Uploaded by User14625

Baş Aşağı Fareler dosyasının kopyası

advertisement
Baş Aşağı Fareler
Bir zamanlar Labon adında seksen yedi yaşında yaşlı bir adam
vardı. Bütün ömrü boyunca sessiz ve sakin bir insandı. Çok fakir
ve çok mutlu idi.
Labon evinde farelerin olduğunu fark ettiğinde başlangıçta bu
durum onun canını çok fazla sıkmadı. Fakat fareler çoğaldı onun
canını sıkmaya başladılar. Fareler çoğalmaya devam etti ve sonunda onun bile dayanamayacağı
bir an geldi.
“Yeter artık.” Dedi. “ Bu gerçekten çok oluyor.” Sekerek evden çıktı birkaç fare kapanı bir parça
peynir ve biraz tutkal almak için yolun aşağısındaki bir dükkana gitti.
Eve gelince fare kapanlarının altına tutkal sürdü ve onları tavana yapıştırdı. Sonra onlara yem
olarak peynir parçaları koydu ve kapanları kurdu.
O gece fareler deliklerinden dışarı çıkıp tavandaki fare kapanları gördüklerinde bunun inanılmaz bir
şaka olduğunu düşündüler. Birbirlerini dirsekleri ile dürtüp ön ayakları ile yukarıyı işaret ederek ve
kahkahalarla gülerek yerde dolaştılar. Tavanda fare kapanları bu oldukça aptalcaydı.
Ertesi sabah Labon aşağı inip fare kapanlarına yakalanmış hiç fare olmadığını gördüğünde
gülümsedi. Fakat hiçbir şey söylemedi.
Bir sandalye aldı ve sandalyenin ayaklarının altına tutkal sürdü ve
tavana fare kapanlarının yanına baş aşağı yapıştırdı. Aynı şeyi
masaya, televizyon setine ve lambaya da yaptı. Yerde olan her
şeyi aldı ve baş aşağı tavana yapıştırdı. Hatta küçük bir halıyı da
tavana yapıştırdı.
Ertesi gece fareler deliklerinden dışarı çıktıklarında hala bir gece
önce gördükleri ile ilgili şakalar yapıp gülüyorlardı. Fakat şimdi
tavana bakınca aniden gülmeyi kestiler.
Biri, “ Allah, Allah!” diye bağırdı. “Yukarıya bakın yer tavanda!”
Diğeri, “Aman Allah'ım” diye bağırdı. “Biz tavanda duruyor
olmalıyız.”
Diğeri, “Biraz başım dönmeye başladı.” Dedi.
Diğeri, “Bütün kan beynime toplandı.” Dedi.
Uzun bıyıkları olan yaşlı fare “ Bu korkunç!” dedi. “Bu gerçekten korkunç! Derhal bir şey
yapmalıyız!”
Genç bir fare “Biraz daha baş aşağı durursam bayılacağım!” diye bağırdı.
“Ben de!”
“Buna dayanamıyorum!”
“Kurtarın bizi! Birisi bir şeyler yapsın çabuk!”
Onlar şimdi daha çok heyecanlanmışlardı. En yaşlı olan fare, “Şimdi ne yapacağımızı bilmiyorum.”
dedi. “Hepimiz başımızın üzerinde duracağız. Böylece doğru yönde olacağız.”
Bu söze uyarak hepsi başları üzerinde durdular ve uzun bir süre sonra kan beyinlerine toplandığı
için bir bir bayıldılar.
Ertesi sabah Labon aşağı indiğinde yerde bir yığın fare vardı. Onları çabucak topladı ve hepsini
Sepetin içine koydu.
Buradan çıkarılacak ders şudur: Her ne zaman dünya korkunç bir şekilde baş baş aşağı gibi
görünürse ayaklarınızı sıkı bir şekilde yere bastığınız dan emin olun.
Roald DAHL
Download