gebelikte beslenme

advertisement
GEBELİKTE BESLENME
ARAŞ.GÖR.KEVSER İLÇİOĞLU
1/34

Gebelik, beslenme gereksinimin arttığı özel
süreçlerden biridir. Gebelikte beslenme konusu
gebelikle birlikte başlamamalıdır. Çünkü bir
kadının gebe kalabilmesi, bebeğini gebelik sonuna
kadar
taşıyabilmesi,
doğumdan
sonra
emzirebilmesi için gebe kalmadan önce düzenli
beslenmesi ve sağlıklı olması gerekir.
2/34

Gebelikte sağlıklı beslenme; termde
gelişimini tamamlamış fetüsü, komplike
olmamış bir gebelik süreci ve doğum ile
başarılı bir laktasyon döneminin olasılığını
arttırırken,
postpartum
obezite
riskini
azaltarak uzun dönemde anne sağlığını iyi
yönde etkiler.
3/34

Gebe iyi beslenmez ise;
bebek annenin vücudundaki
besin depolarını tüketmeye
başlar, anne ve bebeğin
sağlığı
tehlikeye
girer.
Normalin
altındaki
fetal
büyüme ise fetal mortalite ve
hatta neonatal ve yenidoğan
morbiditesi
ile
yüksek
derecede ilişkilidir.
4/34

Çocukların sağlıklı olarak doğması,
annenin dengeli ve yeterli beslenmesi ve bu
beslenme ile bebeğin doğum ağırlığı, beyin
gelişimi, intrauterin ölüm, prematürelik ve
preeklempsi arasındaki ilişkiler çeşitli
araştırmalarla kanıtlanmıştır.
5/34
Sağlıklı beslenme;
anne sağlığını en iyi düzeye taşırken,
doğumsal anomalileri de azaltır.
6/34
Gebelikte Kalori Gereksinimi

Kalori terimi; 1 gr suyun ısısını 1°C yükseltmek için
ihtiyaç olan ısı miktarını açıklar. Kilokalori (kcal) 1000
kaloriye (cal) eşittir ve yiyeceklerin enerji değerini
açıklamada kullanılan bir birimdir.

Gebelikte enerji ihtiyacı için önerilen diyette ilk
trimestirde kalori artışı yoktur. İkinci ve üçüncü
trimestirlerde günlük 300 kalorilik artış önerilir.
7/34

Gebelerin çoğunda 2. trimesterde yağ birikimi
başlar ve yaklaşık 3.5 kg’lık bir yağ deposu oluşur.
Oluşan bu yağ deposu laktasyon döneminde artan
enerji gereksinmesini karşılamak ve metabolizmayı
korumak içindir.
8/34
Günlük enerjinin;
proteinler,
 %30’u yağlar ve
 %65’i de karbonhidratlardan (CHO)
sağlanmalıdır.
 %15’i
9/34

Gebelikte
kilo
artışı
dikkatle izlenmeli, diyet kişisel
kalori
ihtiyacına
göre
düzenlenmelidir.
Kadının
gebelik öncesi kilosu, boyu,
yaşı, aktivitesi ve sağlık
durumu
kalori
ihtiyacını
belirleyen faktörlerdir.
10/34
11/34
BKİ
Kazanılan Kilo (kg)
Zayıf <19.9
12.5-18
Normal 20-24.9
11.5-16
Hafif Şişman 25-29.9
7-11.5
Gebelikte Karbonhidrat Gereksinimi

12/34
Karbonhidratlar, vücudun ihtiyacı olan toplam
kalorinin alınmasına önemli katkıda bulunurlar.
Toplam kalori ihtiyacının yarısından fazlası
karbonhidratlardan sağlanır. Eğer toplam kalori
alımı yeterli değil ise vücut enerji için proteinleri
kullanır. Bu nedenle proteinler büyümenin temini
olan esas görevlerinde kullanılamazlar.

Karbonhidrat ve kalori ihtiyacı özellikle son iki
trimestirde artmıştır. Karbonhidrat alımı ağırlık artışını,
fetusun, plasentanın ve diğer anne dokularının
gelişmesini sağlar. Günde minimum 150 g
karbonhidrat alınması önerilmektedir. Fakat gebelik
sırasında kalori ihtiyacını karşılamak için daha fazla
miktarda karbonhidrat alımına ihtiyaç vardır.

Süt ürünlerinde, sebze, meyve ve tüm taneli tahıl ürünleri
ve ekmek karbonhidrat için besin kaynaklarıdır.
13/34
Gebelikte Protein Gereksinimi

Yeterli ve dengeli beslenme ile günlük protein
gereksinmesi karşılanabilir. Gebelik süresince
ortalama 950 gr protein depo edilmesi
gerekmektedir. Gebeliğin 6. ayında fetus daha hızlı
büyüdüğü için proteine olan gereksinmesi %30
artar. Bu nedenle de anneden günde 5 gr protein
çekilmektedir. Gebe kadınlar için tavsiye edilen
günlük protein miktarı ortalama 60 gr kadardır.
14/34

15/34
Gebelik döneminde yeterli enerji ve
protein alınması bebeğin doğum çıktılarını
(doğum ağırlığı, baş çevresi v.b) da olumlu
etkilediği bilinmektedir.

Ancak enerji ve proteinin gereksinim
duyulan miktarlardan fazla alınması, anne ve
bebek açısından faydalı olmadığı gibi,
annenin gebelik döneminde aşırı kilo alımına
sebep olmaktadır. Bu da erken doğum,
hipertansiyon gibi problemlere de neden
olabilmektedir.
16/34
Gebelikte Yağ Gereksinimi

17/34
Enerjinin ve önemli yağ asitlerinin temini için
diyette yağlara ihtiyaç vardır. Annenin yağ asitleri
fetal sirkülasyona girerler. Yağ asitleri sinirleri
myelinizasyonu ve uterustaki membranların
sentezi için gereklidir. Bu nedenle yağlar fetusun
gelişmesi için temel besinlerden biridir.

18/34
Gebelikte, serum lipidlerinin, lipoproteinlerin ve
kolesterolün artması ve barsaklardan yağların
atılımının azalması sonucu yağların tamamı
absorbe edilir. Fetusta yağ depoları gebeliğin
ortasında yaklaşık % 2 iken sonunda % 12’ye
yükselir.

Bitkisel yağlar doymamış yağ asitlerini içerdiği
için,
doymuş yağ asitlerini içeren hayvansal yağlardan daha çok
önerilir. Tüm kalori alımının % 30’u yağlardan sağlanmalıdır.
 Gebe kadına yağsız et, balık ve derisi alınmış tavuk gibi
protein değeri yüksek, yağ oranı az yiyecekler önerilmelidir.
19/34
Gebelikte Vitamin ve Minarel Gereksinimi

20/34
Gebelikte
B
vitaminleri
gereksinmesi
artmaktadır. Yeni vücut hücrelerinin yapımında
proteine yardımcı olarak B6, B12 vitamini ve folik
asit gereksinimi artmaktadır. Gebelik döneminde
yeterli düzeyde folat tüketilmesi (600 mcg/gün)
nöral tüp defektleri riskini azaltmaktadır.
Gebelik
döneminde
mineral
gereksinimi
özellikle de demir ve kalsiyum gereksinimi
artmaktadır. Artan demir ihtiyacının karşılanması
için gebelik süresince 20 mg demir ek olarak
alınmalıdır. Demir içeren yiyecekler taze meyve
suları ve salata ile tüketilmelidir.

Kalsiyum bebeğin iskelet yapısının gelişmesine
ve annenin kemik yoğunluğunun korunmasına
yardımcı olur. Gebelikte kalsiyum ihtiyacı 10001300 mg’ dır.

21/34
BESLENMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
 Beslenme ihtiyacının ve besin kaynaklarının
bilgisinin yanında sağlık personelinin beslenmeyi
etkileyen faktörlerin de farkında olması gerekir.
Bireyin yeme alışkanlıkları, kültürü, ekonomik
durumu gibi birçok faktör beslenmeyi etkiler.
22/34
PİKA
 Pika, bazı maddelere karşı
aşırı yeme isteği duymadır ve
genellikle
gebeliğin
ilk
trimestrinde
ortaya
çıkar.
Bunlar yenebilir özelliği ya da
besin değeri olmayan toprak,
kil, nişasta, buz, yanmış kibrit,
duvar boyası gibi maddelerdir.
23/34
 Pikayı, çocukluk gibi hayatın diğer dönemlerinde
de gözlendiği ya da bir sosyo-kültürel inanç olduğu
şeklinde açıklayan değişik teoriler vardır. Bu
alışkanlığın daha çok kırsal kesim kadınında
görülmesi, temelinde yatan nedenin beslenme,
bozukluğu olabileceğini düşündürmektedir. Daha
çok demir eksikliği anemisinde bu alışkanılığın
geliştiği belirlenmiştir.
24/34
Pika ile ilgili komplikasyonlar;
 toprağın fazla miktarda yenmesi ile ilişkili olarak aşırı
kontipasyon,
 beslenme bozukluğuna bağlı hızlı kilo kaybı,
 toprak kontaminasyonu ile ortaya çıkan parazitik
enfeksiyonlar,
 duvar boyası nedeni ile zehirlenmeler sayılabilir.
25/34

Ebe/Hemşire hastanın beslenme hikayesinde pikaya
dikkat etmeli ve pikanın anne ve çocuk üzerindeki etkilerinin
farkında olmalıdır.

Pikanın değerlendirilmesinde bireyin beslenme hikayesi
dikkate alınmalıdır. Kadın eleştirileceği korkusu ile hikayede
pika alışkanlığını açıklamaktan kaçınabilir. Bu sorunun ortaya
çıkarılmasında sağlık personelinin sorgulayıcı ve yargılayıcı
olmayan tutumu yardımcı olabilir. Kadına pikanın potansiyel
zararları ile ilgili danışmanlık yapılmalıdır.

Pika alışkanlığı olan bir kadına, bu alışkanlığının yerine
alternatif davranışlar önerilebilir. Örnek: Pika isteği olduğunda
besleyici bir şeyler atıştırmasını ya da yürüme gibi
davranışlara yönelmesi önerilebilir.
26/34
Yeme Bozuklukları

27/34
Anoreksiya nevroza ve bulimia, kötü beslenmeye
ve fetal büyüme geriliğine yol açan elektrolit
dengesizliği ve organ hasarları gibi anne ve fetusun
hayatını tehdit eden ciddi yeme bozukluklarıdır.

Anoreksiya nevroza kişinin kilo almaktan aşırı korktuğu
bir durumdur. Bu bozuklukta kilo kaybetmek için aşırı diyet
ve egzersiz yapmak, laksâtif ve diuretik kullanmak ve
kusmak gibi aşırı yöntemler uygulanır. Anoreksiya
nevrozada beden fonksiyonlarındaki denge tümüyle
bozulduğu için amenore ve infertilite de birlikte bulunur.
Bununla birlikte vücut yağ oranı en az % 22 olduğunda ya
da yeniden kilo kazandığı bir dönemde bu kişiler gebe
kalabilirler.
28/34


Bulimia fazla abur-cubur yemeğe bağlı aşırı kilo
almayı takiben, aşırı diyet, oruç ve kusma gibi
yöntemlerle aşırı kilo verme ile ilgili bir yeme
bozukluğudur.
Gebeliğin başında yeme bozukluğunun olup olmadığı
iyi araştırılmalıdır. Gebelik öncesi normal kilonun altında
olan ya da kilosunda büyük dalgalanmaların olduğunu
ifade eden kadınlara bu problem açısından dikkat
edilmeli, eğer tespit edilirse psikiyatristler ile işbirliği
29/34
yapılmalıdır.
Şişmanlık
 Gebelik öncesi beden kitle indeksi (BKİ) 30’dan
büyük olan kişiler şişman olarak, 26.0- 29.9
arasında olanlar fazla kilolu olarak tanımlanır.
30/34
Şişmanlığın gebeliğe getireceği riskler şöyledir:
•
•
•
•
•
Üriner sistem enfeksiyonu
Gebelik sırasında yetersiz
kilo alma
Yara enfeksiyonu
Tromboembolizm
Gebelik hipertansiyonu
31/34
• Fetal izlem güçlüğü
• Doğum
eyleminin
uzaması
• Fetal makrosomia
• Doğum travması

32/34
Şişman kişiler için gebelikte önerilen ağırlık artışı en
fazla 7 kg, fazla kilolular için 7-11.5 kg’dır. Gebelik, kilo
almamak ya da kilo vermek için diyet yapılacak bir zaman
değildir. Vücudun ihtiyacından daha az kalori alınması
zaman içinde maternal ketosise neden olur. Bunun da
fetusta nörolojik hasarlara yolaçabileceğine ilişkin
görüşler vardır.
Zayıflık
Gebelik öncesi beden kitle indeksi 19.9’dan küçük olan kişiler
zayıf olarak tanımlanır. Zayıflığın gebeliğe getireceği riskler
şöyledir;
• Düşük doğum ağırlıklı bebek doğumu
• Prematüre eylem
• Düşük apgar skor
• Demir eksikliği anemisi
33/34

34/34
Zayıf kişiler için gebelikte önerilen kilo artışı 13-18
kg’dır. Bu artış yenidoğanla ilgili komplikasyonları azaltır.
İdeal olarak zayıf kadınların gebe kalmadan önce normal
kilolarına çıkmaları ve besin depolarını doldurduktan
sonra gebe kalmaları istenir.
Download