işitme kayıplı çocuklarda yaşamın ilk yılları: önemi ve öneriler

advertisement
İŞİTME KAYIPLI ÇOCUKLARDA YAŞAMIN İLK YILLARI:
ÖNEMİ VE ÖNERİLER
Arş. Gör. Nagihan Baş
nagihanbas@anadolu.edu.tr
Doç. Dr. Zerrin Turan
zturan@anadolu.edu.tr
Anadolu Üniversitesi
Özel Eğitim Bölümü
İşitme Engellilerin Eğitimi Anabilim Dalı
ESKİŞEHİR
Embriyonik dönemde bebeklerin sinir sistemleri ve beyinleri gelişmeye başlamaktadır. Sinir
hücrelerinin çoğalması ile başlayan ve birçok sinirsel faaliyeti içeren bu dönemde sinir
hücreleri arasında iletişimi sağlayan nöral bağlantıların kurulması ve uyarılmayan
bağlantıların, sinir hücrelerin işlevini yitirmesi gibi belli bir sırada gerçekleşen bu olaylar
insan hayatında oldukça önemli bir yere sahiptir.
Kişinin taşıdığı genetik kodlar ve çevresinde bulunan çeşitli uyaranlar sonucu kişinin nöral
bağlantıları yeniden şekillenerek değişebilir. Bu değişimler, beynin esneklik özelliği olan
beyin plastisitesi ile açıklanmaktadır. Beyin plastisitesi ile beyinde meydana gelen hasarlar ve
bozulan işlevler, deneyim ve yaşantılar ile insan ömrünün belli dönemlerinde daha hızlı belli
dönemlerinde daha yavaş olarak yeniden kazanılmaktadır. Yaşamın ilk yıllarında bahsedilen
bu yeniden kazanma süreci daha hızlı olmaktadır. Önce 0-5, daha sonra 0-3 ve en son 0-2 yaş
aralığına indirgenen bu döneme kritik dönem denilmektedir. Kritik dönemde sinir sistemi,
duyu organlarına hitap eden uyaranları almakta ve bu uyaranlara ilişkin sinir hücrelerinde,
nöral bağlantılarda değişiklik yapmakta daha fazla rol oynamaktadır.
Doğuştan İşitme Kayıplı Çocuklar (DİKÇ) ise embriyonik dönemden itibaren işitsel
uyarandan ya kısmen ya da tamamen mahrum kalmaktadırlar. Bu durum işitme kayıplı
çocuklarda işitsel uyaranlara ilişkin kurulan nöral bağlantıların sınırlı sayıda olmasına sebep
olmaktadır. Normal işiten akranlarına göre bu dezavantajla doğan DİKÇ işitsel uyaranları
anlamlandırarak konuşma diline ait kuralları öğrenmekte zorlanmakta, ilerleyen yaşlarda da
akademik becerilerini geliştirmekte normal işiten akranlarından geride kalmaktadırlar. Bu
durum çocukların sosyal-duygusal gelişimlerini de olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Söz
edilen olumsuzlukları en aza indirmek için DİKÇ’nin, kritik dönemi kaçırmadan işitme
cihazı veya koklear implant yoluyla sağlanacak işitsel uyaranlara ve bu uyaranları
kullanmayı öğrenecekleri etkileşim ortamları içerisinde bulunmaya ihtiyaçları vardır.
Bu çalışmada ise, alan yazından faydalanılarak çocuklarda kritik dönemin ve erken
deneyimlerin önemi ile birlikte bu dönemde işitme kayıplı çocuklar için yapılması gerekenler
ve işitme kayıplı çocukların en erken dönemde tanılanarak eğitimlerine başlanabilmesi için
tanıdan eğitime farklı alanlarda çalışan uzmanlar arası işbirliğinin önemini açıklamak
amaçlanmaktadır.
Anahtar Kelimeler: işitme kayıplı çocuk, beyin plastisitesi, kritik dönem, erken müdahale
Download