Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) GSYH (piyasa fiyatlarıyla) bir ekonomide yerleşikler tarafından bir dönem içinde üretilen nihai mal ve hizmetlerin piyasa fiyatlarıyla toplam değeridir. Bu tanımda ekonomi bir ülke, bölge ya da şehir gibi üretim yapılan alanı, yerleşik ise bu alanda bir yıldan fazla bir süre için iktisadi faaliyette bulunan (özel ya da tüzel) birimi ifade eder. Örneğin; GSYH, Türkiye, Türkiye’de Marmara bölgesi ya da Erzurum şehri için hesaplanabilir. Yerleşiklik vatandaşlıktan farklıdır. Almanya’daki TC vatandaşları Almanya’da yerleşiktir ve bunların yarattığı katma değer Alman GSYH’sında hesaplanır. TC Ziraat Bankasının Londra şubesi İngiltere’de, City Bank’ın Türkiye bölümü ise Türkiye’de yerleşik tüzel kişiliklerdir. Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) GSYİH, piyasa fiyatları üzerinden nihai mal ve hizmetler üzerinden hesaplanır. Nihai mallar, firmalar kesimi tarafından üretilen ve hanehalkları kesimi tarafından tüketim amacıyla ya da firmalar kesimi tarafından yatırım amacıyla talep edilen ve kullanılan mallardan oluşur. Tüketimde ve sabit sermaye yatırımlarında kullanılan tüm mallar nihai mallardır. Ara mallar, bir firmanın kendi malını üretmek için kullandığı ve başka firmalar tarafından üretilmiş her türlü hammadde, yarı mamul ve mamul mallardan oluşur. Örneğin, buğday değirmenci için, un ise fırıncı için birer ara maldır. Domates, evde tüketildiğinde nihai mal, salça fabrikasında işlendiğinde ise ara maldır. Yeni bir arabaya satışı yapılmadan önce takılmış olan lastikler otomobil üreticisi için ara mal olarak düşünülür. Diğer taraftan, kullanmakta olduğunuz arabanızın lastiklerini değiştirdiğinizde kullanılan lastikler nihai mal olarak düşünülür. Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) GSYİH Kullanılmış Malları ve Mali Varlıkları İçermez GSYİH yeni bir mal (katma değer) yaratmayan alım satım işlemlerini dikkate almaz. Örneğin, 3 yıl önce üretilmiş kullanılmış mobilyanın cari yılda el değiştirmesi işleminde herhangi bir katma değer yaratılmadığı için, kullanılmış mobilyanın değeri cari yılın GSYİH'sine dahil edilmez aksi takdirde çift-sayım ortaya çıkar. Benzer şekilde, tekrar tekrar alınıp satılsalar bile her türlü kullanılmış malın (otomobil, konut, vs.) değeri sadece üretildikleri yılın GSYİH'na dahil edilir. GSYİH, vatandaşların ülke dışında elde ettikleri faktör gelirlerini içermez Bir ülkenin vatandaşlarının ülke dışındaki iktisadi faaliyetlerinden elde ettikleri emek, sermaye, doğal kaynak ve girişimcilik gelirleri o ülkenin gayri safi yurt içi hasılası içinde yer almaz. Örneğin, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yurtdışında çalışarak elde ettikleri ücret gelirleri Türkiye'nin değil, O ülkelerin GSYİH'sı içinde yer alır. GSYH’nın Hesaplanması Gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) üç farklı yolla hesaplanabilmektedir: 1. Harcamalar Yöntemi: Veri bir dönemde bütün nihai mal ve hizmetlere yapılan harcamalar miktarını ölçen GSYH hesaplama metodudur. 2. Gelir Yöntemi: Nihai mal ve hizmetleri üretirken üretim faktörleri tarafından elde edilen gelirleri (ücret, rant, faiz ve kârlar) ölçen GSYH hesaplama metodudur. 3. Üretim (Katma-Değer) Yöntemi: Bir ekonomideki bütün firmalar tarafından yaratılan katma değerler toplamıdır. Harcamalar Yoluyla Gayrisafi Yurtiçi Hasıla Harcama yöntemine göre yapılan hesaplama, toplam talebi esas alır. Ekonomilerde gerçekleştirilen 4 temel harcama kalemi toplam talebi oluşturur. Bunlar; Tüketim Harcamaları ( C ) Yatırım Harcamaları ( I ) Kamu Harcamaları ( G ) Net İhracat ( X-M) (İhracat- İthalat) Bu yöntemle hesaplamada GSYH; tüketim harcamaları, yatırım harcamaları, kamu harcamaları ve net ihracatın toplamına eşittir. GSYH = C + I + G + ( X-M ) Tüketim Harcamaları (C) Hanehalkları, dernek ve vakıf gibi kâr amacı gütmeyen kuruluşların her türlü nihai mal ve hizmet kullanımına tüketim diyoruz ve “C” sembolü ile gösteriyoruz. Bireylerin yada hane halklarının yapmış oldukları harcamaların toplamıdır. Üç gruptan oluşur: Dayanıklı Tüketim Mallarına Yapılan Harcamalar; Beyaz eşya, araba vs. gibi uzun süreli kullanılan mallar için yapılan harcamalar Dayanıksız Tüketim Mallarına Yapılan Harcamalar; gıda, giyim gibi kısa sürede eskiyen mallar için yapılan harcamalar Hizmet Harcamaları; Eğitim, sağlık (özel hastane), yada hukuk (avukatlık hizmeti) gibi alanlarda yapılan harcamalar Bireylerin yeni konut alımı ve finansal araçlar için yaptığı harcamalar (plasman harcamaları) tüketim harcamaları içinde yer almazlar. Yatırım Harcamaları (I) Kâr amacı güden işletmelerin başka mal ve hizmetlerin kullanımında bir yıldan daha fazla bir süre için kullanmak üzere satın aldıkları mallara yatırım malları ve bunlara yapılan harcamaya da yatırım (ya da gayri safi sabit sermaye oluşumu) (I) diyoruz. Kısaca yatırım harcamaları olarak adlandırılan bu kategori geniş anlamda “Gayrı Safi (Brüt) Yurtiçi Özel Yatırım Harcamaları” olarak bilinir. Bu harcamalar temelde üç gruptan oluşur; Sabit Sermaye Yatırımları (If ); Firmaların yeni olmak kaydıyla makine-ekipman, teçhizat, demirbaş ve bina gibi üretim sürecinde kullanılan girdilere yaptıkları harcamalardır. Stok Yatırımları (Is ); Firmalar tarafından üretilmiş ancak henüz tüketicilere ulaştırılmamış olan bütün mallar (tüketim malları dahil) stok yatırım olarak kabul edilir. Konut Yatırımları; Bireylerin yeni konut alımı için yapmış oldukları harcamalar konut yatırımı olarak adlandırılır. Yatırım Harcamaları (I) Sabit Sermaye Yatırımı ile Stok Yatırımlarının toplamı, Gayrı Safi Yatırım (yada Brüt Yatırım) olarak adlandırılır. Gayrı Safi yatırım, üretim artışına katkı yapar. Gayrı Safi Yatırım = Sabit Sermaye Yatırımı (If ) + Stok Yatırımı (Is) GSI= If + Is Yenileme Yatırımı; Üretim sürecinde makine-ekipman zamanla aşınır, eskir, yenilenmeye ihtiyaç duyar. Söz konusu yenilemeler için yapılan yatırımlar “yenileme yatırımı” olarak adlandırılır. Yenileme yatırımı, Gayrı Safi Yatırım gibi üretim artışına katkı yapmaz sadece mevcut üretim düzeyinin devam etmesini sağlar. Örneğin; Mevcut fabrika miktarına bir yenisinin eklenmesi gayrı safi yatırımdır ve üretim miktarını artırır iken, mevcut fabrikalarda bozulan bir parçanın değiştirilmesi yenileme yatırımıdır ve üretim miktarını artırmaz. Yenileme yatırımlarının muhasebe işlemlerindeki adı “amortisman”dır. Gayrı Safi Yatırımlardan yenileme yatırımları yani amortismanlar çıkarıldığında “net yatırımlara” ulaşılır. Net yatırımlar da tıpkı Gayrı Safi Yatırımlar gibi üretimin artmasına katkı yaparlar. Gayrı Safi Yatırım(GSI)= Net Yatırım +Yenileme Yatırımı Yenileme Yatırımı= Gayrı Safi Yatırım – Net Yatırım Net Yatırım = Gayrı Safi Yatırım – Yenileme Yatırımı Yatırım Harcamaları (I) Stok yatırımları ile GSYİH hesabı ilişkisinde de bilinmesi gereken bir husus vardır. GSYİH, nihai satışların değil toplam üretimin piyasa değeridir. Yapılan üretimin bir kısmı satılmakta bir kısmı da stoklarda kalmaktadır. Bu durumda GSYİH şu şekilde ifade edilebilir; GSYİH = Nihai Satışlar + Stok Yatırımı Stok Yatırımı = GSYİH – Nihai Satışlar Stok yatırımı bir anlamda stoklardaki değişmeyi ifade eder. Stoklar arttığında stok yatırımı pozitif değer alırken, stokların azalması durumunda ise negatif değer alır. Örneğin; 100 birimlik üretimin 90 birimi satılmış, 10 birimi de stoklanmıştır. GSYİH hesabına hem satılan 90 hem de stoklanan 10 birimin değeri dahil edilir. Daha sonra stoktaki 10 birimlik mal satıldığında ise satış değeri (daha önce hesaplara katıldığı için) GSYİH hesabına tekrar dahil edilmez, sadece stoklarda azalma olarak işlem görür. Yatırım Harcamaları (I) Geniş kapsamlı değerlendirildiğinde bir ekonomideki nihai satışlar; tüketim, sabit sermaye yatırımları, hükümet alımları ve net ihracatın toplamından oluşur. Bu bağlamda şu denklikler yazılabilir; Nihai Satışlar = C + If + G + NX Stok Yatırımı = GSYİH – (C + If + G + NX) Stok yatırımların sıfır, pozitif ve negatif değer alması halleri ise aşağıdaki gibi olur; Bir ekonomide üretilen malların tümünün satılması durumunda stok yatırımı sıfır olur. Yani ; GSYİH = Nihai Satışlar ise Is = 0 olur. Eğer üretilen malların tamamı satılamazsa yani GSYİH > Nihai Satışlar ise stok yatırımı aradaki fark kadar pozitif değerli olur. Eğer üretilen mallardan daha fazlası satılmış ise yani Nihai Satışlar > GSYİH ise bu durumda aradaki fark kadar mal stoklardan karşılanmış (stoklar azalmış) demektir. Bu durumda aradaki fark kadar negatif stok yatırımı söz konusu olur. Kamu Harcamaları (G) Bu harcama kalemi hükümet alımları, hükümet tüketimi yada hükümet gayrisafi yatırımları gibi çeşitli harcamaların toplamından oluşur. Örneğin; hükümetin cari alımları, personele ödediği ücret ve maaşlar, yaptığı askeri harcamalar, eğitim ve sağlık harcamaları gibi herhangi bir satın alma karşılığında yapılan harcamalar yer alır. Hükümetin yapmış olduğu sosyal güvenlik harcamaları, emeklilere yada gazilere yapılan ödemeler, yaşlılık yada engelli aylıkları gibi transfer ödemeleri ve hükümetin borçları için yapmış olduğu faiz ödemeleri bu grupta yer almaz. Çünkü bunlar herhangi bir mal yada hizmet karşılığı yapılan ödeme olmayıp sadece transfer özelliği taşımaktadır. Bu nedenle GSYİH hesapları içinde yer almazlar. Net İhracat (X-M) Net ihracat; ihracat ile ithalat arasındaki farktır. Bu rakam pozitif veya negatif olabilir. X > M ise, yani ihracat ithalattan büyükse dış ticaret fazlası ortaya çıkar, bu durumda net ihracat pozitif değer alır. X<M ise, yani ithalat ihracattan büyükse bu durumda dış ticaret açığı ortaya çıkar, net ihracat negatif değer alır. GSYİH, yurt içinde gerçekleştirilen üretimi dikkate aldığından ithalat değeri ihracattan çıkartılır. GSYİH içinde ithal edilen malların değeri yer almaz. Örnek Olaylar Otomobil üreticisi firma, fazladan ürettiği 500 otomobili daha sonra satmak üzere stoklarında tutarsa nasıl işlem yapılır? 500 otomobilin tamamı GSYİH hesaplarına yansıtılır. Çünkü; firma arabaları kendi satın almış durumdadır. Söz konusu firma stokladığı bu 500 otomobili daha sonra tüketiciye sattığında nasıl işlem yapılır? Satılan 500 otomobil stoklardan düşülür. Ortaya çıkan durum, stokların azalmasından başka bir şey değildir. GSYİH hesabını ilgilendiren bir durum yoktur. Kiracı ev sahibine aylık 500 TL kira ödüyor, GSYİH hesaplarına yansır mı?; Evet, ödenen kira GSYİH hesaplarına aynen yansır. Ev sahibi başkasına 500 TL’ye kiralayabileceği evinde kendisi oturursa; Bir üretim yada gelir artışı ortaya çıkmayacağı için GSYİH hesaplarına yansımaz. İkinci el bir mal (Kitap, TV, Araba vs.) satılırsa; GSYİH’ya yansımaz. Gelir Yöntemiyle GSYH GSYİH’nın gelir yöntemiyle hesabında üretim faktörlerinin üretime katılmaları karşılığında elde ettiği gelirlerin (ücret+faiz+rant+kar) toplamı dikkate alınır. Gelirlerin toplamı üretilen hasılanın değerine eşittir. Ayrıca; üretilen hasıla, (üretim yöntemiyle hesaplanırken) katma değerlerin toplamına eşit olduğundan, ücret+faiz+rant+kar toplamı da katma değere eşittir. Diğer taraftan gelir yöntemi, milli gelirin üretim faktörleri arasındaki dağılımının da (ki bu gelir dağılımı fonksiyonel gelir dağılımı olarak adlandırılır) bir göstergesidir. Üretim faktörlerinin üretime katılma sürecinde elde ettiği karşılıkların toplanmasıyla Net Yurtiçi Gelire ulaşılır. Buradan GSYİH’ya yada Milli Gelire nasıl ulaşıldığı ise aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. Gelir Yöntemiyle GSYH Gelir Yöntemiyle GSMH’ya Ulaşma Ücret Faiz Rant (Kira) Kar + ----------------= Net Yurtiçi Gelir + Net Faktör Geliri = Milli Gelir + (Dolaylı Vergiler-Sübvansiyon) = Safi Milli Hasıla + Yıpranma = Gayrı Safi Milli Hasıla Gelir Yöntemiyle GSYH Gelir Yöntemiyle GSYİH’ya Ulaşma Ücret Faiz Rant (Kira) Kar + ----------------= Net Yurtiçi Gelir + (Dolaylı Vergiler-Sübvansiyon) = Net Yurtiçi Hasıla + Yıpranma = Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla Gelir Yöntemiyle GSYH Gelir yönteminde dikkat edilmesi gereken bir unsur vardır; Dikkate alınan gelir türleri bizatihi üretime katılma karşılığında kazanılan asli yada kazanılmış gelirlerdir. Üretim sürecine katılmadan elde edilen gelirler, örneğin yaşlılık aylığı, dul ve yetim aylığı, emekli maaşları gibi aktarma yada transfer gelirleri hesaplamamalara katılmaz. Üretim Yöntemiyle GSYH Üretim yöntemine göre yapılan hesaplamada toplam arz dikkate alınır. İki farklı tekniğin izlenmesi söz konusudur. Bunlar; a) Ekonomideki bütün sektörlerde üretilen nihai mal ve hizmetlerin miktarı, piyasa fiyatlarıyla çarpılıp toplanarak GSYİH’ya ulaşılır. P; malın fiyatı, Q; malın miktarı olmak üzere bir ekonomide n tane mal üretildiği varsayıldığında; GSYİH = P1 Q1 + P2 Q2+ ……….. Pn Qn yada şeklinde hesaplama söz konusudur. Üretim Yöntemiyle GSYH b) Mal ve hizmetler nihai hale getirilinceye kadar her üretim aşamasında oluşturulan katma değerler bütün firmalar için toplanarak GSYİH’ya ulaşılır. Üretim sürecinde oluşturulan katma değerlerin toplamı malın piyasa fiyatına eşit olduğundan hangi teknik kullanılırsa kullanılsın aynı sonuca ulaşılır. Katma Değer; Üretim sürecinde bir sonraki aşamaya geçmek için ilgili mala yapılan harcama büyüklüğüdür. Yada; Malların bir üretim aşaması sonundaki değeri ile üretim aşaması başındaki değeri arasındaki farktır. Elimizde değeri 10 TL olan yün olsun. Bir işçiye yünü eğirip iplik haline getirmesi karşılığında 2 TL ödemiş olalım. Bu durumda elimizdeki ipliğin değeri 12 TL olur. Katma Değer= Üretim aşaması sonundaki değer – Başındaki değer Yani; 12-10=2 TL olur. Diğer ifadeyle işçiye ödediğimiz 2 TL ise üretimin sadece o aşamasındaki katma değer olarak adlandırılır. Üretim Yöntemiyle GSYH Üretim Aşaması Satış Değeri Katma Değer Yün 10 10 İplik 12 2 Kumaş 20 8 Gömlek 30 10 Burada GSYİH hesaplanırken ya gömleğin nihai fiyatı olan 30 TL dikkate alınır. Yada gömlek nihai hale gelene kadar oluşturulan katma değerlerin toplamı; 10+2+8+10=30 dikkate alınır. Katma değer açısından yaklaşıldığında GSYİH = Tüm Firmaların Katma Değerleri Toplamı olur. Nominal ve Reel GSYH Belirli bir yılda üretilen nihai mal ve hizmetlerin yine o yılın piyasa fiyatlarıyla değerlendirilmesine Nominal yada Cari Fiyatlarla GSYİH denir. Örneğin 2010 yılı Nominal GSYİH’sı şu şekilde ifade edilir; Nominal GSYİH2010 = (2010 yılı üretim miktarı) x (2010 yılı piyasa fiyatları) Nominal GSYİH, ilgili yılın piyasa fiyatlarını kullandığı için bünyesinde enflasyonu da barındırır. Bu nedenle ekonomik analizler ve yorumlar için uygun değildir. Belirli bir yılda üretilen nihai mal ve hizmetlerin o yılın piyasa fiyatlarıyla değil de baz olarak alınan bir yılın piyasa fiyatlarıyla değerlendirilmesine Reel yada Sabit Fiyatlarla GSYİH denir. Örneğin 2010 yılı Reel GSYİH’sı , 2003 yılı baz yıl olmak üzere, şu şekilde ifade edilir; Reel GSYİH2010 = (2010 yılı üretim miktarı) x (2003 yılı piyasa fiyatları) Reel GSYİH, bünyesine enflasyonu barındırmaz. Ekonomik analiz ve yorumlarda kullanılması tercih edilir. Bu nedenle, cari fiyatlarla açıklanan nominal GSYİH, reel GSYİH’ya dönüştürülür. Nominal ve Reel GSYH Nominal GSYİH, Deflatör (GSYİH Deflatörü) yardımıyla reel GSYİH’ya dönüştürülür. Deflatör; seçilen baz yıla göre mal ve hizmetlerin fiyatlarında görülen değişmeyi yansıtan bir endeks değeridir. Örn.; 2000 yılı baz yıl (2000=100) olmak üzere, 2010 yılının Nominal GSYİH’sı Reel GSYİH’ya şu şekilde dönüştürülür; Reel GSYİH 2010 = x 100 Nominal GSYİH değerleri gibi Deflatör endeks değerleri de TÜİK tarafından yayınlanmaktadır. Aynı formülden hareket edilerek Reel GSYİH’nın Nominal GSYİH’ya dönüştürülmesi de mümkündür. Nominal GSYİH 2010 = Büyüme Hızı Nominal Artış; üretim miktarı aynı kalırken fiyatlardaki artış nedeniyle GSYİH’da görülen artıştır. Bu artış enflasyonun meydana getirdiği bir artıştır. Reel Artış; fiyatlar aynı kalırken üretim miktarında meydana gelen artışlar sebebiyle GSYİH’nın artmasıdır. İktisadi analizlerde GSYİH’daki reel artışlar dikkate alınır. Reel GSYİH’da görülen artışlar İktisadi Büyüme olarak adlandırılır. Artışların yüzde cinsinden ifadesine de Büyüme Hızı denir. Büyüme Hızı Reel GSYİHt ; t dönemine ait reel GSYİH Reel GSYİHt-1; bir önceki dönemin reel GSYİH’sı olmak üzere t yılına ait büyüme hızı şu şekilde bulunur; Büyüme Hızıt = x 100 Bu şekilde hesaplanan büyüme hızı “Brüt Büyüme Hızı” olarak ta adlandırılır. Brüt büyüme hızı, bir ülkenin üretim gücündeki yada üretim kapasitesindeki artışın göstergesi olarak kabul edilir. Büyüme Hızı Brüt büyüme hızı %5 olan bir ekonomide toplumun refahı da % 5 artar mı? Brüt büyüme hızı toplumdaki refah artışının göstergesi değildir. Toplumdaki refah artışının büyüme hızı cinsinden göstergesi net büyüme hızıdır (Diğer bir göstergesi de kişi başına düşen gelir’dir). Net büyüme hızı, brüt büyüme hızından nüfus artış hızının çıkartılmasıyla bulunur. Net Büyüme Hızı = Brüt büyüme hızı- Nüfus artış hızı Toplumun refahındaki artış brüt büyüme hızı ile nüfus artış hızı arasındaki ilişkiye bağlıdır. Şöyle ki; Brüt büyüme hızı> nüfus artış hızı ise toplumun refahı artar, Brüt büyüme hızı= nüfus artış hızı ise toplumun refahı değişmez, Brüt büyüme hızı< nüfus artış hızı ise toplumun refahı azalır. Milli Gelir Özdeşlikleri Kapalı bir ekonomide kamu kesiminin de yer almadığı iki sektörlü basit bir ekonomide toplam üretim ya da toplam gelir (Y), özel kesim tüketim harcamaları ile özel kesim yatırım harcamalarının toplamından oluşur: Y=C+I Ancak ekonomide elde edilen gelirin tamamı tüketim ve yatırıma gitmeyip, bir kısmı tasarruf edilmektedir. Bu durumda gelirin kullanımı, aşağıdaki gibi olur. Yd = C+S Devletin yer almadığı bir modelde harcanabilir gelir yaratılan gelire eşittir: C+S=Y=C+I Buradan yatırımların tasarruflara denk olduğu görülür: S=I Buna göre, üretilen çıktı (tüketim ve yatırım malları) satılan çıktıya eşittir. Sonuçta elde edilen gelir ya tamamen harcanmakta ve tasarruf edilmektedir. Bir diğer ifade ile bir ekonomide gerçekleşen (dönem sonu veya ex-post) yatırım daima gerçekleşen tasarrufa eşittir. Bir anlamda sistem sızıntıyı kabul etmemektedir. Ancak bunlar birer özdeşlik olduğu için, dönem başı (planlanan veya arzulanan, exante) tasarruf ve yatırım eşit olmayabilmektedir. Sızıntılar ve Enjeksiyonlar Yukarıda ifade edilen özdeşlikler (transfer harcamaları ihmal edildiğinde), ele alınan modele göre özet ifadesi şu şekildedir; İki kesimli; S=I Üç kesimli; S-I = G - T Dört kesimli; S-I = G-T + (X-M) Sıralanan bu özdeşlikler sızıntılar ve enjeksiyonlar cinsinden de ifade edilmektedir. Sızıntılar; toplam yurtiçi harcamaları düşüren dolayısıyla da milli gelirin azalmasına sebebiyet veren unsurlara sızıntılar denir. En önemli sızıntılar; gelirin harcanmayan kısmı olan ve ekonomiye döndürülmeyen tasarruflar, devletin toplamış olduğu vergiler ile ithalat için yapılan harcamalardır. Söz konusu bu sızıntılar toplam yurtiçi talebin azalmasına neden olduklarından milli geliri azaltıcı etkide bulunurlar. Sızıntılar ve Enjeksiyonlar Enjeksiyonlar; toplam yurtiçi harcamaları artıran dolayısıyla da milli gelirin artmasına katkıda bulunan unsurlara enjeksiyonlar denir. Sızıntıların neden olduğu gelir azalması enjeksiyonların katkısıyla dengelenir. En önemli enjeksiyonlar; tasarrufların tekrar ekonomik sisteme dönüşünü sağlayan yatırımlar, devletin yapmış olduğu kamu harcamaları ile ihracat yapılmasıyla elde edilen gelirlerdir. Söz konusu bu harcamalar toplam yurtiçi talebi artırdıkları için milli geliri artırıcı etkide bulunurlar. Sızıntılar MG Azaltan Unsurlar S S+T S+T+M = = = Enjeksiyonlar MG Artıran Unsurlar I I+G I+G+X