avrupa b*rl*** sosyal pol*t*kaları

advertisement
SOSYAL POLİTİKA KAVRAMI
Sosyal Politika kavramı, ilk olarak 19.yüzyılda Almanya’da,
endüstrileşme ve kentleşme nedeniyle ortaya çıkan tehlikelere ve
sefalete karşı işçileri korumak ve onlar için bazı önlemleri hayata
geçirmek amacıyla kullanılmıştır.
Devletin toplumun düzenini ve refahını maksimuma çıkarması
için yapması gereken en önemli çalışma alanı olarak gösterebiliriz.
Her konuda olduğu gibi sosyal politika kavramındada dönemin önde
gelenlerin farklı görüşleri olmuştur . Bunlardan ilk göze çarpanları sıralayacak
olursak ;
Gerhard Kessler’e göre; sosyal politika sosyal sınıfların eylemleri
çelişkileri ve mücadeleleri karşısında devleti ve hukuk düzenini ayakta
tutmaya ve sürdürmeye yönelik bir politika olarak tanımlanmıştır.
Sosyal politika biliminin klasiklerinden kabul edilen Marshall'a göre
sosyal politika, sadece tam ve sınırlı bir kelime anlamı olan teknik bir terim
değil , toplumdaki kişilere hizmet ve gelir sağlayarak kişilerin refahı üzerine
direkt olarak etki sağlamayı amaçlayan devlet tarafından yürütülen politikaya
dayanmaktadır . Sosyal sigorta, milli sosyal yardım, sağlık ve sosyal yardım
hizmetleri ve barınma politikası esas alınan konulardır.
Sosyal politika alanında saygın bir isim olan Titmuss 'a göre "sosyal
politika,çalışan sınıflar, emekliler, kadın ve çocuklar gibi zayıf gruplar için,
fayda veya refaha maçlı bir yaklaşımla, daha fazla refahın ve daha fazla
faydanın sağlanmasında bir araçtır." Bu anlayışta sosyal politika zenginden
fakire bir gelir transferi görevini üstlenmekte ve kaynakların yeniden
dağıtıcısı olarak görülmektedir.
SOSYAL POLİTİKANIN KAPSAMI
Günümüzde sosyal politika , toplum açısından en
geniş kapsamı içermekte . Eskiden sadece işçi sınıfı
ile sermaye sınıfı arasındaki sosyal sınıf dengesini
kurmaya çalışırken günümüzde bu toplumun her
türlü bağımlı sınıfın hakları dengesini korumaya
çalışan bir genel politika halini almıştır .
AB Sosyal Politikasının Hedefleri
Genel olarak hedeflerini sıralayacak olursak ;
istihdamı geliştirme
Yaşam ve çalışma koşullarını iyileştirme
Yeterli sosyal koruma
Sosyal diyalog
Sürekli ve yüksek bir istihdam düzeyine erişme olanağı veren insan
kaynaklarını geliştirme
Ayrımcılığa karşı savaş ,
Olarak sıralayabiliriz…
Günümüz AB’sinde en az dört yada beş farklı refah rejimi
olduğu yaygın olarak kabul edilmektedir. Bu farklı modeller
Avrupa Sosyal Modelinide şekillendirmiştir.
-Liberal refah rejimi (ingiltere) piyasaların rolünün ağırlıkta olduğu ,
devletin yalnızca yoksulluğunu kanıtlatayabilen yurttaşlar için sosyal
destek ve hizmetler sağladığı modeldir.
-Muhafazakar Rejim (Kıta Avrupası) , sosyal korumanın istihdam
piyasasındaki konumla ilişkili olduğu devletin bireylerine
bakmak üzere aileyi desteklediği modeldir.
Sosyal – Demokratik rejim ( iskandinav ülkeleri) devletin rolünün
ağırlıklı olduğu , refah hizmetlerinin vatandaşlık temelinde
evrensel olarak sağladığı modeldir.
Güney Avrupa rejimi , muhafazakar rejimle benzerlik
göstermesine rağmen , ailenin ağırlıklı olduğu , sosyal
harcamaların düşüklüğü ve işgücü piyasasındaki ikili yapıyla
öne çıkan modeldir.
Sosyal Politikalar Neden AB Düzeyinde Önem
Kazandı ?
Bunun nedenlerinden başta geleni , kurulan Komisyon ,
Konsey ve Adalet Divanının çalışmaları olmuştur. Bu çalışmalar
zamanla sosyal hukukun genişlemesine olanak sağlamıştır .
ikinci bir neden siyasilerin toplumun desteğini almak
amacıyla yaptıkları sosyal çalışmalardır .
üçüncü neden ; ekonomik birleşmede ortak Pazar ve parasal
birlik çalışmaları sosyal anlamda genişlenmeye neden olmuştur .
Diye sıralayabiliriz .
AB KÖMÜR VE ÇELİK TOPLULUĞU SOSYAL
HÜKÜMLERİ
Avrupa bütünleşmesini getiren süreçte ilk adım, 1951 yılında
kurulan Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu’dur (AKÇT).
Topluluğun kurucu antlaşması olan Roma antlaşmasının
‘Sosyal Hükümler ‘ kısmında şu maddeler yer almaktadır .
• Sosyal güvenlik haklarının transfer edilebilir olması hükmünü de
kapsamak üzere işçilerin serbest dolaşımının sağlanması
• Genç işçilerin değişiminin teşvik edilmesi (50. madde)
• Serbest yerleşme hakkı (52. ve 58. maddeler)
• Sosyal konularda üye ülkeler arasında yakın işbirliği
sağlanması(117. ve 118. maddeler)
• Kadın ve erkek ücretlerinin eşitlenmesi (119. madde)
• Çalışanlara ücretli izin hakkının tanınması (120. madde)
• İşçilerin istihdamını ve coğrafi ve profesyonel mobilitelerini
sağlamak üzere Avrupa Sosyal Fonu’nun kurulması ı (123-127.
maddeler)
• Mesleki eğitimde ortak bir politika oluşturulması için genel ilkeler
belirlenmesi (128. madde)
AVRUPA ATOM ENERJİSİ TOPLULUĞU SOSYAL
HÜKÜMLERİ
Antlaşmada sosyal politika, iş sağlığı ve güvenliği ve halk
sağlığı konuları sınırlı biçimde ele alınmıştır. İlgili hükümlerde
daha çok sektördeki işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri ve
sektörün halk sağlığına ilişkin etkileriyle ilgili düzenlemeler
yapılmıştır.
Sınırlı sayılı düzenlemeler arasında 2 madde sayılabilir.
Birincisi halkın ve ilgili sektörde çalışan işçilerin sağlığını koruyucu
ortak güvenlik standartlarının oluşturulmasını ve denetlenmesini,
İkincisi topluluk içinde konunun uzman kişilerin serbestçe
istihdamının gerçekleştirilmesi konuları hükme bağlanmıştır.
• Ayrıca antlaşma şu konulara düzenleme getirmişti ;
• İşçilerin serbest dolaşımını gerçekleştirmesi ve sosyal güvenlik
haklırından faydalanmaları hakkına somut olmaları
• Ortak programlar altında genç işçilerin değişimini garanti
edilmesi
• Sosyal politika konularında üye olabilmesi ve karşılıklı uyumun
sağlanması
• .Aynı işi yapmakta olan kadın ve erkek için eşit ödeme
bulunması ilkesi
AVRUPA TEK SENEDİ SOSYAL HÜKÜMLERİ
Toplulukta sosyal boyuta ilişkin mevzuatı oluşturan önemli
belge AT çalışanları temel sosyal haklar şartıdır . Bu belge
topluluğun kurucu antlaşmalarına paralel olarak bazı
düzenlemeler getirmiştir .Sosyal şartın içerdiği konular ana
başlıkları ile aşağıdaki gibidir .
• Serberst dolaşım hakkı
• İsdihdam ve ücretler
• Yaşama ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi hakkı
• Sosyal güvenlik hakkı
• Örgütlenme ( Sendikalaşma ) ve toplu pazarlık hakkı
• Mesleki eğitim hakkı
• Kadın ve erkeklere eşit muamele hakkı
• İşçilere bilgi verme .danışma ve yönelime katılma hakkı
• İş yerinde , sağlık ve güvenliğin sağlanması hakkı
• Çocukların ve yetişkinlerin korunması hakkı
• Yaşlıların korunması hakkı
• Özürlülerin korunması hakkı
Maastricht Antlaşması Sosyal Politika Protokolü
ve Anlaşması (11’ler Anlaşması)
Sosyal politika alanında sadece “yaşam düzeyinin
hızlandırılmış ilerlemesi” görevi veren 2.maddesinde değişiklikler
yaparak topluluğun görevlerini arttırmıştır.
Antlaşma, bundan böyle topluluğun faaliyetine ilişkin
3.maddede yer alan, sosyal alandaki bazı yetkileri tanımlayarak
yinelemiş ve Topluluğun eylem olanakları genişletilmiştir.
• Bu yetkiler;
• Sosyal alanda bir Avrupa Sosyal Fonu içeren bir politika
• Ekonomik ve sosyal bütünleşmenin güçlendirilmesi
• Yüksek bir sağlık koruma seviyesinin gerçekleştirilmesine katkı
• Üye ülkelerin kültürel hayatının gelişimine katkının yanı sıra
düzeyli bir genel ve mesleki eğitime katkı sağlanması olarak
sıralanabilir.
Sosyal Politika Protokolü ve Anlaşması
Sosyal Politikayla ilgili ek protokol ve Anlaşma nitelikli
çoğunlukla alınacak kararların kapsamını genişletmiştir.
Topluluğun nitelikli çoğunlukla karar alacağı alanlar şu şekilde
belirlenmiştir:
• İşçilerin sağlık ve güvenliğini korumak için, çalışma çevresinin
iyileştirilmesi
• Çalışma koşulları
• İşçilerin bilgilendirilmesi ve onlara danışılması
• Emek piyasası dışında kalan kişilerin entegrasyonu (emek
piyasasıyla yeniden bütünleşmesi)
• Emek piyasasında fırsat eşitliği; kadın ve erkekler arasında
ücret ve fırsat eşitliği.
“Daha çok sayıda, daha iyi iş ve daha büyük bir toplumsal uzlaşmayla
sürdürülebilir ekonomik büyümeyi gerçekleştirebilecek, bilgiye dayalı
dünyanın en rekabetçi ve dinamik ekonomisi durumuna gelmek” Avrupa
İstihdam Stratejisinin temel hedefi olarak tanımlanmıştır.
LİZBON ZİRVESİ’NDE SOSYAL POLİTİKA
Lizbon Stratejisi'nin ara dönem değerlendirmesinden hareketle,
Avrupa Komisyonu da 2005-2010 dönemi için yeni bir "Sosyal Gündem"
açıklanarak iki temel öncelikli alan belirlenmiştir. Bunlardan biri
"istihdam", diğeri ise "yoksullukla mücadele ve eşit fırsatlar yaratma" dır.
Lizbon Antlaşması çerçevesinde ;
• Karar almada nitelikli çoğunluk oylaması yöntemi,
• Çalışanların sağlık ve güvenlik hususlarında çalışma şartlarını
iyileştirme,
• Sosyal dışlanma ile mücadele ve sosyal koruma sistemlerinin
modernizasyonu konularını kapsayacak şekilde genişletilmiştir.
• Ayrıca Antlaşma ile Konseyin,
• İş akitleri feshedilen çalışanların korunmasına yönelik olarak
üye devletler arasındaki işbirliğinin artırılmasını amaçlayan
önlemlerin alınması,
• Çalışanların ve işverenlerin çıkarlarını gözetmek üzere toplu
temsil ve savunma haklarının geliştirilmesi,
• Birlik içerisinde yasal olarak çalışan üçüncü ülke
vatandaşlarının istihdam koşullarının belirlenmesi konularında
nitelikli çoğunluk oylamasına karar verme yetkisi belirtilmiştir.
AB SOSYAL POLİTİKASINDA KADIN
AB’de fırsat eşitliğinin başlangıç noktası 1957 Roma Anlaşması’dır. Bu
Anlaşma, üye devletlerde kadın ve erkeklerin eşit iş için eşit ücret
almaları gerektiğini belirtmektedir.
Aslında, eşitlik bir ilke olarak bütün demokratik
kapitalist toplumların siyasal İdeolojisinin temel
parçalarından birini oluşturmuş ancak iş uygulamaya özellikle de kadınlar veya bastırılmış gruplar söz konusu
olunca- gelince fazlaca bir gelişme sağlanamamıştır.
Biçimsel olmaktan öteye gidemeyen bu eşitlik anlayışı farklı eşitlik
sağlama politikalarının geliştirilmesini meşrulaştırmış ve kadın ve
erkekler arasında gerçek anlamda eşitlik sağlamaya yönelik politik
açılımların üretilmesine zemin sağlamıştır.
Avrupa Birliği düzeyinde eşitlik politikalarının oluşturulmasında
topluluk organlarını etkileme gücüne sahip Avrupa Kadın Lobisi Avrupa
Birliği çapında da en büyük örgütlü sivil yapılardan biridir.
Kadın Lobisi’nin “2006–2010 Avrupa Topluluğu için Yol Haritası nı
çizecek olursak .
-- Cinsiyet Boyutunun Entegrasyonu ve Kadın Erkek Eşitliğinin
--Gerçekleştirilmesi İçin Eğitsel Mekanizmalar
-- Kadınlar için Ekonomik ve Sosyal Adaleti Gerçekleştirmek
-- Karar Alma Mekanizmalarında Kadının Konumunu
Güçlendirmek
--Kadınlara Karşı Şiddete Son Vermek ve Kadının İnsan Haklarını
İşleme Koymak gibi maddeler sıralanabilir.
AB SOSYAL POLİTİKASINDA EĞİTİM
Avrupa Birliği eğitim alanında tek bir politikanın olmadığı,
ülkeler arasında görüş alışverişinde bulunulduğu bir forum
niteliğindedir. Üye ülkeler eğitimin içeriği ve organizasyonu
açısından özgür olup Avrupa Birliği nezdinde işbirliği
yapabilmektedirler. Avrupa Birliği'nin eğitim alanında sunduğu
olanaklar.
• Uluslararası eğitim, mesleki eğitim ve gençlik ortaklıkları,
• Değişim programları ve yurtdışında eğitim olanakları,
• Yenilikçi öğretim ve eğitim programları,
• Eğitimde yeni teknolojilerin kullanılması ve diplomaların
karşılıklı tanınması,
• Akademisyenler ağı ve mesleki uzmanlık,
• Karşılaştırma ve politika üretme amaçlı danışma platformudur.
Avrupa birliğinde eğitim amaçlara giden bir araç olarak görülmekte .
AB ülkeleri eğitim sistemleri arasında yakınlaşma yaratma izlenimi
sürmektedir .
Politikaların belirlenmesinde etkili olan unsurlar şunlardır ;
• Bilgi Toplumuna Uyum
• Rekabet Gücünün Yükseltilmesi
• İnsan Gücünün Serbest Dolaşımı
• İstihdamın Artırılması
Avrupa Birliği'nin eğitim, öğretim ve gençlik konusunda
izlediği temel politikaların bazıları şunlardır;
1- Her kademede eğitimin niteliğinin yükseltilmesi,
2- AB ülkeleri dillerinin öğretiminin nitelik ve nicelik yönünden
geliştirilmesi,
3- Eğitimde yeniliklerin, araştırmaların ve yeni teknolojilerin
kullanımının desteklenmesi,
4- Yaşam boyu öğrenme ve Avrupa'nın öğrenen toplum olma
yolunda desteklenmesi,
5- AB ülkeleri gençlik ağının kurulmasının ve işletilmesinin teşvik
edilmesidir.
Olarak kısaca sıralayabiliriz …
Avrupa Birliği Eğitim Programları
Avrupa Birliği Eğitim Programları kendi içinde;
• Sokrates Programı
• Leonardo da Vinci Programı
• Avrupa İçin Gençlik Programı
• Tempus olmak üzere dört programdan oluşmaktadır.
Kısaca ;
Sokrates Programı
Sokrates Programı her yaştaki ve düzeydeki eğitimi
kapsayan, eğitimde Avrupa Boyutu'nu getirmeyi, katılımcı ülkeler
arasındaki işbirliğini güçlendirerek eğitimin kalitesini arttırmayı
amaçlayan bir programdır.
Leonardo Da Vinci Programı (Mesleki Eğitim)
Leonardo da Vinci Programı, Avrupa Birliği'nde mesleki
eğitim alanında üye devletler tarafından gerçekleştirilen
faaliyetleri tamamlayan ve destekleyen bir eylem programıdır.
Avrupa İçin Gençlik Programı
Bu eylem Avrupa Birliği içinde ve dışındaki gençlerin
değişimleriyle ilgilidir. İkili değişimler, daha az fırsatlara sahip olan
gençler (engelli olan veya dezavantajlı kültürel, coğrafi ve sosyal
geçmişlerden gelen gençler) ve hiç uluslararası tecrübeye sahip
olmayan gruplar için tasarlanmıştır .
Tempus Programı
Program kısaca ;
Avrupa'da yüksek öğretim konusunda işbirliğini geliştirmeyi
amaçlayan bir programdır.
AB SOSYAL POLİTİKASINDA ÇOCUK
AB dünya genelinde çocuk haklarının geliştirilmesi ve
korunmasında aşağıdaki rehber İlkeleri temel almayı
kararlaştırmıştır.
AB, insan hakları dış politikasında çocukların, yani 18
yaşından küçük kişilerin, tüm haklarının, çocuğun yüksek yararı ile
ayrımcılıktan korunma ve karar alma süreçlerine katılma hakları
göz önünde bulundurularak, gelişme hakkı da dahil olmak üzere
tüm insan haklarının korunması amacı güdülmüştür.
AB Hedefleri
Çocuk haklarına dair sözleşme , ilke ve protokollerin uluslararası
ve bölgesel düzeyde daha anlaşılır hale getirerek bu konudaki
farkındalık düzeyini arttırmak ,
Öncelikli alanlarda çocuk haklarının korunması ve desteklenmesi
açısından AB’nin üçüncü ülkelerle ilişkilerinde verilen çabanın
güçlendirilmesi ve desteklenmesi ,
Üye devetlerin yürüttüğü çocuk politikalarında AB ile çalışmaları
daha tutarlı hale getirmek .
Üçüncü Ülkelerle İlişkilerde AB Eylemleri için Operasyonel
Faaliyetler
Saydığımız hedeflere ulaşmak için AB’nin özellikle kullandığı
eylem araçlarından bazıları ;
• Çocuk hakları ile bunların geliştirilmesi ve korunmasına ilişkin
uluslararası norm ve standartlar konusundaki farkındalık düzeyinin
yükseltilmesi;
• Çocuk hakları konusundaki ilgili uluslararası belgelerin
onaylanmasının ve etkili uygulamasının desteklenmesi;
• Ulusal kanunların çocuk hakları konusundaki uluslararası norm ve
standartlara uygun hale getirilmesine yönelik yasal reformlara
destek verilmesi;
• Paris İlkeleri'ne uygun biçimde çocuk hakları konusunda bağımsız
ulusal kurumların oluşturulmasına destek verilmesi;
Öncelikli Alanlarda Çocuk Haklarını Güçlendirmeye Yönelik Eylemler
AB’nin farklı çocuk hakları gruplarını zaman içinde daha iyi
bir biçimde ele alabilmesi için, İnsan Hakları Çalışma Grubu
(COHOM) tarafından iki yıllık bir dönem için bir öncelikli alan
seçilecek ve buna göre bir Uygulama Stratejisi geliştirilecektir.
Konsey Çalışma Gruplarının Rolü
İnsan Hakları Çalışma Grubu (COHOM) , görevi çerçevesinde
ve ilgili diğer Konsey Çalışma Gruplarıyla yakın koordinasyon ve
işbirliği içerisinde çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunması
amaçlı Rehber İlkeler'in tatbiki ve takibini sürekli değerlendirme
altında bulunduracaktır. Bu görev aşağıdaki hususları içerir:
• Çocuk haklarının geliştirilmesi ve korunması konusunun ilgili AB
politikaları ve projeleri ile bütünleştirilmesinin teşvik edilmesi;
• Uygun aralıklarla ve muvakkat toplantılar yoluyla Rehber
İlkeler'in tatbikinin gözden geçirilmesi;
AB İSTİHDAM ALANINDA SOSYAL POLİTİKASI
Avrupa Sosyal modelini yeniden şekillendiren Sosyal Gündem
(2005–2010) AB istihdam ve sosyal politikalarının genel çerçevesini
belirlemektedir.
Bu gündem doğrultusunda AB İstihdam ve Sosyal Politikasında ;
İş hukuku:
Temel hedef olarak ; ortak Pazar oluşturulurken işçilerin hak ve
standartlarının korunması ve iyileştirilmesi temel alınmıştır .
Sosyal Diyalog:
Sosyal diyalog , sosyal tarafların katıldığı tartışmaları,
istişareleri, müzakereleri ve ortak eylemleri içermektedir. Sosyal
diyalog kapsamında Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO)
sözleşmeleri çerçevesinde belirlenen standartlar da Avrupa’da
sosyal diyalog açısından önemli yapı taşlarından birini teşkil
etmektedir.
Avrupa İstihdam Stratejisi
20-21 Kasım 1997’de Lüksemburg’da gerçekleştirilen
İstihdam Zirvesi ve Mart 2000 tarihinde yapılan Lizbon Zirvesi,
Stratejinin en önemli tarihlerini oluşturur.
Avrupa İstihdam Stratejisi dört ana başlık çerçevesinde
geliştirilmiştir.
• İstihdam edilebilirliği arttırmak
• İşçilerin ve işletmelerin değişen şartlara uyumunun sağlanması
• Girişimciliğe özendirmek ve teşvik etmek
•Fırsat eşitliği sağlamak ve her türlü ayrımcılığı önlemek
İş Sağlığı ve Güvenliği
Topluluk iş sağlığı ve güvenliği hakkında belirlenen
yönergeler ile , üye devletlerce uygulanacak asgari koşulları
belirlemektedir. Üye devletler için ise bahse konu olan koşulları
kendi istekleri durumunda daha üst düzeye çıkarma olanağı
sağlanmaktadır .
• Pasif önlemlerden aktif önlemlere geçmek
• İş organizasyonu modernize etmek
• Çalışma ve aile yaşamını bağdaştırmak
• Engellilerin çalışma yaşamıyla uyumunu
desteklemek
Eşit haklar:
Kadın ve erkek çalışanlar için ücret eşitliği; kadın ve
erkeklere istihdam ve mesleki eğitim imkanlarına erişim için fırsat
eşitliği, terfi ve çalışma koşullarında eşit muamele, yasal ve
mesleki sosyal güvenlik planlarında, serbest meslek faaliyetlerinde
fırsat eşitliği; aile ve iş yaşamlarını bir arada yürütme gibi konuları
ele almaktadır.
Pratikte fırsat eşitliğinin yetersizliğinin farkına varan Avrupa
Komisyonu bu alanda özel önlemleri kapsayan ve eylem
planlarıyla daha fazla çaba göstermiştir.
Kadın ve erkek ücretlerinin eşitlenmesi (119. madde)
(AKÇT)
AB SOSYAL POLİTİKASINDA YAŞLILIK
Emeklilik Sistemleri:
Yaşlılara dönük sosyal politika uygulamasının en yaygın olanı
yaşlılık (emeklilik) sigortasıdır.
Yaşlılık sigortasının iki temel amacı bulunmaktadır. Birincisi
hayat süreci içinde bireylerin tüketimini kolaylaştırmak, ikincisi ise
güvenliktir. Birincisinde ,yani yaşlı birinin çalışması artık
zorlaştığından gelirini sürekli kılmak , ikincisi ise uzun ömürlülük
durumunda kişiyi güvence altına almak .
Çalışma Hayatında Koruma, Ayrımcılık ve Sosyal Dışlanma
Yaşlılara yönelik sosyal politika bağlamında diğer bir konu,
yaşlıların çalışma hayatında güvence altına alınmaları, ayrımcılığa
maruz kalmalarının önlenmesi ve sosyal dışlanma yaşamalarına
mani olunmasıdır.
Yani her yaşlı insan iş yapamaz hale gelmediğinden bunlardan
bazıları istekleri doğrultusunda iş hayatına devamı düşünebilir . Bu
politika çerçevesi bu insanların o piyasaya bağını desteklemek ve
korumaktır.
Yaşlıların iş hayatının korunması , toplumda yaştan dolayı
sosyal dışlanmaktan korumak sosyal politikanın önemli
yönlerindendir.
Sosyal Hizmetler (Sosyal Bakım) ve Sosyal Yardım Sağlama
Yaşlılar ile ilgili önemli sosyal politikalar arasında başlıcaları ;
sosyal bakım , sosyal hizmet , sosyal yardımlardır .
Yaşlılığa bağlı muhtaçlık, fizikî güçte gerileme ile birlikte
dokusal çözülme sürecinde ortaya çıkmaktadır.
Böylece yaşlılar ya devamlı ya da belirli süreli bakım hizmetine
muhtaç durumdadırlar (Seyyar, 2006: 202-203). Dolayısıyla yaşlılar,
engelli ve hastalarla birlikte “bakıma muhtaç” kategorisinde yer
almaktadır. Buna göre, “(sadece) ileri yaşlılıkla direkt ilgisi olmayan
(fakat) fizyolojik kayıp veya fonksiyonel yetersizliklerden dolayı
bakıma muhtaç hale gelmiş insan”, bakıma muhtaç yaşlı olarak
telafuz edilmektedir.
Bu bağlamda, bakıma muhtaç olan yaşlılara dönük bir
uygulama olarak “evde bakım” hizmetleri uygulanmaktadır. Bu
hizmet kapsamındaki yaşlı grubu, ağırlıklı olarak 65 yaş ve üstü
kronik ve uzun süreli bakım gerektiren yaşlılar olmaktadır.
Son olarak örneğin, evde
bakım hizmeti alanlar içinde,
65 yaş ve üstü yaşlıların oranı,
1998 yılında Avusturya’da %83’ü,
Almanya’da %78’i, ABD’de %63’ünü
oluşturmaktadır.
Download