YAPI FİZİĞİ 1 YAPI AKUSTİĞİ 1. Bölüm Prof. Dr. Neşe Yüğrük Akdağ Yıldız Teknik Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü, Yapı Bilgisi Anabilim Dalı Yapı Fiziği bilim alanının amacı Fizik ortamlar mimarisini oluşturmak yani Belli bir durum ve eylem biçimi için gerekli fizik ortam koşullarını kuramsal olarak belirlemek ve bu koşulları uygulama alanında sağlayacak en uygun çözümlere ulaşmaktır. MİMARİ AKUSTİK YAPI AKUSTİĞİ/NOISE CONTROL (-Gürültü Denetimi- Sessizleştirme-) HACİM AKUSTİĞİ/ROOM ACOUSTICS YAPI AKUSTİĞİ/NOISE CONTROL (-Gürültü Denetimi- Sessizleştirme-) Bireylerin yaşadıkları ortamlarda (açık hava-kapalı mekan) gürültünün olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak amacıyla alınması gereken önlemlerin ele alındığı MİMARİ AKUSTİK BÖLÜMÜ Yapı Akustiği olarak adlandırılır. Hacimleri etkileyen gürültü kaynaklarına örnekler HACİM AKUSTİĞİ/ROOM ACOUSTICS İşitsel algılamanın önemli olduğu mekanlarda , kaynaktan çıkan seslerin en iyi şekilde dinleyicilere ulaşmasını sağlamak üzere gereken önlemlerin ele alındığı MİMARİ AKUSTİK BÖLÜMÜ Hacim Akustiği olarak adlandırılır. Aspendos theatre, Antalya.(161,180 AD) Grosser Musikvereinssall; Vienna (1870) Teatro Olimpico, Vicenza (1580) Berlin Philarmony (1963) Christchurch Town Hall Philharmony Hall, Munich Lenape Middle School Auditorium (USA) SES-İŞİTSEL ALGILAMA İnsan kulağında işitsel duyulanma yaratan maddesel ortam titreşimlerine SES denir. Bir başka deyişle ses, içinde iletildiği ortamın elementlerinin esnek bir titreşimi, bu ortamda yayılan devirsel basınç değişimleridir. Ses titreşimleri dalga hareketi ile yayılır. Ses, maddenin üç hali olan katı, sıvı ve gazlarda yayılabilen bir enerjidir. Yine de, insan kulağının sesi algılaması büyük bir sıklıkla hava aracılığı ile gerçekleştiğinden sesin havada yayılması önem kazanır. Hava, gelişigüzel doğrultularda sürekli olarak hareket halinde bulunan çok sayıda molekülden oluşur. Hava hareketi, temelde sıcaklığa, ve atmosfer basıncına bağlı olmakla birlikte akımlar ve rüzgarlardan da etkilenir. Ses dalgaları söz konusu türden hareketlerden tümüyle bağımsız olarak hava molekülleri gruplarının birbiri ile uyumlu hareketlerinden oluşur. Titreşen bir nesne, statik denge konumundan ayrıldığında, önündeki havayı iter ve sıkıştırır. Aynı anda, titreşen nesnenin arkasında ani bir basınç azlığı oluşur ve hava arkadaki bu boşluğu hızla doldurur. Bu yolla havadaki basınç değişimleri uzak noktalara iletilir ve hava, ses dalgaları olarak bilinen devinime sokulmuş olur. Dalga hareketi Ses dalgaları yayılma doğrultusuna bağlı olarak enine ve boyuna dalgalar olarak sınıflandırılabilir; Boyuna dalgalar titreşimin yayılma doğrultusuna paralel olan dalgalardır. Enine dalgalar titreşimin yayılma doğrultusuna dik olan dalgalardır. Ses havada (sıvı ve gazlarda) boyuna dalgalarla yayılır; katılarda ise enine ya da boyuna dalgalarla yayılabilir. Ses dalgalarının oluşumu SESİN YAYILMA HIZI Sesin yayılma hızında; Ortamın özgül ağırlığı, Ortamın esneklik katsayısı önem taşır. Değişik ortamlarda sesin yayılma hızı Ses karmaşık bir fiziksel olaydır. Sesin üç bileşeni vardır; İncelik-kalınlık Azlık- çokluk Tını ve ses ZAMAN içinde değişir. SESİN İNCELİĞİ-KALINLIĞI İnce ya da tiz ses örnekleri; çocukların sesi, kısa tellerden, ince metallerden çıkan sesler, sivrisinek sesi. Kalın ya da bas ses örnekleri; bas, bariton gibi erkek sesleri, kontrbas gibi büyük boyutlu çalgıların ya da uzun tellerin sesi. İlgili büyüklükler; Frekans (Hz) Periyod (sn) Dalga boyu (cm,m) Frekans (Simge: f, Birim: Hertz (Hz)) Frekans, saniyedeki titreşim sayısıdır. İnsan kulağının algılayabildiği titreşimler 16 Hz ile 16000 Hz arasında kalan titreşimlerdir. Frekans yükseldikçe ses incelir. 16-100 Hz çok kalın 100-400 Hz kalın 400-1400 Hz orta kalınlıkta 1400-3200 Hz ince 3200-16000 çok ince FREKANS f(Hz) Saniyedeki titreşim sayısına frekans denir. Duyulabilen titreşimler yani sesler 16 Hz ile 16000 Hz arasındadır. Ses on oktavdır. (Oktav: bir büyüklüğün öncekine göre iki katına çıktığı ya da sonrakine göre yarıya indiği adımlar için kullanılır). 16-32-64-125-250-500-1000-2000-4000- 8000-16000 Hz (10 oktav) Mimari akustikte genelde 125 Hz-4000 Hz arasında kalan altı oktav bant kullanılır. SES BİÇİMLERİ Sesler düzenli (yani, frekansı-notası- belirlenebilen), ya da düzensiz (devirselliği olmayan) titreşimlerden oluşabilir. Fiziksel açıdan düzensiz sesler gürültü olarak adlandırılır. GÜRÜLTÜ genelde, frekans ve düzey dağılımları gelişigüzel olan, az ya da çok sayıda frekans bileşeninden oluşur. Düzenli sesler yalın ve karmaşık olmak üzere iki grupta ele alınabilir. YALIN sesler, tek frekanstan oluşmuş seslerdir ve genelde yapay olarak elde edilebilirler. Genelde ses kaynaklarının çıkardığı sesler birden fazla frekansı içerir. Notası belirlenebilen, aralarında belli uyum kuralları bulunan frekans topluluğundan oluşan sesler ise MÜZİKAL seslerdir. Ses Biçimlerinin Grafik Gösterimi Yapı içi ve yapı dışı gürültülerinin spektral dağılımları İç ve Dış Gürültü Düzeyleri Frekans (Hz) 125 250 500 1000 Saatte 60 km hızla giden bir otomobil (15 m uzakta) Saatte 100 km hızla giden bir otomobil (15 m uzakta) Helikopter, yerden 500 ft yüksekte 2000 4000 64 58 59 59 55 50 71 70 64 67 66 62 82-90 81-89 78-87 70-78 64-72 62-68 Bağırma 49 66 73 81 75 64 Tren 83 77 69 60 50 41 Otoyol 58 54 48 40 33 26 Gürültü kaynakları spektrum (frekans dağılımı) örnekleri DEVİR SÜRESİ Simge: T, Birimi: sn Bir T= titreşimin süresine devir süresi denir. 1/f (sn) T: Devir süresi F: frekans (Hz) İnce sesler çabuk titreşimli (devir süresi kısa), kalın sesler yavaş titreşimli (devir süresi uzun) seslerdir. DALGA BOYU Simgesi: ; Birimi: cm, m Titreşim hareketinin yayılışı sırasında, bir devir süresi içinde gittiği uzaklığın adıdır. גּ:c/f גּ:Dalga boyu (m) c: sesin yayılma hızı (m/sn) f: frekans (Hz) Kalın seslerin dalga boyu uzun, ince seslerin dalga boyu kısadır. Bir hoparlör tarafından oluşturulan yalın ses dalgaları Sesin İnceliği-Kalınlığı ile ilgili büyüklükler SESİN AZLIĞI-ÇOKLUĞU Sesin azlığı - çokluğu, öncelikle sesin oluşmasına yol açan enerjinin büyüklüğüne bağlıdır. Basit bir yaklaşımla, fazla enerjinin yol açtığı sesin daha yüksek olacağı söylenebilir. Ancak bu noktada, Türkçe’de olayları tanımlamada kullanılan sıfatların birbirine karışması sorunu ile karşılaşıldığına dikkati çekmek gereklidir. Konuşma dilinde yüksek ses, yeğinliği şiddeti fazla olan, alçak ses ise, az olan sesleri tanımlamada kullanılmaktadır. Oysa sesin başka bir özelliği, inceliği - kalınlığının belirlenmesinde de “yüksek”, “alçak” sıfatlarından yararlanılır. Bu ayrımı belirgin biçimde ortaya koyabilmek için sıfatları tek başına kullanmaktan kaçınmak gereklidir; “yüksek ses” demek yerine daha belirleyici biçimde “yüksek frekanslı ses” anlatımı ile sesin ince olduğu; “yüksek düzeyli ses” anlatımı ile ise, sesin çok olduğu açıkça vurgulanmalıdır. Sesin azlığı-çokluğu ile ilgili büyüklükler SES DÜZEYİ (dB) Akustik olayların, kuramsal olarak incelenmesinde akustik basınç, ses yeğinliği ve ses gücünden yararlanılır. Ancak uygulamada, özellikle de ölçmelerde bu büyüklüklerin düzey cinsinden kullanılması daha uygun olur. “Düzey”, verilen bir büyüklüğün aynı cinsten bir referans büyüklüğe oranının logaritmasının 10 katıdır. Düzeyin birimi “desibel” (dB)’dir. Akustik basınç, ses gücü ve ses yeğinliği düzey cinsinden ifade edildiğinde sırasıyla; ses basınç düzeyi, ses gücü düzeyi, yeğinlik düzeyi olarak anılır. Mimari akustikle ilgili konularda büyük bir sıklıkla “ses basınç düzeyi” belirlemelerinden yararlanılır. DÜZEY Düzey (dB) = 10log (x/x0)n X = Referans büyüklük cinsinden ortamdaki mevcut değer x0= Referans büyüklük (örn. ses basıncı için 0,0002 μbar) n= akustik basınç için 2, güç ve yeğinlik için 1 alınır. Değişik ses kaynaklarının ses (akustik) basınçları ve ses basınç düzeyleri Toplam ve frekansa bağlı ses düzeyleri Ses düzeyleri, oktav bant değerleri, ya da işitilebilir frekans alanındaki toplam ses düzeyi olarak belirlenebilir (ölçülebilir ve/ya da hesaplanabilir). Ses Kaynağı 125 Hz 250Hz 500Hz 1000Hz 2000Hz 4000Hz Lin. Toplam Karayolu gürültüsü 77 74 74 73 71 65 80 25m. uzakta diesel lokomotif 96 86 87 84 83 80 97 Tipik jet uçağı gürültüsü 85 86 84 82 83 80 92 Ses düzeyi hesapları Düzey logaritmasal bir büyüklük olduğundan, dB cinsinden değerlerle aritmetik işlem yapılamaz. Bu nedenle işlemler, ya dB değerlerinin aritmetik büyüklüklere çevrilmesiyle, ya da basit olarak, bu iş için hazırlanmış çizelgelerden yararlanılarak gerçekleştirilir. Toplam düzey = 10log10 [10L1/10+ 10L2/10..... 10Ln/10] Ln = Her bir kaynağın ses düzeyi (dB) Ses düzeyleri eşit kaynakların toplam ses düzeyleri N = Bir ses kaynağının ses düzeyi (dB) n = Kaynak sayısı Ses kaynağı sayısı 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 . . n Toplam düzey (dB) N N+3 N+5 N+6 N+7 N+8 N+8.5 N+9 N+9.5 N+10 . . N+10 log n Ses düzeyleri farklı kaynaklar için yüksek düzeyli kaynağa eklenecek değerler İki sesin düzey farkı (dB) Yüksek düzeyli olana eklenecek değer (dB) 0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 3.0 2.5 2.1 1.8 1.5 1.2 1.0 0.8 0.6 0.5 0.4 Basitleştirilmiş çizelge 0-1 2-4 5-8 9 -10 3 2 1 0.5 İşitme alanı ve işitsel duyarlılık İnsan kulağı yüksek frekanslara daha duyarlıdır. Kulağın duyarlılığı kalın seslerde azdır, ses inceldikçe artar ve 35004000 Hz dolaylarında maksimum duyarlılığa erişir. Sonra tekrar azalır. Kulağın duyarlılığı aynı zamanda sesin düzeyi ile değişir. Düşük ses düzeylerinde duyarlılık farkları fazladır. Yüksek ses düzeylerinde duyarlılık farkları azdır. İşitsel Algılama İnsan kulağının frekansa göre duyarlılık değişimlerinin sesin düzeyi ile değişmesi, gerek değerlendirmelerde gerekse de ölçmelerde önemli güçlüklere yol açmaktadır. Özellikle ölçmelerde, tümü ile insan kulağı gibi çalışabilen ölçme aletlerinin geliştirilmesinin güçlüğü, hatta olanaksızlığı, konuya sınırlamalar getiren kabulleri gerekli kılmıştır. İnsan kulağının yalın ses duyarlılığının değişimleri “eşit duyulanma” ya da “fon” eğrileri ile belirlenmiş durumdadır. Fon, bir sesin işitsel yeğinliğine eşdeğer bir duyulanma yaratan 1000 frekanslı yalın sesin dB cinsinden fiziksel yeğinliğinin sayısal değeridir. FON(EŞ DUYULANMA) EĞRİLERİ Ağırlıklı Ses Düzeyleri Fon eğrileri üç temel bölgeye ayrılarak, dBA (40 Fon), dBB (70 Fon) ve dBC (100 Fon) ağırlıklı düzeyler geliştirilmiştir. Ağırlıklı düzeylerin frekans karakteristikleri eşit duyulanma eğrilerinin hemen hemen tersidir. Bunlar başlangıçta değişik ses basınç düzeyi bölgelerinde kullanılmak üzere tasarlanmış olmakla birlikte günümüzde, A ağırlıklı ölçme sonuçlarının öznel değerlendirmelere B ve C’den daha iyi uyum sağladığı gözlendiğinden, A ağırlığı düzeyden bağımsız olarak hemen her tür ses için kullanılmaktadır. Günümüzde artık en basit ses düzeyi ölçerde bile A ağırlığı fonksiyonu, yani dBA ölçme olanağı vardır. Eşdeğer Sürekli Ses Düzeyi, Leq (dBA) Eşdeğer sürekli ses düzeyi, ölçme ya da gözlem süresinde, zaman içinde düzeyi değişen sesle aynı akustik enerjiye sahip olan durağan sesin A ağırlıklı düzeyi olarak tanımlanır. Leq (dBA), ülkemizde yürürlükte olan Gürültü Kontrol Yönetmeliği de dahil, pek çok ulusal ve uluslararası yönetmelik ve standartta kullanılan önemli bir birimdir. Ağırlıklı ses düzeyi belirlemelerinde kullanılan standartlaştırılmış ağırlık eğrileri İşitsel duyarlılık ve dBA İnsan kulağının işitsel duyarlılığı yani frekansa ve düzeye göre duyarlılık değişimleri dikkate alınarak geliştirilmiş olan “A AĞIRLIKLI SES DÜZEYLERİ (dBA)” kullanılır. dBA değerleri, insan kulağının kalın seslerdeki duyarlılık azalmasını hesaba katar. Yani sese kulağımızın yaptığına benzeyen filtreleme uygular. dBA düzeltme değerleri dBA düzeltme değerleri frekansa bağlıdır ve 1000 Hz referans alınarak oluşturulmuştur. Oktav bant f(hz) A ağırlığı düzeltme değerleri 125 250 500 -16 -8,5 -3 1000 2000 4000 0 +1 +1 Günümüzde insana bağlı gürültü değerlendirmelerinde, ulusal ve uluslararası yönetmelik ve standartlarda, ölçme aletlerinde dBA büyüklüğü kullanılmaktadır. Belli bir gürültünün Ağırlıksız ve A ağırlıklı tayfsal dağılım değerleri İstatistiksel Düzey, L10, L50, L90 vb. İstatistiksel düzey, belli bir ses düzeyinin aşıldığı zaman yüzdesidir. Ln, zaman içinde düzeyi değişen seslerin ya da birden fazla kaynağın gürültülerinin yığışımlı dağılım cinsinden tanımlanmasıdır. Kimi ülkelerde L10, trafik gürültüsünün belirlenmesinde kullanılr. Bu değerin uzak ve yakın plan gürültülerinin birbirinden ayırdedilmesinde de önemli yararları vardır. L10, yakın plan, L90 ve L95 durağan arka plan gürültüsünün ölçülmesinde kullanılır. Zaman içinde değişimde değişimi az olan ya da hiç olmayan seslerde Leq ile istatiksel düzeyler birbirine çok yakın çıkar. İSTATİSTİKSEL DÜZEYLER (L10, L50, L90) Toplam ve Frekansa Bağlı Ses Düzeyleri Ses düzeyleri oktav ya da 1/3 oktav olarak, ya da işitilebilir frekans alanındaki toplam ses düzeyi olarak belirlenebilir (ölçülebilir ve/ya da hesaplanabilir). Çizelge 1.6’da, bir kaç kaynak için spektruma bağlı ve toplam ses düzeyleri, mimari akustikte genelde kullanılan 6 oktav bant için örneklenmiştir. Ses Kaynağı 125 250 500 1000 2000 4000 Lin. Toplam Karayolu gürültüsü 77 74 74 73 71 65 80 25m. uzakta diesel lokomotif 96 86 87 84 83 80 97 Tipik jet uçağı gürültüsü 85 86 84 82 83 80 92 Sesin tınısı Sesin tınısı, bir sesin ne sesi olduğunu anlamamıza yarayan özelliğidir. İnsanlarının seslerini, değişik çalgıların seslerini birbirinden tını aracılığı ile ayırt ederiz. İşittiğimiz sesler birden çok frekanstan oluşur. Frekansları arasında armoni kuralları olan seslerin tınısı vardır. Düzensiz seslerin tınısı yoktur. Sesin tınısı Bir temel sese eşlik eden uyumlu seslerin düzey ve frekansları arasındaki ilişki sesin tınısını oluşturur. Yalın ses ile düzenli ve düzensiz karmaşık seslerin grafik gösterimleri. Gürültü Fiziksel olarak düzensiz ses, fizyolojik olarak istenmeyen, hoşa gitmeyen seslerdir. Gürültünün İnsan Üzerindeki Etkileri Gürültünün insan üzerinde neden olduğu saptanmış pek çok olumsuz etkisi söz konusudur. Gürültünün insan üzerindeki etkileri başlıca, fizyolojik zararlar (etkiler), psikolojik zararlar (etkiler) ve rahatsızlık olmak üzere üç grupta toplanmaktadır. Gürültünün fizyolojik etkileri İstemli kasları kapsayan refleksler (göz ve yüz kaslarının hareketi Kan basıncının artması Yüz kaslarının gerilerek yüzde karakteristik sert bir ifadenin oluşması Kalp atışlarında düzensizlik Yüz kaslarının yanı sıra diğer vücut kaslarında da gerilmelerin oluşması Soluk alıp vermenin artması Göz bebeklerinde büyüme Mide salgısının artması Özellikle deri gibi belli bölgelerdeki damarların çapında daralma GÜRÜLTÜNÜN FİZYOLOJİK ETKİLERİ İşitme kayıpları (geçici ya da kalıcı işitme kayıpları ve akustik travma) Hormonal dengenin bozulması (troid bezinin üretimi gibi) Renk algılamada değişiklikler Kadınlarda doğum güçlükleri, sakat ve ölü doğumlar Gürültünün fizyolojik etkileri -İşitme kayıplarıAkustik Travma Grafikte görülen odyogramda, gürültü düzeyi yüksek bir atelyede, uzun yıllar çalışan bir kişinin kulağında saptanan işitme kayıpları görülmektedir. Gürültünün fizyolojik etkileri -Diğer fizyolojik etkilere örneklerKan dolaşımının değişimi Gürültü, özellikle deriye yakın damarlarda daralmaya, dolayısıyla, kan dolaşımının yavaşlamasına yol açar. Özellikle gürültü düzeyi 70 dBA’dan daha yüksek olduğunda bu durum ortaya çıkar. 7 denek üzerinde yapılan test sonuçları, gürültünün bu açıdan etkisini açıkça göstermektedir. Gürültünün Psikolojik Etkileri: Gürültünün insanın psikolojik durumunda neden olduğu etkilerin başlıcaları; Yorgunluk hissi, Uykusuzluk, Baş ağrısı, Dikkatin azalması (kaza yapma riskinin artması), Performansın düşmesi (verimliliğin azalması), Tahammülsüzlük, Öğrenmede azalma, Hafızada değişiklik (olumlu ya da olumsuz), Sinirlilik ve gerginlik olarak sıralanabilir. Gürültünün insanlar üzerinde yol açtığı olumsuz etkileri önlemek ve gerek yapı dışında, gerekse yapı içindeki etkinlikleri zedelemeyecek akustik ortamın oluşumunu sağlamak için, gürültünün belli sınırlar altında kalması gerekir. Bu nedenle, yapı dışında ve içinde söz konusu olabilecek gürültü kaynaklarına yönelik denetim önlemlerinin sağlıklı bir biçimde alınması, gürültü denetimi konusunun başta gelen gereğidir. GÜRÜLTÜ KAYNAKLARI Gürültünün Fiziksel Özellikleri ve Rahatsızlık İlişkisi: Gürültünün insan üzerindeki olumsuz etkilerinde, etki büyüklüğü ve niteliği, gürültünün düzeyinin yanı sıra, fiziksel özellikleri ile de doğrudan ilişkilidir. Gürültünün Fiziksel Özellikleri Gürültünün Spektral Yapısı Gürültünün Düzeyi Gürültünün Süresi Gürültünün Zaman İçindeki Değişimleri Gürültünün Spektral Yapısı ve Etkilenme Gürültü, spektrumlarına bağlı olarak dar ve geniş bantlı olabilir. Gürültü dar bir frekans aralığında ses içeriyorsa dar bantlı, çok geniş bir frekans yelpazesi içinden sesler içeriyorsa geniş bantlı gürültü olarak adlandırılır. Geniş bantlı gürültülerden yapay olarak elde edilen ve deney ve ölçmelerde kullanılan beyaz ve pembe gürültü en bilinenleridir. Dar bantlı ya da yalın gürültüler, geniş bantlı ya da karmaşık gürültülere göre daha rahatsız edicidirler. Ayrıca yüksek frekanslı ses bileşenlerinden oluşan gürültüler, daha alçak frekanslı ses bileşenlerinden oluşan gürültülere göre daha rahatsız edicidir. Gürültünün Düzeyi ve Etkilenme Düzeyi 80-100 dB arası zararlı, >120 dB ise ağrıya neden olmakta 140 dB ise dayanılmaz kabul edilmekte Gürültülü çalýþýlan yerlerde, bazý ülkelerde çalışma süresi yasalarla belirlenmiþtir. Günlük çalışma süresi (saat) Gürültü düzeyi (dBA) 8 90 6 92 4 95 3 97 2 100 1.5 102 1 105 0.5 110 15 dakika ya da daha az 115 Gürültünün Süresi ve Etkilenme Gürültüde kalma süresi ne kadar uzunsa, işitme kaybı o denli artar. Örneğin, uzun süre gürültü düzeyi yüksek iş yerlerinde çalışan işçilerde belirgin işitme kayıplarına rastlanmaktadır. Gürültünün Zaman İçindeki Değişimleri ve Etkilenme Durağan gürültü: Gözlem süresince gözardı edilebilir değişimleri olmayan gürültü Durağan olmayan gürültü: Gözlem süresince, düzeyi belirgin biçimde değişen gürültü Değişken gürültü: Gözlem süresince, düzeyi sürekli ve önemli ölçüde değişken olan gürültü Aralıklı gürültü: Gözlem süresince düzeyi defalarca aniden fon gürültüsünün altına düşen gürültü İmpulsif gürültü: Süreleri 1 sn.den kısa olan, bir ya da çok sayıda ses enerjisi patlamalarından oluşan gürültü Gürültünün ekonomik değeri (gürültü, kişinin gelir elde ettiği bir iş sırasında çıkıyor ise ya da o gürültünün oluştuğu aktivite sonunda onun yararına olacaksa daha az rahatsız edici olabilmektedir) Önceden kestirilebilirlik (kişi gürültünün olabileceğini önceden kestirebiliyorsa, ani ve beklemediği bir gürültüye oranla daha az rahatsız olmaktadır) Sosyo- ekonomik durum, eğitim düzeyi ve bilinçlenme (kişinin gürültüye duyarlılığı ve tepkisi eğitim ve bilinçlenme düzeyi ile birlikte artmaktadır) Başlıca yapı dışı gürültü kaynakları Yapı içi gürültü kaynakları KABUL EDİLEBİLİR GÜRÜLTÜ DÜZEYLERİ KABUL EDİLEBİLİR GÜRÜLTÜ DÜZEYLERİ Gürültünün insanlar üzerinde yol açtığı olumsuz etkileri önlemek ve gerek yapı dışında, gerekse yapı içindeki etkinlikleri zedelemeyecek akustik ortamın oluşumunu sağlamak için, gürültünün belli sınırlar altında kalması gerekir. KABUL EDİLEBİLİR GÜRÜLTÜ DÜZEYLERİ Her ortamda belli bir gürültü vardır. Önemli olan gürültü düzeyinin, etkinliği zedelemeyecek sınır değerlerin altında kalmasını sağlamaktır. Yapı içi ve yapı dışında aşılmaması gereken gürültü düzeyleri uluslararası ve ulusal standart ve yönetmeliklerde belirtilmektedir. Avrupa Komisyonu 1993 yılı, "Beşinci Çevre Eylem Programı", 2000 yılına kadar gece LAeq değerlerine ulaşılabilmesi açısından bir dizi hedef belirlemiştir[2]: · ortalama etkilenmenin 65 dB (A)'nın altında kalması; · zamanda hiç bir anda 85 dB (A)'nın aşılmamasını sağlamak için, 55 ve 65 dB (A) arasında bulunan nüfusun artmaması; · sakin bölgelerde, gürültü etkilenmesinin 55 dB (A)'nın altında olması. Yapı işlevine göre uygun alan seçimi (ANSI-Amerikan standardı) Çizelge 2.4 ANSI öneri değerlerinden örnekler [4] Alan Kullanımı 50 55 Yıllık Ortalama Gürültü Düzeyi (dB) 60 65 70 75 80 85 Müstakil konut alanı Müşterek konut alanı Katlı konut alanı Derslik, kütüphane, dini y. Sağlık yapıları Oditoryum, konser salonu Spor alanları İş yerleri (bürolar) Dinlenme alanları Uygun Kabul edilebilir Önlemle kabul edilebilir Uygun değil Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği Türkiye'de, Gürültü Kontrol Yönetmeliği, 2872 sayılı Çevre Yasası uyarınca, ilk kez 1986 yılında, Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Yönetmelik revize edilerek, “Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi” başlığı ile, 4 Haziran 2010 tarihinde resmi gazetede yeniden yayımlanmıştır. Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği Samatya Bölgesi gündüz-akşam-gece ortalamasını veren gürültü haritası (Lden yada Lgag) Samatya Bölgesi gece zaman dilimine yönelik gürültü haritası (Ln ya da Lg) Sanayi tesislerinden yayılan gürültünün modellenmesi Sanayi tesislerinden yayılan gürültünün modellenmesi Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği Frekansa göre kabul edilebilir gürültü düzeyleri Kabul edilebilir gürültü düzeyleri frekansa göre değişir. Bu durumu değerlendirmeye almak üzere geliştirilen, kabul edilebilir gürültü düzeylerini frekansa göre veren ölçütler geliştirilmiştir. Bu ölçütlerin başlıcaları; NC Eğrileri (Noise Criteria) RC Eğrileri (Room Criteria Curves) NCB Eğrileri (Balanced Noise Criteria) NR Eğrileri (Noise Rating Number) PNC Eğrileri (Preffered Noise Criteria) NCB Eğileri (Balanced Noise Criteria) Konuşmanın algılanmasına engel olan gürültüye ilişkin olarak 1957’de Beranek tarafından geliştirilen NC (Noise Criteria) eğrilerinin 1988’de yenilenmesi ile oluşmuş eğrilerdir. Bu eğriler, NC eğrilerinden farklı olarak alçak ve yüksek frekanslarda geliştirilmiş ve yenilenmiştir. NCB Eğileri (Balanced Noise Criteria) Kullanım Alanı Dinlenme alanları Konutlar, sağlık yapı. Eğitim yapıları Endüstri yapıları Tiyatro salonları Konferans sal. Otel yatak oda. Otel restoranları Hastaneler Yatak o. (şehir) Otur. od. (şehir dışı) Otur. od. (şehir ken.) Otur. od. (şehir) Servis bölümleri Derslikler, lab. Spor salonu Özel büro Genel büro Küçük fabrika Fabrikalar NCB eğrisi <20 <30 25-40 35-45 25-40 dBA <28 <38 33-48 43-53 33-48 25-40 30-40 30-40 30-40 45-55 30-40 33-48 38-48 38-48 38-48 53-63 38-48 30-40 40-50 38-48 48-58 NCB eğrileri (Kabul edilebilir gürültü düzeylerinin tayfsal dağılım eğrileri) Gürültü Denetiminde Temel İlkeler Gürültünün olumsuz etkilerinin tamamen ortadan kaldırılmasında ya da en aza indirilmesinde, bir başka deyişle, gürültünün kabul edilebilir sınırlar altında kalmasında, planlı bir şekilde ele alınması gereken gürültü denetimi aşamaları önem kazanır. Bu bağlamda; gürültünün kaynakta denetimi, gürültünün kaynak ile alıcı arasındaki iletim ortamında denetimi, gürültünün alıcıda denetimi söz konusudur. Gürültü Denetiminde Temel İlkeler Kaynakta denetim: Gereksiz gürültü kaynaklarının ortadan kaldırılması, daha az gürültü çıkartan kaynakların seçilmesi, araç/makinelerin bakımının yapılması, titreşim denetimi yapılarak kaynak alanının büyümesinin önlenmesi gibi konuları kapsayan, kuşkusuz en etkili ve çoğu zaman en ekonomik denetim biçimidir. Kaynak-Alıcı arasındaki denetim: Gürültü kaynağı ve alıcının konumuna göre, gürültünün yapı dışı, yapı kabuğu ya da yapı içinde yayılışı sırasındaki denetimi, bu aşamanın kapsamına girer. Alıcıda denetim: Tüm bunların yetersiz kaldığı durumlarda, alıcıda denetim (kulağa ya da başa takılan koruyucular gibi) söz konusu olur. Gürültü Denetiminde Temel İlkeler