SOSYAL POLİTİKA KAVRAMI Sosyal Politika kavramı, ilk olarak 19.yüzyılda Almanya’da, endüstrileşme ve kentleşme nedeniyle ortaya çıkan tehlikelere ve sefalete karşı işçileri korumak ve onlar için bazı önlemleri hayata geçirmek amacıyla kullanılmıştır. Devletin toplumun düzenini ve refahını maksimuma çıkarması için yapması gereken en önemli çalışma alanı olarak gösterebiliriz. Her konuda olduğu gibi sosyal politika kavramındada dönemin önde gelenlerin farklı görüşleri olmuştur . Bunlardan ilk göze çarpanları sıralayacak olursak ; Gerhard Kessler’e göre; sosyal politika sosyal sınıfların eylemleri çelişkileri ve mücadeleleri karşısında devleti ve hukuk düzenini ayakta tutmaya ve sürdürmeye yönelik bir politika olarak tanımlanmıştır. Sosyal politika biliminin klasiklerinden kabul edilen Marshall'a göre sosyal politika, sadece tam ve sınırlı bir kelime anlamı olan teknik bir terim değil , toplumdaki kişilere hizmet ve gelir sağlayarak kişilerin refahı üzerine direkt olarak etki sağlamayı amaçlayan devlet tarafından yürütülen politikaya dayanmaktadır . Sosyal sigorta, milli sosyal yardım, sağlık ve sosyal yardım hizmetleri ve barınma politikası esas alınan konulardır. Sosyal politika alanında saygın bir isim olan Titmuss 'a göre "sosyal politika,çalışan sınıflar, emekliler, kadın ve çocuklar gibi zayıf gruplar için, fayda veya refaha maçlı bir yaklaşımla, daha fazla refahın ve daha fazla faydanın sağlanmasında bir araçtır." Bu anlayışta sosyal politika zenginden fakire bir gelir transferi görevini üstlenmekte ve kaynakların yeniden dağıtıcısı olarak görülmektedir. SOSYAL POLİTİKANIN KAPSAMI Günümüzde sosyal politika , toplum açısından en geniş kapsamı içermekte . Eskiden sadece işçi sınıfı ile sermaye sınıfı arasındaki sosyal sınıf dengesini kurmaya çalışırken günümüzde bu toplumun her türlü bağımlı sınıfın hakları dengesini korumaya çalışan bir genel politika halini almıştır . AB Sosyal Politikasının Hedefleri Genel olarak hedeflerini sıralayacak olursak ; istihdamı geliştirme Yaşam ve çalışma koşullarını iyileştirme Yeterli sosyal koruma Sosyal diyalog Sürekli ve yüksek bir istihdam düzeyine erişme olanağı veren insan kaynaklarını geliştirme Ayrımcılığa karşı savaş , Olarak sıralayabiliriz… Günümüz AB’sinde en az dört yada beş farklı refah rejimi olduğu yaygın olarak kabul edilmektedir. Bu farklı modeller Avrupa Sosyal Modelinide şekillendirmiştir. -Liberal refah rejimi (ingiltere) piyasaların rolünün ağırlıkta olduğu , devletin yalnızca yoksulluğunu kanıtlatayabilen yurttaşlar için sosyal destek ve hizmetler sağladığı modeldir. -Muhafazakar Rejim (Kıta Avrupası) , sosyal korumanın istihdam piyasasındaki konumla ilişkili olduğu devletin bireylerine bakmak üzere aileyi desteklediği modeldir. Sosyal – Demokratik rejim ( iskandinav ülkeleri) devletin rolünün ağırlıklı olduğu , refah hizmetlerinin vatandaşlık temelinde evrensel olarak sağladığı modeldir. Güney Avrupa rejimi , muhafazakar rejimle benzerlik göstermesine rağmen , ailenin ağırlıklı olduğu , sosyal harcamaların düşüklüğü ve işgücü piyasasındaki ikili yapıyla öne çıkan modeldir. Sosyal Politikalar Neden AB Düzeyinde Önem Kazandı ? Bunun nedenlerinden başta geleni , kurulan Komisyon , Konsey ve Adalet Divanının çalışmaları olmuştur. Bu çalışmalar zamanla sosyal hukukun genişlemesine olanak sağlamıştır . ikinci bir neden siyasilerin toplumun desteğini almak amacıyla yaptıkları sosyal çalışmalardır . üçüncü neden ; ekonomik birleşmede ortak Pazar ve parasal birlik çalışmaları sosyal anlamda genişlenmeye neden olmuştur . Diye sıralayabiliriz . AB KÖMÜR VE ÇELİK TOPLULUĞU SOSYAL HÜKÜMLERİ Avrupa bütünleşmesini getiren süreçte ilk adım, 1951 yılında kurulan Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu’dur (AKÇT). Topluluğun kurucu antlaşması olan Roma antlaşmasının ‘Sosyal Hükümler ‘ kısmında şu maddeler yer almaktadır . • Sosyal güvenlik haklarının transfer edilebilir olması hükmünü de kapsamak üzere işçilerin serbest dolaşımının sağlanması • Genç işçilerin değişiminin teşvik edilmesi (50. madde) • Serbest yerleşme hakkı (52. ve 58. maddeler) • Sosyal konularda üye ülkeler arasında yakın işbirliği sağlanması(117. ve 118. maddeler) • Kadın ve erkek ücretlerinin eşitlenmesi (119. madde) • Çalışanlara ücretli izin hakkının tanınması (120. madde) • İşçilerin istihdamını ve coğrafi ve profesyonel mobilitelerini sağlamak üzere Avrupa Sosyal Fonu’nun kurulması ı (123-127. maddeler) • Mesleki eğitimde ortak bir politika oluşturulması için genel ilkeler belirlenmesi (128. madde) AVRUPA ATOM ENERJİSİ TOPLULUĞU SOSYAL HÜKÜMLERİ Antlaşmada sosyal politika, iş sağlığı ve güvenliği ve halk sağlığı konuları sınırlı biçimde ele alınmıştır. İlgili hükümlerde daha çok sektördeki işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri ve sektörün halk sağlığına ilişkin etkileriyle ilgili düzenlemeler yapılmıştır. Sınırlı sayılı düzenlemeler arasında 2 madde sayılabilir. Birincisi halkın ve ilgili sektörde çalışan işçilerin sağlığını koruyucu ortak güvenlik standartlarının oluşturulmasını ve denetlenmesini, İkincisi topluluk içinde konunun uzman kişilerin serbestçe istihdamının gerçekleştirilmesi konuları hükme bağlanmıştır. • Ayrıca antlaşma şu konulara düzenleme getirmişti ; • İşçilerin serbest dolaşımını gerçekleştirmesi ve sosyal güvenlik haklırından faydalanmaları hakkına somut olmaları • Ortak programlar altında genç işçilerin değişimini garanti edilmesi • Sosyal politika konularında üye olabilmesi ve karşılıklı uyumun sağlanması • .Aynı işi yapmakta olan kadın ve erkek için eşit ödeme bulunması ilkesi AVRUPA TEK SENEDİ SOSYAL HÜKÜMLERİ Toplulukta sosyal boyuta ilişkin mevzuatı oluşturan önemli belge AT çalışanları temel sosyal haklar şartıdır . Bu belge topluluğun kurucu antlaşmalarına paralel olarak bazı düzenlemeler getirmiştir .Sosyal şartın içerdiği konular ana başlıkları ile aşağıdaki gibidir . • Serberst dolaşım hakkı • İsdihdam ve ücretler • Yaşama ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi hakkı • Sosyal güvenlik hakkı • Örgütlenme ( Sendikalaşma ) ve toplu pazarlık hakkı • Mesleki eğitim hakkı • Kadın ve erkeklere eşit muamele hakkı • İşçilere bilgi verme .danışma ve yönelime katılma hakkı • İş yerinde , sağlık ve güvenliğin sağlanması hakkı • Çocukların ve yetişkinlerin korunması hakkı • Yaşlıların korunması hakkı • Özürlülerin korunması hakkı Maastricht Antlaşması Sosyal Politika Protokolü ve Anlaşması (11’ler Anlaşması) Sosyal politika alanında sadece “yaşam düzeyinin hızlandırılmış ilerlemesi” görevi veren 2.maddesinde değişiklikler yaparak topluluğun görevlerini arttırmıştır. Antlaşma, bundan böyle topluluğun faaliyetine ilişkin 3.maddede yer alan, sosyal alandaki bazı yetkileri tanımlayarak yinelemiş ve Topluluğun eylem olanakları genişletilmiştir. • Bu yetkiler; • Sosyal alanda bir Avrupa Sosyal Fonu içeren bir politika • Ekonomik ve sosyal bütünleşmenin güçlendirilmesi • Yüksek bir sağlık koruma seviyesinin gerçekleştirilmesine katkı • Üye ülkelerin kültürel hayatının gelişimine katkının yanı sıra düzeyli bir genel ve mesleki eğitime katkı sağlanması olarak sıralanabilir. Sosyal Politika Protokolü ve Anlaşması Sosyal Politikayla ilgili ek protokol ve Anlaşma nitelikli çoğunlukla alınacak kararların kapsamını genişletmiştir. Topluluğun nitelikli çoğunlukla karar alacağı alanlar şu şekilde belirlenmiştir: • İşçilerin sağlık ve güvenliğini korumak için, çalışma çevresinin iyileştirilmesi • Çalışma koşulları • İşçilerin bilgilendirilmesi ve onlara danışılması • Emek piyasası dışında kalan kişilerin entegrasyonu (emek piyasasıyla yeniden bütünleşmesi) • Emek piyasasında fırsat eşitliği; kadın ve erkekler arasında ücret ve fırsat eşitliği. “Daha çok sayıda, daha iyi iş ve daha büyük bir toplumsal uzlaşmayla sürdürülebilir ekonomik büyümeyi gerçekleştirebilecek, bilgiye dayalı dünyanın en rekabetçi ve dinamik ekonomisi durumuna gelmek” Avrupa İstihdam Stratejisinin temel hedefi olarak tanımlanmıştır. LİZBON ZİRVESİ’NDE SOSYAL POLİTİKA Lizbon Stratejisi'nin ara dönem değerlendirmesinden hareketle, Avrupa Komisyonu da 2005-2010 dönemi için yeni bir "Sosyal Gündem" açıklanarak iki temel öncelikli alan belirlenmiştir. Bunlardan biri "istihdam", diğeri ise "yoksullukla mücadele ve eşit fırsatlar yaratma" dır. Lizbon Antlaşması çerçevesinde ; • Karar almada nitelikli çoğunluk oylaması yöntemi, • Çalışanların sağlık ve güvenlik hususlarında çalışma şartlarını iyileştirme, • Sosyal dışlanma ile mücadele ve sosyal koruma sistemlerinin modernizasyonu konularını kapsayacak şekilde genişletilmiştir. • Ayrıca Antlaşma ile Konseyin, • İş akitleri feshedilen çalışanların korunmasına yönelik olarak üye devletler arasındaki işbirliğinin artırılmasını amaçlayan önlemlerin alınması, • Çalışanların ve işverenlerin çıkarlarını gözetmek üzere toplu temsil ve savunma haklarının geliştirilmesi, • Birlik içerisinde yasal olarak çalışan üçüncü ülke vatandaşlarının istihdam koşullarının belirlenmesi konularında nitelikli çoğunluk oylamasına karar verme yetkisi belirtilmiştir. AB SOSYAL POLİTİKASINDA KADIN AB’de fırsat eşitliğinin başlangıç noktası 1957 Roma Anlaşması’dır. Bu Anlaşma, üye devletlerde kadın ve erkeklerin eşit iş için eşit ücret almaları gerektiğini belirtmektedir. Aslında, eşitlik bir ilke olarak bütün demokratik kapitalist toplumların siyasal İdeolojisinin temel parçalarından birini oluşturmuş ancak iş uygulamaya özellikle de kadınlar veya bastırılmış gruplar söz konusu olunca- gelince fazlaca bir gelişme sağlanamamıştır. Biçimsel olmaktan öteye gidemeyen bu eşitlik anlayışı farklı eşitlik sağlama politikalarının geliştirilmesini meşrulaştırmış ve kadın ve erkekler arasında gerçek anlamda eşitlik sağlamaya yönelik politik açılımların üretilmesine zemin sağlamıştır. Avrupa Birliği düzeyinde eşitlik politikalarının oluşturulmasında topluluk organlarını etkileme gücüne sahip Avrupa Kadın Lobisi Avrupa Birliği çapında da en büyük örgütlü sivil yapılardan biridir. Kadın Lobisi’nin “2006–2010 Avrupa Topluluğu için Yol Haritası nı çizecek olursak . -- Cinsiyet Boyutunun Entegrasyonu ve Kadın Erkek Eşitliğinin --Gerçekleştirilmesi İçin Eğitsel Mekanizmalar -- Kadınlar için Ekonomik ve Sosyal Adaleti Gerçekleştirmek -- Karar Alma Mekanizmalarında Kadının Konumunu Güçlendirmek --Kadınlara Karşı Şiddete Son Vermek ve Kadının İnsan Haklarını İşleme Koymak gibi maddeler sıralanabilir. AB SOSYAL POLİTİKASINDA EĞİTİM Avrupa Birliği eğitim alanında tek bir politikanın olmadığı, ülkeler arasında görüş alışverişinde bulunulduğu bir forum niteliğindedir. Üye ülkeler eğitimin içeriği ve organizasyonu açısından özgür olup Avrupa Birliği nezdinde işbirliği yapabilmektedirler. Avrupa Birliği'nin eğitim alanında sunduğu olanaklar. • Uluslararası eğitim, mesleki eğitim ve gençlik ortaklıkları, • Değişim programları ve yurtdışında eğitim olanakları, • Yenilikçi öğretim ve eğitim programları, • Eğitimde yeni teknolojilerin kullanılması ve diplomaların karşılıklı tanınması, • Akademisyenler ağı ve mesleki uzmanlık, • Karşılaştırma ve politika üretme amaçlı danışma platformudur. Avrupa birliğinde eğitim amaçlara giden bir araç olarak görülmekte . AB ülkeleri eğitim sistemleri arasında yakınlaşma yaratma izlenimi sürmektedir . Politikaların belirlenmesinde etkili olan unsurlar şunlardır ; • Bilgi Toplumuna Uyum • Rekabet Gücünün Yükseltilmesi • İnsan Gücünün Serbest Dolaşımı • İstihdamın Artırılması Avrupa Birliği'nin eğitim, öğretim ve gençlik konusunda izlediği temel politikaların bazıları şunlardır; 1- Her kademede eğitimin niteliğinin yükseltilmesi, 2- AB ülkeleri dillerinin öğretiminin nitelik ve nicelik yönünden geliştirilmesi, 3- Eğitimde yeniliklerin, araştırmaların ve yeni teknolojilerin kullanımının desteklenmesi, 4- Yaşam boyu öğrenme ve Avrupa'nın öğrenen toplum olma yolunda desteklenmesi, 5- AB ülkeleri gençlik ağının kurulmasının ve işletilmesinin teşvik edilmesidir. Olarak kısaca sıralayabiliriz … Avrupa Birliği Eğitim Programları Avrupa Birliği Eğitim Programları kendi içinde; • Sokrates Programı • Leonardo da Vinci Programı • Avrupa İçin Gençlik Programı • Tempus olmak üzere dört programdan oluşmaktadır. Kısaca ; Sokrates Programı Sokrates Programı her yaştaki ve düzeydeki eğitimi kapsayan, eğitimde Avrupa Boyutu'nu getirmeyi, katılımcı ülkeler arasındaki işbirliğini güçlendirerek eğitimin kalitesini arttırmayı amaçlayan bir programdır. Leonardo Da Vinci Programı (Mesleki Eğitim) Leonardo da Vinci Programı, Avrupa Birliği'nde mesleki eğitim alanında üye devletler tarafından gerçekleştirilen faaliyetleri tamamlayan ve destekleyen bir eylem programıdır. Avrupa İçin Gençlik Programı Bu eylem Avrupa Birliği içinde ve dışındaki gençlerin değişimleriyle ilgilidir. İkili değişimler, daha az fırsatlara sahip olan gençler (engelli olan veya dezavantajlı kültürel, coğrafi ve sosyal geçmişlerden gelen gençler) ve hiç uluslararası tecrübeye sahip olmayan gruplar için tasarlanmıştır . Tempus Programı Program kısaca ; Avrupa'da yüksek öğretim konusunda işbirliğini geliştirmeyi amaçlayan bir programdır. AB SOSYAL POLİTİKASINDA ÇOCUK AB dünya genelinde çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunmasında aşağıdaki rehber İlkeleri temel almayı kararlaştırmıştır. AB, insan hakları dış politikasında çocukların, yani 18 yaşından küçük kişilerin, tüm haklarının, çocuğun yüksek yararı ile ayrımcılıktan korunma ve karar alma süreçlerine katılma hakları göz önünde bulundurularak, gelişme hakkı da dahil olmak üzere tüm insan haklarının korunması amacı güdülmüştür. AB Hedefleri Çocuk haklarına dair sözleşme , ilke ve protokollerin uluslararası ve bölgesel düzeyde daha anlaşılır hale getirerek bu konudaki farkındalık düzeyini arttırmak , Öncelikli alanlarda çocuk haklarının korunması ve desteklenmesi açısından AB’nin üçüncü ülkelerle ilişkilerinde verilen çabanın güçlendirilmesi ve desteklenmesi , Üye devetlerin yürüttüğü çocuk politikalarında AB ile çalışmaları daha tutarlı hale getirmek . Üçüncü Ülkelerle İlişkilerde AB Eylemleri için Operasyonel Faaliyetler Saydığımız hedeflere ulaşmak için AB’nin özellikle kullandığı eylem araçlarından bazıları ; • Çocuk hakları ile bunların geliştirilmesi ve korunmasına ilişkin uluslararası norm ve standartlar konusundaki farkındalık düzeyinin yükseltilmesi; • Çocuk hakları konusundaki ilgili uluslararası belgelerin onaylanmasının ve etkili uygulamasının desteklenmesi; • Ulusal kanunların çocuk hakları konusundaki uluslararası norm ve standartlara uygun hale getirilmesine yönelik yasal reformlara destek verilmesi; • Paris İlkeleri'ne uygun biçimde çocuk hakları konusunda bağımsız ulusal kurumların oluşturulmasına destek verilmesi; Öncelikli Alanlarda Çocuk Haklarını Güçlendirmeye Yönelik Eylemler AB’nin farklı çocuk hakları gruplarını zaman içinde daha iyi bir biçimde ele alabilmesi için, İnsan Hakları Çalışma Grubu (COHOM) tarafından iki yıllık bir dönem için bir öncelikli alan seçilecek ve buna göre bir Uygulama Stratejisi geliştirilecektir. Konsey Çalışma Gruplarının Rolü İnsan Hakları Çalışma Grubu (COHOM) , görevi çerçevesinde ve ilgili diğer Konsey Çalışma Gruplarıyla yakın koordinasyon ve işbirliği içerisinde çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunması amaçlı Rehber İlkeler'in tatbiki ve takibini sürekli değerlendirme altında bulunduracaktır. Bu görev aşağıdaki hususları içerir: • Çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunması konusunun ilgili AB politikaları ve projeleri ile bütünleştirilmesinin teşvik edilmesi; • Uygun aralıklarla ve muvakkat toplantılar yoluyla Rehber İlkeler'in tatbikinin gözden geçirilmesi; AB İSTİHDAM ALANINDA SOSYAL POLİTİKASI Avrupa Sosyal modelini yeniden şekillendiren Sosyal Gündem (2005–2010) AB istihdam ve sosyal politikalarının genel çerçevesini belirlemektedir. Bu gündem doğrultusunda AB İstihdam ve Sosyal Politikasında ; İş hukuku: Temel hedef olarak ; ortak Pazar oluşturulurken işçilerin hak ve standartlarının korunması ve iyileştirilmesi temel alınmıştır . Sosyal Diyalog: Sosyal diyalog , sosyal tarafların katıldığı tartışmaları, istişareleri, müzakereleri ve ortak eylemleri içermektedir. Sosyal diyalog kapsamında Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) sözleşmeleri çerçevesinde belirlenen standartlar da Avrupa’da sosyal diyalog açısından önemli yapı taşlarından birini teşkil etmektedir. Avrupa İstihdam Stratejisi 20-21 Kasım 1997’de Lüksemburg’da gerçekleştirilen İstihdam Zirvesi ve Mart 2000 tarihinde yapılan Lizbon Zirvesi, Stratejinin en önemli tarihlerini oluşturur. Avrupa İstihdam Stratejisi dört ana başlık çerçevesinde geliştirilmiştir. • İstihdam edilebilirliği arttırmak • İşçilerin ve işletmelerin değişen şartlara uyumunun sağlanması • Girişimciliğe özendirmek ve teşvik etmek •Fırsat eşitliği sağlamak ve her türlü ayrımcılığı önlemek İş Sağlığı ve Güvenliği Topluluk iş sağlığı ve güvenliği hakkında belirlenen yönergeler ile , üye devletlerce uygulanacak asgari koşulları belirlemektedir. Üye devletler için ise bahse konu olan koşulları kendi istekleri durumunda daha üst düzeye çıkarma olanağı sağlanmaktadır . • Pasif önlemlerden aktif önlemlere geçmek • İş organizasyonu modernize etmek • Çalışma ve aile yaşamını bağdaştırmak • Engellilerin çalışma yaşamıyla uyumunu desteklemek Eşit haklar: Kadın ve erkek çalışanlar için ücret eşitliği; kadın ve erkeklere istihdam ve mesleki eğitim imkanlarına erişim için fırsat eşitliği, terfi ve çalışma koşullarında eşit muamele, yasal ve mesleki sosyal güvenlik planlarında, serbest meslek faaliyetlerinde fırsat eşitliği; aile ve iş yaşamlarını bir arada yürütme gibi konuları ele almaktadır. Pratikte fırsat eşitliğinin yetersizliğinin farkına varan Avrupa Komisyonu bu alanda özel önlemleri kapsayan ve eylem planlarıyla daha fazla çaba göstermiştir. Kadın ve erkek ücretlerinin eşitlenmesi (119. madde) (AKÇT) AB SOSYAL POLİTİKASINDA YAŞLILIK Emeklilik Sistemleri: Yaşlılara dönük sosyal politika uygulamasının en yaygın olanı yaşlılık (emeklilik) sigortasıdır. Yaşlılık sigortasının iki temel amacı bulunmaktadır. Birincisi hayat süreci içinde bireylerin tüketimini kolaylaştırmak, ikincisi ise güvenliktir. Birincisinde ,yani yaşlı birinin çalışması artık zorlaştığından gelirini sürekli kılmak , ikincisi ise uzun ömürlülük durumunda kişiyi güvence altına almak . Çalışma Hayatında Koruma, Ayrımcılık ve Sosyal Dışlanma Yaşlılara yönelik sosyal politika bağlamında diğer bir konu, yaşlıların çalışma hayatında güvence altına alınmaları, ayrımcılığa maruz kalmalarının önlenmesi ve sosyal dışlanma yaşamalarına mani olunmasıdır. Yani her yaşlı insan iş yapamaz hale gelmediğinden bunlardan bazıları istekleri doğrultusunda iş hayatına devamı düşünebilir . Bu politika çerçevesi bu insanların o piyasaya bağını desteklemek ve korumaktır. Yaşlıların iş hayatının korunması , toplumda yaştan dolayı sosyal dışlanmaktan korumak sosyal politikanın önemli yönlerindendir. Sosyal Hizmetler (Sosyal Bakım) ve Sosyal Yardım Sağlama Yaşlılar ile ilgili önemli sosyal politikalar arasında başlıcaları ; sosyal bakım , sosyal hizmet , sosyal yardımlardır . Yaşlılığa bağlı muhtaçlık, fizikî güçte gerileme ile birlikte dokusal çözülme sürecinde ortaya çıkmaktadır. Böylece yaşlılar ya devamlı ya da belirli süreli bakım hizmetine muhtaç durumdadırlar (Seyyar, 2006: 202-203). Dolayısıyla yaşlılar, engelli ve hastalarla birlikte “bakıma muhtaç” kategorisinde yer almaktadır. Buna göre, “(sadece) ileri yaşlılıkla direkt ilgisi olmayan (fakat) fizyolojik kayıp veya fonksiyonel yetersizliklerden dolayı bakıma muhtaç hale gelmiş insan”, bakıma muhtaç yaşlı olarak telafuz edilmektedir. Bu bağlamda, bakıma muhtaç olan yaşlılara dönük bir uygulama olarak “evde bakım” hizmetleri uygulanmaktadır. Bu hizmet kapsamındaki yaşlı grubu, ağırlıklı olarak 65 yaş ve üstü kronik ve uzun süreli bakım gerektiren yaşlılar olmaktadır. Son olarak örneğin, evde bakım hizmeti alanlar içinde, 65 yaş ve üstü yaşlıların oranı, 1998 yılında Avusturya’da %83’ü, Almanya’da %78’i, ABD’de %63’ünü oluşturmaktadır.