniş bilgi için bkz., AfZalur Rahman, Slret Ansiklopedisi, II, 543-545; Abdülhaık. Hicyet's-Smı, s.235. 9 Hicr, 9. 111 Hakim, Miistedrek, I, 109; •atibi, Muviifakat, IV, 19. 8 İlgi Hz. Peygamber'in Kur'anı tefsir etmekle mükellef olduğn gösteren, "Biz sana da zikri indirdik ki insanlara kendilerine indiri/eni açzkça anlatas m ve insanlar da iyicefikirlerini kullansmlar" 11 mealindeki bu ayette, Hz. Peygamber' e, insanlara açıklnms maksdıyl "zikr" indrlğ anltımkdr. indirilen ilahi mesajın Ayette geçen "zikr" kelimesinin şumülne Kur'an'la beraber, Sünnetin de girdğn ve hem ayetin ayetle, hem de ayetin sünnetle tefsirinin melhuz olduğ belirtilmektedir. ı 2 Ayrıca Kur' an' da "zikr" teriminin kulanım bakıldğn, Tevrat, Hz. Peygamber, Kur'an ve risalet gibi vahiy merkezli anlmrı yüklendiğ görülmektedir. 13 Bütün bunlardan anlşıcğ üzere Hz. Peygamber, Kur'anı yalnızc bir mübeliğ değil aynı zamanda O'nun açıklycsdr ve bu açıklmn mahiyeti, Kur' An 'ın mücmel ayetlerini tafsil, umumi hükümlerini tahsis, mUşkiln tavzih, neshe delalet etme, müphem olanı açıklm garip kelimeleri beyan etme, tavsif ve tasvir ederek milşahs hale getirme, edebi incelikleri ihtiva eden ayetlerin maksudunu bildirme gibi belli başlı hususlar şeklind özetlenebilir" .14 Sünnetle sabit bir beyanı verdiğ bilginin değri hususunda İslam alimleri sünneti, mütevatir ve ahad diye tasnif ederek kesin bilgi ifade eden ve etmeyen aynım gitmşlerd. Mütevatir sünnetin yakin yani kesin bilgi ifade etiğ belirtilirken, haber-i vahidler ise, Hanefilere, Şafiler ve Malikilere göre, zarıni ilim belirtmektedir. 15 ifade ederler. Ahmed b. Hanbel'e göre ise kesin bilgi ifade etiğn Yine eş-Şvkanl, M.Ziihid el-Kevserl gibi bazı alimiere göre ise haber-i vahidler bir takım karlneler ve şartl diihilinde ilim ifade ederler. 16 Haber-i viihidlerle amel edilmesi hususunda ise, bazı şartl ileri sürüise de ittifak olduğ söylenebilir. 17 Hz. Peygamber'in Tefsirinin Bağlyıc itelğ Peygamberimizin bu kısma dahil olan beyan ve tefsirleri, ümrnetten hiçbir kimsenin üzerinde söz söylemcği açıklinrd ki bunlar daha ziyade O'nun ait konulara, gaybi hususlara, ibadat, muamelat ve ukubiitla ilgili pratiğe bazı ifadelere dair beyanlrıd. Cennet ve cehennem medlülleri anişılmy alıvi ile ilgili Kur'an ayetlriİ açıklms, kabir azbıyl, geçmiş peygamberlerin ve kavimlerinin başlrınd geçmiş olaylarla ilgili,. sahabe dahil ümmetin alimleri tarfınd bilinemeyecek türden beyanlrı bu kabildendir. Yine, Peygamber olmaksızn, "es-Salatü'l-vusta" ve "es-Seb'u'l-mesani" gibi (s.a.v.)'in beyanı 18 tabirlerin anlşıms zor belki de inıkaszdr. Bu konuyu doktora çalışms olarak inceleyen Suat Yıldrm'n vardığ sonuç olarak zikretğ şu· ifadeleri de bu tefsir etmek isteyen her şahıs diğer şartlıy meselede önemlidir; "Kur'anı 11 Nahl, 44. İbn Atıye, Abdülhakk, el-Mıari'vc/z; VTII, 425; Sıbai, Mustafa, a.g.e., s.157. 13 Feyrilzabiidi, Besô.ir, III, 13-14; Kahveci, İhsan, Kur'an 'da Zikir Kavrmı, s. 31-39. 14 Yıldnm, Suat, Peygamberimizin Kur'un 'ı Tefsil·i, s.31. 15 Toksan, Ali, Delil Olma Yönünden Sünnet, s. 167-168, 175-224. 16 Koçkuzu, A.Osman, Rivayet İlimernd Haber-i Va/ı idierin İ'tika ve Teşri Yönlerinden Değri, 17 Toksan, A.g.e., s.175-176. 18 Al bayrak, Halis, Kur'an 'm Bütnlğ Üzerine, s. 139. 12 s.l23. D İVANET İLM DERGİ*CL T: 38*SAYI: 1*OCAK-ŞUBTMR 2002 birlikte ilk planda sahih bir surette Peygamberimiz'den rivayet edilen olmak ve bunlardan kat'i olarak tahdid ifade edenlerin tefsirlere vakıf hududunda durmak mecburiyetindedir." 19 "Kat'i olarak tahdid ifade edenler" kaydıl sünnetin tefsirdeki bağlyıc veya sınrlayc kısmna değinmktr. Sünnetin bağlyıc nitelğ, "Allah ve Rasıt!i bir şey hükmetiğ zaman, inanan artık işlernd başk bir yolu seçmek yarşmz. "20 mealindeki erkek ve kadın ayette de vırgulanmktd. Yine Hz. Ali'nin, mestlerin üstünün meshedilmesi olduğ şu sözleri de meseleyi izah etmekte ve mevzusunda söylemiş desteklemektedir: "Rasulullah 'ı mestlerin üstüne meshederken görmeseydim onlann altın meshetmek isterdim." 21 Onun huyaklşım süımet teslim olmanı ve sünnetin olduğ yerde içtihada tevessül edilmy~cğn bir başk delilidir. Ayetin anlmı tesbitte belirleyici özellikteki bu tür beyanlara örnek olarak Namazla ilgili ayetleri açıklyn hadisler zikredilebilir: Namazla ilgili ayetler, genel olarak, namzı bazı vakitlerinin beyanı, daha önceki ümmetiere de emrdilğ, kişy günahlardan alıkoyup iylğe -yönlendirmesi gibi husları içem1ektedir. 22 Halbuki Resfıluah'n beyanlrı, namzı kılmş keyfiyeti, rekatlıni sayı, her rükınde okunacak ayet ve dualrı, tafsili olarak namaz vakitleri, hiçbir namzı kılnmadğ vakitler, Cum'a, cenai~-v bayram namzlrı kılmş şekli gibi 3 detaylrı ihtiva etmektedir? Peygamber Efendimiz ·"beni namaz kılaren 24 gördüğnz üzere namzı kıln.' · buyrmşt. Hz. Aişe· validerniz Resfıluah'n namzı şöyle tarif eder: "Resfıluah (sav) nainaza tekbirle başlr ve "Fatih'yı okır, Rukfı yaparken başın iyice eğmdi gibi tam doğrulmazı da; ikisinin arsınd bir durumda dururdu. Rukfıdan kaltığnd tamamen doğrulmaıkç secdeye gitmezdi. Secdeden başın kaldırğn tam oturadıkç ikinci kez secdeye varmzdı. Her iki rekatta "et-Tehiyyatü" -duasın okurdu. Oturdğna sağ ayğın diker, sol ayğın ise yatınrd. Köpeklerin oturşn ve kişn vahşi hayanlar gibi dirsekierini kolarıy yamsın nehyederdi, namzı selamla sona erdirirdi." 25 Yine Kur'an'da namaz esnaıd okunacak kırat değinl ayette "Artık, Kur'an'dan kolayınz geleni okuyun .." 26 buyrlmş, Peygamber efendimiz bir rivayette 'Fatihyı okumaynı namzı yoktur," diğer bir rivayette de ''Fatiha okunmayan namaz eksiktir"27 buyurmak suretiyle yukarıdi ayette zikredilen kıra_p açıklmş ve tahsis etmişr. Yine "Beyaz iplik siyah iplikten 28 edilineeye kadar... " ayetincieki beyaz ve siyah iplikten maksctın sizin için ayırt 18 Albayrak, Halis, Kur 'dn 'ın Bütinlğ Üzerine, s. 139. a.g.e., s.7l. 20 At;:ab, 36. 21 Müslim Salat, 240; Ebu davud, Tahare, 63. 22 Hud, 1 14; Bakara, 43, 48, 110, 238; Lukman, 4; Mücadile, 13; Nisa, 43, 103. 23 Hatipoğlu, Nihat, Kur'an-ı Kerimin Doğru Anlaşı/sd Hadislerin Ro/ii, Ank., 1999, s. 266-267; 24 Ezaı, 18. B uhaıi, 25 Müslim, Salat, 240; Ebu Davud, Salat, 122; İbn Mace, İkamet, 4. 26 Müzemınil, 20. 27 Müslim Sa/at, 34, 38. 28 Bakara, 187. 19 Yıldnm, gündüzün aydınlğ ile gecenin karnlığ olduğn belirten hadisler, 29 "Altın ve 30 gümş biriktirip yığanlr ..." ayetindeki "kenz" den maksdın zekatı verilmeyen 3 açıklyn hadisler, ı bu kabil beyanlar ayetin anlmı tesbitte mallar olduğn belirleyici nitelikteki beyanlrdı. Peygamberimizin, gaybl hususlar, kılinat yartılş ve geçmiş milletlerle ilgili gibi konuları ihtiva eden tefsirleri de bağlyıc olaylar, cennet ve cehennemin alıvi özellik taşır. Nitekim bu konularda vahyin dışna bir kaynak yoktur. Zira bu alan akıl ya da beşrin kesbiyle ulaşıck bir bilgi alnı değilr. Hz. Peygamber her gibi kendisine isnad 'edilen tefsir rivayetleri de rivayet ayeti tefsir etmdiğ gelnği kı yas edilğn azdır. Bununla· beraber haber-i vahidlerin zan ifade etiğ ileri sürülerek Allah Rasülü 'nün bu yolla sabit tefsirlerini bir tarafa koymak acele verilmş bir karar olsa gerektir. Her ne kadar itikadi konularda haber-i yaklşımr varsa da, bazı şartl ve karinelerle bu kabil nebevi vahidlere farklı beyanlrı, Kur'anı yorumlanı göz önünde bulndası fayda vardı. Bu size ait hiçbir sır gizli konuya dair birkaç misal verelim: "O gün huzura alınrsz; Hz. Peygamber'in şu sözleri de bir başk kabnaz." 32 ayetini beyan makınd örneği teşkil eder: "insanlar l<:ıyamet günü AJlah'a üç kere arz olunur. Bu arzlın ikisi, cidal ve i'tzarldı. Üçüncüsüne gelince, işte o zaman sahifeler ellerde 33 uçş ur, kimi sağınd alır kimi solundan." , Yine· "Allah iman edenlere dünya haytınd da ahitte de o sabit sözde daima sebat ihsan eder. "34 mealindeki bu ayet ilgili olarak Hz. Peygamber, "Bu ayet kabir &ı:ab hakındzil olmuştır. Kabirde ölüye "Rabbin kimdir" diye sorulur. O , .da "Rabbim Allah, Peygamberim Muhammed'dir" deiğn belirttikten sonra bu ifadenin ayette geçen "sabit sözün" medlı1ü olduğn beyan eder. 35 Hz. Peygamber'in Tefsirinin Yönlendirici Nitelğ Peygamberimiz (sas)'in bir kısm tefsirleri de Kur'anı bazı ayetlerinin verdiğ mesajı teyit edici, mana katmnlrı çerçevesine işaretl ihtiva eden yönlendirici açıklmr olup ayetin mana ve yorumunu sırilayc değilr. Bilndğ üzere Hz. Peygamber'in muhatplrı bilgi, kavryış ve zeka derecesi bakımnd farklı gösteriyordu. O, muhatbın durumuna göre bazen ayetin lazımn, bazen semeresini belirtme, ayetlerde gösterir tarzda bazen de ayetteki kelimelerin sıfatirn anltır tasvir edilerek müşahsltır şeklind açıklmrd 36 bulnmştır. Gerek ayetin ayetle ve sünnetle tefsirinde gerekse İslam alimlerinin yorumlaınd Allah Rasülünün tefsirinin bir kısmn yönlendirici olduğna dair vardı: deliller ve işaretl 29 Buhaıi, Savnı, Tevbe, 34. 31 İbn Kesir, Tefsirı 30 16. '1-Kıra 'il-azim, IV, 80. Hiikka, 18. 33 Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 414. 32 :ı. İbrahim, 27. Naimlıd, Müslim, el-Cenne ve Sıjatu 36 Yıldnm, a.g.e., s.44, 70. 35 --------------- 73. --------"-------- DİY ANET İLM DERGİ*CLT: 38*SAYI: 1*OCAK-ŞUBTMR 2002 (el-habô.is) yapan kasabadari "Lut'a da hüküm ve ilim verdik O'nu çirkin işler "37 mealindeki ayette geçen "el-habais" kelimesi kötü, bayğı işler anlmı gelmektedir. Ayet-i kerimede Lut kavminin işledkr kötülüklerden söz kelimenin kapsmın edilmektedir. Burada "habilis" genel olarak anltımk girenierin bazılr başk ayetlerde belirtilmektedir. Bunlar, kadınlr bırakp erkeklerle ilşk kurma, yol kesme, toplanırd edepsizlik yapma38, Allah 'ın Elçisini yalanlama ve ana yurdundan çıkarm tehdidinde bulunma39 gibi . fena \şlerdi. Ancak bunlar "habais"in şumülna giren birkaç husustur40 • Görüldğ üzere ne Ankebut 29 ne de Şuar 167. ayetler, tek başlrın, zikredilen kavrmın anlam alnı tamamen sınrlayc bir açıklm ihtiva etmemektedirler. Bakara 143'te41 anltı, Ümmet-i Hz. Peygamber bir rivayet~, insanlara şahitlk yapma hadisesinin Kıyamet günü meydana Muhammed'in, diğer gelcğin bildirir42 • Yine aynı ayetin tefsiri hakınd Ebu Hureyre (r.a.) şu hadisi kılnca nakletmektedir: "Allah Rasulü ile bir cenazeye gittik. Cenaze namzı cemaat ölü için "ne iyi admı" deyince Rasulullah "vacip oldu" dedi. Sonra yine bir cenazeye gittik,. meyyitin namzı kıldtan sonra cemaat bu beraberce başk deyince ResulHaı yine "vacip oldu" dedi. Bunun üzerine kez "ne kötü admı" Ubeyy b.Ka'b kalkarak "Ya Rasulullah vacip oldu demekle neyi kastediyordunuz." Alah'ın şu sözüdür deyip Diye sordu. Cevaben; Hz. Peygamber bunun mansı üzerinde şahitler olasınz diye... " kısmn Bakara 143. ayetinin "... İnsalr okudu43 ." Birinci hadiste müslan_rı alıretki şahdetlrin, ikinci hadiste ise muteber olduğ bildirilmekte ve böylece hadisler ayetin dünyadaki şahdetlrin olmayan farklı yönlerini ifade etmiş olmaktdır. Yine Burüc 3. birbirine zıt kelimesinin anlmı için "kıyamet günü" ve "arefe giinii" ayetindeki "meşhid' 4 şeklind iki açıklm Rasillüllah'tan rıakledimt. . tutucu diğer bir misal de şudr: Fatiha Sfuesindeki "sıratBu konuya ışk müstakirn" ifadesini, Hz. Peygamber (sav), bir rivayette "İslam, diğer bir rivayette bilakis "sıratise "Kur'an" olarak izah etmektedir. Bu durum bir tezat değil müstakim" teriminin şumlüne ve değişk sıfatirn işaret edilmesi anlmı gelmektedir. 45 . . Müfessir İbn Aşur (v.1973), tefsirine yazdığ mukaddimede Kur'an ayetlerinin geniş bir mana yelpazesine sahip olduğn belirttikten sonra Hz. Peygamber'den yapmktdır: "Allah Rasulü'nün nakledilen tefsir rivayetleri için de şu açıklmr kurtadı 37 Enbiya, 74. Ankebfit, 29. 39 Şuari, 167; Nml, 56. 40 Albayrak, a.g.e., s. 105. 41 "İşte böylece, sizin insalığ şahitler olmanız, Rasülıin " ümmet kı/d. 42 Buhari, Tejsir, 7. 43 Yıldnm, a.g.e., s. 125. 44 İbn, Kesir, a.g.e., VIII, 384. 45 İbn Teymiyye, Mukaddimefi usuli't-tefsir, s.42. 38 de size şahit olması için sizi mu 'tedil bir -------- Hz. PEYGAMBR'İN TEFSİRN TEMEL NiTELiKLERi ayetten çıkarlc nihai ve tek mana olmayıp aksine, ayetlerin anlam 46 çerçevesindeki genişlğ dikkatlerimizi çeken açıklmrd" • Bu görüşn izah sadedinde şu hadis-i şerif zikretmeh.'te devamın da konuyla ilgili tahlillerini yapmktdır: İlki Ebu Said b. Mualla'dan rivayet edilen şu hadistir: "Ben namaz kılaren Allah Rasulü beni çağırmş, ben de namazda olduğm için cevap vermişt. Daha sonra yanı vardığm ''Niçin çağırdm cevap söylemişt.Bun üzerine vermedin." Diye sorunca cevaben namazda o.lduğm "Allah ve Rasulü sizi çağırdn icabet edin" 47 diye Hz. Peygamber, Alah'ın 48 buyrdğn duymaın mı" şeklind bana mukabele etmiş. A.yette zikredilen imtisal, 'davet edilen şey'l de hidayetin kastedilğ ilk bakışt "icabet" kavrmıyl anlşımktdr. Ayrıca ayetteki "deaküm" fiili "lima yuhylküm'' mütealkıdr. Hz. Peygamber bu anlmrı yanıd başk bir manı da düşnlebisğ göstererek hadi'ste geçen "icabet" kelimesine luğavi' mansı yüklemiŞ ve 49 müteallaktan kat-i nazar ederek kelimeyi hak1(9 mansıd kulanmıştr ki ayetin anlmıdki genişlğ ve tefsirindeki esnkliğ .işaret etmesi açısnd mühimdir. bazı beyanlrı değrlnim ve misallerle Resulah'ın ayetlere Buraya •kadar yapıln getirdğ tefsiriyle (sünnetiyle) Kur'an tefsirini donurmaığ, bazı beyanlrı tamamen yönlendiren, örnek teşkil eden ve ufuk açan açıklmr kabilinden olduğ vurgulanmaya gayret edilmştr. -· Bu çerçevede bazı tefsir rivayetlerini değrlnim: Fatiha Süresi'nin ve "sapıklr kavrmlın Hz. Paygamber sonundaki "gazaba uğraynl" 50 "Yahudiler" ve "Hıristyanl olarak açıklmştr. Yukarıdi bakış açısyl bu hadfs-i şerif değrlni, ayetin yegane· anlmı olarak anlşımi:. Zira Hz. umum ifade eden 'bir lafzın şumülne girenlerden bir Peygamberin bu beyanı, kısmn açıklm veya örneklendirme kabilindendir. Bunun anlmı ise şu olmaıdr: "Gazaba Uğrayn lar" ve "sapıklr hadiste zikredilenlerden ibaret değilr. Ancak bu vasıflr üstünde taşıyn topluluklar için en yerinde· misal de Yahudiler ve Hıristyanld. sı Peygamberimiz bir başk hadisinde ise, Enfal (8/60) ayetteki "kuvvet" terimini tefsir kabilinden "Dikkat edin kuvvet atmkır." Şeklind tefsir etmiş ve bunu üç kez tekralmış. ResUluilah 'm "kuvveti" atmak· 'olarak tefsiri, zikredilen kelimenin çünkü bu yorum kuvvetin nevilerinden en yegane yorumu olarak algınmz; 52 belirgin ve önemlisine dikkat çekmek maksdın ma'tuf olarak değrlnib. 46 47 el-Cez1iirl, Tefsir't-alı ve't-Tenvir, 9. Mukaddime, İbn Aşur yukarıdi açıklmsy bütünlük arzeden Sünnet'in bağlyıc ilgili gerek anikiJi taksiminde gerekse göstererek bu konuya değrli sebeb-i nuzul rivayetleriyle ilgili tasnifinde de benzer bir yaklşım katılrd İbn Aşur bulnmştr. Enfal, 24. 48 İbn Kesfr, a.g.e., III, 574. 49 İbn Aşur el-Cezairf, Tefsirii't- Talu·ir ve 't- Tenvir, 9. Mukaddime 5o T' . . "'.r. . -· ? ıruz, ı e 1 sır, 51 Abduh, Muhammed, Tefsir'l-KınHakm, I. 98; İsmail Ceralıoğu, Doğuş ve ona Hız Veren Am iller, s. 26. 52 Ebussufid, İrşadü ak/i 's-selim, IV, 32. Kur'an Teftirinin DİYANET iLMi DERGİ*CLT: 38*SAYI: I *OCAK-ŞUBTMR 2002 tefsiri, Kur'anı anlşıms ve açıklnmsd Netice olarak, Resı1luah'n kendisinden hiçbir zaman müstağnl kalınmyc temel bir kaynak ve örnek bir kısmen tefsirdir. Şu veya bu hadis vahye dayanmaktan ziyade, genel ve ilke bazınd vahye kısmen de Resulah'ın içthadın dayınr. Mütevatir olanlar kesin bilgi ifade yanıd, Resuluilah 'ın ederken, ahad olanlar zannl bilgi ifade ederler. Bunları tefsiri ayetleri tahsis, tafsil ve takyid ederek, Kur'an tefsirini şekilndrm ve güzel olarak anlşıs sağlr. Hz. Peygamber'e ait bir örnek olmak suretiyle doğru bazı tefsirler tahdid ifade ederken, bir kısm açıklmr ise yönlendirici ve temsil nitelğdr. Bu sebeple söz konusu rivayetlere,' sözün söyleniş maksat ve hikmeti daha isabetli olduğ düşnilmektr. gözönünde bulundurularak yaklşımsn BİLYOGRAF Ahmet b. Hanbel, Miisned, İstanbul Al bayrak, Halis, Kur 'an 'm Bütnlğ Abduh, Muhammed, Tefsir'l-KuanHkı, 1992. Üzerine, İstanbul I 993. Beyrut ts. Abdülhaık, Abdülğan, Hicyet's-Smı, Beyrut 1986 Afzalur Rahman, Sfret Ansiklopedisi, (terc. Mustafa Aykaç, Kenan Dönmez, Talha Özkök, Ergin Öztürk, Sami Şenr, Necdet Şensoy) İstanbul196. Cerahoğlu, İsmail, Kur'an Tefsirinin Doğuş ve Ona Hız Veren Anıiler, An k, 1968. Buhar!, Muhammed b. İsmail, el-CanıisSf, İstanbul. Dehlevl, Şah Veliyyullah, Hıcetulai' l-baiğ, Beyrut 1990. Ebussuud, Muhammed b. Muhammed, İrşadü akli's-enı, Beyrut ts. Ebu Davud, es-Sicistfinf, Siinen, İstanbul 1992. Feyruzabadl, Mecdüddfn, Besairii zevi't-nıyf, Beyrut ts. Hakim, Ebu Abdurrahman, Miistedrek, Beyrut ts. Hatipoğlu, Nihat, Kur'an-ı Kerimin Doğru Aniaşıms mda Hadislerin Ro/ii, Ank., 1999. İbn Atıye, Abdilıak, El-MıaTri'vecfz, Duha 1985. · İbn Teymiyye, Ahmed, Mukade/imefi zısuli't-efr, Beyrut 1972. İbn Kesfr, Ebu'l-Fida İsmail, Tejsiru'l-Kıanzm, İstanbul 1985. İbn Hazın, Ebu Muhammed, el-İiıkam fi ıtsli '1-a/ıkm, Beyrut. 1983. İbn Kuteybe, Abdullah b. Müslim, Tefsiru Garibi'l-Kur'an, Beyrut 1978. .. --· ..... --- -·-·· . --- -- , Te'vilii mılteif'-ads, Beyrut 1985. Kahveci, İhsan, Kur 'an 'da Zikir Kavrmı ve Boyutları, (Basılmş yüksek lisans tezi) İstanbul 1995. Haber-i Valıidern İ'tika ve Teşri Koçkuzu, Ali Osman, Rivayet İlimernd Yönlerinden Değri, Ankara 1988. İbn Aşur, muhammed et-Tahir, Tefsir't-aıvn, Tunus 1984. ts, ei-Mtbü'Iİslamy Müslim, Salıi/İst Sıbru, Mustafa, es-Simı ve Mekint/ıaf'-şr '1-İslamf, Beyrut 1995. Şimşek, Said, Giiniimiiz Tejsir Problemleri, İstanbul 1995. Şatib, Ebu İshak, Mıvafkt, Kahire 1970. Tirmizi, Ebu İsa, Siinen İstanbul 1992. Toksarı, Ali, Delil Olma yöniinden Siinnet, Kayseri 1994. Yıldrm, Suat, Peygamberimizin Kur'iim Tefsiri, İstanbul1983 . .· . 64.·